23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 19 Yapımcı ve SEYAP Genel Koordinatörü Çakarer, +18 yaş kriterini yorumladı ‘Git, o sahneyi çıkar...’ SELDA GÜNEYSU ANKARA “Araf”, “Pandora’nın Kutusu”, “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?” ve “Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak” gibi Türk sinemasında önemli yere sahip sinema film yapımcısı ve aynı zamanda Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SEYAP) Genel Koordinatörü Serkan Çakarer, sinemaya +18 kriteri getiren yönetmelik değişikliğine, “Bu yönetmelik Türkiye’de film yapmayı zorlaştırır. Yapımcılar bu yönetmelikle kolay kolay destek fonun u “Filminizi götüreceksiniz, seyredecekler. ‘Film çok güzel ama şu sahneden dolayı +18 yaş sınırı alır, bunu ne yapalım’ diyecekler. Bu ‘Git, o sahneyi çıkar’ anlamına gelecek. Oturacaksınız montaj masasına, destek almak için o sahneyi çıkaracaksınız. Bir daha göndereceksiniz, ‘Kıstas kaç kişi bir daha, bir daha... Belki de senaryoda değişiklik izledi olmamalı’ yapılacak. Sonra belki desteklenmeyecek.” dan yararlanmak istemez” sözleriyle tepki gösterdi. Çakarer, +18 kriterinin nasıl değerlendirileceğinin de “tartışmalı” olduğunu kaydetti. Yönetmelikle ilgili Cumhuriyet’e açıklama yapan SEYAP Genel Koordinatörü ve yapımcı Serkan Çakarer, “Sinema Filmlerinin Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik”i hazırlayan ekibin, sinemanın teknikleri ve gereksinimleri hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadığını kaydetti. Yönetmelikte çok çeşitli teknik hatalar olduğunu da kaydeden Çakarer, “Bu yönetmelik içinde yapımcının ya da o fondan istifade edenin yerine getirmekle yükümlü olduğu şeylerin hiçbiri uluslararası fonlarda uygulanan yükümlülükler değil” dedi. Çakarer, şunları söyledi: “Örneğin, fonlarla ilgili oluşturulacak Danışma Kurulu. Kurul toplantısı zaten bir, bir buçuk aydan bu yana erteleniyor. Bu ertelemenin politik nedenlerden de kaynaklandığını düşünüyoruz. Önce kasım dediler, sonra aralık, şimdi de ocak deniliyor. Belki de hiç toplamayacak. Türkiye’de zaten sinema ile ilgili üretimler bu nedenle, fiili olarak durmuş durumda.” me de bir filmi, Ali Aydın’ın filmini, haklı buldu. Bu film Venedik’te gösterildi, ödül aldı. Bakanlık, 4 ay sonra ‘Sen vizyona girmedin, bütün parayı bize iade et’ dedi. Yani bu yönetmelik film yapmayı zorlaştıran bir yönetmelik.” Vicdansızlık mı, Utanmazlık mı Daha Ağır Çeker? Ayakkabı kutularında milyonlar, dolarlar, Avrolar... Rüşvet, kara para değil; villa satışı / hizmet karşılığı / sünnet düğünü armağanı / arkadaş kıyağı vb... Benim aklıma bir fotoğraf düşüyor: Şişli Osmanbey, Agos gazetesinin önünde, bir kardeşimiz Hrant Dink vurulmuş yatıyor. Ayakkabılarının altı delik... İstanbul Valiliği’ne çağrılıp tehdit edildiğinde de aynı ayakkabılar vardı mutlak ayağında... HHH Bülent Arınç soruyor: “Düşünün, bir İçişleri Bakanı’nın oğlunun gözaltına alındığını basından duymasından daha acı bir şey olabilir mi???” Benim aklıma Abdullah Cömert geliyor. CHP gençlik kolları üyesiydi, Antakya’daki Gezi Direnişi’nde vurulup öldürüldüğünde ve bir de 22 yaşındaydı.... Gözümün önüne sıcacık gülümsemesiyle Ethem Sarısülük geliyor: Ankara’daki direnişte polisin önce tekme tokat giriştiği, sonra silahını çekip vurduğu, kafasına nişan alıp vurduğu gencecik fidan.... Vuruluşunu defalarca ekranlarda izlediğimiz çocuk... Ali İsmail Korkmaz düşüyor aklıma: Eskişehir’deki direnişte darp edildikten sonra beyin kanaması geçiren, ameliyat sonrasında hepimizin soluğumuzu tutup yaşama dönmesini beklediğimiz, ama gözlerini artık hiç açmayacak olan İsmail Korkmaz... Onların anaları babaları acaba nasıl öğrendiler çocuklarının gözaltına alındığını değil de, vurulup öldürüldüğünü? HHH Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hayıflanıyor: “Hayatında karakolluk işi olmamış oğlumu apar topar tutukladılar.” Benim aklıma ve yüreğime Berkin Elvan yerleşiyor. Onun da hayatta karakolluk işi olmamıştı. Gezi protestoları sırasında ekmek almaya giderken kafasına isabet eden biber gazı fişeği ile yaralanan Berkin Elvan, 14 yaşındaydı. O, apar topar değil, neredeyse 200 gündür komada ve babası bakan olmadığından, o gün bugün bu olayla ilgili tek polisin ifadesi alınmadı... HHH İçişleri Bakanı Muammer Güler şikâyetçi: Yükleme yapılmış, ekleme yapılmış telefon konuşmalarına. Alçaklık bu! Emniyet müdürleri, savcılar derhal hallaç pamuğu gibi dağıtıla... Benim aklıma Teğmen Mehmet Çelebi geliyor. Gözaltındayken telefonuna 139 adet telefon numarası yüklenmişti. Yüklemeyi yapan polisler beraat etti teğmen beş yıldır içeride... Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Oğlumun masum olduğuna inancım tamdır” diyor... Çevre, doğa ve şehrim İstanbul geri dönüşü olmayan tahribatla, yıkımla paralanırken benim yüreğime Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan’ın isyanı yerleşiyor. Babasını hapiste ziyarete giderken “15 yaşında beni niye soydunuz” diyen sesi geliyor... HHH Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv ve tüm davaların savcısı Tayyip Erdoğan’ın dün söyledikleriyle bugün söyledikleri yan yana getirildiğinde, dünyanın en gülünç komedisi, en berbat parodisi ortaya çıkıyor. Ama bu ülkenin başbakanı olduğu için de tam bir trajedi... Yeter mi, yetmez mi bilmem, ama “hukuk herkese lazım” ilkesini son bir haftada anımsayan beylere benim de bir sorum var: Vicdansızlık mı, utanmazlık mı daha ağır çeker? apımcılar bakanlıkla mahkemelik Yönetmelikle vizyona giremeyen sinema filmlerine verilen ödeneğin geri alınacağına dair bir hüküm konulduğuna da dikkat çeken Çakarer, şöyle konuştu: “Bu madde yönetmeliğe yeni girdi ama ne yazık ki 2012’den bu yana uygulanıyordu. Şöyle ki bakanlık, vizyona girmeyen filmlerden verdiği ödeneği geri istiyordu. Hatta insanlar bu nedenle bakanlıkla mahkemelik oldu. ‘Sözleşmemizde böyle bir madde yok, olmayan bir madde üzerinden parayı nasıl geri istersiniz?’ diye. Mahke Y Bakanlıkça verilen desteklerin amacının “Bu film 300 bin TL ödenek almış ama iş yapmıyor” şeklinde olmamalı görüşünü dile getiren Çakarer, bakanlığın bir filmin yarattığı ekonomik, kültürel değerlere ve istihdama, ülkeye kattığı imaja bakması gerektiğine dikkat çekti. Çakarer, “Tepenin Ardı mesela... Bu filmi Türkiye’de 40 bin kişi izledi. Benim filmim, Pandora’nın Kutusu. Türkiye’de 27 bin kişi izledi. Ama İspanya’da 100 binler izledi. Bakanlık şimdi bunların araştırmasını mı yapacak? Hangi film, hangi festivallerde gösterildi mi diyecek?” diye konuştu. Getirilen +18 yaş kriterinin değerlendirmesinin de “tartışmalı” olduğuna dikkat çeken Çakarer, “Bence değerlendirme şöyle olacak. Filminizi götüreceksiniz, seyredecekler. ‘Film çok güzel ama şu sahneden dolayı +18 yaş sınırı alır, bunu ne yapalım’ diyecekler. Bu ‘Git, o sahneyi çıkar’ anlamına gelecek. Oturacaksınız montaj masasına, destek almak için o sahneyi çıkaracaksınız. Bir daha göndereceksiniz, bir daha, bir daha... Belki de senaryoda değişiklik yapılacak. Sonra belki desteklenmeyecek” dedi. EdEbiyat EsErlErinin dEstEklEnmEsi yönEtmEliği Kim, nasıl değerlendirecek? ANKARA (Cumhuriyet BüSağlanacak destekler için ayrosu) Kültür ve Turizm Barılacak kaynaklar da bakanlığın kanlığı, özgün edebiyat eserlebütçe imkânları çerçevesinde, rini üretecek ya da bunları yayıl bütçesinde bu amaçla tahyımlatacak yazarlara mali dessis edilecek ödenekten karşılatek sağlayacak. yacak. Yazarlara verilecek maBakanlık tarafından dün Resmi li destek, oluşturulacak “EdebiGazete’de yayımlanan, “Edebiyat Eserlerini Destekleme ve yat Eserlerinin Desteklenmesi Değerlendirme Kurulu”nun kaHakkında Yönetmelik”e göre, rarları ve taraflarca imzalanadesteklenecek eserin dili Türkcak destek sözleşmesine dayaçe olacak. Yazarlar, bakanlığa si nılarak, yönetmelikte belirlenen nema ve özel tiyatrolarda olduğu usul ve esaslar çerçevesinde ilgibi destek başvurusunda bulugili saymanlık aracığılığıyla ödenabilecekken bakanlıkça yazarnecek. Yönetmeliğe göre, bir yalara verilen desteklerde eserin zarın yazım desteği başvurusunbasım maliyeti da bulunabilmede dikkate alınasi için “TC vacak. Ancak yötandaşı olması, u Yürürlüğe giren yeni netmelikte yazım üretilecek esedesteğinden iki destek yönetmeliği edebiyat rin dilinin Türkkez yararlanmış olması, üreçevrelerinde tartışılmaya çe bir yazarın bir tilecek eserin daha yazım desbaşladı. Edebiyat eserlerine edebiyat üretiteği başvurusunartırması ve desteği belirleyecek kurul mini da bulunamamaedebiyata yeni kimlerden oluşacak? Nasıl boyutlar kazansı gibi bir kriter de var. işleyecek? Nesnel ölçütler dırması” şartları“Edebinı taşıması gereuygulanacak mı? yat Eserlerinin kiyor. Ayrıca üreDesteklenmetilecek eserin özsi Hakkında Yögünlük niteliği tanetmelik” Resmi Gazete’de yaşıması, projenin başvuru önceyımlanarak yürürlüğe girdi. Yeni sinde veya proje uygulama süyönetmelikle eski Kültür ve Turesince herhangi bir fondan da rizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın destek almaması şart. döneminde ilk kez gündeme geçüncü bir destek yok len ve yazarlara mali destek sağlanmasının önünü açan 4 Mart Yönetmeliğe göre bir yazar, 2012 tarihli “Edebiyat Eserleriaynı destek dönemi içinde yalnin Teşvik Edilmesi Hakkında nızca bir proje ile yazım desteYönetmelik” de yürürlükten kal ği başvurusunda bulunabilecek. dırıldı. Bu arada, yürürlüğe giren Yazım desteğinden 2 kez yararyeni yönetmeliğe edebiyat çevlanmış bir yazar, bir daha yazım relerinden bir eleştiri geldi. Ededesteği başvurusunda bulunabiyat çevrelerinde, söz konusu mayacak. yönetmeliğin yazarları destekYazım desteği tutarı da deslemesi açısından önem taşıdıtek konusu eserin kapsamı ve niğı, ancak bakanlıkça oluşturulatelikleri dikkate alınarak, 276 bin cak destek kurulunun kimlerden gösterge rakamının memur ayoluşacağı, bu kurulun nesnel öllık katsayısı ile çarpımından elde çütler içinde işleyip işlemeyeceği edilecek miktarı geçmemek üzekonuşuluyor. re kurul tarafından belirlenecek. Yeni yönetmelik, bakanlıkça Yazım desteği tutarının yüzde edebiyat eserlerinin üretilmesin50’si destek sözleşmesinin imzade ya da bunların yayımlatılmalanmasından sonra, yüzde 50’si sında sağlanacak desteklere yö ise proje neticesinde üretilecek nelik usul ve esasları kapsıyor. eserin kabulüne ilişkin kurul kaYönetmeliğe göre, özgün edebirarından sonra ilgililere ödeneyat eserlerini üretecek veya bun cek. Ayrıca bir yazarın destek foları yayımlatacak yazarlara banundan faydalanacağı eserin dakanlıkça projeleri karşılığında TL ha önce basılı olarak yayımlanolarak mali destek sağlanacak. mamış olması da gerekiyor. 75 yıllık sanat uğraşı Kültür Servisi Cumhuriyet dönemi ressamlarımızdan Naile Akıncı’nın 75 yıllık sanat yaşamını kapsayan yapıtları, İş Sanat’ın İstanbul’daki Kibele Galerisi’nden sonra İş Sanat İzmir Galerisi’nde. Sergi 30 Ocak 2014 gününe kadar izlenebilecek. Aile koleksiyonundan derlenen yapıtlarla oluşturulan sergi, ressam Naile Akıncı’nın sanat yaşamına başladığı 1949’dan günümüze kadar uzanan sürecin değişik evrelerini içeriyor. Resim sanatının temel türlerinden peyzaj ressamlığında, kendine özgü yansıtma üslubuyla yeni bir soluk yaratmayı başaran Naile Akıncı, özellikle İstanbul’un yöresel havasını aktardığı çalışmalarının doruğunu oluşturan “Eyüp Çeşitlemeleri” ile öne çıkıyor. “Bebek Çeşitlemeleri”, “Boğaziçi” ve “Marmara ve Ekinlik Adaları” gibi birbirinden ilginç serilerin de yer alacağı serginin kitabını Ahmet Kâmil Gören kaleme aldı. Güzel Sanatlar Akademisi’nin 1938 yılında açtığı giriş sınavını kazanarak Resim Bölümü Orta Kısmı’na kaydolan Naile Akıncı, Galeri’de Nurullah Berk ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrenciliği yanında Şefik Bursalı yönetimindeki Cour de Soir çalışmalarını da sürdürdü. Léopold Lévy ve Zeki Kocamemi atölyelerinde çalışarak, 1943’te Akademi’nin Resim Bölümü Orta Kısmı’ndan mezun oldu. Akıncı, 1949’da yeniden Akademi’ye dönerek 1952’de Yüksek Resim Bölümü Zeki Kocamemi Atölyesi’nden mezun oldu. İlk kişisel sergisini 1964 yılında İstanbul’da açan sanatçı, başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, Atina ve JaponyaNiigata’da bugüne kadar toplam 50 kişisel sergi gerçekleştirdi. Naile Akıncı’nın aile koleksiyonundan derlenen yapıtları İş Sanat İzmir Galerisi’nde Ü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle