25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 2013 CUMARTESİ HABERLER CUMHURİYET SAYFA 5 ALEVİ KÖYÜNE SU BİLE YOK MEHMET MENEKŞE AMASYA Adıyaman’ın Tut ilçesine bağlı Dağyalangoz köyü sakinleri, Alevi oldukları için su sorunlarının tüm başvurularına karşı çözülmediğini, şimdi de okul ve sağlık ocağının da kapatılmak istendiğini belirtti. Çorum, Sivas, Tokat, Amasya, Yozgat’ta birçok Alevi köyü talepleri çözülmeyerek göçe zorlanırken Adıyaman’ın Dağyalangoz köyü de kaderine terk edildi. Çevredeki tüm köylere su getiri lirken Dağyalangoz köyünün su sorunu çözülemedi. Köy sakinlerinden Nevzat Polat, “Su sorunumuz yıllardır tüm başvurularımıza karşın çözülmüyor. 90 öğrenci bulunan okulumuz ve sağlık ocağımız kapatılmak isteniyor. Çocuklarımızı başka köyün okuluna göndermeyeceğiz. Adıyaman merkeze bağlanmak için imza topluyoruz. Alevi olduğumuz için ayrımcılığa uğruyoruz. Hizmet alamayan tek köy bizimki. Asimilasyon politikasına yem edilen binlerce köyden biri olmak istemiyoruz” dedi. Köy muhtarı Murtaza Altuntaş da “Valilik çürük raporu verip okulumuzu yıkmaya karar verdi. ‘Malzemeyi biz alalım okul yapalım’ dedik cevap dahi vermediler. İki ay sonra Akçatepe köyüne okul yapacaklarını ve bizim köyün öğrencilerini de oraya taşıyacaklarını söylediler. Biz yetkililere ‘Burası Alevi köyü. Bizim öğrencilerimiz ramazan ayında, din derslerinde başka köye giderse sıkıntı çekebilir’ dedik. Biz okulumuzun kapatılmasını istemiyoruz” diye konuştu. Herkese Bir Gizli Tanık... Bazen duygularının içine gömülürsün, bazen uzun uzun düşünürsün... Acıları içine atarsın sabahın ilk saatlerinde. Hayatın akışında kendini bulursun, hesaplaşırsın, dur durak bilmeden o eski anıların içinde tek başına kalırsın. Katillerin kahraman olarak görüldüğü bir ülkede, peşi peşine gelen cinayetler, hukuksuzluklar içini acıtır. Hele gençlerin, çocukların zindanlara atılması, yaşam boyu hapis cezası alması karşısında isyan edersin. Ne yapsan ne etsen boşuna! Bu düzen böyle kurulmuş... Acımasızlıklar damarlarımızın içine bir virüs gibi girmiş. Bu olup bitenler karşısında susar mısın, bir kenara çekilip “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mı dersin?.. Kendisi gibi düşünmeyenleri hizaya getirenler, silindir gibi üstlerinden ezip geçenler, demokrasi kahramanı olur bu ülkede. Bunca zalimliklere karşın! Bir o yana bir bu yana! Dün söylediğini unutup bugün özgürlükçü kesilir... Toplum nasılsa unutkandır, dün ne yediğini bile çoktan unutmuştur. Bir bakarsın “derin milliyetçi” olur Rize’de, bir gün sonra Mardin’de sapına kadar “barışçı”... Saatlerce dinlersin! Anlatır babam anlatır! Oysa ezen bellidir, ezilen bellidir! Ezen de anlatmayı sever, ezilen de! Bir güzel rahatlar! Hayat onlara göre güzeldir! ??? Hayatın anlamı sevgi sözcüğü, düşüncelerin kördüğüm olması, hüzün, acı, umut değil midir? Sahi zindanlarda kaç siyasi tutuklu ve hükümlü var? Kaç şehit cenazesi kaldırdık son 30 yılda? Kaç lise ve üniversite öğrencisine “terörist” yaftası yapıştırıp zindanlara attık? Kaç “gizli tanık” dinledi yargıçlar? Almanya’da otobanda bir kentten bir kente giderken ormanlık alanlarda sık sık tabelayla karşılaşırsınız: “Dikkat, geyik çıkabilir!” Bizde ise “gizli tanık”, Aleviler: İbadet yerimiz cemevi SERKAN YILDIZ MEHMET MENEKŞE G Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel: Başbakan Alevilerle ilgili Alevi örgütleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın parti örgütü ve milletvekilleri ile bir araya geldiği toplantıda söylediği “Aleviler de bizim gibi Müslümandır. Kültürel mekânlar ile ibadet yerleri karıştırılmasın” sözlerine sert tepki göstererek “Bizim ibadet yerimiz bin yıldır cemevidir. Bir başbakanın bu konuda fikir yürütmeye, tanım yapmaya, kural, kaide belirlemeye hakkı yoktur. Başbakan bu tutumu ile açıkça hak ihlali yapmaktadır” dedi. Erdoğan’ın “İslamda ibadet yeri camidir. Cemevleri kültürel mekânlardır” sözleri Alevi derneklerinden tepki çekti. Aleviler, cemevleri konusunda 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde bir dava açıldığını ve mahkemenin “Cemevleri ibadethanedir. İbadethane olup olmadığını konusunda değerlendirme yapılamaz, o inanca sahip kimseler dışında kimsenin değerlendirme yapma yetkisi yoktur. Laik devlette kısıtlama olamaz” kararı verdiğini anımsattı. Alevi temsilcileri şu değerlendirmelerde bulundu: G Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül: AKP’li bir milletvekilinin inancına karışamaz. Hakkı da yoktur. Bu açıklamayı özellikle başbakanın yapması ayıptır. bu düşüncesini bıkmadan, usanmadan söylüyor. Bizim ibadet yerlerimiz bin yıldır cemevidir. Başbakan halkın dinine, ibadetine, “İslamın yeri camidir, Aleviler de camiye gelsin” diyor. Başbakan da bilmiyor değil. Hep yansımalar inkâr noktasında birleşiyor. “İslamın ibadet yeri camidir” diye bir kaynak yok. Çünkü İslamın kitabı Kuranıkerim’dir ve orada “İbadet yeri mescittir” diye geçiyor. “İslamda mescit camidir” demek yanlış. Mescit secde edilen yerdir. Hz. Peygamber’in inşaatında kendisinin de yer aldığı Mescidi Nebevi peygamberin yeni bir dini, İslamiyeti tebliğ ettiği yerdir. Burada toplantılar yapılıyor, açlar doyuruluyor. Müslüman olan ya da olmayan heyetler kabul ediliyor. Topyekun baktığımızda mescit ibadet yeridir. Cemevleri de bir mescittir. 25 milyonun inancını yok sayan, demokrasiden bahsedemez. G Alevi Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım: İktidar G Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır: Sayın Başbakan “Devletin cemevlerini ibadet yeri olarak tanımasını” istemesi üzerine Başbakan akıllara ziyan bir ifadede bulunuyor. Alevilik insanlık kültürü içinde yer alan bir inançtır. Nasıl ki İslamın temel ibadeti namaz, ibadethanesi cami ise Alevilerin de temel ibadeti cem, ibadethanesi de cemevidir. Alevi sorunlarının çözümünde en küçük adım atmadığı gibi aksine ötekileştirici bir tavır içindedir. Açıkça Alevilerle kendisini husumet noktasına getirmiş bir iktidar var. Ben Tayyip Erdoğan ile aynı inanca sahip değilim ki onun ibadet yerini, kaç vakit namaz kılacağının kararını vereyim. Onun için kendisinin de Alevi toplumunun inanç merkezi hakkında karar verme yetkisi yoktur. Alevi toplumunun ibadet yeri cemevleri, ibadeti cemdir. G Karacaahmet Sultan Dergâhı Dernek Başkanı Muharrem Ercan: Bizim ibadet yeri miz cemevidir ve bunu herkes böyle bilmelidir. Cami, Sünni İslam anlayışına aittir. Madem cemevleri ibadet yeri değil de neden milletvekilleri, bakanlar ve hatta cumhurbaşkanları cemevlerine gidiyor. Artık bu tartışmalardan vazgeçilmeli ve Alevilerin temel talepleri arasında yer alan cemevlerinin ibadethane olarak yasaya girmesi için adım atılmalı. G Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez: Başbakan bir kez daha Alevilere dönük nefretini kamuoyuyla paylaştı. Biz Aleviler daha dün hangi miting meydanlarında hedef gösterildiğimizi unutmadık. Dün meydanlarda hedef gösterenler bu icraatlarına yenilerini ekleyerek sürdürüyor. Ancak artık şaşmasak da, yine de üzüntüyle görüyoruz ki yüreklerin kulakları sağır. “böcek”, “telekulak” çıkar sık sık! Aman dikkat! Şemdin Sakık, eli kanlı bir terörist ve askerlerimizi pusuya düşürüp kurşuna dizerek öldüren bir katil değil miydi? Yaşam boyu hapis cezasına mahkum oldu! PKK’nin bir dönem iki numaralı adamı, Silivri’deki duruşmaya “gizli tanık” olarak geldi, “açık tanık” oldu... Ününe ün kattı! Kimileri ona “iyi çocuktur” bile dedi. Şimdi bir “gizli tanık” 18 yaşındaki (şimdi 20 yaşında) üniversite sınavlarına hazırlanan lise öğrencisi Gülsüm Koç’un başını yaktı Diyarbakır’da. Yargı, Gülsüm’e sadece “gizli tanığın” polise verdiği ifadeyi ve polisin “tutanağını” kabul edip yaşam boyu hapis cezası hükmü verdi. Mahmut Oral’ın bu haberi dün Cumhuriyet’in manşetindeydi, okudunuz. Ben de okudum ve tutanaktaki çelişkileri gördüm, yinelememe gerek yok... ??? Bu yaşananlar insanın gerçekten içini sızlatıyor... Nasıl bir Türkiye’de yaşıyoruz? Hukukun üstünlüğü ilkesi, adalette eşitlik, şu bu... Hepsi bir masal oldu aklı başında herkes için! Sabahın dokuzunda televizyonda haberleri izlerken, gazetelerin sayfalarına bakarken, kendi kendime sordum: “Türkiye’de yaşayan, okuyup yazan, düşünen, eleştiren, eleştirmeyen herkesin boynuna gün gelir terörist yaftası asılır mı?” Hiç düşünmeden kendi soruma kendim yanıt verdim: “Evet yapıştırılır!” Biz bunu hayatın içinde zaten görüyoruz... Suçluyla suçsuz aynı torbanın içine konuyor ve yargılanıyor. Aslında özgürleştirildiğinizi sanıyorsunuz... Değil! Bakın, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı “askeri casusluk” olarak tanımlanan 357 sanıklı davayla ilgili açıklama yaptı. Savcılık, kamuoyuna yansıtıldığının aksine, hakkında casusluktan soruşturma yapılan ve dava açılan hiçbir kişinin bulunmadığını bildirdi. ??? Neyse! Herkese bir gizli tanık yeter de artar bile... Yaftala önüne geleni, at zindana! İleri demokrasi ya! BDP’li Demirtaş: Onların parasıyla cami yapamazsın İstanbul Haber Servisi BDP, Marmara Bölgesi Alevi Diyalog toplantısında Alevilerin dünden bugüne sorunlarını, istemlerini ve beklentilerini dinledi. Toplantıda ayrıca, “Aleviler BDP’yi nasıl değerlendiriyorlar?” sorusuna da yanıt arandı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, bütün inançları devlet tekeline alan Diyanet’in kaldırılması gerektiğini söyledi. Taksim Hill Otel’de gerçekleştirilen toplantıda Demirtaş, “Alevilerden vergi almıyor musunuz? Vergide eşitse bu vatandaşlar kamusal hizmet yaparken tek bir mezhebe para harcayamazsın. Onların parasıyla yalnızca cami yapamazsın” dedi. Demirtaş Öcalan’la sürdürülen görüşmelere yönelik de “Başbakan’a çağrıda bulunuyoruz. Barış olana kadar anketlere bakmamasını, insanların yüzlerine bakmasını tavsiye ediyorum.” Kamuda ve Meclis’te türban gündemi ısınıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış’ın, türban yasağının kaldırılmasına yönelik Avrupa’daki uygulamalar çerçevesinde Bakanlar Kurulu’na sunum yapması ve kamuda türban yasağının kaldırılmasına yönelik imza toplama kampanyalarının ardından AKP’de de konu yeniden ısınıyor. AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, gazetecilerin AB Bakanı Egemen Bağış’ın sunumu sonrasında AKP’de bir çalışma olup olmadığına ilişkin sorularını yanıtladı. Şu an itibarıyla Meclis gündeminde bir çalışma olmadığını söyleyen Canikli “Bizim tavrımızı belirleyecek olan kamuoyunun beklentisidir. Toplum da bu konunun gündemden düşürülmesi noktasındaysa biz de üzerimize düşen görevi yaparız” diye konuştu. Üniversitede fişleme iddiası ADNAN AVUKA MARDİN Mardin Artuklu Üniversitesi’nde bir grup akademisyen, Rektör Serdar Bedii Omay ve yönetimi, “İslami kesimle mesafeli durmak” ile suçlayan bir rapor hazırlayarak YÖK ve bazı üst düzey devlet yöneticilerine gönderdi. Grup, aynı raporu yanlışlıkla üniversite yönetimine gönderince üniversite bir açıklama yaparak olayı kınadı. Artuklu Üniversitesi’nde bir grup akademisyenin hazırladığı şikâyet dilekçesinde Omay ve yönetimi kadrolaşma ve ayrım cılıkla itham edildi. Açıklamada, bazı akademisyenlerin eskiden Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in danışmanlığını yapması eleştirildi bazıları da ateist olmakla suçlandı. YÖK ve bazı üst düzey devlet yöneticilerine gönderilen rapor yanlışlıkla üniversite yönetimine de gönderildi. Kürt Dili ve Edebiyatı öğretim görevlisi Zülküf Ergün, “Çirkin iftira, suçlama, fişleme içeren bu raporu hazırlama cüreti gösterenleri en hafif tabirle kınıyor, lanetliyoruz. Suskun ve tepkisiz kalınmamalı” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle