24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Bahçeli’nin batık bankalarla ilgili hodri meydan açıklamasına ‘Gerekeni yapacağız’ yanıtını verdi Erdoğan hesap peşinde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, 19992002 dönemi koalisyon hükümetinin Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde yaşanan batık bankalar olaylarıyla ilgili araştırma komisyonu kuracakları açıklamasına “hodri meydan” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye “Tamam, madem hodri meydan, tüm hesabı kitabı ortaya çıkaracağız” yanıtını verdi. Erdoğan, CHP’yi çözümden yana olduğu iddiasına karşın çözümden kaçmakla suçladı. Erdoğan, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında şunları söyledi: Bahçeli esip gürlüyor: MHP Genel Başkanı yine esip gürlüyor. Hodri meydan dedin. Tamam, madem hodri meydan, tüm hesabı kitabı ortaya çıkaracağız. Millete bunları u MHP’nin iktidar ortağı olduğu dönemde banka kasalarının boşaltıldığını ve yüzde 7.500 faizle birilerine rant sağlandığını belirten Erdoğan, ‘’Madem ‘hodri meydan’ dedin, merak etme bununla ilgili çalışmalar başlar ve her şey ortaya çıkar’’ dedi. takdim edeceğiz. Bankaların kasası boşaltıldı, yüzde 7.500 faizle birilerine rantlar sağlandı. Bunların hesabını vermeyecek misin Bahçeli? ‘Hayır olmadı’ mı diyeceksin veya ‘benim partili bakanım değil’ miydi diyeceksin? O hükümetin ortağı olduğuna göre, bunun hesabını sormalıydın. Sormadın, dolayısıyla sen de mesulsün. Büyük yalanı ortaya koymak durumundayız. Madem ‘hodri meydan’ dedin, merak etme bununla ilgili çalışmalar başlar ve her şey ortaya çıkar. Burada başka hukuki boşluklardan istifade etmek gibi bir derdin varsa, o ayrı bir mesele. Mazi kalbinde yara: Kılıçdaroğlu, biz tarihi çok ama çok iyi biliriz. Üstelik biz Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilmediği, bir türlü de öğrenemediği Cumhuriyet tarihini de CHP tarihini de çok ama çok iyi biliriz. Ama hani bir şarkı vardır ya; ‘Mazi kalbimde bir yaradır.’ Mazi, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kalbinde yara olduğu için verdiğimiz tarih derslerini bir türlü öğrenemedi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun tarih karnesi ortada. Bakın Dersim tarihi sıfır, CHP tarihi sıfır, demokrasi tarihi sıfır, İstanbul şehir tarihi sıfır. Aday olduğu ilçeyi filan bilmez. Kâğıthane’ye Kâğıttepe diyecek kadar. Futbol tarihi; o da sıfır. Çünkü Lefter’i orta sahadan alıp kaleye geçirecek kadar sıfır. Bitmedi, İslam ve Türkiye tarihi yıldızlı sıfır. CHP ve MHP’nin insafsız eleştirilerine, hatta hakarete varan söylemlerine, hatta bazı şehirlerde edepsizce kışkırtmalarına rağmen akil insanlar, gerçekten çok güzel çalışmalar ortaya koyuyorlar. Bu akil insanlar içerisinde olan arkadaşlarımızın hepsinin bu toplumda bir karşılığı var. Ama ne CHP’nin ne MHP’nin bu hakaretleri yapanlarının aslında bu toplumda ciddi karşılığı da yok. Akil insanlara kışkırtma: Asker ailesine Tükenmiş Bir Uygarlıktan Görüntüler... Pazartesi yazımda, “Geleneksel muhafazakârlığın kökleri, hem geriye hem de ileriye dönük bir zamanın içindedir. Thatcherizm ise –neoklasik ekonomi anlayışındaki gibi esas olarak zamansal bir anlatıdan yoksundur; her şey tüketilmelidir. Her şey şimdi tüketilmelidir” saptamasını aktarmıştım. Bu saptama, dünya ekonomisinin küreselleşme dönemi mucizelerinin (şu kadar insan yoksulluk sınırın üzerine çıktı. Bu kadar insan orta sınıfa katıldı vb.) boşluğunu çok iyi tanımlıyor. Mali kriz başladığından bu yana sıkça gündeme gelen bir soru işaretinin betimlediği gerçeğin de altını çizmiş oluyor: “Tüm bunlar bir yanılsama mıydı?” The Economist dergisi geçen hafta farkında olmadan (bu dergi nadiren olanların farkında olur) “Servet bazen yanılsamadır” ifadesiyle açık ettiği gibi, evet yanılsamaydı. Derginin “saygın” Buttonwood köşesi, iki soruya dikkat çekiyordu: “Yaratılan milyarlarca dolar servet nereye gitti?” “Kıbrıs bankalarındaki servet nereye gitti?” Buttonwood’a göre “iki sorunun da cevabı aynı”: “Bu servet asla gerçekleşmeyen bir büyümeye gitti”. Kısacası aslında yoktu! Tercüme edersek, ev fiyatları ve bankaların varlıkları, “kredi” ilişkisinin mantığıyla gelecekte üretilmesi beklenen artık değere ilişkin kimi (aslında bilinmeyenbu yüzden spekülatif) varsayımlara dayanılarak değerlendiriliyordu. Bu artık değerin üretilemeyeceği belli olunca, bu değerlendirmeleri ifade eden büyüklükler hızla buhar olmaya başladılar. Bu yanılsamanın oluşmasına, sonra ortadan kalkmasına neden olan bir dinamik daha var. Buna da bu hafta, bir finans blogunda rastladım. Yazar, üniversiteyi bitirdikten sonra, mali kriz patlak vermeden bir yıl önce Lehman Brothers’a katılmış. Bu yazar, o sıralarda “servetin büyük kısmı, mali piyasayı çok iyi anlamayan emeklilik fonlarından, sigorta fonlarından, mali piyasaların inceliklerini (aslında hilelerini demek gerekir) çok iyi bilen oyunculara değer transferi olarak gerçekleşiyordu” diyor. Kısacası öğretmenleri, işçileri, emekçileri soyarak... Bu insanların birikmiş emeğinin parasal ifadesi fonlarını talan ederek... Emeklilik ve sigorta fonlarının talan edilmesi, birikmiş servetin, bu anlamda geçmişin, insanların yaşamlarını yıkmak pahasına talan edilmesinden başka bir şey değil. Özelleştirme de, geçmişte ulusun ortak servetiyle inşa edilmiş varlıkların özel sektöre satılması, elde edilen gelirin yeniden özel sektöre transferi (kim demiş bir ineğin derisi iki kez yüzülemez diye) geçmişi talan etmek anlamına geliyor. Kapitalist krize (aşırı üretim sorununa karşı) tüketimi, yavaşlayan birikim sürecini hızlandırmak için gittikçe daha fazla krediye dayanılması da, gelecekte oluşacak değerleri, edinilecek geliri bugün harcamak olduğundan, geleceğin talan edilmesi anlamına geliyor. Burada bir mali balon büyüdükçe büyüyor, beklenen ekonomik büyüme gerçekleşmediğinden sonunda patlıyor; mali balonu temsil eden sanal servet de hızla yok olmaya başlıyor. Ancak belli ki yeterince hızlı yok olmuyor, piyasalar temizlenmiyor. Financial Times’ın pazartesi günü açıkladığı küresel büyüme endeksine göre, dünya ekonomisi 2009’daki bir sıçramada sonra geri çekilmeye başlamış, durgunlukta patinaj yapmaya devam ediyor. Geleceği talan etmenin, daha vahim sonuçlara açılan bir biçimi daha var. Kredi yoluyla hızlandırılmış tüketim, yatırımlar, dünyanın, gezegenin kaynaklarının tüketimini, küresel ısınmayı, iklim krizini sürdürülemez düzeyde hızlandırırken The Observer’in aktardığına göre “miyonlarca insanı açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor”. Arz talebi karşılamıyor, fiyat artışları spekülasyonun etkisiyle yapay olarak hızlanıyor. Amerika Ulusal İklim Değerlendirme raporu tüm tarım alanlarının, hayvancılık endüstrilerinin sıkıntı içinde olduğunu aktarıyor. Aynı gün Financial Times, emtia piyasalarında oynayan bankaların; Glencore, Vitol, Trafigura, Mercuria, Gunvor, Cargill, Bunge, Archer Daniel Midland, Louis Dreyfus, Wilmar, Noble, CHS, Mitsubishi, Mitsui, Itochu, Sumitomo, Marubeni, GrainCorp gibi şirketlerin geçen 10 yılda 250 milyar doları kasalarına indirdiklerini aktarıyor. Burada da aklıma Ahmed Arif’in “Adiloş Bebe” şiiri geliyor: “tanı bunları tanı da büyü...” maaş BAHÇELİ’DEN ERDOĞAN’A YANIT: ANKARA (Cumhu bulunan Başbakan’ın riyet Bürosu) MHP MHP’ye dürüstlük derGenel Başkanı Devlet si vermeye kalkıştığıBahçeli, iktidar ortağı nı kaydetti. Bahçeli, şöyle devam olduğu 57. hükümet dönemiyle ilgili TBMM’de etti: “Sayın Başbakan, araştırma komisyo bilmelisin ki, senden nu kurulacağını söy korkan senin gibi olleyen Başbakan Tay sun. Senden çekinen de yip Erdoğan’a “Sen senin gibi işbirlikçilikden korkan senin gi ten sabıka yesin. Kalbi olsun” diye seslendi. pazanlara, zimmetçiBahçeli, grup toplan lere eyvallahımız yoktur.” tısında AKP Erdoğan’a döneminiki teklif sude yolsuzluk, nan Bahçeli, kanunsuzluk, dokunulmazvurgun, soylığını süratle gun ve talanın kaldırılmasını korkutucu bove 57. hüküyutlar kazanmet dönemidığını söyledi. ni tüm ayrınErdoğan’ın tılarıyla araşTBMM’de bir araştırma ko u Erdoğan’ın tıracak bir koaraştırma misyonun hemisyonu kuramen kurulmarak MHP’nin komisyonu de içinde yer tehdidine yanıt sını istedi. Başbakan’ın aldığı koalisveren Devlet elini rahat yon hükümeti dönemini Bahçeli, ‘İsterlerse latmak için inceleteceği komisyona üye talep edilirse MHP’nin bu ni açıkladığını anımsatan vermeyelim’ dedi. k o m i s y o n a üye vermeyeBahçeli, gö revi ihmalden, suç ve ceğini söyleyen Devlet suçluyu övmekten, hal Bahçeli, “Ancak bikı kin ve düşmanlığa zim de bir komisyon sevk etmekten, zimmet kanalıyla AKP’nin ten, kalpazanlıktan, res iktidar yıllarını inmi evrakta sahtecilik celememizin önü açılten hakkında fezlekeler malıdır” dedi. Kalpazana eyvallahımız yoktur Zonguldak’ta da protesto Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu, Zonguldak’ta Karaelmas Gazeteciler Derneği çıkışında bir grup sendikacının Türk bayraklı tepkisiyle karşılaştı. Türk EğitimSen İl Temsilcisi Şahin Ören, “Siz bizi temsil etmiyorsunuz, siz bölünmeyi temsil ediyorsunuz” diye bağırarak tepkisini dile getirdi. Heyet üyesi Bendevi Palandöken, gruptakilerden birinin elindeki bayrağı öperek tepkiye karşılık verdi. Palandöken ve diğer heyet üyeleri kalabalığın yanından uzaklaştırılırken, grup, “Ne mutlu Türk’üm diyene”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları ile tepkilerini sürdürdü. Heyet, Dedeman Otel’de daha sonra çeşitli sendika ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Grup burada da Türkiye Gençlik Birliği Üyeleri (TGB) tarafından protesto edildi. Akil adamlarla tartışan TGB’li grup, daha sonra otelden ayrıldı. (Fotoğraflar: AA / DHA) Erdoğan, terörle mücadele sırasında şehit olanların yakınları ile malul gazilerin kendilerinin birer istihdam hakkı bulunduğunu, temmuz ayında bunu 2’ye çıkardıklarını, şimdi de vazife malullüğü kapsamında bulunan, diğer kamu görevlilerine de bir istihdam hakkı getirdiklerini bildirdi. Erdoğan, buna ek olarak terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin yakınlarına veya malul olanlara da bir istihdam hakkı getirdiklerini, ayrıca bunlardan sosyal güvencesi olanların da maaş hakkından yararlanmasına olanak sağladıklarını kaydetti. Erdoğan, şehit yakını ve gazilerin tamamının su ve elektrik ücretlerinde indirim imkânından yararlanacaklarını belirtti. Erdoğan ayrıca 1942 yılında çıkarılan bir yasayla, oğlu askerde olan muhtaç ailelere belediye ve köy bütçelerinden yardım yapılması olanağı bulunduğunu, şimdi yapacakları düzenlemeyle oğlu askerde olan, kendisi de ihtiyaç sahibi olan ailelere, çocuğu askerde olduğu süre boyunca düzenli olarak ayda 250 TL ödemeye başlayacaklarını kaydetti. Yeni mektup Kandil yolunda Abdullah Öcalan’ın PKK yöneticilerine gönderdiği ve içeriği bilinmeyen mesaj bu kez BDP yöneticileri tarafından götürülüyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çekilme süreciyle ilgili Kandil’e gönderdiği 3. mektup BDP yetkilileri tarafındandan Kuzey Irak’a götürüldü. Heyette bu kez BDP milletvekillerinin olmaması dikkat çekti. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, geçen hafta sonu BDP milletvekilleri Grup Başkan Vekili Per vin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı 5. görüşmede çekilme süreciyle ilgili Kandil’e bir mektup göndereceğini açıklamıştı. Mektup kapalı zarf içinde MİT aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na oradan da BDP’ye iletildi. Açılmadan ve dolayısıyla içeriği bilinmeyen mektup, PKK’nin dağ kadrosuna iletilmek üzere BDP’li yöneticiler tarafından dün büyük bir gizlilik içinde Kuzey Irak’a götürülmek üzere yola çıkarıldı. Hangi yoldan gittikleri ve isimleri saklanan heyette, daha önceki mektupları götüren Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in bulunmadığı bildirildi. PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan ve KCK Yürütme Konseyi’nde ele alınacak mektubun daha sonra kamuoyuyla paylaşılacağı belirtidi. Öcalan’ın çözüm üç aşamaya yaydığı, birinci aşamada çekilme tamamlandıktan sonra ikinci aşamaya geçileceği ifa de edildi. BDP Milletvekilleri tarafından iletilen mesajında Öcalan şunları söylemişti: “Saygıdeğer Türkiye halkı, yaşamakta olduğumuz barış ve demokratik çözüm süreci bütün hassasiyeti ile devam etmektedir. Hem çatışmasızlık sürecinin kalıcılaşması hem de geri çekilme sürecinin gerçekleşmesi için yoğun bir çalışma yürütmekteyim. Gelinen aşamada daha umutlu bir noktada olduğumuzu söyleyebilirim.” Engerekler ve çıyanlara dair Kışanak: Çözüm sürecine katılmak konusunda bizden beklentileri varsa, yerine getirmeye hazırız BDP’den CHP’ye destek çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, yurttaşların çözüm sürecine CHP’nin katkı vermesini istediğini belirterek “CHP sürece katılmak istiyorsa, biz buna hazırız. Katkı yapma, bilgi verme, önerileri ortaklaştırmaya hazırız. CHP, bu konuda kendisini sorgulamalı, tutumunu değiştirmeli” çağrısı yaptı. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, partisinin grup toplantısında Diyarbakır’da gerçekleştirdikleri toplantılarda yurttaşların taleplerini dinlediklerini ifade etti. Kürt sorununun çözümü konusunda başlatılan süreci “sihirli bir kelime” diye ifade eden Kışanak, silahlar devreden çıkarılmak isteniyorsa, “koruculuk sistemi”nin de kaldırılmasını istedi, bu konuda verdikleri yasa önerisine destek istedi. Bölge halkının, çözüm sürecinden söz edilirken kendilerinden “terörist” olarak söz edilmesinden yakındığını, Meclis’te kurulan “çözüm süreci araştırma komisyonu”nda da hâlâ “terörist” ifadesinin kullanıldığını belirten Kışanak, “Başbakan da, AKP rıyı yapıyoruz. CHP sürece katılmak istiyorsa, biz buna hazırız. Katkı yapma, bilgi verme, önerileri ortaklaştırmaya hazırız. CHP, bu konuda kendisini sorgulamalı, tutumunu değiştirmeli. Bizden beklentisi varsa bunu yerine getirmeye hazırız” görüşünü dile getirdi. u Gültan Kışanak, yurttaşların Kürt sorununun çözümü süreci yübüyük bölümünün CHP’nin rürken binlerce kişide sürece katkı vermesini, nin hâlâ tutuklu olkendilerinden de CHP’ye bu duğunu kaydeden bir an önyönde bir kez daha çağrı Kışanak, ce “tüm siyasi” tuyapmasını talep ettiğini söyledi. tukluların özgürlüğe kavuşmasını istedi. de barış diline dikkat etÇevre Bakanı Erdoğan meli. Kürt sorununun adı Bayraktar’ın kanser hasnı koymalı” diye konuştu. tası üniversite öğrencisi DiYurttaşların büyük bölümü lek Özçelik’e tutumuna da nün CHP’nin de sürecine tepki gösteren Kışanak, tekatkı vermesini, kendilerin davisi için yardım isteyen den de CHP’ye bu yönde bir hastanın eline para tutuşkez daha çağrı yapmasını turularak “ilacını al” mutalep ettiğini belirten Kışa amelesi yapılmasının “innak, “Biz de şimdi bu çağ sani olmadığını” ifade etti. KIŞANAK: SÜREÇ İLERLİYOR, SIKINTI YAŞANMAYACAK ‘Çekilme başlamadı’ AYŞE SAYIN ANKARA BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, hükümet kanadından yayılan PKK’nin “çekilmenin başladığı” açıklamalarına, “Şu anda PKK’nin geri çekilmesini gözlemlemiyoruz ama tutum olarak da sıkıntı yaşanmayacağı açık” yanıtını verdi. Meclis’te bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Kışanak, Öcalan’ın mektubunun en hızlı şekilde muhataplarına, İmralı heyetinde yer alan isimler aracılığıyla ulaştırılacağını bildirdi. PKK’nin geri çekilmesi konusunda kısmi tartışmalar olmakla birlikte sürecin ilerleyeceğini ifade eden Kışanak, “Bu konuda kamuoyu birinci aşamayı kafasına sadece geri çekilme olarak kodladığı için o konuda bir sıkıntı yaşanmayacağını ifade etmek istiyoruz. Bu konuda irade ve kararlı bir duruş var. Geriye sadece teknik olarak planlanmasıyla ilgili tartışmalar kalmıştı. Bu konuda da mesafe kat edildiği gözüküyor” dedi. Murat Karayılan’ın, PKK’nin orta kademesinde “rahatsızlık” olduğu yönündeki açıklamalara karşın Kışanak, PKK içinde çekilmeye ilişkin “görüş ayrılığı” olduğu yorumlarının “külliyen yalan” olduğunu iddia etti. Kışanak, “İmralı’da görüşmeler yürütmüş eşbaşkan olarak söylüyorum. Mektupları bize de gelmiştir; okumuş bir kişi olarak söylüyorum ki PKK içerisinde herhangi bir kanadın bu sürece ilişkin farklı bir yaklaşımı asla söz konusu değildir. Zaten bir kanat yaklaşımı da yoktur. Birlikte aynı hedeflere kenetlenmiş, organize ile eşgüdümlü, koordineli bir çalışma yürütüyorlar” görüşünü savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle