20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ARALIK 2013 SALI 10 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK GÜNCEL Dersler özel bir vakfa devredilip, valiliklere bir an önce ‘kurs açın’ emri verildi Demokrasinin anası olan parti “yenileşti”. Şimdi soldan sağa “dönüşüm” sancıları yaşıyor. Karıştır solla sağı. Çorbaya tat versin diye tuz niyetine bir avuç da din karıştır bu alaşımın içine. Al sana dönüşüm. İçinde sol da var sağ da, cami avlusunda siyaset de. HHH Bu alaşımı, değişimden dönüşüme uzanan bu yeni stratejiyi yadırgamak niye? Amaç nedir bir siyasal parti için? İktidara gelmek! İktidara gelme umudunu yitirdiyse, yenileşmeyi bir türlü toplumu inandırmak, güven sağlamak yeni solla olmuyorsa, olmadıysa oy artışı... Hop! Kucakla sağı. Partide yenileşmenin yeni adı dönüşüm. Yorumu da ayrılık gayrılık yok gayri, diyor. Tabii yersen rafta dolma var! Partide bütün toplumsal, siyasal renkler bir arada! Ve… HHH ….Her yol, yöntem mubahtır iktidar yolunda derler ya; bu yolu açan iktidar partisinin kurucusu. Dedi ki, gerekirse papaz kıyafeti de giyerim. Tabii iktidara gelmek için! Bugün sol sağa sapıyorsa; bakın bir gün gelir, oy yitmesine uğrayan sağ iktidar partisi de soldan oy aparmak için solcuları aday ilan ediverir. Zira dönüşüm demek.. …..bir partinin programı, kadrolarıyla toplumun güvenini kazanarak oyunu çoğaltması ya da demokrasinin bu temel anlayışına uygun olarak iktidara gelmek değil artık.. Ne olursan ol! Oy sağlayacaksan gel! Örneğin dönüşümle partinin daha önceki yerel seçimlerde iktidarla arasındaki yüzde 1215 oy farkını kapatmak! Oyum yüzde 32 mi, 34 mü? Sağ adayla koy üstüne yüzde 20. Sonuç? İktidar adayı yerel seçime üç buçuk ay kala çoktaaan çöp sepetinde! HHH Genel seçimde iktidar olamayacağım ama; yurt düzeyinde oylarımı iki, üç veya dört puan artırdım diyebilmekse asıl amaç! Dönüşümün içerik anlamını açıklamaya savunanların dilinde tüy bitti. Hâlâ sağsol karışımı özetleyen dönüşümün, büyük kentlerde iktidarı sağdan sola, soldan sağa oyları kavrayarak yıkmak, genel seçimde iktidar yolunun açıldığına işaret demek olduğunu... ... sol bir partinin sağdan da aday tedarik ederek sol oylara sağ oylar eklemesindeki yüce anlamı anlamayanlar, kavrayamayanlar ve de sindiremeyenler var. Gazetelere malzeme olan şu tweete bakın: İçlerinden biri, “Partimize aday olmak için ilk kıstas sağcı olmak!” diyor. Sağ mı sağ bir partinin adaylığında başarı sağlamak, acaba o kişinin kişisel başarısı mı, yoksa mührünü taşıdığı partinin mi? Tartışılmıyor bile. Varsın böyle ossun! Zaten o kişinin sağda iken kulvar değiştirerek sol bir partiye geçmesinin neresi demokrasi ayıbı kuzum? Adam hidayete ermiş. Bir gece rüyasında ya kulum bırak sağı, geç sol kulvara buyurmuş sakalları dizlerinde ak sakallı bir bilge adam. Düşündeki bilge, bir de baktı ki karşısında. Gel diyor, ne olursan ol, topla oylarını gel!.. O da kapılarını açmaya hazırlanan soldaki eve doğru...koşar adım! HHH Herkesin bir derdi bir amacı var şu dünyada. Biri der ki, hangi parti olursa olsun; ister sol ister sağ. Yeter ki belediye başkanlığına hasretim sona ersin. Diğeri der ki, olmadı mı, değişim adıyla yenileşirim. Varım gidem üç buçuk oy için dönüşüme.. Ha ne der taban, örgüt, oysal dönüşüm hareketine? Yıllardır hasret, uzaktan bakıyor iktidara... Nereden olursa olsun, kim olursa olsun yeter ki oylarımıza oy katsın diyebilir (mi?). Sabret, 30 Mart 2014 günü sandıklar açılıncaya dek! MEB’de Osmanlıca seferberliği AYKUT KÜÇÜKKAYA Milli Eğitim Bakanlığı, Osmanlı Türkçesini bütün liselerde seçmeli ders haline getirince dersi verecek öğretmen sıkıntısı çekti. Çareyi, daha önce MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’nün yurttaşlara Osmanlı Türkçesi kursu vermesi için protokol imzaladığı Hayrat Vakfı’nda buldu. Milli Eğitim Bakanlığı daha önce tüm Türkiye’de Osmanlı Türkçesi kursları açmak için anlaştığı Hayrat Vakfı’yla bu kez “öğretmen yetiştirmek” için protokol imzaladı. Bakanlık açılacak kurslarda hedef kitle olarak “tüm bakanlık personelini” belirledi. Öncelikle isteyen din kültürü, ilahiyat, tarih ve edebiyat öğretmenlerinin kursa katılacağı belirtildi. 81 ilin valiliğine yazı gönderilerek eğiticilerin bulunmasında Hayrat Vakfı ile işbirliği yapılması istendi. Böylece Milli Eğitim öğretmeninin bir vakıf tarafından eğitilmesinin önü açılmış oldu. Resmi belgelere gö re süreç özetle şöyle gelişti: l Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Hayrat Vakfı arasında tüm Türkiye’de Osmanlı Türkçesi kursu açılması için 4 Temmuz 2012 tarihinde protokol imzalandı. l Sosyal bilimler lisesinde zorunlu olan Osmanlı Türkçesi dersinin tüm liselerde seçmeli olmasının ardından bakanlıkta bu ders için öğretmen açığı oluştu. Bunun üzerine bakanlık, 26 Haziran 2013 tarihinde Hayrat Vakfı ile bir protokol daha imzaladı. Protokolün amacı, “Ortaöğretim kurumlarında okutulan Osmanlı Türkçesi derslerini verecek öğretmenler ile öğretmen eğitimlerinde görev alacak eğitimcilerin yetiştirilmesi” olarak belirlendi. l Bu protokol uyarınca, tüm valiliklere genelge gönderdi. l Uygulama esaslarına göre bu kurslar tüm personele açık olacak. Ancak öncelikle ortaöğretim okullarında istekli olan Türk dili ve edebiyatı, tarih, ilahiyat, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri katılacak. Eğitime katkısı ne? CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan soru önergesinde MEB Bakanı Avcı’ya şu soruları yöneltti: “Yeterli öğretmen bulunmadığı biliniyorken Osmanlıcanın liselerde seçmeli hale getirilmesinin sebebi nedir? Öğrencilerin eski dille yazmayı, Osmanlı Türkçesi harflerini öğrenmeleri ne için gereklidir? Osmanlı Türkçesi derslerini veren öğretmenlerin, bakanlığınızla Hayrat Vakfı arasında imzalanan protokolle açılan kurslarda yetiştirilmesi mevzuata uygun mudur? Dersin, 2012 sonuçlarına göre 64 ülke arasında 43. sırada olduğumuz PISA sıralamasında Türkiye’yi yukarılara tırmandıracak ne gibi katkıları olacaktır?” ‘Bir Balbay Girer Bin Balbay Çıkar’ Şu günlerde en önemli konu Sevgili Mustafa Balbay’ın yaşadıkları, daha doğru şu bizim toplumca yaşadıklarımız... Beş yıllık hapisten çıktıktan sonra bizim de sevincimiz... Neden beş yıl hücrede kapalı kaldı? Önce bunun hesabını sormalı... Yazdıklarından dolayı mı? Yazmanın suç sayılması akıl alır gibi değil. Şimdi serbest. Hangi yasanın bilmem kaçıncı maddesi onun özgür olmasını sağlamış. Dışarı çıktı, aramızda, birlikte olduk. Sevgiyle kucaklaştık. Ben yoktum ama tüm dostlar bayram ettik. Kişiyi milletvekili olmak bile kurtaramıyorsa yanlış yorumlanan yasaların elinden... Anlaması güç. Ama gerçek. Gözlerimizin önünde nice yasalar ters anlaşılıyor. Yalnız Balbay’ın olayı mı? Nice yüzlerce, binlerce aydınımız cezaevlerinde yıllar geçiriyor... Bir kurtuluş umudu bile henüz yok. Bu nasıl cezalandırmak? Ben yıllardır yazarım. Böylesi görülmedi. Sorsak “bunca yurttaş neden bu hapishane hücrelerinde” diye kimse yanıt veremez. Hiçbir kusuru, tersliği olmayan kişileri kim, nasıl kurtaracak? Bir iktidar değişimi olursa belki yeni başbakan bunu anlayabilir... Her şey bir tek adamın yürekli bir davranışıyla çözümlenebilir. Yanlış uygulanmış bir yasayı düzeltebilir... Bütün bu toplum bozukluğunu ancak yeni bir hükümet çözebilir... Ben bu yazıyı binbir zorlukla, ağrılar çekerken yazmaya, sesimi duyurmaya çalışıyorum. TÜSİAD, PISA sonuçlarının ‘ciddi bir uyarı’ olduğuna dikkat çekti Öğretmen eğitimi için yeni model şart EĞİTİM SEN ÜNİVERSİTELERDEKİ BASKILARA DİKKAT ÇEKTİ: T oplantıda, “AKP, özgür düşünme, ifade ve örgütlenme imkânlarını sonuna dek kurutmaya kararlıdır” denildi. Düşman hukuku var İstanbul Haber Servisi Eğitim Dayanışması, AKP iktidarı ile birlikte üniversitelerde yaşanan baskıların arttığına dikkat çekerek 2000 yılında tüm üniversitelerde açılan soruşturma sayısının 2 bin 601 olduğunu, bu rakamın 2010 yılında 6 bine yükseldiğini belirtti. Yüzlerce öğrencinin düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kullandığı için uzun tutukluluk süreleri ile özgürlüğünden ve eğitiminden de mahrum bırakıldığı kaydedilen açıklamada, “AKP iktidarı üniversiteleri bir şer odağı olarak tarif ederek topyekun itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır” denildi. Taksim’deki Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi’nde dün yapılan basın toplantısına Eğitim Dayanışması bileşenlerinden TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu adına Süleyman Solmaz, İstanbul Tabip Odası adına Dr. Hüseyin Demirdizen, DİSK Merkez Temsilciliği adına Önder Atay, Sanatçılar Platformu adına Kaan Ertem, üniversite öğrencileri adına Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Yaşar Aslan, Eğitim Dayanışması adına Osman Erdem ve Eğitim Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça katıldı. Dayanışma adına konuşan Akça özetle şunları dile getirdi: “AKP kendisinden farklı düşünen, konuşan kimseye tahammülü olmayan bu yaklaşımı öğrencisi ve öğretim elemanı ile üniversiteleri savaştaki düşman olarak görmekte, özgür düşünme, ifade ve örgütlenme imkânlarını sonuna dek kurutmaya kararlıdır. Biz de o imkânları sonuna dek genişletmeye kararlıyız.” Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Üniversiteler Forumu’ndan Yaşar Aslan ise üniversitelerde yaşanan sorunların, öğrenciler üzerindeki baskıların özellikle Gezi Direnişi’nden sonra arttığına dikkat çekerek “Okullarda gerçekleştirdiğimiz üniversite forumlarından rahatsız olundu ve birçok arkadaşımız ceza aldı” dedi. (Fotoğraf: DİLAN KARAMANOĞLU) İstanbul Haber Servisi Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), “öğretmen eğitiminde bir Türkiye markası yaratmak” gerektiğine dikkat çekerek “Türkiye’de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak İçin Bir Model Önerisi” sundu. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, TÜSİAD olarak eğitimi, ülkemizin çok önemli bir meselesi olarak gördüklerini, eğitim politikalarına bilimsel nitelikte yaklaşımlar getirmeye çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “2012 yılı sonuçlarına göre ülkemizin 34 OECD ülkesi arasında 32. sırada yer alması, bizim için ciddi bir uyarıdır. Asıl vurgulanması gereken nokta; Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) sonuçlarının Türkiye’de eğitimin ilgili taraflarıyla analiz edilip eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gereğidir” dedi. TÜSİAD tarafından hazırlanan “Okulda Üniversite: Türkiye’de Öğretmen Eğitimini Yeniden Yapılandırmak İçin Bir Model Önerisi Raporu” dün kamuoyuna açıklandı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye’deki eğitimin durumuna ve aralık ayının başında açıklanan 2012 PISA testi sonuçlarına değinerek şunları kaydetti: “Ülkemizin 34 OECD ülkesi arasında 32. sırada yer alması, bizim için ciddi bir uyarı. Vurgulanması gereken nokta; PISA sonuçlarının Türkiye’de eğitimin ilgili taraflarıyla analiz edilip eğitim politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gereğidir.” TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Memduh Boydak ise 21. yüzyıl becerilerinin öğrencilere kazandırılmasında kilit rolün öğretmenlerin olduğunu kaydetti. Rapor sonuçlarını açıklayan Amerika’daki Rhode Island Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özcan çağımızın ihtiyaçları karşısında, gelişmiş ülkelerde, lisans düzeyindeki öğretmen eğitiminin yetmediğini belirtti. “Öğretmen eğitiminde bir Türkiye markası yaratmak” gerektiğine dikkat çeken Özcan, Türkiye için özetle, şu önerilerde bulundu: 4 Lisans düzeyinde öğretmen eğitimi artık yeterli değildir. 4 Öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilmelidir. 4 Eğitim fakülteleri öğretmen eğitiminde uzmanlaşmalıdır. 4 Öğretmen eğitimi için üniversiteokul ortaklığı kurumsallaşmalıdır. 4 Eğitimde yüksek lisans veren programlar yeniden yapılandırılmalıdır. Hablemitoğlu anılıyor n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 11 yıl önce evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren gazeteciyazar Necip Hablemitoğlu, yarın Karşıyaka Mezarlığı’nda anılacak. Tören için saat 13.00’te Karşıyaka Mezarlığı 5. kapıda buluşulacak. Türk, önseçimde birinci oldu n MARDİN (Cumhuriyet) BDP, 2014 yerel seçimlerinde Mardin Büyükşehir, Kızıltepe, Nusaybin, Mazıdağı, Savur, Midyat ve Derik’te belediye başkan adaylarını belirlemek amacıyla önseçim yaptı. Mardin il ve ilçelerde kurulan sandıklarda 3 bin 835 delegenin oy kullandığı önseçimde, BDP Mardin Büyükşehir belediye başkan adaylığında DTK Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk birinci çıktı. Mumcu’nun otomobili Eskişehir’de sergilenecek CAN HACIOĞLU Gazetemizin yazarı Uğur Mumcu’nun uğradığı suikast sırasında yaşamını yitirdiği otomobil, Eskişehir’de sergilenecek. Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin girişimleri ile daha önce İzmir’de Basın Müzesi’nde sergilenmesi düşünülen otomobilin Eskişehir’de sergilenmesine karar verildi. Otomobil Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Kent Park’ta, Uğur Mumcu anısına dikilen heykelin yanında camekân için de sergilenecek. ‘Derhal tahliye edilsinler’ Milli Eğitim Bakanlığı: Fişleme yapmıyoruz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) Taraf gazetesindeki, bakanlık bürokratlarının “F Tipi, MHP’li...” olarak fişlenmelerine ilişkin haberine açıklama geldi. Açıklamada, “Bakanlığımız tarafından herhangi bir kişi, grup ya da yapıya yönelik bir fişleme ve tasfiye çalışması yapılmadığı gibi, bundan sonra da bu türden çalışmaların yapılması söz konusu değildir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada “hiçbir yapıya yönelik fişleme yapılmadığının” da ayrıca belirtilmesi dikkat çekti. Açıklamada, “Bu asılsız itham ve iddialara karşı gerekli bütün yasal yollara başvuracağını tüm kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız” ifadeleri kullanıldı. Maliye Bakanlığı, ÇYDD’ye yönelik baskılar kapsamında açıklama yaptı: n ERZURUM (Cumhuriyet) İHD Erzurum Şubesi, Türkiye’nin farklı cezaevlerinde bulunan 163 mahkum hasta için Erzurum E Tipi Cezaevi önünde 10 derecelik havada 163 dakika oturma eylemi yaptı. İHD üyeleri, her 5 dakikada bir hastalarla ilgili açıklamalarda bulundu. İHD Erzurum Şube Başkanı Medeni Aygün, “Adalet Bakanlığı resmi verilerine göre cezaevlerinde bulunanların sayısı 140 bin 520. Bunlardan ağır hasta olan 163’ü acilen tahliye edilmelidir. Onların sesi olmak adına cezaevi önünde 163 dakikalık eylem düzenledik” dedi. İnceleme mevzuat gereği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanlığı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından gelir elde etme amacıyla gerçekleştirilen kermes faaliyeti ile çelenk hizmetlerinin sürekli nitelik arz ettiği, dolayısıyla derneğe bağlı iktisadi işletmenin oluştuğu kabul edilerek, anılan “iktisadi işletme” nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi işleminin kanun ve il Bozdağ’a ‘TÜİK’ sorusu u Cumhuriyet’in, ÇYDD üzerindeki mali baskıları gündeme getirmesinin ardından Bakanlık yazılı açıklamada bulundu. gili mevzuat gereği olduğunu bildirdi. Maliye Bakanlığı, söz konusu faaliyetlerin herhangi bir kamu kuruluşu, il özel idaresi veya belediye tarafından yapılması halinde de aynı şekilde vergileme yapıldığına dikkat çekti. Cumhuriyet’in ÇYDD üzerindeki mali denetim baskıla rını gündeme getirmesinin ardından Maliye Bakanlığı’ndan dün yazılı bir açıklama geldi. Kurumlar Vergisi Yasası hükümlerinin anımsatıldığı açıklamada, “Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve şirket veya kooperatif şeklinde yürütülmeyen ticari, sınai ve zirai işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmelerin ‘iktisadi işletme’ adı altında kurumlar vergisine tabi tutulduğunu” vurgulayan bakanlık, dernek ve vakıflarda olduğu gibi devlete, il özel idarelerine, belediyelere veya diğer kamu idarelerine ait veya bağlı aynı nitelikteki işletmelerin de “iktisadi kamu kuruluşu” adı altında kurumlar vergisine tabi tutulduğu ifade edildi. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle Meclis’e sunduğu önergede, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın TÜİK’e yaptırdığı anket soruları kimler tarafından hazırlandı” diye sordu. Yüksel, anketin uygulanacağı yer, bölge ve insanların hangi yöntemlerle belirlendiğine, nerelerde, toplam kaç kişiye uygulandığına ilişkin sorusuna da yanıt istedi. ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 4 kişi, 65 bin 28 lira doksan beşer kuruş ikramiye kazandı. Kazandıran numaraların 1, 7, 10, 11, 17, 20, 26, 28, 29, 32, 33, 37, 38, 43, 44, 45, 46, 48, 52, 64, 73, 80 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1734 lira otuz beşer kuruş, 8 bilenler 75 lira yirmi beşer kuruş, 7 bilenler 14 lira on beşer kuruş, 6 bilenler 2 lira yetmişer kuruş, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler 2 lira ellişer kuruş ikramiye alacak. 4 kişiye 65’er bin lira
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle