15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMUZ 2013 PAZARTESİ 16 DIŞ HABERLER [email protected] AB ofislerindeki bilgisayar ağlarına girildiği, Türkiye’nin Washington’la işbirliği yaptığı bildirildi ABD, Avrupa’yı izliyor Dış Haberler Servisi ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) telefon ve internet kayıtlarını izlediğini açıklayan eski CIA çalışanı Edward Snowden yeni bir skandalı daha ortaya çıkardı. Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisi, ABD istihbaratı, “hedef” olarak nitelediği Avrupa Birliği’nin (AB) Brüksel, Washington ve Birleşmiş Milletler’deki ofislerini dinleyip bilgisayar ağlarına girdi. Der Spiegel, Eylül 2010 tarihli, konuyla ilgili “çok gizli” bir belgenin halen Snowden’da olduğunu yazdı. Der Spiegel muhabirlerinin kısmen gördüğü belgeye göre, AB’nin Washing Madsen: Türkiye işbirliği yapıyor Eski NSA çalışanı Wayne Madsen, AB’nin en az 7 ülkesinin istihbarat servislerinin, vatandaşlarının telefon konuşmaları ve internet faaliyetleri hakkında NSA’ya bilgi verdiğini açıkladı. Madsen, Finlandiya, İsveç ve Türkiye istihbarat teşkilatlarının da ABD ile “daha kısıtlı işbirliği yaptığını” da söyledi. Privacy Surgeon internet sitesine konuşan Madsen, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda ve Danimarka’nın ABD ile anlaşmaları bulunduğunu, AB nüfusunun yüzde 70’ini oluşturan bu 7 ülkenin istihbarat servislerinin, NSA’ya vatandaşları hakkında bilgi vermekle yükümlü olduğunu öne sürdü. Madsen, bu bilgilerin çoğunun gizli ve yeni olmadığını, 2000 yılında kısmen AP raporunda yer aldığını da belirtti. Site, Türkiye’nin faaliyetlerinin AP raporunda yer almadığını, ancak Türkiye’nin AB ülkelerine yönelik izleme operasyonlarına gizlice katıldığı iddiasının doğru çıkması halinde zaten zor bir dönemden geçen AB’ye üyelik süreci konusunda Ankara’nın üzerinde yeni bir baskı oluşturacağını yazdı. konusu iddialarla ilgili konuşan Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius “Biz, Washington ve Brüksel’deki ABD yetkilileri ile derhal temasa geçtik ve bilgi istedik” ifadesini kullandı. Eski CIA ajanı Snowden, ABD’deki skandalı ortaya çıkardıktan sonra HongKong’a kaçmıştı. Daha sonra Rusya’nın başkenti Moskova’ya giden ve havaalanındaki transit bölgede bekleyen Snowden, Ekvador’dan sığınma hakkı talep etmişti. Ekvador, Snowden’ın iltica talebini değerlendiriyor. Avrupa’nın Doğrusu, Eğrisi Özellikle “Gezi olayları”ndan sonra Avrupa’nın Türkiye politikasında ve uygulamalarında büyük değişiklikler olduğu tartışmaları yapılıyor. Her şeyden önce üç noktanın birbirinden ayrılması gerekir; Türkiye’nin AB ile ilişkileri Hükümetin “Avrupa Konseyi” ile ilişkileri Avrupa kamuoyunun Türkiye’deki son gelişmeler ve Ankara hükümeti konusundaki değişiklikler birbirlerinden farklıdır. Türkiye 1949 yılından beri Avrupa Konseyi’nin üyesidir. Siyasi ağırlıklı bir kuruluştur. AİHM vs. Avrupa Konseyi’nin içindedir ve Türkiye de tüm organlarda yer alır. AB ile ise Türkiye’nin ilişkileri çok farklıdır. Yaşamının 50 yılını bu konulara ayırmış bir insan olarak kitap ve makalelerimde anlatmaya çalıştım. Türkiye (ve Ankara) AB’ye uyum adı altında Brüksel’in yedeğine alınmış bir biçimde, 6 Mart 1995’te imzalanan Gümrük Birliği anlaşması ile, “AB’ye tek taraflı olarak bağlanmış ve AB dışı ülkelerle olan ticari ilişkileri ipotek altındadır. Bugün TÜSİAD da, hükümetin Çağlayan gibi kimi bakanları da bu haksız rekabet konumundan şiddetle yakınıyorlar”. Son olarak AB, ABD ile imzaladığı kapsamlı ticari anlaşmada, Türkiye’yi devre dışı bırakmıştır. ABD’den mal alırken AB üyesi, ABD’ye mal satarken üçüncü dünya ülkesi durumundayız; gümrük oranları farklı. 1) AB, Türkiye ile yürütmekte olduğu süreci bozmak istemez. Fasıllar açılır, kapanır; bunlar taktik olaylardır. AB için esas mesele 6 Mart 1995 Anlaşması ile elde ettiği tek taraflı ilişkiyi bozmadan sürdürmek, Türkiye’yi üye yapmadan denetiminde tutmaktır. 2) Avrupa Konseyi ise, “yanı başındaki ve bir anlamda entegre olduğu Türkiye’de”, demokrasiden uzak, İslami esaslara dayalı bir toplumsal yapı (ve ülke) istememektedir. Laik, Avrupalı bir yaşam tarzına sahip olmasını tercih eder. 3) Avrupa kamuoyu, sokaktaki insanı, medyası ve sivil toplum örgütleri de benzer görüşü paylaşıyorlar. Bu nedenle Türkiye’deki haksızlıklara tepki gösteriyorlar. Atatürk 1920’de Meclis’teki gizli oturumda mealen şunları söylüyordu; “Bolşeviklerle, işgalcilere karşı yaptığımız anlaşmaları şimdilik açıklamayacağız. Bolşevik olmayacağız ama kurtuluş ve bağımsızlık için işbirliğinden başka bir yol bulunmuyor”. Atatürk’ün kafasındaki Türkiye, çağdaş değerlerle yönetilen, Avrupa’ya yakın; ama aynı zamanda komşuları ile iyi geçinen bir ülke idi. Bugün karşımızdaki ve aynı zamanda “yanımızdaki” Avrupa’nın Türkiye ile olan ilişkilerini bir bütün olarak değil, biraz daha ayrıntılı görmek zorundayız. AİHM’den yararlanmak çok doğaldır, Türkiye Avrupa Konseyi’nin 1949’dan beri içindedir. Avrupa’nın sivil toplum kuruluşları ile yakın işbirliği içinde bulunmak desteklenmelidir. Türkiye’nin demokratikleşmesine ve çağdaşlaşmasına katkı sağlar. Eğitimden sanata bu yakınlaşmalar geliştirilmelidir. Bu doğrular, Türkiye’nin AB (ve Gümrük Birliği) üzerinden Brüksel ile tek yanlı ve aleyhimize yürüyen çelişkiyi savunmamızı gerektirmez. Avrupa’nın nesine hayran olduğumuzu iyi görerek ayıklamak zorundayız. Aşırı genellemeler yapmak en yanıltıcı yaklaşımlardır. Sığınma talebi ton’daki diplomatik temsilciliğine mikrofonlar yerleştirildi, binadaki bilgisayarlara girilerek elektronik posta ve kurumsal belgeler izlendi. Avrupa Parla mentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, skandalın patlak vermesinin ardından Der Spiegel’e yaptığı açıklamada, iddiaların doğrulanması durumunda, AB ABD ilişkilerine “ciddi bir etkisi” olacağını söyledi. Der Spiegel’de yer alan söz ‘ABD’den bilgi istedik’ Mısır’da Dış Haberler Servisi Mısır’da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin iktidara gelişinin birinci yıldönümü olan dün, on binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri yapıldı. Başkent Kahire’de, devrik Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e karşı gösterilerin sembolü haline gelen Tahrir Meydanı bu kez Mursi karşıtlarıyla doldu. Ellerinde “kırmızı kart” ve Mısır bayraklarıyla yürüyen protestoculardan “Mursi istifa” sesleri yükseldi. Göstericiler, Mübarek’in devrilmesinin ardından “ikinci devrim”in başladığını ilan ettiler. Mursi karşıtları, cumhurbaşkanının Mübarek’i yıkan devrimi saptırdığını ve iktidarı İslamcıların tekeline aldığını savunuyor. Mursi’yi “Tüm Mısırlıların cumhurbaşkanı olma” sözünü tutmamakla suçlayan göstericilerden bazıları, “Mısır’ın kurtuluşu bir kez daha Tahrir’den çıkacak” dediler. Gösteride, iktidardaki Müslüman Kardeşler hareketine yönelik “Müslüman ‘İkinci devrim’ sesleri Kardeşler’e geçit yok” sloganı da atıldı. Gösteri öncesinde Mursi’nin istifasını istemek ve erken seçimlere gidilmesini sağlamak amacıyla 22 milyon imza toplandığı bildirilmişti. Nasr kentinde ise Mursi yandaşları cumhurbaşkanına destek gösterisi düzenlediler. Binlerce kişinin katıldığı gösteride, seçilmiş bir cumhurbaşkanını devirme çabasının demokrasiye karşı darbe olduğu savunuldu. Çeşitli muhalif parti ve hareketlerin oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Cephesi ile Temerrüd (İsyan) Hareketi’nin organize ettiği gösteriler öncesinde Mursi’nin istifasını istemek ve erken Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye “kırmızı kart” gösteren protestocular, “Müslüman Kardeşler’e geçit yok” sloganı attılar. Gösterilere kadınların yoğun katılımı dikkat çekti. (Fotoğraflar: AP) Gelelim esas meseleye 22 milyon imza toplandı seçimlere gidilmesini sağlamak amacıyla 22 milyon imza toplandığı bildirilmişti. Gösteriler sırasında şiddet olayları yaşanacağı korkusuyla Kahire ve diğer kentlerde sokaklar boşalırken birçok devlet kurumu, banka ve şirket, gösteriler nedeniyle dün kapalıydı. Mısır muhalefetinin önde gelen isimlerinden Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun eski başkanı Muhammed el Baradey de yayımladığı mesajda, “Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi seçen bizleriz. Şimdi de erken seçim istiyoruz, bu hakkımız. Mursi’ye ülkeyi yönetme ehliyeti verdik ve o yönetemedi” dedi. Mısır’da muhalefetin Mursi’ye kar şı başlattığı gösterilerle ülke genelinde son bir hafta içinde yaşanan şiddet olaylarından dolayı, havayolu ile ülkeyi terk edenlerin sayısının son 3 günde 60 bine yaklaştığı öğrenildi. Mısır Havayolları Genel Müdürü Tevfik el Asi, ayrılanların çoğunluğunu yabancıların oluşturduğunu söyleyerek “Ayrılanlar içerisinde çok sayıda diplomat da var” diye konuştu. İktidardaki Müslüman Kardeşler, Mübarek döneminde yasaklıydı. Ancak devrimin ardından parlamentoda çoğunluğu elinde tutan Müslüman Kardeşler paralelindeki Hürriyet ve Adalet Partisi, tartışmalı bir anayasayı parlamentodan geçirmiş ve kilit bakanlıkları almıştı. T.C. İSTANBUL 10. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/377 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: İstanbul İli Kâğıthane İlçesi, Merkez Mahallesi’nde kâin, 6858 Ada, 18 Parsel sayılı 272 metrekare arsada 30/272 arsa paylı, 1. Kat, 3 No’lu daire nitelikli bağımsız bölümün tamamı. Satışa konu taşınmaz; İstanbul İli Kâğıthane İlçesi, Merkez Mahallesi’nde kâin, 6858 Ada, 18 Parsel sayılı 272 metrekare arsada 30/272 arsa paylı, 1. Kat, 3 No’lu daire nitelikli bağımsız bölümün tamamı niteliğindedir. Gayrimenkulün adresinin; “İstanbul İli Kâğıthane İlçesi Hamidiye Mahallesi, Serdar Sokak No: 27 K: l D: l” olduğu belirlenmiştir. Satışa konu yapılan bağımsız bölümün bulunduğu apartman; 1 bodrum ve 1 zemin ve de 3 normal kattan oluşan bir apartmandır. Bodrum ve Zemin 1’er olmak üzere toplam 2 adet dükkân normal katlarda ise her katta iki adet daire olmak üzere toplam 6 adet daire vardır. Söz konusu apartmanın orta sınıf malzeme ve işçilik ile yapıldığı tespit edilmiştir. Dış cephe normal boya, merdivenler mermer kaplamadır. Her türlü altyapı hizmetinden istifade etmektedir. Söz konusu apartmanın; elektrik, sıhhi tesisat, doğalgaz tesisatları mevcuttur. Yapım yılının 10 yıl ve üzeri olduğu düşünülmektedir. Satışa konu yapılan mesken ana binanın 1. normal katında bulunmakta ve 1 No’lu kapı numarasını almaktadır. Dış kapısı çelik Amerikan kapıdır. Daire, 1 Salon, 2 oda, 1 Mutfak, 1 Banyo, WC ve antreden ibarettir. Daire gezildiğinde, salon ve odaların zemin kaplamalarının laminant olduğu, antre, mutfak ve banyo zeminlerinin seramik kaplı olduğu görülmüştür. Pencere doğramalarının PVC doğrama olduğu, ısıtma sisteminin doğalgaz kombi (kat kaloriferi) olduğu görülmüştür. Satışı yapılacak taşınmaz konum itibarıyla Hamidiye Mahallesi merkezinde bulunmak ile ulaşımı kolay, alt ve üstyapısı tamamlanmış, her türlü belediye ve sosyal imkânlardan istifade edecek konumda yer almaktadır. İmar Durumu : Kâğıthane Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün dosyada mübrez olan 11.02.2013 tarihli imar durum belgesine göre; sözkonusu taşınmaz “16.06.2007 onanlı, Kâğıthane 1. Etap 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında, blok nizam ve dört kat yapılaşma şartlarında yapılanmalı konut alanında kalmaktadır” denilmiştir. Kıymeti : 180.000,00 TL KDV Oranı : %1 Kaydındaki Şerhler : Yapı ve Kredi Bankası’nın ipoteği mevcut olup; tapu kaydındaki gibidir. 1. Satış Günü : 24/09/2013 günü 14:30 14:40 arası 2. Satış Günü : 24/10/2013 günü 14:3014:40 arası Satış Yeri : İstanbul 10. İcra Dairesi Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/377 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.19/06/2013 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. MANDELA’NIN HÜCRESİNDE ABD Başkanı Barack Obama, Güney Afrika’da ırkçılığa karşı mücadelenin efsanevi lideri, eski Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın 17 yıl hapis yattığı Robben Adası’ndaki hücreyi ziyaret etti. Obama’nın ziyaret sırasında duygulandığı görüldü. (AP) BAşvUrU TÜrKİYE İLE AYNI GÜNDÜ PUTİN YASAYI İMZALADI Eşcinsellere yasak yürürlükte Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eşcinsellik propagandası yapanların cezalandırılmasını öngören yasayı imzaladı. Böylece yürürlüğe giren yasa uyarınca, eşcinsel ilişkileri “geleneksel cinsel ilişki” ile bir tutan görüşleri yayanlara 5 bin rubleden 200 bin rubleye (Yaklaşık 12 bin TL) kadar para cezası verilecek. Ceza propagandanın medya ve internet kanalıyla yapılması halinde ağırlaşıyor. Yasa, homofobik ve eşcinsellere Hırvatistan artık AB üyesi (AFP) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 39774) karşı nefret suçlarını körükleyici olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor. Eşcinsellik propagandası yapan yabancılar ise para cezasının yanı sıra 15 güne kadar gözaltına alınabilecek ve sınır dışı edilebilecek. Eşcinsel organizasyonları da 1 milyon rubleye varan para cezası ve faaliyetlerinin 90 gün süreyle askıya alınması gibi cezalar bekliyor. Önceki gün St. Petersburg kentinde yapılan eşcinsel Onur Yürüyüşü’ne polis sert müdahalede bulunmuştu. Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005’te, Türkiye ile aynı gün başlayan Hırvatistan gece yarısından itibaren AB üyesi oldu. Türkiye’nin AB macerası aslında çok daha öncelere, hatta Hırvatistan’ın bağımsızlığını ilan etmesinin öncesine dayanıyor. Türkiye, 1999 yılında aday ülke statüsü almasına karşın, bundan tam 26 yıl önce, 1987 yılında, o zamanki adıyla Avrupa Topluluğu’na adaylık için başvuruda bulunmuştu. AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB’ye katılması dolayısıyla düzenlenen kutlamaya katılmak üzere Hırvatistan’a gitti. Bağış, hareketinden önce yaptığı açıklamada, “Darısı tezelden Türkiye’nin başına. Türkiye için AB süreci, sonucundan çok daha önemli. Bu süreç bizim daha demokratik, şeffaf ve müreffeh bir ülke olmamız açısından son derece önemlidir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle