14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 TEMMUZ 2013 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Polis hukuksuzluk destanı yazdı l Cumhuriyet ve Birgün’e el konacaktı, haber oluruz diye almadılar l Aramalarda daire numarası yoktu, bütün komşular arandı l Gözaltına alınanlardan tükürük ve kan örneği alındı l TGB’li öğrenciyi bulamadılar, kardeşini götürdüler l Sirke, yağmurluk ve el feneri de delil oldu Ortadoğu’da Kargaşa… Ve Düzen Arayışları Alpaslan Işıklı Hocamızın yokluğunu fena halde hissedeceğiz. İnançlı, kararlı, üretken, yüce gönüllü yaşamını, düşünmeye zorlayan fikirlerini unutmayacağız. HHH Batı’da siyasal İslamın umut bağlanan kesiminin yönetimlerinin, Mısır ve Türkiye’de toplumsal muhalefetin duvarına toslaması, her iki ülkede de siyasal İslamın yönetimlerinin toplumsal muhalefet karşısında beklenen esnekliği gösterme, postkolonyal (“bağımsız” ama emperyalizmin müdahale düzeneklerini içinde taşıyan) devleti yönetme becerilerinden yoksun olduklarını ortaya koydu. Bu durum, “büyük güçler” açısından önemli bir soruyu gündeme getiriyor: Siyasal İslamın ılımlı kesimi (Müslüman Kardeşler akımı ve benzerleri) iflas ettiğine göre bölgede, dolaylı yönetimin aracısı kim (ne) olacak? Bu soruya cevap üretme çabaları bağlamında, “ordu, medya, molla” üçlüsü öne çıkarken aynı anda, deneyimli diplomat, Hindistan’ın eski Türkiye büyükelçisi Bhadrakumar’ın bir yorumunda vurguladığı gibi, Mısır ve Suriye konularında, ABD, Rusya, Suudi Arabistan ve İsrail’in “aynı sayfada” buluşmaya başladıkları görülüyor. Bu gözlemler doğruysa, AKP Türkiye’sini yeni bir dış politika fiyaskosu bekliyor. Olmadı kardeşini alalım ALİ AÇAR Dışarda sopayla bekliyorlardı l İstanbul’da polisin dün sabah şafak baskını ile gözaltına aldığı öğrencilerden Hasret Deniz Özçelik’in babası Aydın Özçelik “Çocuğumun gösteriler sırasında elinde taş olan bir fotoğrafını göstererek gözaltına aldılar. Evdeki aramalarda Che Guevara ile çocuklarıma ait 2 poşuyu suç delili diye götürdüler” dedi. Ev arkadaşı gözaltına alınan Utku Çaybaşı da “İçerde kitaptan, bilgisayara kadar birçok şeye el koydular. Arama gerekçesinin ne olduğunu söylemediler” diye konuştu. l Aramalarda, Gençlik Filmleri Festivali’ne ait CD’ler, birçok Gezi Parkı eylemlerine yönelik sodergi, kitap, bilgisayar ve flash belleklere el konuldu. ruşturma kapsamında dün sabah l İTÜ Vadi Yurdu’nda sivil polisler kar maskesiyle girerek İstanbul’da öğrenci yurtlarının da aratepki çekmemek için “hırsızlık” operasyonu yapıyormuş gibi 1.5 larında bulunduğu 104 ayrı adrese eşsaat arama yapıldı. 1 öğrenci gözaltına alındı. zamanlı şafak baskını düzenlendi. l Cumhuriyet ve Birgün gazetelerine de el konulmak istendi. Amirlerin “Günlük gazetelere el konulur mu haber oluruz” “Halkı isyana teşvik” ve “kamu mauyarısı üzerine gazeteler tutanağa geçirilmedi. lına zarar verme” eylemlerine katılma l Polis, Deniz Sarıkaya’nın evindeki aramada babasının şüphesi ile yapılan baskınlarda ESP, çantasından çıkan doktor maskesine el koydu. Halkevleri, Öğrenci Kolektifleri, Özl İÜ Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi TGB’li Barış Alpuğan evinde bulunamayınca gür Gelecek, Devrimci Demokrasi, AKAkardeşi Zafer Alpuğan gözaltına alındı. Barış Alpuğan da sınavda gözaltına alındı. Hocasının “Sınav bitmeden alamazsınız” dediği belirtildi. DER, HKP ve TGB üyesi 28 lise ve ünil Baskınlarda sirke, yağmurluk, el fenerine suç delili olarak el konuldu. versite öğrencisi gözaltına alındı. Gözaltıl TGB İstanbul İl Yöneticisi Gizem Doğan, evine baskın yapan polisin na alınan öğrenciler dosyada gizlilik karaGazdanadam Festivali’ni sorduğu belirtildi. rı bulunduğu gerekçesi ile 24 saat boyunca avukatlarıyla görüştürülmedi. Gözaltına mada ise polis kapıyı kırarak içeri girdi. Arama kararında daalınan kişilerin avukatları toplam 56 kişi hakkında arama ve ire numarası belirtilmediği için üst kattaki komşular da usulgözaltı kararı olduğunu belirtti. Bu arada gözaltıların polis ka süz şekilde arandı. Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Öğrenci merası ve MOBESE’lerden elde edilen görüntülerden yola çı Kolektifleri ve İşçi Partisi (İP) gözaltıları protesto etti. kılarak yapıldığı öğrenildi. Gözaltı ve arama kararında Gezi Parkı’nı yayalaştırma projesini protesto etmek amacıyla başlayan gösterilerin terör örgütlerinin ve mensuplarının propagandasına dönüştüğü savunuldu. Soruşturma dosyasında diğer şüphelilerle ilgili teşhis ve tespit tutanakları bulunduğu, müdafiler aracılığıyla bu bilgi ve belgelerin şüphelilerin eline geçebileceği, delillerin karatılabileceği, şüphelilerin kaçabilecekleri gerekçeleri ile gizlilik kararı alındı ve arama kararı 72 saate uzatıldı. Gözaltına alınan kişilerden tükürük ve kan örneği alınarak “genotip moleküler inceleme” yapılmasına da karar verildi. Bu tür inceleme genelde cinayet ve tecavüz davalarında yapılıyor. Aramalarda dikkat çeken bazı hukuksuz uygulamalar şöyle: ynı sayfada’ olanlar ve olmayanlar Bhadrakumar saptamalarına, Rusya’nın Mısır’daki ABD eğitimli komutanların darbesine olumlu yaklaştığını gösteren açılımını aktararak başlıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov demecinde, askeri darbe sorununu görmezden gelerek Mısır’da istikrardan yana olduklarını söylüyor. Bhadrakumar’a göre İsrail’in Rusya’nın Golan Tepeleri’ne barış gücü gönderme önerisine sıcak baktığına ilişkin haberin Suudi gazetesi Asharq AlAfsat tarafından ABD’nin onayı olmadan açıklanması da söz konusu olamaz. Bhadrakumar bu gelişmelere, Suriye Baas Partisi ile Suriye Ulusal Koalisyonu’nun üst düzeyinde aynı günlerde gerçekleşen değişiklikleri ekliyor. Türkiye ve Katar’ın desteklediği Hitto istifa ederken, Suriye Ulusal Kongre’sinin yönetimine şimdi Suudilerin adamı Ahmet Carba gelmiş. Bhadrakumar, Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın Mısır’daki cuntanın oluşma sürecine katkısının, darbenin hemen ardından gönderdiği kutlama mesajının, mali yardımın, Mısır’a ABD yardımının, F16’ların teslim edileceğine ilişkin açıklamaların altını çiziyor. Bhadrakumar, Suudi Veliahtı’nın ramazan mesajında “Aşırı uçların dini kendi bencil amaçlarına alet etmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerinin Suriye’de olumlu karşılanacağını, buna karşılık gelişmelerin İran, Türkiye ve Katar’ı bölgede yalnızlaştırdığını savunuyor. (The Asia Times, 12/07). Katar tutumunu değiştirdi, yeni Mısır yönetimini destekliyor. Pazartesi günü Ajans France Press’in geçtiği “Alman Şansölyesi Merkel, 3 Temmuz’da tutuklanan Mursi’nin serbest bırakılmasını isteyen bir açıklama yaptı” haberini görünce, “yukardaki sayfa”nın dışında kalan tek ülkenin Türkiye olmadığını düşündüm. AKP yönetiminin Mursi’yi yeniden başa getirme saplantısını şaşkınlık, korku olarak okumak olanaklı. Ama dünyanın en güçlü ekonomisine sahip, AB’de liderlik konumuna yükselmiş Almanya’nın tutumu özellikle önemli. Merkel’in “ana akıma” uymayan sözleri üzerinde düşünürken aklıma, Robert Kaplan’ın mayıs ayında Gate Stone Institute portalında yayımlanan o zaman garipsediğim bir yazısı geldi. Bu yazıda, Kaplan, ABD’nin Kosova’dan Libya’ya tüm askeri müdahalelerinin eski Osmanlı topraklarında gerçekleştiğine dikkat çekiyordu. ABD, bu müdahalelerle seküler rejimlerin devrilmesine, şeriat yanlısı siyasal İslamın yükselmesine yol açarak, bölgede adeta bir “Osmanlı İmparatorluğu” projesinin yeniden yapılanmasını kolaylaştırıyormuş. Halbuki, Kaplan’a göre Müslüman dünyasını tek bir liderliğin altında birleştirme projesinin arkasında esas olarak Almanya var. Ve Almanya, bu süreçte liderliğini bugüne kadar gizlemeyi başarmış. Kaplan, ABD’nin, Almanya’nın önünü açıyor olmasından yakınıyordu. Deneyimli bir yazar, araştırmacı, halen Stratfor’un baş jeopolitik analisti olan Kaplan’ın yazısında Almanya’yı hedef göstermesini garipsemiş, “uçmuş” diye düşünmüştüm. Merkel’in açıklamasından sonra, o kadar emin değilim. Sakın bu son gelişmelerin altında, derinlerde bir yerde Almanya’nın bölgedeki etkisini kırma amacı da yatıyor olmasın? ‘A Yaz kampı Operasyonda Abdullah Gül’ün İstanbul Üniversitesi’ne gerçekleştirdiği ziyaret sırasında çantasında taşıdığı 3 yumurta nedeniyle gözaltına alınan ve polise direnme suçundan 11 yıl hapis cezası istenen hukuk öğrencisi Yiğit Ergün ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Üniversitesi ziyareti sırasında gözaltına alınınca polisin kafasında yumurta kırdığı iddia edilen edebiyat öğrencisi U.G. de var. Halkevleri’nin eski Başkanı İlknur Birol’un kızı Öğrenci Kolektifleri üyesi Bircan Birol’un da evinde yapılan ara Yumurtacılar gözaltında Kadıköy’de protesto yürüyüşü Kadıköy Yoğurtçu Parkı ve Boğa Heykeli’nde bir araya gelen yüzlerce yurttaş dün sabah saatlerinde Gezi Parkı eylemlerine katılan öğrencilere yönelik gerçekleştirilen gözaltı operasyonlarını yürüyerek protesto etti. “Üniversiteleri özgür bırak”, “Diren Kadıköy” pankartları açan yurttaşlar, “Öğrenciler içerde katiller dışarda”, “Biz de çıktık Taksim’e bizi de alın, memleketi kurtarın”, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük” sloganları atarak minibüs yolundan yürüyüş gerçekleştirdi. Göztepe Parkı Forumu da yürüşe katıldı. Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda toplanan yurttaşlar da “Üniversitelileri özgür bırak” sloganı atarak yürüdü. kâğıdını aldılar Sabah saat 05.00’te 10 polisin bina kapısını açtırarak içeri girdiğini belirten Özçelik, “Aynı binada kardeşlerimle birlikte oturuyoruz. Binanın tamamına arama kararı çıkartmışlar. Kız kardeşim evi aramaya gelen polislerden bazılarının dışarıda sopalarla beklediğini görmüş. İçerde ise çocuğumun elinde taş olan bir fotoğraf göstererek ‘Kamu malına zarar vermek’ suçundan gözaltı kararı olduğunu söylediler. Bu çocuklar hangi kamu malına zarar vermişler” dedi. İçeride polislerin ince ve detaylı arama yaptığını anlatan Özçelik, “Bütün kitapları ve eşyaları didik didik aradılar. Dikili’de öğrenci yaz kampındaki görevine ilişkin kâğıdı bile aldılar. Bu kadar Özçelik basit şeylerden suç üretmeye kalkmasınlar. Bu çocukları gözaltına alarak yeni direnişçiler yaratıyorlar. Onlar ne yaparsa yapsınlar biz çocuklarımızın arkasındayız. Eğer çocuğuma bir şey olursa uğrunda ölümü göze alırım. Bu sefer biz anne ve babalar olarak sokaklarda direniriz” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’ı yakından tanıdığını söyleyen Aydın Özçelik şöyle devam etti: “Başbakan benim gibi işçi olan biriydi. Geçmişte Erdoğan için böyle sözler söyleseler inanmazdım. Ama kaybedecek bir şeyi olmayan insanlar korkularından birilerine saldırırlar. Kasımpaşalılık, delikanlılık bu çocukları böyle baskı ile zulüm ile gözaltına aldırmak değildir.” Amirleri uyardı Gözaltına alınan Öğrenci Kolektifleri’nden İstanbul Üniversitesi (İÜ) Gazetecilik Bölümü öğrencisi Cem Eraslan’ın ev arkadaşı Utku Çaybaşı ise sabah Kocamustafapaşa’daki evlerine gelen polisin kendilerine savcının arama kararından 34 cümle okuduğunu gerekçeyi detaylı olarak açıklamadığını belirtti. Çaybaşı “Ellerindeki arama kararındaki ev adresi ve numara konusunda sorduğumuz sorulara da yanıt vermediler. Evde bulunan yaz kampı afişleri, bildiriler, kitaplar ve bilgasayarlara el koydular. Hatta Cumhuriyet gazetesinin Pazar eki ve Birgün gazetesine de el koyan polis, el konulanlar listesini yaparken amirlerinin uyarıları ile gazeteleri bıraktı. Bu kadar basit gözaltı hiç görmedik” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle