23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 AĞUSTOS 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 PTT 20082011 arasında 5 milyar TL yatırım yaptığı ve bunun da denetlenmediği ortaya çıktı PTT denetimsiz kaldı FIRAT KOZOK ANKARA Yaklaşık 37 bin kişiyi istihdam eden ve 20082011 arasında 5 milyar TL yatırım yapılan PTT Genel Müdürlüğü’nün en kritik birimleri arasında yer alan malzeme ve muhasebe dairesi başkanlıklarının 20092013 yılları arasında denetlenmediği ortaya çıktı. Cumhuriyet’in edindiği bilgilere göre Sayıştay, PTT’nin 2011 faaliyetlerine ilişkin raporunda PTT’nin gereksinim duyduğu mal ve hizmetlerin tedariki göre Sayıştay, PTT’nin 2011 faaliyetlerine ilişkin raporunda PTT’nin gereksinim duyduğu mal ve hizmetlerin tedariki görevini yürüten malzeme dairesi başkanlığının teftiş kurulu tarafından periyodik teftişinin, son olarak 2008 sonuna kadar olan işlemleri kapsamak üzere 2009’da gerçekleştirildiğini saptadı. ‘Hesabını kim verecek?’ vini yürüten malzeme dairesi başkanlığının teftiş kurulu tarafından periyodik teftişinin, son olarak 2008 yılı sonuna kadar olan işlemleri kapsamak üzere 2009 yılında gerçekleştirildiğini saptadı. Ünitenin son 3 yıllık faaliyetlerinin planlı denetime tabi tutulmadığına işaret eden Sayıştay, kuKİT Komisyonu’nun CHP’li rumla ilgili raporunda “Malzeme üyesi Turgay Develi PTT’nin şu anda dairesi çalışmalarındaki eksik yaklaşık 37 bin kişiyi istihdam ettiğini ve hataların geciktirilmebelirtirken “Hazine’nin, 75 milyon yurttaşın, den giderilmesine katkı hepimizin bütçesi olan PTT’nin kullandığı sağlayan yıllık periyopara, muhasebesi, kaynakları ve malzeme dik teftişlerin zamadairesi başkanlığının yaptığı harcamalar hiçbir nında gerçekleştirildenetime tabi tutulmamış, teftiş kurulu hiçbir mesi önerilir” dedi. evrakı incelememiş. Bunun hesabını kim verecek? Raporda, muhasebe Bu devletin, bu milletin parasının hesabını bir genel ve finansman dairemüdürün, yönetim kurulu üyelerinin insafına mı terk sinin de aynı şekilde edeceğiz” diye konuştu. Develi’nin bu sorularına karşılık denetlenmediği ifaPTT yönetimi Cumhuriyet’in sorularını yanıtsız bıraktı. de edilirken “Muhasebe ve finansman dairesi başkanlığının PTT Teftiş Kurulu’nca periyodik teftişi, son olarak 2008 yılı sonuna kadar olan işlemleri kapsamak üzere 2009’da gerçekleştirilmiştir. Teftişin, birimlerin eksik ve aksayan yönlerini belirlemek, eksiklikleri gidermek ve dolayısıyla tüm birimlerin sağlıklı çalışmalarına katkıda bulunmak gibi fonksiyonel bir fayda sağladığı göz önüne alınarak muhasebe ve finansman dairesi başkanlığının son üç dönem teftişinin yapılması ile yıllık faaliyetlerinin düzenli olarak teftişi önerilir” denildi. PTT Genel Müdürlüğü, Sayıştay’ın bu tespitleri karşısında TBMM KİT Komisyonu’na gönderdiği yanıtta, her iki birimin 2009 içerisinde teftişlerinin yapıldığını, 2013 başında da teftişlerin başlatıldığını, bazı birimlerinin denetimlerinin tamamlandığını, bazılarınınkinin de sürdüğünü bildirdi. Yanıtta şöyle denildi: “PTT hizmetlerinin yürütülmesinde asıl iş ve işlemleri fiilen yürütmekte olan taşra teşkilatında bulunan muhasebe ve malzeme birimlerinin teftişleri, hazırlanan programlar dahilinde en geç 2 yılda bir yaptırılmaktadır. Teftişlerde mevzuata göre bir önceki teftiş tarihinden itibaren yapılmış olan tüm işlemlere bakılmaktadır.” Bayramda Sırıtan Kin ile Kan... Bayram sevincimizi vuran, Ergenekon davasının ülkemizde cepheleşmeyi, gerilimi katlayan sonuçları yetmezmiş, üstüne İktidarları cephesinden gelen “hesaplaşma” çıkışları yetmezmiş gibi... Dün sabah elimize nur topu gibi çocuk yerine düşen bomba haberle uyandık... Lübnan’da iki pilotumuz kaçırılmıştı... Ve de şimdiye kadar en azından benim adını duymadığım “İmam Rıza’nın Ziyaretçileri” adlı, siyasal İslamcı bir bölgeye yerleşik terör örgütünden mesaj da geldi... Türkiye’nin Suriye’deki Esad muhalifi, yine silahlı siyasal İslamcı terör örgütleri ile olan ilişkilerinin gücüne dayandırılarak; Türkiye’nin Suriye iç savaşında alınmış kimi esirlerin geri verilmesinde aracı olması karşılığı kaçırılan pilotlarımızın serbest bırakılabileceği duyuruldu... Haberin gerçekliğini sorgulayacak halimiz yok... Haberden çıkan asıl gerçeklikten ise korkmanın çok ötesinde, bizi bir bataklığa sürükleyenlerle çok acil, yaşamsal hesaplaşmak gerek... İşin şakası olsa zaten Lübnan’daki vatandaşlarımızdan, yaşam güvenceleri için ülkeden çıkmaları istenmezdi... Bayram günlerine gelen ABD’nin birçok İslam dünyası ülkesinden birden, can güvenliklerini korumak üzere vatandaşlarının çekilmesi, elçilikleri için kapatma kararı alınması ile farklı bir konum yok. ABD’nin çok uzun yıllar bölgedeki çıkarlarını koruma adına İslam dünyası içinde siyasal İslamcılar, radikal terör örgütleri ile kurduğu ilişkiler, bölge ülkelerinin iktidarlarına yönelik izlediği politikalarla geldiği, en azından kendi çıkarları adına açıklanabilen bir durumla, Türkiye’nin düştüğü durumu aynı kefeye koyma lüksümüz yok... ABD’nin emperyal çıkarları, kendini, çıkarlarını koruyabilme gücü.. değerlendirmelerinin çok ötesindeki farklı konumu; Türkiye’nin bölgede, İslam dünyasının içinde, İslam dünyasının giderek daha büyük bir çatışan şeriat yorumları, mezhepler, terör örgütleri kaosunda, iç savaşlarındaki bataklığa, kendisinin de çekilmesi ile ilgili bir durum... Sınır tanımayarak ülkemize de gelen kurşunlarla Ceylanpınar’da vatandaşlarımızın ölümlerine, çok sayıda yaralanmalara, ilçenin yaşanmaz olmasına yol açan radikal İslamcı Nusracılarla PKK’nin kardeşi PYD’cilerin çatışmaları sonucunda güç dengesini biz sadece sınırlarımızda ağırlığın Suriyeli Kürtlere geçmesi olarak biliyoruz. Oysa bayram günlerinde internette dolaşan bu çatışmalara ilişkin görüntülere bakmamanızı öneririm... Besbelli Nusracılar yenilmenin ve de ilkelliğin sınır tanımaz vahşetinde Suriyeli Kürt köylerini basmışlar... Canlı canlı gençlerin yakıldığı, çocukların iple bağlanmış halde üst katlardan atılarak toptan asılmalarının görüntülerinin bu çağda gerçek değil, kurgu filim senaryoları olmalarını yeğlerdik... HHH Ne yazık ki İslam dünyası içinde bu çağda yaşatılan vahşet, bayram günlerinin İslam, ahlak dininin, Kuran’ın felsefesi ile çatışan kirli siyaset, çıkar savaşlarında, kinle, kanla beslenmesinde işlenen suçlarda sınır, dur durak, izan yok... İslam dünyasından bayrama da özel, sansürlenmiş, geçiştirilen haberlere göre, birçok ülkede birden arapsaçına dönmüş radikal İslami örgütlenmeler, iktidar, kirli çıkar savaşlarında bir tek dün için cami, namaz ve cenaze törenlerindeki sabotajlarda öldürülenler onlarla sayılırken, yaralananlar elbet katlanan sayıları buluyor... Keşmir, Tayland, Pakistan’da bayram günleri kanlı katliamları sadece günlük ayrıntı, terör eylemleri sayılabilirler... Çünkü bütün İslam dünyası ülkelerindeki çok derinleşmiş kirli iktidar çıkar, mezhep savaşları üzerinden bayram adına yayımlanan mesajlar daha kirli, daha ürkütücü bir geleceğin habercileri sayılıyor... Şa hale bir bakın ki, İslam dünyasını sömürmede, ağırlıklı zenginlik, enerji kaynaklarındaki paylarını alabilmede radikal İslami örgütlenmeleri kullanmış zengin kuzey dünyası, artık kendi çıkarlarına ters tepen silaha dönüşmüş bu mezhepler, şeriat yorumları çatışmalarında daha ılımlı eğilimler arayışlarını desteklerken işin içinden çıkamaz oldular... Yeni düzen projeleri de tutmuyor, İslam dünyasını yüzyıllar gerisinde bir bataklığa çeken, elbette dünyayı da olumsuz etkileyen bir süreç yaşanıyor. Türkiye’yi bu bataklığın sorunlarının çözümünde öne iten son yılların projeleri de daha uygulamaya sokulamadan birbiri arkasına kontrolden çıkıyor. ABD, AB ülkeleri projelerin başaktörleri olarak uzaktan, askeri güçleri ile bile müdahale etmiş olsalar, sonunda bir biçimde en az zararla çekilmenin yollarını buluyorlar. Ama ılımlı projelerin yönetiminde öne itilen Türkiye’nin başı beladan kurtulmuyor. Cumhuriyetin çok önemli insan hakları, demokrasi, hukuk devleti, laiklik kazanımları İslam dünyasındaki bu kaostan çok ağır, olumsuz etkileniyor. Büyük bir hevesle İslam dünyasında önderliğe oynayan İktidarlarının, son savaşların ganimetlerinin de eklendiği piyasalar düzeni katkılarıyla yaşanan balayı yılları bitti... AKP’nin, emperyal iktidarlar destekli roldeki şansları, yaşamın her alanında, hızla tersine dönüyor... Ayıplarını Türkiye’de cepheleşmeyle, öfkeyle, şiddetle kapatmaya kalkışıyor... PTT: Taşrayı denetliyoruz Fiyatı gören altına koştu PELİN ÜNKER 23 ton altın toplarız Kuyumcularla ortak geliştirdikleri TEB Altın Çağı Projesi’ni de anlatan Erten, projeyle yıl sonuna kadar 1000 anlaşmalı kuyumcuya ulaşmayı ve 10 bin bireysel müşteri üzerinden 23 ton arası yastık altı altını ekonomiye kazandırmayı planladıklarını söyledi. Proje şöyle işleyecek: “Müşteri TEB’de bir altın hesabı açıyor. Elindeki takıları kuyumcuya veriyor. Kuyumcu altın değerini belirliyor. Müşteriye verilen banka kartını kuyumcudaki POS cihazından geçirdiği zaman TEB kuyumcunun hesabından o kadar altını müşteriye gönderiyor. ” ABD’den gelen olum lu veriler sonrası parasal bolluğun azalacağı yönünde beklentiler altın fiyatlarındaki düşüşü hızlandırırken, altındaki değer kaybı yılın ilk yarısında yüzde 30’u buldu. Fiyatlardaki düşüşle beraber altına ilgi de arttı. Kuyumculuk sektörü 2008’den beri en iyi iş hacmine ulaşırken, bankalardaki altın hesapları yüzde 31 artışla 256 tona ulaştı. TEB Altın Bankacılığı Satış Direktörü Selami Erten, altının 2011’de 1920 dolara çıkarak rekor seviyelerini gördüğünü belirterek “Son dönemde para arzının daraltılacağı yönündeki beklentilerle altın fiyatlarında çok ciddi düşüşler oldu. Yıl başına göre fiyatlarda dolar bazında yüzde 30, TL bazında yüzde 22 gerileme var. Fiyatlardaki gerileme sayesinde kuyumcular son beş yılın en iyi işini yapıyor. Bireysel müşteri anlamında da altına yoğun talep var” dedi. Erten şunları söyledi: * İlkyarıda altın depo hesaplarında tüm sektörde yüzde 31’lik artış var. TEB’in müşteri adedi yüzde 17 arttı. * Altın kredilerinde ha Yıl başından bu yana altın fiyatlarının yüzde 30 gerilemesi altına olan ilgiyi artırdı. Banka hesaplarında biriken altın, ilk altı ayda yüzde 31 artışla 256 tona ulaştı. Fed parasal sıkılaştırmaya eylülde başlarsa fiyatlar 1180 doların altını görebilecek. ziran sonu itibarıyla 16.1 tonla yüzde 20 pazar büyümesi olurken, TEB’de yüzde 30 oldu. * Fiyatların düşmesiyle iç piyasada yaşanan talep artışıyla beraber altın ithalatı da rekor kırdı. Dış piyasa da hareketlendi. Altın ihracatında da yükseliş var. Altın takı ihracatında Türkiye İtalya’dan sonra ikinci sırada. Yıllık 300 ton civarı altın takı üretimimiz var. * Cumhuriyet altınına da çok ciddi talep var. Darphane talebi yetiştirmekte zorlanıyor. Bu da tasarruf amaçlı altın talebinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. * Türkiye, ham pırlantanın ithalatında yüzde 20 ÖTV ile verginin en yüksek ol duğu ülkelerden biri. Altın takı ihracatında iyi olsak da yüksek vergi nedeniyle pırlantalı altın takı ihracatında çok iyi değiliz. * ABD Merkez Bankası Fed’in parasal genişlemeyi yavaşlatması veya faiz artışına gitmesi altın fiyatlarının aşağı yönelmesine neden olacak. Daha önce 1180 doları görmüştük onun da altı denenebilir. Tamamen Fed’in hareketlerine bağlı. Fed parasal sıkıştırmayı 2014’e ertelerse fiyatlar yükselebilir. Eylülden sonra durum netleşecek. Cezayı müşteriye ödetti üstüne de masraf aldı Ekonomi Servisi Diyarbakır’ın Hani ilçesinde görev yapan bir memur, Yargıtay’ın bankaların kredi verirken dosya masrafı adı altında vatandaştan aldığı parayı iadesi yönünde içtihat oluşturması üzerine 2010’da Adana’daki bir banka şubesinden aldığı 40 bin lira tüketici kredisi için kesilen 325 lira dosya masrafını geri almak amacıyla Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu. Gelişmelerin ardından dosya masrafını geri ödenmesine karar verildi. Memur, parayı aldığı için sevinirken hesaplarını kontrol için bankanın ATM’sine gittiğinde şoke oldu. Çünkü kredi kullandığı hesabına 325 lira yatırılmış ancak başka bir kredili mevduat hesabından 380 lira kesilmişti. Bankanın Diyarbakır’daki şubesinden hesabındaki hareketlilik ile ilgili bilgi isteyen yurttaşa icra masrafları için başka bir bankaya yapılan 35 lirası EFT olmak üzere 380 lira çekildiği söylendi. Dekont isteyen yurttaştan banka personeli 12 lira da ekstre ücreti istedi. Tütün Ege’ye geri geldi ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Bir zamanlar romanlara, şiirlere, filmlere konu olan ve yakın zamanda kotalarla ekimine son verilen tütün Ege’ye geri döndü. Özellikle 90’lı yıllara kadar Ege çiftçisinin en önemli gelir kaynağı olan tütünün bu yıl Muğla ve ilçelerindeki ekim alanı 5 bin dönümü buldu. Ekimin 2 bin dönümü Muğla’nın geçmişteki tütün ambarı Yatağan’da ortaya çıktı. Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Veli Kanburoğlu “Bazı özel firmaların teşvikiyle Yatağan’da tütün dikimi yapılan arazi miktarı arttı. 2012’de bu rakam 800 dönüm civarındaydı ancak rakam bu yıl 2 bin dönüme kadar yükseldi” dedi. Tütüncülüğe geri dönen Yatağan’a bağlı Akgedik Köyü Muhtarı İsmet Olgun, 15 yıldır karpuz, buğday gibi tarım ürünleri yetiştirdiğini, 35 dönümlük arazisinin bu yıl tütünle yeniden buluştuğunu söyledi. Olgun “İlk hasadımızı bu yıl yapacağız. Tütün sadece yetiştiren için değil, kadınlarımız için de önemli bir gelir kapısı” dedi. Borsa yavaş yavaş çöküşe gidiyor Doktor Kıyamet lakabıyla tanınan yatırım gurusu Marc Faber, Wall Street’te 1987 yılında yaşanan benzer bir krizin yaklaştığını ve piyasaların yüzde 20 düşebileceğini söyledi. Ekonomi Servisi The Gloom, Boom and Doom Report’un editörü ve yayımcısı Faber, CNBC’ye yaptığı açıklamada “Geçen iki güne (salı ve çarşamba) bakarsanız piyasaların tüm zamanların en yüksek seviyesine yakın olduğunu görürsünüz. Ancak hisseleri incelerseniz tam 170 hissenin yılın en düşük seviyesine gerilediğini görürsünüz. Bu çok yüksek bir rakam” diye konuştu. Faber’e göre toplam 10 ila 50 şirket borsayı yukarı doğru çekerken geri kalan şirket hisseleri çoktan zirve yaparak düşüşe geçmeye başladı. Dünyada büyük çaplı parasal genişleme ve düşük faiz oranlarının da sona ermeye yaklaştığını kaydeden Faber, bütün bunların borsada olası bir çöküşte ektili olacağını vurguladı ‘Kara Pazartesi’ olarak bilinen 19 Ekim 1987 çöküşünde dünya genelinde borsalar büyük bir düşüş yaşamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle