Katalog

24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Her şey eski tas eski hamam! Sömürüye, emperyalizme, Ortadoğu’da oynanan oyuna, akan kana, iç savaşlara nasıl bakıyor bu akil arkadaşlar? Afganistan’da Taliban 12 kişiyi rehin aldı... Rehin alınanlardan sekizi Türk. Taliban 23 Nisan’da açıklama yaptı: “Kararımızı henüz vermedik, rehinelerin durumu iyi!” Suriye sınırımız yolgeçen hanı... Taliban da var El Kaide de! Irak’ın Kerkük kentine bağlı Havice ilçesinde çıkan olaylarda kaç sivil öldürüldü? Sayı henüz belli değil ama camiler ölü ve yaralılarla dolu. Dünya halklarının savaş içinde değil, barış içinde yaşamalarını istiyoruz... Türkiye’de ve dünyada akan kanın durmasını... Silahlar sussun mu? Sussun! Peki, emeğin örgütlü mücadelesine ne olacak bu arada? Hayır o yerinde dursun! HHH Sözüm egemen güçlere ve onları temsil eden akil insanlara... Haydi gelin şu 12 Eylül faşizminin getirdiği Partiler ve Seçim Yasası’nı değiştirelim! Yanıt “hayır” beylerde, ağalarda, egemenlerde: “Hayır yerinde kalsın, koalisyon hükümetleri kurulur, ekonomi çöker... Yunanistan’a döneriz...” Bizim akil arkadaşlar bir kez Türkiye ile Suudi Arabistan’ın Suriye’ye demokrasi getireceğine inanmışlar. Yahu Suudi Arabistan’da demokrasi mi var? Orada kadınlar tek başına ne bakkala ne de doktora gidiyor. Kadınlar evlerinde tutsak! Sen ne diyorsun arkadaş? BDP’liler ekranlarda demokrasi dersi verirken şöyle diyor: “Sosyalistler bizi anlamıyor!” Sosyalistler, devrimciler sizi anlıyor da siz onları anlamıyorsunuz... Ağzınızdan “sermayeemek çelişkisi” neden çıkmaz sizin? PKK niçin Kürt sosyalistlerine gözdağı verir? Türk ve Kürt egemen güçler ABD’yle birlikte kardeş kardeş yürüyorlar. Barış gelsin, sonrasını düşünürüz! Öyle barış gelmez... Çözümün yolu Türk ve Kürt emekçilerinden geçer, egemen güçlerin yol haritasından değil. Laik demokratik cumhuriyetin temelini oyarak değil, şeriat düzeni ve hukukuyla hiç değil... HHH İlkyaz geldi, toprak ana gözünü açtı, doğa canlandı... Hayat güzel, umut güzel! Haydi o zaman umut toplayalım biraz... Çocuklarımız için, aydınlık günler için, solun, sosyalistlerin, devrimcilerin tek çatı altında toplanması için! Yarın yine “atanmış akilleri” yazacağım... Anayasa forumlarıyla başlayan süreç dün tüm Türkiye’de örgütlü bir yapıya dönüştü ALİCAN ULUDAĞ Ankara’da Milli Merkez coşkusu u Ankara’da büyük bir kurultay gerçekleştiren Milli Merkez, ‘Atatürk’te birleştik’ sloganıyla ‘bölünme anayasasına’ karşı mücadele etmek amacıyla kuruluşunu ilan etti. Sağ ve soldan tanınmış birçok ismi bir araya getiren oluşumun başkanlığına Hüsamettin Cindoruk seçildi. çilerine oy vermek istemiyoruz” diyerek Milli Merkez’in partileşme sürecine gireceğinin işaretini verdi. Yenimahalle Belediyesi’ne ait Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde dün gerçekleştirilen Milli Merkez Kurultayı’na delegelerin yanı sıra binlerce yurttaş Türkiye’nin çeşitli illerinden akın etti. Kurultayın gerçekleştirildiği salonda oturacak ve ayakta duracak yer kalmadı. Salona giremeyenler, salon dışında kurulan barkovizyonlardan kurultayı takip etti. 10 bin kişinin salona giremediği açıklandı. Kurultaya, çeşitli sivil parti temsilcileri, akademisyenler, hukukçular, sanatçılar, emekli askerler, milletvekilleri, sendikacılar katıldı. CHP’li Kamer Genç, Hakkı Süha Okay, Tayfun İçli, Yaşar Okuyan, Canan Arıtman, Nihat Genç, Ümit Kocasakal, Fethi Yaşar, AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, sanatçı Suzan Aksoy, ilahiyatçı Zekeriya Beyaz, gazeteciyazar Sahabattin Önkibar, gazetemiz Yasak Savma Bayramı... Sabah uyandığımda masmavi bir güne “merhaba” dedim... Yüreğimde çocuksu bir sevinç! İlkyazı yaşıyorduk artık... Yaşama dair bir şeyler yazmak istedim. Bir başka 23 Nisan’ı kutluyordu çocuklar... Kutlamalar Ankara’da ve yurdun dört bir yanında açık havada değil, salonlarda kutlanıyordu. İstanbul Taksim’de Cumhuriyet Anıtı’nın önünde yapılan tören 2 dakika 24 saniye sürmüştü. Adı üstünde: “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı!” Törenin bu kadar kısa sürmesi bir “yasak savma”ydı... Tören yapıldı mı? Yapıldı! Olacak o kadar... Bir ülke dini bayramlarını, ulusal bayramlarını özgürce kutlamalı! 1920 ve 2013... Cumhuriyetimizin temel değerlerini unutturmak isteyen bir düşünce yapısı egemen bugün Türkiye’de... Ulusal bayramlarımız, baskıcı rejimlerdeki kutlamalar gibi gösteriliyor. Dinciler, tarikatçılar yıllardır, ulusal bayramlarımızı “ceberut Kemalistlerin bayramı” olarak gördüler hep... Onlar için, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 23 Nisan, 29 Ekim “faso fiso” olarak nitelendirildi. Gelmiş geçmiş gerici siyasal iktidarlar onlara çanak tuttu. 12 Eylül darbesi ekmeklerine yağ sürdü... Türkiye’de dün yaşananları olağan görmemiz gerekir karamsarlığa düşmeden. Şimdi işimiz daha zor! Bu toplum sanıldığı gibi aymaz değildir... Yaşananları bir gün gelir fark eder! Umutlarımızı çoğaltmak için, tümlüğümüzü koruyup o karanlık tünellerden geçebiliriz... Hem ulusal hem dini bayramlarımızı ulusça kutlayacağımız günler gelecektir. HHH Toplum kuşatılmış, gazetecilerin kalemleri ellerinden alınmış, düşünceyi ifade özgürlüğü elimizden alınmış. Yandaş medya almış başını gidiyor. Bizim “akil insanlarımız” demokrasi ve özgürlük için, akan kanın durması için Türkiye’yi dolaşıyor. Ne adına? Barış adına, demokrasi adına, özgürlük adına... Arkadaşlar laik demokratik cumhuriyetin altının oyulduğundan söz edebiliyorlar mı? Hayır! ANKARA Milli Merkez, Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen binlerce yurttaşın katılımıyla kuruldu. “Atatürk’te birleştik” sloganıyla düzenlenen Milli Merkez Kurultayı’nda “bölünme anayasası ve sürecine karşı mücadede edileceği” belirtilirken topluma sağsol ayrımı yapmadan Milli Merkez’de birlik olma mesajı verildi. Kurultayda, yeni yönetim ile il ve ilçe temsilcileri seçildi. Milli Merkez Ankara Temsilcisi Ufuk Söylemez, bu yapının “sağsol ayrımı yapmadan demokratik bir refleks” olduğunu kaydetti. Söylemez, “Biz gelecek seçimlerde Soros solcularının, NATO milliyet yazarı Ümit Zileli de kurultaya katılan isimler arasındaydı. Ali Topuz: Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Partiler üstü bir hareket Eski CHP milletvekili Ali Topuz, Milli Merkez hareketi içinde bütün siyasi hareketlerden insanlar olduğunu belirterek “Rejimi kurtarmak için bir aradayız. Bu hareket, partiler üstü bir konumdadır. İktidar olunup rejime son verecek eylemlere girişiliyorsa, rejimi kurtarmak için buna direnmek gerekiyor” görüşünü kaydetti. Erdoğan’ın kendisini başkan yapmak için sözde barış süreci ile birlikte yürütmek istediğini belirten Topuz, demokrasinin işlerlik kazanmadığı bir ortamda ne yeni anayasa ne de barış süreceği olacağını kaydetti. Kurultayda, CHP milletvekilleri Kamer Genç, Ali Haydar Öner, Refik Eryılmaz, Gürkut Acar ile eski vekiller İsa Gök, Şahin Mengü, Aydınlık gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İlker Yücel de birer konuşma yaptı. Kamer Genç ve Ümit Kocasakal, salonda en fazla alkış alanlar arasında yer aldı. Kurultayın açılış konuşmasını yapan eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Milli Merkez’in Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılan 150’yi aşkın Milli Anayasa Forumu toplantıları sonrası kurulmasına karar verildiğini kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alanlara karşı mücadele edeceklerini söyleyen Cindoruk, rejimin değiştirilmek istendiğini, buna izin vermeyeceklerini vurguladı. İktidarın anayasayı değiştirerek Erdoğan’ı tek adam ilan etmek istediğini, bir yandan devletin PKK ile devletmiş gibi müzakere yaptığını anımsatan Cindoruk, Türk milletinin akıllı olduğunu ve akil adama ihtiyacı olmadığını belirtti. Cindoruk, “Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk’ü koruma ve kollama görevini sonsuza dek sürdüreceğiz” dedi. Cindoruk’un konuşmasıın ardından Silivri’de tutuklu olan İP lideri Doğu Perinçek, Hasan Atilla Uğur ve Hasan Ataman Yıldırım’ın mesajları okundu. Perinçek mesajında, “Cumhuriyeti yıkma hayalini bozguna uğratacağız” dedi. Hüsamettin Cindoruk başkan seçildi Kurultayda delegelerin oybirliği ile Milli Merkez Yürütme Kurulu Başkanlığı’na Hüsamettin Cindoruk seçildi. Aralarında Mümtaz Soysal, Yekta Güngör Özden, İsa Gök ve Kemal Alemdaroğlu gibi isimlerin bulunduğu yönetim kurulu ise 25 üyeden oluştu. Böylece kurultayla Milli Anayasa Forumu, Milli Merkez halini aldı. Eski CHP Milletvekili Prof. Dr. Necla Arat, Milli Merkez bildirisini okudu. Bildiride şu mesaj verildi: “Milletin ezici çoğunluğunu Milli Merkez çerçevesinde Atatürk’te birleştiriyoruz. Cumhuriyetimiz, demokratik, laik, tekil bir hukuk devletidir. Türklük, vatandaşlık bağını ifade eder. Bağımsızlık ve milli egemenlikten vazgeçilemez. Vatan bir bütündür. Sınırları Lozan Antlaşması ile çizilen Milli Misak sınırlarıdır. Anayasanın ilk dört maddesi, 174. maddesi, Türkçe dili, Türk milleti, laiklik kavramları tartışılamaz. Bütün Türk vatandaşları her alanda ve her bölgede hür ve eşittir. Din, mezhep, inanç, köken, siyasi ve ekonomik ayrımcılık anayasada, herhangi bir yasada yer alamaz. Meclis’e dayalı yerleşik, başarılı parlamenter sistemin başkanlık macerasına, diktatörlüğüne dönüşmesi kesinlikle önlenmelidir. Özel yetkili mahkemelerin tüm kararları, bu mahkemenin görevlerine son verilmelidir. Her zaman, her alanda son ve geçerli söz milletimizindir.” Kapanış konuşmasını yapan Cindoruk, Milli Merkez’in bir halk hareketi olduğunu kaydederken “Zor bir işe giriştik. Bire bir cephe savaşı vermek lazım” dedi. Cindoruk, toplantının ardından kültür merkezi dışında bekleyen yurttaşlara da seslendi. ‘Gazze ziyareti zamansız’ ABD’nin Türkiye’ye bir süredir ‘Erdogan’ın, Filistin uzlaşısı olmadan Gazze’ye gitmesi diyalog süreçlerini olumsuz etkiler’ mesajı verdiği ortaya çıktı BAHADIR SELİM DİLEK Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, kara ve karanlık bir iktidarın hukuksuzluğu diz boyuyken Atatürk ile birleşmek, büyümek ve çoğalmak için birlikte olduklarını söyledi. “Ölmek de yok, dönmek de yok” diyen Özden, “İktidar, sivil darbe yaparak kendisini kurucu iktidar yerine koyarak yeni bir anayasa dayatıyor” ifadelerini kullandı. Gazetemiz yazarı anayasa hukukçusu Mümtaz Soysal, Cumhuriyetin asla yenilmeyeceğini, yenilmeyecek biçimde kurulduğunu kaydetti. Milli Merkez Ankara Temsilcisi Ufuk Söylemez, Milli Merkez hakkında bilgi verdi. Amerikancılar, Sorosçular, yobazlar ve işbirlikçilerinin en korktuğu şeyi gerçekleştirdiklerini belirten Söylemez, şöyle konuştu: “Sağsol ayrımı yapmadan demokratik bir reflekstir Milli Merkez. Ortak paydamız Cumhuriyet değerleri ve vatanımızın bölünmez birliğidir. Türkiye’yi, etnik bir cehenneme çevirmek isteyenlere milli duruştur.” İP Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, bölücü, gerici ve emek düşmanı anayasaya izin vermeyeceklerini belirtti. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da merkezin kesinlikle hiçbir parti ve kişiyle ilişkisi olmadan çalışmalarını sürdürmesi gerektiğini kaydederken Milli Merkez’in birinci görevinin yarım kalan Cumhuriyet devrimlerini tamamlamak olması gerektiğini vurguladı. Kocasakal, konuşmasını “Ya istiklal ya ölüm” sözüyle bitirdi. AMASYA’DAKİ TOPLANTIYA HALK İLGİ GÖSTERMEDİ ANKARA ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gazze ziyaretini ertelemesine ilişkin sözleri AnkaraWashington hattında sıkıntıyı da beraberinde getirirken ABD yönetiminin bir süreden bu yana AKP hükümetine, “Filistin uzlaşısı olmadan yapılacak ziyaretle ya Arap sokaklarının alkışını alırsınız ya da Filistinliler arasında uzlaşmaya katkı sağlayıp Ortadoğu barışında rol alırsınız” mesajını verdiği ortaya çıktı. Filistin lideri MahmudAbbas’ın da uzlaşı olmadan yapılacak ziyarete çekince koyduğu öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Erdoğan’ın Gazze’yi ziyaretine ilişkin mesaj trafiği İsrail’den gelen özür sonrasında başladı. AnkaraWashington arasında, Türkiye’nin Ortadoğu barış süreci çerçevesinde yeni bir müzakere süreci başlatılması durumunda üstleneceği “kolaylaştırıcı” ya da “arabulucu” rolü üzerine temaslar yürütülürken Erdoğan’ın Gazze’yi ziyaret etmesi gündeme geldi. Ancak, ilk aşamada Batı Şeri Erdoğan: Ertelemiyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde Başbakanlık Merkez Bina’da çocukları kabulünün ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Gazze’ye yapacağı ziyaretle ilgili sorular üzerine ziyaretin ertelenmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Erdoğan, “Zaten ABD ziyaretinden sonra gideceğimi söyledim. Erteleme yok” dedi. Erdoğan, bir gazetecinin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, “Başbakan Erdoğan, Gazze ziyaretini ertelemesi iyi olur” açıklamasını hatırlatması üzerine, “Keşke söylemeseydi. Şık olmadı. Hükümet Sözcümüz Bülent Bey gereken yanıtı verdi. ABD’ye seyahatimiz var, orada konuşulurdu” dedi. Erdoğan, ABD’ye 14 Mayıs’ta gitmeyi planladığını da sözlerine ekledi. a’daki El Fetih ile Gazze’deki Hamas arasında uzlaşı sağlanmadan yapılacak ziyaret konusunda hem Washington yönetimi hem de Filistin lideri Mahmud Abbas, çekince ortaya koydu. Abbas hem doğrudan hem de diplomatik kanallar aracılığı ile “El Fetih ile Hamas arasında yürütülen müzakerelerin tamamlanmasından sonra gelin. Ziyaretiniz, sadece Gazze ile sınırlı kalmasın” mesajını iletti. Bu değerlendirmeyle birlikte Ankara’da ziyaretin Batı Şeria’yı kapsayacak biçimde gerçekleştirilmesi üzerine planlama yapılmaya başlandı. Erdoğan, 7 Nisan’da Kerry ile yaptığı görüşmenin ardından ziyaretini erteledi, ancak daha sonra ziyaretini 16 Mayıs’ta ABD Başkanı Barack Obama ile randevusunun ardından gerçekleştireceğini açıklamasıyla, hem Filistin yönetiminde hem de Washington’da sıkıntı ortaya çıktı. Washington yönetimi Erdoğan’ın ziyaretini daha sonraki bir tarihe bırakmasını istedi. ABD yönetimi, “Filistin uzlaşısı olmadan yapılacak sadece Gazze’yi kapsayacak bir ziyaret, İsrail’e karşı bir havanın ortaya çıkmasına neden olur. Türkiye ile İsrail arasında normalleşme sürecine de olumsuz etki yapar. Uzlaşı olmadan yapılacak bir ziyaret Erdoğan’ı Arap sokaklarında öne çıkarır, ancak Ortadoğu barış sürecini baltalar. Filistin uzlaşısı olmadan yapılacak ziyaretle ya Arap sokaklarının alkışını alırsınız ya da Filistinliler arasında uzlaşmaya katkı sağlayıp Ortadoğu barışında rol alırsınız” mesajını açık bir dille iletti. Ancak Ankara’dan beklediği yanıtı alamadı. Ankara bu konuda net bir mesaj vermek yerine, sürece yaymayı öngördüğü katkıları Washington yönetimine iletti. Kerry, ABD’nin beklentilerini geçen hafta sonu Türk mevkidaşının gündemine bir kez daha getirdi. Ancak beklediği yanıt gelmeyince bu kez “açık diplomasi” yolunu tercih etti ve basının karşısına çıkarak Erdoğan’ın Gazze ziyaretini ertelemesini istedi. rından başka kimse kaAMASYA (Cumhuriyet) AKP’li u AKP Amasya il tılmadı. Salon boş kalın Amasya Belediyesi örgütü ve belediyenin ca AKP yöneticileve AKP örgütlerinin birlikte düzenlediği ri gazetemizin Amasorganize ettiği “Başkanlık Sistemi” ko‘Başkanlık Sistemi’ ya muhabiri Mehmet nulu konferansa tüm konulu konferansa Menekşe’den salondan çıkmasını istedi. Amasyalılar telefon mesajlarıya davet edil AKP yöneticileri dışında Konferansta konuşan di. Ancak Amasya hal katılan olmayınca salon Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, devam kı konferansa ilgi gösboş kaldı. eden parlamenter sistermedi. AKP yönetitemin Türkiye’nin ihticileri, kadın ve gençlik kolları üyelerinden başka kimse yaçlarına cevap vermediğini savukonferansa katılmayınca salon boş narak, gelecek yıl ağustos ayında kaldı. Mesajla konferansa çağrılan yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce parlamenter sistemmuhabirimiz salondan çıkarıldı. AKP’li Amasya Belediyesi ve den vazgeçilip başkanlık sistemiAKP il ve ilçe başkanlıklarıy ne geçilmesi gerektiğini savundu. Abdulhakimoğulları, “Başkanla birlikte Saraydüzü Kışla Binası Konferans Salonu’nda “Baş lık sisteminin tek lider sultakanlık Sistemi” konulu konferans sını doğuracağı veya totaliter düzenledi. 19 Mayıs Üniversite bir sisteme yol açma ihtimasi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdal li iddiaları var. Bu iddiaları Abdulhakimoğulları’nın konuş dile getirenler Latin Amerimacı olarak katıldığı konferansa ka’daki kötü örnekleri dile getüm Amasyalılar telefon mesajla tirmekteler. Bu kötü örnekler rıyla çağrıldı. Ancak Amasya AKP Türkiye’de de yaşanacak diye yönetimi, kadın ve gençlik kolla bir şey yok” diye konuştu. AKP’liler başkanlığı boş salona anlattı