17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DTCF Ankara Üniversitesi DTCF ve Yüksel Caddesi’nde öğrencilere polis müdahale etti. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Kocaeli Üniversitesi’nde öğrenciye şiddet vardı. Öğrenciye düşman muamelesi YÖK’ün kuruluş yıldönümünde eylem yapanlar yerlerde Üniversitelerde eylem günü sürüklendi, elleri arkadan kelepçelenerek gözaltına alındı Haber Merkezi Ankara’da YÖK’ü protesto etmek isteyen öğrencilere polis plastik mermi ve gaz bombalarıyla müdahalede etti. Olaylar sırasında çok sayıda kişi gözaltına alındı. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) bir grup DevGençli öğrenci, dekanın odasına girip pencereye “YÖK’e hayır/DevGenç” yazılı pankart astı. Öğrenciler, sloganlarla YÖK’ü protesto ederken, okul yönetimi polisi çağırdı. Çok sayıda çevik kuvvet polisi fakülte içine gaz bombası atarak içeri girdi. Bunun üzerine öğrenciler, dekanın odasında kendilerini içeri kilitledi ve kapıya barikat oluşturdu. Kapının önüne gelen gaz maskeli çevikler, içeriye gaz bombası attı. Dışarıda olayı izleyenler, pencereden yoğun gaz çıktığını gördü. Gazdan etkilenen öğrencilerin bir kısmı odada fenalaşırken, bazıları camları açarak nefes almaya çalıştı. Çevik kuvvet polisi, dekanın kapısını kırarak içeri girdi ve öğrencileri döverek gözaltına aldı. Gözaltına alınan 12 öğrencinin ellerinin arkadan kelepçelenmesi dikkat çekti. Kız öğrenciler gözaltı otobüsüne bildirilerken üzerilerinin erkek polisler tarafından arandığı görüldü. Öte yandan, koridorlara da gaz atılması nedeniyle dersteki öğrenciler, zor anlar yaşadı. Okul güvenlikleri, öğrencilerin dışarı çıkmasına da izin vermeyince fenalaşan 10 kadar kız öğrenci, ambulansla hastaneye kaldırıldı. DTCF’de eğitime 2 gün ara verildi. Gözaltına alınan 12 eylemci, önce Güvenlik Şube’ye gönderildi ve işgalle ilgili Basın Savcılığı soruşturma başlattı. Yaşları 18’den küçük 4 öğrenci, Çocuk Şube’ye sevk edildi. Ancak çok geçmeden olaya Terör Savcılığı el koydu. 8 öğrenci, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Öğrencilerin, terör örgütü üyeliği ve örgüt adına suç işlemek iddiasıyla sorgulanacağı öğrenildi. Yüksel Caddesi’nde de dün öğlen saatlerinde toplanan bir grup öğrenci, basın açıklamasının ardından Kızılay Meydanı’na yürümek istedi. Polis, yürüyüşe izin vermeyerek gruba müdahale etti. Kovalamaca arka sokaklarda devam ederken polis, apartman aralarında yakaladığı eylemcilerin üzerine çok sayıda plastik mermi sıktı. Polis 6 protestocuyu gözaltına alırken yerlerde sürükledi. Öte yandan ODTÜ’de gündüz saatlerinde yaşanan YÖK protestolarının ardından akşam saatlerinde toplanan DevGenç’liler ODTÜ Ormanı’ndan geçen otoyol çalışmalarını protesto etti. İSTANBUL: YÖK’ün kuruluş yıldönümü, Türkiye genelinde düzenlenen gösterilerle protesto edildi. Laleli tramvay durağında dün öğlen saatlerinde bir araya gelen, aralarında EğitimSen üyeleri ve üniversiteler forumu üyelerinin de bulunduğu yüzlerce kişilik grup, “Kızlı erkekli YÖK’e direniyoruz”, “AKP defol, üniversiteler bizim” pankartları taşıyarak Beyazıt Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş sırasında edebiyat fakültesinin camından da bir grup öğrenci “Ali İsmail’in dediği gibi, korkacaksın, titreyeceksin, yıkılacaksın adi hükümet. Yıkılacaksın YÖK” yazılı pankartı açtı. “Suat Kılıç gibi gençlik bakanı var ya” yazılı dövizleri taşıyan öğrenciler Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybedenlerin isimlerini söyleyerek “yaşıyor” diye bağırdı. Grup “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Her yer ODTÜ, her yer direniş” ve “Ali İsmail ölümsüzdür” sloganları attı. Pantomim gösterisinin de yapıldığı eylemde Ali İsmail Korkmaz maskeleri takan öğrenciler açıklamanın ardından şarkılar ve halaylar eşliğinde eyleme devam etti. ADANA’daki Çukurova Üniversitesi’nde (ÇÜ) bir araya gelen yaklaşık 100 öğrenci, YÖK’ü ve Başbakan Erdoğan’ın “öğrenci evleri” ile ilgili sözlerine de tepki gösterdi ve yan yana oturarak eylem yaptı. Eyleme ÇÜ’de görevli akademisyenler ile Eğitim Sen üyeleri de destek verdi. ESKİŞEHİR’de Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde toplanıp sloganlar atarak rektörlüğe yürüyen öğrenciler kütüphanenin önündeki tabelaya “Ali İsmail Korkmaz Kütüphanesi” yazılı afişi yapıştırdı. ANTALYA: Akdeniz Üniversitesi yerleşkesinde toplanan ve rektörlüğe yürümek isteyen öğrenci lere polis müdahale etti. 5 öğrenci gözaltına alınırken öğrenciler oturma eylemi başlatarak arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Öğrenciler, Başbakan’ın öğrenci evlerinin denetleneceği yönündeki açıklamalarını da sloganlarla protesto etti. ESKİŞEHİR: Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi önünde toplanıp sloganlar atarak rektörlüğe yürüyen öğrenciler kütüphanenin önündeki tabelaya “Ali İsmail Korkmaz Kütüphanesi” yazılı afişi yapıştırdı. İzmir, Mersin, Zonguldak, Sivas başta olmak üzere çok sayıda üniversitede de YÖK’Ü protesto eylemleri yapıldı. ‘Devrim’ değil, ‘Diren’ yazıldı ODTÜ’nün ünlü Devrim Stadı’nda da YÖK protestosu vardı. “Ali İsmail yaşıyor, üniversiteler direniyor” yazılı pankartla Devrim Stadı’na yürüyüşe geçen öğrenciler, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları attı. Statta toplanan yüzlerce öğrenci yan yana oturarak büyük bir “Diren” yazısı yazdı. ODTÜ ALİ İSMAİL DAVASI ‘Her yer kara propaganda’ diyen Başbuğ, haksızlık ve eziyete isyan etti Sanık olması gerekirken tanık oldu! Yurt Haberleri Servisi Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülen ve geçirdiği beyin kanamasının ardından yaşamını yitiren Ali İsmail Korkmaz’ı sokakta kovalayan, aynı sokakta başka gençleri coplayan polis memuru Selçuk Bal’ın, şüpheli olması gerekirken, davaya “tanık” olarak çağrıldığı ortaya çıktı. Radikal gazetesinden İsmail Saymaz’ın haberine göre Eskişehir Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli Selçuk Bal, kamera kayıtlarından yapılan tespitlere göre Korkmaz’ı sokağa girerken kovalayan üç polisten biriydi. O polislerden Hüseyin Engin, Korkmaz’ı darp ederken, Bal da adı belirlenemeyen bir gence copla hamle yaptığı sırada kadraja giriyordu. Sendeleyen genç kaçarken, Bal ise kaçışan göstericilere cop sallıyordu. Bu arada Bal’ın, Doğukan Bilir adlı bir başka genci durdurduğu, bir polis ve eli meşe odunlu bir siville beraber vurduğu görülüyordu. Bal ayrıca, Korkmaz’ın dövüldüğü Harman Ekmek Fırını önünde bekleyenlerin de arasındaydı. Bal için savcılığa sunulan dilekçede, tutuklanması istendi. Ancak delillere rağmen Bal’ın şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmazken, 20 Kasım’daki duruşmaya tanık olarak davet edildiği ortaya çıktı. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Emniyet’e yazdığı yazıda, dava öncesi geniş güvenlik önlemi alınmasını istedi. Bizleri yıkamayacaklar İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında müebbet hapis cezası alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon davası kararının siyasi hesaplaşma iddialarıyla lekelendiğini ve adil yargılama yapılmadığını belirterek, “Türkiye’de bu mahkemelerde adil yargılama yapıldığını söylemek veya düşünmek sadece ve sadece gülünçtür” dedi. Avukatı İlkay Sezer aracılığıyla “Her yer kara propaganda” başlıklı yazılı açıklama yapan ve “Bize yapılan kara propagandadır” diyen Başbuğ, 2004 yılında Genelkurmay 2. başkanıyken resmi program kapsamında Kudüs’teki Ağlama Duvarı ile Mescidi Aksa’yı ziyaret ettiğini ve Fatiha suresini okuyarak dua ettiğini anımsattı. Başbuğ, ağlama duvarında çekilmiş fotoğrafın kara propaganda amaçları için kullanıldığını belirterek “Bizlere ne kadar yapmadığımız şeyleri yaptınız deseler de, ilgimizin olmadığı ve olamayacağı hususlardan sorumlu tutmaya çalışsalar da, bir fotoğraf veya bir İlker Başbuğ görüşme üzerinden iftira atsalar da, haksızlık ve eziyet etseler de, bizleri yıkamayacaklar” değerlendirmesini yaptı. Başbuğ, “Karanlık olayları aydınlatması, ‘derin devleti’ ortaya çıkarması beklentisi yaratılan Ergenekon davası, ilgisiz 23 iddianamenin birleştirilmesi, ‘devlet içinde devlet’ tavırlarının sergilenmesi, hukuk cinayetlerinin işlenmesi ile aslında hiçbir zaman karanlık olayları aydınlatma gayesinde olmadığını, gerek yargılama sürecinde, gerekse 5 Ağustos 2013 günü açıklanan kararla gösterdi” dedi. Danıştay Başkanı Mustafa Yücel Özbilgin’in şehit edilmesinde azmettirici olan kişinin beraat ettirildiğini, aydın ve askerlere ise cezaların yağdırıldığını kaydeden Başbuğ, Balyoz davasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bugünün ve yarının komuta kademelerinde yer alabilecek niteliklere sahip personelin ordudan uzaklaştırıldığını belirtti. l Laf atma kavgası: 7 yaralı ELAZIĞ (Cumhuriyet) Elazığ Fırat Üniversitesi’nde (FÜ) kız arkadaşına laf atıldığı iddiasıyla iki grup arasında çıkan tabanca ve bıçakların da kullanıldığı kavgada biri polis 7 kişi yaralandı. FÜ Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu önünde kız arkadaşına laf atıldığını iddia eden iki öğrenci grubu arasında tartışma yaşandı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Tabanca, bıçak ve taşların da kullandığı kavgada üniversitede aynı zamanda öğrenci Elazığ Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Ali Sayan ile birlikte 7 öğrenci yaralandı. Tabancayla vurulduğu belirtilen bir öğrencinin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. Adil yargılama iddiası Avrupa Birliği (AB) tarafından geçen günlerde yayımlanan İlerleme Raporu’na da değinen Başbuğ, şöyle devam etti: “Rapora göre; savcılar tarafından hazırlanan iddianamelerin kalitesi düşüktür ve iddianameler gerekçelerden yoksundur. Savunmanın dava dosyalarına erişimi sınırlıdır. Mahkemelerde, tanık ve sanıkların çapraz sorgulamalarına savunmanın katılımı yetersizdir. Kararın Türk toplumunun bütün kesimleri tarafından kabul görmesini güçleştirmiş ve karar siyasi hesaplaşma iddialarıyla lekelenmiştir. Yapılan bu tespitler, Türkiye’de adil yargılama yapılmadığını göstermektedir. Buna rağmen, Türkiye’de bu mahkemelerde adil yargılama yapıldığını söylemek veya düşünmek sadece ve sadece gülünçtür. AB raporunda da belirtildiği gibi Ergenekon ve Balyoz gibi davalara ilişkin kararlar, toplumun büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmedi.” l Alkollü bisiklet kullanma cezası BALYOZ DAVASI SANIKLARI YENİDEN YARGILAMA İÇİN YAZARLARDAN DESTEK İSTEDİ ARTVİN (AA) Balyoz davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılan ve Ankara GATA’da tedavi görürken firar eden emekli Albay Haldun Ermin, Sarp Sınır Kapısı’ndan sahte kimlikle Gürcistan’a geçiş yapmak isterken yakalandı. Emekli Albay Haldun Ermin, “Mustafa Aslan” adına düzenlenmiş sahte kimlikle pasaport kontrolü yapan polislerin şüphesi üzerine incelemeye alınınca gerçek ortaya çıktı. Gözaltına alınan Ermin, Hopa Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildi. Firari albay sınırda yakalandı Emile Zola’mız olur musunuz? İstanbul Haber Servisi Balyoz davası sanıklarının, yeniden yargılanmaları için kampanya başlatılması istendi. Silivri Cezaevi Balyoz mağdurları adına emekli Kurmay Albay Dr. Ahmet Küçükşahin, Fransa’da Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un haksız yere hapse mahkum edilmesini, bu konuda ünlü yazar Emile Zola’nın mücadelesini örnek göstererek Balyoz sanıklarının yeniden yargılanması için medyadaki bazı yazarlardan destek istedi. Küçükşahin, gazetemiz yazarlarından Bekir Coşkun, Orhan Bursalı, Meriç Velidedeoğlu, Can Dündar, Emre Kongar, Ahmet Tan, Ali Sirmen ile Hürriyet’ten Yılmaz Özdil, Mehmet Y. Yılmaz, Ertuğrul Özkök, Yalçın Doğan, Sedat Ergin, Taha Akyol; Yurt’tan Ayşenur Arslan, Cüneyt Ülsever; Oda TV’den Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Müyesser Yıldız; Aydınlık’tan Özdemir İnce, Mustafa Mutlu, Naci Beştepe; Sözcü’den Emin Çölaşan, Saygı Öztürk, Rahmi Turan; Vatan’dan Murat Çelik, Ruhat Mengi, Güngör Mengi; Milliyet’ten Melih Aşık, Aslı Aydıntaşbaş ile Posta’dan Yazgülü Aldoğan ve Hakan Çelik’e mektup göndererek Balyoz davası sanıklarının yeniden yargılanmaları için yardım talep etti. Küçükşahin, Balyoz davasının yeniden yargılanması istemiyle yazdığı dilekçesinde özetle şu ifadelere yer verdi: “Türk milleti adına yargılama yapan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz davasında adil yargılama ilkelerini bilerek ve isteyerek çiğnemiştir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de hukuk dışına çıkarak uygunsuzluklara ortak olmuştur. Anılan yargılamanın vicdanı hür yargıçların yer aldığı bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yeniden yapılmasını arz ve talep ediyorum.” EDİRNE (Cumhuriyet) Edirne’de alkollü bisiklet kullandığı için 700, ehliyetini beyan edemediği için de 160 lira parası cezası kesilen iki arkadaşın B sınıfı ehliyetine de 6 ay süreyle el konuldu. Yapılan itirazı değerlendiren mahkeme heyeti, para cezasının uygunluğu yönünde karar verirken ehliyete el konulması kararıyla ilgili yürütmenin durdurulmasına hükmetti. Edirne’de oturan A.K. arkadaşı Ş.Y. ile geçen temmuz ayında bisikletleriyle gittiği Yunanistan’da yemek yiyerek alkol aldı ve gece yarısı Edirne’ye döndü. Lozan Caddesi üzerinden bisikletleriyle evlerine döndükleri sırada devriye gezen polis ekipleri tarafından durdurulan A.K. ve Ş.Y., haklarında şikâyet olduğu söylenerek Selimiye Polis Merkezi’ne yönlendirildi. A.K, karakoldaki görevlilere yolda kendilerini durdurmalarına rağmen işlem yapmayan polis memurlarından şikâyetçi oldu. Para cezası kesilen ve ehliyeti alınan A.K, 19 Ağustos’ta yapılan trafik uygulamasında bu kez de ehliyetsiz araç kullanırken yakalandı. Alkollü bisiklet kullandığı ve ehliyeti yanında olmadığı için toplamda 860 lira, daha sonra ise ehliyetsiz araç kullandığı için 1407 lira ceza kesilen A.K, Edirne İdare Mahkemesi’ne başvurarak para cezasının iptal edilmesi, ehliyetinin geri alınması işleminin de kaldırılmasını istedi. Mahkeme, bisikletin motorsuz taşıt olduğundan ehliyete el konulmasın yönündeki kararın yürütmesini durdurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle