22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 MART 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 Hükümetten ‘çok konuştuğuna’ dair eleştiriler alan TCMB Başkanı konuşmaktan kaçındı Demokrasi Var mı Yok mu? Başbakan Erdoğan grip rahatsızlığı nedeniyle evinde dinlenirken bir yanıyla da medyadan uzak durmak, İmralıKandil hattı arasındaki gelişmeleri tepki vermeden izlemek istediği değerlendirmesi yapılıyor. PKK’lilerin elindeki kamu görevlilerinin serbest bırakılması başta, çözüm sürecinin işletilmesine ilişkin bu gelişmelere bakarak yeni görüşlerini açıklamak istediği belirtiliyor. Bir yandan da AKP’nin görevli bakan ve milletvekilleri yeni anayasa çalışmalarına ilişkin gelişmeleri öne çıkaran son açıklamalarıyla, “Çözüm süreci istenilen gibi yürürse, anayasa çalışmalarında Meclis’te istenen sonuçlar, istenen tarihler içinde alınamazsa, İktidarları çözüm süreci cephesinin tarafları ile varılan uzlaşmalar çerçevesinde, yeni anayasanın Meclis’ten geçirilmesi yolunun deneneceği vurgulanıyor...” Yeni anayasa çalışmalarında sonuca ulaşılması için muhalefet partilerine tanınan sürenin dolmakta olduğu, kendilerinin başkanlık sistemi üzerinden hazırladıkları paketle anayasa değişikliğinin gündeme sokulacağı uyarısı yapılıyor. İktidarlarının kamuoyuna ulaşmasından çok rahatsızlık duydukları Apo’nun görüş notlarının içeriğinde yer alan bilgiler ışığında, BDP’den başkanlık sistemine gelecek destek karşılığı, yürürlükteki anayasanın değiştirilemez hükümlerinde de İktidarlarının onayladıkları pazarlıkta uzlaşılabilecek ölçeklerde değişikliklerin yapılacağı izlenimi güç kazanıyor... Türkiye’nin yeri, demokrasi algılaması nereye oturuyor? Bu sürecin sonunda demokrasimiz nereye doğru gidecek? Var mı yok mu olacak?.. Yakın günlerin gelişmeleri içinde, Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen bir etkinlikte, Yargıtay Onursal Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun tam da bu sorulara yanıt arayan bir sunumunun özetini sizlerle paylaşmanın hem güncel hem de çok yararlı, ufuk açıcı olacağını düşünüyorum... “Gücün tek elde toplandığı bir süreçten geçiyoruz. Yürütmenin başı, yasamayı bütünü ile ele geçirmişse zaten güçler ayrılığı ilkesi işlemiyordur. Demokrasi yoktur. Yasama, yürütme, yargı işleyişlerinin sonuçları ile Türkiye’nin yeri demokrasi algılaması dışında bir yerde ise demokrasi ile idare edliyoruz deme cesaretini bulamazsınız... HHH “Türkiye’nin gündeminde bir de yeni anayasa yapma sorunu vardır. Darbe anayasasından kurtulma gerekçesi, demokratik düzen içinde yapılamayacak bir yeni anayasa yapmaya kalkışma hakkını vermez... Yeni anayasa yapma ya da anayasa değişiklikleri yapma kuralları hukuk içinde belirlenmiştir. Meclis’in çoğunluk iradesi ile ancak yürürlükteki anayasanının değiştirilebilir maddeleri üzerinden, belirlenmiş kurallar içinde değişiklikler söz konusudur. A’dan Z’ye yeni anayasa için neden istediğinizi ortaya koymak zorundasınız. Bu yetkilerle donanmış Kurucu Meclis iradesi gündeme girecektir... Uzlaşma komisyonları meşru organ değildir. Bu komisyonlarda anayasanın bütünün ortadan kaldırılmasına izin verilemez. Uzlaşma komisyonları ancak anayasaların değiştirilmesine izin verilen maddeleri üzerinden değişiklikler için uzlaşabilirler. Anayasaya sadık kalacağına yemin etmiş, devleti dört yıl için yönetme görevi ile seçilmiş milletvekillerinden oluşan meclisler, bu devleti yönetme yetkileri ile anayasanın vermediği bir yetkiyi kullanamazlar. Bölünmez bütünlük, laiklik, sosyal devlet gibi değiştirilemez ilkeler üzerinden değişiklikler için demokratik düzenler içinde tek yol, bu değişikliklerin neden istendiğinin önceden açıklanmasıdır. Ancak bu açıklamalar sonrasında yapılan seçimlerle oluşacak kurucu meclislerin iradesinde sivil, demokratik anayasa değişikliği yetkisi söz konusudur. Anayasanın dokunulamaz hükümleri dışında yapılabilecek anayasa değişikliklerinde de, demokrasinin var mı yok mu edildiği sorularına yanıt aramak zorunluluğu vardır. Başkanlık sistemine demokratik düzenler içinde tek örnek ABD’de demokratik kriterler, çok sert yasama, yürütme, yargı arasında güçler ayrılığı ile korunmuştur. Bizde fiilen bugün Obama’nın on katı yetkiler başbakanda vardır. Bunun üstüne başkanlık sistemi adı altında öngörülen yetkilerle ortaya çıkacak olsa olsa katı bir dikta sistemidir. Türk milletinin aklı ile alay edilmektedir. Başkanlık sistemi yanında öngörülen yargı bütünlüğü reddedilecek bir düşünce değildir. Bağımsız, tarafsız bir yargı varsa elbet. Oysa yargı bağımsız değildir. Güvenilmeyen bir yargıyı daha da güvenilmez kılacak düzenlemelerle nereye varılacaktır? Başkanlık ne isterse geçere dönüşmüş bir yargı düzeninde demokrasiden söz edilemez. Demokrasilerde demokrasiyi yok etme özgürlüğü yoktur. Meclis çoğunluğu ile hiçbir partiye bu yetki verilemez. Yüce Divan’lık suçlara girer. Anayasa değişikliği başka, yeni bir anayasa yapmaya kalkışmak başkadır. Çoğunluk iktidarı hukuk devleti düzeninin tüm kurallarına uymak zorundadır. Tüm yargı kararlarına uyma zorunluluğu vardır...” Başkanlık sistemi, yeni anayasa değişikliği için kamuoyu oluşturulması talimatı ile görevlendirilmiş iktidarlarının tüm yetkili, sorumlu yönetim kadrolarına duyurulur... Başçı’yı susturdular uErdem Başçı, CEO Club toplantısında soruların çoğuna sessiz kalırken gazeteciler toplantıdan haber geçilmemesi için önceden uyarıldı. En son Bakan Çağlayan, Başçı’nın az konuşması gerektiğini söylemişti. Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı’nın, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’dan gelen eleştirilerden sonra katıldığı bir toplantıda sorulara yanıt vermekten çekinmesi dikkat çekti. Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde düzenlenen CEO Club Buluşmaları toplantısında konuşan Başçı, CEO’lardan gelen soruların çoğuna “Bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyoruz” yanıtını verirken toplantıya katılan basın mensuplarından da Başçı’nın yaptığı sunum dışında haber yapılmaması istendi. Kararın Başçı’nın ricasıyla alındığı vurgulandı. Başçı, ayrıca “kur savaşları” ile ilgili bir soruya “Dünyada böyle bir şey tartışılmıyor. Kur savaşlarını gazeteciler çıkardı” yanıtını verdi. Merkez Bankası ile ilgili tartışmalar, bankanın uyguladığı para politikasını eleştiren Ekonomi Bakanı Çağlayan’ın açıklamalarıyla başlamıştı.Çağlayan, şubat başında Başçı’ya tavrını “Memursun, haddini bil. Bir kararnameyle gidersin” sözleriyle göstermişti. Bu açıklamaya Başbakan Erdoğan’dan da “Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşıyacak araçlar karayoluyla gitmez arkadaşlar. UçaBen bilmem rak gitmemiz lazım” sözleriyle hükümet bilir destek gelmişti. Bütün bu olayların ardından Merkez BankaBaşçı, yaptığı sunumsı yayınlarından çıkan “Türda hükümetin 2023 hedefkiye Cumhuriyet Merkez lerine dikkat çekti. EnflasyoBankası ve Bağımsızlık” nu 2023 hedeflerinde öngöadlı kitap ve içeriği, piyarüldüğü gibi yüzde 3’e indiresalarda bankanın siyaseceklerini belirten Başçı, teşvik te gönderdiği üstü kapave vergilerle ilgili başka bir sorulı bir mesaj olarak yoyu da “Bunu Maliye Bakanı’na rumlanmıştı. sorun” diye yanıtladı. Başçı, önüÇağlayan, bu ayın bamüzdeki dönemde TCMB’nin şında da, “Merkez Banelindeki politika araçları ile denkası Başkanı az konuşgeli büyümeyi desteklemeye demalı” demişti. vam edeceğini söyledi. Koç Holding hisse satışından vazgeçti Ekonomi Servisi Koç ailesi, hayır işlerinde kullanmak için Koç Holding’in 1 milyar lira değerindeki (555 milyon dolar) 100 milyon hissesini satmaktan vazgeçti. Karara gerekçe olarak düşük teklif gösterildi. Holdingin hisseleri 9.5 liraya kadar düştü, yüzde 2.80 kayıpla 9.72 liradan kapandı. Koç Holding, daha önce hisse satarak kaynak yaratacağını açıkladığı hayır işlerine, mevcut kaynaklarla devam edileceğini duyurdu. Satışı planlanan hisseler 2.54 milyar lira ödenmiş sermayesi bulunan Koç Holding’de yüzde 3.94 paya denk geliyordu. Holding, hisse satışıyla halka açıklık oranını da yükseltmeyi hedefliyordu. PTT de altın satıyor Ekonomi Servisi PTT, 13 Ekonomi Servisi İstanildeki 14 başmüdürlük ile Ankara bul Kuyumcular Odası (İKO), ve İstanbul’da belirlenen 2 Pttmatik’te Bankacılık Düzenleme ve pilot olarak gram altın satışına başladı. Denetleme Kurumu’nun PTT Genel Müdürü Osman Tural, pilot uygu(BDDK) bankalara cum lamada görülen eksikliklerin giderilmesinin arhuriyet ve ziynet altınları dından altın satışlarının ülke geneline yaygınlaşalıp satma yetkisi vermesinin tırılacağını ifade etti. Tural, PTT’nin öncelikli olaardından yönetmeliğin iptali rak 0.50 gram, 1 gram ve 1.5 gram altın satışları için Danıştay’da dava açtı. 5 yaptığını, ilerleyen süreçte 2.5 gram, 5 gram ve Mart tarihinde açılan iptal da10 gram altın satışlarının da yapılacağını belirtvasında, “2012’de toplam 23 ti. Sertifikalı olarak satılan gram altınlar, PTT milyar TL net kâr elde etmiş şubelerinden mesai saatlerinde, Pttmaolan bankalara esnafla rekatiklerde ise 7 gün 24 saat alınabilecek. bet edecekleri bir ticari faaliTural, yıl sonuna kadar yaklaşık 5 ton altın satmayı hedefledikleyet alanı yaratmak esnafın ihmal rini dile getirdi. edilmesi, gözden çıkarılması an Kuyumcular bankalara dava açtı lamına gelmektedir” dendi. İKO, Türkiye’de yaklaşık 25 bin sarraf ve kuyumcu esnafı olduğu nu, bu kişilerle doğrudan ve dolaylı ekonomik ilişki içinde olan yaklaşık 1 milyon kişinin bulunduğunu belirtti. Bu nedenle yönetmeliğin sosyal düzende rahatsızlıklar doğurabileceğini savundu. İptal davasında, bankalara cumhuriyet altın sikkeleri ile cumhuriyet ziynet altın ticareti yapma yetkisinin verilmesinin bankaları bu alanda tekelleştireceği, esnafın piyasadan silineceği yönünde gerekçeler yer aldı. Açıklamada ayrıca bankacılık hizmetlerinden hiçbiri KDV’ye tabi olmadığından yönetmeliğin normalde KDV’ye tabi olan bir ticareti bankalarca KDV’siz yapma olanağı getirdiği ve devletin vergi kaybına uğrayacağı vurgulandı. The Marmara’nın gözü dışarıda a Otelle Ekonomi Servisi The Marmar dışıri büyüme stratejilerinde yüzünü yurt na dönüyor. isi The Marmara Collection Üst Yönetic New da (CEO) Hüseyin Öztürk, bu kapsam ıYork’ta iki yeni otel açmayı planladıklar so yılın bu in ilkin nı kaydederek otellerden ınunda ya da gelecek yılın başında açılacağ rinin imle eğil de min turiz ya Dün nı söyledi. rhızla değiştiğini ve rekabetin arttığını beli şen alle glob ten Öztürk, şehir otelciliğinde umbir Türk markası olma vizyonu ile kon rdı. akta rini ikle fled hede yi larını güçlendirme Irak’ta ihalelerin galibi Türkiye uFT’nin haberine göre Irak’a Amerikanİngiliz müdahalesinin yapıldığı 2003’ten bu yana Türkiye’nin Irak’a ihracatı her yıl ortalama yüzde 25 arttı. Savaşı ABD, ihaleleri Türkiye kazandı. Ekonomi Servisi Irak’a Amerikanİngiliz müdahalesinin onuncu yılına ayrılan Financial Times gazetesinin ikinci manşetinde “ABD savaşı, İran barışı, Türkiye ise ihaleleri kazandı” başlıklı haber yer aldı. Türkiye’nin Irak pazarında birçok ülkeye göre şanslı olduğuna dikkat çeken haberde, “Bugün Irak’taki en etkili dış güç olarak İran görülse de, alışveriş merkezlerinden mobilya mağazalarına ve kaldırım taşlarına kadar her şeyin üzerinde Türk markaları bulunan Bağdat’ın sokaklarında, hiçbir ülkenin varlığı Türkiye’ninki kadar göze çarpmıyor” denildi. Haberde aktarılan verilere göre; 4 Türkiye’nin Irak’a ihracatı 2003’ten bu yana her yıl ortalama yüzde 25 artış gösteriyor. 4 2012’de Türkiye’nin Irak’a ihracatı 10.8 milyar doları buldu. Böylece Irak, Almanya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük ihracat pazarı oldu. Irak’ın petrol gelirleri arttıkça Türk mallarına talebin her yıl yaklaşık 2 milyar dolar artması bekleniyor. 4 Türkiye’nin Irak’a ihracatının yaklaşık yüzde 70’i Kürt bölgesine yapılıyor. 4 Türk inşaat şirketleri geçen yıl 3 buçuk milyar dolarlık inşaat projeleri üzerinde çalıştı. Memura fazla mesai müjdesi Ekonomi Servisi Bazı devlet memurlarına fazla mesai ödenecek. Orman Köylülerinin Kalkınması, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi ile Hazine’ye ait tarım arazilerinin satış ve iade işlemlerinde fiilen görevlendirilen kamu personeline fazla mesai ödenecek. Fazla çalışma ücreti, mesai saatleri dışında fiilen fazla çalışma yapan personele ödenecek. Her bir personele fazla çalışma ücreti ödenecek süre ayda 50 saati ve toplamda 6 ayı geçemeyecek. Boyner CVCI ortaklığını bitirdi Ekonomi Servisi Boyner Holding, 2007’de Boyner Büyük Mağazacılık ve Beymen’de ortaklık yaptığı Citi Venture Capital International (CVCI) ile ortaklığını sonlandırma kararı aldı. Boyner, 6 yıl önce 189 milyon dolara sattığı hisselerini 334 milyon dolara geri alacak. CVCI 2007’de Boyner Büyük Mağazacılık’ın toplam şirket değerinin 153.8 milyon dolar üzerinden yüzde 30’unu, Beymen Mağazacılık’ın da toplam şirket değerinin 285.2 milyon doları üzerinden yüzde 50’sini satın almış ve yaklaşık 189 milyon dolar ödemişti. Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, “Şirketlerimize güvenen yatırımcılar ve bu değerin oluşmasını sağlayan müşterilerimiz, nitelikli çalışanlarımızla, 2013 tarihimizdeki en önemli büyüme yıllarından biri olacak” dedi. Milli sermayedar vurgusu Ekonomi Servisi Çukurova Holding, Turkcell’de milli sermayedar katkısı ile varlığının devamına öncelik verdiklerini ifade etti. Çukurova Holding’den Turkcell’in hisssedarları Altimo ve TeliaSonera’nın yaptığı açıklamalarla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Gereksiz tartışmalar açan ve polemikler yaratan tutumlardan kaçınırken üretime, değer ve katkı yaratmaya yönelik bilgilendirici ve sınırlı açıklamalarla yetinmekteyiz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle