19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EKİM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 hususlar şunlar: Hem hükümet hem de BDP tarafı inkâr etse de bu paketin ağırlık merkezi “çözüm süreci”. Seçim sisteminin tartışmaya açılması, özel okullarda anadilinde eğitime izin, klavyelere özgürlük, barajı geçemeyen partilere Hazine yardımı, teşkilatlanma kolaylığı, Kürtçe propaganda izni, öğrenci andının kaldırılması Kürt siyasi hareketinin öteden beri istediği adımlar arasındaydı. BDP ve Kandil “taktik” icabı olumsuz konuşsa da bu paket, çözüm sürecini devam ettirecek içeriğe sahiptir. Dernek temsilcileri: AKP’den zaten bir beklentimiz yoktu Aleviler hiç yok Haberal yemin edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM, 2 buçuk aylık aradan sonra 4. yasama yılına bugün başlayacak. Genel Kurul toplantısı öncesinde ise CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tutuklu CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay ile MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı Sincan Cezaevi’nde ziyaret ederek sürpriz yapacak. CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ise bugün milletvekili yeminini edecek. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in konuşmasının ardından, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni yasama yılı açış konuşmasını yapacak. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu’nun, refakat etmeyi reddetmesi nedeniyle Gül’e AKP’li TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı, Meclis’e girişinde ve konuşması sırasında refakat edecek. CHP’li Mumcu, Çiçek’in, vekaletini daha önce muhalefet partili Başkanvekillerine bırakmamasına tepki olarak, “en yaşlı başkanvekili” olmasına karşın Gül’e refakat etmeyi reddetmişti. Daha sonra Ergenekon’dan tahliye olan CHP’li Haberal, milletvekili yeminini edecek. CHP, Haberal’ın yemin töreninin Gül’ün konuşmasından sonrasına kalması nedeniyle, yarına ertelenmesini planladı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun önerisi ile bugüne alındı. ‘Çözüm’ ve ‘Taban’ Paketi Başbakan Tayyip Erdoğan tam bir saat süren konuşmasının 40 dakikasını paketin ‘PR’ına, pazarlanmasına ayırdı. Paketin içeriğini sayması ise sadece 20 dakika sürdü. Bu nedenle içeriğinden önce uzun girizgâh bölümüne ilişkin birkaç notu aktarmakta yara var: Adı “demokratikleşme” olan paketin sunumunda, demokrasiye katkı yapan liderleri sayarken Türkiye’yi çok partili demokrasiye geçiren isim olan İsmet İnönü’yü anmaması büyük bir eksiklik. Bir başka demokrasi eksiği de basın kuruluşları arasında ayrımcılık yapılarak bazılarının davet edilmemesiydi. AMASYA / İZMİR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinde, Nevşehir Üniversitesi’nin isminin Hacı Bektaş Veli Üniversitesi şeklinde değiştirilmesinin dışında Alevilere ve Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerine yönelik hiçbir madde yer almadı. Dernekler temsilcileri, paketten zaten bir beklentilerinin olmadığını vurguladı. l SELAHATTİN ÖZEL (Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı) Pakette hiçbir şeyin çıkmayacağı beklediğimiz bir şeydi. Başbakan bu konuda bir kez daha bizleri yanıltmadı. Başbakan nefret suçlarıyla ilgili düzenleme yapılacağını söylüyor, ama yaptığı birçok konuşmada Alevilere yönelik nefret suçu işliyor. Pirimiz Hacı Bektaş Veli’nin ismini bir üniversiteye vererek zahmet etmiş. Bizim öyle bir talebimiz yok. Köprüye verdiği Yavuz Sultan Selim ismi orada duruyor. l ERCAN GEÇMEZ (Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği Genel Başkanı) Bu paket bizim için hayal kırıklığı değil, ancak hükümetle birlikte çalışan Alevilere tam bir kapak oldu. AKP’nin Sünni İslamı daha da devletleştirmeye çalıştığı bu paketle bir kez daha ortaya çıktı. Başbakan, Alevi kelimesine ağzına almaktan bile utanç duyuyor. Demokratikleşeme paketinden bir beklentimiz de umudumuz da yoktu. Nevşehir’deki üniversiteye Hacı Bektaş Veli’nin isminin verilmesini doğru bulmuyorum. Alevilere düşen demokrasi ve hukuk çerçevesinde mücadele etmek kalıyor. l DOĞAN DEMİR (Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı) Paketten Alevilere yönelik bir şey çıkmayacağını zaten biz biliyorduk. Başbakan’ın eylem ve söylemlerinden Alevilere nefretle baktığını bizler çok iyi biliyoruz. Bırakın Alevileri, Kürtlere yönelik de bu paketten bir şey çıkmadı. Bu ülkenin zenci muamelesi gören toplumları yine alacağını aldı. Sonuç büyük bir fiyaskodur. l KEMAL BÜLBÜL (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı) Dağ fare bile doğurmamıştır. ‘İleri demokrasi, büyük yenilik’ adı altında sunulanlar utanç veri pakete Bir başka MECLİS AÇILIYOR MEHMET MENEKŞE / HAKAN DİRİK EMRE DÖKER l Demokratikleşme paketinde Alevilere yönelik bir adım olmadığı yönündeki eleştiriler, AKP kurmaylarını açıklama yapmak zorunda bıraktı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Alevi açılımı konusundaki çalışmalar devam etmektedir. Bu konu daha sonra kamuoyuna açıklanacaktır. Paket son değildir, yenileri gelecektir” diye konuştu. l AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise cemevlerine ilişkin basın mensuplarının bir sorusu üzerine “Onunla ilgili bir çalışma var. O konuda daha son nokta konulmuş değil. Demokratikleşme devam ediyor” dedi. İnönü’yü es geçti aşam tarzı sadece ‘din’ midir? Paketin ikinci hedef kitlesi ise AKP tabanı. Kamuda baş örtme yasağı TSK ve Emniyet mensupları ile hâkimler dışındaki meslekler için kaldırılıyor. Başbakan’ın “yaşam tarzına saygının yasal güvence altına alınacağı” sözleri ilk bakışta Gezi Parkı direnişçilerinin gerekçelerini akıllara getirse de hemen arkasından yaptığı izahatlar maksadının “kendi tabanı” olduğunu ortaya koydu. Erdoğan, “dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini” ceza kapsamına alacaklarını duyurdu. İlk kez bir demokrasi ve özgürlük paketi “cezai” yaptırımlar getirdi. Belirli suçlar kişinin dili, ırkı, milliyeti, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. İlk bakışta olumlu gibi görülebilir ancak Türkiye’de yargı kurumunun verdiği olumsuz kararlar (Bakınız Fazıl Say örneği) düşünüldüğünde kaygı duymamak elde değil. Y ‘TC paketlendi’ l CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Erdoğan’ın açıkladığı paketi Twitter üzerinden 140 karakterde şöyle özetledi: “Paketten, Alevilere üniversite ismi, Kürtlere 3 tane harf, Süryanilere 270 dönüm toprak, Romanlara enstitü çıktı.” l CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler de paketi, “1856’daki 1. Islahat Fermanı, dini ve etnik gruplara statü vermişti. Şimdi bu paket dini ve etnik gruplara fiili sıfatı verirken, ulusal ve laik Türkiye Cumhuriyeti’ni paketledi” diye yorumladı. ehitler’ vurgusunun adresi Önemli bölümü Meclis’ten geçirilecek bir paket için muhalefete çağrı yapmak yerine yine bildik polemikçi üslubunu sürdürmeyi tercih etti. Başbakan ısrarla paketin “çözüm süreci” ve PKK dayatmasıyla çıkarılmadığını vurgulasa da konuşmasının başında yaptığı uzun “şehitlere özel teşekkür” bölümü, çalışmanın nasıl bir psikoloji ürünü olduğunun kanıtı. Bu sözler aynı zamanda MHP’li milliyetçi seçmene de selam verme çabası. Erdoğan’ın paketin içeriğini açıklamadan önce, muhalefetten gelebilecek tepkileri tek tek sıralayarak yanıt vermesi de yine aynı “çözüm odaklı paket” psikolojisinin bir sonucu. Erdoğan’ın birkaç kez yaptığı “bu paket son değil” vurgusu, aslında paketin eksiklerinin farkında olduğunun en somut kanıtı. “Siyaset bir hak arama yöntemi olarak güç kazandıkça yeni reformlar, hak ve özgürlükler yerini alacak” sözüyle demokrasiyi bir bütün olarak değil, taksitle sunulan bir kavram olarak gördüğünü ortaya koydu. Başbakan pakete koymadığı adımlar için de uygun bir mazeret bulmuş: “Halka rağmen ileri adım atılmaz, özgürlükçü rejim tesis edilmez.” ‘Ş leviler ve azınlıklar bekleyecek Paketten umduğunu bulamayanların başında Aleviler geliyor. Nevşehir Üniversitesi’ne “Hacı Bektaş” ismi verilmesi Alevileri kesinlikle tatmin etmez. Cemevlerine yeni statü ise “bir sonraki pakete” havale edildi. Başbakan’ın bir kurmayı, “O konuda Aleviler arasında henüz uzlaşı olmadığı için sonraya bıraktık” dedi. Türkiye’nin Gezi Parkı süreciyle tanıştığı haziran ayından bu yana devam eden eylemliliklerin acil talebi olan örgütlenme, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engeller haline gelen Terörle Mücadele Yasası değişiklikleri de paketin yanından bile geçemedi. Pakette Mor Gabriel Arazisi’nin Süryanilere iadesi olumlu olmakla birlikte Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması son anda ertelendi. Başbakan’a yakın bir kaynak, “Attığımız adımlara AB ve Yunanistan’dan bir karşılık almadığımız için sonraya bıraktık” açıklamasını yaptı. A Taksitle demokrasi Gazeteciye de özgürlük Kılıçdaroğlu’ndan tutuklulara ziyaret CHP’den yapılan açıklamada da Kılıçdaroğlu’nun yeni yasama yılının başlaması nedeniyle önce tutuklu milletvekillerini ziyaret edeceği belirtildi. Kılıçdaroğlu, tutuklu CHP’li Balbay ile MHP’li Alan’ı ziyaret edecek. TBMM Başkanı Çiçek, saat 19.00’da yeni yasama yılının başlaması nedeniyle resepsiyon verecek. Yeni yasama yılına başlayacak olan Meclis’in ilk gündem maddesi, süresi 4 Ekim’de dolacak olan Suriye tezkeresi olacak. Tezkerenin yarın ya da perşembe günü görüşülmesi bekleniyor. Tezkerenin Meclis’te “kapalı oturum”da görüşüleceği dile getiriliyor. MHP’nin Meclis’in yeni yasama yılının ilk grup toplantısını ise MHP saat 10.30’da gerçekleştirecek. İki grup başkanvekilliği ve grup yönetimi için seçim yapacak. İlk madde tezkere cidir. AKP’nin zihniyetinde Alevi toplumuna, inanç ve kültürüne, kutsal değerlerine, Alevilerin tarihte yaşadığı katliam ve acılara dair hiçbir şey yoktur. Bu paketten biz Aleviler için çıkan sonuç, eşit yurttaşlık demokrasi mücadelesini büyüterek sürdürmektir. Zaten AKP’nin siyaset yapma biçiminde Türkiye’nin ötekileri, inkâr edilmiş kimlikler yok. Aleviler hiç yok. (Alevi Dernekler Federasyonu Genel Başkanı) AKP hükümetinin Alevilerin sorunlarına yönelik bir çözüm üretmeyeceğini biliyorduk. Demokratikleşme paketinden taleplerimize yönelik bir şey çıkmaması bunu kanıtladı. l HÜSNİYE TAKMAZ l ATİLLA SERTEL (Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı) Başbakan Erdoğan’ın “Q, W, X harflerinin kullanımını serbest bırakıyoruz, bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz” sözüne vurgu yapan Sertel, “Mesele klavyelerin değil gazetecilerin özgür olmasıdır. Bu harflerin kullanımının serbest bırakılmasından ziyade o harfler kullanılarak yazılan haberlerin, yapılan yorumların cezalandırılmaması çok daha önemli” dedi. aket ‘süreci’ devam ettirir Paketin içeriğine gelince, içinde yer alan ve almayan adımlar açısından göze çarpan P memnun Süryani cemaati PROTESTO 12.30’DA Balbay için Meclis’e l İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Balbay’a Özgürlük Girişimi ve Cumhuriyet Okurları, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın 2 yıldır Meclis çalışmalarına katılamamasını, yeni yasama döneminin başlayacağı bugün TBMM önünde protesto edecek. Protestoya Balbay’ın eşi Gülşah Balbay ile birlikte CHP milletvekillerinin de destek vereceği belirtildi. 12.30’da, TBMM Çankaya kapısı önündeki Milli Egemenlik Parkı’nda buluşacaklarını belirten grup sözcüsü Gürol Saygı, tüm başkentlileri davet etti. Saliba Özmen Enstitüyü ne yapalım LEVENT GENCELLİ BURSA Bursa Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı Efkan Özçimen, demokratikleşme paketinde aradıklarını bulamadıklarını söyledi. Özçimen, Romanların soykırım tehdidi altında olduğunu, ayrımcılığa uğradıklarını belirterek Romanların yüzde 70’i okuma yazma bilmezken Roman Enstitüsü açılmasının sorunlarını çözmeyeceğini vurguladı. Paketin Romanların istek ve beklentilerinin çok uzağında olduğunu vurgulayan Bursa Roman Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği Başkanı Efkan Özçimen, “Yoksulluk nedeniyle okula gidemiyorlar. Üniversiteyi bitirenler de iş bulamıyor. 4 yıl okuyup, dışlandığı için hamallık yapanlar var. Sosyal alanda, eğitimde, barınmada yokuz” dedi. Romanların yaşamın her alanından sistemli olarak dışlandığını anlatan Özçimen, “TOKİ konutlarının yanına bile yaklaştırılmıyorlar. Sadece Mustafakemalpaşa ilçesinde küçük çaplı bir Roman konutları yapıldı o kadar. TOKİ yöneticileri buralardan ev almak isteyenlere büyük zorluklar çıkarıyorlar. İznik’te bizler için 72 konut yapıldı ama gidin bakın kaç Roman buraya yerleşebildi?” diye konuştu. Paketin tek olumlu yanının nefret suçlarına ilişkin cezaların artırılması olduğunu ifade eden Özçimen “Romanlar etkin ve somut adımlar bekliyorlardı. Bunu bulamadık” dedi. Yüzde 70’imiz okuma yazma bilmiyor diyen Romanlar tepkili: ? ADNAN AVUKA Somut adımlar yok MARDİN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketiyle Mardin’in Midyat ilçesindeki Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı’nın arazilerinin iade edilmesi Süryani cemaatini memnun etti. Güngören köyü yakınlarındaki dünyanın en eski Süryani Ortodoks Manastırı olarak Mor Gabriel’in 100 hektarlık ormanlık alanı işgal ettiği iddiasıyla köylüler 2008 yılında manastır aleyhine dava açtı. Yerel mahkeme, söz konusu arazilerin kilisenin malı olduğuna karar verdi. Yerel mahkemenin direnme kararı üzerine dosyanın gittiği Yargıtay Genel Kurulu yerel mahkemenin direnme kararını bozdu. Bu karar la birlikte manastırın Hazine’ye devri için süreç başladı. Ancak demokratikleşme paketiyle Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı’nın arazileri Süryani cemaatine iade edildi. Süryanilerin kutsal saydığı toprakların iade edilmesi cemaati memnun etti. MardinDiyarbakır Metropoliti Saliba Özmen, “Demokratikleşme paketinde bizimle ilgili çıkan kararı büyük memnunlukla karşılıyoruz. Zaten bunu bekliyorduk. Bu müjdeyi Lübnan’daki patriğimize ve cemaatimize de ileteceğim” dedi. Türabidin Metropoliti Samuel Aktaş ise “Tek kelime ile çok iyi oldu. Kimse kimsenin hakkını yemedi” diye konuştu. ‘Zaten bekliyorduk’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle