15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 KASIM 2013 CUMARTESİ [email protected] “TOKİ Çok Canlar Yakabilir” başlıklı yazım, TOKİ’yi kızdırmış. Yazılı açıklama geldi: “Gerçek dışı ve çarpıtma bilgilere” yer vermişim. Konu daha önce medyada yer almış; TOKİ de tekzip ettirmiş. İnternette “küçük bir sorgulama” yapsam, bunu rahatlıkla görebilirmişim. “Önyargılı”ymışım; “spekülatif amaçlı, kurumu yıpratmayı hedefleyen haberlere” itibar edilmemeliymiş. Meclis’i propaganda zeminine dönüştüren salı günkü AKP grup toplantısının ardından kaleme aldığım o yazıda; TOKİ’nin bürokrasideki konumlanma biçimini ve hükümet icraatındaki fonksiyonu irdeledim. En sonunda da Maliye’nin “Harcama Belgeleri Yönetmeliği”nde yaptığı kolaylaştırıcı değişikliğe değindim. 16 Kasım 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle; o güne dek TOKİ’nin yaptırdığı projelerde, müteahhide ödeme için “taahhüt dosyası”, “yapım işleri hakediş raporu” aranırken o günden sonra bu iki belgenin yerine, “ilgili mevzuatın yetkili kıldığı makam onayı” ve “ödeme takip cetveli” konulduğunu yazdım. Yaklaşan seçimlerle ilişkilendirdiğim bu önemli değişikliği dile getirirken de “toplu konut projeleri ve kamu binaları” ifadesi kullandım. Meğer bu değişiklik, toplu konut projelerini değil; sadece TOKİ’nin yaptırdığı kamu binalarını kapsıyormuş. Yorum hatasını kabul ederek TOKİ açıklamasının çok aydınlatıcı olduğunun altı çizilmeli. Bu sayede, işlemleri kolaylaştırılan proje kapsamının, görünenden hayli geniş olası bir tehlikeye dikkat çekiyordu. Bir de 644 kişinin öldüğü ve üzerinden iki yıl geçen Van depremi var... Hâlâ kaldırılamayan “enkazı”, canlar yakmaya devam ediyor... Oradaki barınma sorununu dert edinen Gündem Çocuk Derneği, kısa süre önce, çok kapsamlı bir saha araştırması yaparak kamuoyuna sundu. “İnternette yapılacak küçük bir sorgulama” ile (http:// www.gundemcocuk.org/images/ vanercisdepremininikinciyilinda durumdegerlendirmeraporu.pdf) ulaşılabilecek dramlardan birkaç alıntı: “Kiracılara hak vereceğiz dediler. Ama hâlâ konteynırdayız. TOKİ bize verilse bile aidat, yakacak şu, bu parası en az 500 TL ödeyecek durumumuz yok ki...” (Tahirpaşa konteynır kentinde bir kadın) “Konteynırdan çıkmam, çıkamam. TOKİ versinler, parasını öderiz.” (Tahirpaşa konteynır kenti, Nezir Ö. 39 yaşında) “Bu farelerle idare edemeyiz. Bizim evimizde bir fare çıktı, az daha bizi ısıracaktı. Buradaki insanlara da günahtır. Biz sadece ev istiyoruz. Mum alamıyoruz, karanlıkta kalıyoruz.” (Eda 7 yaşında) “Hava soğuk, hastalanırlar diye çocukların banyosunu yaptıramıyorum. Ne yapayım? Çok zor değil, araştırsınlar kimin durumu iyi, kimin kötü…” (Kayaçelebi konteynır kenti, Asuman Ç., anne, 30 yaşında) “Biz çocuklarla toplanıp konuştuğumuzda, hayal kuruyoruz. Zaten bu dünya hayali bir dünya. Evimiz olduğunda oraya gittiğimizde ne yapacağımızı hayal ediyoruz. Ama onlar böyle yaparsa, hiçbir şey elde edemeyeceğiz. O yüzden yetkililerin duyarlı olmasını istiyorum.” (Melisa T., 12 yaşında) Vanlı Çocuklar ve TOKİ olduğu ortaya çıktı. Maliye’nin bu değişikliği, açıklamadan alıntılıyorum “TOKİ’ye protokoller kapsamında iş yaptıran; Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, üniversiteler, Yurtkur ve diğer kamu kurum kuruluşlarının inşaatları için TOKİ’den istenecek belgeleri” kapsıyormuş. Bunun anlamı: Şu anda protokollerle TOKİ’ye yaptırtılan ya da yeni başlayacak okul, hastane, yurt, lojman, askeri binalarında, “taahhüt dosyası” ve “yapım işleri hakediş raporu” yerine; “ilgili makam onayı” ve “ödeme takip cetveli” yeterli olacak. Bu açıklamaya göre; yönetmelik değişikliği kapsamına giren binaların toplu konut yerine, binlerce memurun görev yaptığı, yüz binlerce vatandaşın hizmet aldığı kamu binası olması “canların yanabileceği” tehlikesini kaldırıyor mu, takdir sizin... TOKİ’ye teşekkür(!) u farelerle idare edemeyiz’ “Önyargılı” ve “spekülatif” bulunan “TOKİ Çok Canlar Yakabilir” yazım, ‘B Ziraat’in AKP’ye yakın işadamları için muslukları açtığını öne sürdü Genç’ten kredi iddiası Fotoğraf: GÖKHAN KORKMAZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, AKP’ye yakın işadamlarının sahip olduğu bir şirketin Bodrum’da değeri 700 milyon doların üzerindeki bir araziyi Ziraat Bankası’ndan kredi çekerek 180 milyon dolara satın aldığını iddia etti. Genç, “Emekliye 2 bin TL bile kredi vermeyen Ziraat Bankası, bu kişiye 180 milyon dolar kredi verdi” dedi. Genç, TBMM’de yaptığı basın toplantısında, AKP’ye yakınlığı ile bilinen işadamlarının sahip olduğu bir şirketin, Bodrum’da Hazine’ye ait olan 678 bin metrekare büyüklüğündeki bir araziyi satın aldığını söyledi. Genç, ÖİB tarafından 5 Temmuz 2013 tarihinde yapılan işlem kapsamında Hazine’ye ait arazinin 180 milyon dolar karşılığında satıldığını ifade etti. Genç, söz konusu arazinin bir kısmının 1. derece, bir kısmının 2. derece, bir kısmının ise 3. derece doğal sit alanı olduğunu ifade etti. Genç, söz konusu işadamıyla ilgili “Fettah... soyadı neydi” diye gazetecilere sordu. Gazeteciler “Tamince” deyince “İyi ki ‘Kalın’ değilmiş. Kusura bakmayın” diyerek espri yaptı. Japonya Büyükelçiliği’nde, Başbakan’ın eşi Emine Erdoğan’ın konuşmasına müdahale ettiği gerekçesiyle önceki gün partisinin önünde toplanan AKP’li kadınların kendisini istifaya davet ettiğini belirten Genç, söz konusu kadınların, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek tarafından organize edildiğini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kendisine tazminat ödediğini söylediğini kaydeden Genç, “Kanıtlarsa 100 mislini veririm. Eğer kanıtlayamazsa istifa da etmesin; kedi gibi miyavlayabilir mi, keçi gibi ses çıkarır mı? Takdir kendisinin” diye konuştu. Türkİş’te kıdem protestosu İstanbul Haber Servisi “Kıdem Tazminatı Gaspına Karşı Dayanışma Forumu”, AKP’nin kıdem tazminatı konusundaki çalışmalarını protesto etti, çalışanların kıdem tazminatı hakkının yok edilmesine müsaade edilmeyeceğini belirtti. Taksim Gümüşsuyu’nda Türkİş 1. Bölge Temsilciliği önünde dün öğlen saatlerinde bir araya gelen Devrimci İşçi Partisi (DİP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Devrimci Proletarya, Mücadele Birliği, Devrimci Proletarya Duruşu’nun oluşturduğu Kıdem Tazminatı Gaspına Karşı Dayanışma Formu, kıdem tazminatının çalışanların son iş güvencesi olduğunu, bu haklarının alınmasına izin verilmeyeceğini açıkladılar. Grup adına açıklama yapan Levent Dölek, “Fon ile tazminat tutarının yarı yarıya azaltılması planlanmaktadır. İşsizler ordusunun safları kalabalıklaşacak işçiler her an işten çıkarılma tehdiyle yüz yüze kalacaklardır. Bu durumda tüm sektörlerde ücretler hızla aşağı düşecektir. İşçi biraz para alsa dahi yeni gireceği işte çok daha düşük ücretle çalışmak zorunda kalacaktır” dedi. Sendikalara güç birliği çağrısı yapan Dölek, işçi sınıfının en büyük örgütlü sendikal gücü Türkİş’in bu saldırı karşısındaki gaflet uykusundan uyanmasını istedi. Avrupalı şekerci gümrük vergisi indirimi istiyor MELTEM YILMAZ LONDRA Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz, AB’de şekere yönelik kota uygulamasının 2017’de kalkacağını anımsatarak, Türkiye’de serbest rekabet ortamının sağlanması gerektiğini söyledi. Uluslararası Şeker Organizasyonu’nun Londra’da 22.’sini düzenlediği konferansında, 65 ülkeden başbakanlık ve bakanlık düzeyi de dahil, 400’ün üzerinde delegasyonun katılımı gerçekleşti. Türkiye’den Şeker Kurumu Başkanı Hüsnü Tekin ile Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Rint Akyüz’ün katıldığı konferansın ana başlıklarından biri de AB ülkelerinde şekere yönelik kota uygulamasıydı. Toplantıda, AB’nin 1970’ten beri uyguladığı dışa kapalı şeker rejimini dünyayla entegre hale getirmek için reform stratejisinin uygulamaya konulduğu anımsatıldı. Konferansta, AB Şeker Fabrikaları Komitesi ve AB Pancar Üreticileri Birliği temsilcileri, kota uygulamasının kaldırılmasında hemfikir olurken, uygulamanın 2017’de kaldırılacağı dile getirildi. Kongrede ayrı ca şeker ithalatına konu olan gümrük vergilerinin kaldırılması talep edildi. Şeker Kurumu Başkanı Hüsnü Tekin yaptığı değerlendirmede; AB’nin kota uygulamasının kaldırılması yönünde yapmış olduğu reformu çok yakından takip ettiklerini belirterek, Türkiye’de 2001’de Şeker Kanunu’nun çıktığını ve 2012’de stratejik plan hazırladıklarını anımsattı. Tekin, Türkiye şeker sektörünün dünya ile rekabet edebilmesi açısından önünde hiçbir engel olmaması gerektiğini ifade ederken, Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz de AB’de 2017’de kotanın kalkmasının ardından, kota uygulanan tek ülkenin Türkiye olacağını vurguladı. Akyüz, Türkiye’de şeker fabrikalarının özelleştirme sürecini bir an önce tamamlayarak serbest rekabet ortamının sağ lanması geHüsnü rektiğini de Tekin belirtti. Doğuş’tan bir internet yatırımı daha Ekonomi Servisi İnternet yatırımlarına devam eden Doğuş Grubu, son olarak gelişmekte olan ülkelerin gayrimenkul piyasalarına odaklanan global gayrimenkul bilgi şirketi REIDIN ile ortak oldu. Grup, son dönemde, Güney Koreli SK ortaklığıyla online alışveriş sitesi N11. com, dijital pazarlama platformu Euromessage’ı bünyesinde barındıran Related Group, dikey eticaret sitesi enmoda. com üzerinden Markafoni Group ve eticaret platformu bonubon.com ile internet yatırımlarına hız vermişti. Açıklamaya göre, 2007’de kurulan ve merkezi Dubai’de bulunan REIDIN, sektörün ilk güncel gayrimenkul veri, bilgi ve analiz şirketi. 10 ülkede hizmet sunan REIDIN, aralarında Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya gibi gelişmekte olan ülkelerin bulunduğu toplam 35 ülkeye ait, gayrimenkul sektörüne ilişkin derin ve geniş kapsamlı bilgiyi üyeleriyle paylaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle