21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2013 PERŞEMBE 6 HABERLER Başbakan Erdoğan, Bakanlar Kurulu’nda kendine yakın partililere görev verdi Kabinede 9 yeni isim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, kabinede yaşanan 17 Aralık depreminin ardından kabinenin 10 bakanını değiştirdi. Yolsuzluk soruşturmasında adları geçtiği için istifa eden Muammer Güler’in yerine Efkan Ala İçişleri Bakanı, Zafer Çağlayan’ın yerine Denizli Milletvekili Nihat Zeybekçi Ekonomi Bakanı, Erdoğan Bayraktar’ın yerine de İstanbul Milletvekili İdris Güllüce Çevre ve Şehircilik Bakanı oldu. Gün boyu istifasını vermeyen AB Bakanı Egemen Bağış’ın yerine Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nu getiren Erdoğan, toplamda 10 bakanı değiştirdi. Artarda gelen istifa haberlerinin ardından önce AKP Genel Merkezi’ndeki il başkanları toplantısına katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmanın ardından partiden ayrıldı. Erdoğan’ın rutin programında başka herhangi bir başlığın olmaması, tüm medyayı alarma geçirdi. Bir anda Erdoğan’ın yeni kabine listesini sunmak üzere Köşk’e gideceği yorumları yapılmaya başlandı. Ancak, parti genel merkezinden hızla ayrılan Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu’na doğru yol almaya başladı. Erdoğan’ın konvoyunu bir medya ordusu da izledi. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne 300 metre uzaklıktaki Başbakanlık Konutu’na Çökmeden Bu Sular Durulmaz Duyduğumuz çatırtı sesleridir, dedik; 2013’ü bile çıkartmayabilir, dedik. Yerel seçimlere, marta kadar uzanması zor, dedik. Beklenen, ikinci dalga operasyon küt diye geldi, hükümet darmadağın oldu. Genel seçimlerin erken erken yolu gözüktü. Sevgili arkadaşım Mine Kırıkkanat’ın dünkü yazısının G Noktası’nda, Hey Türkiye Nasılsın, kitabımdan yaptığı uzun alıntının sonu şöyle bitiyordu: “Böyle rejimlerin günümüzde yıkılışları kaçınılmazdır da. Uzun zaman almaz, merak etmeyin.” Siyasi yönü de olan maddi olaylara dayalı ciddi bir operasyon başlamışsa yarıda kesilmez. Cemaat savcılarının torbasında bir atımlık barut olamazdı. Nitekim gerisi geldi. Başbakan da “saldırılarını sürdürecekler” diyerek aslında iktidarlarının daha soruşturulacak çok yönü olduğunu bir tür itiraf etmiş oluyor. Savcılık sorgulama istiyor, hükümet polisi uygulamıyor haberleri yayılıyor. İktidar düşerse o zaman görün, 12 yıllık keyfi yönetimlerin, hukuksuzlukların soruşturma haritasını. Bu olasılık, iktidara sımsıkı sarılmak için en önemli nedendir. Öyle ki Başbakan iktidara yapışmayı, milli mücadele savaşı ilan etti! HHH Başbakan’ın dünkü konuşmasını yorumlarsak iktidarına karşı olan herkesi adeta düşman ilan ediyor. Şu denkleme bakın: Biz iktidarız = bizi millet seçti = bize karşı yapılan bütün bu suçlamalar millete karşı yapılmış sayılır = o halde millete savaş açılmıştır = milletin buna yanıtı milli mücadele savaşı ile olur. Beğendiniz mi? Adeta bir “iç savaş” çağrışımı var konuşmasında. Tehlikeli sular hem de çok tehlikeli. Bir suçlama varsa yapılacak olan sessiz sedasız sonuçlarını beklemektir! Onu örtbas etmeye yönelik her söz, davranış ve müdahale, suçlamalara daha baştan haklılık kazandırır. Başbakan bu yola girmemeli. Rüşvet ve yolsuzluk iddiaları küresel komplo imiş, küresel sermayenin saldırısıymış, büyüyen (yani yükselen gökdelenler ve betonlaşan ülke!) Türkiye’yi durdurmaya yönelikmiş. Hükümetinize yönelik suçlamalar rüşvet ve yolsuzluk. Dünyanın her yerinde, bakanlara yönelik böyle suçlamaların “siyasi sonuçları” vardır. Örneğin bakanların değişmesi, hükümetin düşmesi, istifalar falan... Bunların hepsi, soruşturmaların doğal siyasi sonuçlarıdır. Rüşvet ve yolsuzluk iddialarını, siyasi operasyon olarak nitelendirmek iddiaları örtbas etme girişimi olabilir ancak. Bir hükümete karşı “siyasi operasyon”, rüşvet iddialarıyla olmaz, siyasal girişimlerle olur. Mesela hükümet üyelerini kandırır ve istifa ettirirsin ve hükümeti düşürürsün. Meclis’te gensoru verirsin, hükümeti düşürürsün… HHH Başbakan’ın iki has danışmanı Yalçın Akdoğan ve Yiğit Bulut, aynı gün Star’daki yazılarında, “Milli orduya komplo” kurmakla suçladı cemaati. Bunlar itiraftır, subaylara karşı kurulan tezgâhın, pırıl pırıl insanlara yapılan zulmün itirafları. Önceki gün Ayşenur Arslan’ın Kanal Sokak’taki medya programında bunu konuştuk. Üç yönü var bu yeni gelişmenin. İlki cemaatin devlet, yargı, polis vb. içindeki örgütlenmesini “illegal yapılanma” diye savcılığa havale etmesi. Bu çerçevede, “Cemaat orduya yönelik kasıtlı operasyonlarını, darbe yapacaklardı diye bize de yutturdular” gibi bir gerekçe... (Bu iki danışmanın bu açıklamaları, davanın yeniden görülmesi hatta iptalleri için ciddi gerekçelerdir.) İkincisi, iktidarın yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla karşı karşıya kaldıkları büyük yalnızlığı delmek, iktidarın çökmesini önlemek ve cemaati yalnızlaştırmak için, ittifak arayışları. Üçüncüsü de TSK’de hükümet için tehlikeli olabilecek ciddi bir cemaat örgütlenmesi varsa, ordu içinde de bir operasyon hazırlığı düşünüyorlar demektir. Her durumda, Silivri kısa zamanda hemen boşaltılmalıdır ve boşaltılacaktır… HHH Sonuç: Bu savaş durulmaz. Bir taraf, her türlü önlemle bertaraf edilecektir. İki tarafın da gerekli siyasi bedeli ödemeleri gündemdedir. Silivri yargılamalarındaki büyük haksızlıklar da siyasi bedelin bam tellerinden biridir.. O günlere hızla geliyoruz. RTE’nin de, Deniz Feneri davasında olduğu gibi bu yolsuzlukları öyle kolay örtbas etmesi beklenmemeli. Bütün rüşvet ve yolsuzluk iddialarını reddederek saldırmak ve örtbas etmek yargıya öyle bir müdahaledir ki sonuçları feci olur. Ne yazık ki Başbakan dünkü konuşmasında bunun işaretini verdi. Ye herro ya merro dönemine girdik.. Ama ya herro ya merro siyasi bir yöntem ve iktidar olma biçimi asla değildir. İktidarın bütün yasal zeminini ortadan kaldırır. Sanki Başbakan hızla yasal olmayan bir zemine kayıyor. Bayraktar AKP’de şok yarattı EMİNE KAPLAN Efkan Ala Nihat Zeybekçi İdris Güllüce Fikri Işık Emrullah İşler M. Çavuşoğlu A.Ç. Kılıç Ayşenur İslam Lütfü Elvan yeni kabinesini açıkladı. Yeni Güllüce. giriş yaptı. Erdoğan’ın ardınkabine şu isimlerden oluştu: Gençlik ve Spor Bakanı: dan soruşturmada adı geçen Başbakan Yardımcısı: AnSamsun Milletvekili Akif Çaancak istifa etmeyen AB Bakara Milletvekili Emrullah İşğatay Kılıç. kanı Egemen Bağış ile bakanler. Ekonomi Bakanı: Denizli lar Ömer Çelik, Bekir Bozİçişleri Bakanı: Başbakanlık Milletvekili Nihat Zeybekçi. dağ ve Hayati Yazıcı da konuta geldi. Saatler süren bekle Müsteşarı Efkan Ala. dönem sürprizleri Adalet Bakanı: Yozgat Milyişin ardından Başbakan ErdoErdoğan’ın açıkladığı kabiletvekili Bekir Bozdağ. ğan, 21.30 sıralarında Köşk’e ne listesinde, yerel seçimler için Ulaştırma Bakanı: Karaman çıktı. Kulislerde, Erdoğan’ın aday gösterilen Binali YıldıKöşk programının gecikmesin Milletvekili Lütfü Elvan rım, Sadullah Ergin ve FatAile ve Sosyal Politikalar de Cumhurbaşkanı Abdullah ma Şahin’in yerine 3 yeni isim Gül’ün Egemen Bağış’ın da is Bakanı: Sakarya Milletvekili belirlenirken, yolsuzluk soAyşenur İslam. tifasını istemesinin etkili olduruşturmasında adı geçen 4 baAB Bakanı: Antalya Milletğu yorumları yapıldı. kan da gitmiş oldu. Bu isimleYaklaşık 1 saat 20 dakika bo vekili Mevlüt Çavuşoğlu rin dışında Gençlik ve Spor BaBilim Sanayi ve Teknoloyunca Köşk’te kalan Erdoğan, kanı Suat Kılıç ile Bilim, Saji Bakanı: Kocaeli Milletveki23.00 sıralarında Köşk’ten aynayi ve Teknoloji Bakanı Nili Fikri Işık. rılarak Başbakanlık Merkez hat Ergün’ün de kabine dışınÇevre ve Şehircilik BakaBina’ya geçti. Erdoğan, burada da kalması dikkat çekti. nı: İstanbul Milletvekili İdris düzenlediği basın toplantısıyla 3 ANKARA Bakanlıktan istifası istenen ancak buna direnen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın “Soruşturmaya konu olan imar değişikliklerinin büyük bölümü Başbakan’ın talimatıyla yapıldı. Başbakan istifa etmeli” sözleri AKP’de şok etkisi yarattı. Bayraktar’ın açıklamasını duyan parti yöneticileri ve bakanlar, Başbakan Erdoğan’la toplantı yaptı. Erdoğan, daha sonra il başkanları toplantısının ikinci bölümünde basının karşısına çıkarak konuşmasını yaptı. Ancak ne bakanların istifasına ne de Erdoğan Bayraktar’ın açıklamasına değindi. Parti yöneticileri de konuyla ilgili yorumda bulunmaktan kaçınırken, partide genel olarak bir şok havası vardı. Bazı partililer, Bayraktar’a tepki gösterirken “Başbakan’ı suçlayacağına önce kendisi hesap versin. Bakanlığı Trabzonlularla doldurdu. İnsanın aklına ‘cemaatin adamı mı’ diye kuşku geliyor” dediler. Bayraktar’a Twitter üzerinden tepki gösteren AKP’li Şamil Tayyar, “Bayraktarlık, koltuk gidince bayrak açarak değil önüne evrak geldiğinde bayrak kaldırarak olur” dedi. Mehmet Metiner de, “Şimdi o koltukta oturamayacağını anlayınca iftiralar atıyor, sayın Erdoğan’a ihanet içerisine giriyorsun” görüşünü dile getirdi. TWİTTER GÜNDEMİ ÖZGÜR ÖZKÜ @ozgurdiyebirisi ‘Hükümet istifa halk iktidara’ 17 Aralık operasyonunda ismi geçen üç bakanın dün istifa etmesinden sonra başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere pek çok kentte protesto gösterileri düzenlendi. Ankara Kuğulu Park’ta Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) çağrısıyla toplanan çok sayıda yurttaş “hükümet istifa” sloganı attı. Esat’a yürüyen gruba evlerinin camlarına çıkan yurttaşlar da tencere ve tava çalarak destek verdi. İstanbul’da ise Kadıköy Altıyol’da toplanan TKP öncülüğündeki grup sloganlarla Moda’ya yürüdü. Eylemin ardından Yoğurtçu Parkı Forumu’nun çağrısıyla Kadıköy Boğa heykelinde toplanan yüzlerce kişi, “Tayyip istifa, halk iktidara” pankartı açarak slogan attı. TKP’liler Rıhtım Meydanı’nda dağılırken Yoğurtçu Parkı Forumu’nun çağrısıyla bir araya gelen kitle, AKP Kadıköy İlçe Başkanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Polis AKP’ye yürüyen kitleye gaz bombalarıyla müdahale etti. İzmir’de de aralarında Sol Cephe, Halkevleri, ÖDP’nin de yer aldığı kortej, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nden Alsancak İskelesi’ne yürüdü. Burada yapılan basın açıklamasında “Hükümet istifa edene kadar her gece saat 19.00’da burada buluşuyoruz” denildi. Bayraktar da mı dış güçlerin maşası oldu? l Canlı yayında “bize oynanan bir oyundur bu” diyor. Haklı da. Kendileri senaryoyu yazmış, biz oyunun aktörleriymişiz. l O son ayranı içmeyecekti. l Bu durumda Bayraktar da mı dış güçlerin maşası oldu? l Her yerde “bunlar” varmış. Balkon konuşmasında heyecanla selam gönderdiği insanın “bunlar” sınıfına girmiş olması enteresan. l Başbakan CHP’yi Cemaat zannediyor kesin. l İstifa edecekler Gümüşsuyu tarafından istifa etmesin müdahale olabilir! l Bugün mesleğinin gereğini hatırlayan her gazeteci, sonsuza dek halk düşmanı olarak anılmaktan son anda da olsa kurtulacak. Kesin bilgi. l Ya o istifalar Gökçek’ime gelseydi. l Şaşırmayın. Ağlamayın. Onun bedduası değil. Uludere’de, Reyhanlı’da, Rojava’da, Suriye’de, Gezi’de ve birçok yerde çekilen halkların ahı bu. 112 skandalı dosyası 10 gün içinde kapatıldı Günay: Vicdanımdan başka otorite dinlemem Enişteye jet takipsizlik ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yankıları sürürken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın eniştesi Oktay Ferşat ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın kayınpederi olan Ali Yüksel’in adının karıştığı 112 Acil Servis İstasyonu vurgununa ilişkin yürütülen soruşturma dosyası jet hızıyla kapatıldı. Sağlık Bakanlığı’ndan 4 bin adet acil servis istasyonu işini aldıklarını söyleyip bağış adı altında müteahhitlerden 60 milyon TL topladıkları iddia edilen Yüksel ve Ferşat’ın kamu kuruluşları aracılığıyla dolandırıcılık suçunu işlemediğini savunan savcılık gerekçesinde “Suç duyurusu soyut olup dolandırıldığı iddia edilen şahıslara ilişkin hiçbir bilgi bulunmamaktadır” denildi. Takipsizlik kararını 10 günde veren savcılık, iki şüphelinin ifadesini dahi almadı. Savcılık, Ferşat’ın, internete düşen görüntülerdeki “Sağlık Bakanlığı’nın 2 numarasına 100 bin lira verdim. Anlatırsam, hükümet düşer” ifadesindeki geçen “rüşveti” de soruşturmadı. Sağlık Bakanlığı, Yüksel ve suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, iki şüpheli şöyle suçlandı: “112 istasyon binalarının yapımı ile ilgili olarak, bir kamu kaynağı kullanılmamışken, herhangi bir ihale yapılmamışken ve yine bu kişiler ile tek bir sözleşme dahi imzalanmamışken Sağlık Bakanlığı’nın adı kullanılarak iyi niyetli insanlar sömürülmüş, bağış yapmak isteyen insanlar kandırılmıştır. Sonuç olarak bir tarafla hileli hareketler neticesinde atlatılan bu insanlar maddi manevi zarara uğrarken diğer tarafla şüpheliler kendilerine bu yolla haksız menfaat temin etmişlerdir.” AKP’de yeni istifalar yolda EMİNE KAPLAN ANKARA Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından parti politikalarına karşı eleştirilerini sertleştiren eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir Milletvekili Erdal Kalkan ve Ankara Milletvekili Haluk Özdalga’nın partiden istifa edebileceği konuşuluyor. 3 ismin parti yönetimince disipline sevk edilmesinin gündeme alındığı belirtilirken Günay, “Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bu olaylar çerçevesinde vicdanımdan başka otorite dinlemem” dedi. Son operasyonun ardından 2007’de AKP’ye katılan CHP kökenli milletvekilleri Günay, Kalkan ve Özdalga’nın sosyal medya üzerinden partiye yönelttiği eleştiriler üzerine parti yönetiminin 3 ismi disipline sevk etme eğiliminde olduğu, söz konusu milletvekillerinin açıklamalarının izlemeye alındığı belirtiliyor. Günay, disipline sevk edilmesi durumunda tavrının ne olacağının sorulması üzerine, “Vicdanımın sesini dinleyerek buna göre davranarak konuşuyoruz ve yazıyoruz. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu bu olaylar çerçevesinde vicdanımdan başka hiçbir otorite dinlemem” dedi. Bakanların istifası için “çok geç” değerlendirmesini yapan Günay, “Özellikle kendisiyle ilgili ağır iddialar bulunan İçişleri Bakanı’nın Emniyet’te tayinler yapması, bir haftalık süreyi görevinin başında geçirmesi kabul edilemez bir durumdur” dedi. Erdal Kalkan da, parti yönetiminin kendilerini disipline gönderebileceğini, bunun tavrında bir değişiklik yaratmayacağını belirterek “Bu olaylar karşısında susacak mıyız? Ben 45 yıllık siyasetçiyim. Şimdiye kadar hep doğru bildiğimi söyledim, bundan sonra da öyle yapmaya devam edeceğim” diye konuştu. l Bayraktar, Erdoğan’ın yalan söylediğini, uluslararası bir komplo olmadığını ve hükümetin yolsuzluğa battığını itiraf etti. l Rizeliye hançeri tabii ki Trabzonlu vuracaktı. Hiç aklımıza gelmedi. l Erdoğan Bayraktar resmen 1 numara Başbakan demiş. l Ekonomi bakanı istifa edince dolar düşüyor, borsa yükseliyor. Daha fazla yoruma gerek yok. l İçişleri Bakanı Muammer Güler, 135 emniyet müdürü ve 400 polisi görevinden alıp, soruşturmaya 2 de yeni savcı ekledikten sonra istifa etti. l Asgari ücret alan bazı vatandaşların milyarlarca liralık yolsuzluğu savunmaya çalışmasını nasıl değerlendirmeli? l Diren bi kısım üç maymun! l Türkiye’nin en ihtişamlı pingpong turnuvası son hızıyla devam ediyor. Topu göremiyoruz. TGC’den yasağa dava İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan ve basın mensuplarının Emniyet müdürlüklerine girişini yeniden düzenleyen genelgenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dün, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. TGC avukatlarının Bahçelievler’de İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne dava dilekçesini vermesinin ardından gazetecilere açıklama yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto, uygulamanın hukuka aykırı olduğunu belirterek “Gazeteciyi neden suçluyorlar? Emniyet müdürlüğüyle ilişkisini kesiyorlar. Gazeteci görevini nasıl yapar” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle