20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ARALIK 2013 PERŞEMBE 8 HABERLER AYM, Balbay’ın seçilme hakkının ihlal edildiğine ve tutukluluğun makul süreyi aştığına hükmetti Haksızlığı giderin İLHAN TAŞCI ANKARA Anayasa Mahkemesi, gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın siyasi haklarını kullanmasına yönelik hukuksuzluğu tescil ederken; bu haksızlığı gidermesi için kararın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. “Milletin temsil yetkisinin ölçüsüzce ihlal edildiğine” hükmeden mahkeme, kararına gerekçe olarak Balbay’ın siyasi haklarını kullanamamasını gösterdi. Bu nedenle, İstanbul 13. ACM’nin, Anayasa Mahkemesi’nin saptadığı siyasi faaliyette bulunamamasına ilişkin ihlali ortadan kaldırılması yani Balbay’ın tahliyesine karar vermesi gerekiyor. Balbay’ın avukatları da bugün tahliye talebiyle mahkemeye başvuracak. Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davasında 34 yıl hapse mahkum edilen ve yaklaşık 5 yıldır tutuklu olan gazetemiz yazarı Balbay ile 12 yıl hapse mahkum edilip kararla birlikte tahliye olan CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın, uzun tutukluluk, adil yargılanma hakkı ve seçilme hakkının ihlali yönünden yaptıkları bireysel başvuruları görüştü. Başkanvekili Serruh Kaleli başkanlığındaki Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü heyeti, öncelikle Balbay’ın tutuklanmayı haklı gösterecek somut olay, olgu ve bilgi mevcut olmadığı halde tutuklandığı iddiasını “açıkça dayanaktan yoksun olması”, adil yargılanma hakkı ile ifade özgürlüğünün ihlal edildiği savı yönünden ise “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle kabul edilemez buldu. Saatler süren tartışma sonunda heyet, Balbay’ın “seçilme hakkının ihlal edildiği” ve “tutukluluğun makul süreyi aştığı” savını kabul edilebilir buldu. Heyet, tutukluluğun makul süreyi aşmasına ilişkin Anayasanın 67. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen “Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir” hükmü ile bağlantılı olarak 19. maddesinin 7. fıkrasındaki, “Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişinin, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkı”nın ihlal edildiğine karar verdi. AYM, seçilme hakkının ihlal edildiği iddiasıyla ilgili de anayasanın 19. maddesinin 7. fıkrasıyla bağlantılı olarak, 67. maddesindeki seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine hükmedildi. Balbay’a, 5 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmeden mahkeme, Balbay tarafından yapılan 172 lira 50 kuruş harç ve 2 bin 640 lira vekâlet ücretinden oluşan toplam 2 bin 812 lira 50 kuruş yargılama giderinin de ödenmesine karar verdi. AYM heyeti, Balbay ile ilgili kararın bir örneğinin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini de karar altına aldı. Kararın mahkemeye ulaşmasının ardından Balbay hakkında tahliye kararı verilmesi gerekiyor. Çünkü Anayasa Mahkemesi, ihlal olarak Balbay’ın tutukluluğu nedeniyle siyasi haklarını kullananamasını kararına gerekçe yapıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinde “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir. Yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmayan hallerde başvurucu lehine tazminata hükmedilebilir veya genel mahkemelerde dava açılması yolu gösterilebilir. Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir” hükmü yer alıyor. Dolayısıyla AYM’nin kararından sonra yasa uyarınca İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin belirlenmiş olan siyasi haklarını kullanamama ihlalini ortadan kaldırması ve Balbay’ın parlamentoda yer alması için dosya üzerinden tahliye kararı vermesi gerekiyor. GÜLŞAH BALBAY: YENİ BİR BEKLEYİŞ SÜRECİNE GİRDİK Hukukçulardan ve siyasilerden ortak görüş: Tahliye çıkmazsa çürüyen yargı olur AYŞE SAYIN Adil yargılamanın başlangıcı olsun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi (AYM) kararının ardından Mustafa Balbay yaptığı açıklamada, “Ben yarın tahliyeye de uzunca bir süre daha zindan koşullarına da hazırım. Gelinen noktada dondurmayı üfleyerek yiyorum” dedi. CHP Parti Meclisi üyesi Umut Akdoğan, AYM’nin kararının ardından Balbay ile görüştü. Akdoğan, Balbay’ın şu sözleri söylediğini aktırdı: “Bu sadece Balbay olayı değil, Türkiye’deki haksız yargılamalardan geriye dönüşün, adil yargılama yoluna girişin başlangıcı olmasını diliyorum. Gelinen noktada dondurmayı üfleyerek yiyorum. Bu karar sadece Balbay için özgürlüğe açılan kapı olarak değil, tüm hukuksuzlukların durması ve yeni bir sürecin başlaması olarak görmeyi yürekten diliyorum. Ben yarın tahliyeye de uzunca bir süre daha zindan koşullarına da hazırım.” Parlamentoda yerini almalı 5 bin lira tazminat ANKARA CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) eşiyle ilgili verdiği kararın yeni bir bekleyiş sürecine işaret ettiğini belirterek “AYM’nin kararı vermesini karşısında 13. Ağır Ceza Mahkemesi tahliye kararı bekliyoruz. Aksi takdirde çürüyen yargı, adalet sistemi olacaktır” dedi. AYM’nin eşi Mustafa Balbay’la ilgili kararına, temkinli yaklaşan Gülşah Balbay, AYM’nin bir yandan “hak ihlali” saptaması yaparken diğer yandan “tazminat”a hükmetmesininin kafa karışıklığı ve soru işaretlerine yol açtığını söyledi. AYM’nin hak ihlali konusundaki kararını, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletme kararı aldığına işaret eden Balbay, mahkemenin tahliye kararı vermesini beklediklerini söyledi. Balbay, “Eğer, bu karar üzerine 13. Ağır Ceza Mahkemesi ‘AYM kararı beni bağlamaz’ derse, artık burası bizim için sözün bittiği yer olur. Böyle bir olasılık karşısında söyleyecek söz düşünemiyorum. Sadece Balbay değil, cezaevindeki diğer insanları, Tuncay Özkan’ı düşünüyorum mesela. Mahkeme bir milletvekili hakkındaki kararın gereğini bile yerine getirmezse o zaman çürüyen Balbay, Özkan, diğer tutuklu insanlar değil yargı, adalet sistemi olacaktır” diye konuştu. Gülşah Balbay, kararın kendilerini umutlandırmasına karşın, tahliye kararı çıkmadan, çok fazla bir şey söylemek istemediğini ifade etti. Derhal tahliye edilmeli Karar İstanbul’a gönderilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi’nin CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın uzun tutukluluk yüzünden milletvekilliği görevini yerine getirememesi nedeniyle “hak ihlaline” uğradığı saptamasında bulunmasına karşın, bu konuda 5 bin lira tazminat ödenmesine hükmetmekle yetinmesi CHP’de hayal kırıklığı yarattı. Kararı Cumhuriyet’e değerlendiren CHP’li Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart, AYM’nin kararına tepki gösterdi. Yüksek Mahkeme’nin bir yandan “adil yargılanma hakkının ihlal edildiği”ni saptadığına dikkat çeken Kart, “Ama onu tespit ettikten sonra da tazminata hükmediyor. O kararın gereği yapılabilecek durumdayken, yani tahliyesinin yolunu açabilecekken, sanki Balbay hakkındaki yargı kararı kesinleşmiş gibi tazminata hükmediyor. Oysa Balbay’ın yargılanması henüz bitmemiştir. Dolayısıyla tazminata karar vermesi son derece yanlış” dedi. AYM’nin hak ihlali saptamasını tazminata dönüştürerek kendi kararının “içini boşalttığını” belirten Kart, şu görüşleri dile getirdi: “Mahkeme bir taraftan güya mağduriyeti tespit ediyor ama belli ki birilerinin tepkisini de çekmek istemiyor. Orta yolcu bir tavır sergiliyor. Oysa yapılması gereken evrakı ilgili mahkemeye göndermesi ve o mahkemenin de gereğini yaparak, Balbay’ı tahliye etmesidir. Ama AYM bunu yapmıyor, tazminata hükmederek, bir anlamda hükümet eyyamcılığı yapıyor. Aslında mahkeme siyasi bir tavır ortaya koyuyor. Siyasi egemen güçlerin tepkisini çekmekten korktuğu için kararın içini boşaltıyor. Bu gerçekten hukuk açısından bir garabettir. Ama bütün bunlara rağmen, tazminada hükmetmesine rağmen, ister Yargıtay olsun, ister yerel mahkeme olsun, Balbay için tahliye sürecini görmezden gelemez. Artık Balbay için tahliye süreci başlamıştır. ” CHP Milletvekili İlhan Cihaner, AYM kararının sızdığı saatlerde Sincan’da bizzat Balbay ile görüşme halindeydi. Cihaner, karar basına görüşme sürerken sızdığı için Balbay ile bu konuyu değerlendirme fırsatı bulamadıklarını söyledi. Cihaner, “karara ne getirir?” sorusu üzerine ise Cihaner, “Basında yazdığına göre karar iki gerekçeye dayanıyor. Tutukluluğun uzun sürmesi ve seçme seçilme hakkının ihlali. Eğer gerekçeler bunlarsa bu kararın derhal tahliyeyi sağlaması gerekir. Balbay’ın milletvekilliği sıfatı devam ediyor. Karar kesinleşmediği için, Yargıtay aşamasında olduğu için AYM’nin bu gerekçeleri derhal tahliyeyi gerektirir” dedi. CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tahran, verilen karar ile ilgili olarak, kararın tutukluluktan dolayı verilmediğini belirterek “Balbay şu an tutuklu ancak yerel mahkeme henüz 4 aydır gerekçeli kararı yazmadığı için dosyadan el çekmiş sayılmaz, dava hâlâ yerel mahkemenin elindedir. Ve iki buçuk yıldır süre gelen bu ağır ihlalin tazminatla giderilmesi mümkün değildir. Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine yerel mahkeme derhal tahliye kararı vermelidir” dedi. Balbay’la görüşüyordu Tazminat kararı ihlali gidermez Haberal’ın masrafları ödenecek Yüksek mahkeme, Haberal’ın tutuklanmayı haklı gösterecek kuvvetli suç şüphesi ve nedeni bulunmadığı halde tutuklanma iddiası yönünden başvurusunu kabul edilemez bulurken tutukluluğun makul süreyi aştığı ve tutukluluğa itirazların etkili bir şekilde incelenmediği iddiaları yönünden yapılan başvuruyu ise kabul edilebilir buldu. Yüksek mahkeme, tutukluluğun makul süreyi aştığı iddiasıyla ilgili, Balbay kararında olduğu gibi, Anayasa’nın 67. maddesinin 1. fıkrasıyla bağlantılı olarak 19. maddesinin 7. fıkrasının ihlal edildiğine hükmetti. Kararda Haberal’ın, tutukluluğa itirazının etkin bir biçimde incelenmediği iddiasıyla ilgili olarak, itirazın duruşmalı olarak incelenmediği ve kararın gerekçesiz olduğu iddiaları yönünden anayasanın 19. maddesinin uzun yargılamadan doğan zararların devletçe ödenmesine ilişkin 8. fıkranın ihlal edilmediği belirtildi. Cumhuriyet savcısının yazılı mütalaasının bildirilmediği iddiası yönünden ise anayasanın 19. maddesinin 8. fıkrasının ihlal edildiğine karar verilerek Haberal tarafından yapılan 172 lira 50 kuruş harç ve 2 bin 640 lira vekâlet ücretinden oluşan toplam 2 bin 812 lira 50 kuruş yargılama giderinin, ödenmesine hükmedildi. Kazan: Diğer tutuklu vekiller ayrı tutulamaz ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet) Anayasa Mahkemesi’nin gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın siyasi haklarının kullanımı konusunda hak ihlaline uğradığı saptamasını değerlendiren avukat Turgut Kazan, kararın yalnızca Balbay’ın değil tutuklu tüm milletvekilleri için geçerli olduğuna işaret ederek “Yarından başlayarak tahliyeyi sağlamak zorundadır. Eğer hukuk devletiyse. Hukuk adına oyun oynamanın anlamı yok. Kim ki böyle bir oyun oynuyor, tetikçilik yapıyordur. Anayasa Mahkemesi, kazanılmış seçilme hakkının ihlal edildiğine karar veriyorsa tutuklu bulunan tüm milletvekillerinin yarın tahliye edilmesi gerekiyor” dedi. Diğer vekillerin başvurmadığı gerekçesiyle onların bu kapsam dışında tutulamayacağını anlatan Kazan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Hukuk devleti böyle cambazlıklar sistemi değildir ki. Anayasa Mahkemesi tahliye kararı vermez, sen bu tahliye kararını vereceksin. Kim yargıladıysa orası verecek. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı güzeldir. Türkiye yaşadığı hukuk ihlalleri karşısında sevindiricidir. Ancak 5 bin lira tazminat o kararın üzerinde gölgedir. Büyük bir ayıptır. Madem ki, ibret olsun tazminat gibi tazminat olması gerekir. Karar tutukluluğun makul süreyi aşmış olması ihlali değil, kazanılmış seçilme hakkını birinin kullanamamasıyla ilgili bir ihlal. Bu noktada hükmen tutukluluk başladı, yorumu yapılamaz. Bu insan parlamentoda görevini yapması gerekir.” Çelik: Karara Saygı duyarız AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Anayasa Mahkemesi’nin Balbay ile ilgili kararının ardından “kimin suçlu, kimin suçsuz olduğuna bağımsız mahkemelerin karar vereceği” değerlendirmesini yaptı. Çelik, “Sayın Başbakanımız başta olmak üzere, Cumhurbaşkanımız, bütün sözcülerimiz tutukluluk meselesinin fiili cezalandırmaya dönüşmemesi gerektiğini söylüyor. Makul sınırları aşan tutukluluk süreleri böyle bir mahiyettedir. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi böyle bir karar vermişse bu karara saygı duyarız” diye konuştu. BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da AYM’nin kararını değerlendirdi. Kaplan, AYM’nin kararının 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilerek uygulanması gerektiğini dile getirdi. Kaplan, “Balbay kararı tutukluluk ve seçilme hakkı ihlalini içerdiğinden, karar mahkemeye gönderilmeli ve uygulanmalıdır. AYM kararları bireysel başvuruda verildiği anda sonuç doğurur, reddi halinde AİHM süreci devreye girer, tahliye için tedbir kararı verilebilir. AYM tutuklu milletvekilleri için önceden nötr açıklamalar yapmamalıydı, çözüm adresiydi, seçilme hakkı YSK kararından bu yana uygulanmalıydı” dedi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı AKP’li Ahmet İyimaya, Anayasa Mahkemesi’nin kararları yargı organlarında bağlayıcı olduğu için, mahkeme’nin kararının uygulanmasını sağlayan, ona uygun bir karar verme zorunluluğu doğabileceğini belirterek, “Anayasa Mahkemesi ceza mahkemesinin tutukluğun devamı ve uzun süreli tutukluluk yönündeki kararını hak ihlali olarak gördü. Bu konuda tespit veya ihlal kararını verdi. Muhtemelen anayasanın 153. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi’nin kararları yargı organlarında bağlayıcı olduğu için, yüksek mahkemenin kararının uygulanmasını sağlayan, ona uygun bir karar verme zorunluluğu doğabilir, yani yerel mahkemeden ya da denetim mahkemesinden Balbay’la ilgili tahliye kararı beklenebilir.” Tedbir kararı verilebilir H ükümlü olduğu için tahliye olmaz AYM kararı bağlayıcı Diğer tutuklu vekiller Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, MHP’li Engih Alan ile BDP’nin tutuklu milletvekillerini de etkileyecek. Her ne kadar bu isimler bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasalar da Balbay ve Haberal kararları onlar yönünden de emsal niteliği taşıyor. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Balbay’ın hükümlü statüsünde olduğunu, bu nedenle AYM’nin tutukluluk süresi bitip hükümlülük süreci başladığından tazminat cezasına karar verip telafi etmeye çalışmış olabileceğini kaydetti. Yüzbaşıoğlu, “Balbay’ın tutukluluk hali devam ediyor olsaydı tazminat ve tahliye sonucu çıkardı. Ancak hüküm verildiği için tahliye sonucu çıkmıyor. Bu karar uzun süre tutuklu kalanlar için emsal niteliğindedir. Bundan sonra bu kadar uzun tutukluluklar olmayacaktır. Mevcut uzun süre tutukluların tahliyesini sağlacaktır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle