19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Erhan Tuncel gibi yapın yani “büyük abi” olun, ne zaman bir gazeteye konuşur, bir gün sonra yakalanır... Nasıl mı yakalanır? Anlatayım... HHH Erhan Tuncel’in nerede saklandığını polis bilmiyor muydu? Elbet biliyordu! Çünkü Hrant Dink davasına katılmamak için Kumburgaz’da bir sağlık merkezinden rapor alıp mahkemeye göndermişti 39 gün önce... Dosyasında kaldığı evin pardon villanın adresi vardı... Peki, 38 gün nasıl saklandı? Kumburgaz, jandarma bölgesindeydi falan demesin kimse. Ya da “Star gazetesi nasıl bulsun onu, o Star’ı aramıştır” diye kılıf aramasın. Zaman zaman Trabzon Jandarması’nı suçladı? Star’a verdiği röportajda... Bilinmeyen bir şey değildi bu... Bu konuyu çok sayıda meslektaşım ve ben yazmıştık. Önce jandarmanın sonra polisin istihbarat elemanıydı. Tıpkı Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım gibi... Parayı kim daha fazla verirse oraya gider istihbarat elemanları... Bunu deneyimli gazeteciler bilir! HHH Hrant Dink cinayeti çözülmedi ve çözülmeyecek... Giz perdesini kaldırmak çok kolay ama derin devlet, gladyo ne derseniz deyin İtalya örneğinde olduğu gibi var oldukça kaldırılmayacak. Bunu ne ABD ister ne de NATO... HHH 2014 yılına iki ay kaldı... Nice ölümler gördük, kıyımlar. Acılar yaşadık! Hangisi aydınlatıldı? 1980 öncesi mi? 1990’lar toplu infazların, kıyımların yapıldığı yıllardır... Çetin Emeç mi, Uğur Mumcu mu yoksa Musa Anter ve Mehmet Sincar mı? Hrant Dink’in tetikçileri bulundu, Necip Hablemitoğlu cinayetinin tetikçileri bile bulunamadı! Öyle tırışkadan “yasadışı örgüt çalışması” yaratıp üniversiteli gençleri, taş atan kadınları, çocukları zindana atmak kolay... Şu soygun, talan düzenine bir son verin önce. Savaşa karşı çıkın, barış için adım atın! İç düşman, dış düşman yaratmayın... Çocuklara, gençlere ve tüm insanlara kıymayın... Sevgiyi yüceltin! Yapabilir misiniz bunu? HHH Sevgili Can Dündar yazılarına bugün başladı. Cumhuriyet’e hoş geldin Can... Erdoğan, ODTÜ’de çevre kıyımı sürerken AVM açıp, çevrecilere sataştı Katliamın yanı başında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yol inşaatı için binlerce ağacı katlettiği ODTÜ ormanlarına 1 kilometre uzaklıkta inşaatı tamamlanan alışveriş merkezinin açılışında yine yol ve ağaç tartışmalarına değindi. Konuşmasında kentlerin planlamalarına değinen Erdoğan, hem Ankara’nın hem de diğer 80 kentin 90 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca plansız bir şekilde büyüdüğünü söyledi. “Geçici çözümlerle, çirkin ve plansız yapılaşmayla şehirlerimiz adeta katledildi” diyen Erdoğan, şu aşamadan itibaren bu yoğunluğu almanın, yapılaşmayı sökmenin kısa ve orta vadede mümkün olmayacağını vurguladı. Törende, konuşma yaptığı alana 1 kilometre uzak ‘yeşili’ savundu Victoria’s Secret kepenk kapattı Başbakan Erdoğan’ın AVM’yi gezmesi sırasında dünyaca ünlü iç çamaşırı markası Victoria’s Secret mağazasının kepenkleri indirtildi. Korumalar, “Bizimle ilgisi yok” derken AVM müdürü, “Mağaza hazır olmadığı için talimatı ben verdim” dedi. Mağaza çalışanları içeride heyetin geçmesini beklerken Başbakan’ın mağazanın önünden geçmesinin ardından, bir Başbakanlık koruması gelerek “Artık kepengi açabilirsiniz” dedi. Başbakan gittikten sonra kepenklerin açılması dikkat çekti. AVM müdürü, hazır olmayan mağazanın niçin Başbakan geçtikten sonra açıldığı sorusuna ise yanıt veremedi. Kıymayın Çocuklara!.. Hayat, ölüm, barış, savaş, kardeşlik... Şiddetin, kanın orta yerinde yaşamak, kıyımları, acıları görmek... 34 yaşındaki bir öğretmenin evlilik dışı olan bebeğini 9 gün aç bırakması... Bu, bir cinayet midir yoksa psikolojik bir çöküntü mü? O genç anneyi ruh halinin ne olduğunu bilmeden zindana atmak nedir? Tarihin o karanlık ve acımasız dehlizlerini aydınlatmak, kanlı cinayetleri gün ışığına çıkarmak, hesap sormak!.. Her olayın, her eylemin arkasında terör örgütü aramak, fişlemek... Rize’nin Fındıklı ilçesinde Gezi Direnişi’ne destek verdikleri için savcılıkça 800 kişilik liste hazırlamak, ardından bu sayıyı 48’e indirip soruşturma başlatmak. 48 kişi arasında kimler var? Eğitim Sen, siyasi parti yöneticileri; Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri... HES’lere karşı çıkmak, dereler bizim demek, suç! İzmir’de Gezi Parkı eylemlerine katıldığı için gözaltına alınan, ardından tutuklanan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Hasan Ocak’ın suç dosyasında ne var biliyor musunuz? Taksim’de polislere sapanla “taş atan teyze” fotoğrafları... Taş atan teyze İstanbul Maltepe’deki Gülsuyu Mahallesi’nde “uyuşturucu çetesi”nin öldürdüğü gencin cenaze töreninde yer aldığı için yakalanıp poliste sorgulandıktan sonra tutuklanmıştı. HHH Gezi soruşturmaları tüm hızıyla sürüyor... 2 TKP üyesinin İstanbul’da savcılıkça ifadesi alınıyor; yasadışı örgüt çalışması yapmakla suçlanıyor... Gaz maskesi ve deniz gözlüğü bile suç aleti olarak gösteriliyor. Bilgisayarlarında çıkan TKP’nin ocak ayında İskenderun’da düzenlediği, Patriotları protesto eyleminin fotoğrafları kanıt olarak dosyaya ekleniyor. Sakın evinizde gaz maskesi, deniz gözlüğü olmasın... Gezi eylemlerinin fotoğrafları bulunmasın! Yanarsınız haberiniz olsun! Yazdıklarım kulağınıza küpe olmazsa eğer elleriniz kelepçelenir... Zindanlarda çürütülürsünüz... Sonracığıma, Demokrasi Paketi çıkar, habersiz kalırsınız... Büyüklerinizin sözünü dinleyin! Kaka çocuk olmayın! lıkta süren ODTÜ yol çalışmalarına da değinen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bazıları hem trafikte rahatsız oluyor hem yeni yol inşa edilirken de rahatsız oluyor. Elektrik beş dakikalığına, yarım saat kesildiğinde rahatsız olanlar aynı anda baraj yapılmasına, nükleer santral yapılmasına da tepki verebiliyor. Hem kendi aracında tek başına seyahat edip hem de trafiğin sıkışmasın dan şikâyet edenler olabiliyor. Altındaki arabasıyla çevreye verdiği rahatsızlığı hiç hesap etmeyenler, akmayan bir trafiğin çevreye, insana, ekonomiye verdiği zararı hiç dikkate almayanlar, yol yapılırken çevreciliği hatırlayabiliyor.” Demokrasinin en başta birbirine saygı, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürü olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, “‘Ben istemiyorum yapmayacaksın’ demek de mokratik, özgürlükçü, başkasının haklarına saygılı bir tavır değil baskıcı, otoriter, bencil ve faşizan bir tavırdır. ‘Ben yaptım oldu’ tavrı ne kadar yanlışsa ‘ben istemiyorum, olmayacak’ tavrı da o kadar yanlıştır, o kadar faşizandır” dedi. “Yeşil konusunda bizimle hiç kimse rekabet edemez” değerlendirmesinde bulunan Başbakan Erdoğan, Ankara’da 19 yıl önce iki metrekare olan kişi ba şına düşen yeşil miktarının 19 metrekareye yükseldiğini ifade etti. Erdoğan, konuşmasının ardından açılış kurdelesini kesmek üzere, konukları platforma davet etti. Başbakan Erdoğan, Next Level AVM’nin açılış kurdelesini keserken “Patent sıkıntısı varmış. Patenti, ben dedim alırım size. Merak etmeyin. Yeter ki ismi hayırlısıyla değişsin” dedi. Başbakan Erdoğan ve beraberindekiler, daha sonra AVM’yi gezdi. AKP’Lİ UÇMA UÇTU (!) ‘Gezi’de 77 düvelle savaştık’ u CHP’li Engin Özkoç’un Gezi Direnişi sırasında gençlere uygulanan şiddeti gündeme getirmesine tepki gösteren AKP’li İsmet Uçma, “Gezi’de 77 düvele savaştık Çanakkale’de olduğu gibi” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda de mokratikleşme paketi kapsamında isim değişiklikleriyle ilgili yasa önerisi görüşmelerinde AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma’nın “Gezi’de 77 düvelle savaştık” demesi gerginlik yarattı. Nevşehir Üniversitesi’nin isminin Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Siirt’in Aydınlar ilçesinin de Tillo olarak değiştirilmesine ilişkin öneri TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda kabul edildi ve böylece Meclis’te demokratikleşme paketinin ilk adımı atılmış oldu. CHP ile MHP öneride ilçe isminin değiştirilmesine komisyonun alanıyla ilgisi olmadığı gerekçesiyle karşı çıktı. duğunu belirtti. BDP’li Halil Aksoy, düzenlemenin demokratikleşme paketiy le gündeme geldiği ni; Hakkâri, Ağrı, Şırnak üniversitelerinin de isimlerinin değişmesi gerektiğini belirtti. CHP’li Engin Özkoç da yasa önerisinde ilçe isminin değiştirilmesine yönelik düzenlemenin yer almasını eleştirdi. AKP’li Atalay’ın konuşmasına atıf yapan Özkoç, “Bu hükümetin yaptığı baskıdan, ölümlerden bahsedersek konumuzdan saparız” dedi. AKP’li vekillerin “Nerede baskı yapmışız?” diye laf atması üzerine Özkoç, “Gezi Parkı eylemlerinde kaç kişi öldü, kaç kişinin gözü çıktı?” dedi. AKP’li İsmet Uçma’nın araya girerek “Gezi 77 düvelin olduğu bir olaydır” demesi gerginliği artırdı. Özkoç, “Gençlerimiz vardı orada” diye bağırırken Uçma da “Gezi’de 77 düvele savaştık. Çanakkale’de olduğu gibi” ifadesini kullandı. Özkoç da “Gençlerimiz savaştı orada” dedi. Ali İsmail Korkmaz’ın ölümü ve ODTÜ’de yaşananlar nedeniyle Hüseyin Çelik ve Vali Güngör Azim Tuna’yı protesto etmek isteyen öğrenciler polis tarafından yaka paça gözaltına alındı. (Fotoğraf: DHA) Ali İsmail protestosu CAN HACIOĞLU Hüseyin Çelik ve valiye Yunus Emre Kampusu’na gitti. Bir grup öğrenci ODTÜ’ye yönelik baskınlar ve Gezi Direnişi’nde Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz için Atatürk Kültür Merkezi önünde Bakan Çelik ve Vali Tuna’yı protesto etmek istedi. Geniş güvenlik önlemleri alan polisler öğrencilere sert müdahale etti. 15 öğrenci yaka paça, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Kollarına plastik kelepçe takılan öğrenciler, polis araçlarına bildirildi. Öğrenciler, kimlik tespiti yapılmasının ardından kısa süre sonra serbest bırakıldı. Bakan Çelik ve Vali Tuna ise etkinliğin ardından geniş güvenlik önlemleri altında üniversiteden ayrıldı. ESKİŞEHİR Anadolu Üniversitesi öğrencileri, ODTÜ’ye yönelik baskınlar ve Gezi Direnişi’nde Eskişehir’de öldürülen Ali İsmail Korkmaz için AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’yı protesto etti. 15 öğrenci yaka paça, yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Kollarına plastik kelepçeler takılan öğrenciler daha sonra serbest bırakıldı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Uluslararası Türk Kültürü Kongresi’ne katılmak için dün Anadolu Üniversitesi Çelik ve Tuna’nın ayrılmasının ardından da protestolar dinmedi. Öğrenciler, yetkililerle görüşmek için rektörlüğe yürüdü. Kapıyı zorlayarak rektörlüğe giren öğrenciler, “Öldürülen arkadaşımız Ali İsmail Korkmaz’ın adının kütüphaneye verilmesini istiyoruz. Bu konuda topladığımız dilekçeleri bir rektör yardımcısına vermek istiyoruz” diye konuştu. 3 öğrenci rektör yardımcıları ile görüştürülerek Ali İsmail Korkmaz’ın adının bir kütüphaneye verilmesi için topladıkları dilekçeleri yetkililere verdi. Rektörlük binasında bir süre eylem yapan öğrenciler, çeşitli şarkılar söyledi. ‘Erzurumlu Hoca, sen ne diyeceksin?’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan aday adaylığını, 9 Kasım’da Ümraniye’de düzenleyeceği ve “kent mağdurları”nın katılacağı basın toplantısıyla açıklayacağını bildirdi. Tekin, basınla kahvaltıda bir araya gelerek soruları yanıtladı. Tekin’in yanıtları şöyle: İstanbul’da BDP’yle ittifak olabilir mi?: 2009’da milletle ittifak yaptık, yine milletle yapacağız ve İstanbul’u da alacağız. Muhtar nasıl seçiliyorsa vekil de öyle seçilsin, millet iradesi tecelli etsin. Kimin nefesi yeterse: (Sarıgül’ün CHP’ye katılımı) Partilerde aday fazlalığı zenginliktir. Kimin nefesi buna yeterse, el ele halkın karşısına çıkar. İstanbul’u bu zulümden, ranttan kurtarmış oluruz. Hocaefendi susacak mı?: (Başbakan’ın “Yol için cami yıkılır” sözü) 15 20 yıldır vatandaşın en temiz duygularını suiistimal edip onlara din iman edebiyatı yapan iktidarın camileri ortadan kaldıracak bir iktidar olacağı aklımıza gelmezdi. Ey dadaşlar size sesleniyorum, Erzurum’dan bir örnek. İki cami yıkıldı, nasıl tahammül ettiniz. 2 cami yerine kamu yararına bir şey yapılmıyor rezidans yapılıyor, hepinizi Allah’a havale ediyorum, Dadaş hemşerilerimi de Allah’a havale ediyorum. Sayın Hoca’ya sesleneyim Erzurumludur kendisi... Bu manzaraya ne diyeceksiniz? 36 türbanlı kadını sordunuz mu?: Türkiye’de ilk kez AKP döneminde kadınların mağduriyeti yükseldi. Sadece 36 kadın kardeşimiz intihar etti, çoğunluğu türbanlı. Herhangi bir vekil, şiddet uygulanmış intihar edenlere gidip gerekçesini sordu mu? Cemil Çiçek’e sesleniyorum; bunlar aklınıza hiç gelmedi mi? Kadınların önce ekonomik sorunlarını çözelim, arkasından siyasal sorunları çözülür zaten. GÜRSEL TEKİN CAMİ YIKIMLARINI GÜLEN’E SORDU ‘Tillo ismi hakkın iadesidir’ Bakan Avcı, Aydınlar’ın isminin Tillo olmasına da olumlu baktıklarını belirterek “Bu isim halk arasında da kullanılıyor. Bu, hakkın iadesidir, bu anlamda da önemlidir” diye konuştu. CHP’li Lütfü Baydar, Nevşehir Üniversitesi bünyesinde Alevi Bektaşi kültürüyle ilgili bir enstitü kurulması gerektiğini ifade etti. CHP’li Nur Serter, üniversitelerin siyasi bir mesaj vermek amacıyla kullanılmasıyla rahatsızlık duy Baykal’dan yalanlama ‘Sarıgül gelirse CHP çapulcu partisine döner’ ifadelerini kullanmadığını açıkladı, ‘Günü geldiğinde konuşurum’ dedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, “Mustafa Sarıgül gelirse CHP çapulcu partisine döner” dediği yönündeki haberleri yalanladı. Baykal, dün yaptığı yazılı açıklamada, Sarıgül’den “adı geçen kişi” diye söz ederek “Görsel ve yazılı bazı basın yayın organlarında benim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı tartışmaları içinde adı geçen bir kişi ile ilgili bir açıklama yaptığım iddiası yer almıştır. Bu iddia doğru değildir. Bu konuda herhangi bir açıklama yapmış değilim. Haberin sahibi olan ajansın herhangi bir temsilcisi ile de bir araya gelmedim. Zaten bu haber içinde kullanılmış olan bazı ifadelerin bana ait olamayacağını, kamuoyumuzun da takdir edeceğine inanıyorum. O nedenle bu yakıştırma bir haberdir. Bu konuda henüz bir açıklama yapmamış olmam, elbette bu konuda bir düşüncem olmadığı anlamına gelmez. Günü geldiği zaman elbette kendi üslubumla gerekli açıklamayı yapacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. Pornografik yaklaşım AKP’li Naci Bostancı, kimsenin sesini yükseltmesine gerek kalmadan tartışma yapılmasını isteyerek “Pornografik yaklaşımla, bunun altında ne var bakışı hatalı” diye konuştu. Mehmet Kamış: ‘AKP’yi hedef almadım’ Haber Merkezi Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Mehmet Kamış, gazetemizde dün yayımlanan ‘Cemaatten AKP’ye oy yok’ başlıklı habere ilişkin bir açıklama yaptı. Kendi yazısına ithaf edilen haberin yanlış anlamalara sebebiyet verdiğini belirten Kamış, “Benim yazım bir partiye yönelik ya da tek başına AKP’yi de hedefe koyan bir yazı değildir. Yazımda dünyadaki demokrasi işleyişini dillendiren ve seçimlere girecek bütün partilere çağdaş ülkelerde demokrasinin nasıl işlediğini hatırlatan bir yazıdır. Yoksa tek başına bir partiyi hedef almamaktadır’’ dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle