18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2013 SALI 12 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada “kardeşi” Esad’ın iktidarını bir ayda sona erdireceğini ilan ettiği günden bugüne iki yıl geçti. Esad hâlâ Şam’daki sarayında… İktidarına bağlı askerlerle halkını öldürmeye devam ediyor. RTE’nin, kıyı illerimizde dinlenmeye davet ettiği Esad’la öyle derin muhabbetti ki aralarındaki, çoluk çocuk, yemekler gırla. Eşler de sarmaş dolaş. Diz dize fotoğrafların gazeteleri, ekranları doldurduğu, iki ülkenin Bakanlar Kurulu’nun birlikte toplandığı bir sırada… …Esad’a böylesine birden kin tutmasına ve intikam beslemesine kim neden oldu sorusunun perde gerisi hâlâ “meçhul”! HHH Ama bir gerçek var ki, çatlasa da patlasa da gerçek! RTE, kendini büyük gösteren aynalara bakmanın bedelini ödüyor şimdi. Kendini Ortadoğu’nun aslanı, tek ve vazgeçilmez lideri gören, Batı ülkelerinde ve ABD’de de geçerli olduğuna inandığı bu kanının kurbanı oldu. Oysa Batı da ABD de; RTE’lerin gelip geçici ama Ortadoğu’daki ulusal yararları doğrultusundaki politikalarının değişmeyeceğinin bilinciyle davrandılar, davranıyorlar. RTE’yi de Ortadoğu politikalarında kullanılır bir araç gözüyle okşadılar, övdüler… “Esad’ı yola getirecek tek lidersin” diye arkasını sıvazladılar. Esad’la can ciğer dostluğu bir anda kan kırmızı ilişkilere dönüştürdüler ve.. kenara çekiliverdiler! HHH RTE de Batı’ya özgü bu politikayı kavrayamadı. Sözüm ona Esad’ın demokratik yapılanma önerilerini kabul etmediğini öne sürerek saldırıya girişti... Suriye’de iç savaş başladı. Başbakan da bulunmaz Hint kumaşıymış gibi medyanın atandığı günlerde övdüğü Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “Suriyeli kardeşlerine” ekranlardan; “Gelin gelin!” diye seslendi. Davutoğlu’na kalsa TV’lerde açıkladığına göre Suriye nüfusunun hemen hepsini ülkemize çağıracaklardı ama… …ahh, gözü kör olası olanaklar. Buna elverişli değildi. 190 bin Suriyeli geldi ve birlikte Esad’ın kirli işlerini yürüten Muhaberat’ın gizli elleri de, kaçak yollardan patlayıcılar da teşrif etti Türkiye’ye. ABD ile birlikte Şam’a sert çıkan RTE’ye, Esad’a ders vereyim derken Reyhanlı’da masum 50 cana kıydılar... HHH Bay Başbakan: Reyhanlı’daki patlama olaylarıyla ilgili haber ve fotoğraf yayınını yasaklamakla Türk halkından, 76 milyondan gerçekleri saklamak istiyorsun. 50 cana mal olan son olayların, Hatay halkının “sevgili Suriyeli kardeşlerinden” nasıl yaka silktiğini içeren açıklamaların yurt düzeyine yayılmasından… …patlamaların senin Batı hizmetindeki Suriye politikalarının eseri ve ürünü olduğunun giderek Türk halkında yer etmesinden korkuyor; bu nedenle gerçeklerin yazılıp fotoğraflarla belgelenmesini engellemeye çalışıyorsun! HHH İki yıldır aynı masal: Şehitlerin kanı yerde kalmayacak ve ardından “Bunun cezasını misliyle vereceğiz”! Dışişleri Bakanı geçen gün bir TV’de Türkiye’nin gücünü kimse “test etmeye cüret etmesin” dedi. Bir de iddiaları var Bakan’ın tabii Başbakan’ın da “Kim dışarıdaki kaosu Türkiye’ye yansıtmak isterse karşılığını görür” diyorlar. Öyle mi? Öyleyse buyurun efendiler, işte meydan sizin: Mangalda kül bırakmayarak açıkladığınız vaatlerinizin arkasında durduğunuzu ispatlayın. Oysa “Sakin olacağız” diyor. “Gün suçlu arama günü değildir” diye kendi dışında suçlu, sorumlu arıyor ve böylece Esad’a “anında mukabele” edemeyeceğini itiraf ediyor. HHH Özde sorumlu olmadığını da içeren bu söylemlerini nasıl değerlendirsek?.. …sorumluluktan kaçınmak için, böylesi söylemlerini, önceki davranış ve söylemlerine kıvırmak, döneklik mi desek.. yoksa daha önce söylediklerini sonradan inkâr eden olaylar yaşadığımız için… …RTE’nin son söylemlerine bir kez daha pes mi desek? HABERLER Okulların dönüştürülmesi kararları mağduriyetleri artırdı Bir kayıp yıl daha 10 temel sorun FİGEN ATALAY 20122013 öğretim yılının sona ermesine çok az kaldı. Bu öğretim yılında, yeni eğitim yasasıyla birlikte eğitimde dini inançların istismarı ve dinsel sömürüye kaynaklık eden ayrımcı uygulama ve söylemler yaygınlaştı. Zorunlu din dersleri uygulamasına ek olarak, 4+4+4’lük yasa ile zorunlu seçmeli derslerin getirilmesi ve buna bağlı olarak eğitim müfredatında din derslerinin ağırlığının artırılması, kılık kıyafet serbestliği konusunun hükümet ve yandaş sendikalar tarafından “özgürlük” adına istismar edilmesi, muhafazakârlaştırmanın en belirgin örnekleri olarak sayılabilir. Son olarak okullarda ibadet yer leri açmaya yönelik zorlayıcı tutumlar, eğitim sistemini dört bir yandan kuşattı. Zorunluseçmeli din dersleri, aşırı kalabalık sınıflar, öğretmen yetersizliği, fiziki koşullar gibi pek çok etken, birçok velinin özel okullara yönelmesine neden oldu. Eski EğitimSen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, “Yeni Bakan Nabi Avcı, göreve gelir gelmez eğitimcileri, velileri ve öğrencileri yeni yıkımlarla karşı karşıya bırakacak çalışmalara başlamıştır. ‘4+4+4’e hızlı geçiş’ adı altında yeni okul dönüşümlerini yapmak için çalışmalar son aşamaya gelmiş, norm fazlası durumunda olan öğretmenlerin sürgün edilmesi için düğmeye basılmıştır” dedi. l Alaattin Dinçer, eğitim emekçilerine, “öncelik sırasına göre eğitimde ilk 10 sorunu” sorduğunu ve şu yanıtları aldığını belirtti: 4 Ezbere ve sınava dayalı müfredat. 4 Kalabalık sınıflar ve ikili eğitim. 4 Eğitimin niteliği ve eğitimde yaşanan eşitsizlikler. 4 Yasakçı ve öğrencileri tek tipleştirmeyi amaçlayan yasa, yönetmelik ve genelgeler. 4 Eğitim bütçesinin yetersizliği. 4 Ders araç, gereç ve materyallerinin eksikliği. 4 Okulların fiziki altyapı ve donatı eksiklikleri. 4 Trafik gürültüsü, çevre kirliliği, yeşil alan ve oyun alanı yoksunluğu. 4 Okulda yaşanan şiddet ve okul çevresi güvenliği. 4 Giderek yaygınlaşan zararlı madde kullanma alışkanlığı. Reyhanlı Bizim ‘Guernica’mız Bir başyapıt olan “Guernica” tablosunu bilirsiniz; ya da duymuşluğunuz vardır. Modern sanatın köşetaşlarından biri olan tabloyu, deha Picasso yapmıştır. Bir sanat şahikası olmakla kalmayan tarihi tablo, insanlığın belleğine mal olan bir siyasi manifestodur aynı zamanda. Şiddet, vahşet, ölüm, dehşet ve savaş karşıtı bir alegori olarak bilinen resim; “faşizme başkaldırı” da sayılır. İspanya’da yaşadığım yıllarda, Guernica’nın bulunduğu müze.. “Cason del Buen Retiro”nun yanında oturduğumdan, sıkça gidip bu ölümsüz eseri seyrederdim. “Guernica” ile yüz yüze gelmek, bir tabloya bakmak gibi değil; tarihle konuşmak gibiydi. Ağzından alev alev acı kusan “anne”, faşizmin simgesi olan “boğa”, şiddete kurban edilen özgürlük simgesi “at” ve Bask kasabası Guernica’ya yağdırılan bombaları temsil eden “ampul”ü ile.. “Guernica”, beynimde kazılıdır. Kastamonu’da kene can aldı öne Nine bir Guernica çığlığı gibi D ANAYASA KOMİSYONU n KASTAMONU (Cumhuriyet) İhsangazi’ye bağlı Sarıpınar köyünde geçen hafta hayvanlarını otlattığı sırada omuzundan kene ısıran Satiye Kavuklu (42) öldü. 4 çocuk annesi Kavuklu, karın ağrısı şikâyetiyle önce Kastamonu’ya daha sonra KKKA teşhisiyle Ankara’ya gönderilmişti. Kadın ve çocuğa anayasal güvence AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’nda, üzerinde büyük ölçüde uzlaşmaya varılan “evlenme ve aile kurma hakkı” başlıklı maddede, “çocuk gelinler” ve “kadına aile içi şiddet”e karşı devlet önlem almakla yükümlü kılınırken “aile kurma hakkı” ifadesiyle de “imam nikâhlı” ya da uzun süre birlikte yaşayanlara anayasal güvence getiriliyor. Komisyonda, “çocuk gelinler” ve “kadınlara aile içi şiddet”e karşı ilk kez anayasal koruma öngörüldü. Bu çerçevede, “Devlet, çocuklar ve kadınların aile içi şiddete karşı korunmasını sağlar, kız çocuklarının erken yaşta ve zorla evlendirilmelerini önler” hükmü konuldu. Öğrencilerden üstgeçit eylemi n İstanbul Haber Servisi Sultangazi Dostluk İlköğretim Okulu öğrencileri ve velileri okulun önünde toplanarak “Üstgeçit istiyoruz”, “Ölmek istemiyoruz” pankartları açıp sloganlarla Adem Yavuz Caddesi’ne yürüdü. Grup, caddeyi trafiğe kapatarak bir süre oturma eylemi yaptı. ersin Üniversitesi’nde M yemekhaneye randevu sistemi getirilmesi tepkile Yemekhaneye rezervasyon sistemi liği, uygulamadan geri adım atılmaması üzerine 1 haftalık yemekhane boykotu kararı aldı. Eği timSen’in boykot kararına öğrenci grupları da destek verdi. Boykotun ilk gününde merkez yemekhane önünde toplanan akademisyenler “İnsan, toplum ve doğa yararına üniversite istiyoruz” pankartı açtı. Boykota destek veren öğrenci grupları da “Yemekle randevu, öğrenciden de müşteri olmaz” pankartını yemekhane girişine astı. (ABİDİN YAĞMUR) Eğitimİş ücretsiz nöbet istemiyor n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimİş, öğretmenlerin nöbet ücretlerinin ödenmemesini protesto için Gülen Muharrem Pakoğlu Ortaokulu’nda açıklama yaptı. Eğitimİş Başkanı Veli Demir’, “1317 Mayıs arasında ‘Nöbetimi Tutuyorum, Ücretimi İstiyorum’ kokartlarıyla derse gireceklerini, 2024 Mayıs arasında da ‘Ücret Yoksa Nöbet de Yok’ kokartlarını takıp nöbet tutmayacaklarını belirtti. re neden oldu. Randevu alıp yemeğe gidemeyenlerin parası yanarken randevusuz gidenler de 2 kat ücret ödüyor. 1 haftalık yemekhane boykotuna başlayan akademisyenler ve öğrenciler, merkez yemekhane önünde kendi evlerinden getirdikleri yemekleri yedi. Geçen hafta 700’den fazla imza toplayarak üniversite yönetimine sunan EğitimSen Mersin Üniversitesi Temsilci CİNSEL İSTİSMARDAN KARAR VERİLDİ Bir kişiye 241 bin TL ‘Çocuk gelin’ evliliğine 8 yıl ALİCAN ULUDAĞ Bu pazar, gazetelerin birinci sayfasında yayımlanan “Döne Nine” fotoğrafını görünce, aklıma ilk gelen şey Picasso’nun “Guernica”sı oldu bu nedenle. Döne Nine, bir volkan kraterini andıran kara bir çukurun ortasında durmuş; kollarını göğe doğru iki yana açmış, çaresizlik içinde, yukarıya, yaradana doğru bakıyor. Bir taraftan… “Ben ne ettim de başıma bu korkunç felaketi getirdin?” demeye getiriyor.. Beri taraftan… İsyan ettiği anlaşılıyor: “Rabbim adaletin bu mu? Nasıl bunca acımasız, bunca merhametsiz olunabilir? Bu yükü ben nasıl taşıyabilirim?” diyerek sanki, yazgısını sorguluyor. Döne Nine’nin fotoğrafı yalnız bir fotoğraf karesi değil. Bizlerle konuşuyor. Kızı ve torununun ceset parçalarını kratere dönüşen çukurdan tek tek toplayan yaşlı bir kadının sözcüklere sığmayan feryadına hepimizi ortak ediyor. Picasso’nun Guernica’sı da böyledir. Beklenmedik bir anda kendilerinden büyük bir tarih sahnesine giren sıradan insanların tarifsiz kederi ve isyanına bizi ortak eder. İspanya iç sava şının dönüm noktası sayılan Guernica’ya bir pazar yerinde yapılan bombardıman, Bask kasabasını gafil avlamış; çoluk çocuk, kadın erkek demeden insanlar, “sinekler gibi” yerlere düşmüş; Guernica alev alev tutuşmuştur… Ressamın kendi ifadesiyle çocukların, kadınların, çiçeklerin, ağaçların, kuşların, taşların; evlerdeki eşyaların, perdelerin, kiremitlerin, tencereler ve tavaların, kokuların dahi “çığlık çığlığa kaldığı” bir mahşer anının tasviridir Guernica. Picasso; mahşeri betimlemek için yaklaşık 3.5 metreye 8 metre büyüklüğündeki tabloda yalnızca siyah, beyaz ve gri renkler kullanmış; renklerin dahi silindiği ve yok olduğu bir acıyı tasvir etmiştir. Reyhanlı’dan gelen ilk fotoğraflar ve videolara bakarken; renklerin bile böyle karardığını düşündüm. Toz, duman, alevler içinde gökyüzü grileşmişti. Acıyla kıvranan, koşuşan insanlar, şaşkındı. Tutuşan, ters dönen, kara birer iskelete dönüşen arabalar; birkaç dakika öncesinde her şeyin yolunda gittiği hayatların birden nasıl ters dönebildiğini görsel olarak gözler önüne seriyordu. Kanlar içindeki yaralılara, ayakta kalanlar, ellerinden geldiğince yardım etmeye çalışıyor ama onlar da tam ne yaptıklarını bilmiyorlardı. Reyhanlı merkezini cehenneme dönüştüren toz ve duman önüne geleni yutuyordu. Picasso’nun Guernica’da anlattığı olgu da tam bu: Savaşın.. iç savaşın; sıradan insanları can yuvalarında vurması ve onları teslim alması… Tabloya baktığınızda binaların duvarlarının tutuştuğunu, hayvanların, çiçeklerin alev aldığını; bedenlerin parçalanmış olduğunu görüyorsunuz. İnsanlar; bir siyasi görüş/ideolojinin değil, kederin başkaldırısına tercüman oluyor. Sağ üst köşede.. acıyla kollarını iki yana açmış olan figür... Döne Nine gibi tam. Reyhanlı badiresi, her şeyden önce bana işte evlerin içine giren bir savaşı düşündürdü. 1.5 yaşında kaybettiğimiz Fatma Nur’un resmini izledim uzun uzun. 14 yaşındaki Meryem Zor’un, ufak bir kızı olan hemşire Nihal Çetin’in ailelerini düşündüm. Bu insanların yakınları; başlarındaki felaketin “ne uğurda” çöktüğünü dahi anlamıyordu. Duydukları acıyı bu büsbütün katmerliyordu. Türkiye’nin şimdiye değin başına gelen faciaların en büyüklerinden biri Reyhanlı. Burhan Kuzu ve AKP şürekası.. böyle bir günde düğün dernek yapabildi. “Hamama giren terler” demeye getiren bazı yandaş kalemler de Reyhanlı’yı; “Ortadoğu’da etkili aktör olmanın kaçınılmaz maliyeti” diye nitelendirebildi. Pes! Evlere giren savaş n ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 1 kişi, 241 bin 494 TL 85 kuruş kazandı. Numaraların 3, 5, 6, 8, 17, 24, 30, 35, 39, 41, 42, 44, 52, 56, 62, 64, 65, 68, 70, 72, 76, 79 olarak belirlendiği çekilişte, 9 bilenler 2 bin 12’şer TL, 8 bilenler 104’er TL, 7 bilenler 19’ar TL, 6 bilenler 3’er ve hiç numara bilemeyenler 2’şer TL alacak. ANKARA Altındağ’da 14 yaşındaki kızla imam nikâhı yaparak birlikte yaşayan kişiye 15 yaşından küçük çocuğa karşı “cinsel istismar”da bulunmak suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Dava dosyasına göre, S.B. (24) suç tarihinde 15 yaşında küçük mağdure R.B. ile yaşamaya başladı. R.B’nin yaşı küçük olduğu için resmi nikâh yapmayan sanık, imam nikâhı yaptı. Sanık S.B. Ağustos 2012’de “karıkoca hayatı” sürdürmeye başladı. İhbar üzerine soruşturma başlatan Ankara Savcılığı, S.B’nin ifadesini aldı. Savunmasında R.B. ile ailesinin rızasıyla düğün yaparak evlendiğini belirten S.B. suçlamaları reddetti. R.B. ise ifadesinde şikâyetçi olmadı. Savcılık, S.B. hakkında dava açtı. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan dava, 18 Nisan’da sonuçlandı. Mahkeme, sanığa 15 yaşından küçük çocuğa karşı birden fazla cinsel istismar suçundan 10 yıl hapis cezası verdi. Sanığın yargılama aşamasındaki “iyi halini” dikkate alan mahkeme, cezayı 8 yıl 4 aya indirdi. Yargıtay da kararı onarsa sanık koca cezaevine girecek. Emeklilere de polis barikatı DİSK’e bağlı Emekli Sen’in İstanbul Şubesi üyeleri, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nce 2007’de, sendikalarının kapatılması davasına ilişkin AİHM’ye taşıdıkları dosyanın sonuçlanmamasını protesto etmek ve AİHM’e dilekçe göndermek için dün, Taksim Tramvay Durağı’nda bir araya geldi. Emekliler sloganlar atarak Galatasaray Meydanı’na yürümek istedi. Yolun polislerce kesilmesi üzerine Tramvay Durağı’nda basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından Galatasaray Postanesi’ne gitmek isteyen emeklilerin önü bu kez üzerlerinde “Emekli Sen” yazılı önlükler olduğu gerekçesiyle kesildi. Üzerlerindeki önlükleri çıkararak postaneye giden emekliler AİHM’e dilekçe gönderdi. Polis tatili kâbusa çevirdi Bir sinema SEDAT KURT DENİZLİ Sarayköy’de önceki cuma akşamı sivil polisin, şüpheli araç olduğu gerekçesiyle ateş açarak ve çarparak durdurduğu otomobilin içindekilerin, tatil planları yapan iki aile olduğu ortaya çıktı. Yanlış tespit nedeniyle çocuklarıyla gerilim dolu dakikalar yaşayan aileler, 3 polis memuru hakkında savcılığa başvurdu. Savcılık da soruşturma başlattı. Savlara göre olay, Hakan E. ve eşinin 1 ay önce bayiden aldığı araca, 3 ay önce bir cinayete karışan araçtaki 20 ANC 85 plakasının, Denizli Emniyet Müdürlüğü’nce “yanlışlıkla” tahsis ettirilmesiyle yaşandı. Olay günü araçta olduğunu belirten Erhan Tansu şunları anlattı: “Kırmızı ışık yandığını görünce arkadaşım yavaşladı. Tam o sırada emniyet şeridinden hızla geçen ticari tarzdaki otomobilin, orta şeritte beklediğini fark ettik. İçinden biri iriyarı 2 kişi çıktı. Ellerinde silahla üzerimize yürümeye başladı. Ben Hakan’a ‘geri vitese tak’ diye bağırdım. Geri vitese takar takmaz öndeki iriyarı olan, otomobilimize doğru ateş etmeye başladı. Lastiklerimiz patladı ama yine de aracın yönünü döndürmeyi başardık.” Hemen “155 Polis İmdat”ı aradıklarını ve karşılarında resmi polis otomobilini görünce sevinç çığlıkları attıklarını vurgulayan Hansu, “Polise yaklaştığımız an sivil adamların otomobilleriyle yanımıza kadar geldiğini gördük” dedi. KARTAL’DA 24 GÖZALTI baskını daha İstanbul Haber Servisi Kartal’daki bir sinemada, cinsel içerikli film izleyerek eşcinsel ilişkiye girdikleri belirlenen 24 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar sorguya alınırken, işletmecinin de “Fuhşa aracılık etmek ve yer temin etmek” suçlamasıyla sorgulanacağı belirtildi. Geçen hafta, Beyoğlu ve Şişli’de 2 sinema basılmış, aralarında sinema işletmecilerinin de bulunduğu 72 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden birinde HIV virüsü tespit edilmişti. GS kurası 26 Mayıs’ta n Eğitim Servisi Galatasaray İlkokulu 1. sınıfına 20132014 öğretim yılı için 50 öğrenci alınacak. Başvurular, 1423 Mayıs tarihleri arasında, Galatasaray Lisesi Beyoğlu binasında kabul edilecek. Kura, Galatasaray Lisesi Beyoğlu binasında, 26 Mayıs’ta saat 10.00’da noter huzurunda, piyango yöntemiyle çekilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle