18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 2013 SALI İNÖNÜ ZAFERİ’NİN 92. YILDÖNÜMÜ HABERLER 2. İnönü Zaferi’nin 92. yıl dönümü Bilecik’in Bozüyük ilçesi ile Eskişehir’in İnönü İlçesinde törenlerle kutlandı. İlk tören Atatürk’ün İsmet Paşa’ya “Türk’ün makus talihini yendiniz” diye telgraf çektiği Metristepe Anıtı’nda yapıldı. Tören Akpınar köyündeki şehitlikte devam edildi. İnönü ilçesindeki törende konuşan İnönü Vakfı Başkanı ve İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, “92 yıl önce babamla beraber savaşan, şehit olanlar burada yatıyor. Bu büyük bir şeref, onur ve büyük bir sorumluluk. Orada başlayan mücadelemiz bir bayrak yarışı gibi elden ele geçerek devam ediyor ve hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Vatanımızı, milletimizi sevmeye ve onların yaptığı gibi sırası geldiğinde ölmeye, elimizden geldiği kadar bir şeyler başarmaya çalışacağımıza eminim” dedi. Törenlere katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da “İnönü zaferi milli mücadele de önemli psikolojik bir dönüm noktasının işaretidir” dedi. Bu yılki törenlerde ilk kez gaziler ve askerler resmi geçit yapmadı. İnönü Belediye Başkanı İsmail Karaköse, 5 Mayıs 2012’de “Milli Bayramlar Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği” ile resmi geçişin kaldırıldığını belirtti. (CAN HACIOĞLU) CUMHURİYET SAYFA 5 Asker bu yıl resmi geçit yapmadı İmambayıldı... Bir ülkenin geleceği, demokrasilerin, insan haklarının, özgürleşmenin yaşanır hale gelmesiyle biçimlenemez mi? Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde yaşam tarzı olarak görülen demokrasiler göz ardı edilerek, insan hakları çiğnenerek, 1518 yaşındaki çocuklar, gençler “terörist yaftasıyla” gözaltına alınıp tutuklanarak çağdaş bir toplum yaratılmaz. Türkiye’de yaşananlara bakmakta yarar var... Bugün, “açılım süreci”nden söz ediliyor ama “akan kanın durması” yaşadığımız coğrafyada silahların susması, bir başka deyişle “örtülü savaşın” bitmesi için gündeme gelen konuları enine boyuna tartışmak neredeyse suç öğesi sayılıyor. Bu konuda AKP iktidarını eleştiren, çözüm sürecinde kuşkularını dile getirenleri “barış karşıtı” olarak suçlamak moda oldu. Hele hele “İslam kardeşliği”yle bu çözüm sürecini yürütmek isteyenlere karşı eleştiride bulunmak “dinsizlik ve Ergenekonculuk” olarak gösterilmeye başlandı... Karayılan’ın Kandil’den yaptığı açıklamalara bakılırsa PKK’nin silahları toprağa gömüp ya da bırakıp Türkiye sınırları dışına çıkması olasılığı yok gibi. ??? Hem İmralı hem de Kandil ne bekliyor? Biz ateş kestik, Türk askeri sınırdan çekilsin... PKK sanki bir devletin silahlı gücü... Kendilerine “terörist” denilmesine Karayılan açık açık karşı çıkıyor. CHP PM üyesi Ercan Karakaş, “eleştirmenin, barış karşıtlığı” olmadığını vurgularken yerden göğe kadar haklı. Hiçbir CHP’li, hiçbir yurtsever, solcu, sosyalist, sosyal demokrat “örtülü savaş sürsün, bir 30 bin kişi daha ölsün” demez. Benim anladığım, çözüm süreciyle ilgili kuşkuları dillendirmek, bunları konuşmak CHP ilçe örgütü saygı yürüyüşü yaptı. Çiçek, yeni anayasa çalışmaları için ‘Benim meselem değil’ dedi Topu partilere attı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa çalışmaları için “Aceleye gelmesin sözü, tek başına ilave süre bakımından tatminkâr olmayabilir” dedi. TBMM Başkanı Çiçek, AA ile yaptığı söyleşide anayasa çalışmalarında programın çok gerisinde kaldıklarını belirtti. Lozan Antlaşması’nın 6 ayda yapıldığını ifade eden Çiçek, “Uzlaşma komisyonundan bir metin çıkmazsa bir planınız var mı” sorusu üzerine şunları kaydetti: “Bu benim meselem değil. Uzlaşma Komisyonu ve Meclis Başkanlığı olarak 4 siyasi partinin desteğiyle, kararıyla biz bu işi götürüyoruz. Bu komisyon eğer çok inandırıcı, makul bir süre, ‘Biz bu anlaşmazlıkları, uyuşmazlıkları kısa sürede ortadan kaldırıyoruz’ diyecek bir yol, yöntem, irade ortaya koymazsa... Şu ana kadar partiler irade koydu. Şimdi komisyon irade koyacak, kendi partileriyle görüşerek. Böyle bir irade koymadıktan sonra, bundan sonraki durum benim değil, partilerin vereceği karar.” ANAYASA KRİZİNDE PARTİLER ÇÖZÜM ÖNERECEK AYŞE SAYIN ANKARA AKP’nin süre dayatması nedeniyle dağılıyor yorumlarına yol açan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dün gündüz saatlerinde yaptığı toplantıda, muhalefet partileri AKP’lilerin açıklamalarına dikkat çekerek TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in başkanlığında acil toplantı istedi. Çiçek, akşam saat 19.30’da komisyon üyelerine yemekli toplantı yaptı. 3 saat süren toplantıda AKP’liler, çalışmaların en geç mayıs ayına kadar bitirilmesi gerektiğini belirterek Cemil Çiçek’in liderler turuna çıkmasını önerdi. Çiçek’in ise çok az maddede uzlaşma sağlandığına işaret ederek, “Liderlere gideyim ama onlara ne sunacağız?” dediği öğrenildi. CHP’li Atilla Kart ve Rıza Türmen, sorunun AKP’nin başkanlık sistemi önerisinden kaynaklandığına dikkat çekerek, “Anayasa çalışmaları konusunda özverili bir çalışma yürüttünüz ama temel sorun olan başkanlık sistemiyle ilgili krizle yüzleşme cesaretini gösteremediniz” dediler. MHP’li Faruk Bal da CHP’lilere destek verdi. Toplantıda komisyonun çalışma süresiyle ilgili bir takvim planı oluşturulmazken siyasi partilerin komisyonu yol haritası konusundaki önerilerini pazartesi günü yine Çiçek’in başkanlığında yapılacak komisyonu sunması benimsendi. Çiçek de bu toplantıda maddeler üzerindeki uzlaşmazlıkların nasıl giderileceği konusundaki önerilerini komisyona sunacak. Komisyon yeni yol haritasını belirleyecek. Komisyonda alınacak karara göre Çiçek liderlerle görüşecek. Komisyon üyelerinin gelinen noktayı bir kez daha değerlendirdiğini anlatan Çiçek, “Eğer ek süre bakımından, genel başkanları ziyaret açısından, önüme inandırıcı gerekçe koymamaları halinde, ‘aceleye gelmesin’ sözü, tek başına ilave süre bakımından tatminkâr olmayabilir” diye konuştu. AKP’nin TBMM’de çoğunluğu olan bir parti olduğunu kaydeden Çiçek, AKP’nin “Ben bu yöntemle işi yapacağım” demesi halinde Meclis Başkanlığı’nın bu safhada yapabileceği bir şey olmadığını ifade etti. Böyle olması durumunda konunun TBMM Başkanlığı’nın değil, partilerin kendi arasındaki diyalog ve işbirliğiyle ilişkili olduğunu söyleyen Çiçek, anayasa çalışmalarında kullanılan 3 aylık ek sürede 4 maddede mutabık kalındığını belirterek “Biz her 3 ayda 4 maddede mutabık kalacaksak, o zaman bu dönem de yetmez. Bu tempoyla bu dönem de 25. dönem de yetmez” diye konuştu. Çiçek, çözüm sürecine TBMM’nin dahil olması yönündeki düşüncelerin parlamento hukukunda yeri bulunmadığını belirterek “Talepte bulunanlar, eğer Meclis’in bu sürece daha aktif şekilde katılması isteniyorsa yasal ve anayasal dayanağını gözeterek bu teklifleri ortaya koymaları lazım” dedi. CHP’li Tekin, Erdoğan’ın talepleriyle hareket etmeyeceklerini söyledi demokrasilerin olmazsa olmaz koşullarından birisidir. Türkiye’de sorun, insan haklarına dayalı, çoğulcu ve özgürlükçülüğü bir çizgide, eksiksiz bir demokrasidir. Demokrasi ve özgürlükler olmadan toplumun değişik kesimlerinin, Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin, İslam dışındaki inanç kesimlerinin, öteki etnik toplulukların eşitliközgürlük istemleri karşılanıyor mu? Tartışılan bu zaten... ??? Hem CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hem PM üyesi Ercan Karakaş hem de CHP’nin yetkili birimleri, sözcüleri bunları kamuoyuna açıklıyor ama medyada pek yer bulmuyor. AKP iktidarı demokrasi, özgürlük ve eşitlik ilkelerine dayanan bir anayasa hazırlamanın çok ötesinde... Oysa barış böyle gerçekleşir! Nevruz’da Diyarbakır’da alanı dolduran yüz binler Apo’nun mektubu okununca barış geldiğini sandılar... AKP, Karakaş’ın deyişiyle “ikinci sınıf bir demokrasiyi” ileri demokrasi olarak toplumun önüne sürüyor. 12 Eylül darbesinin getirdiği Partiler ve Seçim Yasası değişmeden ileri demokrasiye geçemeyiz. AKP, hâlâ 30 yıldır hiçbir siyasi iktidarın bırakmadığı 12 Eylül yasalarının kuyruğuna sımsıkı yapışmış durumda. Demokrasi, insan hakları ve özgürlük kavramını “Türk tipi baskıcı başkanlık sistemi”nde arıyor. Dördüncü yargı paketi faso fiso... Bu paketin çıkmasının, demokrasinin ve özgürlüklerin genişletilmesine, temel hak ve özgürlüklere bir yararı olabilir mi? Olmaz! ??? Kimse kimseyi kandırmasın! Önerilen bu başkanlık sisteminin barış sürecine katkı sağlamayacağı kesin... Bunun sinyallerini şimdiden alıyoruz... Onun için her şeye hazırlıklı olun, havalara uçmayın! Haydi o zaman, öğle yemeğinde bir şeyler yiyelim... İmambayıldıya ne diyorsunuz? Ben çok severim! Anayasa tepkisi ? MUŞ (AA) İnfaz Kanunu’nda hükümlülerin eş ve aileleriyle görüşmesine olanak tanıyan değişiklik yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, Muş E Tipi Kapalı Cezaevi’nde, hükümlülerin eş ve aileleriyle rahat şekilde görüşmesi için koğuşlardan bağımsız 4 oda hazırlatıldı. Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Kaya tarafından kapıları açılan ve adeta otel konforunda dizayn edilen odalarda, banyo ve tuvaletin yanı sıra çift kişilik yataktan elbise dolabına, buzdolabından televizyona, nevresim takımına kadar ihtiyaç duyulan her şey bulunuyor. BELEDİYE YÖNETİCİLERİNİ KURTARACAK Hükümlülerin eşleriyle kalacağı odalar tanıtıldı Yol kazısında kafatasları bulundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa konusundaki süre baskısına tepki gösterdi. Ankara Pazar Yerleri Esnaf Odası Başkanı Recep Ayhan ve beraberindeki heyeti parti genel merkezinde kabul eden Tekin, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına da yanıt verdi. Tekin, Başbakan Erdoğan’ın PKK’lilere yönelik “Silahlarını bıraksınlar, çıksınlar” sözlerinin anımsatılması üzerine, Erdoğan’ın bu süreci tek başına götürdüğünü, soruların da ona sorul ması gerektiğini ifade etti. Erdoğan’ın yeni anayasa konusunda sürenin bittiği ve “B, C planlarını devreye sokacakları” yönündeki açıklamalarına ilişkin soru üzerine de Tekin, komisyonun yeni anayasa çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çekti. Tekin, yeni anayasayla ilgili “referandum” olasılığının sorulması üzerine de şu görüşleri dile getirdi: “Sayın Başbakan Anayasa Komisyonu’nun çalışmalarından rahatsız olabilir, çünkü kafasında yeni projeler var. Örneğin biz, yeni anayasa çalışması yapılırken Sayın Başbakan’a referandumla çıkan 24 maddeyi de katalım dediğimizde, şiddetle karşı çıkmıştı. Görüyorum ki Başbakan özellikle referandumda geçen 24 maddenin de yeniden ele alınmasını talep ediyor. Yani Anayasa Mahkemesi’nden rahatsız, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’ndan rahatsız. Günübirlik rahatsızlık üzerine, Başbakan’ın günlük talepleri üzerine biz anayasa yapmaya kalkışırsak Türkiye’de anayasa manayasa çıkmaz. Anayasa çalışması devam ediyor. Sayın Başbakan’ın ifade etmiş olduğu başka bir anayasa varsa o da bizimle yürüyen bir anayasa değildir.” Tekin, Erdoğan’ın İstanbul’da emsal artışları ile rant yaratıldığına ilişkin değerlendirmelerine ise destek verdiğini belirtti. Paketten çıkan ‘fesat’ tartışması İLHAN TAŞCI ? İstanbul Haber Servisi Basın Konseyi, 1 Nisan 2013 itibarıyla, mayıs sonuna kadar Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Dönem Başkanlığı görevini TGC’den devraldı. Devirteslim töreninde konuşan Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, “Dönem başkanlığımız süresince tutuklu meslektaşlarımızın serbest bırakılması ve gazeteciliğin suç olamayacağının anlaşılması için gerekli mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi” Basın Konseyi GÖP dönem başkanı oldu ? TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli merkeze yaklaşık 7 km mesafedeki Kocakoç Köyü’nün ormanlık alanında yol açma çalışmalarının ardından bölgede odun toplayan köylüler, toprak yüzüne çıkmış bir insana ait kafatası ile topraklar arasında insan kemikleri buldu. Jandarma ekipleri bölgede inceleme yaparken Tunceli Başsavcılığı da soruşturma başlattı. ANKARA Tutuklu vekiller ve uzun tutuklulukla ilgili beklentileri karşılamadığı gerekçesiyle eleştirilen 4. yargı paketine “ihaleye fesat karıştırma” suçu için ceza indirimi eklenmesi tartışma yarattı. CHP’nin önerisi AKP, MHP ve BDP’nin de oylarıyla kabul edilirken, önerinin eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven için verildiği dillendirilse de pek çok belediye yöneticisini kurtaracağına dikkat çekildi. Cezası kesinleştikten sonra İsveç’e giden Dikili Belediye Başkanı Özgüven’in avukatı Muhittin Üstündağ önergenin müvekkili için verildiği eleştirilerine “Aynı durumda olan 83 belediye başkanı ve başkanvekili hakkında kesinleşmiş hüküm söz konusu” diye karşı çıktı. Avukat Üstündağ, Adalet Komisyonu’nda kabul edilen önergenin Meclis yelpazesinde yer alan partilerin tamamından seçilmiş başkan ve vekillerini ilgilendirdiğine işaret ederek “Dolayısıyla bunun Kuray davasında tahliye umudu Sanatçı ve yazar Zülfü Livaneli’nin önceki gün yaşamını yitiren babası Yargıtay Onursal Birinci Başkanvekili Mustafa Sabri Livanelioğlu son yolculuğuna uğurlandı. Livanelioğlu için Kocatepe Camisi’ndeki cenaze törenine, ailesinin yanı sıra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile çok sayıda kişi katıldı. Zülfü Livaneli, cena Livanelioğlu son yolculuğuna uğurlandı ze töreninde gazetecilere yaptığı açıklamada, babasını kaybeden bir insanın kaç yaşında olursa olsun yetim kaldığını hissettiğini belirterek “Onurla şerefle yaşadı. Devlete yıllarca onurla hizmet etti. Bugün de burada, hem sevenlerinin hem sayın genel başkanlarımızın, milletvekillerimizin, dostlarımızın ve herkesin olması da onun anısına gösterilen büyük bir saygı” dedi. Cenaze namazının ardından, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve diğer katılanlar tarafından cenaze aracına taşınan Mustafa Sabri Livanelioğlu’nun cenazesi, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ? İstanbul Haber Servisi 68 kuşağının devrimci önderlerinden, 4 yıldır Ankara Sincan F Tipi cezaevinde bulunan Sarp Kuray’ın yargılanmasına bugün İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Sarp Kuray’ın adil yargılanmadığına hükmetmişti. AİHM kararı doğrultusunda yeniden yargılanmasına başlanan Sarp Kuray’ın avukatı Görkem Gürcan, mahkemenin AİHM kararına uyarak tutuksuz yargılanmak üzere Kuray’ın tahliye edilmesini beklediklerini söyledi. kişiye bağlı bir yasa olarak yorumlanması çok büyük hata olur. ‘Osman Özgüven için yasa teklifi’ yorumlarına katılmak da olanaklı değil” dedi. Türk Ceza Yasası’nın 235. maddesindeki “İhaleye fesat karıştırma” düzenlemesinin sorunlu olduğuna işaret eden avukat Üstündağ, bunun gerekçesini şöyle açıkladı:“Yasa gerekli ayrımı yapmamış. Örneğin bir kamu zararı olması; yararlanma, yararlandırma şeklinde bir sanık eylemi bulunması halinde elbette ceza yaptırımı gerekli. Ancak bunun dışında sadece bir evrakın eksik kalmasına bağlı olarak insanları asgari sınırı 5 yıl olan bir cezanın mahkumiyetiyle yüz yüze bırakamazsınız. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Düşünebiliyor musunuz, ihale sırasında usulün açık teklif mi, yoksa kapalı zarf usulü mü yapılacağına ilişkin yapılan bir kusur bile ihaleye fesat, hileli davranış olarak değerlendiriliyor ve 5 yıla mahkum olunuyor. Aslında mahkeme yorumunu yapabilir ama sanık lehine yapmıyorlar ve mahkumiyetler çıkıyor. Kamu zararı yoksa verilecek ceza farklı olmalı. Teklifteki gibi üst sınırların aşağı çekilmesinin adalet duygumuza yanıt verecek sonuç doğuracağı kanaatindeyim.” Üstündağ, teklifin yasalaşması durumunda Osman Özgüven’in Türkiye’ye döneceğini söyledi. Adalet Komisyonu’nun CHP’li üyesi Ömer Suha Aldan da kişiye özel bir düzenleme denilemeyeceğini belirterek “Komisyonun MHP’li üyesi Murat Başesgioğlu da söyledi MHP’li bir belediye başkanı 66 yıl ceza almış. Bütün partiler bu teklife evet dedi. Yasa bu haliyle ölçülülük ilkesine aykırılık taşıyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle