19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EKİM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümet, Sincan Cezaevi’ndeki işkence iddialarını karatma ve gizleme yolunu tercih etti 9 Yanıt bile veremediler DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bingöl M Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Hasan Kaya (42) önceki gün sabaha karşı kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Kaya’nın cenazesi dün Malatya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Şeker hastalığı nedeniyle birçok defa şeker komasına giren Kaya’nın avukatlarının ve ailesinin tedavisi için daha önce defalarca Adalet Bakanlığı’na başvurduğu belirtildi. Cezaevlerinde halen 400’ün üzerinde hasta tutuklu bulunuyor. Bunlardan 130’unun durumu ağır. Cezaevinde 1 ölüm daha EN GENÇ TUTUKLU GAZETECİ: Sami Menteş artık özgür HİLAL KÖSE AİÖK raporuna verdiği yanıtı yayımlayan hükümet, Sincan Çocuk CeANKARA Avrupa Konseyi’nin dezaevi’ndeki kötü muamele iddialaKomite raporunda Gaziantep’te özellikle kız çocuğu netim organlarından biri olan Avrupa rıyla ilgili soruşturma evrakını gizİşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin mahkumların bir yatakta iki kişi yatmasını eleştirirken, ledi. AİÖK kaynakları, hükümetin Türkiye cevabında her genç mahkumun ayrı yata(AİÖK) yayımladığı rapora çok sagizlediği evrakların, “Kişisel hakğı olduğunu savundu. Ancak Cumhuriyet Başsavcısı yıda itiraz gönderen Türkiye, Sinların, İşkencenin ve İnsanlık Dışı Mustafa Peker imzasıyla Adalet Bakanlığı’na göndecan Cezaevi’ndeki falaka, keçeli oda ya da Onur Kırıcı Ceza ve Muarilen ve Türkiye’nin yanıtı ile birlikte ek olarak sunuve tazyikli suyla işkence iddialarına melenin Önlenmesine Dair Avrupa lan yazıda Türkiye kendisiyle çelişti. Başsavcı “1000 karşı çıkamadı ve yanıt veremedi, kaSözleşmesi’nin 11’inci maddesi gekapasiteli kurumda 1329 kişinin kaldığı fazlalığın yer rartma ve gizleme yolunu tercih etti. reğince açıklanmadığını” bildirdi. yatağı ile karşılandığını” belirtirken bunun “Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı tamim ve infaz mevzuatına AİÖK heyetinin 2128 Haziran 2012 Hükümet, cinsel taciz ve işkenceuygun olduğu” onayını verdi. tarihleri arasında gerçekleştirdiği ziye, Pozantı’da tacize uğradığı tespit yaret ışığında hazırladığı 35 sayfaedilen çocukların iddialarıyla ilgili sert cisimlerle ellere ve/veya ayak tabalık zehir zemberek rapora Türkiye, olarak da “İddialar somut bulgula21 sayfa yazılı, ayrıca 30 sayfadan fazla nına vurulması (falaka) gibi ciddi kötü ra değil sadece çocukların ifadelerine dada ek belge göndererek itiraz etti. Ancak muamele türleri ile ilgilidir. Sincan’da yanmaktadır. Sincan savcılığı somut debu itirazlar arasında Sincan Cezaevi’ndeki duvarları keçeyle kaplı odaların ne şe lil bulunmayışı nedeniyle kovuşturmaya “falaka, keçeli oda, tazyikli suyla işken kilde kullanıldığına dair iddialara deği yer olmadığına karar verdi” savunmasıce iddialarına” yanıtın yer almaması dik nilmelidir. Farklı koğuşlardan çocuklar nı yaptı. Türkiye, yanıt yazısında cezaevikat çekti. Oysa Pozantı’daki tecavüz ve iş keçeyle kaplı odaya alındıktan sonra sa nin 14 personeline yargılama başlatıldığı kence iddialarının ardından Sincan’a nak dece iç çamaşırları kalacak şekilde soyu belirtildi. Yürütülen 5 soruşturmadan 2’siledilen çocukların burada da işkence gör larak cezaevi görevlileri tarafından üzer nin sonucunda 17 kişinin cezalandırıldığı dükleri tespit edilmişti. AİÖK’nin raporun lerine soğuk basınçlı su sıkıldığını ve dö belirtilirken, bu cezaların neler olduğu da da da bu durum şöyle ifade edildi: “İddi vüldüklerini iddia etmişlerdir. Sonrasın açıklanmadı. Diğer 3 soruşturma sonucunalar özellikle, çocukların uygunsuz dav da gece boyunca ıslak odada soğuk ve ıs da ise disiplin cezası verilmediği ancak bu ranışlarına (kavgalar vs.) tepki olarak lak vaziyette bırakılmışlardır.” kararın nihai olmadığı belirtildi. DUYGU GÜVENÇ Kendi raporuyla çelişti Sözümüz ‘İnsanım’ Diyene Her gün gazetenizi elimize aldığımızda yaşadığımız duyguyu tahmin edemezsiniz. Herhangi bir hapishanede bir yoldaşın, dostun, insanın, ölüm haberini okuma ihtimaliyle sayfaları çevirmek kolay değil. Herkes olmasa da en azından sizler biliyorsunuz hapishanelerde hasta tutsakların olduğunu ve her an ölebileceklerini. Ölmek! Ne kadar soğuk değil mi? En az ölüm kadar soğuktur, bu gerçeğin karşısında duyarsız ve ilgisiz kalan yürekler. Hapishanelerde ölümle burun buruna yaşayan tutsaklar için durumun ne kadar ağır olduğunu kavrayabiliyor musunuz? Bu tutsakların duygu ve düşüncelerini ifade etmekte kifayetsiz kalır kelimeler. Ölüme terk edilmiş tutsakların yanına, her an bir organını kaybetme riski olan tutsakların varlığını da eklemeliyiz. Bu tutsaklardan biri de yanımda olan Adnan Öztel’dir. Adalet Bakanlığı bütün hasta tutsakların tedavisinin yapıldığını söylüyor. Söz konusu tedavinin ne olduğunu, nasıl yapıldığını özetleyeyim. Öztel’in hastaneye götürülmesi gereken gün; ring aracının şoförü yok denilerek götürülmedi. Sonraki günlerde şoför bulundu, ring aracı yok denilerek götürülmedi. Sonraki günlerde şoför ve araç bulundu, bu defa da sağlık görevlisi gardiyan izine ayrıldığı için götürülmedi. Hâlâ götürülmüş değil, gardiyanın izinden dönmesi bekleniyor! İşte bakanlığın tedavi dediği budur. Zaman geçiyor, bir an önce tedavisi yapılmazsa Öztel gözlerini kaybedecek yani daha yalın ifadeyle kör olacak. Bugün hapishanelerde ölümcül hasta tutsaklardan biri de Abdullah Kalay’dır. Kocaeli 2 Nolu F Tipi cezaevinde olan Kalay kalp krizi geçirir, geç müdahale edildiği için kalbinin yani yüreğinin yüzde altmış beşini kaybetmiştir. Görüldüğü gibi zamanında müdahale etmeyerek, bilinçli, planlı, programlı, sinsice, tutsakları sakatlamayı, kör etmeyi, öldürmeyi amaçlıyor devlet. Kalay, WernickeKorsakoff hastasıdır, reflü, alerjik astım, nefes darlığı, mide ve bağırsak sorunlarına ek olarak duyma yetisi yüzde yirmi yediye düşmüştür. Tüm bunların yanında yüreğinin kalan yüzde otuz beşi ile hapishanede ölüme terk edilmiştir. Görüldüğü gibi hapishane koşullarında tedavi edilmesi mümkün değil. Sapasağlam bir yüreğin yarısından çoğunu alan devletin tedavi edeceğini düşünmekbeklemek ölüm getirir. Bu gerçeklik defalarca kanıtlandı. Hapishanelerden tabutta çıkartılan insanların olduğunu hepimiz biliyoruz. Abdullah Kalay’ın 5275 sayılı cezanın ertelenmesi ya da infazın durdurulmasını düzenleyen yasadan yararlanıp dışarıda tedavi olabilmesi için Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) rapor vermesi gerekiyor. Kalay, bu raporu alabilmek için iki defa ATK’ye başvurur. Birinci başvurusu üzerine ATK 3. İhtisas Kurulu’na götürülür. Bakmayın böyle gösterişli bir ismin olduğuna. Sözde kurumkurul dese de, ayaküstü bir doktor tarafından stetoskopla “muayene” edilip geri hapishaneye gönderilir. Peşinden de hapishanede kalabilir raporu gönderilir. İkinci başvurusunu ise hükümetin büyük değer verdiği 3. yargı paketi üzerine yapar. Kalay, yine aynı “muayeneden” geçirilir ve “Kalbinin çalıştığı, hapishanede kalmasının bir sakıncası bulunmadığına” dair rapor verilerek ikinci kez tahliye edilmesi engellenmiştir. Ne desek az. Bu bilimsel rapora göre kalbin atıyorsa hapiste kalabilirsin. Bu bilimsel raporlar sayesinde onlarca aile çocuklarını ya tabutla ya da yarı ölü aldı hapisten. Bu bilimsel rapora göre bitkisel hayatta olan biri hapiste kalabilir, öyle ya, bu bilimsel rapora göre bitkisel hayatta olanın da kalbi atıyor. Bu bilimsel rapora ne desek az... Sözümüz kendisine insanım diyenedir. Abdullah Kalay’ın bakışı insani değerlerimizi sorguluyor, çırpınan yüzde otuz beşlik yüreği insani değerlerimizin elimizde kalan parçasıdır. İnsan olmanın gereklerini yerine getirelim, insani değerlerimize sahip çıkalım. Yarın çok geç olur, bugün adım atmalıyız. Hasta tutsakların tahliye edilmesi gerekiyor, Kalay’ın tahliye edilmesi gerekiyor. Yoksa hepsi hapiste... Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. ‘Sapanlı Teyze’ ile 19 kişi eylem ve etkinliklere katıldıkları için tutuklandı DHKPC operasyonuyla 18 Ocak 2013’te gözaltına alınan ve yaklaşık 300 gün sonra hâkim karşısına çıkan Yurt gazetesi muhabiri İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sami Menteş ile Cemil Onur Çelikdağ, Duygu Yücel, Ulaş Doğan ve Tahsin Sağtıcı tahliye edildi. Başbakanın Roman açılımı toplantısında, parasız eğitim pankartı açtığı için 8 yıl 5 ay 20 gün hapse mahkum edilen ve okuldan atılan Berna Yılmaz ve Tavır dergisinden Gamze Keşkek dahil 13 kişinin tahliye talebi ise kaçma, delilleri gizleme ve kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle reddedildi. Dava 25 Şubat’a ertelendi. Çoğunluğu üniversite öğrencisi 26 kişinin yargılandığı davanın 2. oturumu dün yapıldı. Hiçbir örgütle ilişkisinin olmadığını belirten Menteş, “Gözaltında, Yurt gazetesinin eski sayıları önüme koyuldu. ‘Keşke bu haberleri yapmadan önce bize sorup gerçekleri öğrenseydin.’ Bunu elbet bir gün yaşayacaktın, erkenden yaşamış olman senin için daha iyi oldu’ dediler” diye konuştu. İddianamede, YÖK protestosu, 16 Mart katliamı anması, parasız eğitim talebiyle yapılan 8 basın açıklaması nedeniyle suçlandığını söyleyen Menteş, “Bu açıklamalara, çok sayıda öğrenci katılır. Her dönem 481 TL yatırması gereken bir öğrenciyim” dedi. Yelek giyme, evinde otur CANAN COŞKUN Adliyede özel güvenlik terörü DHKPC davası devam ederken izleyici sırasındaki bir sanık yakını “iki çocuğumu F tipi hücrelerde çürüsünler diye doğurmadım” diye bağırınca salonda, “TAYAD’lı aileler onurumuzdur” ve “Devrimci tutsaklar onurumuzdur” sloganları atıldı. Davaya bir süre ara verildi. Adliyenin içindeki merdivenlerde slogan atan TAYAD’lı 4’ü kadın yaklaşık 10 kişi özel güvenlik görevlileri ve polis tarafından yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. (Fotoğraf: DHA) ‘481 TL ödüyorum’ Sabancı’da Ataman’a ‘Gezi’ tepkisi İstanbul Haber Servisi Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri, üniversitenin işadamı Sakıp Sabancı’nın vefatının 10’uncu yılı anısına özel çalışma için yönetmen Kutluğ Ataman’ın görevlendirilmesine tepki göstererek bildiri yayınladı. Bildiriye 63 akademisyen ve öğrenci imza atarken Ataman’ın Gezi Direnişi sırasında “olumsuz tavrına” vurgu yapıldı. Bildiriye imza atanlar Ataman’a “ambargo” uygulanması çağrısı yaptı. Bildiride Ataman’ın Gezi Parkı’nda ölen ve yaralanan kişileri suçladığı için destek verilmediği belirtilerek “Ataman’ın tavrının vicdanı özgür ve siyaseten eşitlikçi sanatçı profili ve vizyonu ile bağdaşmadığını düşünüyoruz. Üreteceği hiçbir çalışmada yer almayacağımızı bildiriyoruz” denildi. Bildiriyi değerlendiren Ataman, içeriğe katılmadığını ancak imzacıların kendilerini ifade etme haklarına saygı duyduğunu söyledi. Ataman, “Proje gönüllülük esasına dayalı. Kimse katılmak zorunda değil. Mahalle baskısı reflekslerimizden kurtulup diyalog reflekslerimizi hayata geçirmeliyiz. Sabancı Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerine bu yakışır” dedi. azetecilerin staj yeri hapishaneler’ Menteş, eğitim hakkından mahrum kaldığını vurgulayarak “Türkiye’de hapishanelere gazetecilerin staj yeri olarak bakılıyor. 9 aydır tutukluyum. Bu stajın bitmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. ‘G Maltepe Gülsuyu Mahallesi, Okmeydanı ve Gazi Mahallesi’nde 7 Ekim’de DHKPC, MLKP ve TİKKO’ya yönelik düzenlenen operasyon kapsamında mahkemeye çıkarılan ‘Sapanlı Teyze’ Emine Cansever’e yargıç Bekir Altun, “Hoş geldiniz, zaten meşhur olmuştunuz” dedi. Cansever, şizofren kardeşine bakacak kimse olmadığını söylemesine karşın tutuklanarak Bakırköy Kadın Cezaevi’ne gönderildi. Cansever, savcılık sorgusunda eylemlerde heveslenerek sapanı eline aldığını ve kolunu kullanamadığından dolayı taşı atamadığını söylemesine karşın silahlı terör örgütünü üye olmak iddiasıyla tutuklandı. Cansever, mahkemede yaptığı savunmasında “DİSK EmekliSen Kartal İlçe Başkanlığı yaptım. İşten atılan işçilere destek olmak için eylemlere katıldım” dedi. Avukat Süleyman Gökten ise “Müvekkilim tutuklanması durumunda iddianamenin hazırlanması ve duruşma tarihinin belli olmasına kadar 1 yıl tutuklu kalacaktır” dedi. Mahkeme, 19 kişiyi DHKPC’nin Gülsuyu yapılanması içinde yer aldıkları, Halk Cephesi yeleği giydikleri, eylem, etkinlik ve örgüt mensubu kişilerin cenazelerine katıldıkları gerekçe göstererek tutukladı. Avukat Cengizhan Karaşin de tutuklan Şafak Aykan Şimşek’in Gülsuyu’nda çetelerin yaraladığı 9 kişiden biri olduğunu ve müvekkilinin onu vuran şahsın verdiği ifadede evini bombaladığını iddia etmesi üzerine tutuklandığını söyledi. Karaşin, müvekkilini Emniyet’te polislerin tehdit ettiğini belirterek suç duyurusunda bulunacaklarını ifade etti. T.C. ANKARA 20. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/8201 ESAS Satılmasına karar verilen takınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara il, Keçiören ilçe, 16885 Ada No, 6 Parsel No, Şahlar Mahallesi, 1074 sokak üzerindeki 4 kapı nolu Solmaz apartmanın bulunduğunu yere rastlayan 1. bodrum kat, 1 nolu bağımsız bölüm ve eklentisi 1 nolu kömürlük, bodrum girişli binadır. Bina 1 bodrum, zemin ve 3 normal katlı olup, normal katlarında 5’er daire olmak üzere, binada toplam 23 daire vardır, ön cephesi traverten ve kum sıva süslemeli, diğer cepheleri serpme sıva üzeri akrilik boyadır. Giriş kapısı ferforje demir doğrama kaplıdır. Binan giriş dışı zemini karo mozaik ve iç sahanlığı dökme mozaik kaplıdır. Merdiven basamak ve sahanlıkları mozaik kaplı, merdiven yan duvarları 1.20 metre yükseklikte mermer ve üzeri ile tavan fasarit kaplıdır. Meskende 3 oda, salon, antre, koridor, mutfak, banyo, WC bulunmaktadır. Odalardan bir tanesi salona açılmaktadır. Salonun ve odaların zemini laminant parke, antre, koridor, mutfak, banyo ve tuvalet zemini seramik kaplıdır. Salon antre ve odaların duvarları alçı sıva üzeri plastik boya mutfak, banyo ve tuvalet duvarları tavana kadar seramik kaplıdır. Tüm duvar tavan birleşimleri kaptonpiyerlidir. Mutfakta mermer tezgâh ve eviye, tezgâh altında ve üstünde laminant mutfak dolabı mevcuttur. Banyoda seramik lavabo duş teknesi ve kabini batarya ve süzgeçiyle klozeti vardır. WC’de seramik lavoba, duş teknesi ve kabini batarya ve süzgeçiyle klozeti vardır. WC’de seramik lavoba ve tuvalet taşı vardır. İç kapıları kontraplak kapıdır. Meskenin pencereleri ahşap vernikli, ısıcamlı, artı istinat duvarına bakan mutfak pencere ve dışarı bahçeye açılan kapısı PVC esaslıdır. Sokağa bakan penceresi kurangleiz aydınlatma olup, pencereler demir parmaklık kaplıdır. Daire dış kapısı çelik esasladır. Kombili ve doğalgaz kat kaloriferlidir. Bölgede elektrik su, yol, kanalizasyon, otobüs gibi her türlü belediye hizmeti mevcuttur. Adresi: Ankara ili, Keçiören ilçesi, Şahlar Mahallesi 1074 sok 4/1 Solmaz apartmanı, Keçiören Yüzölçümü: 96 m2 Arsa Payı: 36/1156 İmar Durumu: Ayrık nizamlı ve zemin +3 kat yapı müsaadeli ve konut kullanımlı imar durumuna sahiptir. Kıymeti: 75.000,00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 28/11/2013 günü 14.00 14.05 arası 2. Satış Günü: 23/12/2013 günü 14.00 14.05 arası Satış Yeri: Ankara Adliyesi 2 nolu mezat salonu Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/8201 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03/10/2013 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 61028) T Tipi Hapishane (Kapalı) A5 BafraSamsun Ercan Binay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle