Katalog

25 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Üç dönem’e takılan AKP’liler yolsuzluk krizinden fırsat yaratma çabasında 5 Denize, karaya, havaya... Dosyalar hazır, paketler de... İşlem tamam! Darbeye suçüstü! İyi de darbeyi Deniz ve Hava Kuvvetleri mi yapacaktı?.. Bir de Jandarma... Yani üç kuvvet komutanı mı yapacaktı? Diyeceğim şu... Dönemin Genelkurmay Başkanı dışarıda, Kara Kuvvetleri Komutanı dışarıda... Yahu emuhtırayı veren Genelkurmay Başkanı zaten dışarıda... O denizciler, gencecik subaylar mı yapacaktı darbeyi, yoksa Teğmen Çelebi mi? Yapılmamış bir darbe... Ağır cezalar... Hani bilinen bir şey de anımsatayım, dedim... Anımsatmasına anımsatayım elbet... Bu arada 7 Şubat’taki MİT krizine benzer bir kriz önceki gün yaşandı. Savcılık, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş’ı “şüpheli sıfatıyla” ifadeye çağırmış ama yeni Emniyet Müdürü göndermemiş. Bilenler için değil, bilmeyenler için yazıyorum... İranlı Sarraf var ya, 29 yaşında milyar dolarla oynayan... Mali Şube ekipleri Sarraf’ı izlerken onları da İstihbarat Şubesi izliyormuş... Fotoğrafları gazetelerde çıktı. HHH Bakıyorum rüşvet ve yolsuzluk savları, tutuklamalar falan unutuldu, gündeme Fethullah Gülen’in “bedduası” gelip oturuverdi. Başbakan, Pakistan’da konuştu: “Kime beddua ettiysen sıkıysa açıkla!” Şimdi herkes “bedduayı” konuşuyor... Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere açıklama üstüne açıklama... Ve dün Sabah’ın manşeti: “Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Gülen’e ağır eleştiri: Düşmanlara bile beddua edilmez!” Neyse, dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de konuştu... “Yolsuzluk varsa üstü kapanamaz. Herkesin rahat olması gerekir...” Biz de onu söylüyoruz... Malı götürenler var mı yok mu? Daha önceki davalarda savcıları öven, onları kahraman olarak gören, Gezi Direnişi’nde polisleri sarıp sarmalayan Başbakan şimdi öfkeli... HHH Millet bunu görüyor... Polis, polisi izliyor... Bu ne demek? Devlet içinde devlet... İyi de kim yaptı bunu? Bırakın izlemeyi, inlemeyi, dinlemeyi... Rüşvet ve yolsuzluk var mı yok mu? Kozları Erdoğan u AKP’yi sarsan yolsuzluk operasyonunun ‘Erdoğan’sız bir AKP ve Türkiye’ hedeflediğini savunan vekiller 3 dönem engelinin kaldırılmasını istiyor. Kulislerde Erdoğan’a rağmen dava yoluyla bile tüzüğün değişebileceği konuşuluyor. EMİNE KAPLAN Gövde gösterisi Erdogan, parti otobüsüne yolsuzluk soruşturmasında adı geçen bakanlarla çıktı. Havaalanının VIP salonunun etrafına “‘İn’ de inelim, ‘gir’ de girelim”, “Sevdamızın adı berrak, sonu toprak, dönen alçak olsun”, “Ağlayacaksın belki ağlatacaklar seni ama sen gözyaşını azığın yapıp yürüyeceksin” pankartları asıldı. Alanda ayrıca pankartlar aracılığıyla cemaat medyasına da mesajlar verildi. Bu kapsamda, “‘Bugün’, karanlık ‘Taraf’ta gizlenenler, ‘Zaman’la birer birer tükenirler” ve “Kırık testiyle beddua okunmaz, zamanla ‘Sızıntı’ yapar”, “O şimdi Amerikan askeri, ağlak kovboy” pankartları dikkat çekti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Dinleme, İzleme, İnleme... Fişleme, dişleme... İzleme... Yasal ya da yasadışı dinleme... Bugüne dek neler yaşadık, neler gördük! Darbelerde... Post modern, most modern! Sabaha karşı ev basmalar, alıp götürmeler... Bir de görüntüler! Siyasal dalavereler, gazetecilere tehditler! Yıldırma yöntemleri! Medya patronlarına baskınlar, işten attırmalar. Bakıyorum yine medya suçlu! Başbakan esip gürlüyor, cemaate vuruyor, oradan atlayıp hainlere, devlet içinde devlet olanlara... Hainler, çeteler... Hayda! 28 Şubat bu anlatılanların yanında cüce kalır cüce! Düzmece kanıtları, CD’leri, siyasetçilerin gizli çekim özel yaşamlarını AKP döneminde görmedik mi? HHH Şimdi polise ve yargıya çete diyenler, daha dün hep birlikte yapmadılar mı milletin gözleri önünde bu operasyonları! Bavulcu, Özel Yetkili Savcı’ya düzmecebozmaca dosyaları götürürken sizler çocuklar gibi şen değil miydiniz? Şimdi çetelermeteler, düzmece belgeler diyorsunuz! Fişleyenler, izleyenler, dinleyenler birbirlerine aynı tuzağı kurarken devlet seyretmiş. Dosyalar paketlenmiş, CD’ler hazırlanmış, bu kez Bavulcu ve takımı çete oluvermiş. Poliste kota, yargıda kota... Yahu yeni değil... 1980 sonrası başlamış, 90’larda ivme kazanmış, 2002’den 2013’e kadar kota tıka basa doldurulmuş... Ben mi verdim o kotayı, kara gözlüm, ben mi? Sen verdin! Muhalifleri fişlerken... Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv, Devrimci Karargâh, Şike davalarında insanları, ÇHD’de avukatları toplayıp gözaltına alırken... Bak dün Silivri’de davaları vardı 9 tutuklu 22 sanıklı ÇHD üyesi avukatların... Unutma! HHH Bir yanda iktidar medyası... Karşısında cemaate verildiği öne sürülen devletin en duyarlı birimlerine yerleştirilmiş kadrosu... Askeri vesayete karşı verilen mücadele! El ele kol kola... Haydi gidelim birlikte karakola! ANKARA Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, AKP’de vekiller için 3 dönem sınırlamasının yeniden tartışmaya açtı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu konuda geri adım atmayacağı dile getirilmesine karşın kulislerde parti tüzüğünün değiştirilebilmesi için çeşitli formüller dile getiriliyor. AKP kulislerinde şu değerlendirmeler yapılıyor: 3 dönem sınırlaması kaldırılmalı: Eğer siyaset normal bir şekilde yürüseydi bu sınırlama sorun olmazdı. Partinin en etkili isimlerinin de yer aldığı 70 kadar vekili, 3 dönem nedeniyle genel seçimlerden sonra siyaset dışı kalacak. Operasyonla Erdoğan’sız bir siyaset şekillendirilmeye çalışılıyor. Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilebilir ya da aday olmayabilir. Her iki durumda da tüzük değişikliği yapılarak bu sınırlama kaldırılmalıdır. Başbakan’ın tavrı net: Başbakan, 3 dönem sınırlamasının kaldırılmayacağı yönündeki açıklamalarından geri adım atmaz. Bu süreç de fikrinde bir değişikliğe neden olmadı. Ancak bu olasılık seçimlerin öne çekilmesi gibi bir durumda gündeme gelebilir. Kongre toplanmadan değişiklik: Eğer tüzükte bir değişiklik yapılmasına karar verilirse büyük kongrenin toplanmasına gerek yok. Parti tüzüğünün 153. maddesi 3 dönem sınırlandırılmasını kaldırılması için MKYK’ye yetki veriyor. TOBB örneği: Partinin tüzük değişikliğine gitmemesi durumunda söz konusu tüzük maddesi yargıya taşınabilir. TOBB’da bu süreç yaşandı. TOBB yönetimi için 2 dönem sınırlaması vardı. Ancak bu sınırlama, idari yargıya taşındı. Ankara 13. İdare Mahkemesi ve 7. İdare Mahkemesi, söz konusu hükmün anayasaya aykırı olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Yüksek mahkeme de, söz konusu hükmü iptal etti. Partiden de birisi aynı yolu izleyerek 3 dönem sınırlamasını yargıya taşıyabilir. ‘Bedduaya lanet, duaya davet’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Fetullah Gülen’in beddualı konuşmasına, “Bedduya lanet, duaya davet diyorum. Biz bedduayla değil duayla emrolunduk. İnanlar birbirlerine karşı dua ile emrolunmuşlardır beddua ile değil dolayısıyla biz bu yolda bugüne kadar millete efendi olmak için değil hizmetkâr olmak için mücadele verdik” diye yanıt verdi. Erdoğan’ı karşılayan partililer, “İn de inelim, gir de girelim” sloganları attı. İki günlük Pakistan ziyaretinin ardından Ankara’ya dönen Erdoğan, Esenboğa Havalimanı’nda partililerce karşılandı. Saatler süren bekleyişin ardından Erdoğan’ın alana girişiyle birlikte gelenlerin coşkusu arttı. Erdoğan’ı karşılamak için Ankara’nın AKP’li belediyeleri seferber olurken, kentin çeşitli noktalarından havaalanına otobüsler kaldırıldı. Ayrıca il teşkilatları da otobüslerle Ankara’ya geldi. Erdoğan parti otobüsünün üzerinde yolsuzluk soruşturmasında çocuklarının isimleri geçen İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB Bakanı Egemen Bağış ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı da yanına alarak konuşmasına başladı. Erdoğan, “Bakın Muhammet İkbal ne diyor; ‘Ben sana yol sormuyorum, arkadaş soruyorum, yol arkadaşı yoksa yol neye yarar. Önce yol arkadaşı sonra yol.’ Biz bu yola böyle çıktık” diye konuştu. Erdoğan şunları söyledi: “17 Aralık’ta hükümetimize karşı yapılan bu operasyonlarda, bunun perde arkası milli iradeyedir, milletedir. Burada bir tercih var; ya millet, ya zillet. Zillete talim olanlar yine kaybedecek. Dik duracağız dikleşmeyeceğiz.” Öte yandan Erdoğan’ın konuşmasını haber kanallarının tamamına yakını canlı yayınlarken, Gülen cemaatine ait Samanyolu TV, dizi yayını yaptı. TTB’den ‘Tamgün’ eylemi Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM Dikmen kapısında daha önce dört kez ertelenen torba yasa tasarısına ilişkin basın açıklaması yaptı. TTB adına açıklamayı yapan Genel Sekreter Bayazıt İlhan, tasarıyla hekimlerin özel hastanelere kiralanacağını, işyeri hekimliği sertifikasının zorunluluğunun biteceğini, ale hekimlerinin çalışma saatlerinin artacağını kaydetti. Türkiye Büyük Hekim Meclisi’nin geçen pazar toplandığını ve oybirliğiyle tasarının reddedildiğini anımsatan İlhan, “Taslak bir kez daha Genel Kurul gündemine alınacak olursa, görüşmelerin yapılacağı günden başlayarak süresiz eyleme hazır olduğumuzu bilin” çağrısında bulundu. İMO: Bakan’a ceza onur kurulunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO), Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında verilen 3 ay meslekten men cezasının henüz kesinleşmediğini bildirdi. İMO’dan yapılan açıklamada, 9 Temmuz’da İmar Yasası’nın 8. maddesinde değişiklikler yapıldığı, bu değişikliğin, TMMOB ve bağlı meslek odalarının varlık nedenini ortadan kaldırdığı belirtildi. Yapılan soruşturma sonucunda, İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun 16 Ağustos 2013 tarihinde, Bakan Bayraktar’ın Oda Onur Kurulu’na sevkine karar verdiği, Onur Kurulu’nun da 8 Kasım tarihinde Bayraktar hakkında üç ay meslekten men cezasına hükmettiğine dikkat çekilen açıklamada, kararın 19 Aralık’ta Bakan Bayraktar’a tebliğ edildiği bildirildi. Açıklamada, Oda Onur Kurulu’nca verilen kararın henüz kesinleşmediği, yönetmelik uyarınca karara Bayraktar’ın itiraz hakkı bulunduğu belirtildi. KULİSLER: MGK’DEN SONRA KÖŞK’TE Kabinede revizyon beklentisi FIRAT KOZOK ANKARA Türkiye’yi sarsan yolsuzluk operasyonunda adları geçen 4 bakanın istifalarını alan, ancak herhangi bir adım atmayan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, bu hafta revizyon için düğmeye basması bekleniyor. Kulislerde revizyonda adı geçen bakan sayısının önce 10 olduğu ancak, Erdoğan’ın yolsuzluk operasyonu ardından kabinenin neredeyse yarısını elediği yorumlarından kaçınmak için bu sayıyı düşürdüğü yorumları yapılıyor. 3 bakan çocuğu ve bir bakanın adının karıştığı rüşvet operasyonunun ardından Ankara kulisleri kabine revizyonuna kilitlendi. Pakistan’daki temaslarını tamamlayarak dün Ankara’ya dönen Erdoğan’ın nasıl bir tavır izleyeceği bu hafta netleşecek. Erdoğan, bugün partisinin il başkanlarıyla bir araya gelecek. Yarın ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında MGK toplantısı düzenlenecek. Süreçte Cumhurbaşkanı Gül ve kurmaylarıyla görüşen Erdoğan’ın, MGK toplantısı sonrasında Köşk’e yeni kabine listesini çıkarması bekleniyor. Erdoğan’ın MGK toplan tısını yeni bakanlarla yapmamak için bu toplantıyı bekleyeceği yorumları yapılıyor. Erdoğan’ın yapacağı kabine revizyonunda, belediye başkanlığı için aday gösterilen bakanlardan boşalacak koltuklar için “sırada bekleyenler” ve operasyonların ardından gündeme gelen “sürpriz” isimler üzerinde duruluyor. Bu çerçevede, Başbakan’ın İçişleri Bakanı Muammer Güler ile ilgili bir tasarruf yapması durumunda yerine getireceği ismin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala olduğu, kulislerde konuşulanlar arasında. Operasyonlarda adı geçen bir diğer bakan olan AB Bakanı Egemen Bağış’ın yerine ise Erdoğan’ın Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu ya da İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır’ı getirebileceği belirtiliyor. Belediye başkanlıklarında ise İzmir Büyükşehir Belediyesi içn aday gösterilen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yerine, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın getirilebileceği ifade ediliyor. Sürprizler geliyor Yıldırım yerine Yılmaz