Katalog

3 MAYIS 2013 CUMA HABERLER CUMHURİYET SAYFA 13 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada çıkaran karar ve uygulamaları özlü içerikte özetledi: “Taksim Meydanı’na yürüyüşe geçenlere, bu yıl cop kullanmadık. Fevkalade orantılı müdahalede bulunduk” dedi. Bayram kutlamaları bile “ancak benim vereceğim izin çerçevesinde kutlanabilir” anlayışındaki RTE, o sırada parti genel merkezinde, yanında eski İstanbul Valisi ve şimdilerde İçişleri Bakanı olan Muammer Bey, hık deyicilerinden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ vs. ile Vali Mutlu’nun özetini dinledikten sonra…. …..hiç kuşkum yok “Aferin valiye” diye mırıldanmış…ve çevresine de, “İşte, iktidarımızın ülkemize, muhalefete karşın üstün gayretlerle getirdiği AKP modeli ileri demokrasi döneminin vazgeçilmez önkoşulu yasakları, biber gazı ve tazyikli su ile uygulayıp savunan yasakçı vali… Diğerlerine örnek olmalı” diye övmüştür. ??? Yalakalara, yandaşlara, bu kıvamdaki bakanlara, elbette başta Başbakan’a göre zaten Taksim’de emekçi bayramını kutlamakta ısrar edenler AKP iktidarının başarılarını kıskanan, gözlerden uzak tutmayı, ünü cihana yayılmış, örnek gösterilen iktidar partisini başarısız göstermeyi görev edinmiş; üstelik oy bazında önemsiz “marjinal gruplar!” Yakında parti grubunda mı olur, bir meydanda mı ya da örneğin Türkiye’de, AKP sayesinde “balıklar artık kavağa çıkıyor” konulu yalaka bir derneğin düzenleyeceği bir toplantıda mı olur; yer ve zaman hiç fark etmez. Muhterem halkımız, sayıları 1820, belki de daha fazla TV’lerin önce naklen sonra sabah akşam haber bültenlerinde yineleyecekleri, Taksim’i kapatma nedenlerini RTE’nin sıtma görmemiş sesiyle yapacağı konuşmadan öğrenmeye zorlanacak!.. Halkımıza seslenirken RTE’nin, “Burası yol geçen hanı değil. Üstelik meydanı kapatan nedenleri de anlattık ‘bu gruplara’. Ammma...lafla uslanmayanın hakkı kötektir. Üstüne üstlük polis, bu atasözüne uygun davranmadı. Cop kullanmadı. Biber gazını da meydana girmeye çabalayanlara müdahalede fevkalade orantılı kullandı” içeriğinde konuşacağına kalıbımı basarım. Bu tablo karşısında İstanbul’u yasak kente çevirerek Başbakan’ı fevkalade mutlu ve gururlu kılan Vali Mutlu’yu ödüllendirmek için ne yapmalı? Bir madalya! Üzerinde “2013 yılının yasak rekortmeni” yazan bir madalya! Başbakan’ın elinden alacağı bu madalya, Vali Mutlu’yu kuşkusuz mutlu eder! Tabii gün gelip yasakçı uygulamaların hesabını verinceye kadar! ??? Şu sıralar Türkiye’nin geleceğini saptayacak bir konu ya kapandı ya da kapanmak üzere. Bir yıl önce kurulan yeni anayasayı yapmakla görevli 4 partinin katıldığı uzlaşma komisyonunun akıbeti, önümüzdeki günlerde belli olacak. Komisyon üç beş ay öncesine kadar ağır aksak yeni anayasayı hazırlarken RTE’nin siyasal ihtiraslarını içeren başkanlık sistemi önerisiyle sarsıldı. Öneri de değil, tam anlamıyla dayatma! Şu tarihe kadar ya yeni anayasayı hazırlarsınız; hazırlayamazsanız AKP’nin başkanlık sistemi getiren anayasa taslağını Meclis gündemine alırım, dedi. CHP ve MHP, hukuk, siyasal çevreler, tabii RTE’nin bu sistemle her alana; yürütmeye, yasamaya, yargıya tek başına egemen olma amacını reddetti. Reddettiler çünkü Meclis Başkanı Cemil Çiçek; komisyon kurulurken dört partinin her konuda mutabık kalacakları bir anayasa çalışması yapacağını ilan etti. Başkanlık sistemi Demokles’in kılıcı gibi komisyonun üzerinde sallanırken yeni bir anayasa yapmak olanaksızdı elbette. Meclis Başkanı Çiçek; komisyon üyeleriyle yaptığı son toplantıda “komisyonun başarılı olamadığını” belirtti. Çok uğraştık olmadı. (RTE’nin rıza gösterdiği nisan sonu) Süreyi bitirdik, ne yapacağız, siz söyleyin” diye çözümü partilere bıraktı. ??? Oysa Cemil Çiçek, AKP’nin değil, TBMM’nin başkanı olduğunu anımsamalı ve…. ….yazılı bir açıklamayla; önceden başkanlık sisteminin uzlaşma komisyonun çalışmalarını sekteye uğrattığını, parlamenter sistemi temel alan bir anayasa yapılırken, genelde kabul görmeyen başkanlık sistemi önerisini AKP’nin geri çekmesi gerektiğini “ilgilisine” duyurmalıydı.. Ne çare Çiçek, tarafsız kalan, partiler üstü Meclis başkanı gibi değil, AKP’nin Meclis başkanı izlenimi veren bir dizi davranış sergiledi. Bu nedenle “AKP’nin Meclis Başkanı” yazılı madalyaya çoktan hak kazandı! ÖSYM ‘kopya’yı yedi ÖSYM, avukatlıktan yargıya geçiş sınav sorularının önceden alındığını belirtti, ancak savcılığın takipsizlik kararına itiraz etmemeyi ‘tercih etti’ ALİCAN ULUDAĞ Çiçek: Yeni Anayasa İçin Güneş Batıyor 12 Haziran seçimlerinden bu yana TBMM’deki dört siyasi partinin de taraf olduğu büyük proje yeni anayasa yapmaktı. Bir buçuk yıldır devam eden bu çalışmada en kritik güne geldik. TBMM Başkanı Cemil Çiçek bugün Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki dört partinin temsilcileriyle yapacağı toplantının ardından kritik bir karar açıklayacak. Bu açıklama doğrultusunda ya siyasi partilerin temsil ettiği toplumsal tabanların en geniş uzlaşısına dayalı yeni ve sivil bir anayasanın kapısı aralanacak. Ya da o kapı tamamen kapanırken çerçevesini iktidar partisi AKP’nin çizeceği bir anayasa değişikliğine giden yola girilecek. Meclis Başkanı Çiçek ile dün yaptığımız görüşmede bugünkü toplantıyı, uzlaşıya dayalı yeni bir anayasa konusunda partiler ve de liderlerine verilen son bir fırsat olarak gördüğü izlenimi edindim. Çiçek’in değerlendirmeleri şöyle: “Komisyonun üyeleriyle yaptığım son toplantıda herkes bu yeni anayasa sürecine nasıl baktığını gazetelerden okuyarak değil birbirinin ağzından dinlemiş oldu. O toplantıda ortaya çıkan durum karşısında da her birinin kendi partisiyle istişare etme ihtiyacında olduğunu gördüm. Yarın (bugün) partilerinin nihai görüşleri gelecek. Zaman zaten giderek daralıyor. 2012 sonunu hedeflemiştik. Çünkü seçim hesaplarına karışmasın istemiştik. O zaman güneş tepedeydi, şimdi ise batmak üzere. Kimse türlü tereddütlerle bu süreci heba etmemeli. Yarın (bugün) herkes bir karar versin gelsin ki ben de ona göre ne yapacağımıza bakayım.” Aslında komisyonun uzlaşmazlıkla dağılacağı belli. Merak edilen, Çiçek’in nasıl bir açıklama ile bunu kamuoyuna duyuracağı. Muhalefet sorumluluğun başkanlık istemini masaya getiren AKP’de olduğunu vurguluyor. İktidar ise kendi anayasa taslağını parlamento zeminine getirmek için, Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlandığının tescilini bekliyor sadece. Çiçek bugünkü toplantıyı görmeden bir yorum yapmak istemedi. Ancak bu toplantıya ilişkin beklentilerinin satır arasından uzlaşmazlığın sorumluluğunu bir ya da birkaç parti yerine komisyondaki tüm partilere çıkaracağı izlenimi çıkıyor: “Zamanı ve önümüze çıkan bu tarihi fırsatı ve sorumluluğu her partinin çok iyi değerlendirmesi lazım. Her parti biri diğerine istediğini söyleyebilir ama bu millete verecek cevabımız olmaz sonra. Millet bize ‘Darbeciler kadar bile olamadınız. Onların dahi anayasası var ama siz bir araya gelip sivil bir anayasa yazamadınız’ diyecektir. Bunun altında hepimiz kalırız. Tarihi sorumlulukla karşı karşıyayız...” ANKARA Avukatlıktan adli yargıya geçiş sınavında soruların önceden alındığını ve kopya çekildiğini belirterek suç duyurusunda bulunan ÖSYM, savcılığın buna ilişkin soruşturmada takipsizlik kararı verilmesine itiraz etmedi. Böylece takipsizlik kararı kesinleşti ve “kopyacılar” kurtuldu. 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılan Avukatlar İçin Adli Yargı Hâkim ve Savcı Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı’nda sonuçlar açıklandığında kopya şüphesi ortaya çıktı. Sınava giren 4 evli çift, birbirine yakın yüksek puan aldı. Bu çiftler arasında AKP Merzifon Belediye Meclis üyesi de yer aldı. Kimi adayların da daha önce yapılan sınavda düşük alırken bu sınavda yüksek puanlar alması şüpheleri artırdı. Sınavı iptal eden ÖSYM, 12 Aralık 2012’de savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, sınava giren 10 avukatın şüpheli sonuçlarına yer verilirken bu adayların “soruları önceden temin ettiklerini” açıkladı. ‘Sorular ele geçti’ Dilekçede, özetle şu değerlendirme yapıldı: “İl il yapılan değerlendirmelerde aynı ilden sınava giren adayların cevap kâğıtlarında doğru ve yanlış sayılarının eşitliğinin yanında aynı doğrulara ve aynı yanlışlara yönelmeleri gözlenmiştir... Sınav sonuçlarında özellikle derece yapmış bazı adaylar, soru kitapçıkları üzerinde hiçbir işlem, yazılı muhakeme ya da karalama yapmaksızın matematik sorularında yüzde 100 doğru yapmışlar ya da yaptıkları karalamalarda ulaştıkları/ulaşamadıkları so nucu değil, farklı şıkkı işaretlemişlerdir.” Soruşturmayı yürüten Memur Suçları Soruşturma Bürosu ise 8 ay gibi bir sürede takipsizlik kararı verdi. ÖSYM’nin tespitlerini “varsayım” olarak nitelendirdi. Karar, soruşturmanın tarafı ÖSYM’ye tebliğ edildi. Ancak ÖSYM, beklenmedik bir şekilde takipsizlik kararına karşı Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunmadı. ÖSYM yetkililerinin bu durum karşısında sessiz kalmayı tercih etti. İtiraz edilmedi Bugün karar günü Dosyaları ayrılan 3 sanığın yargılandığı İkinci Balyoz davasında karar çıktı Emekli albaya 12.5 yıl İstanbul Haber Servisi Balyoz Planı davasında savunmaları alınmadığı için dosyaları ayrılan 3 sanığın yargılandığı davada, tutuklu yargılanan emekli Albay Ahmet Gökhan Rahtuvan, 12 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık emekli Albay Ahmet Gökhan Rahtuvan katıldı. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gören tutuksuz sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ile hakkında yakalama emri çıkarılan ve kırmızı bültenle aranması talep edilen firari sanık Yüzbaşı Ali Göznek ise duruşmaya gelmedi. Rahtuvan, isnat edilen suçların sahte dijital belgelerle ilgili olduğunu ve bu belgelerde tek bir imzasının dahi bulunmadığını öne sürerek, “İddianamede belirtilen hiçbir toplantıya katılmadım ve herhangi bir şekilde belge hazırlamadım. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. Rahtuvan, son sözünde de suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti, emekli Albay Rahtuvan’ı, “Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini cebren ıskat ve vazife görmekten men etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. “Eksik teşebbüs” sebebiyle sanığın cezasını 15 yıla indiren heyet, iyi halini de göz önüne bulundurarak, oy çokluğuyla Rahtuvan’a, 12 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Bu karara muhalefet eden başkan Ömer Diken, Rahtuvan’a 16 yıl hapis cezası verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti, Ersöz’ün ve Göznek’in dosyalarını ise ayırdı. Altında hepimiz kalırız Aydın Üniversitesi 10 yaşında İstanbul Aydın Üniversitesi tüm akademik ve idari personelinin bir araya geldiği gecede 10. yılını kutladı. Yeşilköy WOW Hotel’de gerçekleştirilen gecede konuşan İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, on yılda özgün bir uygulama modeli ve uluslararası akreditasyona sahip laboratuvarlar, çağdaş teknik donanım, uluslararası başarılara imza atmış öğretim üyeleriyle örnek bir üniversite haline geldiklerini söyledi. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın da, üniversitenin temellerini oluşturan Anadolu Bil Meslek Yüksekokulu öğretim üyelerine teşekkür ederek otuz kişi olarak çıktıkları yola yaklaşık iki bin kişiyle devam etmenin gururunu yaşadıklarını belirtti. Aydın, tıp fakültesi kurulması kararının Yükseköğretim Kurulu’nda onandığını söyledi. Geceye AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, eski bakanlar İstemihan Talay ve Şükrü Sina Gürel de katıldı. CHP’den sonra Erdoğan’ı da uyardı Görüşmemizde Çiçek, Meclis’te hakaret ve küfre varan tartışma üslubundan duyduğu rahatsızlıkla ilgili bugüne kadar neler yaptığını da şöyle aktardı: “Daha önce müteakip defalar hiçbir somut olaya dayanmaksızın Meclis’teki bu üslup meselesinden duyduğum rahatsızlığı kamuoyuyla paylaşmıştım. Bu yetmedi, zaman zaman kırıcı, yaralayıcı konuşma yapan vekilleri telefon ya da yüz yüze görüşerek doğrudan uyardım. Yeri geldikçe partilerin grup başkanvekillerine de ilettim. Bu tür tavsiyelerim, ricalarım oldu. Ama iş düzeleceğine her geçen gün daha da kötüye gitti. Arkadaşlarımızın tutanaklardan çıkardığı görüşleri derleyerek 27 Şubat’ta Meclis’te grubu olan 4 partiye yazı yazdım. ‘Bu tür sözler Meclis’in saygınlığına gölge düşürüyor. Bize zarar veriyor’ dedim. Kendilerinden bu yönde yardımcı olmalarını istedim. Kimseye akıl verme noktasında değilim. Kendi uygun bulacakları yol ve yöntemle bu konuda yardımcı olmalarını rica ettim. Aradan geçen iki aylık zaman zarfında ise işler daha da kötüye gitti. İzahı çok zor bir noktaya geldi.” CHP’li Kamer Genç için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na kınama ve uyarı yazısı gönderen Çiçek, bu yazının bir benzerini de Zeyid Aslan için AKP Grup Başkanı sıfatıyla Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderdiğini de şu sözlerle açıkladı: “Son olaylarda hem Kamer Genç ile ilgili olay hem de en son Zeyid Aslan ile ilgili olayda partilerin gruplarına yazı gönderdim ve aynı gün kamuoyuna da açıklama yaptım. Hem CHP’ye hem de AK Parti grubuna, bu konularda alınan genel kurul kararlarını doğru bulduğumu, bu olaylara engel olmadıkları için grup başkanvekillerini kınadığımı söyledim. Meclis’te kullanılan dil ve üslup konusunda bence her siyasi partinin yapabileceği çok şey var. Özellikle de grup başkanvekillerine büyük görev düşüyor bu konuda.” Öyle anlaşılıyor ki AKP’li Aslan’ın parti yönetimince disipline sevk edilmesi ve dinleme komisyonundaki başkanlık görevinden istifa ettirilmesinin ardında Çiçek’in gönderdiği bu mektubun da büyük etkisi var. Bakalım CHP lideri Kılıçdaroğlu, Çiçek’e nasıl bir yanıt verecek... İlk ceza müebbet Turgut Özal davasında ilk duruşma 11 Eylül’de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin “Ergenekon” davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkında açılan davanın ilk duruşması, 11 Eylül’de görülecek. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 765 sayılı TCK’nin “Cumhurbaşkanına suikasta” ilişkin 156. maddesi kapsamında suçlanan Ersöz’ün yargılanacağı davanın ilk duruşmasının, saat 09.00’da görülmesi belirlenirken, şikâyetçi konumunda bulunan Semra Özal ve Ahmet Özal ile tanık ifadelerinin de alınması kararlaştırıldı. ALTINSOY’UN 2 YIL GÖREV SÜRESİ VARDI TEMAD: TSK’YE AİDİYET AZALIYOR Bir general daha istifa etti BARKIN ŞIK Son 3 yılda 47 astsubay intiharı Haber Merkezi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) çeşitli komutanlıklarında görev yapan 4 astsubay son bir hafta içinde intihar etti. 3 astsubay yaşamını yitirirken, dün Amasya’da intihar girişiminde bulunan astsubayın durumunun kritik olduğu bildirildi. 3 yıl içinde intihar eden astsubay sayısı son olaylarla birlikte 47’ye yükseldi. Muş, Ankara, Side ve Amasya’da son bir haftada 4 astsubay intiharı vakası yaşandı. Muş, Ankara ve Side’deki intiharlarda 3 astsubay yaşamını yitirirken, Amasya’da görevli astsubay hastaneye kaldırıldı. Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) Genel Başkanı Ahmet Keser, yaşanan intiharın ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, 3 yıl içinde intihar eden astsubay sayısının son olaylarla birlikte 47’ye yükseldiğini ifade etti. Keser, “Ötekileştirilen, izole edilen astsubaylar cinnet halinde. Çözüm geliştirilmediği takdirde bu olaylar feci boyutlara ulaşabilir. Şu anda cinnet halinde kendilerine doğrultan astsubaylar yarın silahlarını komutanlarına çevirmeden çözüm arayışlarına gidilmeli” dedi. Keser, astsubayların TSK’ye aidiyet hislerinin giderek azaldığını kaydetti. Cameron ve Hollande ile görüştü ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı David Cameron ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile telefonda görüştü. Erdoğan, iki liderle yaptığı telefon görüşmelerinde, ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye başta olmak üzere uluslararası meseleler hakkında görüş alışverişinde bulundu. ? AYDIN (Cumhuriyet) “Denetimli serbestlik yasası”ndan yararlandırılarak tahliye edilen Mehmet Ağar, Aydın Adliyesi’ne giderek ilk imzasını attı. Yaklaşık 1 saat adliyede kalan Mehmet Ağar bundan sonraki imzalarını Muğla ilinde atacağını bildirdi. Ağar ilk imzayı attı ? ANKARA (AA) Süper Loto çekilişinde kazanan numaralar “1, 7, 8, 37, 40 ve 49” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 45 bin 264 lira 82 kuruş haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 6 bin 919 lira 45’şer kuruş, 4 bilenler 103’şer lira 35’er kuruş, 3 bilenler 8 lira 5’er kuruş ikramiye kazandı. Süper Loto 1 milyon lira devretti ANKARA Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in, ocak ayında “Balyoz” ve “Casusluk” davalarına tepki olarak görevinden ayrılmasından sonra TSK’de bir general daha istifa etti. Edinilen bilgilere göre, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Tuğgeneral H. İbrahim Altınsoy, bu rütbede iki yıl daha görev süresi olmasına rağmen görevini bıraktı. Altınsoy, sorularımız üzerine istifasına ilişkin yorum yapmaktan kaçındı. Türk Silahlı Kuvvetleri mayıs ayı mevcutlarına ilişkin rakamları açıkladı. Halen, Kara, Deniz ve Ha va kuvvetlerinde 312, Jandarma Genel Komutanlığı’nda 33, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda ise 1 general/amiral görev yapıyor. TSK’de toplam personel sayısı ise mart ayına göre 33 bin 233 azaldı. Mart ayında TSK’de toplam 678 bin 617 kişi bulunurken, mayıs ayında bu rakam 645 bin 617 oldu. Subay ve astsubay sayısında azalma yaşanırken 1 tuğgeneral de görevinden istifa etti. GATA kaynakları, Altınsoy’u “çok düzgün bir insan” olarak tanımlarken, istifasının GATA’daki dekanlık seçimleriyle ilgili olabileceğini belirtti.GATA’daki dekanlık seçimi için adaylar arasında çetin bir yarış yaşandığı kaydedildi. ‘Cinnet hali’ Basın özgürlüğü için gülümse! Bugün Dünya Basın Özgürlüğü Günü. ABD merkezli Freedom House (Özgürlük Evi) isimli düşünce kuruluşu önceki gün “Basın Özgürlüğü 2013” raporunu açıkladı. Türkiye 197 ülke arasında geçen yılki 117’nciliğinden üç basamak daha düşerek 120. sırada yer aldı. Aynı seviyede olduğumuz diğer ülkeler Kongo, Fiji, Liberya, Makedonya ve Seyşeller. Rapor bu sonucu “Türkiye’nin dünyada en fazla gazeteciyi demir parmaklıklar ardında tutan ülke olmasına” bağlıyor. Cezaevindeki 68 gazeteciyle, aslında utanç verici bu durumu protesto etmek için, beş yıldır Silivri’de tutsak edilen yazarımız ve CHP milletvekili Mustafa Balbay’ın “Gülümsemek Direnmektir” kitabının adından hareketle bugün herkesi “gülen surat” ile selamlıyoruz.