12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER HİCRAN ÖZDAMAR 3 MARS’ta bir zamanlar hayat varmış ? Dış Haberler Servisi İki yıl önce Mars’a yollanan keşif aracı Curiosity’den alınan kaya örneklerindeki minerallerin bir zamanlar Mars’ta yaşam olabileceğini gösterdiği bildirildi. NASA Mars Keşif Programı uzmanlarından Michael Meyer, Mars’ın yaşamaya uygun olup olmadığı sorusuna “bugün bilinenlerin ışığında olumlu yanıt verilebileceğini” vurguladı. NASA, keşif aracının yolladığı minerallerin suyun olduğu bir ortamda mevcut olabileceği sonucuna varıldığını açıkladı. İZMİR Sağlık Bakanlığı’nın kabul etmemesine karşın Türkiye’de önemli bir kızamık salgını yaşandığı bildirildi. Tek doz aşı uygulanan 19811990 yılları arasında doğanlarla, aile hekimliği sistemiyle birlikte vazgeçilen koruyucu sağlık hizmetinden yararlanamayan 04 yaş arasındaki nüfusun da risk altında olduğu vurgulandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı’dan uzman Dr. Raika Durusoy, son verilere göre vaka sayısının 1005 olduğunu duyurdu. 41 kentte vaka görüldüğünü, bunun da ülkenin yarısı anlamı taşıdığını belirten Durusoy, “Hastalık bulaşıcı, hemen önlem alınmalı” dedi. Kızamık yayılıyor Türk Böbrek Vakfı: Kadavradan nakiller az Çözüm elimizde ? İstanbul Haber Servisi Türkiye’de yılda 3 bin böbrek nakli yapılıyor, bunun yüzde 20’si kadavradan, yüzde 80’i ise canlı vericiden. Doktorlar kadavradan böbrek naklinin artması gerektiği görüşünde birleşirken; ilahiyatçılar ise “Yardıma muhtaç birinin hayatını kurtarmak görevimiz” diyerek Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organ bağışının caiz olmadığı yönündeki açıklamalarını eleştirdi. Türk Böbrek Vakfı, 14 Mart Dünya Böbrek Günü nedeniyle dün Rixos Pera Otel’de hekimler, hukukçular, ilahiyatçılar, organ bağışçıları ve organ nakli bekleyen hastalar ile ortak basın toplantısı düzenledi. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, kadavradan organ nakillerinin yetersiz olduğuna dikkat çekerek “Hedefimiz kadavradan organ nakillerinin artması” dedi. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hasan Elik “Bir insanlık arayışına ‘caiz değildir’ demek mümkün değildir” dedi. Toplantıya katılan sanatçı Erol Evgin de organ bağışlamanın cana can katmak olduğunu belirterek organlarını bağışlayacağını kaydetti. Neyin ‘Süreci’? Neyi ‘Çözüyoruz’? İmralı tutanaklarının yayımlanmasının çözüm sürecine katkıda bulunacağını savunduğum salı günkü yazım üzerine değerli ve sevgili okurlarımdan L.A.E’den bir mektup aldım. “Bugünkü yazınızın son paragrafının son cümlesinin son kısmını anlayamadım. ‘Böylece kabul edilmesine’ hangi ‘böylece’ye işaret ediyor. Açıklayabilir misiniz?” diyordu; yani “kabul edilecek” çözümün ne olduğunu soruyordu. Keşke bilsem! ??? Karmaşık sorunlar insanın aklını da karıştırır: Önümüzdeki sorunlar yumağı nedir… Hangi önemde, hangi aciliyette kaç sorunla karşı karşıyayız… Hangi sorun ya da sorunlar temel sebeplerdir… Hangi sorun ya da sorunlar aslında bir sebep değil, bir sonuçtur, bir görüntüdür… Sorunlar arasındaki ilişkiler, tek yönlü sebepsonuç ilişkisi midir, birbirini etkileyen diyalektik ilişki midir… Sorunların ne kadarı bizden kaynaklanmaktadır… Sorunlarımızı üreten dış faktörler, güçler var mıdır… Ve bütün bir karmaşık sorunlar yumağını ele almaya, çözmeye nereden başlamalıyız? ??? Karmaşık sorunları anlamak, çözümler üretmek için, hem analitik hem de sentetik yöntemleri kullanmalıyız: Önce önümüzdeki sorunlar yumağını analiz etmeli, öğelerine ayırmalı, her bir öğeyi tek tek irdelemeli, sonra da vardığımız sonuçlardan bir senteze ulaşmaya çalışmalıyız. Bu çerçevede, “Neyin süreci?”, “Neyi çözüyoruz?” sorularını somuta indirgeyerek iç içe geçmiş olan ya da kamuoyuna yansıdığı kadarıyla birlikte ele alındığı izlenimi veren sorunları, sorular halinde özetleyelim: 1) Terörü mü çözüyoruz? 2) Etnik ve siyasal anlamda Kürt sorununu mu çözüyoruz? 3) PKK’nin ve Öcalan’ın sivil siyaset ve liderlik yapma sorunlarını mı çözüyoruz? 4) Yargı sorunları, KCK ve Silivri davaları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki azgelişmiş feodal yapı, Partiler Yasası, Seçim Yasası, Anayasa gibi, Türkiye’nin demokratikleşmesi bağlamındaki sorunları mı çözüyoruz? 5) Öcalan’ın sözleriyle, “Tanzimat’tan, Meşrutiyet’ten, Cumhuriyet’ten ve Çok Partili Döneme Geçiş’ten daha önemli” bir dönüşümle, Cumhuriyetin yeniden yapılandırılması sorununu mu çözüyoruz? 6) Ortadoğu’nun yeniden biçimlendirilmesinde, sınırların ve devletlerin değişmesi, bölgedeki enerji kaynakları ve İsrailArap anlaşmazlığı sorununu mu çözüyoruz? 7) AKP’nin “Başkanlık rejimi” projesiyle, Başbakan Erdoğan’ın zaten kişiselleştirdiği iktidarı, siyasal ve hukuksal olarak kurumlaştırma sorununu mu çözüyoruz? Yoksa iç içe geçmiş görünen veya gerçekten öyle olmasa bile birbirine bağlıymış görüntüsü verilen bütün bu sorunları birlikte ele aldığımızdan dolayı, işleri iyice çıkmaza sürükleyerek çözümsüzlüğe mi gidiyoruz? Her biri ayrı ayrı ele almamız, sonra da aralarındaki ilişkileri belirlememiz gereken soru ve sorunlar bunlar! ??? Bu “süreçte” artık iyice görünür hale gelen ve herkesin aklını kurcalamaya başlayan yeni soruları da sorarak yazıyı noktalayalım: Türkiye’nin barış ve güvenlik içinde, demokratik ve müreffeh bir ülke olarak yaşaması ve gelişmesi, (hangi taraftan, her kim olursa olsun) birilerinin kişisel iktidarlarının güçlendirilmesine ve kurumlaştırılmasına mı bağlıdır? Barış, güvenlik ve demokrasi umudu, kişiselleştirilmiş iktidarlarla sağlanabilir mi? Türkler, Kürtler, etnik kökeni ne olursa olsun tüm vatandaşlar, otoriter rejimlere ve otoriter başkanlara “Evet” der mi? Türkiye’de son 1005 vakanın yarısını 04 yaş grubu çocuklar oluşturuyor. Alacağı cezayı araştırmış Esin öğretmenin BARIŞ YAMAN eşine müebbet ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Siirt’te boşanma davası açtıktan sonra uçurumun dibinde cesedi bulunan öğretmen Esin Güneş’in (25) eşi tutuklu sanık Güven Güneş ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yapılan karar duruşmasında mahkeme ardından cezayı müebbete çevirdi. Tutuksuz yargılanan taksici Beşir Üzüm ise kesin delil olmadığından beraat etti. İri göz sonları oldu ? Dış Haberler Servisi Neandertal insanının “büyük gözleri” nedeniyle yeryüzünden yok olduğu ileri sürüldü. Oxford Üniversitesi’nden Prof. Robin Dunbar’ın araştırmalarına göre, beyinlerinin ön bölümü Avrupa kıtasının uzun, karanlık gecelerinde görebilmeye göre tasarlanmış. Bugünkü insan türüne yakın olan homosapiens ise beyinlerinin aynı bölümünü daha çok sosyal ağ oluşturmaya ve giysiler dikmeye odaklamasından ötürü gelişme sağlamış. Görme ve hareket etmeye odaklanan neandertallerin beynini çalıştırmaya ihtiyaç duymamaları zamanla yeryüzünden silinmelerine yol açmış. KONYA Öğretmen Gülşah Aktürk’ü, tabancayla başından vurarak öldüren eski sevgilisi Hakan Başar’ın Aktürk’ü öldürmeden önce alacağı cezayı araştırdığı ortaya çıktı. Van’da sınıf öğretmeni olan Gülşah Aktürk, Van Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde görev yapan Hakan Başar’dan ayrılınca sevgilisi tarafından tehdit edilmiş, savcılığa yaptığı başvurulara karşı korunamamıştı. Rapor alarak Konya’da ailesinin yanına gelen Aktürk, geçen aralık ayında eski sevgilisi tarafından evinin önünde tabancayla vurularak öldürülmüştü. Adli bilişim uzmanları Başar’ın bilgisayarında, yeni ve ikinci el silah fiyatlarını, intihar yöntemlerini araştırdığını belirledi. Bütün çapkınlara duyurulur ? ANKARA (AA) N.E. adlı kadını, birlikte olduğu evli erkeğin eşine 7 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum eden Sincan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, gerekçeli kararında, “kocanın ‘sadakatsizlik’ eylemine ortaklık eden N.E’nin, doğan zarardan sorumlu olduğunu” ifade etti. Mahkeme’nin gerekçeli kararında, E.G. isimli kadının, 9 yıldır evli olduğu eşi M.G. ile ilişki yaşayan N.E. hakkında, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla 100 bin liralık manevi tazminat davası açtığı belirtildi. Babanın sevgili krizi ? SAMSUN (Cumhuriyet) İlkadım’a bağlı Ahullu köyünden Hasan T. kahvede otururken komşusundan kızları G.T. (23), D.T. (20), H.T. (18) ve N.T’nin (17) erkek arkadaşları olduğunu öğrendi. Duyduklarıyla öfkeye kapılan Hasan T. hemen eve giderek kızlarına bağırıp cep telefonlarını topladı. Hasan T. bir bidon içindeki benzini etrafa dökerek evi ateşe vermek istedi. Ancak kızları ve eşi güçlükle kendini engelledi. Cinsel istismarda karar ? ZONGULDAK (AA) 14 yaşındaki kız çocuğu M.A’ya cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla 21 yıl 3 ay hapisle cezalandırılan, Yargıtay’ın bozma ilamının ardından Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanan sanık Kısmet K. (25), 14 yıl 3 ay 15 gün hapse mahkum edildi. 2009’da, M.A’nın şikâyeti üzerine Kısmet K. hakkında “15 yaşından küçük kişiye cinsel istismarda bulunduğu” ve “cinsel amaçlı kişiyi hürriyetten yoksun kıldığı” suçlarını işlediği gerekçesiyle Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Su dolu çukurda boğuldu ? ŞANLIURFA (Cumhuriyet) İlkokul öğrencisi Muhammet Nur Sarısu (9), Akabe Mahallesi’nde TOKİ konutlarının bulunduğu bölgede arkadaşlarıyla boş alanda oyun oynarken dengesini yitirip yağmur suyunun doldurduğu çukura düştü. İhbar üzerine olay yerine giden ekipler çocuğun cesedine ulaştı. Haberi alıp bölgeye gelen yakınları ise sinir krizi geçirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle