18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2013 PAZAR 4 HABERLER Erdoğan, MGK belgelerinin yayımlanmasına tepki gösterdi Barışı Kazanmak Çok Daha Güç Sevgili, 1990 yılında Maryland Üniversitesi’ndeki oğlumu ziyarete gitmiştik. Maryland ve Washigton DC zenci nüfusun hayli fazla olduğu yerlerdi. Gezinin ilk gününde, Devrim beni bir kenara çekti sıkılarak şunları söyledi: Baba beni ırkçı zannetme, ama zencilere dikkat et! Kimileri çok tehlikeli olabiliyor. Uyarı haklıydı, ama yapılması da eza vericiydi. Hele hele konuyu hiç bilmeyenler için her şey çok yalındı. Siyahbeyaz sorununu siyah beyaz film zıtlığına indirgemiş olanlar için, bir yanda “zavallı iyi zenciler”, öte yanda ise, “sömürücü, baskıcı, ırkçı kötü beyazlar” vardı. Amerikalının ak yüzü kara adam, kara yüzü ise beyaz adamdı. Aynı şey G. Afrika Birliği için de geçerliydi, hatta daha beterdi bile. Öyle ya, ABD’de Jim Crown uygulamaları çoktan geride kalmış, ırkçılığa karşı yasalar yürürlüğe konmuş olmasına karşın, G. Afrika Birliği’nde Apartheid hâlâ yürürlükte, efsanevi lider Mandela ise hapisteydi. O zaman sorunu uzaktan izleyip. Mazlum siyah zalim beyaz zıtlığına indirenlere göre mazlum siyah başkaldırıp, zalim beyazı devirdi mi mesele çözülecekti. Oysa her şey siyah beyaz zıtlığından daha karmaşık, daha çok renkli ve daha güçtü. Neyse ki ırkçılığa direnişin 27 yıldır hapiste olan önderi işin bu yönünü görüyordu. HHH “Madiba” için, direnişi, savaşı kazanmaktan çok daha önemlisi barışı kazanmak, uzlaşmayı sağlamaktı. Gerçekten de, barışı kazanmak yani uzlaşmayı sağlamak, savaşı kazanmaktan çok daha güç. Savaşı kazanmak barışı kazanmaya oranla görece kolaydır. Ama savaşın zaferi, acıdır, kanlıdır, yarımdır. Savaşta kazanan olduğu andan itibaren bir de kaybeden vardır. Oysa barışta, tümüyle kaybeden yoktur. Zaten birinin kazandığı öbürünün kaybettiği durumda varılan gerçek barış değil, olsa olsa bir “savaşmama hali” olur ki, o da kendi savaşının tohumlarını içinde filizlendirip, yeşerterek bir yere kadar gelişir. Nelson Mandela, karmaşık G. Afrika gerçeğinin bilincinde bir önder olarak, baskı mekanizması içinde, zalimle mazlumun yerini değiştirerek, sorunun çözülemeyeceğinin çoktan bilincine varmıştı. Baskıcı yasaları kaldırmak, zencinin ikinci sınıf insanlığını hiç değilse yasal açıdan yok etmek, herkese yasal eşitlik statüsünden yararlanma hakkını sağlamak yetmezdi. HHH Gerçekten ırkçılığı aşabilmek, siyah adamla beyaz adamın uzlaşması sonunda bir arada yaşamayı kabul etmiş, sindirmiş bir toplumla mümkündü. Bu da mazlumu siyahtan beyaza, zalimi beyazdan siyaha çevirmekle olacak şey değildi. Siyah adamın lideri uzlaşmak için, yalnızca karşısındakini yenmek değil, onu ikna etmek, inandırmak zorundaydı. Ama bunun için karşısında olan ve yanına almaya çalıştığı beyazdan daha büyük bir engel vardı: İçindeki kini. Siyah adam içindeki kini, nefreti yenmek zorundaydı her şeyden önce. Önder önce bunu başardı. Sonra bu davranışı öbür siyah kardeşlerine kabul ettirmeye çalıştı. Daha önce yaşananlar düşünüldüğünde, ekonomik ve sosyal farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda bunun hiç de kolay bir iş olmadığı rahatça anlaşılır. Mandela bunu büyük ölçüde başardı. Kinine sahip çıkan gençlerin yaratılmasını amaçlayan insanlar yetiştirmek istediğini söyleyenlerin de var olduğu bir dünyada, o kinini yenip, uzlaşmayı sağlayacak adamlar oluşturmayı başardı. Yirminci yüzyılın savaş kazanan lideri çok. Mandela çok daha zorunu yaptı, barışı kazanıp, uzlaşmayı sağlayan yolun önünü açtı. Vatana ihanet Yurt Haberleri Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Mehmet Baransu’nun Gülen cemaatine yönelik MGK kararları ve fişlemeleri yayımlamasını “vatana ihanet” olarak niteledi. Cemaata göndermelerde bulunan Erdoğan, “Kampanyayı yürütenleri açıklamaya kalkarsak yer yerinden oynar. Basın özgürlüğüymüş. Ne basın özgürlüğüymüş. Sevsinler böyle basın özgürlüğünü. Bu basın özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. Ben şiir okudum diye cezaevine girdim. Devletin mahremine dokunduğunuzda yargı gereğini yapmıyorsa yargı da anayasa suçu işlemiş demektir” dedi. Trakya gezisi kapsamında dün Tekirdağ Hükümet Caddesi’nde düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap eden Erdoğan, MGK toplantısında Gülen cemaatini bitirme kararını ve fişleme notlarını yayımlayan Taraf gazetesi ve gazeteci Mehmet Baransu’yu hedef aldı. Erdoğan, Ergene Havzası’nı kirleten sanayi tesislerini görmezden gelerek CHP’li belediyeleri suçladı. Bölgedeki çevreci eylemleri de görmezden gelen Erdoğan, Gezi Parkı’nda ağaçların sökülerek yerine AVM yapma kararı verdiği için başlayan Gezi Direnişi’ni yine hedef aldı. Ergene için Gezi direnişçilerini “suçlayan” Erdoğan, “Çevre deyince, ağaç deyince, yeşil deyince istismar etmek için öne çıkanlar bu kirlilik karşısında ne yazık ki sustular, konuşmadılar. Neredeydi Geziciler, Ergene Çayı’nı niye gelip de görmediler, o kirliliği niye görmediler, oralara atık suyu atanları niye görmediler? Hani bunlar çevreciydi, nerede bunların çevreciliği? Laf ola beri gele, bunlarda böyle bir şey yok” dedi. Billboard’lı karşılama Trakya gezisi kapsamında bugün Edirne’nin Keşan ilçesine gidecek olan Erdoğan için CHP ve MHP ilçe teşkilatlarınca şehrin çeşitli yerlerinde bulunan 60 billboard’a protesto amaçlı afişler asıldı. CHP Keşan İlçe Teşkilatı’nca üzerinde Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpaklı fotoğrafı bulunan “Atam, Kurduğun Cumhuriyeti Yaşatacağız Sonsuza Kadar” yazılı 54, MHP İlçe Teşkilatı tarafından ise 3 hilal bulunan “Sayın Başbakanımız Türkistan’a Hoş Geldiniz” yazılı 6 afiş, Erdoğan’ın geçiş güzergâhı ile mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı’ndaki billboard’lara asıldı. Penguenlerin yeni kanalı STV oldu FIRAT KOZOK Yasaklara sığındı Taraf gazetesinin MGK kararlarını yayımlamasını eleştiren Erdoğan, yasaklara sığındı. Erdoğan, “Üzerinde gizlilik belgesi olan ve Milli Güvenlik Kurulu toplantılarındaki bilgilerin sızdırıldığı ortaya çıktı. Hükümeti fişlemekle suçlayanlara sesleniyorum; hükümeti fişlemekle suçlayanlar öncelikle acaba bu istihbari bilgileri, bu gizlilik bilgilerini acaba bu adamlarınıza, yandaşlarınıza kimler sızdırdı, bunu ortaya koyun. Anayasamızda bu konularla ilgili çok açık net yasaklar var. Yasaklar insanların fikir özgürlüklerinde olursa biz karşıyız, ama devletin öyle mahremleri vardır ki bu mahremleri kimsenin teşhir etmeye, ifşa etmeye hakkı yoktur. İnsanların da kendilerine ait mahremleri vardır, bunları da kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur. İşte bununla ilgili olarak gerek Başbakanlık gerek Milli Güvenlik Kurulu gerek Milli İstihbarat Teşkilatı suç duyurusu yaptı. Şimdi bakıyorum da bazı medya grupları maşallah el ele vermişler, bunlar düne kadar hiçbir araya gelemezlerdi, şimdi bir ara Sevsinler basın özgürlüğünü! ya gelmeye başladılar. Bunu özgürlük olarak iddia ediyorlar, bunun adı özgürlük değil, bunun adı düpedüz bu ülkeye, bu vatana ihanettir, başka bir şey değildir.” Daha sonra Çerkezköy’de Sanayi ve Ticaret Odası’nın yanındaki alanda katıldığı toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, burada da Taraf gazetesi ve Gülen cemaatini hedef aldı. MGK belgeleri için “yargıyı göreve çağıran” Erdoğan, “Kampanyayı yürütenleri açıklamaya kalkarsak yer yerinden oynar. Basın özgürlüğüymüş. Ne basın özgürlüğüymüş. Sevsinler böyle basın özgürlüğünü. Bu basın özgürlüğünü bizim dönemimizde yaşadı. Ben şiir okudum diye cezaevine girdim. Devletin mahremine dokunduğunuzda yargı gereğini yapmıyorsa yargı da anayasa suçu işlemiş demektir” diye konuştu. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Çerkezköy’deki toplu açılış törenindeki konuşması haber kanallarının neredeyse tamamında canlı yayımlanırken hükümetle dershane krizi yaşayan Gülen cemaatinin kanalı S Haber aynı dakikalarda devekuşu, penguen ve fillerin boy gösterdiği belgeseli yayımladı. Öğleden önce Tekirdağ’da toplu açılış törenine katılan ve miting düzenleyen Erdoğan, daha sonra aynı töreni sırasıyla Çerkezköy ve Çorlu’da da gerçekleştirdi. Erdoğan akşam da Tekirdağ Valiliği tarafından onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Başta hükümete yakınlığı ile bilinen Kanal 24 olmak üzere neredeyse tüm haber kanalları Erdoğan’ın konuşmalarını canlı olarak ekrana getirirken STV Haber ilginç bir uygulamaya imza attı. Haber kanallarının Erdoğan’ın Tekirdağ mitingini yayınladıkları sırada, Fethullah Gülen’in türbanla ilgili geçmişte yaptığı açıklamalarını ekrana taşıyan kanal, daha sonra Cüppeli Ahmet’in Gülen’in açıklamalarını destekleyen sözlerini yayınladı. Haber bültenini sürdüren kanal ardından kuymak ve muhlama yemeklerinin tarifiyle ilgili haberini yayınladı. Kanal Erdoğan’ın konuşmasının yalnızca 4 dakikalık bir yayın yapmakla yetindi. Haber kanalları 13.30 sıralarında bu kez Çerkezköy’den canlı yayın yapmaya başladı. Bu bu programa ilişkin yayın da yaklaşık 1 saat aralıksız sürdü. Ancak aynı saatlerde yayımladığı haber bülteninde canlı bağlantı yapmayan S Haber, dershanelerin kapatılması planına ilişkin tepkileri içeren haberin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hükümete yönelik eleştirilerini ekrana getirdi. Haber bülteninin ardından S Haber’de hayvanlar âlemi belgeseli başladı. Belgesel kuşağında sırasıyla filler, aslanlar, bizonlar, yılanlar ve penguenler ekrana geldi. Daha önce de Gezi Parkı protestoları sırasında CNN Türk’ün penguen belgeseli yayınlaması tüm Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Öğleden sonra penguen AKP adayının mitinginde Hizbullah bayrağı AKP Van Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Osman Nuri Gülaçar’ın Ankara’dan Van’a gelmesi üzerine düzenlenen mitingde AKP ve Hizbullah bayraklarıyla karşılandı. Daha önce El Kaide üyesi olduğu iddiasıyla bir süre cezaevinde kalan Osman Nuri Gülaçar’ın Van’daki mitinginde hem AKP hem de Hizbullah flamaları açıldı. İran paralarını kim yedi?.. İstanbul Haber Servisi AKP hükümeti ile Gülen cemaati arasında dershane kavgasının patlak vermesinin ardından Taraf gazetesinde cemaatin fişlendiğine ilişkin belgeler yayımlayan Mehmet Baransu, evinde gizli kamera bulduğunu açıkladı. Balyoz davasında suçlamalara ve hükme dayanak olan belgeleri bir bavul içerisinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmesiyle davada başrol oynayan Baransu, Başkakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “hainlik” suçlamasına “Asıl hainlik Fethullah Gülen cemaatiyle ilgili o karara imza atmaktır” diye karşılık verdi. Baransu dün sabaha karşı 04.00 sıralarında sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından attığı mesajda “Hadi bakalım. Sigara içmek için balkona çıkarken, kapı üstünde dinleme cihazı ve gizli kamera buldum” ifadeleriyle olayı duyurdu. Baransu dün Erdoğan’ın Tekirdağ konuşmasının ardından “Vatana hainlik yapmak için çalışmam gerekiyor. Şimdilik twite kısa bir ara. Hainlik öyle kolay olmuyor. Fişleme belgesi bulacaksın” şeklinde tweet’ler attı. Baransu’nun dün gece 04.00’te başlayan tweet’leri şöyle: “Sayın Başbakan, kurban verdi diye fişleme yapmak vatana ihanet değil de bunu ifşa etmek mi vatana ihanet. İhaleye girecek muhalifleri MİT’in dinleyip sizlere fişlemesi vatana ihanet değil de bunların belgelerini yayımlamak mı ihanet? Sayın Başbakan, Alparslan ne yaptı da yanınızdan kovdunuz? Hangi pis işlere girdi ve siz kendisi hakkında neden soruşturma açmadınız? İran paralarını, altınlarını kimler yedi? Bir danışmanın cep telefonundaki 1 milyar dolar mesajı neyin nesi? Bu mesajı hangi İranlı attı? O İranlı Zeytinburnu’ndaki kafede kimlerle bir araya geldi. Hangi pazarlıklar yapıldı. Bu pazarlıkta hangi AK Partili bakan, vekil vardı? Hırsızı, ihaleye fesat karıştıranı korumak, 12 yıllık hapis cezasını iki yıla indirmek vatana ihanet değil öyle mi sayın başbakan? Bu çocuğu vatan haini ilan edin diye emir verdiğiniz kuruma da bir sürprizim olacak. Beni salak mı zannettiniz. Şimdi size oyunu deşifre edeyim. Birileri kendine bağlı kuruma emir veriyor. Şunu, şunu bitirin, gerekirse vatan haini, casus yapın. Evet ben ve ailem beş seçimdir oy verdiğimiz AK Parti’den hesap sormak için seçimi bekliyoruz. Bu hainliklerin hesabını sormak için.” Mehmet Baransu’dan yeni iddialar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle