23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ARALIK 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 13 BBC’ye göre ‘son 3 ayda Suriye’ye gidip gelen en az 150 yabancı savaşçı güvenli evlerde kaldı’ Cihatçıların Reyhanlı durağı İran Cumhurbaşkanı Ruhani’yi önceki gün spor kıyafetler içinde yürüyüş yaparken gösteren fotoğrafları yayımlandı. Mandela Dersleri Güney Afrika’daki Mandela kutlamalarını gördünüz mü? Siyahlı, beyazlı Güney Afrikalılar, ırkçı “apartheid”ı ezen efsane liderin anısına meydanlara ve anıtlara çiçekler bırakıyor. Birbirlerine sarılıp kâh da dans ederek Mandela’yı enerji ve inançla yâd ediyorlar… “O ölmedi. Bizimle hep yaşayacak!” der gibiler. Mandela ile birlikte “apartheid”a karşı çıkan Nobel’li (1984) rahip Desmond Tutu’dan gene “apartheid” karşıtlığıyla ün yapan Nobel ödüllü (1991) yazar Nadine Gordimer’a dek kameralar önünde yaşlı gözlerle büzülüp süzülmek yerine “Bizlere ne mutlu ki, onun gibi bir liderimiz olabildi!” diyor, Mandela’yı neşeyle anıyorlar. Tutu, büyük arkadaşının anısını “Madiba bizim olduğu kadar dünyaya da Tanrı’nın bahşettiği bir armağan oldu!” diyerek zikrediyor. Siyah dostu beyaz yazar Gordimer da; “Onunla aynı toprağın üzerinde yürümek bizim ayrıcalığımız oldu” ifadesini kullanıyor. Mandela’yı her halükârda çok “sıra dışı bir şans, bir lütuf” şeklinde yüceltiyorlar. Bunların hiç abartılmayan sözler olduğunu tabii dünya biliyor. Siyahların “hak mücadelesi” uğruna hapiste geçirdiği 28 yıl dahil, Mandela çektiği çileler ve hapis yılları ardından “demokratikleşmeye” yaptığı olumlu katkılarla oynadığı “birleştirici, bütünleştirici” rol için haklı övgüler alıyor. Bu nedenle anısı bir matemden çok bir “bayram” gibi yaşanıyor. Ancak GA’daki değişim salt Mandela ile açıklanabilir mi? Kesinlikle “hayır”. Olayları bu şekilde nakletmek tarihi “destan”a indirgemek olur. Mandela, döneminin ruhunu başarıyla ete kemiğe dönüştürmeye muaffak olan liderlere tipik bir örnek… Mandela olmasaydı, GA’da demokrasiye geçiş muhtemelen önemli çalkalanmalar yaşardı. Ülke çok kolay şiddet sarmalına kayabilirdi. Ama Mandela’nın özgürlüğe kavuşmasına geçit veren şartlar da müsait olmasaydı; “Madiba” daha çok uzun yıllar “Robben Island”da çürüyebilirdi. Mandela örneğinde, konjonktürün o dönemde gereksinim duyulan en ideal liderle karşılaşmasına tanık oluyoruz… En büyük “talih” de galiba burada! GA’ya 1991 yılında gittiğimde, demokrasiye geçiş zeminin geri planının nasıl hazırlandığını görmüştüm. Eski rejimin son cumhurbaşkanı olan Frederik Willem de Klerk; kısa süre önce 1990 Şubatı’nda“ırk ayrımı/apartheid” rejimini tarihe gömmüş, “af”la Mandela’yı salmıştı. De Klerk’in “apartheid”ı çözmesinden çok önce, gerçekte ırkçı rejim iflas etmiş, fiilen çökmüştü. GA’da bulunduğum sürede Mandela hariç, “demokrasiye geçiş sürecine” yön veren tüm büyük isimlerle konuştum. Nadine Gordimer, Desmond Tutu ve “apartheid” a nokta koyan De Klerk’in en güçlü destekçilerinden olan Dışişleri Bakanı Pik Botha ile röportajlar gerçekleştirdim… P. Botha ‘80’ler sonu itibarıyla bizzat kendisinin “GA’nın siyah cumhurbaşkanıyla yönetileceği gün yakındır!” dediğini Pretoria’daki ofisinde bana anlatmıştı çünkü duvarın çökmesi ile birlikte; GA’daki ırkçı rejime en büyük desteği veren ABD’nin GA’nın beyazlarına ihtiyacı bitmiş, pazarın siyahlara da açılmasını gerektiren bir “globalleşme dönemi” başlamıştı. Beri yanda ırkçı rejime karşı mücadele yürüten siyahlara destek veren Sovyetler de çökmüştü… Botha bana doğrudan “Reformlar, dünyadaki büyük değişikliklerin sonucudur. Buna şüpheniz olmasın” demişti: “Soğuk Savaş’ın sonu ‘apartheid’a vurcu darbeyi indirdi. Süreç iki tarafı da müzakere masasına oturup makul bir anlaşma zeminine varmaya itti. GA’da siyaset savaş mantığından çıkıp bir siyasi mücadele mantığına girdi. GA artık siyaset yapılan bir ülke oldu!” Washington’ın Körfez markajı n Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, İran ile varılan nükleer anlaşmaya rağmen ABD’nin Körfez ülkelerinde bulunan 35 bin kişilik askeri varlığını bölgede tutmaya devam edeceğini belirtti. Bahreyn’in başkenti Manama’da yaptığı açıklamada Hagel’in ayrıca bölge güvenliği için yeni adımların atılabileceğine de işaret ederek bu çerçevede Körfez İşbirliği Konseyi üyesi 6 ülkenin ortak savunma sistemi oluşturması girişimlerine Washington’ın destek olacağını, bu alanda silah satışlarına izin verileceği yönündeki sözleri de dikkat çekti. Bu arada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı denetçileri dün İran’a gitti. İki uzmanın bugün Arak tesislerinde inceleme yapması bekleniyor. Dış Haberler Servisi Hatay’ın Rey Muhalif kaynaklar Rakka’da ordu hanlı ilçesinde son üç ay içinde 150’den bombardımanında 16 kişinin fazla yabancı cihatçının Suriye gidişi ve öldüğünü duyurdu. (REUTERS) dönüşü sırasında konakladıkları savunuldu. Suriye’ye giderek Esad yönetimine karşı muhalif cepheye katılan “yabancı savaşçı”lar için Türkiye’nin ana durak olduğu yönündeki haberlere bir yenisi daha eklendi. İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin haberine göre, Reyhanlı’daki “güvenli evleri” kullanan 150 yabancı savaşçı arasında yaklaşık 20 İngiltere vatandaşı da var. Türkiye rotasının El Kaide bağlantılı cihatçılar için sıklıkla kullanılmaya başlandığına işaret edilen hade burada kalıyorlar” dedi. Fransa’dan geberde, giderek bunun daha düzenli bir hal al len bir cihatçının ise şu sözleri dikkat çekti: dığı kaydediliyor. “Biz hepimiz El Kaide’yiz. Binlerce kişiyiz. Dünyanın her köşesinde varız.” epimiz El Kaide’yiz’ BBC, son bir yılda aralarında yaklaşık 300 BBC muhabirine konuşan Reyhanlı yakın İngiltere vatandaşının da olduğu binlerce “yalarında militanların kullandığı bir evin sorum bancı savaşçı”nın Suriye’ye gittiğini vurgulusu, son 90 gün içinde evde 150’den fazla ki ladı. Haberde cihatçıların sadece Esad yöneşinin kaldığını, bu kişilerin arkadaşlarının da timini değil, muhalif Özgür Suriye Ordusu’nu veti üzerine geldiklerini, biriki gün kaldıktan (ÖSO) da sıklıkla hedef aldığı ifade edildi. sonra Suriye’ye gittiklerini anlattı. Aynı kişi, BBC’ye konuşan eski bir ÖSO komutanı gru“Ülkelerine dönüşte uçaklarını beklerken bunun cihatçılar tarafından yakalanmasının ardından kendisinin Türkiye’ye kaçtığını kaydetti. Bu kişinin cihatçılarla yaşadıklarına ilişkin şu sözlerine yer verildi: “Bize gerçek Müslüman olmadığımızı söylediler... Arkadaşlarımı demir sopalarla dövdüklerini, onları öldürdüklerini gördüm. Biz devrimi özgürlük ve eşitlik için yaptık ama Cihatçılar bunu değil, Suriye’yi yıkmak istiyor.” Muhalif kaynaklar, dün Suriye savaş uçağının Rakka kentini vurduğunu, aralarında çocukların da olduğu 16 kişinin öldüğünü savundu. Türkiye sınırı yakınında İslamcı grupların ÖSO’ya ait bir cephaneliği ele geçirdiği de öne sürüldü. Bu arada Hıristiyan nüfusun yoğun olduğu Malula kasabasında hafta başında İslamcı gruplarca kaçırıldıkları yönünde haberlerin çıktığı 12 rahibeye ilişkin önceki gece bir video yayımlandı. El Cezire’de yayımlanan videoda, rahibe olduklarını söyleyen bir grup kadın kaçırılmadıklarını, manastırdan çıkarılarak güvenli bölgelere götürüldüklerini söylüyor. Ancak rahibelerin durumuna ilişkin bağımsız kaynaklardan henüz net bir açıklama yok. (AFP) ‘Rakka bombalandı’ ‘H Çerçeveyi çizen konjonktür Şarkılar Mandela için Mursi yanlısı kadınlar serbest Dış Haberler Servisi Mısır’da devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yanlısı gösterilere katıldıkları gerekçesiyle haklarında 11 yıl hapis cezası verilen 14 genç kadın ve 3 ay ıslahevine gönderilmesi kararı verilen 7 kız çocuğu için temyizden özgürlük kararı geldi. “Sabah 7 Hareketi” üyesi grubun temyiz duruşmasında, daha önce 11’er yıl hapis cezasına çarptırılan 14 kişi hakkında 1’er yıl tecilli hapis cezası, yaşları 18’den küçük 7’si hakkında ise beraat kararı verildi. Duruşmanın yapıldığı saatlerde mahkeme binası çevresi başta olmak üzere ülke genelinde destek gösterileri düzenlendi. Güvenlik güçlerinin gösterilere katılan bazı kişileri gözaltına aldığı belirtiliyor. İskenderiye kentinde, her sabah saat 07.00’de yaptıkları eylemlerle darbeyi protesto eden ve 31 Ekim’de gözaltına alınan “Sabah 7 Hareketi” üyesi grup “terör, izinsiz gösteri yapmak ve kargaşa çıkarmak, yasadışı örgütlere üye olmak ve örgüt propagandası yapmak’’ suçlamasıyla yargılanmıştı. Genç kızlara verilen ağır hapis cezaları dünya genelinde büyük tepGençler duruşmaya kiye yol açmıştı. Bu arakırmızı güllerle da Müslüman geldi. (REUTERS) Kardeşler’in liderlerinden Muhammed el Biltaci’nin de aralarında olduğu bir gruba yönelik polise karşı şiddet uyguladıkları gerekçesiyle açılan dava dün görülürken hâkim davadan çekilme kararı aldığını açıkladı. Biltaci, duruşma salonuna girişinde eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın yaşamını yitirmesine işaret ederek, “Güney Afrika halkına başsağlığı diliyorum. Mısır hapishanelerinde tankların hâkimiyetini kabul etmeyen, bozuk yargı sistemiyle mücadele eden Mandela gibi on binlerce mahkum bulunuyor” diye bağırdı. K. Kore ABD’liyi serbest bıraktı G nDış Haberler Servisi ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Asya turu kapsamında, Kuzey Kore ve Güney Kore arasındaki askerden arındırılmış bölgeyi ziyaret etti. Biden’ın Asya turu sırasında Kuzey Kore’nin ekim sonundan beri alıkoyduğu 85 yaşındaki Amerikalı turist Merrill Newman’ın serbest bırakıldığının açıklanması da dikkat çekti. Bu arada Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jongun’un ülke yönetiminin güçlü isimlerinden olan halasının kocası Chang Songthaek’i görevden aldığı haberlerinin ardından ülkede önceki gün yayımlanan bir belgeselde de ona ait görüntülerin sansürlendiği iddia edildi. üney Afrika’da geçen perşembe günü yaşamını yitiren “özgürlük savaşçısı” Nelson Mandela için anma etkinlikleri sürerken ülkede resmi törenler için hazırlıklar da devam ediyor. Eski devlet başkanının Johannesburg’daki evinde önceki gece toplanan yüzlerce kişi Mandela için özgürlük şarkıları söylerken ABD’nin New York kentinde de hayatını ırkçılığın sonlanmasına adayan efsanevi lider için anma etkinlikleri düzenlendi. New York Belediye Başkanlığı binası, eyalet binalarında ve BM’de bayraklar yarıya inerken Empire State’in ışıkları Mandela için Güney Afrika’nın bayrak renklerinde ışıldadı. Güney Afrika Başkonsolosluğu önünde mumlar yakıldı, şarkılar söylendi. Kenya’da da Mandela’nın ölümü üzerine 3 günlük yas ilan edildi. Kuzey Kore’den de Mandela için Güney Afrika’ya başsağlığı mesajı gelirken törenlere Afrika ülkelerinin yanı sıra eski ve yeni ABD başkanlarının da aralarında olduğu birçok ülkeden üst düzey katılımın olması bekleniyor. ABD Başkanı Barack Obama ile eski ABD Başkanları George W. Bush ile Bill Clinton’ın yanı sıra Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ile Kanada başbakanı Stephen Joseph Harper’ın da aralarında bulunduğu pek çok liderin Güney Afrika’ya gitmeye hazırlandıkları haberleri geliyor. Savaştan siyasete geçiş NSA topu Beyaz Saray’a attı Orta Afrika Cumhuriyeti kan gölü Dış Haberler Servisi Orta Afrika Cumhuriyeti Kızılhaçı, ülkede Hıristiyan ve Müslüman gruplar arasında geçen perşembe ve önceki gün çıkan çatışmalarda 300’e yakın kişinin öldüğünü bildirdi. Kızılhaç Başkanı Antoine Mbao Bogo, başkent Bangui’de dün itibarıyla 281 kişinin cesedinin bulunduğunu, aramakurtarma çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Şiddet olaylarında iki günde 300 kişi yaşamını yitirdi eçmişi bırak, geleceğe bak’ vizyonu Mandela ile beraber sonra geçiş döneminde sergilediği liderlik vizyonu için “Nobel”e (93) layık görülen W. de Klerk ile de görüştüm… De Klerk de eski siyasetten Udönüş yapmanın hiç kolay olmadığını; “demokrasiye geçiş” üzerinde küçük bir grupla uzun zaman öncesinden beri kafa patlattıklarını, süreci kendisinin ‘tahakküm’ anlayışıyla değil, ‘takım’ ruhuyla yönettiğini ve en önemlisi geçmiş yerine geleceğe odaklandıklarını söylemişti. İleriki yıllarda yardımcılığını yürüttüğü Mandela’nın başkanlık dönemi (9499) ardından, 61 yaşında siyaseti bırakan De Klerk, kariyerine şu sözlerle son vermişti: “GA’da siyaset değişmeli. Irk ayrımcılığına ben son verdim. Gene de ben geçmişten gelen biriyim. Gençlerin siyasete girmesi, geçmişe odaklanan tartışmaları geleceğe kaydıracaktır!” Güney Afrika’nın demokrasi serüvenini, salt bir güneş gibi doğan Mandela ile anlatamayız. Mandela’nın ışığının ardında bu serüvene De Klerk gibi büyük katkılar yapan nice usta aktörün payı var. ‘G nWASHINGTON (AA) ABD Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA), denizaşırı ülkelerdeki cep telefonlarının takibe alınmasının, Beyaz Saray’ın geniş kapsamlı talimatı altında, yasal bir faaliyet olduğunu ileri sürdü. NSA sözcüsü Vanee Vines “Küresel düzeyde cep telefonlarının bulundukları yerlere ait veri toplanmasının, 12333 numaralı başkanlık emrine dayandığını” savundu. Ülkede Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında ölümcül çatışmalar sürüyor. (AP) Japonya’da ‘gizlilik yasası’ isyanı nDış Haberler Servisi Japonya’da parlamento ülkede büyük tepkilere, protesto gösterilerine yol açan “gizlilik yasası”nı kabul etti. Japonların sadece dörtte birinin desteklediği yasa, “devlet sırlarını” sızdıran bürokratlarla bunları yayımlayan gazetecilere hapis dahil ağır cezalar getiriyor. Pek çok kesim yasayı ifade özgürlüğünü kısıtladığı için eleştiriyor. deren Fransa’nın bu ülkede konuşlu gücünün sayısının 1200’e ulaştığı kaydediliyor. ransız birlikleri konuşlandı Fransa Savunma Bakanlığı sözcüsü önceBu arada eski sömürgesi Orta Afrika ki gün bir kamyonetin içinden birliklere ve Cumhuriyeti’ne isyancılarla mücadelede sivillere ateş açıldığını, çatışmada 2 saldırdestek gerekçesiyle BM kararıyla asker gön ganın öldürüldüğünü duyurdu. Bangui’de önceki gece çatışmalarda yaralanan bir grup Seleka isyancısının ise (REUTERS) hastaneye gitmesinin ardından bölgede çatışmaların patlak verdiği ve en az 10 kişinin öldüğü gelen bilgiler arasında. Kimi kaynak Bossanunanistan’da beş goa bölgesinde Müslüman militanyıl önce bir polis ların saldırılarına uğrayan 40 bikurşunu sonucu ne yakın Hıristiyanın evlerini terk yaşamını yitiren 15 etmek zorunda kaldığını da öne yaşındaki Aleksis sürdü. Hıristiyanların çoğunlukta Grigoropulos’u olduğu ülkede geçen mart ayında anmak için önceki gün başkent Atina’da Devlet Başkanı Bozize’yi devirebinlerce kişi meydanlara çıktı. Polis göstericilere rek ilk Müslüman devlet başkanı müdahalede bulunurken çatışmalar meydana olan Djotodia’nın iktidara gelgeldi. Grigoropulos, Atina’da 6 Aralık 2008’de mesinden sonra şiddet olayları arttartıştığı iddia edilen bir polis tarafından vurularak tı. Djotodia daha önce kendisine öldürülmüştü. Olayın ardından ülkede yaklaşık 3 bağlı olan Seleka grubunu dağıthafta süren çoğunluğu gençlerin katılımıyla kitlesel protesto gösterileri düzenlenmişti. mış ve bazılarını orduya almıştı. Ancak çatışmalar sona ermemişti. F Polis kurşunu unutulmadı Y Sana saldırısında Suudi izi Dış Haberler Servisi Yemen, geçen perşembe günü başkent Sana’da Savunma Bakanlığı yerleşkesini hedef alan bombalı saldırılara katılan grubun çoğunun Suudi Arabistanlılardan oluştuğunu bildirdi. Devlet televizyonunun haberine göre olaya ilişkin soruşturma yapan komitenin raporunda, saldırıyı çoğunluğu Suudi Arabistanlılardan oluşan 12 kişilik bir grubun düzenlediği, olayda ve sonrasında çıkan çatışmalarda 56 kişinin öldüğü, 215 kişinin yaralandığı belirtildi. Önceki gün de kimi kaynaklar, El Kaide’nin saldırının sorumluluğunu üstlendiğini duyurmuştu. Londra’da ‘Müslüman devriye’ye geçit yok nDış Haberler Servisi İngiltere’nin başkenti Londra’da Müslüman üç kişi, çevreden geçenleri; giyim kuşamlarını, davranışlarını İslama uygun bulmadıkları, içki içtikleri, el ele tutuştukları gerekçesiyle tehdit ettikleri için hapis cezasına çarptırıldı. Kendilerine “Müslüman devriye” diyen üçlüye çıkarıldıkları mahkemede 24 hafta ile 17 ay arasında hapis cezası verildiği belirtiliyor. Mahkemede savcının Londra’da zorba davranışlara göz yumulamayacağını vurguladığı kaydedildi. Bu arada Afganistan’da görev yapan bir İngiliz askeri, yaralı bir Taliban üyesini öldürmek suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Karar bir ilk teşkil ediyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle