18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 2013 CUMA 8 HABERLER Yeni emniyet müdürü Selami Altınok, İstanbul’a Başbakan’ın uçağıyla geldi Çapkın da gitti İstanbul Haber Servisi AKP’li bakanların da adının karıştığı ve “Büyük Rüşvet” adı verilen operasyon sonrasında toplam 11 şube müdürü ve yardımcısının görevden alınmasının ardından dün de Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın görevinden alındı. Çapkın’ın yerine ise Aksaray Valisi Selami Altınok atandı. Normal şartlarda emniyet müdürlerinin isimlerini İçişleri Bakanlığı ya da valiler açıklarken Altınok’un atandığını ilk AKP Aksaray Milletvekili Ruhi Açıkgöz’ün açıklaması hem dikkat çekti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde AKP’li bakanların da adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yankıları sürerken sabah saatlerinde sıcak gelişme yaşandı. Hüseyin Çapkın’ın görevden alındığı bilgisi hızla emniyet içerisinde yayılırken Çapkın da dün saat 13.00 sıralarında makam aracına binerek Emniyet Müdürlüğü’nden ayrıldı. Yaklaşık 1 saat sonra yeniden makamına gelen Hüseyin Çapkın görevden alınmasına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı. Morali hayli bozuk olan Çapkın yaptığı açıklamada görevden alındığı bilgisinin kendisine de bildirildiğini belirterek, “Biz devlet memuruyuz. Gelmemiz nasıl doğalsa gitmemiz de öyle doğal. Nasıl geldiysem öyle gidiyorum. 4.5 senedir devletimize milletimize sadakatle hizmet etmeye çalıştık. Bugün de normal devlet memurluğu ataması kapsamında merkez valiliğine atamamız oldu. Hayırlısı olsun, merkez valiliğine gidiyorum. Zaten merkez valisiydim, geçici görevle İstanbul’a gelmiştim” dedi. bakan Tayyip Erdoğan’la birlikte geldi. Erdoğan’ı İstanbul’a getiren Başbakanlık’a ait ANA uçağında Altınok’un yanı sıra soruşturmada adı geçen AB Bakanı Egemen Bağış’ın da bulunduğu öğrenildi. Altınok daha sonra İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Mutlu ve Altınok, Çapkın’ın boşalttığı makama birlikte çıkarak bir süre sohbet etti. Altınok, görevlerine yeni atanan polis şefleriyle de tanıştı. AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun operasyon günü sabah 6’da İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ı aradığını ancak iki saat boyunca uluşamadığını öne sürdü. Tayyar, Çapkın’ın operasyondan haberi olduğu yönünde kanaati olduğunu belirterek “Siyaset olarak bakıldığında ‘ihanet olduğunu’ düşündüğünü” söyledi. Tayyar, Çapkın hakkında idari soruşturma açılması halinde başka bilgilere de ulaşılabileceğini sözlerine ekledi. Çapkın’ın görevden alınmasının ardından yerine Aksaray Valisi Altınok atandı. AKP Aksaray Milletvekili Ruhi Açıkgöz, Altınok’un önce Merkez Valiliği’ne ardından da İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne atanacağını söyledi. Normal şartlarda emniyet müdürlerinin isimlerini İçişleri Bakanlığı ya da valiler açıklarken AKP’li bir vekilin atamayı açıklaması dikkat çekti. Selami Altınok, İstanbul’a dün akşam Baş Ç YDD’ye yönelik operasyonda, kanser hastası derneğin başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan şafak vaktinde gözaltına alınması kamuoyunun tepkisini çekmişti. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Aysel Çelikel E rdoğan, Bağış ve yeni müdür aynı uçakla İstanbul’a geldi ‘Vali, Çapkın’a iki saat ulaşamadı’ Hukuk herkese lazımmış! HAKAN DİRİK gılanıyorsa bunun müsebbibi, yine bütün bu organizasyonların içinde olan hükümettir” dedi. İZMİR Çağdaş Yaşamı DesHukukun herkese lazım olduğunu tekleme Derneği (ÇYDD) Genel vurgulayan Çelikel, “Sıra kendileBaşkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, rine gelince olayın ne demek olhükümet üyelerinin de adının geçduğunu anlamışlardır” diyerek tiği operasyonda ortaya çıkan yolşunları söyledi: “O zaman 81 şusuzluk rakamlarının çok büyük olbemize baskın yaptılar, 35 kişiyi duğunu belirterek “Büyük yolgözaltına aldılar. Bütün bu opesuzluk yapanların hükümet içinrasyonlar saat 05.00’te yapılde çöreklenmiş olduğu anlaşılıdı. Türkan Saylan’ı hasyor. Ancak ÇYDD’nin ta yatağından kaldırdılar. POS makinesiyle alTürkan Hanım, o kadar dığı 50 liralık bağışın üzgündü ki 20 gün sonpeşine düşen Maliye, ra vefat etti. ‘Yargıyı siyaacaba bu milyon dosallaştırmayalım, bağımsız larları neden görmezyargı herkese lazım’ derlikten geldi” dedi. ken kastettiğimiz buydu. Çelikel, bakan çoOlayları kıyaslarken şucuklarının adının karışnu unutmayalım, Ergetığı yolsuzluk operasnekon sanıklarından ve yonuyla ilgilil değerAysel Çelikel ÇYDD’den, bugünkü bilendirmelerde bulunçimde deliller yakalanmadu. Maliye Bakanlığı’nın dı. Bugün ortaya saçılan fotoğderneklerine yönelik vergi kıskacı raflar, akıl almaz bir tablonun kurduğunu anımsatan Çelikel “Biyapının içinde çöreklenmiş olzim POS makineleriyle, mail orduğunu ortaya çıkardı.” der yoluyla topladığımız bağışlara vergi cezası kesenler, neesilen ceza den bu yolsuzlukların üzerine 4 milyon lira’ gitmek yerine olayı ortaya çıkaranları tasfiye etmeye çalışıyor? Çelikel, ÇYDD Maliye ÇYDD’nin hesap veremeyecek Bakanlığı’nın kendilerine kestitek bir işlemi, eylemi Ergenekon ği vergi cezasının 4 milyon lira olsürecinde de yoktu, şimdi de duğunu bildirdi. Ceza konusunyok. Ama arkadaşlarımız o zada Maliye Bakanlığı’ndan yapılan man günlerce gözaltında tutulaaçıklamaların gerçeği yansıtmadırak hırpalandılar. Şimdi Başbağını belirten Çelikel, “Bakanlığın kan ve Bülent Arınç, devlette bir yaklaşımı, Atatürkçü bir dernek çetenin olduğunu söylüyor. Peolan ÇYDD’ye baskı yaparak baki ÇYDD ve diğer Ergenekon sağışçıları ve dernek yöneticilerini yıldırmak, topluma hizmet aşkınıklarına operasyonlar yapılırmızı köreltmek amacını taşıdığı ken neredeydiler? Hiçbirinden kanısındayız. ÇYDD, bu baskı‘geçmiş olsun’ ya da ‘üzgünüz’ lardan yılmayacak, yargı yoluydiye bir ses duymadım. Halen la hakkını arayacaktır” dedi. yüzlerce insan cezaevinde yar Görevden almalar çok sayıda kente sıçradı İstanbul’da operasyonun ardından görevden almalar İzmir ve diğer illere de sıçradı. İzmir’de Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Mehmet Erikoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Emin Göktaş ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Halil İbrahim Güzel, görevlerinden alınarak yerlerine yeni isimler atandı. Yalova’da KOM Şube Müdürü Reşat Beceren ile 3 yardımcısı, Antalya’da Asayiş Şubesi’nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Erdal Dengiz, Asayiş Şube Müdürü Nurullah Güler, yardımcıları Muhittin Ergen ve Hüseyin Boz, Konya’da KOM Şube Müdürü Hasan Yavuz, Ercincan’da KOM Şube Müdürü Yüksel Yıldırım görevlerinden alındı. İstanbul merkezli operasyonun ardından toplamda 51 Şube Müdürü ve Müdür yardımcısı görevden alındı. Bakan Bağış, ‘Yolsuzlukla mücadeleye devam’ dedi Haber Merkezi Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gündeme gelen iddialarda adı geçen AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, dün akşam saatlerinde attığı tweet’te “Yolsuzlukla mücadeleye de, siyaset mühendisliği, itibar suikastları ve ekonomiyi çökertme girişimlerini engellemeye de sonuna kadar devam” dedi. Çapkın görevden alınmasının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. (Fotoğraf: DHA) ‘K Dosyada karartma kuşkusu CANAN COŞKUN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3 ayrı dosya üzerinden yürütülen “rüşvet ve yolsuzluk” soruşturması kapsamında Başsavcı Turan Çolakkadı’nın, soruşturmayı yürüten savcılara gerektiği durumlarda veya herhangi bir hususta hukuki uyuşmazlık olduğu takdirde görevli 3 cumhuriyet savcısından ikisinin imzasıyla işlem yapılacağı talimatını verdiği ortaya çıktı. Talimatta şu ifadeler yer aldı: “Kaçakçılıknarkotik bürosunda bulunan 2012/120653, 2013/24880 numaralı soruşturmalar cumhuriyet savcıları Celal Kara, Mustafa Erol ve Ekrem Aydıner tarafından yürütülecektir. Mükteza tayininde ve herhangi bir hususta hukuki ihtilaf olduğu takdirde görevli üç cumhuriyet savcısından ikisinin imzasıyla işlem yapılacaktır.” Talimatta Aydıner ve Erol’un önceki cumhuriyet savcılarının yanında her üç soruşturmada da görevlendirildiği ifade edildi. Avukat Ömer Kavili, “Örneğin gözaltında olan bakan çocuklarına ilişkin 2 savcı ‘İfadelerinin alınmasına gerek yok, serbest bırakılsın’ derse, üçüncü savcı ne yaparsa yapsın ifadeleri alınamayacak, serbest bırakılacaklardır” dedi. Kavili, Başsavcı Çolakkadı’nın bu talimatının kanuna karşı hile olduğunu savunarak “Farklı görüşteki savcı asla karar çıkaramayacaktır. Bu talimat Celal Kara’nın devre dışı bırakılmasıdır. Bu durum, savcı Kara’nın doğru iz üzerinde olabileceğinin kanıtıdır” diye konuştu. Soruşturmanın merkezi adliye koridoru ve yargı bürokrasisi kulislerinde konuşulanlar operasyonun boyutunun büyüklüğünü ortaya koyuyor ‘Dosya sağlam’ İLHAN TAŞCI AKP’den internet erişimine yeni müdahale E rgin, Çolakkadı ile görüştü Öte yandan dün akşam saatlerinde İstanbul’a gelen Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in başsavcı Turan Çolakkadı ile görüşmesi dikkat çekti. ANKARA İşadamıbürokratbakan çocukları üçgenindeki yolsuzluk savlı soruşturmanın merkezi adliye koridoru ile yargı bürokrasisinde konuşulanlar, operasyonun boyutunun büyüklüğünü ve çatışmanın derinliğini ortaya koyuyor. İçişleri, Çevre ve Ekonomi bakanlarının çocuklarının gözaltına alındığı, bir adım ötesinde de bakanların Yüce Divan’da yargılama tartışmalarının başlanacağı işaretini veren kritik bir görevdeki yetkili, “Elde delil, belge yokken çocukları ve bakanları suçlayacak bir çılgınlığa kim kalkabilir ki?” sorusunu yöneltiyor. Dosyadaki kimi delil ve belgeleri gören bir kaynak, ilk başta kendilerinin de kuşkuları olduğunu ancak savcılığının “elinin sağlam” olduğunu gördüklerini belirtirken, “Eğer iddianamede deliller yeterli değilse, ayakları yere basmıyorsa kabul o zaman ‘hükümete yönelik operasyon’ diyelim. Dosyaya ilişkin hiçbir şeyden haberi olmayanların çıkıp da ‘operasyon’ demesi kolaycılık. Yolsuzluk var mı, yok mu bu tartışılmalı” değerlendirmesini yaptı. Hem hükümet kanadı hem de Fethullah Gülen camiası kendi açılarından operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulunurken tartışmanın fitilini ateşleyen operasyon öncesi hazırlıklarda yer alan, yürütülmesinde etkili olan asıl aktörler ise şu ana kadar konuşmadı. Kimilerinin cemaatle hükümet arasındaki “bilek güreşi”, kimilerinin ise “hükümete yönelik operasyon” diye tanımlamaya çalıştığı yolsuzluk ve rüşvet savlı soruşturmaya ilişkin adliye koridoru ile yargı bürokrasisi kulislerinde konuşulanları not ettik. İşte o yetkililerden kimilerinin öne çıkan değerlendirme ve yorumları şöyle: İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kendilerini kaskolatıyorlar Soruşturmanın içeriğinden çok olayı yalnızca cemaathükümet çerçevesine sığdırılmaya çalışılmasını, “herkesin kendisini kaskolatması” olarak nitelendirdi. Bunun ne demek olduğunu ise üst düzey yetkili şöyle açıkladı: “‘Ben yanlış adam değilim, yanlış yapmadım’ deyip bir şeyler (operasyon) yapılınca ‘Falanca tarafa vurmak için yaptılar’ diyerek kendinizi kaskolatmış oluyorsunuz. Bundan sonra olacak her şeye karşı ‘Bunlar benimle bunun için uğraşıyorlar’ denecek.” Üst düzey yetkili, elinde delil, belge olmadan bir savcının 3 bakanın çocuklarını gözaltına aldırtıp, bakanlarla ilgili işlemlere hazırlanmak gibi “bir çılgınlığa kalkmayacağına” işaret ederek, “Elde delil, belge yokken çocukları ve bakanları suçlayacak bir çılgınlığa kim kalkabilir ki? Gelişmeler tarafların bilek güreşi olarak değerlendirilmesin” dese de öyle değerlendirilmeye devam edilecek gibi görünüyor. Niye üç soruşturma? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 3 ayrı soruşturma bulunuyor. Üç soruşturmanın aynı zamanda yapılması yargı bürokrasisinde de zamanlaması nedeniyle “kuşkuya” neden olmuş. Üst düzey bir yetkili, İstanbul Başsavcılığı’nın Ankara ile yaptığı dar kapsamlı görüşme ve bilgilendirmenin ardından “savcılığın elinin oldukça güçlü” olduğu izlenimini edindiği bilgisini paylaştı. Aynı yetkili, operasyon zamanlamasının kendisine de ilginç geldiğini söylerken, “Ama işin özü de kaçmamalı. Deniyor ki, ‘Başbakan’a yönelik operasyon’. Bu kolaycılığa kaçmamak lazım” değerlendirmesini yaptı. Gelişmelerin salt cemaat ile hükümetin kavgasının devamı gibi algılanması durumunda “özün” gözden kaçırılma riski bulunduğunu anlatan üst düzey yargı yetkilisi, “Türkiye, yolsuzluk var mı, yok mu bunu tartışmalı” diye konuştu. Sansürün hızı 5 kat artacak MAHMUT LICALI ANKARA AKP, internet sitelerine erişimi engellemede içerik ve yer sağlayıcılara başvuru şartı kaldırılarak doğrudan mahkemeye başvuru hakkı getiren yeni bir yasal düzenlemeyi Meclis’e getirdi. Mevcut düzenlemede başvuru ve kararın çıkmasıyla 17 günü bulan erişim engelleme tedbiri yeni düzenlemeyle 72 saate inecek. AKP’nin TBMM’ye sunduğu yasa önerisiyle kamuoyunda “sansür yasası” olarak tanımlanan İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Yasası’na internet özgürlüğünü kısıtlayıcı yeni düzenlemeler geliyor. Yasa önerisiyle erişim engelleme kararlarıyla uygulanan “sansürün hızı” artarken erişim engelleme yöntemleri tanımındaki ucu açık ifadeler ise yeni yöntemleri gündeme getirecek. Öneriye göre erişimin engellenmesi yöntemi; alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, URL erişiminin engellenmesi olarak tanımlanıyor. Erişimin engellemesi yöntemi içerisinde “benzeri yöntemler” ifadesinin yer alması yeni sansür yöntemlerine yasal dayanak sağlayacak. “Benzeri yöntemler” içerisine ne tür uygulamaların eklenebileceği de tartışmaları beraberinde getirecek. Yurtiçindeki yer sağlayıcıların internet trafik bilgilerini kayıtlarının saklanma süresinin alt sınırı 6 aydan 1 yıla çıkarılırken yer sağlayıcılarını fişleyecek yeni bir uygulama getiriliyor. Yasa önerisine göre yer sağlayıcıları yaptıkları işin niteliğine göre sınırlandırılarak yükümlülükleri farklılaştırılabilecek. Yükümlülükler yönetmelikle belirlenecek usul ve esaslar kapsamında belirlenecek. Toplu kullanım sağlayıcılarına ilişkin hükümde yapılacak değişiklikle konusu suç olan içeriklere erişimi önleyici tedbirlerin ayrıca bir yönetmelikle belirlenmesi sağlanıyor. Buna göre mevcut durumda yasaya göre tedbir alınırken, değişiklikle alınacak tedbirlerin sınırı ayrıca hazırlanacak yönetmelikle belirlenecek. Mevcut yasaya göre internetteki bir içeriğin yayından çıkarılması için önce içerik sağlayıcısına ve yer sağlayıcısına başvurma şartı aranırken yapılacak değişiklikle içeriğin çıkarılması için doğrudan mahkemelere başvuru hakkı tanınıyor. Öte yandan doğrudan mahkemeye başvuran kişi içeriğin çıkarılması talebinin yanı sıra söz konusu internet içeriğine erişimin engellenmesini de talep edebilecek. Mevcut düzenlemeyle toplam 17 gün içinde başvuru sonuçlandırılarak yaptırım uygulanırken, yeni düzenlemeyle içeriğin çıkarılması ya da engellenmesi talebi 48 saat içinde verilecek ve bu talep 24 saat içinde uygulanacak. İçeriğin çıkarılmaması halinde 72 saat içinde erişim engellenecek. Başka bir deyişle erişim engelleme için yapılan başvuru, kararın alınması ve uygulanması toplam 17 günü bulan bir süreçte gerçekleşirken yeni düzenlemeyle bu süreç 72 saate inecek. Erişim engelleme kararının hayata geçme hızı mevcut düzenlemeye göre 5 6 kat hızlanacak. Hâkim, doğrudan erişimin engellenmesine, erişimin engellenmesi kararından önce uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasına ya da içeriğin yayından çıkarılmaması halinde içeriğe erişimin engellenmesine veya erişimin engellenmesi ile birlikte içeriğin yayından çıkarılmasına karar verebilecek. Zekeriya Öz Karar hızlanacak Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın çocuklarının da aralarında bulunduğu kişilerin gözaltına alınmasına yönelik operasyondan hemen sonra İstanbul Emniyeti’ndeki 5 şube müdürünün görevden alınmasıyla operasyon aslında ilk sekteye uğratılmış oldu. Çünkü polis şeflerine yönelik hükümet kanadından gelen operasyon bir anlamda bakan çocukları ile diğer şüphelilerin Emniyet sorgularının da “çökmesi” anlamını taşıyordu. Başsavcılık da iki yeni savcıyı görevlendirilmesini bununla gerekçelendirdi. Her ne kadar kaynaklar, “Mevcut savcıları geri çekerek değil, onlara yardım için iki arkadaş görevlendirildi. Bu arkadaşlar da tecrübeli kişiler” deseler de kamuoyu bu hamleyi doğrudan bir müdahale olarak değer Bakanlar için Öz devrede lendirmeye devam ediyor. Soruşturmanın koordinasyonunu Ergenekon ismiyle özdeşleşen Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’ün yürütmesi dikkat çekiyor. Soruşturmada neden koordinatör başsavcı vekiline gereksinim duyulduğu sorusunun yanıtı aslında ilerleyen aşamalarda operasyonun daha da yukarılara doğru yöneleceğinin habercisi olarak yorumlanabilir. Çünkü devlet büyüklerinin soruşturulma usullerine ilişkin HSYK’nin genelgesi bu noktada önem kazanıyor. Genelgeye göre, bakanlarla ilgili soruşturmalar ya bizzat başsavcılarca ya da vekilinin koordinasyonunda yürütülebiliyor. Çocukların “devlet büyüğü” sayılamayacağı gözetildiğinde, ilerleyen aşamalarda üst düzey bir yetkilinin de dediği gibi olay doğrudan “büyükleri” de kapsama alanına alacak gibi görünüyor. Yer sağlayıcıya fişleme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle