Katalog

19 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR Zeynep Tanbay Dans Topluluğu’nun yeni gösterisi ‘Symbiosis’, Beethoven Festivali kapsamında sahneleniyor 17 u ‘Symbiosis’, Borusan Kültür Sanat’ın düzenlediği Beethoven Festivali’nde 20 ve 21 Aralık günleri Haliç Kongre Merkezi Sadabad Oditoryumu’nda sahnelenecek. Fotoğraf: Özge Balkan Çocuk 13 Yaşında... Pislikler ortaya saçılıyor... Rüşvet, yolsuzluk, sahtekârlık, hırsızlık... Üstelik “Allah” diye diye! Üstelik “ahlak” sözcüğünü dillerden düşürmeden! Bugüne dek milleti hep soyanlar vardı, ama bunlar kadar soyanına hiç ama hiç rastlanmadığı kulaktan kulağa değil, açıktan açığa ilan edilir oldu; sağır sultanlar duydu, kimi medya duymadı. İçimden kusmak geliyor! Yandaş medya iki gündür sancılar içinde kıvranıp duruyor! Beter olsunlar! Ne yana döneceklerini, hangi yılana sarılacaklarını bilmez oldular! Şu anda aklım fikrim ne operasyonlarda, ne de kimin kime kaç milyon dolar rüşvet alıp verdiğinde! Başkalarının çocuklarını mahkeme kapılarında süründürürken, hiç çekinmeden hapse, hücreye, ölüme, yokluğa, yoksulluğa yollarken, kendi çocuklarının servetlerine servet katanların istifa etmesini beklemek de biraz saflık olur galiba! Şu anda aklım fikrim, yüreğim ve vicdanım o çocukta; o çocuğun annesinde babasında. Çocuk 13 yaşında... Annesi Jale Hanım’ı, babası Tamer Bey’i, Cüneyt Özdemir’in 5N1K programında izledim. İzlememiş olanlar için anımsatayım: Gezi protestoları sırasında Çanakkale’de bir mitinge katılan ve yola “Hükümet İstifa”, “Faşizme Ölüm” gibi sloganlar yazdığı gerekçesiyle yargılanan çocuk hakkında 2 yıldan 6 yıla hapis cezası isteniyor. Gerekçe “kamu malına zarar vermek”! 8. sınıf öğrencisi. İlk kez böyle protestoya katılmış, ağabeylerin yazdığını görünce o da yazmak istemiş. İstenen salt hapis cezası değil. Hepsi bu kadar değil. Yargılama sonucunda eğer ceza verilmezse bile, çocuk ailesinden alınarak bir yerleştirme yurdunda korumaya alınacak! O programda babanın vakur çırpınışını görmeliydiniz! İzleyen tüm anne babalara sesleniyor, “Bugün benim çocuğumun başına gelen yarın sizin çocuğunuzun başına gelebilir” diyor; “Devletin başka işi gücü yok mu?” , “Bu nasıl demokrasi?” diye sorguluyor; bu hukuk cinayetine dikkati çekiyor; “Tarih bunları affetmeyecek”; “Çocuğumu ne hapse, ne yurda vereceğim, bu böyle biline” diye isyan ediyordu. Onu izlerken bir kez daha insanlık onurunun ayaklar altında ezildiğini hissettim. Bu ülke, 17 yaşında Erdal Eren’i hapiste, kilitli kapılar ardında tutan, bir hafta içinde yargılayan ve yaşını büyütüp idam eden bir ülkeydi. Gezi protestolarından darbe teşebbüsü çıkarmaya çalışanlar, 12 Eylül faşizmini aratmıyorlardı... Yine de hak hukuk herkese bir gün lazım olur derken... pislikler ortaya saçılmaya başladı... Osman Karaca, Babıâli’nin çınarlarından biriydi. Ne mutlu bana ki, onu yakından tanımak, sohbetinden yararlanmak, taa 70’lerin başında onunla çalışmak fırsatını buldum. O zamanlar ONK Ajans Cağaloğlu Yokuşu’nun başını tutmuştu. ONK sadece bir telif hakları ajansı değildi, aynı zamanda birikimlerin buluşma yeriydi. Ayrıca, Vilayet’in önünde her protesto mitinginde, başımız sıkıştığında, sığındığımız mekândı. Donanımlı, uygar bir İstanbul beyefendisiydi Osman Karaca. Eyüp İlyasoğlu, yazarımız, müzik eleştirmenimiz Evin İlyasoğlu’nun neredeyse yarım asırlık can yoldaşı, eşi... Aydınlık, çağdaş dünyamızın en başta gelen destekçisi, değerli bir dost... Tam tüm hastalıklara meydan okurken ve daha önceki gün bu meydan okuyuşun tadını çıkarıp, şakasını yaparken, aramızdan ayrılıverdi. Kayıplarımız, ışık içinde uyuyacaklar. Ailelerine, tüm sevenlerine sabırlar dilerim. Beethoven’le dans... ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Loş ışıklar eşliğinde, deyim yerindeyse kulaklarımızın pasını silen müthiş bir müzik... Sahnedeki sandalyelerde oturan 12 kişi... Müziği çalan Borusan Quartet, dansçılar ise Zeynep Tanbay Dans Topluluğu (ZTDT)... Değişik bir projeyle karşımıza çıkan Zeynep Tanbay ve dansçılarını uzun süredir sahnede göremiyorduk. 2003’ten beri Akbank Sanat sponsorluğunda sahneye çıkan topluluk sponsorluk bitince büyük zorluklar yaşamış. Stüdyolarının ve belli bir mekânlarının olmaması da neredeyse topluluğu dağılma noktasına getirmiş. Tanbay yaşadıkları süreci, “Çok acı çeksek de sessiz kalmayı tercih ettik” diye tanımlıyor. Tanbay, Borusan’ın Beethoven Festivali kapsamında “Symbiosis” ile sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor: “Borusan’dan gelen teklifin zamanlaması da çok iyi oldu. Festival, hem dinamizmimizi hem de yaratıcılığımızı tekrar bir araya getirdi.” “Symbiosis” bütün bu sürecin sonunda ortaya çıkan, dinamik ve enerji dolu bir birleştirici niteliği taşıyor Tanbay ve topluluğu için... Modern dans denilince ilk akla gelen sanatçılardan biri Tanbay. Daha önceki dans gösterilerinde herkesi kendine hay a s n t’ a ‘D ikka D Geçenlerde yaptığınız basın toplantısında “Dansa Dikkat” çağrısında bulunmuş ve “dansın desteğe ihtiyacı var” demiştiniz, nasıl bir yardım desteği oluşturulmalı sizce? Z. Tanbay: Dansa özellikle dikkat çekmek istedim çünkü dans diğer sanat dallarının yanında en sonda kalıyor. Dünyada da bu düzen böyle ilerliyor olabilir ancak kültürsanat sistemi iyi gelişmiş ülkelerde diğer sanat dallarının ilerlemesi geride kalan sanat dallarını da birlikte çekiyor. Türkiye’de dans maalesef en son sırada bile değil, neredeyse hiç önemsenmiyor. O açıdan dansa dikkat çekmek istedim. Hem Kültür Bakanlığı’na, hem belediyelere, hem iş dünyasına hem de kültürsanat basınına bir çağrıydı aslında bu. Şefika Kutluer Festivali’ne ‘skalite’ ödülü Kültür Servisi Dünya Turizm Profesyonelleri Derneği’nin turizmde kaliteyi artırmak amacıyla her yıl belirli kategorilerde verdiği “skalite” ödülü, “Ankara’ya değer katanlar” kategorisinde bu yıl Uluslararası Şefika Kutluer Festivali’ne verildi. Flüt solisti Şefika Kutluer tarafından 4 yıldır Ankara’da düzenlenen ve teması “Doğu Batı ile Buluşuyor’ olan festival, her yıl Batı ve Doğu ülkelerinden pek çok müzisyeni ağırlıyor. Düzenlenen törende ödülünü alan Şefika Kutluer, “Türkiye’de klasik müziğe olan ilgiyi artırmak en önemli hedefim. Bu festivalle ülkeme birçok yeni klasik müzik izleyicisi kazandırıyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum” dedi. Fotoğraf: İsa Arslan ran bırakan insan bedeninin dansla neler yapabileceğini bizlere gösteren, özel ışığı olan bir dansçı ve koreograf. Bir bedenin söz olmadan bize anlatmak istediği her şeyi anlatabilen, hayal gücümüzü zorlayan bir dans sanatçısı. Daha önceki dans gösterilerini seyretmediyseniz “Symbiosis”i kaçırmayın derim. Tanbay, “Benim, Beethoven’in dörtlü yaylı çalgılarından oluşan parçaları arasından seçip bir araya getirdiğim parçalardan yepyeni bir eser oluştur dular ve tabii ki bir parçanın bir bölümünden başka bir parçanın başka bir bölümüne sıçramak onlar için çok başka bir durumdu. Aynı şekilde bir kuartet için bir saat boyunca durmadan çalmak da alışılmadık bir durum, ancak bütün bu zorluklara rağmen provalarda çok olumlu ve pozitif bir şekilde çalıştık” diyor. Tanbay, “Symbiosis”in festivalden bağımsız olarak 2014’te İstanbul’da tekrar sahnelenmesi gerektiğini düşünüyor: “Biz zaten ZTDT olarak Çanakkale’den Edirne’ye, Gaziantep’ten Diyarbakır’a bir sürü ile gidiyoruz. Bunları tekrar ‘Symbiosis’ ile gerçekleştirmek istiyoruz. Dış festivallere katılımımız öncelikle yurtiçindeki gösterimlerin başarılarıyla alakalı olacak. Festival yöneticilerinin biraz daha yakın takipte olmaları gerekir. İzmir ya da Ankara müzik festivallerinin yöneticilerinin tutumu bu durumu netleştirir.” Tiyatro ve dans festivallerinin yanı sıra müzik festivallerine de katılabileceklerini söyleyen Tanbay, bu projenin sadece ZTDT’yi değil Borusan Quartet’i de bağladığını söylüyor. Borusan Kültür Sanat’ın Beethoven Festivali dün başladı. Festival üç gün sürüyor. Tanbay ve topluluğu “Symbiosis” ile ilk kez 20 Aralık Cuma saat 20.00’de, 21 Aralık Cumartesi ise 15.30’da Haliç Kongre Merkezi Sadabad Oditoryumu’nda olacak. n Kültür Servisi Türkiye çağdaş sanat sektörüne yeni bir ivme kazandırmayı hedefleyen online sanat platformu artnivo.com; yeni, farklı ve güncel sanat eserlerine ev sahipliği yapmayı planlıyor. arnivo. com’da pek çok sanatçının profiline ve sanat eserine ulaşılabilecek. Sitede ayrıca, çağdaş sanat koleksiyonerliği ve açılan sergilerden bilgiler, sanat akımlarını açıklayıcı yazılar yer alacak. artnivo. com’a katılmak için sanatçılar başvurularını 30 Ocak 2014 tarihine kadar art@artnivo. com adresine yapabilirler. ‘artnivo. com’ ocakta açılıyor Devam romanına kiralık yazar u 50 yaşında beklenmedik bir biçimde ölen Larsson’un Türkiye’de de yayımlanan polisiye üçlemesinin devam romanını, ünlü futbolcu İbrahimoviç’le ilgili bir kitaba da imza atan David Lagercrantz kaleme alacak. 2004’te ölen Stieg Larsson’un 75 milyon satan üçlemesinin 4. kitabını başka bir yazar yazacak Kayıplarımız... kendini fantastik bir dünyanın içinde buluyor” dedi Üçlemenin Lisbeth Salander ve Mikael Blomqvist adlı kahramanlarının yer alacağı yeni romanın 2015 Ağustosu’nda yayımlanması bekleniyor. Stieg Larsson, üçlemeKültür Servisi 2004 yınin dördüncü romanılında 50 yaşında beklenmenı yazmaya başlamış, dik bir biçimde ölen İsveçama bitiremeden hali yazar Stieg Larsson’un yata veda etmişti. An“Ejderha Dövmeli Kız”ın Hollywood tüm dünyada 75 milyoncak Larsson’un yazauyarlamasında Lisbeth Salander’i Rooney bildiği bölümün budan fazla satan “MilenMara canlandırmıştı. yum Üçlemesi”nin dördünlunamadığı, o yüzden cü bir devam kitabının yaLagercrantz’ın yepyeni zılması için bir yazar tutuldu. Türkiye’de Pebir roman yazacağı belirtiliyor. gasus Yayınları’nca yayımlanan ve “EjderLarsson’un üçlemesi, tüm dünyada satış reha Dövmeli Kız”, “Ateşle Oynayan Kız” ve korları kırmakla kalmamış, hem İsveç’te, hem “Arı Kovanına Çomak Sokan Kız” adlı polide Hollywood’da beyazperdeye de aktarılmışsiye romanlardan oluşan üçlemenin İsveç’teki tı. Hollywood’da çekilen filmin yönetmenliğini yayıncısı, devam kitabının David Lagercrantz David Fincher yapmış, başrollerini ise Daniel tarafından yazılacağını açıkladı. Craig ve Rooney Mara üstlenmişti. Daha önce, İsveçli futbolcu Zlatan Öte yandan, Larsson’un yakınlarının üçlemeİbrahimoviç’le ilgili bir kitabın eş yazarlığıye yeni bir kitabın eklenmesini gereksiz görnı yapmış olan Lagercrantz, romanı yazmaya dükleri ve yazarın ailesi ile yayıncısı arasında başladığını söyleyerek, “Çok eğlenceli. İnsan anlaşmazlık doğduğu öğrenildi. n Kültür Servisi Müzik yazarımız Evin İlyasoğlu’nun önceki gün yaşamını yitiren 46 yıllık eşi Eyüp İlyasoğlu bugün toprağa veriliyor. İlyasoğlu’nun cenazesi bugün Bebek Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Cumhuriyet gazetesi olarak, Evin İlyasoğlu ve ailesinin acısını paylaşıyor, baş sağlığı diliyoruz. Eyüp İlyasoğlu toprağa veriliyor