21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İngiliz Guardian gazetesi ‘Muhalifleri ne anlıyor ne de saygı gösteriyor’ dedi 5 Halkbank Genel Müdürü, Fatih Belediye Başkanı, işadamları, bürokratlar... Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Güler’in Türkiye’yi sarsan bu operasyondan önceden haberleri olmadığı söyleniyor. Operasyon UYAP’a (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) önceden girmemiş... HHH Başbakan Erdoğan, Konya’da Şebi Arus etkinliklerinde konuşuyor... Türkiye’yi ve hükümeti sarsan bu gözaltılardan haberi olmadığı konuşmasından anlaşılıyor. Üstü kapalı Cemaate mesaj veriyor: “Gelin parti kurun, mücadelenizi böyle yapın!” Başbakan çok sinirli... Konuşması sert... “Karanlık odaklar”dan, “çetelerden” söz ediyor... Böyle bir olay, demokrasisi gelişmiş bir ülkede olsa hükümet istifa edip erken seçime gider... Edindiğim bilgilere göre operasyonun boyutu genişleyebilir. Çünkü iddialar arasında TOKİ’de kimi projelerden rüşvet alınması, sit alanlarının yasadışı imara açılması, satılması yer alıyor. Reza Zarrap adlı Azeri bir işadamına rüşvetle yurttaşlık verilmesi... Marmaray kazıları sırasında çıkan tarihi kalıntıların kamuoyuna açıklanmadan gizlece satılması... Dedim ya bunların tümü iddia! Elbet kafalarda şu soru da var: “Cemaat reste rest çekti!” Bu da bir iddia... Ancak eski dostların, kardeşlerin Cemaatin üzerine gitmesi, “Emniyetyargı cuntası” diyerek yürümeleri, işin çığırından çıktığının göstergesi kanımca... Cinin şişeden çıktığını, bir kez daha Türkiye’nin vesayet günlerine dönmeyeceğini, “Emniyetyargı cuntası”nın temizleneceğini yazan kalemler bugün şaşırıp kalmışlardır... HHH Cin şişeden çıkar mı çıkmaz mı bilmiyorum... Ortada büyük yolsuzluk savları var... Soruşturmayı Ergenekon’dan tanıdığımız Başsavcı Vekili Zekeriya Öz’e bağlı savcı Celal Kara yürütüyor... Üç bakan yurtiçi ve yurtdışı gezilerini durdurdu ve evlerinden çıkmıyor... Kim açıklama yapacak? İçişleri Bakanı mı, Vali mi, Emniyet Müdürü mü? Kim? Erdoğan’a ağır eleştiri LONDRA (ANKA) İngiliz Guardian gazetesi, “Türkiye: Nutuk Atıyor, Dinlemiyor” başlığını kullandığı başyazısında Başbakan Erdoğan’a sert eleştirilerde bulundu. Guardian gazetesi, başyazısında, “Türkiye’nin sisteminin en sert yüzünün” Erdoğan’ın Gezi gösterileri sırasında “hatalı” bir tutum takınması ile ortaya çıktığını belirterek, “Tüm kriz boyunca Sayın Erdoğan’ın açıklamaları, muhaliflerinin görüşlerini ne anladığını ne de saygı gösterdiğini ortaya koydu” yorumunu yaptı. Başyazıda, “Şimdi ise ılımlı bir İslami hareket olan Hizmet’teki AKP’nin eski müttefikleri hedef alınıyor belki, çünkü oylardaki küçük payları gelecek seçimlerde dengeyi muhalefet lehinde değiştirebilir” savı dile getirildikten sonra şu ifadeler kullanıldı: “Sayın Erdoğan ise diyetten (kepek ekmeği daha iyi) aile planlamasına (her çiftin üç çocuğu olmalı) kadar her konuda ulusa ders vermeyi sürdürüyor. Eğer becerebilirse ki, bu bir soru işareti, daha az kabadayılık yapmalı ve daha çok dinlemeli. Şimdi Erdoğan ve partisi, yaratmaya yardım ettikleri ile yaşamayı öğrenmelidir.” ‘Baba nereye gidiyorsun’ CHP liderini ziyaretinde Kılıçdaroğlu’nun “Oğlanla aranız nasıl?” sorusuna Balbay, “Çok iyi. Hiç uyumadı. Daha şey tabii, her ayrılışta baba nereye gidiyorsun, kafada soru işareti” yanıtını verdi. Cin Şişeden Çıkar mı? Çatışma sürüyor, karşılıklı yazışmalar çatışmaya dönüşüyor, iktidar yanlısı candaşlarla Cemaat ya da Hizmet kalemleri bir türlü boyun eğmiyordu... Yaşananları, belden aşağı vuruşları seyretmekle yetiniyordum... Gerçekten neler oluyordu, bu mücadelenin galibi kim olacaktı?.. AKP iktidarı ve Cemaat! Ok yaydan fırlamıştı artık! Önümüzde üç seçim vardı... Yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve genel seçimler! Siyasal yangın bacayı sarmış, milli futbolcu AKP milletvekili Hakan Şükür partisinden istifa etmişti... Gerekçesi şuydu: “Dershaneler!” Demek ki dershaneler Cemaat için çok önemliydi... Bir gece önce CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın “Tarafsız Bölge”sini izlerken Nedim Şener’in yazdığı “mücevher” haberini gündeme getirmişti, Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan... Cemaate yakın bir gazeteci olarak biliniyordu... Konuyu anlayamadı Nedim... Hakan üsteledi, bir şeyler öğrenmek için... Arslan “Başbakan’ın oğlu” gibi bir iki tümceyle geçiştirdi. Ne demek istiyordu? “Sen o haberi yaptın ve zindana girdin” mi? Ben anlayamadım... HHH Günlerimiz karşılıklı vuruşlarla geçiyor, “Emniyetyargı cuntası” iktidar yanlısı kalemlerin silahı oluyordu... Ve dün sabah, televizyonu açtığımda bir de ne göreyim! Siyaset ayarlı bir operasyon... Hem haberleri izliyor hem de gazetelerin portallarına bakıyordum... Cumhuriyet portal bir adım önde gidiyordu... Star’a baktım, sanki benim kafamdan geçeni manşet yapmıştı: “Siyaset ayarlı operasyon!” Sonra Zaman’a göz attım: “Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda üç bakanın oğlu gözaltında!” Kim bu bakan çocukları? İçişleri Bakanı Muammer Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğulları... ‘BDP’liler de Meclis’e gelmeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, parti genel merkezindeki makamında ziyaret etti. Görüşmede Kılıçdaroğlu, BDP’li vekillerin tahliye taleplerinin reddedilmesi ile ilgili olarak şunları söyledi: “Hem milli irade diyeceğiz, hem seçilen milletvekilini hapiste tutacağız. Bu doğru bir uygulama değil. Siz geldiniz, arkada kalanların tümünün gelmesi lazım. Biz Sosyalist Enternasyonal’de tutuklu milletvekilleriyle ilgili karar alırken 8 milletvekili için aldık. Sadece CHP için bir karar almadık.” Balbay ise şunları söyledi: “Hakikaten üzüldüm ben de bu karar olunca. Bana bu konularda soru sorduklarında herkesin aklına her olasılık geliyor serbest bırakılmalarla ilgili. Bir tek hukuk gelmiyor. Yani hukuken bırakılmış olabileceğimiz gelmiyor insanların aklına.” Akşam saatlerinde ise CNN Türk’te katıldığı programda soruları yanıtlayan Balbay, “Ben demir parmaklıkların arkasında kalanların üzerine kapıyı kapatmış kadar sorumlu hissediyorum kendimi. Kalıcı çözümün de tek tek zorlayarak cezaevinden insan çıkartmaktansa daha iyi bir düzenleme ile... Çok somut öneriyorum. Yasaların çerçevesini daraltalım. Yargılama usulünü netleştirelim” diyen Balbay, “Ben dik duracağım, diyalog kuracağım. Dik durmak diyalog kurmaya engel olmamalı” ifadelerini kullandı. z gitti Şebiarus’a moralsi nya’da dü Ko KONYA (Cumhuriyet) enleri başladı. tör ’a rus bia Şe zenlenen ip Erdoğan, yy Ta an ak Törenlere Başb ğlu, Lübaro ıçd CHP lideri Kemal Kıl Irak Meclis ti, ka Mi cip Ne ı an nan Başbak İşbirliği am İsl , yfi ce Başkanı Usame Nu din İhled me Ek teri Teşkilatı Genel Sekre aoğlu ıçd Kıl , an oğ Erd ı. tıld sanoğlu da ka ralmo ’ın an oğ Erd ile el sıkıştı. Törende . kti siz olduğu dikkat çe çerdekilerin çıkması için Başbakan’la görüşürüm’ Balbay bu sözleri üzerine “Başbakan Erdoğan ile de görüşür müsünüz” sorusuna, “İçeredekilerin çıkması için hukukun, adaletin yerleşmesi için yaparım” yanıtını verdi. Balbay, yolsuzluk operasyonu ile ilgili de “Bu şu anda sürdürülen operasyon adına kamuoyunda yolsuzluk dense bile, geleneksel olarak uygulananlara baktığım için, yolsuzluğun üzerine gidilmiyor, insanların üzerine gidiliyor” değerlendirmesini yaptı. ‘İ BİLGESAM’DAN YENİ RAPOR: Dış politikada nostaljiye yer yok BARKIN ŞIK ANKARA Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM), altında çok sayıda emekli büyükelçi ve generalin imzasının bulunduğu bir rapor yayımlayarak Türk dış politikasına ağır eleştiriler getirdi. BİLGESAM tarafından yeni yayımlanan rapor, eski Dışişleri Bakanı ve büyükelçi İlter Türkmen, emekli Oramiral Salim Dervişoğlu, büyükelçi Fahir Alaçam, emekli Orgeneral Oktar Ataman, emekli Tuğamiral Cemil Şükrü Bozoğlu, emekli Tümamiral M. Doğan Hacipoğlu, emekli Büyükelçi Oktay İşcen, emekli Büyükelçi Güner Öztek, emekli Tümgeneral Seyfettin Seymen, emekli Orgeneral Necdet Timur ve emekli Büyükelçi Turgut Tülümen imzasını taşıyor. Rapordaki önemli satırbaşları ve uyarılar şöyle: Suriye: Suriye’deki rejimin çökmesini takip edecek kaos veya ülkenin parçalanmasının yaratacağı genel istikrarsızlık ve nihayet Suriye Kürtlerinin hududumuz boyunca bazı bölgeleri işgal ve burada özerklik ilan etmeleri olasılığı olarak sıralamak mümkündür. Arap Baharı sürecinde geliş tirilen politikaların komşularla sıfır sorun politikasını sona erdirdiği gerçektir. İsrail: İsrail ile ilişkilerin özellikle siyasi, askeri ve güvenlik açısından önemine ilaveten önümüzdeki dönemde Türkiye yönünden kritik bazı konuların uluslararası gündeme gelebileceğini de göz önünde tutarak iki ülke ilişkilerinin normalleştirilmesine öncelik verilmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir. Mısır: Türkiye’nin gerçekçi bir politika çerçevesinde Mısır ile ilişkilerini bir an önce normalleştirmesi kendi çıkarlarına uygun düşecektir. Mısır’a karşı güdeceğimiz politikanın başta Körfez ülkeleri olmak üzere bütün Arap ülkeleri ile ilişkilerimizi etkilediği gerçeğini unutmamak gerekir. ABD: Son zamanlarda ABD’nin, dış basında açıkça ifade edildiği gibi, Türkiye’nin dış politikada Batı ağırlıklı bir dış politikadan Ortadoğu/İslam dünyası odaklı politikaya meyil ettiği izleniminden, zaman zaman ortaya çıkan Osmanlı nostaljisinden, bu çerçevede Müslüman Kardeşler’e verilen destek ile din referanslı güçlere gösterilen kolaylık ve yardımlardan rahatsızlık duyduğu hissedilmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle