10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MART 2013 SALI HABERLER CUMHURİYET SAYFA 3 ‘Hani sağlık ücretsizdi’ SİBEL BAHÇETEPE Muaeyene ücretlerinin yanında ilaçtan, reçeteden, eşdeğer ilaçtan alınan katkı/katılım payı ile özel hastanelere verilen fark ücretine dek çok sayıdaki ödeme, yurttaşları çileden çıkarıyor. Sağlığın ücretsiz olduğu söylemlerinin gerçek olmadığını vurgulayan hastalar, “Soğuk algınlığı için yazılan bir reçeteye bile bir dünya para ödüyoruz. Artık doktora gidip muayene olmak, katkı payları vermek yerine eczaneye giderek ilacımızı alıyor, tedavi olmaya çalışıyoruz. Böyle sağlık sistemi olur mu?” diye yakınıyor. Eczacılar ise tahsildar konumuna getirildiklerini ve zaman zaman hastalarla gereksiz tartışmalar yaşadıklarını vurgulayarak “Reçetelerin yarısından fazlası katkıkatılım paylarına gidiyor” dedi. AKP hükümeti, artan sağlık harcamalarının faturasını yine yurttaşa kesiyor. Çok sayıda alanda katkı katılım payının alınması, ekonomik zorluklarla boğuşan hastaların belini daha da büküyor. Çalışan hastalardan bu kesintiler eczanede direkt yapıldığı için çoğu kişi bu katkı paylarını hemen fark ediyor. Asıl problem emeklilerde yaşanıyor. Emekli olan yurttaşlar, muayene olduktan sonra ve ilaçlarını aldıklarında herhangi bir ödeme yapmadıkları için bu kesintileri ancak maaşını alacağı zaman fark edebiliyor. Kesintiler, çoğu zaman belli bir fiyatın altında olan ilaçları yurttaşın doktora gidip muayene olmadan, katkı paylarını ödemeden direkt eczaneye giderek almasına yol açıyor. Böyle olunca yurttaş ilacı cebinden parasıyla almış oluyor. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, katkı katılım paylarının yurttaşı canından bezdirdiğini anlatarak “Belli rakamın altındaki reçetelendirilmiş ilaçların çoğu hasta tarafından parası ödenerek alınmaya başlandı. 1015 liralık bir reçete için vatandaş tedavisinin tekrarlanması durumunda kesinlikle hekime gitmiyor. Çünkü gittiğinde ona yakın bir katılım payını, belki de daha fazlasını ödemek zorunda kalıyor” diyor. SGK’nin bu dönem ilaç harcamalarını hesaplanılanın altında bir bütçeyle kapattığını anımsatan Güngör, özellikle ağrı kesici, ateş dü Sağlığın ücretsiz olduğu söylemlerinin gerçek olmadığını vurgulayan yurttaşlar, ‘AKP artan sağlık harcamalarının faturasını bizlere çıkarıyor’ diye isyan ediyor Zaferden Zafere Başlık attılar: “Özür zaferi...” Malazgirt zaferi gibi bir şey diyelim... ? Bunların zaferleri de bir tuhaf: “Van minit zaferi...” “Haddini bil zaferi...” “Sen kimsin zaferi...” “İşte açıkça söylüyorum zaferi...” Haliyle sonunda: “Özür zaferi...” Arkasından gelir: “Bi şey değil zaferi...” ? “Özür zaferi”nin tarihsel değerini, muhteşem on yılın Sümbülağa’sı açıkladı: “İsrail’in bu özür dilemesi, tarihin yazdığı büyük bir zaferdir” dedi... (Demek tarih de kafayı yedi...) ? Televizyonlarda üç gün sürdü “özür zaferi” kutlamaları... Koca çeneli oradaydı: “Duyunca gözyaşlarımı tutamadım... Bana bu büyük zaferi gösteren rabbime şükrettim hakikaten yani...” Öbür tartışmacı itiraz etti: “Bir tek siz mi sevindiniz, biz de nasıl sevinmedik mi Mete?..” Ekrana, alevler içinden çıkan “özür” kelimesi geldi... İnsan duygulanıyor ne de olsa... ? Altı yıl önce “AB’ye girdik” diye Kızılay’da havai fişek patlatan Ankara Büyükşehir Belediyesi kenti billboardlarla donattı... Renkli resimli... 3x5 metre: “Minnettarız... Sayın Başbakanımız, ülkemize bu gururu yaşattığınız için milletimiz size minnettardır...” ? Dün anlaşıldı... İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Facebook sayfasında özür dilemelerinin asıl nedenini açıkladı: “Suriye...” “Türkiye ile iletişim kurarak Suriye’ye karşı koyabiliriz” dedi... ? Hadi göreyim... İsrail ile el ele verip Suriye’yi vurma süreci başladı sayılır... Gazze’yi ya da gemiyi vurduğunda İsrail’in “insanlık suçu” işlediğini söyleyen zaferin sahibi, şimdi Suriye’deki insanların başına bomba yağdırılmasında İsrail’in ortağı... ? Nasılsa uyurgezer bir millet... “Zafer” dedilerse... Zaferdir... SUT’TA DEĞİŞİKLİK Şeker hastaları için ‘iyi’ haber Tahsil edilen katılım payları Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) hastalardan tahsil ettiği katılım payları şöyle; Aile hekimine giden yurttaş herhangi bir muayene katılım payı ödemiyor. Eğitim ve araştırma hastaneleri 5 TL, Devlet hastanesine gidenlerden 5 TL, Özel hastanelere gidenlerden 12 TL muayene katılım ücreti alınıyor. (Özel hastaneler ise yüzde 90’a varan oranlarda da muayene fark ücreti alabiliyor.) Bu ücretlere ayrıca şunlar da ekleniyor: İlaç katılım payı: Çalışan için yüzde 20, emekliler için yüzde 10 Eşdeğer ilaç fiyat farkı: Yüzde 10 Reçete katılım payı: Ayakta tedavide sağlanan ilaçlarda her bir reçete için 3 kutuya kadar (üç kutu dahil) temin edilen ilaçlar için 3 lira. 3 kutuya ilave temin edilen her bir kutu ilaç için 1 lira (Enjektabl formlar ile serum, beslenme ürünleri ve majistraller için kutu sayısına bakılmaksızın her bir kalem 1 kutu olarak değerlendirilir.) Eczacılar: Canımızdan bezdik şürücüler, belli tansiyon ilaçlarının hastaların cebinden alınmasında etkili olduğunu kaydediyor ve özetle şunları söylüyor: “Devlet tasarruf tedbirlerini ilaç üzerinden yapmaktan vazgeçmeli, sağlık alanının diğer taraflarına dönüp bakmalı. Katkı/katılım paylarını eczane hastadan almaktan zorlanıyor. Parası olmayan hastalar sonradan getiririm diyor ama bu kez de para gelmiyor. Bir nevi katkı payını toplayan değil onu ödeyen durumuna düştük.” Karaciğer nakli olan Yeter Tunç adlı hasta her ay belli bazı ilaçları kullanmak zorunda olduğunu, eczaneye her gittiğinde ise ortalama 7080 lira ödeme yapmak zorunda kaldığını anlatıyor. Tunç, şöyle devam ediyor: “Nakilden sonra asit oranını düşürmek için her ay 3 paket kolesterol ilacı kullanmam gerekiyor. Zar zor rapor çıkardım, buna karşın her ay yalnız ca 24 lira bu ilaca para ödüyorum. Her ay kullanmam gereken başka ilaçlar var. Onlara da bazen 50, bazen 80 lira ödüyorum. Nakil hastalarının her ilacını aile sağlığı merkezleri yazamıyor, mecburen eğitim ve araştırma hastanelerine gitmek zorundayız.” Gülay Akdeniz ise şunları söylüyor: “Doktora gittiğimizde ucu arkası kesilmeyen katkı paylarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İlk katkı payını hastanede muayane olmak için, sonra tahlil istenirse ikinci katkı payını veriyoruz. Sonra da eczaneye gittiğimizde bir de oraya ödeme yapıyoruz. Bir yandan istediğiniz hastanede tedavi olabilirsiniz diyen, diğer yandan da borcunu ödemezsen tedavin aksar diyen bir sistem var, bu nasıl tezattır?” ‘Bu nasıl bir tezattır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) düzenleme yaparak, ödediği şeker ölçüm çubuğu sayısını 4 kat artırdı. Değişiklikler şöyle:  Organ bağışı için bir ilden diğer ile gidilmesi durumunda yol, gündelik ve refakatçi giderleri SGK tarafından karşılanacak.  Meslek hastalığına yakalananların yol parası, aile hekimince sevk edilmesi halinde de ödenecek.  Reçete alındıktan sonra 6 aya kadar hekime gitmeden ilaç alınabilecek.  Yurtdışından getirilen ilaç listesine kanser ve kalıtsal hastalıklarda kullanılanlar başta olmak üzere 13 yeni ilaç ilave edildi.  Tip II diyabet hastaları için SGK tarafından ödenen şeker ölçüm çubuklarının sayısı 4 kat artırıldı.  Gazi ve şehit yakınlarından, özel hastanelerde ilave ücret alınmayacak.  Yeşil kartlı yurttaşlar, TSK’ye bağlı 3. basamak sağlık hizmeti sunucularına doğrudan müracaat edebilecek. Yeşil kartlıların“kadavradan organ nakli” bedelleri karşılanacak.  Ağız ve diş tedavilerinde greft, membran gibi malzemeler hastanece sağlanacak. HEKİME HASTA YAKINI SALDIRISI Şiddet artarak sürüyor İstanbul Haber Servisi Maltepe’de geçen cuma günü Arzu Turan Biçer adlı hekim, hasta yakınının şiddetine maruz kaldı. Hekimin üzerine yürüyen hasta yakınının “Sen benim karıma nasıl rapor vermezsin, görürsün gününü, başına ne işler açacağım, rapor vermek zorundasın” dediği ve hekimin odasından çıkmasına engel olduğu öne sürüldü. Olay sonrasında sol kolu ile sağ bacağında uyuşmalar yaşayan ve hastaneye kaldırılan hekime “beyne pıhtı atması” teşhisi konuldu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ise yaşananları kınamak ve şiddete “dur” demek için bugün saat 12.00’de Maltepe Aile Sağlığı Merkezi (ASM) önünde basın açıklaması yapacak. Oğlunu baltayla öldürdü ‘ASKERE GİTMEK VE İŞ İSTİYORUM’ DEDİ 90 metreden 3 gün sonra indi TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) Tekirdağ’da geçen cumartesi 90 metre uzunluğundaki baz istasyonu direğine çıkan ve 3 gündür aşağı inmeyen Ali Muhammet Reşit (42), dün telsizden irtibat kuran Tekirdağ Vali Yardımcısı Mahmut Yıldırım’ın, 1 saatlik çabası sonucunda aşağı inmeyi kabul etti. Jandarma ekiplerinin uzaklaşmasını isteyen Reşit, ekipler uzaklaştıktan sonra çıktığı direkten 20 dakikada aşağı indi. Vali Yardımcısı Yıldırım, Reşit’in isteklerinin karşılanacağını söyledi. Daha önce de Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yüze yakın benzer eylemler yapan Reşit, “Kimliğim olmadığı için askere gidemedim. Askere gitmek istiyorum. Bir de bir iş istiyorum” dedi. Anne ve babasını 1975’teki Lice depreminde kaybettiği öğrenilen Reşit’in nüfus cüzdanının olmadığı, kısa bir süre önce geçici kimlik verildiği kaydedildi. İstanbul Haber Servisi Sancaktepe’te eşinin boşanmak istediği için bunalımda olduğu öne sürülen Serengül K. 11 yaşındaki oğlu Hüseyin K. ile olduğu sırada cinnet getirdi. İddialara göre anne Serengül K. önce oğlunun başına baltayla defalarca vurdu. Anne, ardından oğlunun boğazını bıçakla keserek cesedi tuvalete götürdü. İşten eve gelen baba Veli K. kapıyı açan olmayınca 4. kattaki evine çatıya çıkarak girdi. Tahlihsiz çocuğun hayatını kaybettiği belirlenirken anne Serengül K’nin de olayın ardından intihar etmek için hap içtiği anlaşıldı. Anne hastaneye kalrdırıldı. Olayı duyarak işten gelen ailenin diğer oğlu ise güçlükle sakinleştirildi. Mardin’de ‘kuma’ intiharı ? MARDİN (Cumhuriyet) Derik’te 5 çocuk annesi Zini Çağlar (37) oturduğu evde tavana astığı iple intihar etti. Çağlar’ın 15 yıllık evli olduğu ve besicilik yapan eşi Aydın Çağlar’ın önceki bir kızı kaçırarak kuma getirdiği için intihar ettiği iddia edildi. ? KARAMAN (Cumhuriyet) Kent merkezine yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta Dereköy yakınlarında yolun kenarında yanmış kadın cesedi bulundu. Jandarmanın yaptığı araştırmada yaklaşık 3 kilometre ileride de yolun kenarındaki kaya parçasına çarpmış ve terk edilmiş bir otomobil bululundu. Otomobilde üzeri kadın ceketiyle örtülmüş kan lekeleri tespit edilirken bagajda da kadın ayakkabısı ve küpe bulundu. İki olayın birbiriyle bağlantılı olabileceği üzerinde duran jandarma araştırmasını sürdürüyor. ? ANKARA (AA) On Numara’da 10 bilen 3 kişi, 89 bin 898’er TL kazandı.Numaraların; 3, 5, 6, 18, 24, 30, 33, 36, 37, 38, 39, 42, 45, 46, 49, 50, 55, 57, 59, 60, 61, ve 76 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler bin 853 TL 55’er kuruş, 8 bilenler 85’er TL, , 7 bilenler 15 TL 80’er kuruş, 6 bilenler 2 TL 90’ar kuruş ve hiç numara bilemeyenler 2 TL 45’er kuruş ikramiye alacak. Yanmış kadın cesedi bulundu 3 kişiye 89 biner lira
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle