19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2013 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada veremeyecekler. İster iktidar, ister ana muhalefet liderleri olsun; maşallah topluma vaatlerini içeren söylemlerinin bir süre sonra ya tam tersini söylemekte ya da daha önceki sözlerinin arkasında durmamakta birbirleriyle adeta yarışıyorlar. Diyeceksiniz toplumsal bellek zaten zayıf. Üstelik ülkenin medyası, üniversiteleri, demokratik toplum örgütleri liderlerin vaat niteliğindeki açıklamalarından bir süre sonra vazgeçmelerini anımsatmaktan beri durdukça, liderler daha çok söylemlerini ya yalanlayan ya da arkasında durmayan davranışlar sergileyecekler, diyeceksiniz. Elbette haklısınız. Zaten son seçimler kanıtladı. Halkımızın yüzde 50’si, iktidar partisi liderinin dün söylediğine değil, bugün aynı konudaki farklı açıklamalarına itibar ediyor. İster iktidar ister ana muhalefet lideri olsun; partileri adına yaptıkları açıklamalardaki tezadı halkın dikkatine sunan, yazan, bir elin parmakları kadar sayıda köşe yazarı var bu ülkenin. Medya o halde!.. Birbirini tutmaz lider açıklamalarını, TV’lerdeki bir programda söyleyene de rast gelmek olanaksız. HHH Son günlerde, liderlerdeki bu tutarsızlık, nasılsa halkımız dünü unutur bugüne bakar anlayışını sergiliyor ve söylemlerindeki tezat daha fazla göze çarpıyor. Örneğin iktidar partisi lideri, Başbakan’ın dün ile bugün söylediklerinin birbirinin tamamen zıddı ve yalanlayan içerikte olduğunu; dün Hürriyet’teki köşe yazısında örnekler vererek Yılmaz Özdil kanıtladı. Sınırlı ölçekteki köşe yazısında ancak on bir konuyu, on bir yalanı sergiledi. Dün terör örgütü ile hiçbir zaman masaya oturmadığını, hiçbir zaman da oturmayacağını, bunlarla (İmralı ve İmralı aracılığıyla Kandil’le) görüştüğünü söyleyen, alçakça iftiralarda bulunanların şerefsiz olduklarını söyledi RTE. “Sonrası malum” diyor Özdil ve... ... “Sonrası malum” pek çok konuyu sıralıyor. HHH Başbakan’ın, milletimin dili tektir, resmi dili Türkçedir dediğini, sonra böyle bir ifadesi olmadığını... ... NATO’dan Patriot talebimiz olduğu iddialarının Savunma İcra Komitesi’nin başkanı olarak kendisinin haberi olmadığını, bu söylemlerin tamamen yalan ve asılsız olduğunu ve sonra?.. Türkiye’nin NATO toprağı olduğunu, şu şu illere yerleştirileceklerini söyleyenin de... ... önceleri kardeşimizle oturduk, iki dost kardeş olduk dediği Esad’a, sonra diktatör diyenin de, Suriye’ye asker gönderme tezkeresi çıkaranın da... ... BDP milletvekillerini silahlanma, ayaklanmayla suçlayıp daha sonra bu ülkenin seçilmiş insanlarıdır, saygı duyulması gerektiğinden söz edenin de... ... Seçim barajının (yüzde 10’dan) düşürülmesinin ekonomiyi tehdit edeceğini savunduktan ve akil adamlara seçim barajının düşürülmesinin söz konusu olmadığının altını çizdikten sonra, son demokratikleşme paketinde üç farklı seçenekten, muhalefet ne derse desin, AKP’ye yarayacak barajı yüzde 5’e çekecek dar bölge seçim sistemi getireceklerini ilan edenin de... ... Daha geçen ay, demokratikleşme paketinde anadilinde eğitimin özel okullarda da olmayacağını ve bunun ne getirir ne götürür olacağını kimsenin düşünmediğini, ülkeyi bölecek adım atmayacaklarını, anadilinde eğitimin önü açılırsa resmi dil Türkçenin zedeleneceğini söyleyenin de... ... Özel okullarda farklı dil ve lehçelerle eğitimin önünü açtıklarını da aynı kişi ve kısa aralıklarla aldatılan halkımızın hâlâ yüzde 5051’inin aynı lidere oy vereceği kamuoyu araştırma kuruluşlarının söylediği kişinin... ... bu ülkenin Başbakanı RTE’nin olduğunu belgeledi. HHH İktidar lideri böyle de ana muhalefet lideri nasıl? Zikzakları pek çoktur Kemal Kılıçdaroğlu’nun. Melih Aşık’ın Milliyet’te yazdıklarına bakalım: 2010’da iktidar türban sorununu çözmeye hız verdiği sırada ve ortada anayasal engeller varken... AKP bu sorunu nasıl çözeceği sorularına doyurucu yanıt veremiyorken... Türbana yeşil ışık yakarsanız ilkokula kadar iner diyen uyarılara... ... Kılıçdaroğlu 10 Ekim 2010’daki demecinde garanti verdi: “İlköğretim ve ortaöğretimde türban diye bir şey olamaz. Orada devletin koyduğu kurallar vardır... Kamuda da konan kurallar vardır” dedi. 1 Kasım 2010’da Murat Yetkin; “Kılıçdaroğlu CHP’nin tutumunu değiştirip üniversitelerde türbana yeşil ışık yakınca RTE bu hamleyi görüp kamuda türban sorununu açtığını” yazdı. Gelelim bugüne: AKP’nin demokratikleşme paketini eleştiren ve daha önceki CHP açıklamalarının kötü bir kopyası olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu: Andımızın kaldırılmasına... Özel okullarda Kürtçe anadilinde eğitime... Kamuda türban serbestliğine... Başörtülülere siyaset ve Meclis’in açılmasına... ... Bir itirazda bulunmadı!.. HHH Bir of çeksem dağlar yıkılır ama ne çare: İşte böyledir benim memleketimde siyaset! HABERLER Talana vize MUSTAFA ÇAKIR Sayıştay Orman Genel Müdürlüğü’ndeki usulsüzlükleri sıraladı YEREL SEÇİME DOĞRU... ‘Yeni bir model yaratacağız ’ İstanbul Haber Servisi CHP’den Beşiktaş Belediyesi aday adaylığını açıklayan harita mühendisi Prof. Dr. Erol Köktürk, “Kentleşmesini tamamladığı ve büyük sorunları olmadığı sıkça söylenen Beşiktaş’ta kentleşmeyi bir ileri aşamaya taşıyacak yeni bir model yaratacağız...” dedi. Prof. Dr. Erol Köktürk, hedeflerinin Beşiktaş’taki 150 bin 711 seçmenin seçimlere katılım oranını yükseltmek olduğunu söyledi. 34 yıldır Beşiktaş’ta yaşadığını anımsatan Köktürk, “Beşiktaş Belediyesi’nde yeni bir kurumsal model yaratacağız. Beşiktaş’ı bir ‘ekokent’e dönüştüreceğiz. Beşiktaş Belediyesi’ni Beşiktaşlıların evine, her evi Beşiktaş Belediyesi’ne dönüştüreceğiz. Asgari seviyenin altında geliri olan her haneye yoksulluk durumuna göre ‘aile sigortası’ ödemesi yapılacak. İhtiyacı olan her aileye aylık 125190 TL yetişkin desteği sağlanacak.” ANKARA Sayıştay’ın Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) ilişkin raporunda OGM’nin mülkiyetinde veya kullanımında olan birçok taşınmazın envanterinin sicil kaydının tutulmadığı, muhasebe kayıtlarının alınmadığı vurgulandı. Rapora göre, kurum tarafından verilen arazi izinlerinin muhasebe kayıtları da yapılmamış. Bu nedenle arazi izinlerinden kaynaklanan alacaklar belirlenemedi. Özel ağaçlandırma için verilen kredilerin muhasebe kayıtları da doğru yapılmamış. Dönüşümü olacak krediler takip edilmemiş. Kredi tutarları mali tablolardan tespit edilemedi. Sayıştay’ın OGM’ye ilişkin raporunda dikkat çeken saptamalara yer verildi. Raporda, OGM mülkiyetinde ve/ veya kullanımında olan birçok taşınmazın envanterinin bulunmadığı, söz konusu taşınmazların sicil kayıtlarının tutulmadığı, muhasebe kayıtlarına alınmadığı, bu nedenle mali tablolarda taşınmazlarla ilgili verilerin gerçek durumu yansıtmadığı belirtildi. Kurum tarafından verilen arazi izinlerine ilişkin yapılması gerekli muhasebe ‘TAPU KADASTRO’DA İHALE YASASI İHLAL EDİLDİ’ kayıtlarının yapılmadığı, dolayısıyla arazi izinlerinden kaynaklanan alacakların mali tablolarda gösterilmediğine işaret edilen raporda, bu alacaklardan dava sürecine düşenlerin veya yıllara sari nitelikte olanların muhasebe kayıtlarında yer almadığı, kurumun en büyük gelir kaynağı olan bu alacağın miktar ve tutar olarak belirlenemediğine dikkat çekildi. Raporda, kurum tarafından ORKÖY ve özel ağaçlandırma için verilen kredilerin muhasebe kayıtlarının doğru yapılmadığı, verilen kredilerin doğrudan giderleştirildiği, alacak hesaplarına kayıtların yapıl Yanlış kayıtlar madığı, gelecek yıllarda dönüşümü olacak kredilerin takip edilmediği, söz konusu kredilerin miktar ve tutarının mali tablolardan tespit edilemediği belirtildi. Şartlı bağış olarak OGM’ye yatırılan tutarların muhasebe kayıtlarının yanlış yapıldığına dikkat çekilen raporda, “Kurum tarafından verilen arazi izinlerinde, iznin tebliğinden itibaren bir aydan fazla süre geçtiği halde, teminat ve bedellerin yatırılmaması ve onaylı taahhüt senedi verilmemesine rağmen söz konusu izinlerin iptal edilmediği; verilen izinlere ilişkin bilgi ve belgelerin özel bütçe muhasebe birimine zamanında intikal ettirilmediği, tespit edilmiştir” denildi. İKLİM ÖNGEL ANKARA Hacettepe Üniversitesi’nin Onkoloji Hastanesi için yurtdışından aldığı yüksek bedelli bir tıbbi cihazı 7 yıldır kuramadığı ortaya çıktı. Üniversitenin 2005’ten beri kullanılmayan cihazı, depo dahi sayılamayacak “atıl” bir yerde tuttuğu anlaşılırken üniversite yetkililerinin atıl yatırımı, “montaj ve kurulumunun sağlanarak aktif kullanıma geçirilmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğü” ifadeleri ile savunmaları dikkat çekti. Sayıştay’ın Hacettepe Üniversitesi’ne ilişkin 2012 Yılı Denetim Raporu’nda Onkoloji Hastanesi için alınan “siklotron cihazı”nın uzun yıllardır kullanılmadığı belirlendi. Cihaz, Onkoloji Hastanesi Projesi kapsamında 2001’de imzalanan sözleşmeyle, dış proje kredisi ve yüksek bedelle satın alındı. Üniversite yönetimi, 2005’ten beri cihazı kurmayı başaramazken Sayıştay raporunda cihazın, Onkoloji Hastanesi’nin depo sayılamayacak “muhtelif” yerlerinde, birkaç parça halinde ve yüksek kasalar içerisinde “atıl” bir biçimde muhafaza edildiği kaydedildi. Raporda,“Kamu kaynaklarından olan taşınırların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması, kontrolü ve muhafazasına ilişkin sorumluluğun ilgililerce yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Maddi değeri yüksek ve teknolojik bir ürün olan tıbbi cihazın muhafaza koşullarının iyileştirilmesi ve bir an önce satın alma amacı doğrultusunda kullanıma hazır hale getirilmesinin sağlanması gerekmektedir” denildi. Raporda, tespite ilişkin görüş isteyen Sayıştay’a yanıt veren üniversite yetkililerinin atıl yatırımı savunurken kullandıkları ifadeler dikkat çekti. Cihazın “montaj ve kurulumunun sağlanarak aktif kullanıma geçirilmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü” belirten yetkililer, cihazın sözleşmeye uygun şekilde kullanılmamasında ihmal ve kusuru olanlarla ilgili soruşturma yapıldığını kaydetti. Jandarma ekipleri PKK’lilerce karayoluna yerleştirilen patlayıcıyı infilak ettirerek etkisiz hale getirdi. Çalışmalar süresince trafiğe kapanan yolda uzun kuyruklar oluştu. (DHA) PKK’den 4 saldırı PKK’li teröristler dün ile önceki gün Diyarbakır, Bingöl ve Şırnak’ta 4 ayrı saldırı yaptı. Saldırılarda ölen ya da yaralanan olmadı. DİYARBAKIR İl Jandarma Komutanlığı’na dün sabah gelen ihbar üzerine bomba imha ekipleri LiceBingöl karayolu üzerinde patlayıcı arama tarama faaliyetinde bulundu. Lice yakınlarda karayoluna bomba tuzaklandığı belirlendi. Ekipler, ulaşıma kapatılan karayolunda patlayıcıyı infilak ettirerek etkisiz hale getirdi. Tahrip gücü yüksek olduğu belirtilen bombanın imhası sırasında karayolunda 2 metre derinlikte 4 metre çapında çukur oluştu. ŞIRNAK’ın Cizre Garnizon Komutanlığı’na el yapımı patlayıcı ve molotof atıldı. Atılan patlayıcılar sonucu kışla bahçesinde kısa süreli yangın çıktı. BİNGÖL’ün Genç ilçesinin Suveren Köyü’nde PKK’liler, bölgede karayolu inşaatı yapan özel bir firmaya ait yakıt tankerine bombalı saldırı düzenledi. Alev alan tanker kullanılamaz hale geldi. ŞIRNAK’ın Beytüşşebap ilçesi kırsalında da yapımı devam eden karakol şantiyesine harç taşıyan mikser tipi araç, önceki akşam saatlerinde PKK’liler tarafından yakıldı. BİNGÖL M TPİ CEZAEVİ PERSONELİ Firar 36 kişiyi sürgün ettirdi ANKARA (AA) Bingöl M Tipi Cezaevi’ndeki 25 Eylül’deki firarın ardından, 36 personel başka cezaevlerine atandı. Öte yandan, yakalanan firarilerden hükümlü olanlar Sincan Cezaevi’ne, tutuklular ise Van Cezaevi’ne gönderildi. Bingöl M Tipi Cezaevi’nden 18 kişi firar etmiş, bir gün sonra 17’si yakalanmıştı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında daha önce cezaevi müdürü ve 4 kişi açığa alınmıştı. Hafta sonu yapılacak olan seçimli genel kurulda Güngör, yeniden aday TRABZON (Cumhuriyet) Gazeteci Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırılan dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’ün yargılanmasına Yargıtay’ın bozma kararının ardından Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandı. Mahkeme heyeti, davanın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana davayla birleştirilmesini talep etti. Duruşma 26 Kasım’a ertelendi. SİBEL BAHÇETEPE AKP’li yöneticilere hapis BİLECİK (Cumhuriyet) Bilecik’te iş başvuru formu dolduran Meral Tatar’ı haberi olmadan partilerine üye yaptıkları iddiasıyla yargılanan AKP Bilecik Merkez İlçe Başkanı Serkan Yıldırım ile ilçe sekreteri Nagihan Pire, 10’ar ay hapis cezası aldı. Mahkeme, hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verdi. Tatar, “Kimlik bilgilerimin kullanılması sahtecilik suçunu da oluşturur” dedi. Semih Güngör 8 bini aşkın üyesi ile Türkiye’nin en büyük eczacı odalarından İstanbul Eczacı Odası’nın seçimli genel kurulu hafta sonu yapılacak. Yönetimdeki Oda Başkanı Semih Güngör, Çağdaş Eczacılar Grubu olarak bu yıl yine aday olduğunu belirtti. Semih Güngör, “Kasım ayının ikinci haftasında TEB seçimleri var. Seçimler öncesi, Türk Eczacıları Birliği’ne (TEB) yönelik muhalefet hareketini sindirmek adına bizim seçimlerimiz engellendi” iddiasında bulundu. Elmadağ’daki Divan Otel’de yarın yapılacak genel kurulun ardından eczacılar, pazar günü 09.0017.00 arası Nişantaşı Nuri Akın Anadolu Lisesi’nde sandık başına gidecek. Oda Başkanı Semih Güngör, resmi olarak başka liste görünmediğini ancak sanal ortamda iki üç listeden daha bahsedildiğini söyledi. İki yılda bir yapılan oda seçimlerinin normalde 2122 Eylül tarihlerinde yapılmasının planlandığını ancak TEB’in çeşitli nedenlerle seçim listesini onaylamaması nedeniyle ertelendiğini öne süren Güngör, “Türk Eczacılar Birliği, İstanbul Eczacı Odası’nın muhalif kimliğinden korktuğu için olası bir muhalefet hareketini kısıtlamaya çalıştı” dedi. İSTANBUL/ESENYURT ‘Dink davasıyla birleştirilsin’ Eczacılar sandığa gidiyor İSTANBUL/BAKIRKÖY Geç olmadan kullanın İSTANBUL/KADIKÖY 7 yıldır kuramadılar HÜ Onkoloji Hastanesi’ne alınan tıbbi cihaz ‘atıl’ durumda bekliyor İSTANBUL/BEŞİKTAŞ Sayıştay’ın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne ilişkin raporunda, kurumca, aynı birimler için genel bütçe ödenekleri kullanılarak yaptırılan yapımonarım işleri, hizmet binası tadilatları ve proje çizim işlerinin kısımlara bölünerek temel ihale usullerinin uygulanmadığına dikkat çekildi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü’ne ilişkin raporda da, mal alımlarının Kamu İha le Yasası’nda öngörülen ihale usulleri yerine parçalara bölünmek suretiyle doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirildiği belirtildi. Hizmet aracı kiralamalarının da Kamu İhale Yasası’nda öngörülen ihale usulleri yerine doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirildiğine işaret edilen raporda, ayrıca hizmet aracı kiralamalarının Taşıt Yasası ile Bakanlar Kurulu kararlarına aykırı olarak yapıldığı da vurgulandı. ‘Amacım katılımcı belediyecilik’ İstanbul Haber Servisi İstanbul’un Kadıköy ilçesinde 10 yılı belediye başkan yardımcılığı olmak üzere toplam 23 yıllık belediyecilik deneyimi olan CHP Parti Meclisi üyesi İnci Beşpınar da belediye başkanlığına aday adayı olduğunu belirtti. Uzun yıllar CHP belediyelerinde deneyim kazanan ve halen İBB Belediye Meclisi Grup Yöneticisi olan iktisatçı İnci Beşpınar, ilçede katılımcı belediyeciliği hayata geçirmeyi, Kadıköylülerle üniversiteler, STK’ler, meslek odaları ve yerel yönetimler arasında işbirliği oluşturmayı amaçladığını belirtti. Beşpınar, “Muhtarlarımızla, mahalle birimlerimizle, gençlik meclisi ve kent konseylerimizle katılımcı belediyeciliği uygulamak, kadın dostu kent özelliklerine uygun yönetmek, kent bütçesini Kadıköylülere saydam, eşitlikçi bir şekilde sunabilmek ve tüm Türkiye’ye örnek olacak bir belediyecilik modeli sergilemek için Kadıköy’ün yönetimine talibim” değerlendirmesini yaptı. ‘Partimizin oylarını artıracağım’ Haber Merzezi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bakırköy Belediyesi başkan aday adayı Ali Fatinoğlu’na en büyük destek, Gezi Parkı eylemcilerinden geldi. Kendilerini ‘Bakırköylü Çapulcular’ olarak tanıtan bir grup doktor ve mühendis, Ali Fatinoğlu’nu, çalışma ofisinde ziyaret etti. Fatinoğlu, Gezi olaylarında oluşan rüzgârın Türkiye’de bazı gerçekleri su yüzüne çıkardığını söyledi. Yerel seçimlerde, CHP’nin Bakırköy’deki oyunu en az 30 bin artırma sözü veren Ali Fatinoğlu, “Bakırköy CHP’nin kalesi, tüm meclis üyeliklerini partimize getireceğiz. Yaratacağımız rüzgarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ve sonrasında da iktidarı kazanmak. Biz Bakırköy’de mahalle, mahalle dolaşıp halkın ve esnafın sorunlarını dinliyoruz. Mahallelerde Sosyal Demokrat yapılanma metodunu uyguluyoruz. CHP’lilerin yanı sıra önceki seçimlerde diğer partilere oy veren hemşehrilerimize de bu görüşmeler sayesinde ulaşıp gerçekleri anlatıyoruz” dedi. ‘Halk için şeffaf belediyecilik’ İstanbul Haber Servisi CHP’den Esenyurt ilçe Belediye Başkan aday adaylığını açıklayan Kemal Deniz Bozkurt, katılımcı, şeffaf, denetlenebilir, sosyal ve araştırmacı bir belediyecilik için çalışacağını belirterek “Sivil toplum kuruluşlarını ve örgütlenmeyi destekleyen, artı değer yaratacak projelerle, belediyenin ve devletin finansman desteği ile kentsel dönüşüm projeleri oluşturarak sağlıklı yaşam alanları yaratan, Esenyurt’u rant alanı değil, kent alanı gören bir belediye için çalışacağız” dedi. CHP’de birçok değişik birimlerde görevler alan Bozkurt, Esenyurt Belediyesi’nin borç sorununun yanında, imar, kaçak harfiyat, okul yetersizliği, yeşil alan, trafik, uyuşturucu ve güvenlik ile sağlık gibi bir dizi sorunun bulunduğunu söyledi. Bozkurt, AKP’li Esenyurt Belediyesi’nin şuan borç batağında olduğunu ifade ederek “Esenyurt Belediyesi’nin yaptığı yanlış uygulamalar ve görev ihmalleri nedeniyle kangren haline dönen imar durumu halen çözülemedi” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle