Katalog

25 HAZİRAN 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü eylemleri destekleyen öğretmenleri belirlemek için her şeyi deniyor 9 l 10 yıl hapis cezası alan öğrencinin isyanı ‘İhbar et’ baskısı SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Gezi Parkı olaylarına katılan tüm öğretmenlerin isim listesini isteyen Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, öğretmenler ile öğrencileri eylemlere yönlendiren öğretmenlerin isimlerini okul müdürlerinden “şifahi” olarak istediği ortaya çıktı. Eğitim Sen, bu kapsamda öğrenci velilerinin de öğretmenleri şikâyet etmek üzere kullanıldığını açıkladı. Ayrıca okul yönetimlerinin mesainin olmadığı cumartesi ve pazar günleri, öğretmenleri ev telefonlarından arayarak “evde misin, eylemde misin” kontrolü yaptığı bildirildi. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ilçe müdürlerini toplayarak olaylara katılan öğretmenlerin listesini istemesinin ardından, Çankaya İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Saydan okul müdürleri ile toplantı yapmıştı. Ankara Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan’ın talimatlarını aktaran Saydan’ın toplantıda, “Okula gelmeyen öğretmenlerle ilgili işlem yapılmasını, sendikalı ve sendikalı olmayan öğretmenlerin savunmalarının alınmasını istediği” öğrenildi. Saydan’ın müdürlere “Öğretmen ve öğrencileri, protestolara katılmaları yönünde kışkırtan öğretmenlerin isimlerini şifahi olarak bildirin” dediği aktarıldı. Ayrıca Ankara’da bazı okul müdürlerinin veya müdür yardımcılarının cumartesi ve pa ‘Suç duyurusu yapacağız zar günlerinde öğretmenleri ev telefonlarından arayarak “Evde misin, eylemde misin” sorularını yönelttiği belirtildi. Eğitim Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Dengiz Sönmez, Aydoğan’ın yanında, Çankaya ve Yenimahalle ilçe müdürleri Saydan ve Mehmet Yıldırım ile görüştüklerini, “Sendika üyelerine herhangi bir ceza verilemeyeceği yönünde mutabık kaldıklarını, sendika üyesi olmayan öğretmenlere de ceza verilemeyeceğine yönelik yargı kararlarını anımsattıklarını” aktardı. Sönmez, “Okul yönetimleri hem okul idarelerini hem de Alo 147 üzerinden şikâyette bulunmalarını isteyerek velileri muhbirliğe zorluyor. Ceza veren okul müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. ‘Suçum halay çekmek’ İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet Üniversitesi’nde çeşitli bölümlerde okuyan 8’i tutuklu 13 öğrenci, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları KCK davasında, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” suçlarından toplam 112 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. 10 yıl hapse mahkum edilen, Fransız Dili ve Edebiyatı 3. sınıf öğrencisi Aynur Gök, cezaevinden gönderdiği mektupta, “Biz öğrenciyiz, suçlu değiliz, hiçbir şiddetimiz yok, tamamen demokratik hak ve taleplerden yargılandık ve ceza aldık” dedi. Yargılandıkları davanın 2 Mayıs Perşembe günü sonuçlandığını belirten Gök, 13 ayı aşkın bir süredir tutuklu olduklarına dikkat çekti. İddianamede, 1 Mayıs’a katılmak ve halay çekmek, 8 Mart’a ve Nevroz’a katılmak, 19 Mayıs’ta piknik yaamak, Roboski katliamıyla ilgili ve İnsan Hakları Haftası’nda basın açıklaması yapmak, saldırıya uğrayan bir öğrenci için yapılan basın açıklamasına katılmakla suçlandıklarını ahlatan Gök şöyle devam etti: “Evet, bütün bunlara katıldım ve bunlara katılmanın bedeli olarak 10 yıl ceza yedim. Suçumuz örgüt üyesi olmak ve propaganda yapmakmış! Propaganda dediğimizde bir şarkı eşliğinde halay çekmek... İnanır mısınız halay çektim; ancak o şarkı daha doğrusu marşmış, tek kelime söylemedim. Çünkü Kürtçe bile bilmiyordum. Tabii şimdi cezaevinde öğrendim. Ceza alan birçok arkadaşım o gün orada yoktu, halay çekmeyenler bile ceza aldı.” Mahkeme başkanının ilk oturumda “Biz öğrencileri bırakıyoruz, öğrenciler batıya okula değil, doğuya gidiyorlar” dediğini söyleyen Gök, mahkemenin hukuki bir değerlendirme yerine ihtimal dahilinde ceza verdiğine inandığını ifade etti. Gök, “Bölüm birincisi olarak okuduğum Fransız dili ve edebiyatı bölümünü başarıyla bitirmek isterdim ama bu başarım ve okula dönme ihtimalim yok sayıldı” dedi. Kadir Topbaş, gençlerden yardım istedi Haluk Özdalga’dan hükümete AB konusunda uyarı, Erdoğan’a faiz lobisi eleştirisi İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, Gezi Parkı olaylarının artık sona erdirilmesi için çağrı yaptı. Gençlerden de sosyal medyada Türkiye’nin imajının düzeltilmesi için yardım isteyen Topbaş,“Sosyal medyayı iyi kullanan ve dil bilen gençler dünyaya her şeyin düzeldiğine dair mesajlar verin” dedi. AKP’de ‘çatlak’ ses ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’ye 2007’de eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’la birlikte gelen Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümeti, AB ile yaşanan gerginlik nedeniyle sert ifadelerle eleştirdi. Özdalga, “AB ile ilişkileri zedeleyen popülist söyleme son verilmesini” isterken, Erdoğan’ın belgelerle açıklamasını istediği “faiz lobisi” nitelemesi için “komplo teorisi” dedi. Haluk Özdalga, Erdoğan’a “AKP içinden uyarı” niteliği taşıyan yazılı açıklamasında şunları söyledi: Hayali düşmanlar: Gezi Parkı protesto eylemlerinin komplo teorileriyle açıklanması, ilk bakışta bir rahatlık duygusu sağlayabilir. Ama her popülist siyaset gibi bu yöntem de sonunda onu kullananlara zarar verir. Hayali düşmanlar yaratarak öfkeyi tahrik eder, yanlış yapmaya sevk eder, olayların gerçek nedenini anlamamızı engeller. Başbakan açıklasın: Bir örnek, Gezi Parkı olayları arkasında faiz lobisi olduğu iddiası. Eğer elde bilgi varsa, somut isimlerle ve belgelerle açıklanmalı. Aksi takdirde genel ifadelerle ileri sürülen iddialar komplo teorisi düzeyinden ileriye gidemeyecek, en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde ve ekonomiyi olumsuz etkileyecek bir şekilde güven sarsıcı sonuçlar ortaya çıkabilecektir. AB’ye karşı kaba olmamalıyız: Türkiye’nin çıkarları AB üyeliğini gerektiriyor. Sadece ekonomi için değil, ülkenin milli bütünlüğü için de AB üyeliği büyük kazanç teşkil edecek. Eğer Türkiye AB’ye üye olacaksa, Avrupa’nın yerleşik siyasi kültüründe yeri olmayan aşırı üslup ve söylemlerden vazgeçmeliyiz. Avrupa kurumlarının ve siyasi liderlerinin eleştirilerine diklenerek değil, içeriği güçlü ama kabalığa ve diklenmeye kaçmayan bir üslupta cevaplar vermeliyiz. ‘Bölüm birincisiydim’ Elisa Couvert sınır dışı edildi İstanbul Haber Servisi Erasmus değişim programı çerçevesinde Türkiye’de eğitim gören ve Gezi Parkı eylemleri sırasında gözaltına alınan Fransız öğrenci Elisa Couvert hakkında verilen sınır dışı kararının ardından Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle Paris’e gönderildi. Atatürk Havalimanı’na yanında iki polis ile birlikte gelen Couvert, burada “Taksim Gezi Parkı eylemlerinden dolayı tutuklandım. Savcıya çıktım. Suçlu değilim. Dosyamda hiç bir şey yok. Ama yabancı olduğum için 10 gün yabancı şubede kaldım. Ve beni sınırdışı etme kararı aldılar” dedi. l Alternatif törenin iptali Gazetecilerden suç duyurusu Gezi Direnişi’ni takip eden 28 gazeteci yaralandı, 22 gazeteci darp edildi, 18 gazeteci de gözaltına alındı. Çağlayan Adliyesi’nde bir araya gelen gazeteciler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş, “Bu utanç verici tablonun sorumlusu siyasi iktidardır. Burada amaç gerçeklerin halktan saklanmasıdır” dedi. Öte yandan, CHP Gençlik Kolları Başkanlığı, Gezi Parkı eylemlerine yönelik yaptığı açıklamalar nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında 8 ilde suç duyurusunda bulundu. (Fotoğraf:UĞUR DEMİR) Rektörlük dekana yıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde fakülte sekreterinin izin verdiği Kuranıkerim okunacak alternatif mezuniyet programı, başta dekan Prof. Dr. Sacit Turanlı olmak üzere fakülte yönetimine inceleme başlatılmasına neden oldu. Cumhuriyet, önceki gün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenmek istenen alternatif mezuniyet töreni için Prof. Turanlı’ya rektörlük tarafından inceleme başlatıldığını duyurmuştu. Üniversite rektörlüğü ise dün açıklama yaparak dekanlık yönetimine inceleme başlatıldığını açıkladı. Oysa alternatif mezuniyet törenini Turanlı’nın değil, rektörlüğe yakınlığıyla bilinen Dekanlık Sekreteri Celal Özen’in onayladığı öğrenildi. Dekan Turanlı ise töreni iptal etti. Ancak Turanlı, rektörlüğün başlattığı incelemeden kurtulamadı. Rektörlük açıklamasında ise “...programa dekanlık tarafından her ne kadar onay verilse de içeriğinin tıp fakültesi mezuniyetine uygun olmadığı düşünülerek program iptal edilmiştir. Rektörlüğümüz konudan haberdar olunca fakülte yöneticileri hakkında inceleme başlatılmasına karar vermiştir” ifadeleri kullanıldı. Dekan Turanlı ise töreni rektörlüğün değil kendisinin iptal ettiğini söyledi. Turanlı, “Burada amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek” diyerek uygulamaya tepki gösterdi. Erdoğan’dan Aygün’e dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’e 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Erdoğan’ın avukatları tarafından açılan davanın dilekçesinde, Aygün’ün, 2 Haziran’da internet ortamında paylaştıklarına yer verildi. Aygün’ün daha önce, AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yapılan saldırıların ardından da Erdoğan’ı kast ederek “Türkiye’de en büyük terörist sensin” dediği anımsatılan dilekçede kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddia edildi. BBC’den Gökçek’e yanıt Dış Haberler Servisi AKP hükümetinin Gezi Direnişi’nin dış basında ele alınmasına yönelik sert tepkileri sürerken İngiliz yayın kurumu BBC, kurumun Türkiye’deki çalışanlarının hedef alınmasına sert tepki gösterdi. BBC’nin Türkiye’deki muhabiri Selin Girit’in önceki gün Twitter’da aktardığı bir mesajın ardından yine Twitter üzerinden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından “İngiliz ajanı” olarak nitelenmesine yanıt veren BBC Küresel Haber Dairesi Başkanı Peter Horrocks, “BBC, Türkiye’de yetkililerce sürdürülmekte olan ve BBC’nin güvenilirliğine darbe vurmayı, muhabirlerini de sindirmeyi amaçlayan kampanya nedeniyle büyük kaygı duymaktadır” dedi. BBC Türkçe’nin haberine göre Horrocks açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’deki protestoları izleyen muhabirlerimizden biri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kendisine, doğrudan adını anarak sosyal medyada saldırmasının ardından çok sayıda tehdit mesajına hedef olmuştur. BBC ve bünyesindeki bütün gazeteciler tarafsız ve bağımsız gazetecilik ilkesine bağlıdır. BBC muhabirlerinin bu şekilde doğrudan hedef alınması kabul edilemez. BBC’nin yayınları konusunda kurumsallaşmış yorum ve şikâyet mekanizmaları vardır. Türkiye’deki yetkililere bu mekanizmaları kullanmaları çağrısında bulunuyoruz.” Akşam’da gezi depremi Genel Yayın Yönetmeni Küçükkaya’nın yerine eski AKP milletvekili Ocaktan geldi. Gezi direnişini destekleyen üç yazarın işine son verildiği öne sürüldü Haber Merkezi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yönetimine geçen ay el konulan Akşam gazetesinin 5.5 yıldır genel yayın yönetmenliğini yapan İsmail Küçükkaya (41) görevden alınarak yerine Mehmet Ocaktan atandı. Öte yandan gazetede Gezi Parkı direnişine destek veren Tuğçe Tatari, Nilay Örnek ve Sevim Gözay ile de yolların ayrıldığı da iddia edildi. İsmail Küçükkaya’nın yerine atanan Mehmet Ocaktan (58), İÜ Edebiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra çeşitli edebiyat dergilerinde çalıştı, üç şiir kitabı yazdı. Ardından basın sektörüne geçen Ocaktan, Yeni Şafak gazetesinde çeşitli görevler aldı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP’den Bursa milletvekili seçilen Ocaktan, daha sonra ise aday olmayarak 2011’de basına döndü. Geçen aylarda Star gazetesinin başına geçti ve köşe yazmaya başladı. İsmail Küçükkaya, Akşam gazetesindeki görev değişimi üzerine Hürriyet’in sorusunu şöyle yanıtladı: “Bana henüz yapılmış bir tebligat yok. Cuma günü Medya Grup Başkanımız Cengiz Özdemir ile görüştük. Bana sözlü olarak bir değişim olacağını iletti. Hatta Medya Grubu danışmanlığı yapmamı önerdi. Bu süreçte yazı yazmaya devam etmemi ve TV programı yapmamı istedi. Ben kendisine bunun uygun olmayacağını söyledim. Hafta sonu düşünmemi rica etti, bugün tekrar konuştuk. Ben yayın yönetmenliği dışındaki formülleri kabul etmedim. Resmi tebligatı bekliyorum...” Öte yandan gazetede, ayrıca Gezi Parkı direnişine destek veren Tuğçe Tatari, Nilay Örnek ve Sevim Gözay ile de yolların ayrıldığı da iddia edildi. Tatari konuyla ilgili bir tweet atarak, “Akşam gazetesinden bana henüz bir tebligat yapılmadı. Gazetenin İnsan kaynakları ile görüşen avukatıma ‘bilgimiz yok’ yanıtı verilmiş” dedi. Sevim Gözay ise, “Sabaha karşı bir rüya gördüm. Dünyevi dertlere delaletmiş anlamı. Hayrolsun” açıklamasında bulundu. İsmail Küçükkaya l Kontenjanları artırıldı İlahiyata 4+4+4 ayarı SİNAN TARTANOĞLU ANKARA ÖSYM’nin açıkladığı üniversite kontenjanlarına göre ilahiyat fakültelerinin kontenjanı yüzde 32, ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği programının kontenjanı ise yüzde 68 oranında artırıldı. ÖSYM, bu yılın Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’nu açıkladı. 2012 yılında 11 bin 985 kontenjan açan üniversitelerin ilahiyat fakülteleri, bu yıl kontenjanlarını 3 bin 850 artırarak 15 bin 835’e çıkardı. Üniversitelerin ilahiyat fakültelerinin, ilköğretim din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği programları için ise 5 bin 655 kontenjan ayrıldı. Bu rakam geçen yıl 3 bin 355 olarak belirlenmişti. Din öğretmenliği kontenjanlarındaki bu artışın 4+4+4 sisteminden kaynaklandığı yorumu yapıldı. Birinci yılını dolduran yeni eğititm sistemi ile, müfredata eklenen seçmeli din derslerine, YÖK kararı ile din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin girmesi kararlaştırılmıştı. Kürtçenin seçmeli olarak yeni eğitim sistemi ile birlikte müfredata eklenmesinin ardından Kürt dili kontenjanı 35’ten 125’e çıkarıldı. TMMOB’den kınama İstanbul Haber Servisi TMMOB Makina Mühendisleri Odası, 17 Haziran ve 22 Haziran 2013 tarihlerinde şube binalarına yapılan saldırıyı kınayarak bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Bizlere yönelik yapılan tüm saldırılar iktidarın aczini göstermektedir. Odamıza yapılan polis saldırısını kınıyoruz ve devleti derhal bu kör şiddete son vermeye çağırıyoruz” denildi. Mehmet Ocaktan