11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Suat Kılıç, sporcu kıyafetleri ile ilgili sınırlamaların kaldırılması talimatı verdi VALİ’DEN GENELGE 7 Sporda da türban SİNAN TARTANOĞLU İran Kadın Milli Takımı’nda türbanlı futbolcular forma giyiyor. ANKARA Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın kadın sporcuların türban taktığı için spor karşılaşmalarından men edilmesini “tam manasıyla ilkellik” olarak değerlendirmesinin ardından Spor Genel Müdürlüğü, federasyonlara “sporcu kıyafetleri ile ilgili sınırlamaların kaldırılması” talimatı verdi. Bunun için uluslararası federasyonlar nezdinde de girişimde bulunulmasını isteyen bakanlık, aksini uygulayanlara disiplin soruşturması başlatacak. Konya’da bir kadın karatecinin türban taktığı için Avrupa Karate Şampiyonası’ndan men edilmesi karşısında Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın “Tam manasıyla ilkellik. Bugün gericilik sporcu kızın başörtüsüyle uğraşmaktır. Tamamen kanunsuz, hu UYGULAMAYAN DİSİPLİNE Yazıda, tesettürlü sporun önünün açılması için söz konusu talimatların verilmesinin ardından “aksi uygulamaların yapılmaya devam edilmesi durumunda ise bu federasyonların yöneticileri hakkında gerekli sportif disiplin işlemlerinin başlatılacağı” belirtildi. 2012’de spor kıyafetlerinde sınırlamalara gidilmemesi uyarısında bulunulduğu ancak “spor yapmaya çalışan çocuk ve gençlerin kıyafetlerinden ötürü spor yapmalarına engel çıkarılmaya devam edildiğinin görüldüğü” belirtildi. Isparta’da alkollü içki yasağı ISPARTA (Cumhuriyet) Isparta Valiliği, il sınırları içerisinde açık alanlarda alkollü içki kullanılmasını yasakladı. Yasağa uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu gereği para cezası uygulanacak. Isparta Valisi Memduh Oğuz imzalı “Isparta İl Sınırları İçinde Açıkta Alkol Almanın Engellenmesine Dair” kararda, il sınırları içerisinde huzur ve güvenliğin, kamu esenliğinin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi ve işlenen suçların aydınlatılması amacına yönelik olarak bu kararın alındığı bildirildi. Genelgede, kamunun istifadesine açık park, bahçe ve üzerinde tesis bulunmayan açık alanlarda, belediye sınırları içerisinde meskun mahallerde, karayollarında, umuma mahsus yerlerde veya umumun istifadesine sunulan piknik ve ören yeri gibi alanlarda, gar, otogar, meydan, cadde, sokak, tarihi ve kültürel mekânlar, ibadethaneyle terk edilen ve kullanılmayan yapılar, inşaatlar, banka ATM’leri, köprü altları, mezarlıklar, gezinti yerleri vb. ile park halinde olduğuna bakılmaksızın her türlü aracın içinde alkol içilmesinin yasaklandığı belirtildi. Genelgede yasağa uymayanlar hakkında Kabahatler Kanunu’nun 32. maddesine göre para cezası uygulanacağı ifade edildi. Valilik, kararı dağıtım ve bilgi için merkez ve merkeze bağlı belediye başkanlıklarına, jandarma komutanlığı ve emniyet müdürlüğüne, kaymakamlıklara, kamu kurum ve kuruluşlarıyla yerel basına gönderdi. Uluslararası girişim talimatı “Bu nedenle sporcu kıyafetleri ile ilgili olarak şayet federasyon talimatlarında bir sınırlama varsa bu sınırlamaların ivedi olarak kaldırılması” ifadelerinin kullanıldığı yazıda, talimatlar bununla bitmedi. Spor Genel Müdür Vekili Mehmet Baykan, kıyafet sınırlamasının “uluslararası federasyonların kurallarında yer alması durumunda ise sınırlamaların kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunularak sonuçlar hakkında bilgi verilmesi” istendi. kuksuz, olimpik ruhla ve sporun evrenselliğiyle de bağdaşmayan saçma sapan bir uygulama” ifadeleri ile isyan etmesinin ardından Bakanlık Spor Genel Müdürlüğü bağımsız spor federasyonlarına talimat yağdırdı. 15 Şubat 2013 tarihli yazıda, Aralık ÖSYM, avukatlıktan yargıya geçiş sınavı sonuçlarının şüpheli olduğunu rapor etti; buna rağmen savcılık, kurumun çarpıcı tespitlerini varsayım olarak nitelendirdi Savcı şaibeyi akladı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Avukatlıktan hâkim ve savcılığa geçiş sınavında kopya çekildiği iddiaları üzerine başlatılan soruşturmaya tartışma yaratacak gerekçelerle takipsizlik kararı verildi. ÖSYM’nin hazırladığı raporda sonuçların “şüpheli” olduğuna ilişkin tespitlerini “varsayım” olarak nitelendiren savcılık, “Şüphelilerin soru ve cevapları ele geçirdiklerine dair hiçbir bulgu ya da delile ulaşılamamıştır” denildi. Savcılık, iptal edilen şaibeli sınavdan sonra yapılan yeni sınavda adayların daha düşük puan almasını ise “Şüphelilerin özel ve ailevi nedenlerle sınava iyi hazırlanamamaları” şeklinde açıkladı. Avukatlıktan adli ve idari yargıya geçiş sınavı, 6 Mayıs 2012 tarihinde yapılmış, sonuçların açıklanmasıyla kopya iddiaları ortaya atılmıştı. Sınava giren 4 evli çiftin birbirine yakın puan alması, daha önceki sınavlardan düşük puan alanların, bu sınavda çok yüksek puan alması kopya iddialarını güçlendirmişti. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, soruların belli bir gruba servis edildiğini belirterek sınavı düzenleyen ÖSYM ve Adalet Bakanlığı yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş, savcılık soruşturma başlatmıştı. Bu gelişmeler üzerine ÖSYM, sınavı iptal ederken; Ankara 2. İdare Mahkemesi ise avukatların başvurusu üzerine iptalin yürürlüğünü durdurmuştu. ÖSYM’den iddialara ilişkin rapor alan ve şüphelilerin ifadesine başvuran Ankara Savcılığı, 8 aylık soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verdi. Kararda, ÖSYM’nin savcılığa gönderdiği 12 Aralık 2012 tarihli şikâyet dilekçesi yer aldı. Karara göre ÖSYM’nin, “şüphelilerin sınavdan aldıkları sonuçların şüpheye sebebiyet verdiği” sonucuna varılan dilekçesinde, şu çarpıcı tespitler sıralandı: Sınav sonuçlarında özellikle derece yapmış bazı adaylar, soru kitapçıkları üzerinde hiçbir işlem, yazılı muhakeme ya da karalama yapmaksızın matematik sorularında yüzde 100 doğru yapmışlar ya da yaptıkları karamalarda ulaştıkları/ulaşamadıkları sonucu değil, farklı şıkkı işaretlemişlerdir. Başarı grafiği incelendiğinde (...) 13 Ekim 2012 sınavında 90 ve üzeri puan alan aday oranı yüzde 0.77 iken, zorluk derecesinin yüksekliğine rağmen 6 Mayıs 2012 sınavında bu ara yüzde 5.53’tür. İl il yapılan değerlendirmelerde aynı ilden sınava giren adayların cevap kâğıtlarında doğru ve yanlış sayılarının eşitliğinin yanında aynı doğrulara ve aynı yanlışlara yönelmeleri gözlenmiştir. 13 Ekim 2012 tarihinde yapılan sınav sonuçları değerlendirildiğinde şüpheliler (6 Mayıs’taki sınava göre) daha düşük puan almıştır. Okula alışamadılar ÜNİVERSİTELİ EYLEMİ Yetmez! 72 aya dönülsün FİGEN ATALAY Dart atmaya 2 yıl istendi SAMSUN (Cumhuriyet) İki üniversiteli, 4+4+4 sistemine karşı düzenlenen eylemde hedef tahtasındaki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafına dart attıkları iddiasıyla haklarında “Kamu görevlisine aleni hakaret” suçundan 2 yıla kadar hapis cezası istendi. İlkadım ilçesinde geçen yıl ağustos ayında bir grup liseli ve üniversiteli, eylem düzenleyip basın açıklaması yaptı. Daha sonra da gençlerden Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kimya Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Yıldırım Beyazıt Besim ile Çevre Mühendisliği’nde okuyan Mert Deniz Özkaya, iddialara göre hedef tahtası üzerine yapıştırılan ve üzerinde “Atış serbest hedef Tayyip” yazan Başbakan Erdoğan’ın fotoğrafına dart attı. Öğrencilerden Yıldırım Beyazıt Besim, “En ufak bir muhalif sese bile tahammül edilememektedir. O panoda fotoğraf var mıydı hatırlamıyorum. Ben görmedim. Bir bakan, gariban vatandaşa ‘Takla at da görelim’ diyor ve o hakaret olarak sayılmıyorsa, bizim tepkimiz de sayılmamalıdır. Böyle bir şey olsa bile bu demokratik bir talep olduğu için hakaret olduğunu düşünmüyorum. Aynı eylem Türkiye’nin her bölgesinde yapıldı” dedi. Mert Deniz Özkaya ise, “Yıllardan beri bu ülkede işçiler, kadınlar, öğrenciler mağdur edildi. Şimdi mağdur olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Bize açılan bu dava komik geliyor” dedi. Öğretim yılının bitmesine 3 ay kaldı ama 6066 aylık çocuklar hâlâ okula alışamadı. Milli Eğitim Bakanlığı, 201314 eğitim yılında yaş gruplarına göre ayrı sınıflar oluşturmaya yönelik bir çalışma başlattı ama eğitimciler bunun da yeterli olmayacağını, 5 ve 5.5 yaşındakilerin anasınıfında ÖSYM’ye rağmen takipsizlik Kararda, ÖSYM’nin tespitlerine değinildikten sonra takipsizliğin gerekçeleri sıraladı. Şüphelilerin sınav öncesi soru ve cevapları ele geçirdiklerine dair iddiaları kabul etmediği belirtilen kararda, kopya çekildiği iddia edilen sınavdan sonra yapılan yeni sınavda avukatların daha düşük puan alması şöyle açıklandı: “1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ‘henüz’ yürürlüğe girmiş olması, bu durumun şüpheliler yönünden daha düşük bir puan alınması sonucunu doğurması olağan karşılanmalıdır. ... Her iki sınav sonucu arasında da fahiş bir farkın bulunmamaktadır.” ÖSYM’nin tespitleri varsayım olarak nitelendirilen kararda şöyle denildi: “Şüphelilerin sınava hazırlanma sürecinde özel ve ailevi bazı nedenlerden dolayı bazı sınavlara hazırlanmalarının tam ve eksiksiz olamadığı yönündeki beyan içerikleri nazara alındığında şüphelilerin sınav öncesi 6114 sayılı ÖSYM Teşkilat Kanunu’na aykırılık teşkil edecek şekilde soru ve cevapları ele geçirdiklerine dair hiçbir bulgu ya da delile ulaşılamadığı, dolayısıyla ÖSYM tarafından inceleme raporu içeriğinde yapılan değerlendirmelerde dayanılan birtakım varsayımların ispatının mümkün olmaması karşısında şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.” öğrenim görmesi gerektiğini belirtiyor. İlkokul 1. sınıf öğretmenlerine göre, 72 ay ve üzeri çocukların okumayazma öğrenmeye başlarken, 6066 aylık çocuklara hâlâ elbilek kaslarını geliştirme çalışmaları yaptırılıyor ve sınıflarda büyük bir uyumsuzluk yaşanıyor. Özellikle küçük yaş grubu çocukların aileleri büyük kaygı içinde bulunuyor. Annebabalar, gelecekte çocuklarının yönelimlerini ve gelişimlerini etkileyecek bir soğuma, uzaklaşma, yoğunlaşamama ve seçmeli ders aşamasına gelindiğinde doğru ve isabetli seçimler yapamama gibi kaygılar taşıyor. Eski EğitimSen Genel Başkanı Alaattin Dinçer’in, ilkokul 1. sınıf öğretmenleriyle yaptığı çalışma 1. sınıfa bu yıl kaydı yapılan 6066 aylık çocukların büyük uyum sorunu yaşadıklarını ortaya koyuyor. Her biri ayrı özellik gösteren bu çocukların, okulöncesi eğitim kurumları yerine ilkokulda olmaya zorlanmaları, travma yaşamalarına neden olabiliyor. Öğretmenler, mevsimin bahara dönmesi ve havaların ısınması ile birlikte oyun çağında olan bu çocukları sınıflarda tutmanın kolay olmayacağına dikkat çekerek, “Çocukların ilgilerini 1. sınıf müfredatında belirlenen hedeflere odaklamak daha da zorlaşacak. Ayakları sırada yere değmeyen çocukları sınıfta tutmaya, sırada oturtmaya çalışmak çok güç. Günümüzün büyük bir bölümü bu çocukları oyalamakla geçiyor” diyor. Bakanlığın 201314 öğretim yılında yılında yaş gruplarına göre ayrı sınıflar oluşturmaya yönelik başlattığı girişim ve çalışmaların yeterli olmayacağını belirten Alaattin Dinçer, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Çünkü bu yıl da bu doğrultuda uygulama yapılan okullar olmasına rağmen sorunların yaşandığı bilinmektedir. Asıl yapılması gereken, bu yılki uygulamayı pilot uygulama kabul edip, başarısız olduğunu kabul ederek, aynı zamanda toplumdan özür dilemektir. Bu da yetmeyecektir. Bunun yanında yasada gerekli değişiklik yapılmalı ilkokula başlama yaşı yeniden 72 ay ve üzerine çekilmeli, 4872 ay arası çocuklar için okulöncesi eğitimi zorunlu hale getirmektir.” BAYANERKEK DİYE AYRILDI HaremSelamlık tiyatro oyunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın organize ettiği “Keşke Yapmasaydım” isimli komedi oyununda kadınlar ve erkekler için ayrı davetiye basıldığını, kadınlar ve erkeklerin salona ayrı kapılardan, farklı saatlerde alındığını belirterek, Bakan Ömer Çelik’in yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi. Tarhan, TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, “Bakanlığınız tarafından Terme Gönül Dostları Derneği ve Terme Semerkand temsilciliğinin katkılarıyla 12 Şubat tarihinde Terme Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Keşke Yapmasaydım’ isimli tek perdelik komedi oyununun davetiyesinde; ‘bayanerkek’ ifadesi kullanılmış ve salon giriş saatlerinin kadınlar ve erkekler için farklı olduğu görülmüştür” dedi. Tarhan, soru önergesinde şu sorulara yanıt istedi: “Anayasanın 10. maddesi hükmü karşısında, bakanlığınızın denetimindeki bir mekânda kadın ve erkeklerin salona giriş saatlerinin ayrılmasının dayanağı nedir? Daha önce hangi etkinliklerde uygulandı? Bu kural protokol için de uygulanmış mıdır?” 150’YE YAKIN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİ KULÜBÜ ODTÜ’DEKİ KONGREDE BULUŞUYOR Gençlik sözünü söylüyor İstanbul Haber Servisi Türkiye’nin çeşitli illerinden 150’ye yakın öğrenci kulübü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ODTÜ ziyareti sırasında yaşanan olayların ardından “Gençlik sözünü söyleyecek” adıyla düzenledikleri kongre yarın başlıyor. ODTÜ direnişinin merkezi olarak yeniden anlam kazanan “Necdet Bulut Amfisi”nde gerçekleştirilecek kongreye birçok akademisyen destek veriyor. Kongre çağrı metninde, “Bilimin dini referanslarla tartışılır hale gelmesi. Aklın yerine inançların merkeze alınması. Tiyatroların kapatılıp kitapların yasaklanması. Savaş kışkırtıcılığının ve dışa bağımlılığın normalleşmesi. Üniversitelerin YÖK yasası ile hizaya sokulmaya çalışılması ve tek adam yönetiminin anayasal bir zemine oturtulmak istenmesi. Bütün bunlar olurken, üniversiteliler sahip olduğunu korumakla yetinemez. Yetinmemeli. Biliyoruz ki üniversite gençliğinin üretim potansiyeli gelişmeye açık ve bugün buna daha fazla ihtiyaç duyulmakta” denildi. Çağrı metninde, sistemli bir yol haritası oluşturmanın önemi vurgulanarak, “Gençliğin ülkesine dair sözü yaygınlaşmalı, sorumluluğu pekişmeli” ifadeleri kullanıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle