18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Kadının adı devletten siliniyor TÜREY KÖSE KADINA SEÇME SEÇİLME HAKKI VERİLİŞİNİN 79. YILI CİNSİYET AYRIMCILIĞI SÜRÜYOR İstanbul Haber Servisi Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Başkanı avukat Nazan Moroğlu, birçok Avrupa ülkesinden önce Türkiye’de kadınlara milletvekili seçme seçilme hakkının tanındığını ancak 79 yıl içinde bir arpa boyu yol alınamadığını belirterek “Ülkemizde 10 kadından 2’si okuma yazma bilmiyor. Kadın istihdamı giderek azalıyor. Her üç kadından biri aile içi şiddet mağduru. Her gün kadın cinayeti işleniyor. Kadınlar ‘Devletten kadının adı siliniyor mu?’ diye soruyor” dedi. KADER Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Aydın da kadının adının devletten silindiğini ifade etti. Moroğlu, Dünya Ekonomik Forumu 2013 Raporu’na göre ülkemizinde kadınerkek eşitliğinde 134 ülke arasında 120’nci sırada yer aldığını anımsatarak özetle şu görüşleri dile getirdi: “Ülkemizde kadınların siyasal yaşamda yer alamamaları, siyasette ve yaşamın her alanında cinsiyet ayrımcılığının kısırdöngü halinde devam etmesine ve gerçek demokrasinin yaşama geçirilememesine yol açmaktadır.” Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Aydın da yaptığı yazılı açıklamada, kadının adının devletten silindiğini, “TBMM KadınErkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun (KEFEK) kapatılacağı ve Aile ve Sosyal Politikalar Komisyonu’na dönüştürüleceğinın konuşulduğunu, devlet mekanizması içinde tek ‘kadın’ kurumuna tahammül edilemediğini” kaydetti. Gülme Komşuna Gelir Başına... Yaklaşık 10 gün içinde yazılıp çizilerek ortaya dökülenler, AKPcemaat ortaklığının “yetmez ama evet” diyenlerin de katkılarıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ne hale düşürüldüğünü bir kez daha gözler önüne serdi. Görünüşte dershaneler üzerinden götürülmeye çalışılan kavganın, aslında devleti adım adım yok ederek kalanları paylaşma savaşımı olduğu, gün gibi ortaya döküldü. Cumhuriyet’in yıllardır yazdıklarının sağlamasını yapmak da AKP ile cemaatin yazarlarına düştü. Eee... Ne demişler... Gülme komşuna gelir başına... HHH Önümüzde üç seçim var. İlki için süre büyük ölçüde azaldı. Adaylar birer ikişer belli oluyor. Yerel yönetim seçimlerinin sonuçları siyasal iktidarın hesaplarının geleceğini de ortaya koyacak. İl genel meclisi seçimi, eskiden siyasal partilerin oy oranlarından yola çıkılarak kimi değerlendirmelere olanak sağlardı. Yasal değişiklikler nedeniyle artık öyle bir değerlendirme yapılamayacak. Güç göstergesi de özellikle büyükşehir belediyelerinde kazanılacak başkanlıklarla sınırlı kalacak. Yerel seçim, son kavgayı da dikkate alınca AKP için bir ölüm kalım savaşı niteliğine dönüşüyor. AKP, kimi bakanlarını aday gösteriyor. Hangisi olursa olsun seçimlerin “yargı organlarının genel yönetimi ve denetimi altında” yapılması gerekiyor. En yetkili yargı organı da Yüksek Seçim Kurulu. Oybirliği ile bir karar alıyor ve diyor ki: “Aday olan bakanların görevlerinden ayrılmaları gerekmez.” Ahlaksal yönünü bir tarafa bırakın, aday olmak için en alt düzeydeki kamu görevlisi bile ayrılmak zorundayken AKP yargısı, en tepedeki yöneticiyi, yani bakanları bundan bağışık tutuyor. Oysa bakanlar seçilmiş değil atanmış! Bunu da yok sayılan anayasa söylüyor. Üstelik bakan olmak için milletvekili olmak da önkoşul değil. Sadece bakanlar, başbakan bile cumhurbaşkanı tarafından atanıyor! Anayasada yazılı kural şöyle: “Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından başbakanca seçilir ve cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde başbakanın önerisi üzerine cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir.” Üstelik öteki kamu görevlileri gibi görevi kötüye kullanma suçundan yargılanabiliyorlar. Kimsenin aklına, bakanlıktan belediye başkanlığına inmek gibi durum gelmemiş olabilir. Bu yüzden yasaya açıkça yazılmamış olabilir ama anayasayı yok saymak kolay anlaşılmıyor. Uzman anayasacılar görevdeki TBMM’nin ancak değişiklik yapabileceğini, yeni bir anayasa yapma konusunda ancak halkoylamasında yetki verilmesi kabul edilirse yetkili olacağını söylüyorlardı. Laf kalabalığına ve demokrasi çığırtkanlığına hukuk bir kez daha kurban edilerek komisyon kuruldu. Ve beklendiği gibi AKP istediğini alamayacağını gördüğü için de masadan kalktı. Gelinen noktaya kızanların başında da Anayasa Mahkemesi’nin hukukçu olmayan başkanı Haşim Kılıç geliyor. Tarafsızlığını öyle bir şekilde ve öyle bir örnekle yok etti ki, hemen herkesin ağzı bir karış açık kaldı. HHH İşte size AKP’nin 12 Eylül 2010 referandumu ile oluşturduğu yüksek yargı organlarından ikisinin durumu. Kavgada ortaya saçılan belgelerden ötekilerin durumunu da sıraya koymak gerekiyor. Nasıl olsa kavganın biteceği yok... ANKARA TBMM İçtüzüğü’nde değişiklik yapılarak Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun (KEFEK) kaldırılacağı haberleri kadın örgütlerini harekete geçirdi. Kadın örgütleri “Devletten kadının adı siliniyor mu? Acil açıklama bekliyoruz” derken, KEFEK Başkan Vekili CHP İstanbul Milletvekili Binnaz Toprak, “AKP’liler yalanlıyor ama Başbakan ya da Aile Bakanı’nın bizzat tekzip etmesini istiyoruz. Bu konuda, TBMM Başkanı ile de görüşeceğiz” dedi. AKP iktidarı döneminde “kadının adı” adım adım devletten siliniyor. TBMM’de 2009’da “Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu” kurulması çalışmaları sırasında da “ad” tartışmaları yaşanmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” derken, komisyonun adı son dakikada AKP’li kadınların önerisiyle “Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu” olarak değiştirilmişti. Başbakan Erdoğan, “Biz muhafazakâr demokrat bir partiyiz. Bizim için aile önemli” açıklamaları yaparken, 2011’de de Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın adı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak değiştirilmişti. TBMM’de İçtüzük Uzlaşma Komisyonu çalışmaları sırasında bu kez Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun kaldırılmasının planlandığı, “Aile ve Sosyal Politikalar Komisyonu” kurulacağı haberleri kamuoyuna yansıdı. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, KEFEK’in yasayla kurulduğunu, içtüzükle adının değiştirilmesi ya da kaldırılmasının mümkün olmadığını söyledi. KEFEK Başkan Vekili Binnaz Toprak ise “Biz sorduğumuzda yalanlıyorlar. Ancak bu dedikodu nereden çıkıyor? Bu iddia bizzat Başbakan ya da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı tarafından kamuoyu önünde tekzip edilmeli” ifadesini kullandı. Toprak, bu hafta komisyon toplantısından sonra TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile de bu konuda görüşeceklerini bildirdi. İçtüzük Komisyonu’nun CHP’li üyelerinden Oğuz Oyan da, “Bize iletilmiş böyle bir öneri yok. Daha önce de ‘yok’ dedikleri konuları, son dakikada getirdikleri çok oldu” dedi. Eşitlik İzleme Kadın Grubu (EŞİTİZ) açıklamasında komisyonunun adının değiştirileceği haberlerine tepki gösterilirken “Devletten kadının adı siliniyor mu” sorusunun altı çizildi. Çok sayıda kadın örgütünün ortak açıklamasında hükümetten acil açıklama istenerek “Türkiye kadın hareketinin yıllar süren mücadelesiyle kazanılan üç kadın kurumu sırasıyla yok ediliyor. Kadının adı devletten siliniyor” denildi. PISA raporuna yansıyanlar Türkiye’de sistemin ne kadar çarpık olduğunu bir kez daha gösterdi Eğitim sistemi sınıfta kaldı FİGEN ATALAY çağrısı yaptı MAHMUT LICALI Belediye namaz ANKARA İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kâbe’deki imamların Kütahya’da Gediz Ulu Cami’de kılacağı akşam namazına vatandaşların belediye anonsuyla çağrıldığını belirtti. Bakan Güler, anonsun, Gediz Belediye Başkanı Mehmed Ali Saraoğlu’nun bilgisi dahilinde “istasnai misafir” olarak Gediz’de bulunan imamların kıldıracağı akşam namazı hakkında vatandaşların bilgilendirilmesi için yapıldığını kaydetti.MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Kütahya’nın Gediz ilçesinde Haziran 2013 tarihinde “Kâbe imamlaolarak u Kütahya’da rı” tanıtılan Kâbe bazı kişilerin siimamlarının yasi prokatıldığı etkinlik p a g a n da yapıp kapsamında akşam namazına yapmadığına ilişhalk, belediye kin soru önergetarafından İçişyapılan anonsla sini leri Baçağrıldı. kanı Güler yanıtladı. Güler, bir etkinliğe katılmak amacıyla Kütahya’ya misafir olarak Kâbe Başmüezzini Saleh Faidah, Kâbe müezzini Khojah Ahmadayunis, Kâbe imamı Mohammad Ayyubaikhoja ve Kâbe imamı Abdulraouf Mumdouh’un geldiğini ve bu kişilerin Suudi Arabistan ve Özbekistan uyruklu olduğunu kaydetti. Bakan Güler, Gediz Belediye Başkanlığı tarafından, “Kâbe imamları tarafından Gediz Ulu Cami’de kıldırılacak akşam namazına tüm halkın davetli olduğu” şeklinde anons yapıldığını ifade etti. Anonsun, Gediz Belediye Başkanı’nın bilgisi dahilinde Belediye Basın Bürosu’nda görevli personel tarafından yapıldığını kaydeden Güler, konuyla ilgili Gediz Belediye Başkanlığı ile Gediz İlçe Müftülüğü arasında gerekli yazışmaların yapıldığını belirtti. PISA 2012 Eğitim Raporu, Türkiye’deki eğitim sisteminin çarpıklığını bir kez daha gözler önüne serdi. Türk öğrencilerinin, matematik, fen ve okumayazma becerileriyle ilgili performanslarının çok düşük olmasının sorumlusu, eğitimin kalitesinin göz ardı edildiği, eşitsizliğin alabildiğine körüklendiği eğitim sisteminden başkası değil! Gelişmiş ülkelerde öğrenci başına yapılan en düşük harcama 6 bin dolar. Norveç’te bu rakam 16 bin 500 Avro’ya çıkıyor, Bizde ise öğrenci başına düşen rakam sadece 4 bin lira! PISA Eğitim Raporu’nda “Avantajlı çocuklarla, dezavantajlılar arasındaki eşitsizliği azaltan ve kaliteli okulöncesi eğitimine önem veren ülkeler daha başarılı” deniliyor. Raporun konuyla ilgili bölümü şöyle: “Sonuçlar, kaynakların okullar arasında eşit olarak dağıtıldığı ülkelerdeki öğrencilerin, matematikte yüksek performans gösterdiğine işaret ediyor. Bu ülkelerdeki okullar arasında öğretmen yokluğu, fiziksel koşullar ve eğitim kaynakları açısından çok küçük farklılıklar var. Matematik performansında OECD ortalamasının üstünde olan Estonya, Finlandiya ve Güney Kore’deki dezavantajlı okulların müdürleri, okullarında yeterli eğitim materyalleri bulunduğunu söylüyor.” Öğretmen açığı var Yaş farklılıkları gözetilmeksizin aynı sınıfta okuyan 1. ve 2. sınıf öğrencileri, okula gitmek istemiyor. Okullarda, çok sayıda öğretmenin müdür ve müdür yardımcısı olarak atanması nedeniyle öğretmen açığı bulunuyor. Öğretmen mağdur Rapora göre, öğretmen maaşlarıyla öğrencilerin matematik başarıları arasında da bir ilişki var! Yani öğretmen maaşları yükseldikçe öğrencilerin matematik performansları da artıyor. Okulöncesi eğitimin de başarıda önemli bir etken olduğu belirtilen raporda, “Hükümetler, özellikle bazı bölgelerde yoğunlaşan dezavantajlı ailelerin çocuklarının kaliteli okulöncesi eğitim alabilmelerini sağlamalı, aileleri bu konuda finansal olarak destekleyecek adil ve etkili mekanizmalar geliştirilmeli” deniliyor. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, Türkiye’de öğrenci başına harcanan rakamın çok düşük olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bu rakamlarla eğitim olmaz, ne PISA’yı yakalayabiliriz ne gelişmiş ülkelerdeki düzeyi. Anadolu liseleri dışında, büyük şehirler dışında 4050 kişilik sınıflar var, 130 bin öğretmen açığı var. Özel okullarda bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 8, devlette 21. Mevsimlik işçilerin çocukları, karda kıyamette okula gidemeyen çocuklar, hayvan gütmek, sokaklarda mendil satmak zorunda bırakılan çocuklar var. Sonuçlar iyi bile. Sınavlardaki matematik soru çözüm ortalamamız 23 soruda 2.5!” Öğretmenlerin 2 bin lira maaşla işe başladıklarını da belirten Gülan, “Öğretmenin karnı açken, hasta çocuğunu doktora götüremezken derse çok iyi hazırlanarak gelmesini bekleyemeyiz” dedi. Oyun hakları çalınıyor Eğitim Servisi İlkokullardaki haftalık 30 saat ders çocuklara ağır geliyor. Bir de üstelik ikili eğitim yapılan okullarda teneffüslerin 5 dakika ile sınırlandırılması, çocukların oyun hakkını elinden alıyor. Gerçi okulların çoğunda öğrencilerin oynayabilecekleri oyun alanları, yeşil alanlar da yok! Eski Eğitim Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer’in, Anadolu Yakası’nda bulunan 50 okuldaki öğretmen, idareci ve diğer görevlilerle görüşerek yaptığı çalışmaya göre, okullardaki son durum şöyle: 4 Seçmeli dersler, İngilizce, matematik, beden eğitimi ve spor etkinlikleri, Kuranıkerim, Türkçe, fen bilgisi şeklinde sıralanıyor. 4 Birinci sınıflar bazı okullarda yaş gruplarına göre ayrılmışlar, bazı okullarda ise karma halde sınıflara yerleştirilmişler. 4 Öğretmenlerin norm kadro sorunu sürüyor. 4 Çok sayıda öğretmenin müdür ve müdür yardımcısı olarak atanması nedeniyle okullarda öğretmen açıkları oluşmuş. 4 İlkokul öğretmenleri haftalık ders sayısının 30 saat olmasının çocuklara ağır geldiğini söylüyor. 4 İkili eğitim yapılan okullarda teneffüsler 5 dakika ile sınırlandırılmış. 4 Okulların bahçelerinde oyun alanı ve yeşil alan yoksunluğu devam ediyor. 4 Dezavantajlı bölgelerde bulunan öğretmen açıkları büyük oranda ücretli öğretmenlerle kapatılıyor. Bu okullara yönetici bile bulunamıyor. 'Hasta mahkumlar bırakılsın' Ayrımcılık resmiyet kazandı uProgramına erkek konuk isteyen TRTDiyanet “eşitlikçi” olmayan bir tutum içinde olduğunu kabul etti. DUYGU GÜVENÇ n İstanbul Haber Servisi BDP İstanbul İl Örgütü, dün, Yeni Bosna’daki Adli Tıp kurumu önünde yaptığı kitlesel gösteride cezaevlerindeki 500’den fazla hasta tutuklu ve hükümlünün serbest bırakılmasını isteyerek oturma eylemi yaptı. Grup adına basın açıklamasını okuyan BDP İstanbul İl Eş Başkan Yardımcısı İlkay Yenigün 154’ü ağır 526 hasta tutuklu ve hükümlünün ölümle burun buruna yaşamaya mahkum edildiğini, ülkede kalıcı barışın ve demokrasinin inşası için serbest bırakılmalarını istedi. ANKARA Tematik öğeyle kurulan TRTDiyanet televizyonundaki kadınerkek ayrımcılığı resmi olarak kayıtlara geçti. Gıda Mühendisleri Odası’ndan, ‘Yeni Güne Merhaba’ programı için “erkek konuk” isteyen TRT, Oda’nın “neden ayrımcılık yapıyorsunuz” sorusuna verdiği resmi yanıtla ayrımcılık yaptığını gizlemedi. TRT Anadolu Kanal Koordinatörü Genel Müdür adına Osman Gökmen imzasıyla gönderilen yanıt ta programın ağırlıklı hedef kitlesinin kadınlar olduğu belirtildi ve “Ağırlıklı olarak erkek konuklara yer verilmektedir” denildi. TRTDiyanet’ten TMMOB’ya bağlı Gıda Mühendisleri Odası’na 13 Kasım’da gönderilen epostada, 21 Kasım’da yayınlanacak “Yeni Güne Merhaba” programı için Gıda Mühendisi olan “bir bayın” isminin bildirilmesi istendi. Bu talebe oda şöyle yanıt verdi: “Bir bay ile program gerçekleştirme talebi odamızca ‘ayrımcı’ bir yaklaşım olarak değerlendirildiğinden, prog rama katılım sağlanmayacağı bildirilmiştir. Program daveti ile ortaya çıkan ayrımcılığın hangi gerekçelerle yapıldığının tarafımıza bildirilmesi için gereğini arz ederim.” Bu talebe TRT’den gelen yanıtta ayrımcılığın nedeni açıklanmadı ancak resmen itiraf edildi. Gökmen’in yanıtında şu ifadeler yer aldı: “Programda, gerek stüdyoya davet edilen gerekse kendisiyle röportaj yapılarak yayınlanan bölümlerde; ağırlıklı olarak erkek konuklara yer verilmektedir.” ‘İki gün sonra ölüm haberi geldi’ n EDİRNE (Cumhuriyet) Edirne’de 54’üncü Mekanize Tugay Komutanlığı’nda vatani görevini yaparken 24 Kasım’da tugay içerisinde bir aracın çarpması sonucu öldüğü açıklanan ve 26 Kasım’da memleketi Tunceli’de de toprağa verilen Jandarma Er Mahsum Yap’ın memleketi Tunceli’de, dün protesto yürüyüşü düzenlendi. Baba Turan Yap, oğlunun askerlik yaptığı birliğinde birçok zorluk ve olumsuzluklara maruz kaldığını, bunlara dayanamayıp firar ettiğini belirterek “Oğlumu birliğine teslim ettikten 2 gün sonra bana oğlumun ölüm haberi geldi” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle