Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 KASIM 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Stefan Füle hükümete ‘farklı hayat tarzlarına saygı’ düzenlemesini hatırlatacak 5 ama bazıları pansiyon görünümündeki yerleri tercih ediyor...” Ne demek oluyor bu? Hastane değil de pansiyon mu? Çocukların bile inanmayacağı bir açıklama bu... Aslında Tuluhan Tekelioğlu’nun haberini doğruluyorlar... Bugün İstanbul’da çok sayıda Suriyeli göçmen var... Bunların çoğu İstanbul’da ya dilencilik yapıyor ya da kayıt dışı işçi olarak çalışıyor. Toplumsal, sosyal, kültürel sorunlar karşımıza çıkabilir. O sığınmacıların çocukları nasıl eğitim alacak, nasıl koruma altına alınacak? Psikolojik destek verilmesi birinci koşul. Sığınmacıların büyük çoğunluğu kayıt altında bile değil. Sayı iki milyona ulaşınca sorunlar daha da büyüyecek. Herhalde tüm sorunları Rabıta çözer! HHH Başbakan açık açık “muhafazakârlık” adı altında üniversiteli kızların ve erkeklerin aynı evde oturmayacağını “uçkur politikası”yla açıklarken Türkiye’nin Suriye sınırındaki El Kaide militanlarının görüntülerinin medyaya yansımasına ne diyor acaba? Değişik ülkelerden gelen köktendinci militanlar Türkiye üzerinden Suriye’ye geçiyor. CNN bu görüntüleri ve militanların konuşmalarını verdi... Tüm bu olup bitenler karşısında Başbakan “uçkur rengine” takmış kafayı... Başbakan’ın öğrenci evlerine ilişkin yaptığı açıklamalar, dün sol gazetesindeki köşesinde Kemal Okuyan’ın değindiği gibidir: “Savaş ilanı!” Başbakan’ın yaptığı açıklama AKP içinde de tepki çekmiştir ama kimi milletvekilleri korkularından açıklama yapmaktan çekinmişlerdir. Buradan bizim sosyalistlerin, komünistlerin, demokratların, sosyal demokratların, yurtseverlerin, gerçek liberallerin, emekçilerin, tüm demokratik kitle örgütlerinin ve sendikaların ders çıkarması gerekir... Sol cephe yerel seçimler öncesi yaşama geçirilebilir mi? HHH Bu mücadelede kadınları, gençleri, emekçileri sindirmek, onları “muhafazakârlık” maskesiyle yok etmek istiyorlar. Rabıta’yı, El Kaide’yi bu ülke topraklarına sokuyorlar... Kin ve nefret tohumları ekip insanları ayrıştırıyorlar... Şimdi sıra uçkur sorununda... Sahi senin uçkurun hangi renk? AB: Sözünde dur Kılıçdaroğlu: Yeter artık! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evi açıklamalarına isyan etti. Resmi Twitter hesabından tweet atan Kılıçdaroğlu, “Kızerkek, başı açık–başı kapalı, senben, AleviSünni yeter artık! İnsanlara ne zaman ‘birey’ olarak bakmayı öğreneceksin Başbakan?” diye sordu. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın, “Biz kimsenin yaşam tarzına müdahale etmiyoruz” sözleriyle de dalga geçti. Bu sözleri, Twitter’da en çok konuşulan konular anlamına gelen “trend topics” ifadesiyle ti’ye alan Kılıçdaroğlu, “Twitter’da sadece yalanlar yazılsaydı eminim ki ‘Biz kimsenin yaşam tarzına müdahale etmiyoruz’ yalanı her gün trend topics olurdu” dedi. DUYGU GÜVENÇ Uçkurun Hangi Renk Senin, Bi Bakiiim... Türkiye’nin yanı başında El Kaide bağlantılı “IrakLevant İslam Devleti” örgütü sınırımızda bir güç oluyor mu? ABD ve AB’nin korkusu şu: “Suriye gelecekte bir Afganistan olabilir?” Son aylarda Suriyeli sığınmacı sorunu giderek büyüyor. Türkiye’de kimilerine göre 700 bin, kimilerine göre 900 bin Suriyeli yaşıyor. Bu sayının 2014 yılında 2 milyon olacağı sanılıyor... Türkiye artık Suriye’de olup bitenlerden, Suudi kökenli Rabıta’nın Reyhanlı’da kurduğu hastanelerden, El Nusra kamplarından söz etmiyor. Gündeme “ahlak polisliği” yerleşti Başbakan Erdoğan’ın çıkışıyla. Bunca acı, ölüm, kıyım, sorun unutulup üniversiteli gençlerin üzerinden “uçkur tartışması” başlatıldı. Rabıta tıpkı 12 Eylül döneminde olduğu gibi yine kollarını Türkiye’ye uzatmış. Reyhanlı’da hastaneler kurmuş... Gazeteci Tuluhan Tekelioğlu, dört dörtlük bir gazetecilik yapmış, Cumhuriyet’te okudunuz. Tekelioğlu’nun haberi üzerine CHP soru önergesi verdi ama iktidar gençlerin “uçkurunun” peşinde olduğundan önemsemiyor. Neymiş efendim? Başbakan muhafazakâr bir partinin peşindeymiş... Üniversiteli kızların, erkeklerin uçkurlarının pembe mi, eflatun mu, beyaz mı, siyah mı olmasından kime ne! İsteyen istediği renk uçkuru alır beline bağlar... HHH El Kaide, El Nusra, Taliban, Müslüman Kardeşler... TürkiyeSuriye sınırı... ABD ve AB üyesi ülkelerde sık sık dillendirilen “Ortadoğu bir Afganistan olabilir” korkusu... Gerçekler ortada! Bakın, Irak, Suriye ve Libya’da neler oluyor görebilirsiniz... Tuluhan Tekelioğlu’nun ortaya çıkardığı “Rabıta hastaneleri” Reyhanlı halkını tedavi etmiyordu. Suudiler o hastaneleri niçin kurdu? Haberi kimse yalanlamadı... Şöyle denildi: “Suriyeliler Türkiye hastanelerinde tedavi ediliyor CHP MYK toplantısı ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın üniversite öğrencilerinin yaşam alanlarıyla ilgili yasal düzenleme yapılacağını ve bunun sadece yurtları değil evleri de kapsayacağını belirten açıklamaları, AB Komisyonu’nun Türkiye masasını harekete geçirdi. Bugün ilk olarak İstanbul’a, oradan da Ankara’ya gelecek olan AB Komisyonu genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, “Açıklanan son demokratikleşme paketinde farklı hayat tarzlarına saygı demiştiniz. Bu sözlere bağlı kalmanızı umuyoruz” mesajı verecek. Füle’nin Sözcüsü Peter Stano yaptığı açıklamada, “Başbakan tarafından açıklanan son demokratikleşme paketinin temel unsurlarından biri yaşam tarzlarının ve her vatandaşın özel tercihinin korunmasıydı ve bu da bizim kalpten desteklediğimiz bir unsurdu” dedi. Cumhuriyet’in ulaştığı AB’li diplomatlar ise Erdoğan’ın sadece yurtlarla sınırlı kalmayan ve evleri de kapsayan açıklamalarıyla ilgili Füle’nin PIERINI: TOLERANS GEREK AB Komisyonu’nun eski Tür kiye Temsilcisi Marc Pierini de Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, öğrencilerin birlikte yaşamalarına hükümet tarafından düzenleme getirilmesinin “bireysel özgürlük” konusu olduğunu anımsattı ve şunları söyledi: “Bu bir ‘AB norm’u tartışması değil; daha geniş olarak, hükümeti desteklemeyen, farklı görüşleri olan vatandaşların, dikkate alınıp alınmaması konusu. Orada, gerçekten de Batı’nın liberal demokrasi konsepti seçim sandığından öteye gider ve tüm vatandaşlarla danışmayı ve organize birliktelik kavramlarını içerir. Liberal demokrasi tek bir toplumsal ve ahlaki norm değildir ama tolerans demektir.” Pierini, seçilmiş bir hükümetin özel alana müdahalesinin sosyal ve ahlak normları arasında tartışma yaratacağına işaret etti ve “Türkiye gibi, toplumun doğası gereği farklı yaşam tarzları bulunan bir ülkede, tolerans ve bir arada yaşama konusudur” sözleriyle değerlendirdi. ziyareti sırasında mesaj vermesi ayrıntılı bir çalışma yaptıklarını belirtti. Yetkili, konunun Füle’nin Ankara’daki temaslarında da gündeme geleceğini söyledi. Füle’nin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve BDP’li yetkililerle görüşeceğini bildirdi. Dün akşam saatlerinde Türkiye’ye gelen Füle, bugün ilk olarak İstanbul’da kadına yönelik şiddeti eleştiren bir konferansa katılacak. Füle’nin Ankara’daki gündeminde ise yargı reformu, anayasa çalışmaları, PKK ile devam eden çözüm süreci görüşmeleri de yer alacak. Son olarak Gezi olayları sırasında Taksim Parkı’na giderek hükümetin tutumunu eleştiren Füle, Ankara ziyaretinde bir kez daha Gezi ve ODTÜ protestoları için mesaj verecek; ifade ve gösteri hakkına saygı duyulmasını isteyecek. ‘Devlet dikizcilik yapamaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplandı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, öğrencilerin “kızlı erkekli” aynı evde kalmalarını engellemek için yasal düzenleme yapılabileceği açıklamalarına CHP yönetiminden sert tepki geldi. CHP Genel başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Haluk Koç, toplantı sürerken yaptığı açıklamada “Devlet dikizcilik yapamaz. Kişisel hak ve özgürlükler alanı Türkiye’de bizzat Başbakan tarafından tecavüze uğramaktadır. Varsa yoksa kafada uçkur, varsa yoksa kafada bel altından kısa paslaşmalar” dedi. Erdoğan’ın “Türkiye’de artık kızlı, erkekli yurt dönemi bitti” dediğine işaret eden Koç, “Var mıydı daha önce? Böyle bir süreç yoktu. Herhalde Amerika’da kendi çocuklarının okuduğu okullarla karıştırıyor” dedi. Erdoğan’ın kendisini bu işe “memur” ettiği gibi valileri de izlemekle görevlendirdiğini belirten Koç, “muhbirliğin” de artık geçerli bir meslek haline getirilmeye başlandığını söyledi. 60 maddelik anayasa paketinin Meclis’ten geçirilmesi konusundaki yanıtını AKP’ye bugün iletecek olan CHP, pakete destek için “4 parti imzası” koşulunu getirirken “tutuklu milletvekili sorununun” ise pazarlık konusu veya önkoşul yapılmadan çözülmesini isteyecek. Gerilim arayışı Meclis’te duran kadın CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, iktidarın son dönemde gündeme getirdiği uygulamaları Meclis Genel Kurulu’nda “duran kadın” eylemiyle protesto etti. Genel Kurul’a geçen hafta AKP’li kadın milletvekillerinin türbanla geldiği gün Atatürk posterli bayraklı tişört giyen Yılmaz, Genel Kurul’da sırtında bir posterle ayakta durarak eylem yaptı. İran’da 1960 yılında çekilen başı açık kıyafetli kadın resimleriyle 2013 yılında çekilen çarşaflı resimlerin alt alta bulunduğu posterde, “1960: İran. 2013: İran. Türkiye İran olmayacaktır” yazısı yer aldı. Öte yandan CHP Grup Disiplin Kurulu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nu “CIA ajanlığı” ile suçlayan Yılmaz’a “uyarı cezası” verdi. Yılmaz ise böyle bir kararı tanımadığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, üniversite öğrencilerinin kızlıerkekli evlerde kalmamasına açıklamaları Meclis’in gündemini belirledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, dün yaptığı bir sergi açılışında konuyla ilgili bilgiye sahip olmadığını ifade etti. Konumu gereği siyasetin içinde olmadığını söyleyen Çiçek, “Bir hukuk devletinde herhangi bir fiil yasak değilse serbesttir, kuralı budur” dedi. BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Erdoğan’ın açıklamalarını kaygıyla izlediklerini belirtti. Erdoğan’ın bireyin özgürlüğüne yönelik devletin müdahale edeceğini açık ve net bir şekilde söylediğini kaydeden Baluken, “Buraya müdahale etmek ne Başbakan’ın ne de devletin herhangi bir yetkilisinin görevi ve haddi değildir” diye konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarının seçime yönelik gündem değiştirme manevrası olduğunu kaydeden Baluken, İran’da bile bugün ahlak polisinin kalmadığını söyledi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Erdoğan’ın, kadın milletvekillerinin Meclis’e mutabakatla gelmesinden rahatsız olduğu için, öğrenci evleri ile ilgili gerginlik, tartışma oluşturmak istediğini ifade etti. MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, “Başörtüsü gündemden düştü, şimdi tutunacak bir örtü lazım” yorumunu yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da “kızlıerkekli öğrenci evi” tartışmasını soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Tanrıkulu, Erdoğan’a “Kimlerin aynı evde kalabileceği ile ilgili ölçüt var mıdır? Varsa nelerdir? Nikâhsız yaşayan çiftler de muhafazakâr demokrat yapıya ters midir? Özel huzurevlerinde birlikte kalan kadın ve erkekler de muhafazakâr demokrat yapıya ters midir? Kız ve erkek öğrencilerin birlikte yaşadığı nasıl tespit edilmiştir? Vali Bey’e verdiğinizi söylediğiniz talimatta tam olarak neler yer almaktadır?” sorularını yöneltti. CHP Milletvekili Kamer Genç de “Erdoğan üniversite öğrencilerini ahlak dışı ilan ediyor” dedi. Muhalefet, Erdoğan’ın özel hayata müdahale ettiğini belirtti BAKAN GÜLER: VALİLİKLERE TALİMAT VERİLECEK 4 parti koşulu ‘Çocuğumu emanet etmem’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında söz alan CHP’li İzzet Çetin, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gençlere yönelik hakaretine Bakan Fatma Şahin’in sessiz kalmasını yakıştıramadığını söyledi. Erdoğan’ın türbanda istediği rantı sağlayamadığı için yeni bir rant konusu yarattığını kaydeden Çetin, “En az Başbakan kadar namusluyuz. Ondan çok daha ahlaklıyız” dedi. Çetin, Şahin’e “Başbakan’a çocuğu emanet etmem” demesi gerginliğe neden oldu. Komisyon Başkanı Lütfü Elvan araya girerek, “Edersiniz efendim. Başbakanımıza böyle bir ifade kullanmanız hiç hoş değil” dedi. Bakan Şahin, Çetin’in bakanlığın programına ait eleştiri yapabileceğini ancak Başbakan’ın ailesine eleştiri yapamayacağını belirterek “Yanlış yapıyorsunuz” dedi. BDP’li Adil Zozani, kumaya yasal statünün tartışılacağı bir döneme girildiğini belirterek, “Evlilik kredisinden bahsediliyor. Ne bu sorun? Bu ülkenin yüzde kaçı evlilik dışı birliktelik yaşıyor” diye konuştu. Evlere terör kılıfıyla operasyon işareti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanı Muammer Güler, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerine ilişkin, “Buralarda nelerin olduğu belli değil. Buna müdahale edeceğiz” sözlerine ilişkin konuştu. Güler, “Bu evler apart adı altında, rezidans adı altında kullandırılabiliyor. Ve maalesef fuhuş ve suçluların barındırılması şeklinde kullanılabiliyor. Gençlerimizin korunması anlamında buralarda çok sayıda fuhuşa teşvik gibi çalışmaların bu apartların kullanımı polisin tespitleri arasındadır. Hukuki bir eksiklik varsa bunlar da tamamlanacaktır” dedi. Güler, çalışma kapsamında valiliklere gerekli talimatların verileceğini de aktardı. Öğrenci evlerinde kız ve erkeklerin bir arada yaşamasına karşı çıkan Erdoğan’ın açıklamalarına Güler de katıldı. Güler, öğrenci evlerinin ve kız erkek ilişkilerinin terör örgütlerince istismar edildiğini dile getirdi. Güler, öğrenci evlerini kastederek, “Bugünlerde bakanlığımızdan bir genelge yayınlanacak bu genelde bu tip apartların polis tarafından denetlenmesi yer alacak. Çok sayıda yerde yapılan operasyonlarda bu tip yerlerin fuhuşa aracılık yapılmasında kullanıldığı görülmektedir” dedi. “Öğrencilerin maalesef terör örgütlerin amaçları doğrultusunda barındırıldıkları yerlere ilişkin bir hukuki düzenleme yapılabilecektir” diye konuşan Güler, konuşmasına şöyle devam etti: “Söylediğim konu bir kız ve erkek öğrencinin kaldığı evlerle ilgili değildir. Özel hayata herhangi bir müdahale yok. Valiliklerimize intikal eden konuların az önce bahsettiğim konular olduğunu söyledim. Gençlerimizin korunması anlamında buralarda çok sayıda fuhuşa teşvik gibi çalışmaların bu apartların kullanımı polisin tespitleri arasındadır. Hukuki bir eksiklik varsa bunlar da tamamlanacaktır.” AKP’li Hüseyin Çelik: Çocuğuma izin vermem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik öğrenci evlerine ilişkin “Ben oğlumu da kızımı da karşı cinsten biriyle yaşatmam, bu benim tercihim değil” dedi. Çelik CNN Türk’te yayınlanan Ankara Günlüğü’ne konuk oldu. “Kendimizce doğru bulduğumuz şeyler bizim doğrularımızdır. Bu sizin doğrularınıza müdahale edeceğimiz anlamına gelmez” diyen Çelik açıklamalarının devamında şunları kaydetti: “Türkiye’de 1 milyondan fazla öğrenci, evlerde kalıyor. Bana, Ak Parti’ye sorarsanız ben çocuğumun bu şekilde kalmasına izin vermem. Laik bir devlette esas olan kavram hukuk kavramıdır. Günah kavramı değildir. Ayıp kavramı ülkeden ülkeye değişir. Yasal düzenleme yapılacak derken öğrenci evlerine çat kapı yapılacak, hepinizin evlilik cüzdanı var mıdır gibi bir durum söz konusu değil. Ben oğlumu da kızımı da karşı cinsten biriyle yaşatmam, bu benim tercihim değil. Bu toplumun büyük bölümünün tercihi bu değil ama birilerinin de tercihi bu yöndeyse yapabilir.” ‘Kumaya yasal statü’ Erdoğan’ın yine açığa düşürdüğü Arınç, ters düşmediklerini savundu Yine üzerine alınmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında sözlerini yinelemesiyle açığa düşen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “‘Başbakan sizi açığa düşürdü’ diyorsanız ben öyle düşünmüyorum” dedi. Arınç, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kendisine bağlı kurumların bütçelerini sunduktan sonra milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Vekillerin Arınç’a sordukları ilk soru öğrenci evleri konusunda Başbakan Erdoğan’la düştükleri çelişkili tablo oldu. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamaların arkasında olduğunu savunan Arınç, Erdoğan’ın yasaklama tavrını ‘toplumsal’ gerekçelerle savunmaya çalıştı. Arınç, şöyle devam etti: “‘Bunda hiçbir sakınca yoktur’ diyebilirsiniz. ‘Hiçbir sakınca yoktur’ derken şunu da düşünelim: Eğer kızlar ve erkekler bir arada kalabiliyorsa ve gencecik kızlar sokakta, ‘Ateşle barut bir ara da durmaz’ diyebiliyorsa, sonunda çoğu zaman kaybeden kızlar oluyor.” Erdoğan ile kendisinin konuşmasının birbirine ters olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren Arınç, “Biz dün tanışmadık. Herhangi bir kafede kahve içerken buluşmadık. Kırk senedir birbirimizi tanıyoruz. Biz birbirimizi biliriz. Başka konularda tartışırız, görüşürüz, anlaşırız; ama bugüne kadar bir yol ayrılığımız olmadı” diye konuştu. BOZDAĞ’DAN ERDOĞAN SAVUNMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kız ve erkek öğrencilerin aynı evde kalmaması konusunda yasal düzenleme yapabilecekleri yönündeki açıklamalarını “Başbakan’ın kendi tercihini ifade etmesi normaldir. Bu, yaşam tarzına müdahale olarak değerlendirilemez” diye savundu. Erdoğan’ın, “gerekirse bir adım atılacağını” söylediğini belirten Bozdağ, bu yönde çalışma olduğu zaman açıklanacağını bildirdi. Bozdağ şunları kaydetti: “Türk toplumunun yapısında insanlar, kendi çocuklarının üniversite yurtlarında kızlı erkekli bir arada yaşamasını tasvip etmiyor. Bunu arzu edenler de olabilir ama bunların sayısının çok az.”