22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 TEMMUZ 2013 SALI 4 HABERLER Yüzde 10 seçim barajının kaldırılması için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen Kotil, eylemlerine devam edecek Mısır Çıkmazı Korkulan oldu. Mısır’da ordu Mursi destekçilerinin üstüne ateş açtı ve onlarca kişi öldü. Olay beklenmeyen bir gelişme değildi. Mursi yanlıları şiddet içermeyen direnişlerinden vazgeçmemekte kararlıydılar. Darbeyi yapan ordu yönetimi de direnişçileri dağıtmakta... Olayların burada durmayacağından korkulur. Darbenin üstünden çok az bir zaman geçtiği zaman görülmüştür ki darbe hiçbir şeyi çözmemiştir, çözemeyecektir. Hemen belirtelim. Eğer bu darbede, bir İslamcı laik çekişmesi arayan varsa yanılır. Geçici anayasaya, cuntanın iç destekçileri arasında bulunan Selefilere, dış destekçileri arasında bulunan Suudilere göz atınca bu gerçeği hemen görmek mümkündür. Mısır’ın çıkmazını ya da dramını, Müslüman bir ülkede demokrasinin boy atmasının mümkün olmamasıyla açıklamaya kalkmak da aldatıcı olacaktır. Bir toplum, hangi dinden olursa olsun, laikliği içine sindiriyorsa eğer, pek de âlâ demokrasi içinde yaşayabilir. Laikliğin de tıpkı demokrasinin olduğu gibi güvencesinin askeri darbeler olmadığını bize, hem son Mısır örneği hem de bizzat kendi ülkemizin deneyimleri göstermiştir. HHH Dini siyasete alet eden sivillerle laik askerler ayrımının ne denli geçersiz olduğunu, Mısır tarihi kadar, bizim tarihimiz de gösteriyor. Türkiye’de laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olan bir partinin (saptama bana değil, Anayasaya Mahkemesi’ne ait) iktidara geliş sürecindeki 12 Eylül yönetiminin sorumluluk payını herkes biliyor. Yine Mısır olayına bakarken bütün sorunun halkın oyunu alarak iktidara gelmiş olanların iktidarlarına tahammül edemeyenlerin darbeyle demokrasiye son vermeleri olduğunu söylemek de başka bir yanılgı olacaktır. Ne Mursi’yi devirenlerin laiklik ve demokrasi gibi bir kaygıları vardır ne de Mursi’nin laikliğe ve demokrasiye, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı gibi demokrasinin temel kurumlarına saygısı vardı. Arap Baharı’nın 2013 yılında hüsranla sona erdiğini söylemek de yanlıştır. 2010 sonunda Arap dünyası, içinde demokrasi ve özgürlüğü de barındıran halk istemleriyle çalkalanmış olsa da bu ülkelerin sosyal yapıları ve demokratik birikimleri yeterli olmadığından aslında hiçbir zaman demokratik gelişmeler olmadı. Bu tür toplumlarda diktaların nöbet değişimleri olur ki bunlar da aldatıcıdır. HHH Bu tür toplumlarda demokrasi isteyen güçler yok değil. Vardır! 2010’da da vardı. Ama ne yazık ki bunların sayıları ve güçleri yeterli değildi. Ve sonunda, demokrasi azınlığın talebiyle harekete geçebilen bir düzen değil, mutlaka çoğunluk iradesi şart. Burada, Arap dünyasının birinci çıkmazı ile karşılaşıyoruz. Diktalara karşı olan çoğunluk iradesi, onu demokrasiye çevirecek yapıda olmadığından, diktaları yıkmaya yetse de demokrasiyi kurmaya yetmiyor. Bu durumda Mısır’da dökülen kan ve uygulanan baskı ise hiçbir şeyi çözmeyecektir. Müslüman Kardeşler’in pes etmesini beklemek hayalciliktir. Onlar 1928’den bu yana, nice badireleri atlatmış, nice baskı yöntemlerine direnmişlerdir. Ayrıca, askeri yönetimin Mısır halkının esas şikâyet konusu olan ekonomik durumunu düzeltebilmesi de pek mümkün görünmüyor. Bugünkü ekonomik durumda ne işsizliği, ne temel ihtiyaç maddelerinin kıtlığını gidermek mümkün görünmektedir. Ülkenin içinde bulunduğu gergin durum ve çatışmalar, bir numaralı ekonomik gelir kapısı olan turizmi de kötü etkilemektedir ve önümüzdeki dönemin gizli direnişi sırasında da bu kötü etkiler sürecek görünmektedir. Kısacası, Mısır’ın durumu güç. Çözüm de ne Mursi’de ne de askeri yönetimde. Bir üçüncü çözüm yolunu da şimdilik Mısır kendisi bulamıyor. Mısır’ın çıkmazı sanıldığından daha da derin... ‘Adım sırası siyasilerde’ (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) u Yüzde 10 seçim barajının kaldırılması için İstanbul’dan Ankara’ya 19 günde yürüyerek gelen Kotil, dün TBMM’de CHP ve BDP grup temsilcileri ile bir araya geldi. Kotil yürüyüş boyunca 880 bin adım attığını belirterek ‘Siyasi partilerin de Meclis’te bir adım atmasını istiyorum’ dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul’dan Ankara’ya “yüzde 10 seçim barajının kaldırılması” için yürüyen Aylin Kotil, dün TBMM’de bazı siyasi parti grup temsilcileriyle bir araya geldi. Tüm parti gruplarından randevu isteyen Kotil’e AKP ve MHP’den yanıt gelmedi. Kotil, ilk olarak BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ve BDP’li TBMM İdari Amiri Sırrı Sakık ile bir araya geldi. Kotil, İstanbul’dan Ankara’ya 440 kilometre boyunca yürüdüğünü belirterek, tüm siyasi partilerden randevu istemesine karşın kendisini yalnızca BDP ve CHP’nin kabul etti miyet sınavıdır. İleri demokrasi diyeceksiniz ama bu demokratik uygulamayı yapmayacaksınız” dedi. Altay da darbeci paşalar yargılanırken, AKP’nin darbe dönemi yasalarına sığındığını ifade etti. ‘Yürüyen adam ve CHP Aday adayları netleşiyor İstanbul Haber Servisi Yerel seçime yaklaşık 8 ay kala belediye başkan aday adaylığı için CHP’de başvurular hız kazandı. Büyükşehir Belediyesi’ne Celal Doğan’ın adaylığını açıklamasının ardından ilçe belediye başkanlığı için de aday adaylarının isimleri yavaş yavaş netleşiyor. CHP Merkez Yönetim Kurulu örgütlerden gelen istekler üzerine adaylık başvuru süresini 2 Eylül’e dek uzattı. CHP’de bazı ilçe belediye başkanlığı için aday adayı olan veya ismi geçenler şöyle: Adalar: Mustafa Farsakoğlu, Metin Kaya, Mehmet Dündar Traş, Deniz Emin Tüfekçi, Genco Erkan Doğan, Nilben Ayşe Postacıoğlu, Hıdır Delipınar Ataşehir: Battal İlgezdi, Nurettin Öğüçoğulları , Beytullah Doğanay, Sani Yıldırım Avcılar: Mustafa Değirmenci, Cafer Çınar, Handan Toprak Bağcılar: Cengiz Kaya Bahçelievler: Hasan Tapan, Saffet Bulut, Turan Aydoğan Bayrampaşa: Zahid Gürdal İlhan Demirkol, Hasan Mutlu Başakşehir: Özgür Karabat Beylikdüzü: Ekrem İmamoğlu, Seyfettin Başkan, Muharrem Alparslan, İbrahim Mendeşağu, Doç. Mustafa Melek Bakırköy: Ateş Ünal Erzen, Selçuk Biber, Ali Fatinoğlu, Aylin Kotil Beşiktaş: İsma il Ünal, Çetin Soysal, Bülent Tatar, Ahmet Yoldar, Erol Köktürk, Erhan İşsözen, Hakan Atalay, Sabahatin Öztürk, Dursun Bulut, Nebil İlseven, Özgür Koçak, Cemal Özdemir, Ayfer Atay, Yusuf Namoğlu, Erhan İşsözen Beyoğlu: Gülseren Onanç, Halil Kaya Özer, Dr. Şahin Özer, Engin Baba Büyükçekmece: Hasan Akgün, Mehtap Tazegül Çatalca: Cem Kara, Engin Akman Çekmeköy: Hüseyin Sipahi Esenyurt: Dr. Gürbüz Çapan, Kemal Deniz Bozkurt, Hakan Ataklı, Mustafa Akboğa Gaziosmanpaşa: Yusuf Ergüven, Mu rat Haşhaş, Selahattin Meriç Güngören: Mehmet Akyürek Kadıköy: Selami Öztürk, Kemal Çalışkan ve Aykurt Nuhoğlu Kâğıthane: İrfan Aydın Kartal: Altınok Öz, Mustafa Kul, Birsen Demirel, Erol Altınoğlu, Hüsnü Süslü Küçükçekmece: Gürkan Canıl, Kemal Çebi Maltepe: Mustafa Zengin, Engin Özkan, Muhittin Erdem, Murat Kapan, Arif Özdemir, Süleyman Kıpırtı, Cemil Ekşi Pendik: Bayram Bekar, Tuncer Özyavuz, Bilal Gündoğdu, Muhammed Gülenç, İsmail Kabakçı Sarıyer: Şükrü Genç, Erol Aydın Sancaktepe: İsmail Erdem, Hakkı Sağlam Silivri: Özcan Işıklar, Selami Değirmenci, Hüseyin Şahin Şile: Aras Arslan, Zeki Şen Şişli: Kenan Malkoç, Dursun Çaltı Tuzla: Salim Gürsoy, Ali Çelik, Cevat Uyanık, Hasan Uzunyayla, Hatice Bayram Üsküdar: Aysel Can Ekşi, İrfan Karacan, Ahmet Kılıç, Hüseyin Ali Köklü Zeytinburnu: Mustafa Fazlıoğlu. Aylin Kotil, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile görüştü. ğini ifade etti. Yol boyunca 880 bin adım attığını söyleyen Kotil, “Yüzde 10 barajının kaldırılması konusunda siyasi partilerin de Meclis’te bir adım atmasını istiyorum” dedi. Buldan ise, yüzde 10 barajının antidemokratik bir uygulama olduğunu belirterek, “Böyle bir uygulamayla Türkiye’de insanların temsiliyet hakkının elinden alındığını” söy ledi. Sakık da “Çare yoksa yol çaredir” diyerek Kotil’in bütün siyasi partilere ders verdiğini kaydetti. BDP’nin ardından Kotil, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile görüştü. Altay, Kotil’e antidemokratik olan seçim barajına dikkat çektiği için teşekkür etti. Kotil, askeri vesayet istemeyen bir Başbakan’ın yüzde 10 ısrarının samimiyetsizlik olduğunu belirterek “Bu bir sami Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kotil, aktif siyaseti düşünmediğini ifade etti. Hiçbir partiden henüz kendisine bu konuda bir teklif gelmediğini kaydeden Kotil, “Ülke adına bir şey yapmak için aktif siyasete gerek yok. CHP’ye üyeyim. Aktif siyaset gibi bu tür eylemler de ülkeye katkı sunuyor” dedi. Yürüyüşü boyunca 3 yerde çok zorlandığını söyleyen Kotil, bu yerleri Bolu, Gerede ve Kargasekmez olarak sıraladı. Yeni eylemlere devam edeceğinin de sinyalini veren Kotil, kendisi gibi yürüyerek eylem yapan ve sosyal medyada ‘yürüyen adam’ ve ‘yürüyen avukat’ diye tanınan kişilerle birlikte İzmir yakınlarında bir dağa çıkacaklarını söyledi. avukatla dağa çıkacağız’ Öcalan’ın canı sıkılmış BURSA (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın kız kardeşi Fatma Öcalan, yeğeni Dilek Öcalan, dayısı Süleyman Arslan, dayısının oğlu Mehmet Arslan ile Öcalan’ın cezaevi arkadaşlarından TİKKO üyesi Şeyhmuz Poyraz’ın kardeşi Felek Cızlamaz ile PKK’li Cumalı Karsu’nun vasisi Pervin Oduncu, dün sabah İmralı’ya gitmek üzere Gemlik Jandarma Bölük Komutanlığı’na gitti. Dilek Öcalan’ın annesi Fatma Öcalan’a, Mehmet Arslan’ın ise babası Süleyman Arslan’a refakat etmek için geldikleri öğrenildi. Süleyman Arslan’ın, yeğeni Öcalan’ı 14 yıl sonra ilk kez gördüğü belirtildi. Arslan’ın daha önceki başvuruları reddedilmişti. Süleyman Arslan, Öcalan’la İmralı’da yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “‘Barış süreci böyle olmaz. Böyle olursa ben elimi çekerim oturur seyrederim’ dedi. Canı sıkılmış. ‘Ben bundan sonra bu barış sürecinden çekilirim’ dedi” diye konuştu. Fatma Öcalan ise, Öcalan’nın başka bir hapishaneye nakil olmasını istediğini belirterek “Oradan sıkılıyor artık. Artık dayanamıyor. Böyle olmaz. Felcim gidip gelemiyorum. Başka bir şey istemiyorum. Kapalı yerde dayanamıyor. Biz yarım saat dayanamadık” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle