22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MAYIS 2013 PAZAR 6 HABERLER dönemini anlatıyor bize. Başarısızlığın ölçütü nedir onlara göre? a) Kendileri gibi köktendinci inanışları olan ve İslamı her şeyde esas alan bir kadronun, AKP’nin iktidara gelmesidir. Laiklerin, laik devletin, laik düşüncenin, yönetimin iktidardan tasfiyesidir… 100 yılın tersinmesi, Osmanlı’nın bile bir kenarda bıraktığı bir coğrafyaya, İslami topraklara geri dönüştür.. Yani: “Bunu yapıyorsak, TC sona ermiş demektir”. b) TC Ulusal devletinin ortadan kaldırılması, 100 yıllık Cumhuriyet döneminin tasfiyesidir. Bunu hem “çözüm” diye ileri sürdükleri “İslami birliğe dayanan” TürkKürt federasyonunu TC’nin yerine geçirerek kanıtlıyoruz, diyorlar! c) Buna inanan çok insan var. Mesela Şükrü Hanioğlu isimli tarihçi ve İslami solculuğa yakın aşıkdaşları... “TürkKürt bölünmüyor, birleşiyor” başlıklı yazısında (Sabah, 5 Mayıs), TC’nin “ulusal devlet” projesi bir sanal gerçeklikti... bu “sanal birlik”in sonuna gelindi, diyor ve Türklük mürklük sorunu öne sürenleri de birliği baltalamakla suçluyor... Hanioğlu, bu “sanal birlik” yazısını mesela 20 yıl, 30 yıl önce yazmamıştı.. Ne zaman yazıyor bunu? İktidar “barışı süreci” başlattıktan sonra. İktidarın ideolojisine destek olarak “tarihçi gerekçeler” ileri sürmek, vakayi adiyedendir. Sıradanlaşmaktır. Hanioğlu’nun zaten Cumhuriyet’e, ulusal devlete ve kuruluşuna uzak durduğu bilinir, bu nedenle, yazısı yadırgatıcı değildir... HHH Bir nokta daha: kitabımda vurguladığım gibi, bütün bugünkü yaşadığımız ve Türkiye Cumhuriyeti’nin tepeden tırnağa tartışma konusu yapılması ve büyük başarısızlık olarak niteleyerek yıkılmasına alkış tutulması, 60 yıllık sağcı İslami Türkçü, mandacı iktidarların başarısızlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun, dayandığı ilkelerin değil. İslami Türkçü sağcılar, şeriatçılar dinciler, AKP dahil, 60 yıldır ulusal devleti ve ülkemizi yiye yiye bitirerek, batırarak, satıp savurarak bugünkü noktaya getirdiler ve şimdi de, tarihin en büyük soytarılığını oynuyorlar. 19 Mayıs’ı ve bütün varoluşumuzu yani 100 yılı tarihten kesip atıyorlar… 100 Yıllık Hesaplaşma’nın sonunu ilan ediyorlar.. Sadece derim ki, aç tavuk kendini darı ambarında sanır.. Osmanlı’nın neden ve nasıl çöktüğünü anlayabilecek kıymık kadar düşüncesi olmayanlar yarını kuracaklar öyle mi? Sadece batarlar, tıpkı Osmanlılar gibi… Bugünü, 19 Mayıs’ı kutlayalım. Yaşasın 19 Mayıs, Yaşasın Atatürk ve devrimleri, yaşasın yarının laik demokratik sosyal hukuk devleti ve özgürlükler! (*)www.cnnturk.com/2013/ turkiye/05/10/emine.erdogandan.suriye. aciklamasi/707442.0/ NOT: Artıbirtv’de bugün saat 12’de Haluk Şahin’in konuğu oldum. Çok temel konuları tartıştık.. İzleyin derim. Tekrarı Salı 23.30. Mescit açılmayan yer bırakmayacak yasa tasarısı tepki gördü ‘Taliban anlayışı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başta okul ve hastaneler olmak üzere mescidi olmayan alan bırakmayacak yasa tasarısını Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir, “Türkiye Afganistan’a dönüşüyor, Taliban anlayışı ile yönetiliyor” ifadeleri ile değerlendirirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “İbadet yerlerinin AKP ideolojisini üretir hale gelmesi, tüm inançlara mensup yurttaşlarımız için rahatsız edicidir” tepkisini gösterdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve başta okul ve hastaneler olmak üzere işhanı, büro, resmi bina, fabrika, düğün salonu, lokanta, gazino, sinema, tiyatro, müze, kütüphane, kongre merkezi, öğrenci yurtları, spor tesisleri, milli parklar, piknik alanları, havalimanları, gar, terminal ve metro istasyonlarına mescit açılması Gökhan Günaydın: AKP bir taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla cemevlerini ibadet yeri olarak görmezken, bir yandan da camileri ve ibadet edilen diğer yerleri, sadece dini görevlerin yerine getirildiği yerler olmaktan çıkarıyor. Veli Demir: Okullarda öğretmen odası, müzik, resim odası yokken her okula mescit açmanın uygarlıkla, eğitimin gerekleri ile ilgisi yoktur. Türkiye Afganistan’a dönüşüyor, Taliban anlayışı ile yönetiliyor. nı öngören yasa tasarısı taslağı tepki çekti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, yasa taslağı ile kentlerde AKP ideolojisine yönelik yapılanmaların hızlanacağını belirterek “Anayasa dini görevlerin kamu yararına aykırı olmayarak yerine getirilmesini güvence altına almıştır. AKP bir taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla cemevlerini ibadet yeri olarak görmezken, bir yandan da camileri ve ibadet edilen diğer yerleri, sadece dini görevlerin yerine getirildiği yerler olmaktan çıkarıyor. İbadet yerlerinin, toplumsal yaşamda, AKP ideolojisini üretir hale getirilmesi, tüm inançlara mensup yurttaşlarımız için rahatsız edicidir” değerlendirmesini yaptı. Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir ise tüm kamusal ala nın tek bir dinden öte tek bir mezhebe uygun olarak düzenlendiğini belirterek “Bunun uygarlıkla alakası yok. Türkiye Afganistan’a dönüşüyor, Taliban anlayışı ile yönetiliyor” dedi. Taslağın, okullarda da mescit açılmasını öngördüğünü anımsatan Demir, “Okulların en önemli öznesi öğrencilerden sonra öğretmenlerdir. Ama okullarda öğretmenlerin tam olarak yararlanabilecekleri bir öğretmen odaları bile yoktur. 80 öğretmen, 10 dakikalık teneffüs süresini, 25 metrekare odada, istif edilmiş şekilde geçiriyor. Yasal olarak zorunlu olmasına karşın sendika odaları tahsis edilmiyor. Müzik ya da resim sınıfları yok. Tüm bunlar yokken, her okula mescit açmanın uygarlıkla, eğitimin gerekleri ile ilgisi yoktur” diye konuştu. 19 Mayıs ve TC’nin Sonu Rüyası Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşu ile ilgili her şeyin adım adım, yılbeyıl, aybeay, günbegün; yasa ile, emir ile, yasak ile, şiddet ile, hukuksuzluk ile, utanmazlık ve arlanmazlık ile, ama inatla silinip yok edilmeye çalışıldığını her söyleyişimizde hadi canım sen de dendi... Günlük yaşayanlar için yarın yoktur, öbür gün hiç yoktur... Dün de yoktur önceki gün de... En çok da bir kısım sayın gazeteci/ yazar, günlük yaşar, gazetesinin ömrü kadar kısa.. Oysa gazeteci günün olaylarını, yakın geçmişte yaşanan benzer olay ve olgularla birleştirerek anlamlandırmazsa, gazetecilik yapamaz. 19 Mayıs’a bu iktidarın alerjisi nedir? Tabii bunu bilen sevgili okuruma sormuyorum... 29 Ekim’e olan alerjisi neyse... Atatürk’e olan, Atatürk zamanına olan alerjisi... Türkiye Cumhuriyeti’ne olan, ulusal devlete olan alerjilerle bütünleştirdiğiniz zaman, büyük fotoğrafı elde edersiniz... Hâlâ anlamayanlar varsa: AKP’nin silahşorları, kalemşorları, yazıp çiziyor ve söylüyorlar: Türkiye Cumhuriyeti yanlıştır. Bir parantezdir aslında yaşanmaması gereken. Biz Osmanlı’nın devamı Yeni Osmanlı’yız. TC dönemini tarihten kesip çıkartıyoruz, bugünü Osmanlı’nın son dönemine yapıştırıyoruz... İslamı birleştirici kabul ediyoruz, milliyet yok çokuluslu kültürler var... Emine Erdoğan, Başbakan’ın eşi, 10 Mayıs 2013’te İş ve Meslek Sahibi Kadınlar Türkiye Federasyonu toplantısındaki konuşmasını anımsatayım. Orada kendisine “Liderlik Ödülü” verilen Bayan Erdoğan diyor ki: Medine, Bağdat, Mekke, Kudüs gibi yerlerden, yani “köklerinden koparak özünden uzaklaşarak, kendine yabancılaşarak bir değişim gerçekleştirmek, tahribatla eşanlamlıdır… Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafya, son 100 yıl içinde bunu denedi ve başarısız oldu... Biz, değişmek zorundayız ve değişeceğiz. Ancak... başkalarına benzeyerek değil, kendimiz olarak ve kendimize benzeyerek yapmak zorundayız”. Bayan Erdoğan’a “teorisyen” diyecek halimiz yok. Eşinin, Davutoğlu’nun ve AKP silahşorlarının geçmişe siyasi ve ideolojik bakışını ve geleceği nasıl kuracaklarını naklediyor. HHH 100 Yıllık Başarısızlık , Cumhuriyet Liselerde bilimsellik adı altında evrim karşıtı etkinliklere izin verildi MEB onaylı fosil sergisi SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı, Bilim ve Paleontoloji Derneği’nin liselerde evrim karşıtı fosil sergileri açmasına izin verdi. Ankara’da faaliyet gösteren Bilim ve Paleontoloji Derneği, il milli eğitim müdürlüklerine başvurarak, “Biyoloji ve fen bilimleri derslerinin etkinliğinin artırılması kapsamında, gençlerimizin fosilleri yakından görebilmelerini sağlamak amacıyla liselerde fosil sergisi düzenlemeyi” talep etti. Dernek talep yazısında, “Ülkemiz lise okullarında fosil sergileri düzenlemek, öğrencilere biyoloji ve fen bilimleri müfredatlarında da yer yer geçtiği gibi fosillerin bulunuşu, çıkarılışı, yaş tayin metotları, ülkemizde bulunan fosiller, canlılık tarihi konularında konferanslar düzenlemek istiyoruz” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, 16 Nisan 2013 tarihinde derneğin talebine olumlu yanıt verdi. EğitimSen Gebze Şube Başkanı Güngör İrdem’in verdiği bilgiye göre Kocaeli Gebze’de Ertuğrul Kurdoğlu Anadolu Lisesi’nde düzenlenen fosil sergisinde Önce din öğretmenleri dernek üyeleri, öğrencilere “İşte 20 milyon yıllık fosiller bunlar, evrim teorisi safsatadır” dedi. Okuldaki bazı öğretmenler dernek üyelerine “Çocukları bu şekilde yönlendiremezsiniz” itirazında bulundu. Dernek üyeleri ise kendilerini “Biz fosilleri anlatıyoruz. Bu anlattıklarımız bizim bilimsel konferanslarda dinlediklerimiz. Biz bu konuda uzmanlaştık. Bunlar gerçekler” sözleriyle savundu. İrdem, bu tip derneklerin, fosil sergileri açmadan önce, okullardaki din dersi öğretmenleriyle iletişime geçtiklerini, okullarda belli bir talep oluşturduktan sonra izin başvurusunda bulunduklarını aktardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle