10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 MART 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 TOBB, bankaların maliyetlerinin 1 arttığını, bunu karşıya 5 olarak yansıttığını vurguladı Bu vicdansızlıktır! Rifat Hisarcıklıoğlu: “Bankalar ekonominin olmazsa olmaz unsuru. Ama vicdanlı olsunlar. Kârlarında müthiş patlama var. Sıkıntı şu, geçen sene mevduat faizlerini 1 puan artırmışlar ama kredi verdiklerinin puanı tam 5 misli artmış” dedi. Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bankaların maliyetleri 1 artıyor, karşıya yansıtmaları 5... Bu vicdansızlık. Avrupa’nın en kârlısı da Türk bankacılık sistemi. Böyle bir şey olur mu?” dedi. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği Kartepe Ekonomi Zirvesi’nde sunum yapan Hisarcıklıoğlu, bankalardan daha vicdanlı bir tutum sergilemelerini beklediklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu’nun zirvede yaptığı konuşmanın satır başları şöyle: * Bankalar ekonominin olmazsa olmaz unsuru. Ama vicdanlı olsunlar diyoruz. Kârlarında müthiş patlama var. Böyle bir şey olur mu arkadaş ya? Onlar da kâr etsin, onların zararının bedelini de biz 2001’de ödedik. * Sen şimdi faizle para veriyorsun bankaya, senin mevduat faizin 1 puan artacak, aynı şirket mevduatını 5 puan yükseğe kredi olarak alacak. Bu bir haksızlık, vicdansızlık... Açık söyleyeyim. * Kredi Garanti Fonu’yla geçen sene 5 bin 22 tane kefalet vermişiz, 1.5 “TOBB olarak yeni bir girişimcilik endeksi oluşturduk. Endeks, bir ilde yeni kurulan firmaların, o ilin nüfusuna ve o ilde mevcut firma sayısına oranına göre hesaplanıyor. Ankara, 2.19 puan ile ilk sırada, İstanbul ve Eskişehir 2.10 ile ikinciliği paylaşırken, Antalya 1.86 ile ücüncü sırada yer alıyor. Ankara artık bir girişimci şehri. Ankara’nın ilk sırada çıkmasının nedeni, Ankara’da üniversite sayısının ve teknoparkların çok olması, Türkiye’de teknolojiye dayalı girişimlerin en çok kümelendiği il olmasıdır.” MUSTAFA ÇAKIR Punto küçük fatura büyük! Ortadoğu’da Dengeler Sil Baştan... Aklı olan soruyor: “İsrail bunca zaman dilemediği özrü neden şimdi diledi?” Obama’nın İsrail ziyaretinde bastırdığı kuşkusuz. Zaten ilk haberler Amerikan kaynaklı olunca, katkılarını özellikle duyurmak istemişler demektir. Ortadoğu’nun yeni dengelerinde, ABD’nin doğrudan askeri müdahalenin bir daha tarafı olmak istemediği, Irak işgali, Arap baharları sonrası çıkan kargaşa, kaosta, bölgeden daha sağlam destek güce gereksinim duyduğu da tartışılamaz gerçeklik. İsrail’in bir tür ABD’nin Ortadoğu’daki askeri yüzer gemisi, gücü yeterli olmadığından, ABD bölge ve enerji çıkarları için, “demokrasi getirme, İslami terörle yerinde mücadele etme” sloganları ile sonradan çok çıplak ortaya çıktığı üzere de bir dizi yalanla Afganistan, Irak işgallerinden öngördüğü sonuçları alamamıştı. Çok hızlı strateji değişikliği ile doğrudan askeri işgalden geri dönüş operasyonlarını başlatsa da, bölgede taşlar çok fazla yerinden oynamış, iç savaşlara dönüşen ırklar, mezhepler çatışmalarının eklemlenmesiyle oluşan bataklıklarda, işgallerde ölenlere aylar yıllar içinde yeni yüz binler eklemlenmişti. Şimdilerde Obama’nın yeni dönem iktidarında bölge için öngörülen yeni dengeler oluşumunda, İsrail artı Türkiye artı her biri bulundukları dört ülkenin öznel koşullarında (İran, Irak, Suriye, Türkiye) Kürtler, birlikte ancak doğal müttefik olabilirlerse daha güvenli dengeler kurulabileceği sonucuna varılmıştı. Düşünce kuruluşlarının öngörülerinde ABD’nin bölgedeki çok sağlam sayılan Arap müttefiklerinin aralarındaki çelişkiler, iç dinamik kaoslarında, en liberal demokrat görünen projelerle yola çıkıldıktan sonra da öngörülmüş sonuçlardan çok tersine noktalara düşülmesi, besbelli “sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi” boyutunda, aylar, yıllar kısa dönemlerinde çok büyük strateji değişikliklerini gündeme getiriyor. HHH Laf aramızda bu kadar kısa zaman dilimleri içinde bu kadar birbiriyle çelişen projelere gereksinim, besbelli ABDAB dünyasının kendi öznel koşullarından, sistemin öngörülemeyen büyük krizlerinden daha fazla etkileniyor. Her ne ise strateji, proje, ittifak değişiklikleri zaten uluslararası ilişkilerin “çıkarlar” olarak tanımlanan temel kuralları iken, şimdilerde değişim zorunluluğu, fiilen değişme hızları ile de başımızı iyice döndürüyor. Kastım çamur atmak değil, somut durumu paylaşmak olduğundan, bize ait geçtiğimiz haftalarda tanık olduğum birden fazla gelişmede, en yetkin taraf sözcülerinin kimi son dakika ittifaklarındaki çok temel değişimlerinden habersiz ya da yılların önyargılarından arınamamış olarak eski tezleri, dengeler üzerinden açıklamalarında acı acı gülümsedim. Peres’in Türkiye’ye ilk yeni demecindeki sözleriyle “geçmiş ölüdür” dediği boyutta eskimiş, ancak toplumların değerlerinde, yaşamlarında çok canlı kriz gündemleri, sonuçlarıyla da yaşamlarında o kadar belirleyici ki... Yeni yeni öngörülemeyen krizler belki bu uyumsuzluktan da filizlenip dallanıp budaklanacak. Sokaktaki sıradan seçmenin, Başbakan Erdoğan’a yakınlık, cephe, inanç bağları ile de bağlanmış tam biat etmiş olsa dahi, yıllar değil aylar öncesinde yağlı urgandan söz ettiğini anımsamaması olanaksız. Şimdi Öcalan ile uzlaşma kriterlerinde en yaşamsal konularda anlaştıklarının karşılıklı açıklanmasını algılamaları biraz zor. Savaşın yorgunluğu, bıkkınlığı ile umudun özlemi olsa olsa pek çok sorunun şimdilik yutkunarak sorulmamasını sağlıyor. PKK’lilerle yolda kucaklaşan BDP’lilere söylenmemiş söz, suçlama kalmamıştı. Şimdilerde BDP’lilerin başka niyetlere dönük olsa da İmralıKandil arasındaki taşıyıcı rolleri, uzlaşmanın en can alıcı konusu; “çekilme, eve dönüş” için Meclis’ten karar istemelerinin gerekçelendirilmesinde kullanılabiliyor. Uzlaşmanın altı kalın kalın çizilerek din ve hatta mezhep üzerinden yapılması da bence uzlaşmanın en sağlam ortak paydası olmasından çok, kendi tabanlarına dönük en kabul edilebilir koşul sayılmasından. Çanakkale besbelli ikili görüşmelerde çok görüşülmüş, hem zamanlama hem de algılanması ile kitlelere en sıcak gelebilecek meydatik çıkış gerekçesi olmuştu. Birinci Meclis, Misakımilli algılamaları da öyle. Bilindiği üzere Birinci Meclis oluşumunda dışarıdan işgalde doğal savunma ittifakı cephesi belirleyici. Misakimilli algılaması da herkesin keyfine göre değiştirilebilir. Gönlünüze göre Türkiye şemsiyesinde Musul’a da uzanabilirsiniz, uzun erkte Büyük Kürdistan’a bile kapalı değil, sınırlar üzerinden şimdiden kavgaya gerek olmayan bir konu başlığı. Laf aramızda her konuda ucu açıklık, herkesin hesabına çok uyuyor. Peres krizlere sünger çeker, en yakın ve canlı olanlarına yanıt verirken, “geçmiş ölüdür” dedi, geleceğe bakmayı önerdi ya... Daha bir ay öncesine kadar Suriye Kürdistanı Rojava’nın kurulması üzerinden yaşanmış sıcak savaşta, Suriye muhalefeti ile Pejak’ın silahlı çatışmasında Erdoğan iktidarının rolünü bile sorgulamanın anlamı kalmadı nasılsa... Adaylık için sınıf geçmek lazım Tekrar aday olup olmayacağı yönündeki soruya odalardaki seçim sisteminin gereği birçok kademe seçimini geçmek gerektiğini söyleyen Rifat Hisarcıklıoğlu, “O kademe seçimlerini geçmeden adayım desen hikâye olur, masal olur. Bir kere aday olabilmek için o kademe seçimlerini geçiyor olmanız lazım. O kademeleri geçtikten sonra kendi ailem, şirket ortaklarım, arkadaşlarım, odalar birliği camiası... Onlarla istişare etmeden ortaya gelip de şöyle böyle demek doğru bir şey değil” dedi. trilyonluk kefalet karşılığında bu arkadaşlarımız bankalarından 6 milyar liralık kredi kullanabilmişler. * Karşılıksız çek sayısı bu yıl yüzde 52 arttı. Türkiye’de şu an firmalar ödeme zorluğu yaşıyor, tahsilat zorlu ğu yaşıyor. Buna karşın cezanın kalkmasıyla meydana gelen artıştan dolayı Kredi Kayıt Bürosu’yla birlikte karşılıksız çek riskine son verecek çalışmayı yaptık. Önümüzdeki hafta eğitimleri bitireceğiz ve devreye girecek. ANKARA Bankaların kredi kartı hesap özetlerinin arka sayfalarında küçük puntolarla bildirimde bulunarak yaptıkları sözleşme değişiklikleri tüketiciyi bezdirirken, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) değişikliklerin hesap özeti ile bildiriminin zorunlu olduğunu ancak bunun dışında şekil şartı aranmadığını bildirdi. BDDK, 20062012 arasında bankalara banka ve kredi kartları yasası ile yönetmelik hükümlerine aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle 1 milyon 859 bin lira para cezası verdi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın soru önergesini yanıtladı. Oran, bankaların müşterilerine gönderdiği kredi kartı hesap özetlerinin arka sayfalarında küçük puntolarla kimi bildirimlerde bulunarak o kart sahibi aleyhine tek taraflı sözleşme değişikliği yapmalarının mevzuata uygun olup olmadığını sordu. BDDK, yasa gereği, sözleşmelerde kart sahibinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Yurttaşlar tarafından BDDK’ye yapılan başvurular da yıldan yıla arttı. 2003’te 541 olan başvuru sayısı 2012’de 18 bin 661’e ulaştı. Aynı şekilde BDDK’ye kredi kartlarıyla ilgili yapılan başvurusu sayısı da 2003’te 135 iken, 2012’de 3 bin 908’e yükseldi. ‘Bişkek’e arkadan dolanıp THY’nin tekelini kırdık’ Vodafone ABD’den çıkabilir İngiliz devi Vodafone’un, Verizon Communications’daki hissesini 135 milyar dolara satabileceği belirtiliyor. Ekonomi Servisi Vodafone, Amerika Birleşik Devletleri’nden çekilmeyi planlıyor. Sunday Times’ın haberine göre, Amerikan Verizon Communications şirketindeki yüzde 45’lik hissesini satma konusunu değerlendiren İngiliz operatör, bu satıştan 135 milyar dolar elde edebilir. Gerçekleştiği takdirde, bugüne kadarki en büyük satın almalardan biri olacak hisse satışı, Vodafone’un Amerikan pazarından tamamen çekilmesi anlamına geliyor. Vodafone, ABD’li operatör Verizon’la birleştiğinde, birlikte Amerika’nın en büyük ve kârlı operatörünü oluşturmuştu. Ancak, Verizon’un küçük ortağı olan Vodafone, bu birleşme sonucunda hızla artan şirket kârlarından istediği payı alamadı. Güney Kıbrıs şimdilik kurtardı Avrupa Birliği’nin “Ya kabul edin ya Avro’dan çıkın” resti ile karşılaşan Rumlar, sürenin bitimine çok az kala kreditörlerle anlaşmaya vardı. 10 milyar Avro’luk yardımın ilk dilimi mayısta gelecek. Ekonomi Servisi Güney Kıbrıs, önceki gece geç saatlerde uluslararası kreditörlerle anlaşmaya vardı. Rum bankalarındaki mevduatların hepsini kapsayan genel bir vergi uygulanmasından vazgeçilecek. Ülkenin ikinci büyük bankası Laiki (Popular Bank of Cyprus) kapatılacak ve 100 bin Avro’nun altındaki mevduatlar Bank of Cyprus’a kaydırılarak “temiz bir banka” oluşturulacak. Mevduat garantisine tabi olmayan 100 bin Avro’nun üzerindeki hesaplar ise dondurulacak. Bu hesaplar kapatılan bankanın borçlarını ödemek ve “temiz banka”yı sermayelendirmek için kullanılacak. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bunun karşılığında 10 milyar Avro kurtarma yardımı alacak. Yardımın ilk di limi mayısta gelecek. Operasyon sonucunda Laiki’nin kapanmasıyla binlerce kişi işsiz kalacak. Laiki’nin büyük hissedarlarının hepsi varlıklarını kaybedecek. Aralarında varlıklı Rusların hesaplarının da bulunduğu güvencesiz mevduatlar ise büyük zarara uğrayacak. Güney Kıbrıs Parlamento Finans Komitesi Başkanı Nicholas Papadopoulos, Bank of Cyprus’taki büyük mevduat sahiplerinin yüzde 30’a kadar zarar edebileceklerini söyledi. Cyprus Popular Bank’taki büyük mevduatların tıraşlanması işleminden 4.2 milyar Avro sağlanması planlanıyor. Anlaşma piyasalar tarafından olumlu karşılandı. PELİN ÜNKER BİŞKEK İkili anlaşmalar nedeniyle Türk Hava Yolları’nın tekelini kıramadığı Kırgizistan’a, Air Manas’ın yüzde 49 hissesini satın alarak giren Pegasus, 2 yıl içinde Kırgızistan’da 18 noktaya uçacak. Pegasus bu işbirliği ile Bişkek’i merkez yapıp Ortadoğu, Rusya ve Uzakdoğu’ya uçmayı hedefliyor. Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, 4 yıldır Kırgızistan’a uçmaya çalıştıklarını anlattı. İkili anlaşmalar nedeniyle bugüne kadar bölgeye sadece THY’nin uçuş yapabildiğine işaret eden Sabancı, “4 yıldır bu pazara doğrudan giremedik. Biz de bunun üzerine geçen yıl Kırgız Hava Yolları Air Manas’ın yüzde 49 hissesini satın aldık. Arkadan dolanarak gelmiş olduk buraya. Bişkek’e 315 dolarlık bir fiyatla uçuyoruz. Bizden önceki havayolu 750 dolara uçuyordu. Bizimle birlikte onlar da fiyatı 3’te 1 oranında indirdi” dedi. Bölgeye “Pegasus Asia” markası ile uçuş yapacaklarını belirten Sabancı, yatırımların da 2 faz şeklinde olacağını anlattı. İlk yıl için Bişkek üzerinden 7 farklı noktaya uçmayı planladıklarını anlatan Sabancı, “21 Mart’ta İstanbulBişkek seferlerine başladık. Haftada 7 gün gerçekleştirdiğimiz seferlerle Bişkek’i İstanbul üzerinden Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu’ya bağlıyoruz. İkinci fazda filoya eklenecek 3 adet uçakla Kırgızistan içinde ve dışında farklı noktalara uçacağız” diye konuştu. CİNSİ MERKEZ BANKASI DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 1.8140 1.8951 2.3551 2.7548 1.9231 1.7755 6.3400 1.9098 26 MART 2013 1.8127 1.8864 2.3535 2.7529 1.9202 1.7689 6.2449 1.9027 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 1.8199 1.9189 2.3629 2.7734 1.9383 1.7903 6.5192 1.9297 CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak ekonomiyi geçen gün değerlendirirken önemli tespitler yaptı. Finansman açığımız büyüyor Türkiye’nin bir yıldan az sürede ödeyeceği dış borçlar 2013’ün ilk ayında 7 milyar dolar artarak 107.6 milyar dolara çıktı. Buna uzun vadeli borçlardan kısa vadeye düşenleri de eklersek önümüzdeki bir yılda ödenecek toplam borç 150 milyar dolar olacak. Buna 67 milyar dolarlık 2013 cari açığını eklediğimizde ekonomide çarkların dönebilmesi için 217 milyar dolarlık finansmana ihtiyacı ortaya çıkıyor. Merkez Bankası rezervleri bu açığı kapamaya yetmiyor Bu yılın ocak ayında ise Merkez Bankası kasasında 125 milyar dolar rezerv, buna karşılık 107.5 milyar dolarlık kısa vadeli dış borç ve 46.8 milyar dolarlık cari açık var. Yani her 100 dolarlık borç ve cari açık karşılığında devletin kasasındaki döviz ve altın rezervi 81 dolar. Bu yeterli mi, hayır... Döviz açık pozisyonumuz artıyor Ekonomide Kırılganlık Artıyor Türkiye’nin yurtdışına yükümlülükleri ocak ayında 643 milyar dolara ulaşmış durumda. Yurtdışından alacak ve rezervlerimizin toplamı ise 217 milyar dolar olmuş. Böylece Türkiye’nin net finansal yükümlülüğü yani döviz açık pozisyonu 426 milyar dolar. Bu döviz pozisyon açığının GSYH’ye oranının % 54’e çıktığı anlamına geliyor. Uluslararası Para Fonu % 40’lık oranın üstünü tehlikeli olarak tanımlıyor. Bu nedenle döviz açık pozisyonumuz bakımından tehlikeli durumdayız. İnsani gelişmişlik sıralamasında iyi değiliz Birleşmiş Milletler’in her yıl yayımladığı İnsani Gelişmişlik Endeksi’nin 2012 sonuçlarına göre Türkiye 186 ülke içinde 90. sırada. 2011’de de aynı sıradaydık. Kalkınma hamleleri yapamıyoruz. Gelir dağılımı kötü durumunu koruyor 784 milyar dolarlık gelire sahip Türkiye’deki dolar milyarderlerinin sayısı, 6 trilyon dolarlık gelire sahip Japonya’nın iki katı. Bu durumda sosyal adaletten ve gelir dağılımının adil olduğundan söz etmek mümkün değil. 59 milyon insanımız 1.200 TL gelirin altındaki gelirle yaşıyor. Üç aileden biri yoksulluk sınırında. Dış borçlar almış başını gidiyor Son 10 yılda Türkiye’nin dış borcu 197 milyar dolar, kamunun iç borcu ise 133 milyar dolar artmış. Borçlar 2002’deki seviyesinin iki buçuk katına çıkmış. Yani bu iktidar son 10 yılda kendinden önceki hükümetlerin 80 yılda aldığı borcun bir buçuk katını almış. Yapılan özelleştirmelerden sağlanan 38 milyar doları da eklediğimizde 368 milyar dolar Türkiye ekonomisine para girmiş. Bu para ile ne yapılmış, nerede harcanmış, ne kadar istihdam yaratılmış, bu belli değil. Ekonomimiz rehin alınmış durumda Dış borçlar, sıcak para, cari açık ekonomimizin rehin alındığını göstermektedir. Herkes borçlu. Herkes borçla refah sağlamış durumda. Ekonominin canlılığı borçla yaratılan bu saadet zincirinden kaynaklanıyor. Faik Öztrak’ın yaptığı bu tespitleri formüle edersek, Türk ekonomisinde küresel ekonominin çok canlı döneminden yararlanılarak bir sanal refah yaratıldı. Bunun kaynağı dış borçlar, sıcak para ve ülke ekonomisinin zarar etmesi, yani cari açığı. Bunun sonu yok... Bu ekonomi toslayacak. Bu nedenle AKP istikrar diyerek herkesi korkutup yine seçim almak istiyor. Ama ekonominin bu kırılganlığı seçimlere kadar dayanır mı, o bilinmez. Ama bizi sıkıntılı günler bekliyor diyebiliriz. Reel sektörde öncü sarsıntılar başladı bile... 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 100 JAPON YENİ 1.8172 1.9075 2.3594 2.7692 1.9354 1.7835 6.4229 1.9224 1 ABD Doları: 0.9549 Avustralya Doları 5.7411 Danimarka Kronu 0.9411 İsviçre Frangı 6.4941 İsveç Kronu 94.76 Japon Yeni 1.0203 Kanada Doları 5.8118 Norveç Kronu 3.7502 Suudi Arabistan Riyali 1 Avro: 1 İng. S.: 1.2983 ABD Doları 1.5213 ABD Doları SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 1.8200 2.3440 2.7400 1.9050 93.80 630.00 ALIŞ SATIŞ 1.8230 2.3470 2.7800 1.9350 94.15 633.00 GECELİK FAİZLER 1 Günlük Repo 5.70 1 Kuveyt D.: 3.5148 ABD Doları fonbul.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle