19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EKİM 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 öğrencileri, bölücülük suçlamasıyla mahkemeye verilmiş... Demokrasi önce insanların kafalarında, yüreklerinde olmalı özgürlükle birlikte... Gerisi boş! HHH Oyalamaya destek veren iktidar medyası. Yetmez ama evetçiler! İfade ve basın özgürlüğüyle ilgili hiçbir değişiklik yok ama yandaşlar ve yanaşmacılar televizyon ekranlarında demokrasi sözcülüğü yapıyor. Şaşırmamak elde değil! Oysa demokrasinin evrensel ölçütleri vardır. Kitleler, bireyler, örgütler demokratikleşmeye büyük katkı sağlayabilir ama siyasal iktidar böyle bir katılımı istemiyor. Sendikalar, demokratik kitle örgütleri yok sayılıyor. İşin özeti şu: “Ben yaptım oldu, bana karışmayın!” Toplum demokratik haklarını yitirdikçe korkuya ve yılgınlığa düşer, çaresizlik içinde çırpınır. Dünyada bunun örnekleri çoktur... İnsan kendi özünde kaybolur o anda. Biat kültürüne teslim olur dün değindiğim gibi... HHH Türkiye’de yıllardır demokrasi mücadelesi veriliyor! Nice aydınlarımızı, yazarlarımızı, bilim insanlarımızı, emekçilerimizi, gençlerimizi yitirdik bu yüzden. Yasaklar, zindanlar, işkenceler... 1969’da Rahmi Saltuk, Tuncer Necmioğlu ve Ayberk Çölok vb. sanatçının yer aldığı Pir Sultan oyununu Elazığ ve Tunceli’de yasaklayan düşünce, bugün Radikal muhabiri İsmail Saymaz’ı tehdit ediyor... Demek ki 43 yıldır değişen bir şey yok benim ülkemde. Hele hele bir de başkanlık sistemine geçilirse neler gelecek başımıza düşünün. Aklıma 60’lı, 70’li yıllar geliyor. Vasıf Öngören’in yazdığı “Asiye Nasıl Kurtulur!” Halk Oyuncuları’nın İstanbul Sahnesi’nin yakılması... Sonraki yıllarda Ferhan Şensoy’un kapalı gişe oynanan oyunları ve “Şan Tiyatrosu”nun yakılması... HHH 43 yıl önce 43 yıl sonra değişen nedir? Türkiye’nin öyküsü biraz Asiye’ye benziyor... Gerisini siz getirin! TESEV’in Yeni Anayasada Temel İlkeler ve Hükümet Sistemi Tercihi raporu açıklandı ‘Başkana yasama görevi veriliyor’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV), Yeni Anayasada Temel İlkeler ve Hükümet Sistemi Tercihi raporunu dün Beşiktaş’taki Conrad Hotel’de kamuoyu ile paylaştı. Toplantıya CHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Rıza Türmen, BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, MHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Faruk Bal ve AKP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Ahmet İyimaya katıldı. Asiye Nasıl Kurtulur? Bir dağın soğuk dönemecinde ya da soğuk gölgesinde yaşamın dinginliğinden söz etmek istiyorum. Dağların doruğunda mavi bir denizin buluşmasını, gündoğumunu, ayazı düşündüm. Kara bir leke belki hepimizin üzerinde vardı... Hepimiz suçluyduk! Diktatör hepimizi suçlarken, kızıp öfkelenirken farkına varmamıştık olup bitenlerin... Tomas Tranströmer’in “Kara Dağlar” şiirini okurken diktatörleri düşündüm. Şair, bir otobüs yolculuğunu anlatırken yaşananları şöyle dizeleştiriyordu: “Güneş çevirdi burnunu ve tırmanmaya başladı homurdanarak. Tıka basa doldurmuştuk otobüsü. Diktatörün büstü de oradaydı...” Dünyada gelmiş geçmiş diktatörleri, dikta rejimlerini düşündüm. Almanya’yı, İtalya’yı, İspanya’yı, Portekiz’i... Ortaçağın karanlığına doğru yolculuk yaptım tarihin kanlı sayfalarında... Kadınlara yapılan ayrımcılığa, şiddete, işkenceye tanık oldum. Buzların gökyüzü gibi mavi olan sabahlarında, hayatın sürgün veren dallarında bir şeyler aradım kendi kendime... HHH Birden duygularım alevlendi. Bir fırtınaya tutulmuş gibiydim... Eğitim Sen’in hazırladığı bir rapor vardı önümde... Bir üniversitede “Biz burada satır istemiyoruz” diyen altı öğretim üyesi hakkında soruşturma açıldığını öğrenince, hiç şaşırmadım. İşte Eğitim Sen’in BirGün’de yayımlanan raporu... Kürtçe dil haklarıyla ilgili tez yazmak isteyen doktora öğrencileri bölücülük suçlamasıyla mahkemeye verilmiş... Demokrasi ve özgürlükler böyle mi gelecekti benim ülkeme? Eğitim Sen’in raporunu okumayı sürdürdüm... Kürtçe dil haklarıyla ilgili tez yazmak isteyen doktora u TESEV’in anayasa raporunu hazırlayan Prof. Dr. Levent Köker, “AKP’nin sunduğu başkanlık sistemi önerisinde başkanlık kararnamesi diye bir düzenleme var. Yürütme organının yasama organı tarafından önceden düzenlenmemiş konularda işlem yapmasının adı kanun yapmaktır” diye konuştu. Raporu hazırlayan Prof. Dr. Levent Köker, devleti esas alan anayasa yerine, insan onurunun dokunulmazlığı ve çokkültürlülük prensipleri üzerine kurulu anayasa olması gerektiğini ifade etti. Hangi yönetim sistemi seçilirse seçilsin bağımsız yargının tesis edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Köker, HSYK’nin mevcut durumunun tam anlamıyla bir yargı bağımsızlığını temin edebilmekten uzak olduğunu söyledi. Köker, 1990’ların başına kadar ABD dışındaki başkanlık sistemiyle devam etmek isteyen devletlerde yasamayürütme ayrılığını yeterince tesis edememekten kaynaklı sorunlar yaşandığının altını çizdi. Köker, “AKP’nin sunduğu başkanlık sistemi önerisinde başkanlık kararnamesi diye bir düzenleme var. Bu düzenleme ile yürütme organı olan başkana yasama yetkisi verildiği ama yasama yetkisi diye telaffuz edilmediğini görüyorsunuz. Yürütme organının yasama organı tarafından önceden düzenlenmemiş konularda işlem yapmasının adı kanun yapmaktır” diye konuştu. Kuvvetler birliğinin göstergesi CHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Rıza Türmen de başkanlık sisteminin ABD’de kutuplaşmış bir toplum ve parti olmadığı için başarılı olduğunu belirterek bu sistemin her ülkeye ihracının pek mümkün olmadığını söyledi. Türmen, AKP’nin başkanlık sistemi önerisinin geniş yetkilere sahip olduğunu vurgulayarak “AKP’nin önerisinde başkanın parlamentoyu fesih, yasama, bürokrat atama ve kanun veto yetkisi var” dedi. MHP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Faruk Bal ise AKP’nin başkanlık teklifinde yasama organı ile başkanlık seçiminin aynı tarihte yapılacağını aktararak “Başkanı seçen çoğunluk Meclis’teki çoğunluğu da ele geçirecek. AKP’nin önerisinde başkan, Meclis’i vesayet altına alıyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu işçilerle buluştu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep gezisi kapsamında organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren fabrikaları ziyaret etti. İşçilerle öğle yemeği yiyen Kılıçdaroğlu, bir süre sohbet etti. (Fotoğraf:AAADEM YILMAZ) Parametre Kürt sorunu BDP Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi Meral Danış Beştaş da anayasa tartışmalarının temel parametresinin Kürt sorunu olduğunu anlatarak “Yapılacak anayasanın tüm farklılıkların kendini ait hissedebileceği bir şekilde yazılmasını istiyoruz” dedi. AKP Anayasa Uzlaşma üyesi Ahmet İyimaya ise AKP açısından başkanlık sisteminin anayasa yapımının engeli olmadığını, olmazsa olmazın cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi olduğunu belirtti. BAŞKANLIK DİVANI’NDA TARTIŞMA İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Meclis’te adrese teslim ihale iddiası AYŞE SAYIN ANKARA TBMM Başkanlık Divanı’nda “İhale yolsuzluğu” ve “türban” tartışması yaşandı. Divan’da CHP’li üyeler, usulsüzlükler nedeniyle Yargıtay’ın iptal ettiği TBMM’nin “kamera sistemi” ile yeni bina “server (sistem salonu)” ihalelerini gündeme getirince yolsuzluk tartışması yaşandı. TBMM Başkanlık Divanı, Meclis’in 4. yasama yılında ilk toplantısını Cemil Çiçek’in başkanlığında gerçekleştirdi. Toplantıda CHP’li Malik Ecder Özdemir, Çiçek’in Meclis içtüzüğünde, milletvekillerinin Genel Kurul’a türbanla girmesini yasaklayan hüküm olmadığı yönündeki sözlerini anımsatınca Çiçek, “İçtüzükte ‘başörtüsü ile girilmez’ yazmıyor. İçtüzük engel değil” görüşünü savundu. Bunun üzerine Özdemir, “İçtüzük’te ‘silahla girilmez’ de yazmıyor ama bunun yasak olduğunu biliyoruz” diye tepki gösterdi. AKP’li Divan üyeleri CHP’lilere, “Burası siyaset yapma yeri değil, Başkanlık Divanı. Bu düzenlemeler demokratikleşmenin gereği” sözleriyle karşı çıkarken Özdemir, Çiçek’e, “2 gündür, sizin tahrikinize kapılıp da Genel Kurul’a türbanlı milletvekili gelecek endişesi yaşıyorum. Eğer türbanlı milletvekili Meclis’e gelirse, bu Meclis’teki iç barışı bozar” diye tepki gösterdi. 1.6 milyon dolara malolabileceği belirtilen kamera sistemini alan “Destek” adlı firmaya 3.2 milyon bedelle ihale edildiğini söyledi. Bunun üzerine TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu, “Biz o ihaleyi iptal ettik” karşılığını verince, Özdemir, “Kendi iradenizle değil Yargıtay’a şikâyetten 5 gün sonra iptal ettiniz” diye karşılık verdi. Özdemir, “Ülkem” adlı firmaya 3.6 milyon TL’ye verilen yeni bina “server” sistemi ihalesinde de usulsüzlük yapıldığına dikkat çekerek “İhaleden hemen sonra, malzemeler gelmeden, sistem kurulmadan firmaya yüzde 85 peşin nakit ödeme yapılmış. Ön kabul bile yapılmadan bu nasıl olur” dedi. Özdemir, bu iki ihalede “ihale komisyonu” üyesi olan TBMM Bilgi İşlem Başkanlığı’nda şube müdürü olan Rüstem Coşkun’un ihaleyi alan firmaların “davetlisi” olarak 6 günlüğüne ABD’de “kıyak gezi”ye götürüldüğünü belirterek bürokratlardan açıklama istedi. Özdemir, “Eşi de beraber gitti mi?” sorusunu yönelttiği bürokratlar, önce “Hayır böyle gitmedi” karşılığını verdi. Özdemir’in, “Belgesi elimde” demesi üzerine bürokratlar, “Eşiyle değil, yalnız gitti. Kamuda, görgüyü artırmak, firmanın çalışmalarını incelemek için yapılan işlemlerdir” savunmasını yaptılar. Özdemir ayrıca, TBMM Genel Sekreterliği imzasıyla Rüstem Coşkun’un San Fransisco’da 2226 Eylül tarihlerinde “Oracle Open Word” etkinliğine katılımı nedeniyle kendisine Meclis tarafından 6 günlük yurtdışı harcırahı verilmesini öngören belgeyi de iddiasına kanıt olarak gösterdi. [email protected] ne kedisiz ne kitapsız Toplantıda Meclis’in iptal edilen yeni bina “server” sistemi ihalesiyle ilgili yolsuzluk tartışması yaşandı. Özdemir, söz konusu ihalelerin “adrese teslim” yapıldığını, piyasada gezi’ harcırahı ‘Kıyak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle