19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2013 PERŞEMBE 6 HABERLER Polisten sendikacıya linç kampanyası CAN HACIOĞLU l Gezi soruşturmaları sürüyor CANAN COŞKUN AKP’NİN ODTÜ SEVDASI (!) ESKİŞEHİR Eskişehir’de Gezi Parkı eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hakkında 3 yıl hapis istemiyle dava açılan, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün başlattığı soruşturma nedeniyle önce açığa alınan ardından Konya’da bir imam hatip lisesine sürgün edilen EğitimSen Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı’ya ilişkin polis dün gazetecilere görüntü dağıttı. Şanlı, “Bu tür davranışlar ne beni ne de halkı korkutamaz” dedi. Görüntülerde, Şanlı’nın barikat kurarkenken görüntüleri yer aldı. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Taksim Gezi parkı eylemleri sonrasında açığa alınan ve sonrasında il dışına tayin olan öğretmen Şanlı hakkında soruşturma açılmasına mesnet olan eylem görüntüleri ektedir” denilerek, 3 video görüntüsü gazetecilere servis edildi. Videolar internette de yayınlandı. Ali Paşa Şanlı, “Polis devleti miyiz? Mahkeme tarihi bile belli değilken bu görüntülerin servis edilmesi bana değil hukuksuzluğa tepki gösteren herkese gözdağı vermektir. Bu davayı biz kazanacağız. Sendika olarak davayı kazandıktan sonra vilayet alanında piknik yapacağız” dedi. Neden katıldınız! Eymir’e de göz diktiler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 16 Temmuz’da İstanbul’da 100’ün üzerinde adrese baskın yaptığı Gezi eylemleri soruşturması kapsamında haklarında yakalama kararı çıkarılan TKP üyesi Cihat Parıltı ve Okan Çevik, savcılıkta ifade verdi. Polisin evlerinde arama yapmadığı öğrenciler, arkadaşlarının evinde yapılan arama sonucu ele geçirilen maske ve sopalar nedeniyle terör örgütü üyeliği ve örgüt adına suç işlemek iddialarıyla sorgulandı. “Terör örgütü üyeliği, örgüt adına suç işleme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ve polise mukavemet” suçlarının yöneltildiği öğrenciler savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Avukat Özgür Urfa, savcı Murat Çağlak’ın müvekkilerine valiliğin eylemi engellemiş olmasına karşın neden katıldıklarını sorduğunu ifade etti. Urfa, müvekkillerinin kalmadıkları evde bulunan gaz maskenin suç delili olarak ifade edildiğini kaydederek daha önceki davalarda alınan “Maske ve baret silah değildir” kararını gösterdiklerini söyledi. Polis devleti miyiz? Ankara’da açılan 5 Gezi davasının iddianamesinde savcılık, Bulgaristan’da toprak bütünlüğüne karşı mücadele eden Makedonların kurduğu derneğin eylemlerine ilişkin AİHM kararına gönderme yaptı Gezi’ye ‘bölücü’ yorum Yurttaşa ‘yağma’ davası açıldı AVUKAT ERKAN: NE BENZERLİĞİ VAR avcılığın yorumunu değerlendiren avukat Doğan Erkan, iddianamelerde adeta S bir savunma psikolojisi olduğunu belirtti. Savcılığın AİHM’nin “Stankov United MacedonianBulgaristan 2001” kararına gönderme yapmasına tepki gösteren avukat Doğan Erkan, “Yani, Bulgaristan’ın toprak bütünlüğünü, ulusal bütünlüğünü, yönetimini kabul etmeyen ve bu yapıyı değiştirmek amacıyla eylemler yapan bir dernekle ilgili verilen kararı, iddia makamı Gezi eylemlerine yaptığı suçlamaya konu etmiştir. Gezi eylemlerinde böyle bir muhteva görmedik. Gezi eylemleri tüm dünyanın resmi ve/veya sivil raporlarında mutabık olunduğu gibi barışçıl eylemlerdir. Dahası, örgütsüzdür. İddianamelerde de bu durumu saptar bir delil yok, tespit yok. Bu ibareye atıf yapmak için iddia makamının eylemcileri, atfı yaptığı AİHM kararındaki gibi şiddete dayalı bir amaçla suçlaması gerekir. Tümüyle belirsiz ve gerçekte olmayan bir isnat ya da gizli bir suçlama daha var ancak isnat edilmiyor” dedi. ALİCAN ULUDAĞ Sen misin Başbakan’dan para isteyen ALİCAN ULUDAĞ ANKARA İzmir’de yaşayan Hayati Asiltürk isimli gıda mühendisi, Başbakan Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazarak, işsiz geçirdiği süreler, kendisinden alınan vergiler, satılan kamu mallarından elde edilen gelirler gibi birçok konuda hesap yaparak kişisel olarak payına düştüğünü belirlediği yaklaşık 2 milyon lirayı istedi. Mektupta Erdoğan’a hakaret ve tehditte bulunan Asiltürk, Başbakanlık ihbar edince 2 gün sonra tutuklandı. Bir gün sonra ise savcılık Asiltürk hakkında, jet hızıyla bir iddianamede düzenledi. Savcılık, Asiltürk’ün, “tehdit” suçu yerine daha ağır bir suç olan “yağmaya teşebbüs”ten ceza istedi. Gıda mühendisi Asiltürk, 25 Temmuz 2013’te, Başbakanlık’a bir mektup gönderdi. Mektupta bir dizi hesap yaparak, Başbakan Tayyip Erdoğan’dan alacaklı olduğunu öne süren Asiltürk, daha önce iş istemek için Başbakan’a yazdığı mektup nedeniyle 6 bin TL para cezasına çarptırıldığına dikkat çekti. ‘Sadaka değil hakkımı istiyorum’ Mektubunda, 10 yıldır atanamadığını, evli olduğunu ve kendisinin de sorumlulukları bulunduğunu öne süren Asiltürk, sadaka değil hakkı olduğunu belirttiği 2 milyon lirayı Başbakan’dan istedi. Asiltürk “Şimdi senden alacaklarımı istiyorum. Eğer bu isteklerimi yerine getirmezsen ya seni ya da kendimi öldüreceğim” tehdidinde bulundu. 800 kişilik liste ÖMER ŞAN RİZE Rize’nin Fındıklı ilçesinde Gezi Direnişi eylemlerine destek verenlerle ilgili savcılık 800 kişilik listeyle hazırlık dosyası oluşturdu. 800 kişilik liste daha sonra 48 kişiye indirilerek soruşturma açıldı. EğitimSen üyeleri, siyasi parti yöneticileri ve Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP) temsilcilerinin de aralarında olduğu 48 kişi ifadeye çağrıldı. Gezi Direnişi’ne yönelik hükümetin sert tutumunun ardından her kentte birbiri ardına soruşturmalar açılmaya başlandı. Rize’nin Fındıklı ilçesinde de direnişe destek verenler için soruşturma başlatıldı. Savcılık hazırlık soruşturmasında 800 kişilik liste hazırladı. Çeşitli siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve çevrecilerin de aralarında bulunduğu 48 kişi “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçundan Pazar Bölge Cumhuriyet Savcılığı tarafından ifadeye çağrıldı. Soruşturma listesinde yer alan isimlerden, eski DEKAP Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan, “Fındıklı’da gençyaşlı, kadınerkek, çolukçocuk binlerce kişi Gezi’ye destek vermek için her gece meşaleli yürüyüşler, oturma eylemleri yaptı. Eylemlerde herhangi bir taşkınlık ve müdahale olmadı. Böyle bir soruşturmanın açılması çok manidar ve anlamsızdır” dedi. Gençlik Muhalefeti üyeleri ise dün yaptıkları açıklamayla soruşturmayı protesto etti. Jet hızıyla 3 günde dava Başbakanlık Koruma Dairesi, mektup üzerine, İzmir Emniyeti’ne 1 Ağustos 2013’te ihbarda bulundu. 2 Ağustos’ta gözaltına alınan Asiltürk 3 Ağustos’ta tutuklandı. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı ise 1 gün sonra, 4 Ağustos’ta jet hızıyla dava açtı. Savcı Sedat Bacaksız tarafından açılan davanın iddianamesinde, mektubu yazdığını kabul eden Asiltürk’ün, “tehdit” ve hakaret” yerine “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur bırakmak suretiyle yağmaya teşebbüs” ile suçlanması dikkat çekti. 10 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakılan Asiltürk, 2,5 yıldan 9.5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. ANKARA Başkentte yapılan Gezi eylemlerine ilişkin 5 ayrı dava açan Ankara Basın Savcılığı, bu iddianamelerin tümünde AİHM’nin bir kararını keskopyalayapıştır şeklinde kullandı. Gezi eylemlerinin barışçıl olmadığını savunan savcılık, Makedonların Bulgaristan’da kurduğu ve bu ülkenin toprak bütünlüğünü tanımayan bir derneğin eylemlerine ilişkin AİHM kararına gönderme yaptı. Savcılık, Bulgaristan’da ayrımcılığı savunan derneğin eylemlerine ilişkin AİHM’nin “toplantı asayişi bozar hale geldiyse müdahale edilebilir” yorumunu Gezi Direnişi’ne yapılan müdahaleyi savunmak için hazırladığı iddianamesine aldı. Ankara Basın Savcılığı, geçen aylarda 5 ayrı Gezi iddianamesi hazırlayarak çeşitli asliye ceza mahkemelerine gönderdi. Mahkemeler tarafından kabul edilen iddianameler incelendiğinde, olaylara ilişkin hukuki değerlendirmenin kopyalayapıştır şeklinde yazıldığı anlaşıldı. İddianamede, AİHM’nin Bulgaristan kararına şu sözlerle atıf yapıldı: “AİHS’nin 11. maddesinin ana unsurunun asayişi bozmayan toplantılar olduğu, AİHM’nin (Stankov United Macedonian – Organisation IIindenBulgaristan/2001) ve 19791980 tarihli İsviçreKomisyon kararlarında, ‘Devletin asayişi sağlamak ve korumak için, toplantı düzenlemeyi bildirim yahut yer sınırlaması gibi bazı şekil şartlarına bağlaması 11. maddeye aykırı değildir’, ‘komisyona göre toplantının asayişi bozar hal alması durumunda önceden veya sonradan buna müdahalenin meşruiyetini irdelenmesinde maddenin 2. fıkrasına gitmeye gerek yoktur. 1. fıkra müdahaleye izin vermektedir’ şeklindeki belirlemede bulunulduğu, AİHM’nin özellikle ‘Evelyn’ kararında, barışçı toplantı kavramı üzerinde ayrıntılı olarak durarak, eğer toplantı ve gösteri, belirli bir amacın şiddete dayalı olarak gerçekleştirilmesine hizmet ediyorsa, artık barışçı olmadığı kabul edilmektedir açıklamasını getirdiği... Somut olayda şüphelilerin, toplantının yasa dışı hale gelmesi sonrasında tüm ikazlara rağmen dağılmayarak kollukça yapılan müdahale ile dağıtıldıkları, bu sırada yakalandıkları, suçun unsurlarının şüpheliler yönünle oluştuğu anlaşılmaktadır.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, ODTÜ’den geçirilen yolla ilgili tartışmalar sürerken üniversite arazisi içinde bulunan Eymir Gölü’nün halka açılabileceğini söyledi. Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu. Çelik, Balyoz davasında karar veren 5 kişinin ve Yargıtay üyelerinin hiçbirinin AKP döneminde işe alınmadığını belirtti. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendisinin 7 yaşında Türkçe öğrendiği açıklamasıyla ilgili “kapı gıcırtısı ve akortu bozuk AKP sözcüsü” ifadesini kullandığını kaydeden Çelik, “Zeki Müren kadar ince Türkçe konuşabilen birisi değilim. Kendisinin bunca yaşa ve tecrübeye rağmen hâlâ ekonomi diyebildiğini görmedim” dedi. Çelik, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun kaçırılan Türk pilotlarıyla ilgili “Sanki sen kurtardın, Katar’a teşekkür et” açıklamasını eleştirerek “Milli mücadelede Ruslar bize yardım etti. Siz şimdi diyorsunuz ki ‘Bu başarı Türk milletinin Atatürk’ün başarısı değil Lenin’e teşekkür edin.’ Bu zihniyet aynı zihniyettir” dedi. BDP’lilerin demokratikleşme paketiyle ilgili “kabak çıktı” eleştirilerini anımsatan Çelik, “Esas kapak olan paket değil kabak tadı veren BDP’nin bu ucuzcu tehditleridir” diye konuştu. Çelik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in Balyoz davası konusunda son derece asil ve doğru bir duruş sergilediğini savundu. ODTÜ arazisinden geçecek yolla ilgili tartışmalara da değinen Çelik, “ODTÜ de, büyükşehir de, yollar da, Eymir Gölü de, bütün bu ormanlar da halkımızın malıdır. Gökçek de sayın rektör de emanetçidir” dedi. ‘GEZİ RUHUYLA DİRENELİM’ Kocaoğlu’ndan anlamlı çağrı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hükümetin özelleştirme ve kamu arazilerinin satışı başta olmak üzere haksız, doğru olmayan uygulamalarının hukuki mücadeleyle durdurulamayacağını söyleyerek “Kentlerimizi korumak için tüm belediyeler, meclis üyeleri, sivil toplum örgütlerinin Gezi ruhunu Türkiye’nin kılcal damarlarına yayıp direnmekten başka çaresi kalmadı” dedi. Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği Genel Kurulu, Türkiye’nin dört bir tarafından gelen 60 belediye başkanının katılımıyla Karşıyaka’da toplandı.Genel Kurul öncesinde “Gençlerin İstihdama Katılımı” paneli düzenlendi. Kocaoğlu, son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti’nin gayrimenkullerinin, ormanlarının, hazine arazilerinin, ağaçlandırılacak alanlarının, yerel yönetimlerdeki plan yetkisi merkeze alınarak satıldığını söyledi. Önce plan yapıldığını, daha sonra bu alanların satıldığını belirten Kocaoğlu, “Nerede rant varsa, kâr varsa satıyorlar. Tüm sistem bunun üzerine kurulmuş durumda” dedi. Gezi tutuklusu adalet bekliyor Hasan Ocak fotoğrafı da suç! OZAN YAYMAN Elif Kaya adalet arıyor OZAN YAYMAN İZMİR Aliağa Yeni Şakran Cezaevi’nde çıplak aramaya direndiği için bir ay yakınlarıyla görüşmeme cezası alan Elif Kaya’nın avukatları, dün Karşıyaka İnfaz Hâkimliği’ne itiraz dilekçesi verdi. Kaya, Gezi Parkı protestolarının İzmir bölümüne katıldıktan sonra tutuklanmış, kaldığı cezaevinde 23 Haziran gecesi yapılmak istenen çıplak aramaya tepki gösterdiği için “bir ay görüşten men” cezası almıştı. Avukatı Ali Aydın, dün bu cezaya Karşıyaka İnfaz Hâkimliği’nde itiraz etti. Kararın gelecek hafta başında verileceğini belirten Aydın, “Mahkemenin bizi haklı görmesi, infaz koruma memurları hakkında yaptığımız suç duyurusunun ceza davasına dönüşmesi elimizi güçlendirecektir” dedi. Alınak 3 günlük eylemine yarın Kandıra’da başlayacak İZMİR Gezi Parkı protestolarının İzmir bölümüne katıldıktan sonra evinden gözaltına alınarak tutuklanan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Görkem Özer hakkında hazırlanan iddianamede, sosyal medyada paylaştığı Hasan Ocak, taş atan teyze fotoğrafları da suç unsuru olarak kabul edildi. Özer’le ilgili iddianamede, konuyla ilgili “Şahsın Taksim Gezi olaylarında güvenlik güçlerine taş atan şahsın fotoğrafını paylaştığı tespit edilmiştir... Şüphelinin beğenmiş olduğu ESP Gençlik isimli sayfada Hasan Ocak’ın fotoğrafının bulunduğu tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.17 yıla kadar hapsi istenen Özer’in avukatı İmdat Ataş, söz konusu gelişmeye itiraz ettiklerini belirterek “1 Kasım’da gerçekleştirilecek ilk duruşmada tahliye bekliyoruz” dedi. İstanbul Haber Servisi Eski milletvekili Mahmut Alınak, cezaevlerindeki çıplak aramaya ve bahçe sisteminden kuyu sistemine geçilmesine dikkat çekmek için yarın Kandıra “mezar evi” önünde üç gün sürecek “İnsan Hakları Nöbeti”ne başlayacağını belirtti. Alınak yaptığı açıklamada, “mezar evleri”nde süren vahşi uygulamaların yalnızca tutuklu ve hükümlülerin değil, hepimizin insanlığına yönelmiş zalim bir saldırı olduğuna dikkat çekerek “Çünkü bu ölüm kuyularında hüküm süren terör, hükümetin sevk ve idaresindeki ‘Polis Cumhuriyeti’nin sokakta estirdiği terörün yoğunlaşmış bir parçasıdır. Yarın hangimiz hak talebinde bulunsak terörün kırbacı onun tepesine inecek. Sesini çıkaran ve koyun gibi güdülmeyi reddeden her onurlu insanı düşman olarak görüyor” dedi. Söz konusu “mezar evleri”nde İnsan hakları nöbeti ROCKÇI GENEL BAŞKAN çocuklara tecavüz edildiğini, tecavüze uğrayan o körpecik çocukların başka “mezar evleri”ne sürgün edilerek cezanın yine onlara kesildiğini anlatan Mahmut Alınak şöyle devam etti: “... Kızlarımız, yaşını başını almış kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız soyundurularak aranıyor. Meclis’teki Türk ve Kürt siyasetçiler seçmenlere ‘selam göndermiş olmak’ için birbirleriyle laf yarıştıradursun; o ‘mezar evleri’nde insanlar göz göre göre çürütülüyor, ruhları günün yirmi dört saati kör ve sağır bir boşluğun kıskacında tutuluyor. Birçok cenaze çıktı hücrelerden, yüzlerce insan da ölümün eşiğinde yaşam savaşı veriyor. Bu ‘mezar evleri’ sorununun geçici ve acil çözümü adı ister af, ister özgürleştirme olsunonları boşaltmaktır. Sözü edilen tedbirleri almamakla devlet ve siyasal iktidarlar suçtan birinci derecede sorumludurlar.” Gezi Partisi kuruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gezi Partisi adıyla resmen siyasi bir parti kuruldu. Kısa adı GZP olan parti. 77. parti olurken kuruluş tarihi 1 Ekim 2013 olarak tescillendi. Partinin genel başkanı ise Reşit Cem Köksal oldu. Gitarist, müzisyen ve besteci kimliğiyle bilinen Köksal, neoklasik metal türünde müzik yapıyor. GZP’nin, “internet üzerinden halkoylamasıyla belirlendiği” belirtilen logosu sosyal medyada eleştiri aldı. Bir erkeğin kollarını açtığı sembole kadınlar, “Gezi Direnişi’ne kadınlar damgasını vurmuşken logosu da başkanı da erkek bir parti ilginç” diye eleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle