20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 2. dalga bombası CANAN COŞKUN Yeni yolsuzluk soruşturmasının boyutunun 100 milyar dolar olduğu öne sürülüyor ‘Guguk’un Son Örneği... Osmanlı’dan bu yana sultanlar, özellikle partili döneme geçişle birlikte ya tahttan indirilmekten ya da kötü niyete dayalı saldırılardan korkmuşlardır. Bu konuda en önemli görev jurnalcilere düşmüştür. Ancak kurnazlık ağır bastığında uygulanan yöntemin yetersiz kaldığı görülünce çeteleşmenin önünü kesmenin en iyi yolunun para toplamayı kontrol altına almak olduğu anlaşılmıştır. Çeteleşmenin sürdürülmesi, kimi kişilerin beslenip korunmasından, bunu gerçekleştirmenin yolu da para bulmaktan geçmektedir. Sultanlar adına devlet, para toplamanın denetim altına alınmasını zorunlu görmüş, 23 Kasım 1912’de Yardım Toplama Yönetmeliği (Cemi İanal Nizamnamesi) yürürlüğe konulmuştur. Cumhuriyet döneminde de çeşitli aşamaların ardından 2860 sayılı 34 maddelik Yardım Toplama Kanunu, 23 Haziran 1983’te kabul edilmiştir. HHH Devletten izin almadan yardım toplanması yasaktır. Yardım toplamak için Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen içerikte alındı belgesi kullanılması ise bir başka zorunluluktur. Devlet bu konuda o kadar hassastır ki, bırakın kimlik numarası yazılı olmayan alındı belgesi kullanmayı, kullandığımız alındıların deftere geçirilmesinde numaralarının sıra izlemeden yazılmasını bile cezalandırmaktadır. HHH Son rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında kimi evlerde ayakkabı kutularında, kimi evlerde ise birden çok kasada milyonlarca dolarla Avro bulunmuştur. Bulunan paraların ancak otomatik makinelerle sayılmakta olduğunun anlaşılması da bir başka acayipliktir. Bulunan paraların “cami yaptırma” ya da “imam hatip okulu yaptırma” amacıyla toplanan bağışlar olduğunun söylenmesi, üzerinde pek durulmayan bir yönü oluşturmaktadır. Maliye Bakanlığı’nın ya da MASAK’ın olaya el koyup koymadığını henüz bilmiyoruz. İşin tuhafı, el koyup koyulmayacağını da bilemiyoruz. Kara paranın aklanmasının suç olduğunu da unutmayalım. Bir başka suç daha var. Belli bir tutarın üzerindeki ödemeleri banka aracılığı ile yapmamak! Türkiye’de hukukun kişiden kişiye değişen bir biçimde uygulandığına ilişkin söylentiler son yıllarda ayyuka çıktı. Hukuksuzluğun boyutu, bizler için bile şaşırtıcı oldu. Varın dünyadaki şaşkınlığı siz hesap edin. Emniyetin üst düzey görevlileri hallaç pamuğu gibi atılıyor. Açıklanan neden “görevlerini kötüye kullanmış olmaları”. Ama en azından şıpınişi değiştirilen yönetmelik, sürülenlerin görevlerini yasaya uygun yaptığını göstermekle kalmıyor, aksine kanıtlıyor. AKP iktidarı, kendisini doğrudan ilgilendiren suçlamaları çürütmek yerine, bir kez daha hukukla oynayarak zaman kazanmaya ya da suçu başkalarına yüklemeye çabalıyor. HHH AKP’nin ileri demokrasi döneminin hukuk anlayışının yeni bir örneğine daha tanık oldum. Biliyorsunuz devletin kimi görevlerinden yararlanmak için eDevlet Kapısı’ndan geçmek, bunu başarmak için de şifre almak zorundasınız. Salı sabahı, bize yakın PTT şubesine uğradım. İşimi fazla beklemeden çözdüm. Ancak görevli zorunlu olarak bir de “taahhütname” imzalattı. Harfleri küçültülerek bir sayfaya sığdırılan taahhütname şöyle sona eriyor: “Yukarıdaki arz ve izah edilen neden ve gerekçeler ile eDevlet Kapısı’na herhangi bir cezai, idari, yasal ve hukuki sorumluluk yüklemeyeceğimi, bu konularda hangi nam altında olursa olsun eDevlet Kapısı’na karşı hiçbir talep ve iddiada bulunamayacağımı ve eDevlet Kapısı’nın söz konusu işlerden doğacak zararlardan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını gayri kabili rücu olarak (sözümden dönmemek üzere) kabul, beyan ve taahhüt ederim.” İşte size AKP’nin hukuk anlayışının bir başka örneği. Anayasada “idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” yazsa da ne yazar!.. Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ikinci dalgasıyla ilgili iddialar dün gündeme bomba gibi düştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ekonomik büyüklüğü 100 milyar doları bulan, uluslararası çapta “kara para aklama, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk” iddiaları ile gizli bir soruşturma yürütüldüğü iddia ediliyor. Savcılığın aralarında işadamlarının da bulunduğu çok sayıda isim hakkında gözaltı ve arama kararı verdiği; İstanbul Emniyeti’nin bu karara direndiği öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ise İstanbul’da Terörle Mücadele Kanunu kapsamında yapılacak yeni operasyon iddialarını yalanladı. 2012 yılının Mart ayında başladığı öne sürülen soruşturmada 28 adet dev ihalede usulsüz işlemler yapılarak kamunun 100 milyar dolar zarara uğratıldığı iddia edildi. Soruşturma kapsamında Başbakanlık, Ulaştırma Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Başbakanlık Kalkınma Ajansı’nın yaptığı şüpheli işlemlerin tespit edildiği de iddialar arasında yer alıyor. Terörle Mücadele Kanunu ile yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın yürüttüğü öne sürülen yolsuzluk soruşturmasında isimleri geçen şirketlere “tedbir uygulanacağı” iddia edildi. Soruşturma dosyasında yolsuzluk yapıldığı iddia edilen şüpheli işlemler ve ihaleler şöyle sıralandı: l Etiler Polis Okulu arazisi. l Sultanbeyli maden arazisi. l Kadıköy 3. İcra İflas Müdürlüğü arazisi. l Mecidiyeköy Mahmutbey metro hattı ihalesi. l 14 termik santral ihalesi. l Marmaray’da büfe ihalesi. l Çanakkale Karayolu ihalesi l İstanbul Ankara Hızlı Tren Projesi l ViranşehirKızıltepe yol ihalesi. Soruşturmada 2001 yılından bu yana ABD, BM ve AB tarafından uluslararası alanda El Kaide finansörü olduğu gerekçesiyle aranan ve mal varlığı dondurulan Yasin el Kadı’nın da isminin geçtiği öne sürülüyor. Yeni Şafak muhabiri Cihat Arpacık ise Twitter’da paylaştığı mesajında soruşturma kapsamında BaşbakanTayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında da gözaltı kararı çıkarıldığını iddia etti. EMNİYET DİRENDİ Operasyon kararının nöbetçi Terörle Mücadele Kanunu hâkimi tarafından alındığı ve dün sabah saat 09.00’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne ulaştırıldığı öne sürüldü. Yeni İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok’un ise operasyon için polise izin vermediği ve mahkeme kararında adı geçen 42 şüphelinin isimlerinin deşifre edildiği iddia edildi. Şüphelilerin aldıkları bilgi üzerine ikamet ve ofislerinde tedbir alarak delilleri yok etmeye çalıştığı yönünde Savcı Muammer Akkaş’a bilgi geldiği kaydedilirken Akkaş’ın bu gelişme üzerine Emniyet Müdürü ve İstanbul Valiliği hakkında soruşturma açmaya hazırlandığı savunuldu. ‘Soruşturmadan alınırsınız’ ANKARA’DAKİ SORUŞTURMAYI SIZDIRANLAR HAKKINDA İNCELEME BAŞLATILDI Savcılara gizlilik uyarısı İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bir açıklama yaparak savcılara soruşturmaların gizliliği konusunda uyarılarda bulundu. Açıklamada, “Yasa genelge ve talimatlarına uymayan, gizliliğin ihlaline sebebiyet veren, soruşturmayı yasal çerçevede yürütemeyen cumhuriyet savcılarındaki soruşturma evrakı başka bir cumhuriyet savcısına tevzi edilmektedir” vurgusu yapıldı. Soruşturma bilgilerinin mevzuata aykırı olarak medya organlarına verilmesi ile oluşturulan tartışma ortamında, soruşturmanın sağlıklı yürümeyeceğinin öncellikle soruşturma makamlarınca bilinmesi gerektiği bildirilen açıklamada, “Gizliliği ihlal etmeyecek derecedeki bilgiler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı basın bürosu tarafından verilebilir. Başsavcılığın verimli, uyumlu ve düzenli bir şekilde çalışmasını sağlamak, soruşturmaların hiçbir etki altında kalmadan, hukuk prensipleri dışında yanlış bir uygulama görüntüsüne sebebiyet verilmeden yürütülmesini temin etmek için yapılan uygulamalara başka anlam verilmemelidir” denildi. Savcılık: TCDD’de soruşturma yapılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet’in dünkü manşetinde yer alan bürokratlar ile işadamlarına yönelik Yüksek Hızlı Tren soruşturmasını doğruladı. Başsavcılık, soruşturmanın gizliliğini ihlal edenlerle ilgili ayrı bir soruşturma açıldığını bildirdi. Ankara Başsavcılığı, Cumhuriyet’in dün manşetten verdiği “Her yerde rüşvet” haberiyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın yaptığı bazı ihalelerle ilgili yapılan ihbarlar üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından soruşturmaya başlanıldığı, soruşturmanın halen devem ettiği, haber içeriğindeki bazı bilgilerin gerçeği yansıtmadığı” öne sürüldü. Bu soruşturmanın Ceza Muhakemesi Yasası’nın 157. maddesinde düzenlenen “soruşturmanın gizliliği” çerçevesinde yürütüldüğü ifade edilen açıklamada, “Haberde belirtilen bilgilerin nasıl elde edildiği anlaşılmamakla birlikte soruşturmanın gizliliğini ihlal edenler bakımından Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından ayrıca soruşturma başlatıldığı kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi. ları hakkında soruşturma yapıldığı yönünde bazı gazetelerde haberlerin yer aldığı belirtilerek “Bugüne kadar kuruluşumuzdan hiç kimsenin ifadesine başvurulmamıştır” denildi. Açıklamada ayrıca, Genel Müdür Süleyman Karaman’ın gözaltına alındığına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirildi. TCDD Vakfı’ndan yapılan açıklamada da vakfın hizmetlerini yasal çerçevede sürdürdüğü belirtildi. Sakarya Meydan Savaşı Panoraması ve Müzesi’nin yapımı ile ilgili olarak, vakfa yasal çerçevede çeşitli kişi ve kuruluşlarca yardımların yapıldığı ifade edildi. Bozdağ’ın suç duyurusu HSYK ‘ihlal’ dosyası açtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın, Türkiye’yi sarsan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından yaptığı, “Soruşturmanın gizliliğini ihlal eden savcılar hakkında Başbakan Yardımcısı olarak Adalet Komisyonu huzurunda suç duyurusunda bulunuyorum” açıklaması üzerine harekete geçti. HSYK Hâkim ve Savcı Soruşturma Bürosu’nca Bozdağ’ın suç duyurusu işleme konuldu ve “savcılar gizliliği ihlal etti” iddialarına ilişkin dosya açıldı. HSYK’nin, Bozdağ’ın yanında Başbakan Tayyip Erdoğan ve istifa eden bakanlarla AKP sözcülerinin soruşturmaya ilişkin iddialarına ilişkin basında çıkan haberleri topladı. Bu haberlerin değerlendirileceği iddiaların ciddi görülmesi halinde önce ilgili savcılar hakkında inceleme, ardından soruşturma izni verilebileceği gibi “işlem yapılmasına yer olmadığı” kararı da alınabilecek. HSYK yetkilileri henüz soruşturmayı yürüten savcılarla ilgili verilmiş bir inceleme izni olmadığını da açıkladılar. İşlemler yasal TCDD’den dün akşam saatlerinde yapılan açıklamada, kurum çalışan İfadeye çağrılan olmadı TCDD: Ankara’daki soruşturmada TCDD ihalelerinin son 4 yılı inceleniyor İhaleler hep aynı firmalara CANAN COŞKUN AKP’li vekil 4.5 milyonu istedi ‘Kutudaki para üniversitenin’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Milletvekili Hüseyin Bürge, yolsuzluk operasyonu sırasında Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde bir ayakkabı kutusunun içinde bulunan 4.5 milyon doların, Uluslararası Balkan Üniversitesi için yapılan bağışlar olduğunu belirterek “Para, vakfımıza iade edilmelidir” dedi. Üsküp Eğitim Kültür Vakfı ve Uluslararası Balkan Üniversitesi Yönetim Kurulu Başkanı da olan Bürge, söz konusu para kendilerine havale edilecekken operasyon yapıldığını belirterek “Süleyman Aslan Bey’i, bugüne kadar hiçbir karşılık beklemeksizin vakıf çalışmalarında, yardımdan geri durmayan, güven sarsıcı en küçük bir davranışını görmediğimiz tertemiz bir insan olarak tanıdık” dedi. Sakarya’nın Pamukova ilçesinde 41 yolcunun ölümü, 80’inin de yaralanmasıyla sonuçlanan Yüksek Hızlı Tren faciasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli firma sahipleri ve çalışanlarının listesi ortaya çıktı. Listede İstanbul’da 3. Havalimanı’nın ihalesini alan konsorsiyumun ortaklarından Cengiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında özel kalem müdür yardımcısı olan Hasan Dağcı’nın bulunduğu öne sürülüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturması kapsamında 23 firma sahibi ve çalışanının şüpheli sıfatıyla soruşturma dosyasında yer aldığı iddia ediliyor. TCDD ihaleleri nin son 4 yılının incelendiği soruşturma kapsamında demiryolu yapım, peyzaj gibi ihalelerin sürekli olarak aynı firmalara verildiği, gönül ilişkisi nedeniyle TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın bayan mimara kurum tarafından düzenlenen ihalelerde taşeron olarak işler verdiği iddia ediliyor. Bir inşaat firması sahibi tarafından Karaman’ın kızının düğün masrafları karşılanarak kızı ve damadının İngiltere’de tutacakları evin bile bu firma sahibince ayarlanmasının da soruşturma kapsamında mercek altında olduğu iddialar arasında yer alıyor. Karaman ise kızının düğününün Haliç Kongre Merkezinde yapıldığını ifade ederek, “Düğüne ait masraflar ile İngiltere’deki harcamalar tarafımızca karşılanmıştır. Buna ilişkin faturalar ve ödeme belgeleri bende mevcuttur” dedi. Hızlı tren çalışmalarında kullanılmak üzere Sapanca Gölü yakınındaki Yanıklar köyünde orman arazisi içerisinde bulunan ve 40 yıl önce kapatılan Yanıklar Taşocağı’nın yeniden faaliyete geçirilmesi için de birtakım usulsüzlükler yapıldığı iddia ediliyor. Kocaeli İl Tarım Müdürü’nün taşocağının bulunduğu bölgenin orman olması ve ocağın açılmasının çevreye zarar vereceği düşüncesinde olması nedeniyle olumsuz görüş bildirmesi üzerine Hasan Dağcı’nın, Karaman, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve Kocaeli Vali ve belediye başkanının devreye sokarak Kocaeli İl Tarım Müdürü’ne baskı yaptığı öne sürüldü. İl Tarım Müdürü’nün baskılara dayanamayıp istifa etmek istediği, Şevki Hoca lakaplı eski RP milletvekili Şevki Yılmaz’ın da bu işe aracılık yaptığı iddialarına yer verildi. Vural: 4 parmağı kesmek başparmağı kurtarmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’ı istifaya çağırarak görevinden ayrılmasını, “4 parmağı kesmekle başparmağı kurtaramayacaksınız. Ey Sayın Başbakan, bu titan hükümetinin başı sensin. Bunları yedirerek kendini aklamaya çalışıyorsun” diye değerlendirdi. Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında istifa eden bakanları anımsatarak, “Soruşturmanın üstünün örtülmesi için her türlü girişimde bulunuluyor, şimdi de ‘Gerçeklerin ortaya çıkması için istifa ediyoruz’ deniyor. Bu istifaların kıymeti harbiyesi kaldı mı?” dedi. Vural, Bayraktar’ın konuşması gerektiğini belirterek “Başbakan nereye varacağını biliyor. Sorun kendisinde” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle