28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 NİSAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 15 Utrecht Barış Antlaşması’nın 300. yılı törenleri Mühürdaroğlu’nun tablosuyla açıldı Avrupa’ya ‘Barış’ geldi Kültür Servisi 12 Eylül 1980 askeri darbesini izleyen dönemde Türkiye’den ayrılarak Hollanda’ya yerleşen ressam Semiramis Öner Mühürdaroğlu’nun yaptığı Utrecht Barış Antlaşması tablosunun açılışı önceki gün Utrecht kentinin belediye binasında yapıldı. 1713 Utrecht Barış Antlaşması’nın 300. yıldönümü töreninde tablosu ilk kez kamuya sunulan Mühürdaroğlu, bine yakın ressam arasından seçilmesinin kolay olmadığını ve tablonun 4 yıllık bir çalışma sonunda ortaya çıktığını söyledi. Mühürdaroğlu’nun çalışmalarına büyük katkıda bulunan Cumhur Öner de eşinin yaptığı tablonun bir barış tablosu olmasından büyük gurur duyduğunu söyleyerek Avrupa tarihinin pek çok savaş ve vahşetle dolu olmakla birlikte bugün modern dünyada barış denilen şeyin de Avrupa’dan doğduğunu vurguladı. Öner, modern dünyadaki barışın kaynaklarından birinin de Utrecht Barış Antlaşması olduğunu belirtti. Öte yandan, önceki akşam, Utrecht Barış Antlaşması’nın Dom Kilisesi’nde yapılan 300. yıldönümü kutlamalarına Hollanda Kraliçesi Beatrix, Prens WillemAlexander ve Prenses Maxima da katıldı. Derviş Zaim ‘Emek’ protestosu Kültür Servisi İstanbul Film Festivali’nde dün Ulusal Yarışma filmlerinden, Derviş Zaim’in “Devir” adlı filminin gösterimi yapıldı. Gösterim öncesi film ekibi ve bazı izleyiciler “Devir’i Emek’te İzlemek İstiyorum” yazılı tişörtler giyerek Emek Sineması’nın yıkım projesini protesto etti. İzleyenlere de gösterim öncesi aynı tişörtlerden dağıtıldı. Hasanpaşa Köyü’nde tanıdığı çobanlara oyuncu olarak yer veren Zaim, filmiyle ilgili şöyle diyor: “Bu film, inançları ile modern dünya arasında kalmış, nereye ait olduklarını öğrenmek veya öğretmek için mücadele veren çobanların yaşadığı tuhaf, komik, zaman zaman trajik dünyayı ele alıyor.” Öte yandan Emek Sineması’nın yıkım projesine karşı düzenlenen eylemler Tişörtlü devam ediyor. 32. İstanbul Film Festivali’nin yarınki kapanış törenine alternatif bir tören de Emek Sineması’nın önünde düzenlenecek. Emek Sineması için yarın saat 16.00’da sinemanın önünde buluşulacak. Emek Bizim İstanbul Bizim inisiyatifi, düzenledikleri eylemle ilgili olarak yaptıkları açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Emek’te açtığımız festivali, yine Emek’te kapatıyor, mücadeleye devam ediyoruz. Yıkımı engelleyip Emek Sineması’nı geri alana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Sokaklarımıza, meydanlarımıza, mahallelerimize, sinemalarımıza, kentimize ve bütün bu alanları bizlerin kılan kentsel hafızamıza, yaşamlarımıza yapılan saldırılara karşı bir aradayız!” M ühürdaroğlu, bine yakın ressam arasından seçilmesinin kolay olmadığını ve tablonun 4 yıllık bir çalışma sonunda ortaya çıktığını söyledi. Tabloda, 1713’teki antlaşmaya imza atan 24 aristokrat betimleniyor. 2008 yılında Utrecht Barış Antlaşması Vakfı, Utrecht Şehir Müzesi ve Utrecht Şehir Kalesi Res torasyon Vakfı’ndan oluşan bir konsey tarafından Semiramis Öner Mühürdaroğlu’na sipariş edilen tabloda, 1713’te antlaşmaya imza atan 24 aristokrat ve 28 figür betimleniyor. Konsey, Fransa ve Hollanda’dan bine yakın ressamın çalışmalarını değerlendirdik ten sonra tablonun yapılması görevini Mühürdaroğlu’na vermişti. İki yüzyıl boyunca milyonlarca insanın ölümüne yol açan korkunç savaşlara son veren Utrecht Barış Antlaşması, bugün, Avrupa Birliği’nin temellerini atan ilk antlaşma olarak değerlendiriliyor. Eylem yarın Avustralyalı pop müzik şarkıcısı Sarah Blasko iki konserle Babylon’daydı Fotoğraf: Mert Altınay SAMİ KISAOĞLU u Blasko, yeni albümü “I Awake”teki şarkıların sevgi, acı, kendinden geçme gibi karmaşık duygularımız üstüne olduğunu söylüyor. Yeni albümünde ilk kez büyük bir senfoni orkestrasıyla çalışan Blasko, bunun bir balinayla şarkı söylemek gibisinden eşsiz bir deneyim olduğu kanısında. mış olduğu duygularda albümün bütününe yayılan duygular örtüşüyordu. Bu nedenle sözünü ettiğiniz resmin albüm ile iyi bir birliktelik oluşturacağını düşündüm. Son albümünüz müzik dergilerinde “Şimdiye kadar kaydettiğiniz en iyi albüm” olarak karşılandı. Sizce bu çalışma müzikal ve sanatsal anlamda ulaşmış olduğunuz olgunluğun bir sonucu mu? “I Awake” bir önceki albümüm “Seeker Lover Keper”dan sonra gelen bir adım. İkisinin arasında benzerlikler söz konusu. Bu albümde güçlü bir yaylılar soundu söz konusu. Bu durum derin ve yoğun bir işitsel tecrübe sağlıyor. Albüm benim için önemli olan her şeyi birleştiren bir özelliğe sahip. Yalnızlık ve acı da bunun bir parçası. Babanıza adadığınız bu albüm müzikal kariyeriniz bağlamında farklı yenilikleri de içeriyor. Senfoni orkestrası ile çalışmak bunlardan biri. Bestelerinizi senfonik bir arajman ile duyduğunuzda neler hissettiniz? Orkestra ile çalışma fikri nasıl doğdu? Uzun zamandır orkestra ile çalışmak istediğimi biliyorum. Her ne kadar Bulgaristan’da daha önce bulunmamış olsam da köklerimiz bu ülkeye kadar uzanıyor. Babam Berlin’de doğmuş fakat aile hikâyemiz Bulgaristan’da başlıyor. Bu nedenle bu albümü Bulgaristan Senfoni Orkestrası ile kaydettik. Daha önce bir balina ile hiç şarkı söylemedim fakat orkestra ile söylemek benim için bir balina ile şarkı söylemek gibisinden eşsiz bir tecrübeydi. Türkiye’de de çok sevilen Paul Auster’ın beğendiğiniz isimlerden biri olduğu duymuştum. Müziğinizin edebiyat ile olan ilişkisi üzerine neler söylemek istersiniz? Paul Auster’ın birkaç romanını ve otobiyografik öğeler içeren kitaplarını okumuştum. Auster’ın felsefi tarafının oldukça güçlü olduğunu düşünüyorum. İnsanın zayıf yönlerine dair oldukça derin gözlemleri var. Müziğimin edebiyat ile olan ilişkisine gelecek olursam, üçüncü albümümün büyük ölçüde Shakespeare’den etkiler taşıdığını belirtmeliyim. İkinci albümünde ise İngiliz şair Samuel Taylor Coleridge’in “Yaşlı Denizcinin Türküsü” adlı şiirinden etkilendiğimi hatırlıyorum. Bence her şeyden önemlisi, okuduğunuz eserden duygusal bir dönüş almanız. İşte bu his size ilham veren sürecin de kapısını aralıyor. Zarif ve sürprizli bir ses Sona yaklaşırken Yarın son bulacak 32. İstanbul Film Festivali’nde bugün Pera’da Metin Erksan’ın saat 13.30’da “Geçmiş Zaman” ve 16.00’da “Sazlık” filmleri izlenebilir. Yine Pera’da saat 11.00’de Hrant Dink Vakfı’nın çağrısıyla dünyanın her yerinden amatör, profesyonel sinemacıların çektiği “Vicdan Filmleri”nin gösterimi olacak. Atlas’ta saat 13.30’da Uğur Yücel’in yeni filmi “Soğuk” ve saat 19.00’da 2012 Cannes En İyi Yönetmen Ödülü alan “Karanlıktan Aydınlığa” izlenebilir. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ’NDE BUGÜN ‘Soğuk’ Kültür Bakanlığı’nda Yeni albümü “I Awake”in tanıtım turnesi kapsamında koşuşturmacalı günler geçiren Avustralyalı pop müzik şarkıcısı Sarah Blasko iki konser için Babylon sahnesindeydi. Yeryüzündeki en sürprizli seslerden birine sahip olan Blasko’nun konser provasına konuk olup son albümü üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Son albümünüz “I Awake”in (2012) kapak görseli bir yanı ile Japon kaligrafi sanatçılarının hat çalışmalarına benzerken diğer yanıyla resimsel anlamda soyutlamaya ulaşmış bir insan portresine benziyor. Kapaktaki görselin hikâyesini öğrenebilir miyiz? Aslında bazen insanlar kapaktaki yüzü göremiyor. Bu resmi albümün kayıtları için Stockholm’de bulunduğum sırada metroda gerçekleşen bir sergide görmüştüm. Bir sanatçı tarafından yapılan onlarca farklı yüz resminden biriydi. Resimdeki ifade biçimi öylesine güçlüydü ki uzun süre kendimi o portreye bakmaktan alamadım. Bu albümdeki şarkılar karmaşık duygularımız üzerine. Sevgi, acı çekmek, kendinden geçme halleri, vb. Resmin üzerimde uyandır ‘Süslü’ depremi SELDA GÜNEYSU ANKARA Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Boğazköy Sfenksi, Kanatlı Denizatı Broşu, Yorgun Herkül heykeli gibi Türkiye’den kaçırılan tarihi eserlerin yurda iadesinin sağlanmasında önemli rol oynayan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat Süslü’yü de görevden aldı. Süslü’nün görevden alınması bakanlıkta “beklenmeyen gelişme” olarak yorumlandı. Süslü’nün en önemli icraatlarından biri Antalya’nın Perge antik kentinden kaçırılan 1800 yıllık Yorgun Herkül heykeliydi. Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, söz konusu eserin iadesi için Süslü’yü görevlendirmiş ve eser yurda iade edilmişti. Süslü, daha sonra yıllarca Türkiye’ye iade edilmeyen Boğazköy Sfenksi, Sinan Paşa Camisi’nden kaçırılan İznik çinileri, Truva hazinelerinin bir bölümü gibi önemli eserlerin de aralarında bulunduğu 400’e yakın eserin yurda iadesini de Bakan Günay ile birlikte sağlamıştı. 2005’te Uşak Müzesi’nden sahtesiyle değiştirilerek çalınan Kanatlı Denizatı Broşu’nun Türkiye’ye iade işlemleri de Bakan Günay ile Murat Süslü tarafından başlatılmış ve eseri geçen aylarda yeni Bakan Ömer Çelik teslim almıştı. Süslü en son İhtiyar Balıkçı heykelinin yurda iadesi üzerinde çalışmalar yürütüyordu. Roxy Müzik Günleri’ne son başvurular n Kültür Servisi 18. Roxy Müzik Günleri başvuruları 22 Nisan’a kadar uzatıldı. Türkiye’nin her yerinden ken di müziğinin peşindeki müzis yenleri buluşturarak sektöre ve dinleyiciye tanıtan Roxy Müzik Günleri’nin seçici kurulunda Taner Öngür, Kaan Yüceil, Aylin Aslım, Murat Hasarı, Ömer Ahunbay, Hakan Özer, Özge Fışkın, Haluk Polat, Hakan Tamar, Oğuz Kaplangı, Ece Duyar, Kanat Atkaya, Şafak Ongan, Siyabend Süvari, Metehan Mert Çakır, Ceylan Ertem, Tayfun Polat, Tibet Ağırtan, Turgay Gülaydın, Afşin Akın bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle