11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER PKK’nin çeşitli tarihlerde kaçırdığı 8 kamu görevlisi ailelerine kavuştu Bu Dönemin ‘Şirin’leri Nerede? 12 Mart 2013 tarihli, Cumhuriyet’te “Bir Şirin Adam” başlığıyla manşetten duyurulan Remzi Şirin söyleşisi için Miyase İlknur’u kutlamak gerek. 12 Mart’ın 42. yılını Remzi Şirin’le anmak şu anlama geliyordu: 12 Mart’ta o ve onun gibiler de vardı. Doksan yaşındaki emekli askeri yargıç Remzi Şirin, Miyase ile söyleşisinde hukuk dersi veriyor. Okumayanlar lütfen bulup okusunlar. 12 Mart’ta İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi, 12 Mart egemenlerinin yaşamsal saydıkları davalarda hiç idam cezası vermediği için lağv ediliyor. Başkanı Remzi Şirin de oradan alınıp eski görev yeri olan Erzurum’a tayin ediliyor. Bu 1 No’lu mahkemenin ve Başkanı Remzi Şirin’in öyküsü; 2 numarasını da ben yaşadım, biliyorum. Tağmaç ve Türün’ün ısrarla üzerine gittikleri, insanlara Zirverbey’de işkence yaptırdıkları davada, 2 numaralı mahkeme, “sanıkların müsnet suçu işlemedikleri konusunda tam bir vicdani ve hukuki kanaate vardıklarından oy birliğiyle beraatlarına” karar verebiliyordu. Bu da aralarında İlhan Selçuk, Doğan Avcıoğlu, İlhami Soysal’ın da bulunduğu kişileri yargılayan mahkemenin öyküsü. Miyase, bu ülkede yargıçlar var dedirten isimler arasında Hamdi Sevinç’i Refik Karaa’yı da sayıyor ki başkalarını da eklemek mümkün, yukarıda da belirttiğim gibi. ??? Askeri mahkemelerden, askeri yargıçlardan söz ediyoruz. Komutanların telkin ve baskılarına direnen, hukuktan başka bir yerden talimat almayan, askeri yargıçlardan... Tabii ki başkaları da vardı, Süleyman Takkeci gibi savcılar, Ali Elverdi gibi göz kırpmadan ısmarlama idam cezası veren askeri yargıçlar. Ama tarihe bakarken her şeyi yerli yerine oturtmakta yarar var. 12 Mart bir askeri müdahale, askeri vesayet dönemiydi. Tabii ki 12 Eylül gibi 12 Mart’a o zaman da karşıydık, şimdi de karşıyız. Ama bu içinde bulunduğumuz dönemde, “askeri vesayeti tasfiye ediyoruz” bahanesiyle yapılan hukuk ihlallerini onaylamamız anlamını taşımaz. Askeri vesayet askeri vesayetti. Ama onun da askeri yargıç üniformalı, yine de özünde sapına kadar yargıç, hukuka emri karıştırtmayan onurlu “Şirin”leri vardı. Söyler misiniz bana, bu ileri demokrasi döneminin “Şirin”leri nerede? Demek oluyor ki vesayette askeri ve sivil farkı olmuyormuş, faşizmin niteliğini belirleyen sivil giysi ya da üniforma değilmiş. Bu gerçeği iyi bellemeli ve unutmamalıyız, hukuk bir gün herkese gerekli. Çünkü bir gün ürkmeden zalim rolüne soyunan, ertesi gün mazlum olarak çıkabilir karşımıza. ??? 12 Mart’ın 42. yıldönümünde, Balyoz davasından içeride bulunan Amiral Semih Çetin’in, “Bir İhanetin Öyküsü” kitabını bitiriyordum. Kitabın içeriğini anlatacak değilim. Artık dünya âlem Ergenekon ve Balyoz davalarındaki dehşetengiz hukuksuzlukları çok iyi biliyor. Kitap, 12 Mart ve 12 Eylül’le ilgili yapıtlara çok benziyor, yalnızca rol dağılımı çok farklı. Birincilerde, üniforma zalimlerin üstündeyken sonuncuda mazlumlarda. İnsan okurken düşünüyor: 12 Eylül’ün, 12 Mart’ın üniformalıları bir gün gelip mazlum duruma düşeceklerini, o zaman hukukun kendilerine de lazım olacağını hiç düşünmüşler miydi acaba? Hadi onlar, o zaman düşünmediler, peki bunca olaydan sonra bugünün zalimleri onların o zamanki durumlarına bakarak kendileri için ders çıkarıp hukukun bir gün kendilerine de lazım olabileceğini hiç düşünmüyorlar mı? Bunu düşünselerdi, zaten ortada zalim ve mazlum kalmayacaktı. Çünkü mesele yalnız mazlumu ortadan kaldırmak değil. Zalimin olduğu yerde mazlum kaçınılmaz. Mühim olan zalimi ortadan kaldırmak, onun tek çaresi de demokrasiyi işletmek. Mazlumla zalim farkına bakmayın! Bu ikisi zaman içinde yer değiştirebiliyor. Teşekkür: Hastalığım sırasında arayan okur ve dostlarıma sonsuz şükranlarımı sunarım. Bu ilginiz sürdükçe bizlere bir şey olmaz. Sağ olun! A.S. Ve mutlu son... MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin çeşitli tarihlerde kaçırdığı 8 kamu görevlisi Kuzey Irak’taki Amadiye bölgesine Türkiye’den giden heyete teslim edildi. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 2. İmralı görüşmesindeki çağrısı üzerine PKK’nin elinde bulunan kaymakam adayı Kenen Erenoğlu, polis memuru Nadir Özgen, astsubay Abdullah Söpçeler, uzman çavuşlar Zihni Koç ve Kemal Ekinci, erler Hadi Gizli, Ramazan Başaran ve Reşat Çeçan’ı teslim almaya giden BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt ve Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, MazlumDer Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, Erbil’deki temaslarının ardından dün kamu görevlilerini teslim alamak için PKK’nin kamplarının bulunduğu Amadiye bölgesine gitti. Amadiye Kaymakamı Hüseyin Çelki ile Amadiye AİLELER SEVİNCE BOĞULDU PKK’lilerle Türkiye’den giden heyet, Amadiye Kaymakamı ve Emniyet Müdürü, 8 kamu görevlisinin teslim alındığına dair tutanakları imzaladı. (Fotoğraf: DHA) Bugün bize bayram Yurt Haberleri Servisi Kaçırılan kamu görevlilerinin PKK tarafından serbest bırakılması ailelerini sevince boğdu. Uzman Çavuş Zihni Koç’un Amasya’nın merkeze bağlı Karaali köyündeki evinde bayram havası yaşandı. Uzman çavuşun eşi Mihrican Koç ile oğulları 5 yaşındaki Hasan Hüseyin ve 13 yaşındaki Alican Koç babalarının yolunu sevinç içinde bekledi. Mihrican Koç, “Özellikle küçük oğlum Hasan Hüseyin her gün babasını soruyordu. Nihayet Zihni’ye kavuşacağız. Çok sevinçliyiz” diye konuştu. Baba Veysel Koç da “Eşim oğluna hasret gitti. Oğlunun acısına dayanamadı. Keşke o da bugünleri görebilseydi. Zihni bizim tek oğlumuz” diye konuştu. Polis memuru Nadir Özgen’in Aydın’da yaşayan annesi Müşerref Özgen ile yakınları sevinç gözyaşları döktü. Müşerref Özgen’in heyecandan tansiyonu yükselen kardeşi Hüriye Örekçi kısa süreli fenalaştı. Örekçi’ye sağlık ekipleri müdahale etti. Baba Hidayet Özgen’in de Habur’da oğlunu karşıladığı bildirildi. Astsubay Başçavuş Abdullah Söpçeler’in Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yaşayan babası Hüseyin Söpçeler, “Bu sevincin tarifi yok. Çok mutluyuz” dedi. Annesi Hazel Söpçeler de, gözyaşları içinde “Torunum Melis babasına kavuşacak. Türkiye’ye geldi çok şükür” dedi. Er Reşat Çeçan’ın Şanlıurfa’daki ailesi de sevince boğuldu. Gelişmeleri televizyondan takip eden yakınları Çeçan’ın serbest bırakılışını gözyaşları içerisinde zılgıt çekerek kutladı. Çeçan’ın 75 yaşındaki dedesi Ramazan Çeçan ve diğer aile fertleri, “Bugün bizim bayramımız. Artık hiçbir anne ağlamasın, bir an önce barış olsun” dedi. Emniyet Müdürü de heyete eşlik etti. Türkiye’den giden heyeti, 2009 yılında Tokat’ın Reşadiye ilçesinde 7 askerin şehit olduğu saldırının emrini veren “Baver Dersim” kod adlı Süleyman Şahin ve adamları karşıladı. Heyet üyeleri burada bir süre PKK’nin rehin tuttuğu kamu görevlileriyle görüştü. Kamu görevlilerini koşulsuz teslim ettiklerini belirten PKK’li “Ba ver Dersim” kod adlı Süleyman Şahin, “Sayın Öcalan’ın çağrısı ve KCK’nin talimatıyla bu kişileri şartsız bir şekilde sağ salim heyete teslim edeceğiz. Bu 8 kişinin dışında bizim elimizde herhangi bir resmi görevli yoktur” dedi. BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt da “Şartsız bırakılmaları çok anlamlıdır, sürece yönelik bir jesttir” diye konuştu. Elini sıkmadılar Teslim sırasında kurulan masaya PKK bayrakları ile PKK lideri Abdullah Öcalan’ın posteri konuldu. İmzaların ardından heyet üyeleri kamu görevlileriyle öpüşüp tokalaştı. Teslimden sonra PKK’li grubun lideri “Baver Dersim” kod adlı Süleyman Şahin, kamu görevlilerinin yanına gidip “Geçmiş olsun, bitti bu iş” diyerek ellerini sıkmak istedi. Ancak kamu görevlileri, PKK’li Şahin’in elini sıkmadı. Kaçırılan Kenan Erenoğlu, “19 ay bu çatışma koşullarında, bu doğada zor geçti. Kaçırıldığımız günden beri dağ koşulları nedeniyle çok zor şartlarda kaldık. Adeta sırat köprüsünden geçtik. Zaman zaman sağlışda rka “A Uzman Çavuş Koç k ğımız bozulere diy ık” ald rar larımızla ka madı. du. VatanıPKK’li Şahin’in elini sık mız, milletimiz için hayırlı olan duruşu koruduk. Sürecin hayırla sonuçlanmasını umut ediyorum” dedi. Heyet daha sonra 8 kamu görevlisi saat 13.30’da Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye geçti. 8 kamu görevlisinin Silopi Öğretmen Evi’ndeki yakınları da buraya getirildi. Kaçırılan kamu isi görevlilerinin tepk İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Türk: Karşılıklı adım atılmalı İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan teslim aldıkları kamu görevlilerinin tedirgin olduklarını gözlemlediğini söyledi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici de “Kendilerine sorduk. Kötü muamele olmadığını söylediler; ‘Bir sıkıntımız yok’ dediler. Moralleri iyiydi ama biraz yorgundular. Aylar sonra özgürlüklerine kavuşmanın sevincini yaşıyorlardı. Ekibin içerisinde tek üzüntülü olan Zihni Koç’tu. Annesini kaybettiğini orada öğrendi ve çok üzüntülüydü” diye konuştu. [email protected] KK’nin verdiği kıyafeti değiştirdi Teslim anında üzerinde mont, yeşilmavi gömlek ve lacivert kot pantolon bulunan kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ailesiyle sınır kapısında buluşmasının ardından kendisine PKK tarafından verilen kıyafetleri değiştirerek bej pantolon, mavi gömlek ve siyah ceket giydi. P iddiyetle yaklaşılmalı’ Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk de “Kürt tarafının onurlu bir barışın sağlanması konusunda ciddi bir refleksi gösterdiğinin ifadesidir. Hükümetin de ciddiyetle meseleye yaklaşması gerekiyor. Barış olacaksa, yeniden kucaklaşmayı sağlayacaksak, karşılıklı olarak toplumu ‘C rahatlatacak adımların atılması gerekir” ifadelerini kullandı. Serbest bırakılan kamu görevlileri ile ailelerini taşıyan 3 helikopter dün akşam saatlerinde Diyarbakır’a indi. Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, bazı kamu görevlileri ile ailelerinin tarifeli uçaklarla dün gece İstanbul ve Ankara’ya gönderildiğini belirterek Diyarbakır’a yakın illerde yaşayanların ise karayolu ile memleketlerine ulaştırıldıklarını söyledi. KAÇIRILAN SİVİLİN TERÖR ÖRGÜTÜNE KATILDIĞI ORTAYA ÇIKTI Askerler Güneydoğu’daki görevlerine dönecek den kaynaklar, “Kabul toplama merkezi (KTM) ANKARA PKK tarayerine, askeri birliklere fından kaçırılan Astsubay kendi çabaları ile ulaşAbdullah Söpçeler, uzmaya çalışırken kaçırılman çavuşlar Zihni Koç ve dıkları için ‘Emre itaatPKK’nin kaçırdığı kamu görevlileriKemal Ekinci ile erler Hasizlik’ söz konusu. Birlik nin isimleri ve kaçırıldığı tarihler şöydi Gizli, Ramazan Başakomutanları bu yüzden le: Erler Reşat Çeçan, Hadi Gizli ve ran ve Reşat Çeçan’ın Ramazan askerlere disiplin cezası Başaran (DiyarbakırBingöl belli bir süre izin yaptıktan verebilir” dedi. karayolunda 6 Ağustos 2012), polis sonra, Güneydoğu AnadoKaçırılan askerlerin mamemuru Nadir Özgen (Van’ın Çatak lu’da görev yaptıkları asaşlarının belli bir süre soilçesinde 10 Eylül 2011), kaymakam keri birliklere gönderilenunda 3’te 1 oranında düşadayı Kenan Erenoğlu (MuşDiyarbacekleri öğrenildi. Askeri kır arasında 12 Ağustos 2011), Astsu tüğünü kaydeden kaynaklar, kaynaklar, askerlerin ifa bay Abdullah Söpçeler (DiyarbakırLi askerlerin birliklerine teslim ce karayolunda 9 Temmuz 2011) Kedelerinin alınmasının arolmasının ardından maaşmal Ekinci (Şırnak’ta 1 Ekim 2011), larının eski düzene girecedından Şanlıurfa üzerinUzman Çavuş Zihni Koç (Diyarbağini kaydetti. Kaynaklar, den havayolu ile Ankakır’ın Lice ilçesinde 9 Temmuz 2011) PKK’nin elindeki 8 kamu ra’ya getirileceğini belirtti. görevlisini serbest bıraktıKamu görevlilerini serbest bırakan PKK’nin elinde 3 kişinin daha bulunduğu ğını, halen kaçırılan 3 kişi daha bulunduğunu söykaydedildi. Birisi korucubaşı diğeri korucu olan ledi. Kaçırılanlardan birinin korucubaşı diğerinin bu kişilerden üçüncüsünün ise sivil olduğu an ise korucu olduğunu kaydeden kaynaklar, diğer kişinin ise sivil olduğunu belirtti. Kaynaklar, eldecak bu kişinin PKK’li olduğu bildirildi. Belli bir izin süresinin ardından askerlerin Gü ki istihbarat bilgilerine göre kaçırılan bu kişinin neydoğu’daki birliklerine döneceklerini kayde PKK’ye katıldığını kaydetti. BARKIN ŞIK Çoğu 2011’den bu yana rehindi DÜZELTME VE ÖZÜR ? 9 Mart 2013 tarihinde gazetemizin 4. sayfasında yayımlanan “Fırat, AKP ile BDP arasında kararsız” başlıklı haberde, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit olamaz” sözü, sehven “Türk milleti, Kürt ulusu ile eşit olamaz” biçiminde yer almıştır. Düzeltir, özür dileriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle