23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 HAZİRAN 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 970’lerden günümüze 1 bu ülkede insanlığa karşı işlenen suçların birebir mağduru ve tanığı Nihat Behram, “Darağacında Üç Fidan” kitabında idam sahnesi kadar dehşet verici bir gaddarlığı şöyle anlatır: “Görevlilerin eğlence konularından en korkuncu, idamcılık oyunuydu. Hazırlanan senaryo gereği bir nöbetçi yüksek sesle, sözgelimi, ‘Komutanım, 45 No’lu esirin idam kararı geldi’ diyor ve o hücre açılıp tutuklu dışarı çıkarılıyordu. Daha sonra sanığa beyaz gömlek giydiriliyor, son sözü ve son ihtiyacı soruluyordu... Denizler’in asılmış olduğu bir dönemdi. Yani Türkiye’de üç insan darağacında can vermişti. Ve asılma konusu artık bir eğlence haline getirilmişti... Son sözleri sorulan bu masum insan, hazırlanan ilmiğin karşısına getiriliyor, ilmik boynuna geçiriliyordu. Ve yine senaryo gereği bir nöbetçi, ‘infazın yeni bir emirle ertelendiği’ haberini getiriyordu.” Nihat Behram’ın bu satırlarını andığım gün, Cumhuriyet gazetesinde 2010 yılında gözaltına alındığı “Emniyet”te 13 polis tarafından günlerce dövülen ve karakola tekrar çağrılınca yeniden işkence görmektense intihar eden gencecik mimar, Onur Yaser Can’ın fotoğrafı ve yitik oğlu anan ailesinin yürek yakan ilanı vardı. Yine aynı gün, Ankara’da muhafazakâr ve demokrat Müslüman olarak tanımlayan AKP iktidarı, tüm devlet kurallarını altüst edip milli varlıklarını haraç mezat sattığı Türkiye’de tek bir geleneği muhafaza etti, o da insanlığa karşı cezasız suç işlemek ve işletmek geleneği oldu. Demokratlığı, susturulan medya, hukuksuz tutuklamalar, yargılamalar, infazlar ve yasaklarla gömdüler. Şimdi apolitik ve silahsız gençlere Ergenekon, Balyoz şablonu biçerek demokrasi mezarının üstünde tepiniyorlar. Müslümanlık olgusuna gelince... Başbakan gibi düşünmeyen AKP’lilerin, gösterici gençlere biçilen suçlara bile bakmaları yeter. İslamda yalan mubah mıdır? Ya iftira? Peki, fitne fücur, ayrımcılık, “sizden, bizden” diye bölücülük ve yerli halkına karşı yabancılardan medet ummak var mıdır, İslam’da? Hiç sanmıyorum! Gösterileri bastırmak için Türk polisi kılığına sokulan, muhtemelen ÖSO elemanı Arap paralı askerlerin de kullanıldığını, hatta böyle bir grubun Ankara Rixos otelinde konuşlandığını gösteren videolar var. Videolar gerçeği yansıtıyorsa, Kuran, kendi yurttaşını yabancı ve sahte polise kovalatmaya ne der, doğrusu bilmiyorum. Ama anayasada bunun suç, hatta “vatana ihanet” suçu olduğu yazılıdır! “İhanet yeşil renkli, ku ştüyü gibi yumuşak bir küftür. Se ssizce ve içerden oyar.” FRANCİS BLANCHE Suçta Sebat yine bir genç fidanın katili, işçi Ethem Sarısülük’ü 1 Haziran’da gerçek mermiyle vurup öldüren polis Ahmet Şahbaz, geçen pazartesi çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. HHH Düşündüm. 1970’lerde gencecik masumları idam sehpalarına yollayanlar, işkence altında öldürenler ve ölmeyenlere uyguladıkları “infaz oyunu”yla eğlenenler cezasız kaldığı için mi, 1980’lerde aynı gaddarlık binlerle katlanarak, daha çok idam, daha çok işkence, daha çok faili meçhul ile sonuçlanmıştı acaba? Yoksa 1980’lerde gencecik insanları önce birbirine kırdırıp geri kalanları kendisi kıran, asan, işkence altında öldürten ve öldüren cellatlar cezasız kaldığı için mi, bugün bir genç KP 11 yıldır tartışılmaz A iktidarında nasıl aşırı güç sarhoşu olduysa, CHP’nin Çapulcudan Dışişleri Bakanı 1970’li yıllar. Almanya genelinde öğrenci hareketleri almış başını yürümüştür. Başta Frankfurt olmak üzere gençler polisle çatışır. Bu olaylar sırasında bir Macar göçmeni kasabın oğlu olan 1948 doğumlu Joschka öne çıkar. 1948 doğumlu lise 10. sınıftan terk, “başarısız” bir öğrencidir. Eğer başarı lise, üniversite diploması ile ölçülüyorsa… 1968 Baharı’nın rüzgârı onu “devrimci” kümelenmelere savurur, Sosyalist Alman Öğrenciler Birliği ile ilişki kurar, aynı zamanda da “Frankfurt Okulu”nda Theodor W. Adorno, Jürgen Habermas ve Oscar Negt gibi Marksist düşünürlerin derslerini izler. Eylemliliği o zamanki Almanya’nın toplumsal ve siyasal durgunluğuna bir tepki olarak keskinleşir. Joschka 19681975 yılları arasında “var olan düzenin yapısal gücüne karşı fiziksel şiddeti meşru gören” Devrimci Savaşım adlı soldevrimci bir hücrenin üyesidir. Bizim Başbakan ve çevresinin tanımlamasıyla bir “çapulcu”dur, “Vandal”dır. Ünlü Stern dergisi 2001 yılı başında Joschka’nın Hans Joachim Klein adlı bir arkadaşıyla 1973 yılında düzenlenen bir sokak gösterisi sırasında bir polisi dövdüklerini gösteren fotoğrafları yayımlar. Joschka Fischer o sırada Almanya Federal Cumhuriyeti’nin çiçeği burnunda dışişleri bakanıdır. 17 Ocak 2001 günü Federal Parlamento kürsüsünde savunmasını yapar. Joschka Fischer 1980 yılında partileşmeye başlayan Yeşiller hareketine kurucu üye olarak katılır. 1983 yılında milletvekili olarak Federal Meclis’e girer. Partinin “gerçekçiler” kanadındandır. 1985 yılında “rotasyon uygulaması” çerçevesinde yerini kendi yedeğine bırakarak Meclis’ten ayrılır. Aynı yılın sonbaharında yapılan Hessen Eyaleti seçimlerinde eyalet milletvekili olur ve kurulan SPDYeşiller hükümetinde Çevre Bakanlığı’na getirilir, bu görevi 1987 yılına kadar sürdürür. 1991 yılında yapılan seçimlerde yine milletvekili olan Fischer, Eyalet Başbakan Yardımcılığı ile Çevre, Enerji ve Federal İlişkiler Bakanlığı’nı üstlenir. 1994 yılında tüm eyalet görevlerini bırakarak federal politikaya yönelir. 1998 federal parlamento seçimleri sonrasında Gerhard Schröder’in şansölyeliğinde kurulan Sosyal Demokrat Parti (SPD) 90 Birliği/Yeşiller koalisyon hükümetinde Dısişleri Bakanlığı’na getirilir. 19982002 yılları arasında Almanya’nın “en sevilen politikacısı” seçilmiştir. Federal Almanya adına çok önemli dış politika başarılarına imza atmıştır. 2004 yılında İsrailFilistin çatışmasında gösterdiği arabuluculuk çabaları ve antisemitizme karşı tutumu nedeniyle Almanya Yahudileri Merkez Konseyi tarafından LeoBaeck Ödülü’ne layık görülmüştür. 2000 sonbaharında yapılan federal seçimlere kadar Dışişleri Bakanlığı görevini yürütür. 2006 yılında aktif politikayı bıraktığını açıklar ve aynı yıl ünlü Princeton Üniversitesi’nin çağrısı üzerine “konuk profesör” olarak ABD’ye gider. Joschka Fischer bir Alman olmayıp da liseden terk bir Türk olsaydı ve onun gibi bir gençlik yaşasaydı, sonu nasıl olurdu? Yanıtınızı merak ediyorum. katili polis daha serbest bırakılıyor? Türkiye’de insanlığa karşı işlenen suçlar, 40 yıldır cezalandırılmadığı içindir ki suçluların mevki ve cüreti artıyor. Bu cüret olmasa, 1980’lerdeki zulmün PKK’yi yarattığı bir ülkenin başbakanı, şiddetin şiddeti çağırdığını bile bile, gaddarlıkta sınır tanımayan ve apaçık suç işleyen polisi, “destan yazıyor” diye övebilir mi? HHH Siyasal kimliğini de aşırı süre iktidarsızlıktan ayılamadığı, fazlasıyla alıştığı muhalefette atıllaştığı, hamlaştığı söylenebilir. CHP milletvekillerinin bireysel olarak gösterilere fedakârca destek verdiği doğru. Ama örgütsel bir bütün olarak canlı ve heyecanlı bir muhalefet yapamıyor! Şimdi parti yönetimi yine gençlik açılımı peşinde, Gezi eylemcilerini anlamak ve siyasete katmak için arayış içindeymiş... Tren kalktı gidiyor, CHP peşinden koşmak şöyle dursun, durduğu yerde mahmur mahmur esniyor! Oysa ben bugünlerde CHP’nin AKP’nin iktidar sürecinde tutuklanan, dövülen, öldürülen gençlerin sayısını, insanlığa karşı işlenen suçların listesini oluşturup yargıya taşımasını; hiç olmazsa 24 saat Meclis kürsüsünün önünde tam takım “duran adam” olabilmesini isterdim. TC vatandaşı olmayan Arapların Türk polisi kıyafetinde göstericilere karşı çıkarılması ise CHP’nin öncelikle araştırması ve gerekirse Anayasa Mahkemesi’ne kadar götürmesi beklenen bir dava konusudur. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK G NOKTASI behicak@yahoo.com.tr Bir Gezi Mektubu “Gezi Direnişi” özellikle internet dünyasında sayısız karikatür, video ve fotoğrafla milyonların gündemini belirlemeye devam ediyor. Aynı süreçte Brezilya’daki direnişe karşı iki hükümetin tutumunun da kıyaslandığı epostalardan birinde bakın nelere dikkat çekiliyor.. hareketi var. Gelecek yıl Dünya Kupası’nı düzenleyebilmeleri için kaynak yaratma amacıyla ulaşıma ‘20 kuruş zam’ yapılmasına itiraz ediyorlar. Tıpkı bizdeki gibi sosyal medya aracılığıyla haberleştiler ve çığ gibi büyüyerek birçok kente yayıldı. Farklı dünya görüşlerinden insanlar aynı amaç doğrultusunda birleşti, birlikte bayrak zber bozuldu salladı, dans ettiler... ‘Barışçıl bir eylem’di “Hepimizin ezberini yani ve İstanbul’a selam bozan bu eylemde, göndermeyi de ihmal dünyada şimdiye kadar etmediler.. görülmemiş düzeyde Bu arada dikkatini ‘orantısız barışçıl bir çekerim 20 kuruşluk zam söylem’ gelişti. Ne bizim geri alındı; ama eylemler kuşak, ne de bir öncekiler, durmadı. ‘Derdimiz 20 amaçları ‘ahlaklıiyikuruş değil, haklarımızı güzel’ bile olsa böylesi bir almak; daha az stadyum barışçıl söylem ve eylem daha çok hastane’ gerçekleştirememişlerdi. diyorlar. İnsanlar Hatta destek sistemden iğreniyor verme adına ve o kadar bıkmışlar ‘barışçıl ki, ‘değişim’ söylemler’in istiyorlar. dışına çıkanların, En ünlü ‘eylemin futbolcuları masumiyetine ile ister zarar inan ister verecek’leri inanmaendişesi bile polis de taşıdım; ama eyleme onlar bunu destek da aşmayı verdi! Brezilya Başkanı çok güzel (Bizim ünlü Dilma Rousseff beceriyorlar. Hangi futbolcumuz yönden gelirse ne demişti hatırlıyor gelsin provokasyonlara musun?) aldanmadılar; içlerinden Ve bugün ne oldu polise taş atanları polise dersin? doğru kovaladılar; devletinBrezilya Devlet Başkanı… valinin ‘gel gel’vari Bir hanım; eylemcileri haklı kışkırtmalarına kanmadılar; buldu; ‘Gençlere protesto sendikaların yürüyüşünü çok yakışıyor’ dedi; bile engellediler. dahası değişim taleplerini En önemlisi de anladığını ve önemsediğini; reklamlarını yapmadılarsokaktaki insanların sesine yaptırmadılar. Sürekli kulak vermek gerektiğini; forumlar düzenlediler; her söyledi. türlü kararı herkesle birlikte Başkan; ‘Gösterilerin aldılar; içlerinden birinin büyüklüğü demokrasimizin bile öne çıkmasına, ünlü(!) enerjisini ve sivil bir toplum olmasına izin vermediler. olduğumuzu gösteriyor; Velhasıl bilgisayarıBrezilya bugün daha güçlü interneti nasıl bir güne uyandı’ dedi… kullanacağımızı, torunların ve baksana daha neler dedelere öğrettiği ‘şimdiki söyledi: zamanlar’da, nasıl ‘hak ‘On binlerce kişinin aranacağı’nı da onlardan daha iyi imkânlar için öğreniyoruz. sokağa çıkmış olmasından; İşte böylesi bir şeyi yaşamak da bize kısmet gençlerin, yetişkinlerin oldu; iyi oldu, çok iyi ve yaşlıların torunlarıyla oldu… gurur duyuyorum birlikte, ellerinde Brezilya onlarla. bayrağı ile ulusal marşımızı söyleyerek daha güzel bir rezilya ve ülke için savaşmasından gurur duyuyorum.’ Türkiye Aradaki 7 farkı bulmayı Bugünlerde Brezilya’da sana bırakıyorum...” da benzer bir halk E ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY VEFAT Sevgili eşim ve babamız HÜSNÜ ESEN’i (21.04.1932/25.06.2013) kaybettik. Bir ömür boyu doğru bildiği yoldan asla ayrılmadı. Hiç unutmayacağız. Eşi, Çocukları, Torunları Not: Cenazesi 26.06.2013’te (bugün) öğlen namazında Bahçeköy Merkez Camii’nden kaldırılacaktır. B SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Saraylar 1 da ve bü 2 yük konak larda yemek 3 ve sofra işle 4 rini yöneten 5 kimse. 2/ İs 6 panyolların sevinç ünle 7 mi... Ürüne 8 karışmış ya 9 bancı mad de. 3/ Halk 1 2 3 4 5 6 7 8 9 arasında yağ 1 Ç İ M Ç E K T İ mura verilen ad... 2 A D A K U P E S Uzaklık işareti. 4/ 3 Libya’nın plaka 4 M E N D E R E S Ç D İ N S A H imi... Elma, ar N A mut, kayısı gibi 5 A T A L E T 6 K A R İ K A T Ü R meyvelerin kuru T İ N L A T A tulmuşu. 5/ Yur 7 Ş dumuzun denizle 8 G A N İ M E T rinde yaşayan bir 9 O R M A P U T O yunusbalığı türü. 6/ Kalsiyum elementinin simgesi... Yeraltı su yunu taşıyan geçirimli katman. 7/ Orta Asya’da yaşayan Şamanist Türkler arasında, çeşitli şey lerden anlam çıkartarak bakılan fal... Katrandan elde edilen siyah madde. 8/ Osmanlılarda ye ni evlenen erkeklerden alınan vergi. 9/ İlgeç... Küba’nın para birimi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tayfaların gemi sahibine verdikleri ad. 2/ Bir göz rengi... Elektrik sığa birimi. 3/ Kusurlu sa yılmayacak kadar hafif şaşı göz... Karakter. 4/ Alaska kökenli, haski’ye benzer bir köpek cinsi. 5/ Bir anlatımda verilmek istenen öz. 6/ Ata... Gaziantep’in bir ilçesi. 7/ “Yollar bir , dağlar düğüm/Çözüle çözüle bitmez” (B.S.Erdoğan)... Uyak. 8/ Derebeylik Japonyası’nda en aşağı sı nıfı oluşturan halk... İzmir’in Selçuk ilçesindeki ünlü antik kent. 9/ Lokantada yemek listesinden seçilen ve fiyatları ayrı ayrı hesaplanan yemek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle