18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 2013 PERŞEMBE 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK Benim iktidarımda yolsuzluk olmaz diye başlar; yolsuzlukların anası diye CHP’yi gösterir, söylemediğini bırakmaz... Oysa nihayet doğulu bir ülke Türkiye. Yolsuzluklara gebe bir ülke. Kim iktidara gelirse, hele bir parti uzun zaman iktidarda kaldı mı yolsuzluklar kaçınılmaz. Yolsuzluklar; eş dost tayinleri, partiye bağlı kişileri devlette baş köşelere yerleştirmekle başlar ve sonra menfaat şebekeleri yavaş yavaş, küçük küçük oluşur. Farkına bile varmaz iktidarın baş sorumlusu ve ak mı ak bir yönetim kurduğu, hiç kimsenin yolsuzluk yapmaya teşebbüs bile edemeyeceğini sandığı sıralarda… Para sıcak yüzüyle, hükümetin üç bakanının harimi ismetine giriverir. HHH Bir sabah erken saatte, astığı astık, kudret sahibi Başbakan’ın telefonu çaldı: Bir ses; üç bakanın oğullarını, iktidara yakın işadamlarını, banka müdürlerini, belediye başkanı, bürokratları polisin derdest ettiği ve savcılığın büyük bir yolsuzluk operasyonu başlattığını bildirdi ve ... ... Korku imparatoru, yolsuzlukların bir numaralı düşmanı ve iktidarında bu türden olaylara rastlanmayacağı inancında olan Başbakan’ın şapkası önüne düştü ve keli gördü. 1) O güne kadar kuş uçsa ülkede haberi olan Başbakan’ın; polisin savcılıkla işbirliği yaparak aylardır izini sürdüğü yolsuzluklarla ilgili operasyonun başlatılacağından önceden haberi olmadı. Soruşturmayı polis de savcılık da Başbakan’dan gizledi. 2) Cemaat; önüne gelene sandıkta hesaplaşma çağrısı yapan Başbakan’la sandıktan önce hesaplaşmayı yeğledi... Soruşturmanın sağlıklı yürümesi ve herhangi bir müdahaleye uğramaması için öylesine gizlilik içinde yürütüldü ki polis, emrinde olduğu, oğlunu gözaltına aldığı İçişleri Bakanı’nı da önceden bilgilendirmekten özenle kaçındı... Her yerde, herkes üzerinde gözü kulağı olan ama emrindeki polisin operasyon gizlediği hükümet bu!.. HHH Gittiği Konya’da basına soruşturma üzerine konuşmayacağını söyledi ama yine cemaat demeden, cemaate meydan okuyan bir konuşma yaptı. Ama öyle bir konuşmaydı ki bu; “Hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğim, geri adım atmayacağım, diz çökmeyeceğim” diyor ve... ... Bu ifadelerle aslında cemaatin gücünü kabul ettiğini ve cemaatin açtığı yeni cephede savaşı kabul ettiğini açıklamış oluyor. Ne var ki karşısındaki cephe ile varlık ve yaşam koşulları aynı; İslam! Bu nedenle RTE, cemaat diyemiyor konuşmalarında. Dolaylı ama hükümetle cemaat arasındaki kavganın nedenini bilen için anlaşılır bir dille konuşmayı sürdürüyor. Cemaat ve Gülen, aralarındaki kavganın bugünkü yüzüyle ilgili olmadıklarını açıklasalar bile, bu açıklamalar inandırıcı olmayacak... HHH Birden patlayan üç bakanlı soruşturmanın alacağı biçimselliğin önce yerel, sonra genel seçimlere ne ölçüde yansıyacağı henüz tartışılmıyor. Yandaş basına, örneğin Sabah’a göre; soruşturmanın amacı siyaseti yozlaştırmak, siyaseti seçimlerden önce dizayn etmekmiş! Dershane krizinin, AKP oylarını yüzde 1 ile 3 arasında etkileyeceği söylendi. Ama bu kez hükümetlecemaat arasındaki kavga daha genişledi, savaş alanına döndü. Öne sürüldüğü gibi AKP oylarının bir bakıma cemaat oyları olduğu varsayımı haklı ise yolsuzluklara duyarlı olan toplumu bu savaş ne ölçüde etkileyecek acaba? HHH Ha bir de bir söylem var muhalefet sözcülerinin eleştirilerinde. Bir bakanın oğlu uzaktan yolsuzluğa karışsa bile o bakan derhal istifa edermiş Batı demokrasilerinde, diyorlar. Yok efendim yok! Bizdeki demokrasi ileri demokrasi. Oğlunun yolsuzluğa karıştığı açıklandığı o saatte bakanın istifasını gerektirmez. Üstelik istifa edip bu ülkede AKP döneminde her alanda yolsuzluklar olduğunu söyleyen muhalefetin iddialarını doğrulasınlar mı yani?.. Şırak diye istifa ederlerse, hele başbakanlarından işaret almadan bu davranış; partiye de, hatta ulusal iradeye de ihanet olur efendim, ihanet! İntikam yemini gibi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’yi sarsan yolsuzluk operasyonları ile ilgili hükümetin ilk açıklaması, operasyonlardan 36 saat sonra geldi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, iddialarda adı geçen dört bakanla ilgili “Bakanlarımız yolsuzluk yapmadı” diyemezken, hükümetin “Çok planlı, psikolojik harp benzeri bir operasyonla karşı karşıya olduğunu” savundu. Arınç, “Eğer devlet içerisinde kümelenmiş, yuvalanmış illegal bir örgüt söz konusu ise bunları ortaya çıkarmak da boynumuzun borcu olsun” sözleriyle “karşı operasyonun” da sinyalini verdi. Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan ’ın AKP Genel Merkezi’nde bakanlarla ve parti yöneticileriyle yaptığı görüşmelerin ardından, Başbakanlık Yeni Bina’da basın toplantısı düzenledi. Operasyonun genel hatlarıyla ilgili bilgiler veren Arınç, “yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelenin” AKP’nin “kuruluş ilkesi” olduğunu savunurken, “Eğer bir yolsuzluk iddiası, bir rüşvet, bir kara para aklama söz konusu ise bunu yargı en iyi şekilde, en adil şekilde aydınlatmalıdır” diye ekledi. Arınç: Devlette kümelenmiş illegal örgütü ortaya çıkarmak boynumuzun borcu Kızdıran soru... Bir gazetecinin “Bir bankanın genel müdürünün ve bir bakan çocuğunun evinde çıkan para miktarını ölçülü buluyor musunuz? Açıklamalarınızda eleştirdiğiniz kesimden biz cemaati anlayabilir miyiz?” sorusu üzerine sinirlenen Arınç, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın şiirinden alıntı yaparken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yedi kere yedi kırk dokuz / elde var Ayten / beş kere beş yirmi beş / elde var Ayten. Bu kadar laf söyledikten sonra ‘Siz cemaati mi kastediyorsunuz’ derseniz zikriniz ve fikriniz bununla meşguldür anlamına gelebilir. Biz işin, fitnenin söndürülmesi noktasındayız. Bir alçaklık söz konusu ise bu alçaklığı onlara hamletmek çok büyük bir yanılgı olur.” ‘Mikrofonu alırım’ Arınç, bu çıkışının ardından muhabirin aramalarda çıkan paralarla ilgili sorusunu yanıtlamadı. Muhabirin “Bir sorum daha vardı” ısrarı üzerine “Mikrofonu alın yoksa ben alacağım” diyen Arınç, aynı soruyu sormaya çalışan diğer muhabire de izin vermedi. Üçüncü kez benzer sorunun gelmesi ve fotoğrafların sosyal medyada yayıldığının anımsatılması üzerine ise Arınç, şunları kaydetti: “Sosyal medya, sorumsuz ve sınırsız bir alandır. Herhalde bankada toplanan tüm mevduatı evine getirmiş saymamak lazım. Doğrusu çok gülünç şeylerle meşgulüz. En iyisi, yargı ne yapacaksa bir an önce yapsın.” ERDOĞAN ATEŞ PÜSKÜRDÜ: Devlet içindeki çeteleri ortaya çıkaracağız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, yolsuzluk operasyonunun altında “Devlet içerisinde devlet olma çabasında çetelerin olduğunu” savundu. Erdoğan, “Bu örgütlenmeyi ortaya çıkaracağız. Babamızın oğlu olsa ortaya çıkaracağız. Şuymuş, buymuş, şucuymuş, bucuymuş, bizi enterese etmez” derken, Emniyet’teki görevden almaların diğer illere sıçrayabileceğini vurguladı. Erdoğan, Macaristan Başbakanı Victor Orban ile yaptığı ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantının ardından soruları yanıtlayan Erdoğan’a yolsuzluk operasyonları anımsatıldı. Kendisinden 2 saat önce basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın açıklamalarından çok daha sert bir üslup kullanan Erdoğan, şunları söyledi: “Ortada çok kirli bir operasyon söz konusu. Türkiye’de biz 2023 yılının Türkiyesi’nin dünyada ilk 10 içerisinde yer almasının kavgasını verirken birileri de acaba ‘biz Türkiye’nin bu hızlı gidişini nasıl durdururuz’ bunun gayreti içinde. Bunun dışarıda planlayıcısı olduğu gibi onların ülkemizde uzantıları var. Bunların kimler olduğunu sizler de biliyorsunuz. Gezi olayları sürecinde istediklerini elde edemediler. Şimdi yeni bir adım attılar. 14 ay dinleme, izleme yapılıyorsa ve bu konuda kendi üstlerine haber verilmiyorsa buradaki mühendislik yolsuzlukla değil siyasi mühendisliğin bir başka versiyonudur. Bu da bir nevi çetelerdir. Bu çeteler devletin içinde devlet olmaktadır. Böyle bir anlayışla süreci istedikleri gibi yönetme, yönlendirme olayıdır.” Kendilerinden önce kamu bankalarının, sürekli zarar eden kamu bankalarının bugün Avrupa’da derece aldıklarını ifade eden Erdoğan, bankaların “yaralanmak istendiğini” savundu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar maalesef devlet içinde devlet gayreti ile adım atıyorlar. Bu örgütlenmeyi kesinlikle meydana çıkaracağız. Bu babamızın oğlu olsa dinlemeyiz. Şuymuş, buymuş dinlemeyiz. Burada çok değişik şeyler söylenecektir. Biz 28 Şubat’ları medya ile gördük. Bunlara daha sonra bazı STK’ler karıştı. Şimdi bunun değişik bir versiyonu yine uygulanıyoruz. Biz gereken çalışmayı gerektiği şekilde yapacağız.” Arınç’ın “Ne yapacaklarını yakın zamanda görürüz” dediği bakanlarla ilgili değerlendirme yaparken de sert bir üslup kullanan Erdoğan, “Bakan ailelerimiz ve onların ailelerine bulaştırılmış olması nedeniyle hassasiyetleri ortadadır. Bakanların hassasiyeti ortadadır, gerekeni gerektiği zamanda yaparız. Ana muhalefet ya da yavru muhalefet istediği için değil biz onların geçmişini çok iyi biliriz” dedi. Konuşmasını bir de deyimle süsleyen Erdoğan, “Aptesimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun” demek isterken, bunun tam tersini söyledi. Erdoğan, daha sonra sözlerini düzeltti. Erdoğan, Emniyet’teki görevden almalar konusunda da “Emniyet’teki değişikliklerle ilgili olarak görevlerini kötüye kullanmakla ilgili olarak valilerimiz bu tasarruflarını kullanmışlardır. Bu ülkenin geleceğini kimsenin karartmaya hakkı yok. Bu pek çok ile aynı şekilde sıçrayabilir” ifadelerini kullandı. eçim öncesi yıpratma’ Yerel seçimler öncesinde ve önümüzdeki seçimlere yönelik, Türkiye’nin “ekonomik gücünü yıpratmak amacıyla” birtakım girişimler yapıldığını savunan Arınç, “Bir komplo teorisi olarak söylemiyorum, ama ‘S ulaşabildiğimiz bazı bigiler ve bulgular bu amaçların bu olaylarla, bu operasyonla ilgili örtüştüğünü ve at başı gittiğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu. Arınç, şöyle devam etti: “Bu operasyon niçin bu zamanda yapılıyor, niçin bu eksikliklerle yapılıyor ve niçin buna benzer bazılarının daha olabileceği tehditler olarak savruluyor, düşünün. Hükümeti yıpratmak için, zor durumda bırakmak için. Bizi bugüne kadar en çok iddiacısı olduğumuz, en çok başarıyla gerçekleştirdiğimiz yolsuzluklar konusunda kamuoyunun gözünden düşürmek için diye. Biz biliyoruz, düşünüyoruz bu kanaatimizi pekiştirecek delilleri de, bu işi yapanları da en kısa zamanda bulacağız. Eğer devlet içerisinde kümelenmiş, yuvalanmış illegal bir örgüt söz konusu ise bunları ortaya çıkarmak da boynumuzun borcu olsun. Ellerindeki imkânları sadece kendi çıkarları için kullanan, bir kişiden, bir örgütten bahsetmemiz gerekiyorsa onu da en kısa zamanda halkımızın önünde ilan edeceğiz.” ir bakan için çok acı...’ Toplantıda, operasyonun sabah 05.00’te yapılmasını ve gerçekleştiren şube müdürlerini de eleştiren Arınç, müdürlerin operasyon hakkında amirlerine önceden bilgi vermesi gerektiğini söyledi. Arınç, “En azından bir operasyon yapılacak ama isimleri gizli tutabilirsiniz, bunu kendi uhdenize almaz, üstünüzdeki amirle paylaşarak ‘şu saatte biz önemli operasyon yapacağız’ dersiniz. Bir içişleri bakanı’nın, oğlunun gözaltına alındığını basından duyması kadar acıklı bir şey olabilir ‘B mi? Bir İstanbul emniyet müdürünün, bir İstanbul valisinin yapılanlardan ta saatler sonra haberdar olması neyle izah edilebilir?” dedi. Arınç, şube müdürleri ile ilgili görev değişikliğinin ise “soruşturmanın selameti açısından” yapıldığını savundu. Arınç’ın bu ifadesi üzerine bir gazeteci kendisine “Soruşturmanın selameti açısından çocuklarının ismi geçen bakanlar da hükümeti rahatlatmak için istifalarını sundular mı?” sorusunu yöneltti. Bu soruya net yanıt vermekten kaçınan Arınç, şöyle konuştu:“Biz sayın bakanlarımızı seviyoruz. Masum olduklarına inanıyoruz. Ama biri suça karışmışlarsa veya çocuklarıyla ilgili iddialarda onların da dahli varsa bu onları koruyacağımız anlamına gelmez.” Savunamadı İSTANBUL’DAN Gece yArıSı ANKArA’yA DöNeN erDoğAN, BAKANLArı TopLADı AKP’de operasyon trafiği FIRAT KOZOK Başbuğ’dan masumiyet karinesi tweet’i İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasından müebbet hapse çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, yolsuzluk operasyonuna ilişkin hükümetin “masumiyet karinesi” anımsatmalarına Twitter’dan değerlendirme yaptı. Başbuğ “Söz konusu vatanına, milletine, devletine ve ordusuna sadakatle hizmet etmiş askerler olunca masumiyet karinesi unutuluyor” dedi. ‘Oğlumun bu tür işlere bulaştığını sanmıyorum’ Haber Merkezi Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, rüşvet yolsuzluk operasyonun ardından oğluyla ilgili iddiaları “Bu tür işlere bulaştığını sanmıyorum” diye değerlendirdi. Oğlunun gözaltına alındığını önceki gün sabah saatlerinde televizyondan öğrendiği kaydedilen Bayraktar, “Üzüntü duydum” dedi. Adalet Bakanı Ergin: Herkes işine bakıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu yürüten savcıların görevden alınması iddiaları ile ilgili olarak soruları yanıtladı. Ergin, “Bu konuda herhangi bir şey olmadığını dün HSYK de açıkladı, biz de açıkladık. Herkes kendi işine bakıyor şu anda” dedi. ANKARA İstanbul Başsavcılığı’nın talimatıyla başlatılan ve 3 bakanın oğlunun da gözaltına alındığı yolsuzluk operasyonunun ardından Başbakan Tayyip Erdoğan, kurmaylarını AKP Genel Merkezi’nde olağanüstü topladı. Toplantıya oğulları gözaltında bulunan İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da katıldı. Ankara’nın resmi gündemi dün aslında dış politika ağırlıklıydı. Moldova Cumhurbaşkanı Nicolae Timofti, Çankaya Köşkü’ndeki temaslarının ardından Erdoğan ile görüştü. Erdoğan, Timofti’nin ardından Macaristan Başbakanı Victor Oban ile görüştü. Konya’daki Şebi Arus töreninden sonra 00.44’te Ankara’ya gelen Erdoğan’ın gece yarısından sonra İstanbul’a gittiği, birkaç saat sonra tekrar Ankara’ya döndüğü iddiası kulisleri hareketlendirdi. Ancak Başbakanlık kaynakları sabah saatlerinde, Erdoğan’ın Ankara’da olduğunu, saat 15.00’teki programa kadar da farklı bir programı olmadığını bildirdi. Bu bilgiden çok kısa bir süre sonra Başbakan Erdoğan, Güler ve Çağlayan ile Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AB Bakanı Egemen Bağışı, programlarında olmayan bir şekilde AKP Genel Merkezi’nde olağanüstü topladı. Toplantı sürerken Subayevleri’ndeki evinden ayrılan Erdoğan, sürpriz bir şekilde AKP Genel Merkezi’nin yolunu tuttu. Erdoğan, 12.40 sıralarında Genel Merkez’e gelerek toplantıya katıldı. Toplantı, 15.20 sıralarında sona erdi. 3 BAKANIN GÖREVDEN ALINMASI KESİNLEŞİYOR Cemaati ‘tasfiye’ kararı EMİNE KAPLAN ANKARA 3 bakanın oğlunun gözaltına alındığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonu üzerine AKP Genel Merkezi’nde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda, “cemaatin devletten tasfiyesi” kararı alındı. Bunun için alınabilecek önlemler ve yapılacak çalışmalar üzerinde duruldu. Başbakan Erdoğan’ın, hükümeti yıpratmaya dönük daha önce de birçok girişim olduğunu belirterek, “Bunu da aşarız” dediği öğrenildi. Operasyona adı karışan 4 bakanın kabine revizyonuyla görevlerinden alınmasına kesin gözüyle bakılırken, yeni kabine listesinin bugün Çankaya Köşkü’ne sunulabileceği belirtiliyor. Erdoğan’ın dün kurmaylarıyla yaptığı toplantıda yolsuzluk ve rüşvet operasyonu karşısında partinin tavrı ve bundan sonra nasıl bir strateji izleneceği masaya yatırıldı. Edinilen bilgiye göre, 3 bakanın oğluyla ilgili bir girişim beklendiği dile getirilirken, “Bu konuda bilgi ve duyumlar vardı. Ancak operasyonun üst amirlerin bilgisi olmadan yapılabileceği düşünülmedi. Harekete geçileceğinin önceden bilgisinin geleceği düşünüldü. Ancak bu konuda atlatıldık” değerlendirmesi yapıldı. Toplantıda, cemaatin devletten tasfiyesi için her türlü önlemin alınması ve çalışmaların yapılması kararı alındı. Erdoğan’ın yaşanan gelişmelerin ardından oğulları gözaltına alınan İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ile hakkında soruşturma yürütüldüğü iddia edilen AB Bakanı Egemen Bağış’ı görevden almasına kesin gözüyle bakılıyor. Güler’in yerine AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın ya da Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın dışardan bakan yapılabileceği konuşuluyor. Adalet Bakanlığı’na Bekir Bozdağ’ın kaydırılabileceği ya da AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un getirilebileceği belirtiliyor. Kabinede aday olan bakanlarla birlikte 810 kişilik bir değişiklik yapılabileceği beklentisi dile getiriliyor. 4 bakanın durumu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle