19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Veli: Çocuklara karşı sevgisizdi l İki aylık bebeğini 9 günlük bayram tatilinde evde bırakarak ölüme terk eden sınıf öğretmeni 34 yaşındaki Seçil M.D, poliste ve savcılıkta susma hakkını kullandı. Bebeğin babası olduğu iddia edilen polis memuru ve genç öğretmenin ailesi ise kayıplara karıştı. Minik bebeğin 2 ay önce 27 Ağustos’ta Necati Çelik Devlet Hastanesi’nde 1 kilo 700 gram olarak dünyaya geldiği belirlendi. Rheinland Pfalz İlkokulu’nda sınıf öğretmeni Seçil M.D’nin öğrencilere karşı tavırları ve dikkat çeken giyimi nedeniyle öğrenci velileri tarafından istenmediği belirtildi. Velilerden Nilgün Ünal, “Çocuğumun öğretmeniydi. Veliler memnun değildi. İmzalar topladılar. Fakat ciddiye alınmadı. Bir panik içerisindeydi. Çok sabırsız tavırları vardı. Velilerin geneli istemiyordu” dedi. Velilerden Sultan Acar da, “Komşumun oğlunun ve kızının öğretmeniydi. Sınıf ve çocuklarla bir alakası yoktu. Çocuklara karşı sevgisizliği vardı. Ağlayan çocuklara sert tepkiler veriyormuş diye duyuyordum” dedi. Bakanlık el koydu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Gölcük’te annenin bırakıp tatile gittiği 2 aylık bebeğin açlık ve susuzluktan öldüğü iddiasıyla ilgili olarak inceleme başlattıklarını açıkladı. Bakan Şahin, “İyi bir bilimsel inceleme gerekiyor. Talimatı verdim, incelememizi yapacağız. Annenin psikolojisi açısından da bu incelememiz önemli. Sosyal hizmet uzmanlarımızı çalıştıracağız” dedi. Olayın araştırılması için bir ekibin Gölcük’e gitmesi talimatı verildiği belirtildi. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Ankara’da günlük çalışma saatlerinin 28 Ekim Pazartesi gününden itibaren yeniden düzenlendiği ve buna göre de günlük mesainin sabah saat 08.00’de başlayacağı ve 12.00’ye kadar süreceği, öğleden sonra ise mesainin 13.0017.00 saatleri arasında yapılacağı belirtildi. Memurların mesai saati l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın Kazan ilçesinde 15 yıllık evli, biri 10 aylık çocuk annesi Biricik Sarıkaya (38), sürekli tartıştığı ve kendisine “dayak attığını” öne sürdüğü eşi Enser Sarıkaya’yı (40) satırla boğazını keserek öldürdü. Eşini uyurken öldüren kadın, daha sonra balkona geçip, çamaşır ipini boynuna geçirerek intihar etti. Kazan’da ‘dayak’ trajedisi Kılıçdaroğlu’nun B Planı İktidar partisi AKP ve ana muhalefet partisi CHP’nin grup başkanvekilleri üzerinde dört partinin uzlaşma sağladığı 60 maddelik anayasa paketinin geleceği için bugün bir araya geliyor. Bu buluşmanın yolunu açan isim CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Üzerinde uzlaşılan maddeler için iktidar partisine “Getirin çıkaralım” diyen Kılıçdaroğlu’nun tek bir koşulu var: Tutuklu milletvekilleri sorununun çözülmesi. CHP İzmir Milletvekili de olan yazarımız Mustafa Balbay yaklaşık 5 yıldır tutuklu. Bunun iki yıldan fazla süresini milletvekili sıfatıyla geçirdi. MHP’li Engin Alan, Yargıtay aşaması da tamamlanan Balyoz kararları sonrasında hükümlü konumuna düştü. BDP’dense 5 milletvekili KCK davasından tutuklu. 6’sı tutuklu toplam yedi milletvekili şu anda cezaevinde. Tutuklu vekiller sorunu sadece bununla da kalmıyor. Ergenekon Davası’nda mahkemenin ceza verdiği 2 CHP milletvekili Sinan Aygün ve Mehmet Haberal, Yargıtay aşamasında bu kararlar onanırsa milletvekillikleri düşerek cezaevine girme riskiyle karşı karşıya. Benzer şekilde CHP kulislerinde, İlhan Cihaner hakkındaki davada da yargının bugüne kadarki sorunlu işleyişi dikkate alınacak olursa mahkumiyet sonucu çıkabileceği dile getiriliyor. İşte bu tabloya bakan CHP lideri ve kurmayları, Türkiye’nin ‘demokrasi ayıbı’ haline gelen bu meselenin daha fazla büyümeden çözülmesini istiyor. Bununla birlikte tüm partilerin üzerinde uzlaştığı 60 maddelik anayasa değişikliğinin çıkarılmasını da yine demokratik bir kazanç olarak görüyor. HHH AKP ve CHP bugün uzlaşırsa diğer muhalefet partileri buna nasıl bakacak? Beş vekili tutuklu bulunan BDP’nin pakete destek vereceği konusunda kimsenin bir şüphesi yok. MHP ise bir yandan kendi milletvekili Alan’ın özgrlüğüne kavuşmasını isterken, diğer yandan terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılanmakta olan BDP’li milletvekillerinin bu paketten yararlandırılmasını istemiyor. Yani paketin 4 partinin uzlaşısıyla hayata geçirilmesi mümkün gözükmüyor. Ancak AKP ile CHP oyları ya da AKP, CHP ve BDP oyları paketi geçirmek için yeterli. AKP’nin resmi önerisi bugün gelecek. CHP, paketin içinde tutuklu vekillerin durumunu belirleyecek ‘dokunulmazlıklar’ konusunun istediği şekilde yer alıp almadığına bakacak. Yoksa baştan reddedecek. Varsa, konuyu yetkili kurullarında ele alacak. CHP’nin önemli bir kesiminde “Tutuklu vekiller konusu pakette varsa biz ‘evet’ deriz” görüşü hâkim. Ancak CHP liderinin kafasında bir de ‘B’ planı var. Kılıçdaroğlu, 60 maddede sağlanan ‘dörtlü uzlaşı’nın sonuna kadar korunmasını arzu ediyor. Bunda, dörtlü uzlaşının bozulmasının ileride CHP’nin dışarıda bırakılacağı başka anayasa değişiklikleri için ‘yol’ olacağı endişesinin büyük payı var. Nitekim bu görüş de ‘azınlık’ da olsa CHP kulislerinde dile getiriliyor. CHP yönetiminin bugün yapacağı MYK toplantısında bu senaryolar uzun uzun tartışılacaktır. CHP yönetimi AKP’ye yanıt vermeden önce ‘B’ planını devreye sokarak MHP’yi ikna için ‘son bir gayret’ içine girebilir. Yapılacak son nabız yoklamasında da MHP tutumunu değiştirmeme ısrarında olursa, son kararı Kılıçdaroğlu verecek. Büyük olasılıkla da yaptığı çağrı doğrultusunda, paketin üçlü uzlaşı ile çıkarılması için düğmeye basacak. HHH CHP’de paket konusunda öne çıkan görüşler böyle. Bize göre ise dörtlü, ya da bu sağlanamazsa üçlü bir uzlaşı ile tutuklu vekiller sorununu çözen bir anayasa değişikliği paketi, Türkiye’de birkaç yıldır son derece gergin olan siyasi atmosferi yumuşatacak bir diyaloğu da beraberinde getirebilir. l ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Önceki akşam eve dönmeyen, Eskişehir Yunus Emre Lisesi öğrencisi A.A.D. ormanlık alanda başından vurularak öldürülüp gömülmüş halde bulundu. Cinayetle ilgili bir kişi gözaltında. Öldürüp gömdüler Bir kısmı 29 Ekim’de açılacak Marmaray’da büyük kaza riski olduğu belirtildi Facia yaşanabilir Banyo yapamayan çocuklar l Van depreminin ikinci yılı okula gitmeye yaşıyoruz. 2 aydır banyo yapmadık. Çocuklarımız artık bitlenmeye başladı. Soğuktan çocuklarımızın hepsi hasta” dedi. Yağışlarla birlikte konteyner kent su içinde kalırken, bazı depremzedeler kendi konteynerlerine girmek için tahta ızgara yada taş benzeri cisimlerle kendilerine köprü kurmuş. Halime Özdemir, “Her yağıştan sonra konteynerin önü göl oluyor. Sabah kalktığımızda yataklarımız ıslak. Resmen su içerinde uyuyoruz. Konteynerimi değiştirmek istedim, AFAD’a gittim, ‘istemiyorsan çıkarsın’ dediler” diye konuştu. Kira yardımlarından bahseden depremzedelerden Ali İşler de şunları söyledi: “Valilik 300 TL kira yardımı yapacağını söylüyor ama en düşük evin kirası 600 liraya çıktı. Bizlere, karanlığı ve donmayı reva görenlere hakkımızı helal etmiyoruz.” Gizem için trafik sürüyor DUYGU GÜVENÇ YUSUF ZİYA CANSEVER ANKARA Lübnan’daki Türk pilotların takas pazarlığıyla serbest bırakılmasının ardından gözler Rusya’da tutuklanan Greenpeace eylemcisi Gizem Akhan’a çevrildi. Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin, “Gizem için en üst düzeyde konsolosluk hizmeti sağlanıyor. Bazı girişimlerimiz var ama açıklayamam” dedi. Büyükelçi Sezgin, Türkiye’nin Akhan ile ilgilenmediği iddialarının doğru olmadığını belirterek şunları söyledi: “Ailesiyle görüşebildi. Sürekli temas halindeyiz. Başkonosolosumuz da görev yerine bin kilometre uzaklıktaki Murmansk’a bugün üçüncü defa gitti. Telefonla konuştu. Yemek, giyecek ihtiyacı giderildi. Sorunun suhuletle çözülmesi için de girişimlerimiz sürüyor. Ama mahkeme kefaletle serbest bırakılmasını reddetti.” Büyükelçi Sezgin, Akhan’ın savunmasının ise Greenpeace tarafından üstlenildiğini belirtti. Tutuklanan Greenpeace eylemcilerinin serbest bırakılması için başta AB ülkelerinin yaptığı girişimlerde Türkiye ile de temas kurdukları öğrenilirken, CHP de 24 Kasım’daki duruşmaya izlemek için heyet göndermeye hazırlanıyor. CHP heyetinin, duruşmaya alınmamaları durumunda duruşmanın yapıldığı bina önünde Gizem’e destek eylemi yapacakları öğrenildi. VAN Van’ı 23 Ekim 2011’de 7.2 ile vuran depremin üzerinden 2 yıl geçti. Depremin acıları hâlâ tazeyken konteyner kentlerden çıkarılmak istenen 210 aile açlık ve soğuğa karşı yaşam mücadelesi veriyor. Van’da bir konteyner kentte daha depremzedeler açlık grevine başladı. Kentteki binlerce kiracı da yüzde 300 artan kira fiyatlarıyla başa çıkmak zorunda. Tahirpaşa konteyner kentinde açlık grevinde olan 35 depremzede, terk edilmiş bir manav dükkanında, yaşadıkları isyanı anlatmaya çalışıyor. Depremzedelerden Lalihan Çiçek “Ben kızımın boynundan tuttum ateşe atmaya çalıştım. İnsanlar engel oldu. Bir insan canını ortaya koymuşsa demek orada ciddi bir sorun vardır. Başka gidecek yerimiz yok. Çocuklar yıkanamadığı için okula gitmekten utanıyor. Ter koktukları için diğer çocuklar tarafında dışlanıyorlar” diye konuştu. Depremzedelerden Arzu Yıltaş da “Eşim astım hastası haftada 2 gün buhar veriliyor. Hijyenik ortamda yaşaması lazım. Yaşadığımız yerin halini görüyorsunuz. Lağım suların içinde utanıyor İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 29 Ekim’de açılacak Marmaray’ın sadece bir bölümünün hizmete alınacak olması büyük bir kaza riski yaratıyor. Marmaray Projesi’nde 6 yıl danışmanlık yapan elektrikelektronik yüksek mühendisi Rıza Behçet Akcan, sistemin bölünmesinin; sinyalizasyon ve kumanda merkezini olumsuz yönde etkileyerek çarpışmalara davetiye çıkaracağına dikkat çekti. GebzeHalkalı arasında planlanan Marmaray Projesi’nin AyrılıkçeşmeYenikapı arasında birkaç durağı 29 Ekim’de açılacak. 20022008 yılları arasında sinyalizasyon, SCADA ve haberleşme uzmanı danışmanı olarak projede yer alan Akcan ise yetkililere ve yurttaşlara ciddi uyarılarda bulundu. İktidarın projeyi seçimlerde oy toplamak için kullanmak istediğine dikkat çeken Akcan, Marmaray sisteminin şu anki halini “yamalı bohça”ya benzetti. Akcan projenin başı ve sonu birbirine rasyonel biçimde bağlı olmayan, yolcu güvenliğini sağlayamaz bir halde, bilimsel gerekliliklerden tamamen yoksun ve adını bile dejenere ederek “ucube” gibi çalışmaya zorlanacağını kaydetti. Akcan projenin bu haliyle yaratacağı tehlikeleri de şöyle sıraladı: l Sistemin bütünsel kumandasından sorumlu olan Otomatik Tren Kumanda sistemi bulunmayacak. Trenlerin nerede, nasıl hangi hızda ilerleyeceği bilinemeyecek. ‘Acil bir durumun varlığı görsel ve işitsel olarak anında izlenemeyecek. l 14 km. uzunluğundaki tüp tünel içinde bir trenin arızalanması tam bir felaket olacaktır. Çünkü; bu iş için satın alınacak ve Söğütlüçeşme ile Zeytinburnu banliyö istasyonlarında konuşlandırılacak Acil Durum Kurtarma Lokomotifleri henüz gelmedi. Gelse de Avrupa yakası hat boyunda bunu bekletecek bir istasyon bulunmuyor. Yani kurtarma işlemi için kullanılacak bir lokomotif yok. l Üsküdar istasyonunda yapılması gereken ve üzerinde uğraşılan geçici Kumanda Merkezi için durduk yere 10 milyon Avro civarında ek ödemeler yapılacak. Bu kumanda tesisatı geçici de olduğu için ödeme boşu boşuna yapılmış olacak. l Marmaray Projesi’nin bütünlüğü için düşünülüp hazırlanıp yürürlüğe konulmuş Kurtarma Operasyon Planı senaryoları da kapsam dışı olacak; kim ne zaman, nerede, neyi nasıl yapacağını bilemeyecek, her şey Tanrı’ya ihale edilecektir. ‘Trenler nerede belli değil’ ‘Tesettür serbest, etek yasak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Balıkesir Milletvekili Haluk Ahmet Gümüş, Balıkesir GülserMehmet Bolluk Anadolu Lisesi’nde bir grup kız öğrencinin etek giydiği için disipline verildiği iddiasını TBMM gündemine taşıdı. “Okulda, tesettür serbest, etek giyen öğrencilere ceza veriliyor” diyen Gümüş, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Eğitimcilerden sözlü sınavın yerine getirilen performans notu uygulamasına tepki: Çocuğun söz hakkı alınıyor FİGEN ATALAY Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Büyük imzasıyla Bakanlığın Bilgi İşlem bölümüne gönderilen yazıya göre artık öğrencilere sözlü notu yerine performans notu verilecek. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Çakır İlhan, bir çocuğun başarısının ortaya çıkarılması için birçok ölçme aracına ihtiyaç bulunduğunu, sözlünün de bunlardan biri olduğunu belirterek, “Tam hazırlık yapılmadan sistemde sürekli değişiklikler oluyor. Aynı partiden de olsa her bakan önünü arkasını düşünmeden değişiklikler yapıyor. Bunlar, pilot uygulama yapılmadan, gece karar alııp yarın sabah uygulanacak şeyler değil, çocuklar deney araçları değildir” dedi. Dünyada, eğitim sistemlerinde yapılan en küçük değişiklikler için bile çok uzun süre düşünüldüğünü, tartışıldığını, pilot uygulamalar yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. İlhan, şöyle devam etti: “Popülist yaklaşımlar nedeniyle çocuklar, annebabalar mağdur oluyor. Ödev kaldırıldı deniliyor. Oysa ödev kaldırılamaz, şekli değiştirebilir, öğrenme sadece okulda olmaz. Çocuk kopya çekerse karnesinde ‘K’ yazacak deniliyor. Eğitim sistemi hiçbir zaman cezaya yönlendiremez, ödüle yönlendirilir. Eğitim sisteminde yapılacak her türlü değişiklik için eğitim bilimcilerinin görüşleri alınmalı. İnsan eğitimi profesyonel olarak bir meslek. Bu mesleğin üniversitede fakülteleri var.” Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir, “tahtaya kaldırma” biçimindeki sözlü sınavın ilkokul ve ortaokullarda zaten uygulanmadığını hatırlatarak, “Öğretmenler sözlü notu verirken çocuğun dersteki performansına bakıyordu. ‘Derse çalışarak gelin’ diyordu. Çalışıp gelen çocuk da derse katılırdı. Yani çocuk kendini ifade edebiliyordu” dedi. Eğitim sisteminde çocukların kendini ifade edemediğini vurgulayan Demir, şöyle devam etti: “Çocukların Türkçeyi doğru kullanabilmesi, cümle kurabilmesi için sözlü gereklidir, kalkmaması gerekir. Siyasal iktidarın en başarısız olduğu bakanlık Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Son yıllarda bakanlığa, milli sözcüğüyle birlikte bilim de girmiyor. Bu konuda bilim insanlarından, sendikalardan görüş alınabilirdi. Bilimden ve pedagojiden uzak bir karar. Bu ülkede 15 milyon yoksul var. Bunların evinde bilgisayar, internet yok. Bu çocuklar performans ödevini nasıl yapacak? Arkadaşından alıyor, yüzüne bile bakmadan kendi ödevi gibi veriyor. Performans ödevlerinin çocukları tanımada ve ölçmede işe yaramadığını düşünüyorum.” NİĞDE (Cumhuriyet) Bor ilçesinde sebze ve meyve tüccarı Salih Kaçmaz (36), tarlada yüksek sesle müzik dinleme yüzünden kavga ettiği domates üreticisi R.K. (26) tarafından tabancayla öldürüldü. Jandarma, kaçan R.K’nin yakalanması için çalışma başlattı. Tarlada müzik kavgası: 1 ölü Seviyeye göre olmalı Avrupa Meslek Yüksekokulu Müdürü, Pedagog Prof. Dr. Adil Çağlar, performans görevlerine iyi standartlar getirilmesi ve hakkaniyetli uygulanması gerektiğini belirtti. Prof. Çağlar, “Bu konuda ciddi sıkıntılar var. Performans görevini seviyeye göre vermeyince, çocuk anababasına yaptırmak zorunda kalıyor, amaca ulaşmıyor. İkincisi de öğretmen performans ödevini veriyor ama arkasını dikkatle takip etmiyor, mesleki rutin gibi görüyor, o zaman da amaca ulaşmıyor. Sözlü sınavını kaldırmak olumlu ama performans göreviyle ilgili eksiklerin, yanlışların düzeltilmesi gerekir” dedi. ÇORLU (Cumhuriyet) Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde geçen aralık ayında bir apartmanın 6. katında çanta içerisinde bulunan ve Murat adı verilen bebeğin aynı apartmanda oturan G.A. ve bir fabrikada işçi olarak çalışan baba H.A’nın olduğunu belirledi. G.A., “Hamile kaldığımı eşimden 9 ay boyunca gizledim. Evde tek başıma doğum yaptım. Bakacak gücümüz olmadığı için bebeği apartmana bıraktım” dedi. Annebaba 4 çocuğunu da yanlarına alarak kentten ayrılırken Murat, Sevgi Evi’ne verildi. Gazetemizin dünkü sayısında yer alan “Boğaz’da yer bırakmadılar” başlıklı haberde, Er Yatırım Turizm AŞ’nin Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat yanlışlıkla şirketin sahibi olarak yazılmıştır. Düzeltir özür dileriz. Küçük bebeğin büyük dramı Düzeltme ve özür
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle