Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  30	KASIM	2013	CUMARTESİ  12 n Baştarafı 1. Sayfada  HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK  GÜNCEL  l Korudaki ağaçlar her yıl azalırken restoran ve çay bahçesinin yayıldığı alan genişliyor Fotoğraflar: VEDAT ARIK  n Baştarafı 1. Sayfada  GÜNDEM  MUSTAFA BALBAY  koltuklarda oturuyorlar... Örneğin o sırada Dışişleri Bakanı olan A. Gül bugün cumhurbaşkanı, bakanlık görevlerinde bulunan Cemil Çiçek Millet Meclisi Başkanı. RTE o günlerde de bugün de genel başkan, Başbakan! Aynı karara imza atan üç kuvvet komutanı ise hapishanelerde!.. O günlerin AKP’lilerinin hâlâ iktidar koltuklarında oturmalarına karşın komutanların içeride yatmaları bir çelişki ama bu çelişkinin geçerli bir nedeni var. Komutanlar 2004’teki Gülen’i bitirme MGK kararlarını devlete hizmet eden yüksek bürokrat olarak imzaladılar, uyguladılar. Karara o gün imza atanlar; bugün Cumhurbaşkanı, bugün Başbakan olanlar ise MGK kararlarını uygulama ne demek; üstelik cemaati daha semirmiş, daha güçlenip kökleşmiş konuma getiren bütün olanakları, yani kısacası efendim… …Bay RTE’nin cemaate seslenirken söylediği gibi “ne istedilerse verdiler”!.. O zamanın askeri ile o günden bugüne iktidar koltuklarını ısıtanlar arasındaki tarihsel karakter ayrılığı bugün böylece, bir MGK belgesi ile kamuoyunun huzurunda! HHH Şimdi başkentin işlek bulvarlarından birinde yükselen, karşısında Suudi Arabistan kıvamında inşa edilen bir cami… Kocaman mı kocaman parti binasından; beyefendinin imzaladığı MGK kararını yorumlayan her zamanki gür sesi duyulmadı. Bekleyelim bakalım; beyefedendi, MGK kararını bir yolunu bulup nasıl kıvıracak ve canım o gün o gündü, bugün de bugün mü diyecek?.. Lakin çıkar TV’lere, iktidarımızın ilk yıllarında askerlerin duyarlı olduğu laiklik ve irtica konularında, onlara zıt gitmediğimizi inandırmak, kısacası köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyerek, askerleri avucumuzun içine alana dek… … O karara eyvallah dedik derse, ki diyebilir... Seçimlerde halkımızın büyük çoğunluğu, yooo, ikiyüzlülüğün bu kadarı da olmaz diye Başbakan’a, AKP’ye oy vermeyeceğini mi sanıyorsunuz ve tabii fevkalade yanılıyorsunuz!.. HHH Olayın renkli, çok dramatik başka bir yüzü daha var: İçerideki bu üç komutan da şimdi hapishanelerde... Komutanlar; tam kadro cemaati temizleme kararına eyvallah dedikten sonraki günlerde Gülen’e olanaklar sağlayan icraata yeşil ışık yakan, MGK kararlarına aykırı hükümet uygulamalarını görmezden gelip, Başbakan’la “şiir gibi ilişkiler içinde” olduklarını söyleyen Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök gibi uyanık değilmişiz diye herhalde birbiriyle söyleşiyorlar. HHH Olayın ilginç, ama kara mizah görüntüsü veren yönleri de yok değil. MGK’de alınan kararı yalanlayan yok içlerinde. Ama canım kararı aldık da uyguladık mı diyorlar. Örneğin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. Fakat asık yüzleri bile gülümsetecek yanıt Cemil Çiçek’ten geldi: “Canım kararı yalnız ben mi imzaladım?” dedi Sorumluluk müşterek!.. Arınç da sorumluluğu Başbakan’ın üstlenmesinden yana ki, herhalde diyor, Başbakan kararla ilgili bir açıklama yapar! Tabii RTE’nin başdanışmanı profesör karar yok hükmünde diyor. Bu nasıl devlet anlayışı? Demek ki bir süre sonra iktidardaki parti amaçlarına aykırı gördü mü herhangi bir MGK kararlarını, yok sayıyor. Ama 28 Şubat’ta irticaya karşı alınan ve pek çoğu zaten uygulanamayan, üstelik daha sonra gelen Mesut Yılmaz, Bülent Ecevit hükümetlerinin var saymadıkları kararları… … Bu hükümet, tabii siyasal amaçlarına, bugün attığı gerici adımlara uygun gördüğü için yok saymadı. HHH Amaca varmak için papaz kıyafeti giyebileceğini söyleyen, demokrasiyi ilk durakta inilebilecek bir tramvaya benzeten, laiklik ne demekmiş, irtica yok diyebilen ve ama irticai uygulamalar yapan ve… … Anıtkabir’de sap gibi duruyorlar dedikten sonra; dün, bugün Anıtkabir’de sap gibi duran bir Başbakan’ın yönetimindeki ülkeye egemen olan ikiyüzlülük, dün söylediğini bugün inkâr eden siyasal anlayış... … Gülen cemaatini bitirme kararının alındığı 25 Ağustos 2004’ün üzerinden dokuz yıl geçtikten sonra, bir kez daha belgelendi, kanıtlandı. Ama burası Türkiye. Her şey değişir ama bu anlayış değişmez. Çare sandık ise… Öyleyse Godot’nun gelişini bekleyelim. Önümüzdeki seçimlerde cemaat oylarının AKP oylarına şamar indireceği umuduyla… Açıklanan MGK kararı hayırlara vesile olur inşallahhh!  Sıra Fethi ÖZLEM GÜVEMLİ Üsküdar’daki	Fethi	Paşa	 Korusu’nda	ağaç	seyreltme	adı	 altında	son	5	yıldır	yapılan	ağaç	 kesimlerinin	yoğunlaşması	çevre	 halkının	tepkisini	çekiyor.	İstanbul	 Boğazı’na	karşı	Üsküdar	sırtlarında	 uzanan	ve	sık	ağaç	topluluklarıyla	 bilinen	26	hektarlık	korudaki	ağaçlar	 gitgide	azalıyor.	 Kermes	meşesi,	defne,	sakız	 ağacı,	erguvan	ve	gümüş	ıhlamur	 ağaçlarının	bulunduğu	koruda	son	 yıllarda	yoğun	bir	seyreltme	çalışması	yapıldı.	Korunun	bazı	bölümlerinde	insanın	bile	geçemeyeceği	kadar	 sık	olan	ağaçlar	özellikle	restoran	 ve	çay	bahçelerinin	bulunduğu	 alanlarda	tek	tük	kalmış	durumda.	43	 yıldır	korunun	bulunduğu	İcadiye’de	 yaşayan	Murat	İres,	ağaç	sayısının	  1800’lerden günümüze  Paşa’da mı  ?  seyreltme	adı	altında	azaltıldığını	 belirterek	“Eskiden	20	metre	ötesini	 göremezdik,	şimdi	100	metreyi	 görebiliyoruz.	Ağaç	seyreltme	ve	budama	koru	için	yararlı	ve	gerekli	ama	 son	5	yıldır	yapılanlar	bunun	çok	 ötesine	geçti”	dedi.	Seyreltme	için	 sağlam	ve	genç	ağaçların	kesildiğini	 ifade	eden	İres,	artık	korudaki	birçok	 ağaç	türünün	yok	olma	tehlikesi	ile	 karşı	karşıya	olduğunu	söyledi.	 50	yıldır	İcadiye’de	yaşayan	Engin	 Çulcu	da	korudaki	ağaçlar	her	yıl	 azalırken	restoran	ve	çay	bahçesinin	yayıldığı	alanın	genişlediğini	 vurguladı.	Koruda	fuhuş	yapıldığını,	uyuşturucu	satıldığını	söyleyip	 güvenlik	gerekçesi	ile	seyreltme	 yapıldığını	aktaran	Çulcu,	“Fuhuşu,	 uyuşturucuyu	bahane	edip	ağaçları	 yok	ediyorlar.	Sonu	nereye	varacak”	diye	konuştu.	  oru, ismini II. Mahmut ve I. Abdülhamit dönemlerinde valilik, elçilik ve nazırlık yapan Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’dan alıyor. Koru, Fethi Ahmet Paşa’nın 1858 yılında ölümünden sonra vârisleri arasında paylaşılmasının ardından 19601980 yılları arasında kaderine terk edildiği için bakımsız bir görünüme büründü. Paşanın vârislerinden avukat Şevket Mocan, kendi hissesini 1958 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devretti. Fethi Paşa Korusu’ndaki diğer hisseli yerler daha sonra belediye tarafından istimlak edildi. Koruda şu an çay bahçesi, şelale, oyun parkı, mescit, spor alanı ve bir restoran bulunuyor.  K  ‘Tamgün’ düzenlemesi ile hekimler, özel hastanelere pazarlanacak  Kiralık doktor İKLİM ÖNGEL  anıldı  Tanilli  ANKARA  TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda kabul edilen “tamgün” düzenlemesiyle hükümet, özel hastanelerde çalışacak doktorlar üzerinden Maliye’ye para kazandıracak. Bu para için üniversite hastaneleri özel hastanelere “doktor kiralar” duruma düşecek. “Doktorun eli hastaların cebinde” gerekçesiyle yapılan “Tam Gün” düzenlemesinde hükümet, doktor ve hastalar üzerinden pay alacağı bir noktaya vardı. Türk Tabipleri Birliği düzenlemeyi protesto etmek için bugün Sağlık Bakanlığı önünde olacak. Doktorlar bakanlığa beyaz çelenk bırakacak. Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Özden Şener, “Tamgün” olarak adlandırılan yasanın “stratejik bir düzenleme, bir yalan” olduğunu kaydetti. Aile hekimlerine angarya nöbetlerin verileceğini, doktorların diplomalarının ellerinden alınacağını söyleyen Şener, “Öğretim üyelerine muayenehane yasaklanırken, özel hastanelerde çalışmalarına izin veriliyor. Bunun şartı da üniversite hastaneleri, özelde çalışacak doktor için özelden para alacak. Böylelikle hasta ve doktorun üzerinden özel hastane ve devlet para kazanacak. Doktorun emeğinden komisyon alınacak” dedi. Şener, düzenlemeyle Gezi eylemlerindeki sağlık hizmetlerinin de hedef alındığı kaydetti. Şener, “Bir doktorun hasta bakabilmesinin tek şartı bir hasta olmasıdır. Bu düzenleme de kabul edilemez” diye konuştu.  oluşturuyor. Ayrıntılar bir yana, geçici de olsa, varılan anlaşma ile dünya İran’ın nükleer güce sahip olmasını kabul etti. Öteden beri barışçıl amaçlarla nükleer çalışmalar yaptığını vurgulayan İran’ın bu açıklamaları inandırıcı bulunmuyordu. 10 yıldır devam eden nükleer gerilimin ilk aylarında İran’ın geri adım atmaması halinde “rejimin ortadan kalkacağı”, “gerektiğinde çok sert müdahale olacağı” ilan edilmişti. İran yükselip alçalan gerilimleri, ambargoları göğüsledi, bütün bölgeyi etkileyecek bir anlaşmaya imza attı. HHH İran’ın nükleer teknolojiye sahip olmak için sürdürdüğü mücadelenin yarım asrı aşan bir geçmişi var. 1960’larda dönemin İran Şahı Rıza Pehlevi, ABD ile kurduğu iyi ilişkilerin de sağladığı avantajla nükleer santral kurma isteğini fısıldadı. ABD, o günün dünya dengeleri içinde Moskova’ya uzak bir İran’ın nükleer güçle tanışmasına olumlu yaklaştı. 1967’de 5 megavatlık reaktör sattı. Tahran 1970’li yılların başında da Fransa ve Almanya ile 6 nükleer santral inşası için anlaşma imzaladı. Aynı dönemde İran’daki 4 üniversitenin nükleer teknoloji konusunda yoğunlaşması için adım atıldı. Bu üniversitelerden ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve Kanada’ya yüzlerce öğrenci gönderildi. 1979’da Şah’ın devrilmesi ile kısa süreli kesinti yaşandı. Önce, “Nükleer teknoloji İslama aykırıdır” diyen Humeyni, İranIrak savaşı sırasında fikir değiştirdi. Ancak ABD çok daha önce fikir değiştirmişti, Humeyni İranı’nın nükleer güce sahip olmasından yana değildi. 1995’te İran Çin’le nükleer işbirliği anlaşması imzaladı. Bunu Hindistan izledi. Aynı dönemde Sovyetler Birliği çökmüş, Rusya’nın pek çok alandaki dağınıklığına nükleer teknoloji de eklenmişti. İddia o ki, İran 1990’lı yılların ortasında Kazakistan’dan “kelepir bulduğu” kimi nükleer parçalar satın aldı. Ancak İran yönetimi Batı kaynaklı bu iddiayı hiçbir zaman doğrulamadı. Yeni ekonomi düzenini oturtamayan Rusya, İran’dan gelecek tüm tekliflere de açıktı. İran da sadece Çin seçeneğine bağlı kalmak istemiyordu. Bu karşılıklı çıkar yakınlığı kısa sürede meyvesini verdi. Irak savaşı sırasında büyük hasar gören Buşehr Nükleer Santralı’nın yeniden inşasını Rusya üstlendi. Beraberinde 2 bine yakın Rus uzman İran’a gelecekti. İran, araştırmageliştirme olanakları bakımından işin bu yanıyla ayrıca ilgiliydi. Bu gelişmeler ABD’nin tepkisini çekti. Bugüne gelinen noktada ABD yönetiminin 1997’de yaptığı şu açıklama önemli bir kilometre taşıydı: “İran, nükleer, biyolojik, kimyasal silahları edinmek için ayırdığı parayı arttırdı.” Tahran buna şiddetle karşı çıktı, sadece barışçıl amaçlı nükleer teknoloji edinmek için çaba harcıyorum dedi ama yıllar süren ambargo duvarlarına engel olamadı. Geri adım da atmadı. HHH 24 Kasım’da, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, Çin, İngiltere, Fransa, Rusya ile Almanya’nın Cenevre’de İran’la vardığı geçici anlaşma, yukarıda özetlediğimiz yarım asırlık mücadeleyi Tahran’ın kazandığını gösteriyor. İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, geçen eylül ayında Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada ve kurduğu ilişkilerle yeni bir dönemin ışıklarını yakmıştı. İran, ambargolu haliyle bölgede önemli bir role sahipti. Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren Suriye krizinde tavrını Esad yönetiminden yana koymuştu. Ambargo zincirleri gevşemiş İran ne yapar? Dileğimiz o ki; İran, diplomatik başarının tadını bölgesinde de unutmasın.  AKP’ye Salman protestosu İstanbul	Haber	Servisi		Siyaset	bilimi	ve	anayasa	hocası,	aydınlanma	bilgesi	yazarımız	Prof.	 Dr.	Server	Tanilli,	ölümünün	2.	yıldönümünde,	 Karacaahmet’teki	aile	kabristanında	törenle	anıldı.	 Anma	törenine	Server	Tanilli’nin	ailesi,	öğrencileri	 ve	arkadaşları	katıldı.	Tanilli’nin	oğlu	Bülent	Tanilli,	 babasını	çok	zamansız	bir	dönemde	kaybettiklerini	 belirterek	“Türkiye	gündeminde	karşılaştığımız	 türlü	problemlerde	en	önemli	yol	göstericimizdi”	 dedi.	Tanilli	gibi	yol	göstericilerin	gitgide	azalmaya	 başladığını	anlatan	Bülent	Tanilli,	“Meydan	serbest	 kaldı.	Onun	da	söylediği	gibi	‘Tüm	ilerici	demokrat	 güçler	mücadeleye	devam.’	Bu	ruh	bu	sene	tekrar	 hareketlendi.	Dolayısıyla	o	da	buradan	o	değişimin	 meyvelerini	gençlerde	gördüğü	için	gülümsüyordur.	Bu	dönemlerde	onun	yol	göstericiliğini	çok	 özlüyoruz”	diye	konuştu.	Konuşmaların	ardından	 Tanilli’nin	mezarına	kırmızı	karanfiller	bırakıldı.  n ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	 Halkevci kadınlar, AKP Ağrı Milletvekili Fatma Salman’ın boşandığı eşine açtığı davada “tahrik indirimi” uygulanmasını protesto etti. “Salman Meclis’te AKP için koltuktan başka bir yer tutmuyor” diyen Halkevleri Kadın Sekreteri Dilşat Aktaş, “Kadına şiddet söz konusu olduğunda AKP’li olsun olmasın her kadın kadın düşmanı politikalar ile karşı karşıya kalıyor. AKP kadınların öldürülmesine sebep oluyor. Erdoğan her konuştuğunda kadın şiddet tehdidi altında. Artık sussun” dedi.  Karayalçın: Borcu söylerken gelirlerdeki artışı ise gizliyor  Gökçek çarpıtıyor İstanbul	Haber	Servisi		CHP’nin 19891993 yılları arasında Ankara Anakent Belediye Başkanlığı görevini yapan Murat	Karayalçın, 1993’ten itibaren 20 yıl Ankara’yı yöneten Melih	Gökçek’in hakkında söylediği “Karayalçın’ın	borçlarını	ödüyorum” sözlerine ilişkin açıklama yaptı. Karayalçın, borçların doğru olduğunu ancak bu sayede gelirlerin de arttığını ve bunun ise Gökçek tarafından söylenmediğini dile getirdi. Gökçek’in çıktığı çeşitli TV programlarında dile getirdiği “Karayalçın’dan	 2	milyar	dolarlık	borç	devraldım.	20	yıldır	 ödüyoruz,	 15	yıl	daha	ödeyeMurat	Karayalçın ceğiz”	söz  Aygün’den Emniyet’e suç duyurusu ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin	Aygün, “Emniyet	teşkilatının	Gezi’ye	katılanların	yüzde	78’i	 Aleviydi” tespitine suç duyurusunda bulundu. Aygün, dilekçesinde “Hükümetin	‘totaliter’, ‘antidemokratik’, ‘hukuk dışı’, ‘evrensel hukuk ilkelerine aykırı’ ve ‘özel hayata müdahaleye varan’ icraatlarına	karşı,	milyonlarca	yurttaş	‘toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını’ kullanarak	evrensel	hukukun	tanıdığı	meşru	 protesto	hakkını	kullanmışlardır” ifadelerine yer verdi.  n ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Şentepe Mahallesi ve Yenimahalle merkezi arasına yapmak istediği teleferik hattı çalışmasında yol çöktü. Çökmenin olduğu mahallede yaşayan yurttaşlar, ilkokul öğrencilerinin yoğun olduğu yerde böyle bir kazanın yaşanmasına tepkili olduklarını söyledi.w  Ankara’da teleferik yolu çöktü  Çifte cinayetin nedeni ‘aşk’ çıktı  Yunus Nadi Ödülleri’ne  katılım süresi uzatıldı  l Kültür	Servisi  Gazetemizin düzenlediği 68. Yıl Yunus Nadi Ödülleri 2014’te katılım süresi uzatıldı. Öykü, Roman, Şiir, Sosyal Bilimler Araştırması, Karikatür, Fotoğraf dallarında düzenlenen Yunus Nadi Ödülleri’nde 20 Şubat 2014 Perşembe günü olan son katılım tarihi 20 Mart 2014 Perşembe gününe kadar uzatıldı. Adayların yapıtlarını 20 Mart 2014 Perşembe günü saat 17.00’ye kadar Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri Prof. Dr. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişliİstanbul adresine postayla veya elden teslim etmeleri gerekmektedir. Ödüller 28 Haziran 2014 Cumartesi günü dağıtılacak.  lerine yanıt veren Karayalçın, Ankara Anakent Belediyesi’nin kullandığı proje kredileri ve ihraç etmiş olduğu tahviller nedeniyle ödeyeceği dış borç tutarının 1993 sonunda 2.2 milyar dolar olduğunu ve bunların “Karayalçın’ın	borçları”	 olduğunu kabul etti. Karayalçın, “Bu	borçlarla	 yapılan	yatırımlardan	yalnızca	metro,	su,	doğalgaz	ve	otobüsten	elde	edilen	gelir	2013	 yılı	itibarıyla	28	milyar	dolar	olmuştur”	dedi. 28 milyar dolarlık gelir ile alınan tüm kredilerin fazlasıyla ödenebileceğini belirten Karayalçın, şunları söyledi: “Kredi	maliyetinin	fiyatlara	hiç	yansıtılmadığını	varsayıp,	gelirlerin,	 örneğin	yüzde	85’i	gibi	çok	yüksek	bir	oranı	 giderler	için	harcadığımızı	kabul	etsek	bile	 geriye	45	milyar	dolar	kalmaktadır.	Yalnızca	 brüt	gelir	miktarı	ile	değil,	tüm	harcamalar	 düşüldükten	sonra	kalan	net	gelir	düzeyi	ile	 de ‘Karayalçın’ın borçları’	ile	yapılan	tüm	yatırımlar	iki	misli	olarak	geriye	ödenmektedir.	 Hizmet	kapasitesi	bir	yana,	‘Karayalçın’ın gelirleri’, ‘Karayalçın’ın borçları’nı	net	olarak	en	 az	ikiye	katlamaktadır.”	  n ADANA	(Cumhuriyet)		Adana’da, birkaç gün önce işlenen doktor ve kadın cinayetinde yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Aldatma nedeniyle işlendiği belirlenen olayda, evinde öldürülen kadının, sokakta vurularak hayatını kaybeden doktora cep telefonundan, “Kocam durumu çaktı, haberin olsun. Dikkatli ol” diye SMS attığı belirlendi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. n İstanbul	Haber	Servisi	 Avcılar’da bir banka şubesine gelen silahlı soyguncu, 80 bin TL’yi alarak bir bayan sürücünün aracına silah zoruyla binerek olay yerinden kaçtı. Banka görevlileri ve esnaf soyguncunun peşine düşerken, güvenlik görevlisi havaya iki el ateş etti. Banka şubesine gelen olay yeri inceleme ekipleri, banka şubesinde parmak izi çalışması yaptı. Polis, çevredeki güvenlik kameralarını da inceleme altına aldı.  Avcılar’da banka soygunu  ‘Gelirler	borçları	ikiye	katladı’  Avcı, İzzetbegoviç’in beresiyle  n ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)	 Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bosnalı öğrencileri kabulünde, “Aranızda savaşta yakınlarını kaybedenler olabilir ama üzülmeyin. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’e sözümüzden dolayı buradayız, sorumluluklarımızın bilincindeyiz” dedi ve duygulandı. Bosna Hersek’in yaşamını yitiren Devlet Başkanı İzzetbegoviç’in kızı Leyla Akşamiya, Avcı’ya, babasının savaşta taktığı beresini hediye etti.   
            
    
