11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR ‘Kentin Büyük Öyküsü Uluslararası Kolokyumu’ 17 Barışın dilini yaratmak efsanelerle konuşmaktan geçebilir Kenti sözcüklere dökenler Kültür Servisi Kent olgusundaki coğrafi, sosyal, çok dilli ve çok kültürlü ortamın, hangi sözcüklerle ve hangi özel yaklaşımlarla nasıl betimlendiği sorusu, sıra dışı bir etkinlikte masaya yatırılıyor. “Uluslararası Geleceğin Kentleri” projesi kapsamında, Provence FransızAlman Merkezi tarafından düzenlenen “Kentin Büyük Öyküsü Uluslararası Kolokyumu” Marsilya, Tanca, Hamburg ve İstanbul’dan yazarlar, felsefeciler, sosyologlar, mimarlar ve sinemacıları, 89 Mart tarihlerinde bir araya getirmeye hazırlanıyor. Notre Dame De Sion Fransız Lisesi ev sahipliğinde gerçekleşecek etkinlikte, “Kent tarihinin ve efsanesinin öyküsü postmodernlik içinde azalmış mıdır”, “Kentin için yazılan büyük öyküden yeni bir kent ütopyası mı doğmaktadır” gibi sorulara yanıt aranacak. Efsanelerle konuşmak... u Günümüzde yaşanan gelişmelerin en iç acıtıcı yanlarından biri, farklı dillerin yaşam hakları üzerine hâlâ tartışılabiliyor olmasıdır. Oysa farklı diller günün tüm siyasal çekişmelerinden bağımsız olarak, hepimizin zenginliği ve mirasıdır. Bildiğim kadarıyla, tüm kutsal metinler sözün gücünü anlatan ifadeler içerirler. Peki, insanlığın ortak mirası ve belleği olan kutsal metinlerden günlük yaşama geçtiğimizde sözün gücü nedir? Günümüzde sözün, bu en temel iletişim aracının kadim gücünden çok şeyler yitirdiğini görmemek mümkün değil. Sözcüklerin köklerinden kopması, tarihin akışı içinde yeni yollara yönelmesi bir yanıyla doğal bir süreçtir, ama diğer yanıyla belli bir yıpranmayı, mana yitimini de beraberinde getirir. Alman romantik akımının en önemli isimlerinden Hölderlin, Sofokles’in “Antigone”sini çevirirken çok ilginç bir saptamadan yola çıkar: Ona göre, Sofokles’in üslubu metnin arka planını oluşturan mitolojiye göre çok inceltilmiş, yumuşatılmış bir havadadır. Yazınsal ölçüNemrut Dağı’nda tarih ve efsaneler iç içe... Yeni köprüler kurmak lere uydurulmuş o rafine sözcüklerin gerisinde çok daha şiddet yüklü, ilkel, arkaik bir insan manzarası gizlenmektedir. Hölderlin, metnin dış kabuğunu kırıp alttaki magmayı ortaya çıkarmayı amaçladığını belirtir ve Sofokles dilinin etimolojik köklerine inerek metni yeniden yazmaya girişir. Burada söz konusu olan, sözcükler ile manalar arasında yeni bir köprü kurma çabasıdır. Belki bugün Türkiye’de de böyle bir çabaya gerek var. En azından, toplumu etkileyebilecek konumlarda bulunanlar açısından sözün sıradanlaşması, kendi içindeki öneminin giderek arka plana itilip aşırı ölçüde araçsallaştırılması mutlaka üzerinde düşünülmesi gereken bir sorun oluşturuyor. Konu sadece edebiyat, sanat, şiir değil; çünkü seçilen, bir tercih olarak sunulan dil, sa nıldığının aksine sadece bir sonuç olmakla kalmaz, insan ilişkilerini, toplumsal yapıyı çok derinden etkiler. Bu toprakların, Anadolu’nun güçlü ve zengin bir mirası var. Bu miras içinde diller çok önemli bir yer tutuyor. 20. yüzyılın en önemli karşılaştırmalı dilbilimcilerinden ve kültür tarihçilerinden biri olan Georges Dumézil, giderek silinen bir dil olan Ibıhçanın izlerini Anadolu’da sürmüştü. Çünkü Çarlık Rusyası egemenliğindeki Kafkasya’dan zorunlu olarak Osmanlı İmparatorluğu’na göç eden “son Ibıhlar” bu topraklarda yaşıyordu. Günümüzde yaşanan gelişmelerin en iç acıtıcı yanlarından biri, farklı dillerin yaşam Anadolu’nun mirası hakları üzerine hâlâ tartışılabiliyor olmasıdır. Oysa farklı diller günün tüm siyasal çekişmelerinden bağımsız olarak, hepimizin zenginliği ve mirasıdır. Bir gün bu kavgalar bitecek, bugünleri paylaşan kuşaklar dünyadan çoktan çekip gitmiş olacak, ama o diller hâlâ varlığını sürdürecek. O zaman böyle temel konulara neden bugüne saplanıp kalmadan bakamıyoruz? Bunun bir nedeni, ilkelerle değil çıkarlarla düşünmenin, bugün ak dediğine yarın kara demenin, kısacası kurnazlığın siyasetten günlük yaşama kadar her alanda egemen kültür haline gelmesi. Karşısındakileri kandırabilmek önemli bir hüner sayılıyor artık. Sevgili İlhan Selçuk zamanında kendi mesleğiyle ilgili durumu şöyle saptamış: “Mesleğimizde hepimiz çok kurnazlaştık; öylesine ustalaştık ki her söylediğimiz düşündüğümüzden gayrı, her düşündüğümüz söylediğimizden ayrı oldu. Bu kurnazlık, yalnız meslek ilişkilerinde kalmıyor; dostluk, arkadaşlık ilişkilerini de kapsıyor; dil, artık başka biçimde kullanılıyor; içtenlik aptallıkla eşdeğerli sayılıyor.” Derinde yatan bir diğer nedenin de günümüzde tartışmalara hâkim olan dilin, gerçek söz gücünden uzaklaşması, daha doğrusu böyle bir kaygı taşımaması olduğunu düşünüyorum. Yoksa sözün o kadim gücünü arayan, kelimeler ile manalar arasında köklere inerek yeni köprüler kurmayı amaçlayan bir çaba, o köklerdeki mitoloji arka planının ortaklığından, oradaki ortak imge havuzundan beslenerek farklı iletişim yollarını zorlayabilir. Barışın dilini yaratmak efsanelerle konuşmaktan geçebilir. İbrahim Paşa ve sarayının bilmeceleri Kültür Servisi İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul’a ilişkin konferans dizisine yeni dönemde de devam ediyor. Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un 12 Mart saat 18:30’da Pera Müzesi Oditoryumu’nda gerçekleştireceği konferansın konusu “Makbul Maktul İbrahim Paşa ve Sarayının Bilmeleceleri”. Prof. Atasoy konuşmasında, Damat İbrahim Paşa’yı ve bugün Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan Sultanahmet Meydanı’ndaki sarayını ele alacak. Nilüfer’den 13 Düet’in ilk klibi Kültür Servisi Türk pop müziğinin en güçlü seslerinden Nilüfer’in rock müzik topluluk ve sanatçılarıyla yaptığı “13 Düet” albümünden ilk video klip yayımlandı. Klip, Nilüfer’in Emre Aydın’la seslendirdiği “Son Perde” şarkısına çekildi. Geçen yıllarda büyük ilgi gören “12 Düet” çalışmasının devamı niteliğindeki “13 Düet” albümünde ayrıca Gripin, Bulutsuzluk Özlemi, Kargo, Mor ve Ötesi, Vega, Manga, Pinhani ve Model de yer alıyor. İtalyan besteci Armando Trovajoli hayatını kaybetti Kültür Servisi İtalya’da sinema filmlerine yaptığı müziklerle hafızalara kazınan Armando Trovajoli, 95 yaşında hayatını kaybetti. Bugüne kadar 300’ün üzerinde filme müzik yapan sanatçı, kariyeri boyunca Duke Ellington, Louis Armstrong ve Miles Davis gibi isimlerle de çalıştı. “Roma’nın Sesi” olarak tanınan Trovajoli, bir süredir akciğer kanseriyle mücadele ediyordu. n Kültür Servisi Selim ve Kerim Altınok yönetimindeki Engelsiz Orkestra, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde bir konser vermeye hazırlanıyor. Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de gerçekleşecek “Kadına Övgü” adını taşıyan konserde, ağırlıkla kadınlar için yazılmış özel şarkılara yer verilecek. Kadınlar için engelsiz konser Yergi ustası Dario Fo, İtalya seçimlerinde yüzde 25 oy alan komedyen Beppe Grillo’yu yorumladı ‘Ortaçağ halk ozanı geleneğinden geliyor’ Kültür Servisi 1997’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen İtalyan oyun yazarı ve yönetmen Dario Fo, geçen haftaki seçimlerde oyların yüzde 25’ini alarak herkesi şaşırtan komedyen Beppe Grillo için, “Oyunlarımdan birinden fırlamış bir karakter gibi” dedi. Elli yıldır sahnelediği ortaçağ ve modern yaşam üstüne taşlamalarıyla ünlenen Fo, Grillo’nun ortaçağ halk ozanları geleneğinden geldiğini söyledi. 1969’da gözaltında ölen bir adamdan esinlenerek yazdığı “Bir Anarşistin Kaza SoDario Fo (sağda) ile Beppe Grillo birlikte. nucu Ölümü” adlı oyunla üne erişen ve kendini “resda halkı eğlendiren, eski masalları yemi olmayan solcu” olarak tanımlayan rel hükümdarlara yöneltilmiş yergi ve Fo, seçimlerde Grillo’yu desteklemiş, taşlamalarla birleştiren masalcılar ve Milano’nun Duomo Meydanı’ndaki halk ozanlarında yattığını söyledi. mitingde Grillo’ya destek vermiş ve Kendisi de bir oyuncu olarak, her onun Beş Yıldız Hareketi üstüne bir izleyici topluluğu önünde değişekitap kaleme almıştı. cek kadar güncelliğe dayanan ve ortaGrillo da gelecek cumhurbaşkanlığı çağ oyunlarının çağdaş bir uyarlaması seçimlerinde Fo’nun aday gösterilme olan “Mistero Buffo” adlı gösteriyle sini önermiş, ancak Fo bu öneriyi geün yapmış olan Fo, oynadığı kentlerde ri çevirmişti. komedi kalıplarını politik skandallaGösterileri güncel sorunlardan kay ra göndermelerle bezeyen Grillo’nun, naklandığı için “tiyatro karikatürcü eski masalcılar ve ozanlar gibi gersü”, “toplumsal ajitatör” ve “radiçeküstü fantezileri kullanmayı, doğkal palyaço” olarak da nitelenen Daru zamanda doğru sözcükleri seçmeyi, rio Fo, Grillo’nun köklerinin, 13. yüz konuşmalarıyla insanları büyülemeyi yılda İtalya’yı dolaşarak meydanlarçok iyi bildiğini belirtti. ‘Termik istemeyenler’ kazandı n Kültür ServisiDağ Kültürü Derneği tarafından National Geographic Türkiye’nin desteği ve Mineral Event organizasyonuyla düzenlenen 3. Doğa Filmleri Yarışması’nın “Ulusal” kategorisinde, “En İyi Belgesel Film” ödülünü Öztürk K. Kayıkçı’nın yönettiği “Geyikbayırı” aldı. “Üniversiteliler” kategorisinde ise büyük ödülü, yönetmenliğini Caner Özdemir’in yaptığı “Termik İstemeyük” kazandı. n Kültür Servisi Peter Jackson’ın yönetmenliğindeki “Hobbit”in son bölümü olarak tasarlanan “There and Back Again” filminden, hayranlarını üzecek bir haber geldi. Serinin üçüncü ve son bölümü olacak filmin gösterim tarihi beş ay ertelendi. Buna göre film, 17 Aralık 2014’te gösterime girecek. Hobbit serisinden kötü haber İDSO’yu Alpaslan Ertüngealp yönetti Kültür Servisi İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın Caddebostan Kültür Merkezi’nde cuma akşamki konserini, şef Alpaslan Ertüngealp yönetti. Konserin solistleri, piyanist Gülru Ensari ile fagot sanatçısı Aziz Baziki, obua sanatçısı Sezai Kocabıyık, keman sanatçısı Rüstem Mustafa ve çellist Çağlayan Çetin’den oluşan kuartet oldu. Orkestra, Gülru Ensari’ye Beethoven 1. Piyano Konçertosu’nda, solist sanatçılardan oluşan kuartete ise Haydn “Senfoni Konçertant”ta eşlik etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle