23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ARALIK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr Dün de yüzde 9 çakılan ve 69 bin puanın altına inen borsa ancak tepki alımlarıyla toparlandı 13 Borsa dipten döndü ÇAKILANLAR Halkbank borsada yıkıldı Operasyon kapsamında gözaltına alınan isimlerden, evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıkan Süleyman Aslan’ın genel müdürü olduğu Halkbank’ın borsadaki hisseleri de sarsıldı. Önceki günü yüzde 12.34’lük düşüşle kapatan bankanın hisseleri dün de yüzde 4’e yakın düşüşle 13.10 liraya kadar geriledi. Halkbank hisseleri iki günde yaklaşık yüzde 17’ye kadar değer kaybetti. Daha sonra az da olsa toparlanan hisseler günü yüzde 0.75 düşüşle 13.80 liradan tamamladı. Halkbank’ın bir önceki gün yaklaşık 2.5 milyar liralık kayıpla 17 milyar 312 milyon liraya gerileyen piyasa değeri, dün 63 milyon lira daha eriyerek 17 milyar 249 milyon liraya indi. Öte yandan banka, Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklamada Sırbistan’da bankacılık sektöründeki satın alma fırsatlarının değerlendirilmesi için genel müdürlük makamına yetki verdiğini duyurdu. Ekonomi Servisi İşadamları, siyasilerin yakınları ve Halkbank’a yönelik önceki sabah düzenlenen operasyon ile ilgili belirsizlikler devam ederken Halkbank ve Emlak Konut GYO hisselerinde sert satışlarla Borsa İstanbul (BIST) 100 endeksi 9 Eylül tarihinden bu yana ilk kez 70 bin puanın altına geriledi. Daha sonra toparlanan BIST 100, günü yüzde 0.66 yükselişle 71 bin 417 puandan kapadı. Borsa İstanbul, operasyonun başladığı gün yüzde 5.2 değer kaybıyla dünyanın en çok değer kaybeden borsası olurken dün de yüzde 2.58 düşüşle açıldı. Soruşturmanın odağında yer alan Halkbank yüzde 2.89 düşüşle açıldıktan sonra endekste satış baskısı arttı. Endeks gün içinde yüzde 3.75 düşüşle 68 bin 184 sınırına kadar geriledi. BIST 100 en Çürüme.. “İhaleye fesat, yolsuzluk, rüşvet...” suçları kapsamında, bilinen en geniş kapsamlı operasyonun daha ilk gününde haberciler, yorumcular için sözün bittiği yere gelindi... Dakikalar içinde yeni gelişmeleri verirken “ilk, en büyük...” tamlama sözcükleri kullanılmaktan aşınınca, gelişmeyi anlatabilmeye yönelik “siyasi kutuplaşma hukuku eziyor”, “demokrasinin dünyada geçerli olan kurallarının Türkiye’de ırzına geçiliyor”, “çürüme”, “devlet teşkilatlarının atomize edilmesi, siyasi kutuplaşma, iktidara, hukuka güvenin dibe vurması, cepheleşen tarafların bir diğerini vurmak üzere nokta atışları... Yok etmeye yönelik öfke... Hepimizi, ülkemizin geleceğini öylesine ağır tehdit ediyor ki...” türünden kocaman kocaman uyarıların bile ciddiye alındığı yok... İktidar ortaklarının simge iki liderinin bir diğerinin adını almadan; Başbakan Erdoğan ile Fethullah Gülen’in canlı, görüntülü verilen, artık nerede ise günde birden fazla olarak verilmek noktasına gelinen son sözleri Kuran’dan ayetlerle destekleniyor. Biz uzman olmayanların anlayabildikleri kadarı ile fiiller üzerinden yaşanan bir diğerini yıkmaya yönelik nokta atışları, İslama, inanmış Müslümanların yükümlülüklerine aykırı, günah sayılacak eylemler kapsamına sokulmuş oluyorlar... Demokraside, hukuk devleti düzeninde, dini inanç, Kuran, günah üzerinden en tepede tartışmanın yerini sorgulamaktan çok uzakta, siyasal İslamcı kadrolar, seçmen tabanı üzerindeki yer kapma kavgalarının yansımaları olarak değerlendiriliyorlar... Bu işin bile medyatik suyunu çıkarmış kamuoyu olarak, galiba da, ustalıklı yapılan yeni tehditlerin içerikleri en çok merak ediliyor olmalı ki, yeni nokta atışlarının neler olabileceği üzerinden yorumlamalar öne çıkıyor... HHH Siz bu yazıyı okuyana kadar yeni gelişmelerle, hangi yeni boyutlar ekleneceğini bilemeden, kesinlikle artık çoğunluğun da itiraf ettikleri üzere öngöremeden, İktidarları için en uzun gün olarak tarihe yazılacak 17 Aralık gelişmeleri, hukuk diliyle İktidarlarının odağında olduğu yolsuzluklar operasyonunun geri dönüşü olmayan, silinemeyecek gerçeklerinin anlamlılarından birkaçını anımsayalım... İktidarlarının bugüne kadar çok mutlu oldukları, güçlerine güç katmada kullandıkları iktidar süreçleri boyunca yaşanmış özel operasyonların tıpkısının aynı sahneler... “terör, darbe...” suçlamaları ile kendilerinin karşıtı gördükleri kişi ve kurumların, soyut, toptancı kanıtları ile kişilendirilmemiş suçlamalarla, kanıtlarla, örgütlülük, varlık güçlerinin vurulmasına içerik ve sonuçları ile hiç ama hiç benzemiyorlar... Adi yolsuzluk, kaçakçılık odağında adı geçen bankanın genel müdürünün evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıktığı görüntüleri ile verilirken, eşinin telefon kayıtlarından da paranın geldiği bilgisinin alındığı kamuoyuna sızmış oluyor... Operasyonun polis ayağından doğrudan sorumlu, sorgulamayı da yürütecek ayağında İçişleri Bakanı’nın suç eylemleri bağlantılı gözaltına alınması, onun da evinden karton kutularda para çıkması gerçeği dururken, çocukları birinci elden suçlu gözaltında üç bakan da görevlerinden istifa etme erdemini gösteremiyorlar. Doğrusu demokrasilerde aksine örneği olmaması, erdem bile sayılmaması gerçeği sırıtırken İçişleri Bakanı’nın sorumluluğunda, operasyonu yürüten savcılara bağlı olarak, operasyonu yürüten sorumlu kadrolarda görev başında olan 11 rütbeli polis müdürü daha sorgular gerçekleşmeden görevlerinden alınıyor. HHH Demokrasilerde, dünyada örneği olmayan, İktidarlarının yolsuzluk, yargıya, hukuk devleti düzenine müdahalesi... “Nasıl bir paniğin, çaresizliğin, daha beter gidişi, suçüstü yakalanışı, skandal gelecek operasyonları durdurmanın karşı atağıdır” sorgulaması ikinci planda kalıyor... Ve iktidarlarının on yılı aşkın ortaklığında geri dönüşü olmayan hükümet cephesi cemaat çatışmasında... Adi suç operasyonunun İktidarlarını dibe çeken yolsuzluk, kirlilik boyutları, içeriği ile hesaplaşarak, suçluların cezalandırılmalarını göze alarak temizlenme, aklanma yerine... En çok sığındıkları siyasal gerekçeler... Cemaatin tabanını kaybetmeme çabasında, üst yapılanmasının ABD, emperyal çıkarlar hizmetinde oldukları suçlamaları, Başbakan’ın “içdış mihraklar” sözcükleri ile altını çizdiği, operasyon gerekçelendirmeleri... Elbette ABD’nin Irak işgali ortaklığı, vizyonuna “evet” demeyen Ecevit koalisyon hükümeti, ortaklarının, çok somut Türkiye gerçekleri, ekonomiksosyalsiyasal gelişmeleri belirleyici olarak, siyaseten çökertildikleri, AKP’nin Fazilet içinden gökten zembille sayılabilecek biçimde yaratıldığı, hızla iktidar olduğu gerçeği unutulmuş olarak... On yıllık iktidar süreci, iktidarda büyümede, ülkemize, İslam dünyası, Ortadoğu dengelerinde iktidarlarının güç kullanma stratejileri yanında, stratejik ortak konumu, siyasetinin korunabildiği de atlanarak... Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi’nin bu büyük çürümeye ilişkin, “Kimin kiminle kavga ettiğinden daha önemlisi: Kente karşı suç işleyen herkesten halkın hesap sormasıdır” uyarısıyla bugünlük nokta koyalım... Mali polisin başlattığı operasyonla sarsılan piyasalar dün de çalkalandı. Öğlene kadar 1000 puanın üzerinde düşen borsa daha sonra banka hisselerine gelen tepki alımlarıyla toparlandı. Kanaması süren Halkbank’ın piyasa değeri iki günde yaklaşık 2.6 milyar lira eridi. deksinin iki günlük kaybı yüzde 9’a yaklaşırken borsa eylülden bu yana en düşük seviyeye geriledi ve 1000 puanın üzerinde çakıldı. BIST100 şirketlerinin toplam piyasa değeri ise iki günde 37 milyar lira azalarak 433 milyar lira düzeyine kadar indi. Öğleden sonra ise borsada tepki alımları yaşandı. İlk seansta borsanın ilk 30 şirketinin de hisseleri düşüyordu. Banka hisselerinin öncülüğünde borsada kayıplar azaldı ve BIST 100 yeniden 71 bin puanın üzerine çıktı. Garanti hisseleri yüzde 3.44 primle 6.98 TL’ye, Yapı Kredi yüzde 0.5 düşüşle 3.97 TL, Akbank yüzde 1.17 yükselişle 6.84 TL’ye,Tekstilbank yüzde 3.03 yükselişle 1.32 TL’ye çıktı. İş C hisseleri verdiği kaybı geri alıp yüzde 1.87 yükselişle 4.80 TL’den kapandı. İstanbul’daki yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklu sayısının 50’yi aşması ve halen belirsizliklerin devam etmesiyle Borsa İstanbul’da satıcılı seyrin devam ettiğini belirten analistler, endeksin 70 bin puanın altında kaldığı sürece kademeli olarak satış baskılarının devam edebileceğini belirtiyor. Piyasalarda tansiyonun artmasıyla dolar/TL kuru 2.05’i test etti. Dolar gelişmekte olan üke para birimleri karşısında görece yatay bir seyir izlerken, TL karşısında yüzde 0.24 oranında primli seyretti. Piyasalarda tansiyonun artmasıyla Sepet kur ise 2.43 seviyesine yükseldi. Serbest piyasada dolar 2.0450 TL’den günü tamamladı. Faiz tarafında da tansiyon arttı. Gösterge tahvilin faizi ise 12 baz puan yükselişle 9.22 seviyesine yükseldi. Dün son işlemlerde yüzde 9.10 seviyesinde olan 7 Ekim 2015 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi spot kapanışta yüzde 9.27, valörlüde yüzde 9.36 seviyesinde kapandı. 27 Eylül 2023 itfalı 10 yıllık tahvilde bileşik getiri spot kapanışta yüzde 9.76, valörlüde yüzde 9.77’ye çıktı. Dolar 2.05’i aştı Ahmet Dördüncü Emlak GYO’da sert satış Mehmet Ali Berkman Önceki akşam genel müdürü Murat Kurum’un bilgisine başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğüne çağrıldığını açıklayan Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın (GYO) hisseleri de erimeyi sürdü. Şirketin gözaltına alınan İşadamı Ali Ağaoğlu ile ortak projeleri bulunuyor. Emlak GYO’nun hisseleri dün erken saatlerde yüzde 6.9 düşüşle 2.16 liraya kadar geriledi. Emlak GYO’nun hisseleri önceki gün de yüzde 12.45 değer kaybetmişti. Şirketin hisseleri gün sonunda 2.32 liradan yatay kapandı. Emlak GYO hisselerinin düşmesinde TOKİ ve sektördeki inşat şirketleriyle ortak projeler yürütmesi etkili oluyor. Önceki gün sert değer yitiren hisselerden (yüzde 7.55) Sinpaş GYO hisseleri dün de yüzde 3.06 düştü. Önceki gün yüzde 7.55 gerileyen Torunlar GYO hisseleri de dün yüzde 0.34 düşüşle kapandı. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Endeksi 2 günde yüzde 11.6, Bankacılık Endeksi de yüzde 7.5’e kadar geriledi. Bankacılık endeksi birinci seanstaki yüzde 2’ye yakın kaybını telafi edip gün sonunda yüzde 1.18 yükseldi. Pahalı enerji mağduru Aksa’nın rekabet gücünü korumak için ucuz enerjiye ihtiyacı var. Ekonomi Servisi 2009’da tamamen Türk bu İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, mesi. Kolona sarıp dağılmasını önleyebilimühendislerinin başarısıyla kendi teknolojik Grubun İcra Kurulu Danışmanı ve DowAksa yor, çelikten daha güçlü bir direnç sağlayaaltyapısını geliştirerek dünya karbon elyaf pa Yönetim kurulu Üyesi Mehmet Ali Berkman biliyorsunuz. Akkök Şirketler Grubu’nun karbon elyaf zarına giren Akkök Şirketler Grubu, yüksek ve Genel Müdür Mithat Okay’ın verdiği bilenerji maliyetleri ile çalışmak zorunda kal gilere göre, hiçbir teşvikten yararlanmayan üretimine geçmesinin ilginç bir hikâyesi var; dığı için uluslararası rekabette zorlanıyor. ve kendi ürettiği enerjiyi bile piyasa fiyatın 1971’de Yalova’da Aksa Akrilik Kimya Sa2012’de The Dow Chemical Company’nin dan almaya zorlanan firma, Türkiye’nin en nayii AŞ. kuruluyor. Bu fabrika yıllık 2 miliştiraki Dow Europe Holdings B.V. ile yüz yüksek katma değer üreten kuruluşlarından yon ton üreten, Çin’den sonra dünya ikincide 50’şerlik eşit hisseye dayalı bir ortak gi biri. Türkiye’den ihraç edilen ürünlerin kilo si. 2005’te zirveye ulaşınca fabrika yönetirişim olarak kurulan “DowAksa”, kilowatt’ı başına ortalama katma değeri 1.59 dolar iken mi farklı yatırım alanları aramaya başlıyor. O yılların efsanesi karbon fiber. Bir ArGe 11 sent’ten kullandığı elektrikle üretim ya DowAksa yüzde 211 katma değer üretiyor. kuruluyor, 55 mühendis 4 yıl gece gündüz parken 1.52.5 sent’ten girdi kullanan dünKarbon elyaf, düşük maliyetli ve yüksek elyafı karbonize edebilmek için çaya devleriyle aynı pazarda mülışıyor. Bu, kimsenin kimseye satcadele veriyor. merikan devi Dow ile ortak olan şirket Japon ve ABD devleri ile madığı bir teknoloji. 2009’da kadar DowAksa, bu dezavantajı gimevcut donanımı 400 kez modifidermek için fabrikanın dibinsavaşabilmek için kendi santralını kurdu ama mevzuat hazretlerini ye ettikten sonra elyafın moleküde kurduğu elektrik şirketinden aşamadı. Firmanın kendi ürettiği elektriği maliyetine kullanmasına ler yapısını değiştirmeyi başarıyormaliyetine elektrik alabilmesini de mevzuat önlüyor. Şirket, izin vermeyen mevzuat teşviklerden yararlanmasına da engel oluyor. lar. Aksa, son 30 yılda bu teknojiyi geliştiren ilk firma oluyor. Kenrekabet edebilmek için kurdudilerinden önce bu üretimi başaran ğu santraldan “yasa gereği” piüçü Japon, üçü ABD’li, biri Tayvan’dan, diyasa fiyatından elektrik almaya zorlanıyor. mukavemetli bir malzeme. Çelikten 5 kat ğeri Alman toplam 8 firma var. Son iki yılDowAksa, enerji maliyetlerinden doğan re hafif. Elektriği iletebiliyor, kumaş haline da da iki Kore firması pazara girmiş, başkabet sorununu teşvik sisteminden yararla getirip işleyince çelikten dört kat daha ka üretici yok. Türk mühendislerinin başanarak da aşamıyor. Şirketin durumu teşvik güçlü bir levhaya dönüşüyor. Zırhlı savunrısı fark edilince hepsi büyük bir dampinmevzuatının gerekli gördüğü ithalatı önle ma araçlarından, uçak gövdesinden kayak me kriterine de uymuyor. takımına kadar birçok alanda çeliğin yerine ge girişiyorlar. Bu arada DowAksa ortaklığına geçiliyor. Hedef on yıl içinde yıllık kullanılabiliyor. Doğalgaz taşımacılığında, epremle savaş malzemesi bir milyar dolar ciroya ulaşmak. Bugün yılmadencilikte, denizcilikte geleceğin ürünü Dow Aksa’nın yatırımları ve gelecek plan olarak değerlendiriliyor. Türkiye için en lık üretim 3 bin 500 ton. İstenirse yılda 100 ları konusunda bilgi vermek için bir sohbet büyük önemi ise çok ucuz bir maliyetle bin tona çıkacak kapasite var ama elektiritoplantısı düzenleyen Akkök Şirketler Gru yapıların depreme dayanıklılığını artırabilğin ucuz olduğu bir yerde. Çelikten beş kat daha güçlü karbon elyaf teknolojisini geliştirmeyi başaran A D Anadolu Efes, Rostov’u da kapatıyor Ekonomi Servisi Anadolu Efes, Moskova’dan sonra Rusya’nın Rostov şehrindeki bira üretim tesisini de kapatacağını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre Rostov’daki bira üretimi gelecek yılın ilk çeyreğinde durdurulacak. Rusya’daki toplam kurulu kapasitesinin yüzde beşini oluşturan bu fabrikadaki üretim ülkenin diğer bölgelerine kaydırılacak. Rostov’daki üretim durdurulduktan sonra Rusya’daki üretim altı fabrika ile sürdürülecek. Geçen ay Moskova’daki üretim tesisi için de kapama kararı alan Anadolu Efes, Rusya’da son zamanlarda alkol tüketimine yönelik düzenlemelerle birlikte son 5 yılda bira pazarının yüzde 20 daraldığını, diğer büyük bira üreticilerinin de bazı fabrikalarda üretime son verdiklerini açıkladı. Anadolu Efes, Rusya’daki rekabet gücünü artırmak için 2012’de dünyanın ikinci büyük bira üreticisi SABMiller ile stratejik işbirliğine gitmiş ve SABMiller’ın Rusya bira operasyonlarını devralmıştı. Bimeks Darty’yi satın aldı Ekonomi Servisi Bimeks, Avrupa’nın üçüncü büyük elektronik perakende şirketi Darty’i bünyesine kattı. Darty’nin Türkiye’deki faaliyetlerini yöneten Kesa Turkey ile ön anlaşma yapıldığını ve tarafların ilerleyen günlerde devir anlaşmasını imzalayacaklarını açıklayan Bimeks, anlaşmanın 28 mağazanın devrini öngördüğünü ve devir bedelinin değerleme çalışmalarının ardından belirleneceğini açıkladı. Daha önce ana pazarları olan Fransa, Belçika ve Hollanda’ya odaklanacağını ifade eden Darty, İspanya ve Türkiye pazarından çıkarak ana pazarlar dışındaki pazarlardaki mali zararlara son verdiklerini açıkladı. Bimeks geçen kasımda başka bir teknoloji perakendecisi ElectroWorld’ü de satın almıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle