29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2013 PERŞEMBE 14 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK 53 kişinin öldüğü Reyhanlı saldıRısı ile ilgili iddianame tamamlandı parti yönetimine rahmet okutan AKP dönemindeki demokraside sert eleştirilerin hedefi olan üç Genelkurmay başkanı var. 2002’den sonraki süreçte göreve gelen Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, darbe korkusuyla yatıp kalkan AKP iktidarını memnun edecek tavır takındı ve emekli olduğunda Meclis Başkanı B. Arınç arkasından gözyaşı döktü. Başbakan RTE de, veda ziyaretine gelen “hocam” dediği Özkök’ü Başbakanlık’ın merdivenlerine kadar birlikte inerek uğurladı. Ergenekon davasının görüldüğü sırada, zorlama sonucu ifadesine başvurulan Özkök’e, aynı değerde olanlara gösterilmeyen ayrıcalık tanındı ve savcılar, emekli Genelkurmay Başkanı’nın ifadesini almak için İzmir’e gitti. Lakin asker arkadaşları, üstelik her biri orgeneral, amiral veya tümgeneral olan Balyoz sanıkları, darbe yapmaya hazırlandıkları iddia edilen dönemde komutanları olan Özkök’ü gel de tanıklık yap diye mahkemeye çağırdı. Ben başka bir davada bu konuda görüşlerimi söyledim deyip yan çizdi ve Balyoz sanıkları tanıklığında direnince özel mahkeme, dönemin sorumlu komutanı Özkök’ün tanıklığına gerek olmadığına karar verdi. Ama hafızayı beşer, Başbakan RTE ile “şiir gibi ilişki içinde olduğunu” söylediği rivayet edilen Özkök’ü unutamıyor. Son olarak Hasdal’da yatan, cezaları Yargıtay tarafından onanan subaylar Özkök’e gönderdikleri ve suçladıkları mektupta:“Köklü tarihi olan bir ordunun başkomutanı görevini icra etmenize rağmen ne yazık ki siyah ve beyazı ifade etmek yerine daima gri bölgede kalma gayreti içinde oldunuz. Bu tutumunuz masum insanların suçlu ilan edilmesine önemli bir katkı sağladı” diye yazdılar. HHH Özkök’ten sonra Genelkurmay Başkanı olan Org. Yaşar Büyükanıt “28 Nisan emuhtırası”nın metnini bizzat yazdığını itiraf etti. Hükümetten darbe çağrıştırıyor diye sert tepki gördü ama olayın üzerinden bir hafta on gün geçti geçmedi Org. Büyükanıt’ı Dolmabahçe’deki bürosuna çağıran Başbakan RTE ile saatler süren, içerdiği konuların tarafların mezara kadar saklayacaklarını açıkladıkları ikili, ne alınıp ne verildiği hâlâ meçhul görüşmeden sonra hükümetin Büyükanıt’a, Büyükanıt’ın da hükümete karşı tutumu siyahtan gül pembeye dönüştü. HHH Ne çare ve ne yazık ki kimi Genelkurmay başkanlarıyla ilgili, içeriği tartışmalı öyküler, ordusuna ayrı bir değer veren kamuoyu vicdanında ve belleğinde hâlâ canlı. Genelkurmay başkanlarıyla ilgili öykü zincirinin son halkası; iktidarın silahlı kuvvetleri gerçek kimliğinden çıkarma çabalarına dayanamayarak kimi kuvvet komutanlarıyla istifa eden Org. Işık Koşaner. Koşaner’in istifasının ardından RTE’nin AKP’li Cumhurbaşkanı ile Çankaya’da el ele vererek Genelkurmay Başkanlığı’na AKP’ye uyumlu kimi getirecekleri sorusuna yanıt aradılar. Birden bir isim parladı: Org. Necdet Özel! Köşk’e çağrıldı. RTE ile A. Gül’ün sorularına ya da nasıl bir Genelkurmay özledikleri üslubundaki söylemlerine olumlu yanıt alınmış olacaklar ki Org. Necdet Özel Genelkurmay Başkanlığı’na atandı ve.. ....bir resmi törende Özel; barışta başkomutan Gül’ün önünde, o güne kadar hiçbir Genelkurmay Başkanı’nda görülmeyen bir hareketle şırak diye selama durdu. HHH Tabii Org. Özel’in bu davranışı dört bir taraftan, “işte demokrasilerde, sivil otoritenin emrindeki asker bu” diye alkışlandı. Balyoz davasıyla, hapisteki tutuklu silah arkadaşlarıyla gerektiği kadar ilgilenmediği, Yargıtay’ın Balyoz mahkemesi kararlarını onayından önce ve sonra, sessizliğini koruduğu eleştirilerini yanıtlayan Org. Necdet Özel’in açıklamasındaki ilk ağızda dikkat çekmeyen bir cümle; “karar sonrası tahliye edilen arkadaşlarının çoğuğunun Kara Kuvvetleri Komutanlığı mensubu olduğunu” ifade ediyor. Özel, Hava ve Deniz Kuvvetleri’nden tahliye varsa ya da yoksa üzerinde durmuyor da; acaba neden yalnız KK Komutanlığı’ndan arkadaşlarının tahliye edilmesinden söz ediyor? Aklımıza gelmeyen, kimsenin sormadığı bu soruyu Sincan’da yatan ünlü Korg. Engin Alan yanıtladı: Balyoz davasının 237 Türk subayını boğazladığını söyledikten sonra; “O dönemde Deniz Harp Akademisi, Hava Harp Akademisi komutanları, yardımcıları, kurmay başkanları hepsi tutuklandı. Bir tek Kara Harp Akademisi Komutanı dışarı kaldı” dedi ve adını açıkladı: “O komutan Org. Necdet Özel’dir!” HHH Aynı gün CHP Milletvekili Orhan Düzgün; “Tahliye edilenlerin çoğunluğunun o dönemde Necdet Özel’in komutanı olduğu Kara Harp Akademileri’nde subay ve KKK personeli olduğunu” söyledi ve bu bilgiler: Hükümetin Genelkurmay Başkanlığı’na Org. Özel’i neden yeğlediği, Yargıtay’ın Özel’i koruduğu söylemlerine yeni ve anlamlı bir ivme kazandırdı. 53 kez müebbet SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs’ta 53 kişinin öldüğü bombalı saldırılarla ilgili iddianame Adana Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlandı. 115 sayfalık iddianamede 19 sanık hakkında 53’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 130 kez 22’şer yıl hapis cezası istendi. İddianamede bombalı saldırıların THKPC Acilciler Grubu ve Suriye istihbaratı tarafından planlandığı savunuldu. Hatay’ın Reynanlı ilçesini kana bulayan ve 53 kişinin öldüğü çifte bombalı saldırıyla ilgili iddianame Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle görevli Adana Cumhuriyet Savcılığı’nca mahkemeye sunuldu. İddianameye göre saldırıları, Suriye uyruklu Ömer el Hatip ve “Ebu Cüneyt” kod adlı Muhammet Dip Korali ile 1 numaralı sanık Nasır Eskiocak ve yardımcısı Ergin Ördek, Fikret Nazik, Mehmet Genç, Ahmet Mansuroğlu, Yusuf Büyükkasım, Doğan Özdemir, Süleyman Evet’in aralarında bulunduğu öncü bir grup planlayıp organize etti. Saldırıları planlayan ve organize eden ikisi Suriye uyruklu 18’i tutuklu, 1’i firari 33 kişi hakkında “devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma”, “53 kişiyi patlayıcı kullanarak öldürmek” ve “130 kişiyi öldürmeye teşebbüs” suçlarından 53’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 130 kez 22’şer yıl hapis cezası istendi. Çok sayıda sanığın Suriye resmi istihbarat örgütü ile ilişkisinin tespit edildiğinin belirtildiği iddianamede, sanıklardan Doğan Özdemir ve Süleyman Evet’in patlayıcıları olay yerine götürdüğü ifada edildi. İddianamede, 14 sanığı “THPKC Acilciler” örgütü üyesi olma, suçu ve suçluyu saklama ör güte yardım ve yataklık etme, suçlamaları yöneltildi. İddianamede, örgüt yöneticiliği ile suçlanan sanıklar hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Katliamın sorumlusu olarak gösterilen sanıklardan Mihraç Ural’ın firari olduğuna dikkat çekildi. 1 numaralı sanık öldürülecekti İddianamede, saldırıların 1 numaralı sanığı Nasır Eskiocak’ın yakalanmasıyHatay’ın Reynanlı ilçesini kana bulayan ve 53 kişinin öldüğü çifte bombalı saldırıyla ilgili iddianame Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesiyle görevli Adana Cumhuriyet Savcılığı’nca mahkemeye sunuldu. la ilgili ayrıntılara da yer verildi. Suriye tarafında yakalanıp Türkiye’ye teslim edilen Nasır Eskiocak’ın, Özgür Suriye Ordusu militanlarınca yakalandığı ve feci şekilde dövüldüğü belirtildi. Suriyeli muhaliflerin Nasır Eskiocak’ı öldürecekleri ancak kimliğini son anda öğrenince Türk yetkililerle irtibata geçip Eskiocak’ı teslim ettikleri bildirildi. Jandarma İstihbarat El Nusra demişti Redhack tarafından Twitter’da reyhanlı saldırısıyla ilgili Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı’na ait belgeler yayımlanmıştı. Belgelerde, Suriye ’de faaliyet gösteren El Kaide yanlısı gruplara ulaştırılmak üzere hazırlandığı iddia edilen bomba yüklü araçlara ilişkin detaylara yer verilirken bu araçların Suriye tarafından arandığı bilgisi dikkat çekiyordu. Redhack’in yayınladığı belgelerde ayrıca, söz konusu planların, 25 Nisan’da elde edildiği belirtilen ve Suriye’deki en etkili silahlı muhalif gruplardan El Nusra’nın, üç araca Türkiye ’ye yönelik bir eylemde kullanmak üzere bomba düzeneği yerleştirdiği yönündeki bilgilerle paralellik taşıdığı ibaresi dikkat çekiyordu. 28 Şubat davasında savunma yapan tutuklu emekli Korgeneral Avar ‘Duruşmaya bağlanacaksınız’ kararı Emri hükümet verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) REFAHYOL hükümetini devirmeye teşebbüs suçundan açılan 28 Şubat davasının görülmesine 22 günlük aranın ardından devam edildi. Tutuklu sanıklardan dönemin Genelkurmay Plan ve Prensipler Daire Başkanı emekli Korgeneral Vural Avar, yaptığı savunmada 28 Şubat sürecinde REFAHYOL hükümetinin devrilmediğini, Başbakan Necmettin Erbakan’ın yardımcısı Tansu Çiller ile yaptığı protokol gereği istifa ettiğine dikkat çekti. İrtica ile mücadeleyi de hükümetin verdiği emir doğrultusunda yaptıklarını vurgulayan Avar, Batı Eylem Planı’nda yer alan İran rejimini yıkmaya yönelik suçlamayla ilgili, “ABD ve CIA yıllardır İran rejimini devirmeyi başaramamışken bunun bizim yapmamızın imkânı yok” dedi. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 28 Şubat davasının 23. duruşması dün gerçekleştirildi. Duruşmaya, bu davanın tutuksuz sanığı Balyoz davası hükümlüsü emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın ilk kez katıldı. Gelen belgeleri açıklayan mahkeme başkanı Tayyar Köksal, Genelkurmay Başkanlığı’nın irtica ile mücadele etmek üzere bir çalışma grubu oluşturulması konulu 4 Nisan 1997 tarihli belgenin 29 Nisan 2011 tarihinde imha edildiğini bildirdiğini açıkladı. Emekli Korgeneral Vural Avar savunmasında, şu an 76 yaşında olduğunu, aradan 16 yıl geçtiği için olayları hatırlamadığını söyledi. Genelkurmay’ın yaptığı irtica ile mücadelenin hükümetin emri, İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi üzerine gerçekleştirildiğini belirtirken “REFAHYOL hükümeti düşürülmemiş, devrilmemiştir. Başbakan Erbakan, görevi Çiller’e devretmek üzere protokol imzalamış ve dilekçeyi Cumhurbaşkanı’na vererek istifa etmiştir. Bu istifa dilekçesinde baskı gördüğüne ilişkin herhangi bir söz yoktur” dedi. Kendisinin Batı Eylem Planı’nda yer alan İran’a yönelik faaliyetlerle suçlandığına dikkat çeken Avar, “Böyle bir şey mümkün değil. ABD, CIA yıllardır İran rejimini devirmek için faaliyet yürütüp bunu başaramamışken bunu biz mi yapacağız” diye sordu. Müşteki avukatlarından İsmail Aydos, Avar’a, “Erbakan’ın avukatlığını yaptım ve çektiği acılara şahit oldum. Sanık, Erbakan’a yapılabilecek en büyük iftirayı yaptı ve ‘İrticayla mücadele için Erbakan’dan emir aldık’ dedi. Çocuklar bile bu iddiaya güler. Siz Erbakan’ın böyle bir emir verdiğine inanıyor musunuz” sorusunu yöneltti. Avar da, “Biz sadece emri Erbakan’dan almadık, Genelkurmay Başkanımız Karadayı’dan da aldık. Belgelerin altında Erbakan’ın imzaları var” yanıtını verdi. Mahkemeden ALİCAN ULUDAĞ Evren’e ret ANKARA 12 Eylül davasının yarın görülecek duruşmasında savcılık tarafından sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında istenecek ceza açıklanacak. İki sanık duruşma öncesinde avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak hastaneden telekonferans yoluyla duruşmaya katılmak istemediklerini bildirdi. Mahkeme ise sanıkların taleplerini reddetti. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 12 Eylül davasının görülmesine yarın devam edilecek. Cumhuriyet Savcısı Selçuk Kocaman, bu duruşmada davaya ilişkin esas hakkındaki görüşünü açıklayacak ve sanıkların cezalandırılmasını istediği suçları bildirecek. Sanıklar ise bu aşamadan sonra esas hakkındaki savunmalarını sunacak ve dava karara bağlanacak. Öte yandan Evren ve Şahinkaya, avukatları aracılığıyla mahkemeye başvurarak duruşmalardan vareste tutulmayı talep etti. Yani iki sanık, telekonferans yoluyla da olsa duruşmalara katılmak istemediklerini bildirdi. Talebi değerlendiren mahkeme heyeti, talebi reddederek davaya telekonferans yoluyla katılmalarına karar verdi. Kenan Evren, Ankara GATA, Şahinkaya ise Haydarpaşa GATA’daki odalarından duruşmaya bağlanacak. kaÇıRılan thy PilOtlaRı Fotoğraf: HAZAL OCAK ‘Yorumlar etik değil’ İstanbul Haber Servisi Lübnan’da kaçırılan THY pilotları Murat Akpınar ve Murat Ağca, serbest bırakılmadan bir gün önce kendilerini rehin alanlarca çekilmiş görüntüler üzerine yapılan yorumlara tepki gösterdi. Pilotlar Suriye’de esir tutulan Lübnanlı hacıların serbest bırakılacakları haberi geldiğinde, esir tutuldukları evde kutlama yapıldığını belirterek “Bu görüntüleri ‘Pilotlar bir partide göbek atıyorlar’ diye sunmak bizim için dua eden insanların hisleriyle vicdansızca oynamaktır. Etik değildir” dedi. Akpınar, kutlama görüntülerinin “her gün böyle geçti” şeklinde yorumlanmasını eleştirerek “Bizi kaçıran insanlar kahraman ilan edildiler Lübnan’da... ‘Ama ne yazık ki mağdur olan bizler suçluymuşuz gibi kendimizi savunma durumunda bırakılıyoruz” diye konuştu. Ağca da şunlar anlattı: “Serbest bırakılmanızdan 15 gün önce Lübnan Parlementosu’ndan biri, bizi kaçıranları arayarak bu işin bittiğini artık küçük bürokratik işlemlerin kaldığını söyledi. O günden sonra bizlerle hatıra fotoğrafı çektirmeye başladılar. Medyada yayımlanan video görüntüsü serbest bırakılmanızdan bir gün öncesine aittir. Bir anda kaldığımız ev karnaval yerine döndü. Bizler kahramanmışız gibi omuzlara alındık ve havalara atıldık. Ayrıca görüntülerdeki konuşmanın tercümesini yaparsanız, ‘Türk pilotların serbest bırakılma haberini aldıkları andaki sevinç görüntüleri’ dediklerini duyacaksınız. Birkaç anlık görüntüyle yaşatılan zulmün, zalimliğin unutturulmaya çalışılması manidardır.” İstanbul Haber Servisi Bodrum’daki evinin bahçesinde ölü bulunan emekli Albay Halil Yıldız’ın cenazesi, Kartal Cemevi’nde düzenlenen tören ve kılınan namazın ardından, Çengelköy Mezarlığı’nda toprağa verildi. Yıldız’ın oğlu Barış Yıldız, “Babamın ölümünde bir şüphe yok. Sağlık nedenlerinden dolayı hayatını kaybetti” dedi. Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kul da “Balyoz veya Ergenekon davasından tutuklanıp serbest bırakılmış 16 emekli veya muvazzaf subay tahliye edildikten sonra ya intihar süsü verilerek ya da başka sebeplerden dolayı yaşamını yitirdiğine” dikkat çekerek AKP’nin eski derin devletle hesaplaş Sınır denetlemesinden dönüyorlardı 2 general kazada yaralandı BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Suriye sınırında denetleme yapan Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Başkanı Tümgeneral Harun Ocaklı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun içinde bulunduğu araca GaziantepKilis karayolunun Kızılhisar kavşağında kontrolsüz olarak yola giren Muaz Abdurrahman yönetimindeki Suriye plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan ve hasar oluşan her iki otomobilde bulunanlar yaralandı. Yoldan geçen sürücülerin yardıma koştuğu kazanın bildirilmesinin ardından olay yerine sağlık ekipleri ile güvenlik güçleri sevk edildi. Bu sırada kazada yaralananların üst düzey komutan olduğunun öğrenilmesi üzerine askeri yetkililer de olay yerine gitti. Kazada yaralanan Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Başkanı Tümgeneral Harun Ocaklı, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, uzman çavuşlar Ferhat Kırbay ve Osman Murat ile diğer otomobildeki Suriye uyruklu Muaz Abdurrahman ile Nada Hafız ambulanslarla Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavisine başlanan yaralıların genel sağlık durumlarının iyi olduğu, hafif yaralı Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Başkanı Tümgeneral Harun Ocaklı hastanenin göğüs cerrahi, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu ise beyin cerrahi servisinde müşahade altına alındı. Emekli Albay Yıldız’a son görev maya çalıştığını kendi derin devletini oluşturduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in mutlaka konuşması gerektiğini vurgulayan Kul, şunları kaydetti: “Bence şu anki Genelkurmay Başkanı diye orada oturan kişi mutlaka konuşmalıdır. Hasdal Cezaevi’ne gittiği zaman orada 4 kuvveti temsil eden paşalarla ne konuştuğunu derhal açıklamalı, suskunluğunu bozmalı. Balyoz Planı davasından tahliye edilen ve Bodrum’daki evinin bahçesinde önceki gün ölü bulunan emekli Albay Halil Yıldız’ın cenazesi dün öğlen saatlerinde Kartal Cemevi’ne getirildi. Burada taziyeleri oğlu Barış Yıldız ile kızı Ayça Yıldız kabul etti. Rus uçağına önleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rusya’ya ait bir İL20 tipi askeri uçak önceki gün 16.3719.05 saatleri arasında, Karadeniz’de TürkiyeGürcistan hudut bölgesinden TürkiyeBulgaristan hudut bölgesine kadar, uluslararası hava sahasında, kıyılarımıza paralel olacak şekilde doğudan batıya doğru uçuş icra etti. Rusya’ya ait askeri uçak Karadeniz’in uluslararası hava sahasında ve Hopa/Artvin açıklarında Ankara FIR’ına girişi ile birlikte muhtemel hava sahası ihlal girişimlerini önlemek maksadıyla, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ait Merzifon’da konuşlu 2 adet F16 uçağına “alarm” görevi verildi. 16.38’de kalkan uçaklar 17.14’de Rusya uçağına Ordu açıklarında önleme yaparak Türk hava sahasında seyirle, uçağı TürkiyeBulgaristan hududuna kadar izledi. Uçağın, 19.05’de bölgeden uzaklaşması ile birlikte uçaklar üssüne dönüş yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle