Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2013 SALI 12 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Ankara dışında olan yazarımızın yazısını yarın yayımlayacağız. ABD’den bir uyarı daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’nin Çin’den alacağı füze savunma sistemine ABD’den gelen tepki dün de devam etti. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, “Türkiye bir NATO müttefikidir. Müttefikliğimize dayanarak bir tepki gösterdik ki müttefikler müttefik oldukları sürece her zaman bunu yapar. 60 yıl oldu, umarım müttefikliğimiz daha da uzun sürecek. Umarım NATO’ya uyumlu bir hava savunma sistemini seçersiniz ve böylece dünyadaki en iyi hava savunma sistemine sahip olursunuz” dedi. Ricciardone bu açıklamayı Çin’in milli günü etkinliğinde yaptı. Çin’in Ankara Büyükelçisi Gong Xiaosheng ise Türkiye’nin füze savunma sisteminde Çin Hassas Makineler İhracat ve İthalat Şirketi (CPMIEC) tercih etmesine yönelik, “Türkiye’nin Çin’i seçmesi halinde bir problem olacağını düşünmüyorum. Teknik bir problem de olmayacaktır. Endişelenmenize gerek yok” dedi. Bağdat’ta 14 araçla katliam Şiilerin yaşadığı semtlere düzenlenen saldırılarda 65’ten fazla kişi yaşamını yitirdi Dış Haberler Servisi Irak’ın başkenti Bağdat’ın çeşitli bölgelerinde dün bomba yüklü araçlarla düzenlenen saldırılarda en az 65 kişi öldü. Bağdat’ın çoğu Şii nüfusunun yoğun bulunduğu yerlerde bomba yüklü 14 araçla gerçekleştirilen saldırılarda 200’den fazla kişinin yaralandığı belirtilirken en çok can kaybının meydana geldiği bölgenin Kadimiye ile Sadr olduğu duyuruldu. Kadimiye’de iki ayrı araçla düzenlenen saldırıda en az 9 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor. Saldırıların pazaryerleri ile otopark yakınında meydana geldiği, can kaybının artabileceği kaydediliyor. Bombaların 9 bölgeyi hedef aldığı, bunlardan 6’sının Şii, 2’sinin Sünni, diğerinin ise karışık nüfus yapısı olduğuna işaret ediliyor. Saldırının arkasında Irak El Kaidesi’nin olabileceği belirtilirken ülkede mezhep çatışmalarının son dönemBomba yüklü 14 araçla gerçekleştirilen saldırılarda 200’den fazla kişi yaralandı. (Fotoğraf: REUTERS) ‘Stratejik Özerklik’ ve Çin Füzeleri… “Stratejik derinlik” ve “değerli yalnızlık”tan sonra, dış politikanın yeni parolası “stratejik özerklik” olmuş… haberimiz yok. Bu deyimi görür görmez bir büyükelçiye sordum: “Yeni anahtar deyimimiz bu mu? ‘Stratejik özerklik’! Ben ilk kez bu deyimi görüyorum. Siz gördünüz mü?” “Hayır” dedi hattın öbür yanından büyükelçi; “Ama öyle bir kargaşa var ki her şey mümkün. Ben de bahsedilen deyimle ilk kez karşılaşıyorum. Stratejik özerklik için değilse de ‘değerli yalnızlık’ için konuşabilirim: Diplomasi değişti ve giderek değersizleşti. Diplomasi değersizleşince, yalnızlık değerlendi!” “Stratejik özerklik” deyimine, Türkiye’nin son Çin füzeleri atılımını ilgilendiren bir yazıda rastladım… Ve “Stratejik özerklik” kavramıyla beraber, yaz başında yaptığım bir görüşme aklıma geldi. Gezi sırasında İtalya’nın eski savunma bakanı yardımcısı ve başbakanlık eski danışmanlarından Stefano Silvestri ile görüşmüştüm... ‘Büyük kargaşa var!’ Türkiye çıkış yolu arıyor DUYGU GÜVENÇ ANKARA Türkiye, ABD’nin tepkisinin ardından füze savunma sisteminde formül arayışına girdi. Dışişleri kaynaklarınca, “Henüz nihai karar yok. Elbette NATO sistemiyle uyumlu olmasını düşünürüz. Süreç henüz tamamlamadı” değerlendirmesi yapıldı. Dışişleri yetkilisi, “Müttefiklerimizle halen görüşme halindeyiz. NATO savunması bizim için önemli bir konu. NATO Müttefiklerimizle bu konuda görüşüyoruz ve görüşmeye devam edeceğiz. Ancak ABD, bu görüşmelerde daha önce bize tepkisini hiç iletmedi” dedi. Türkiye’nin hava savunma sisteminde NATO ile işbirliğini dışlamadığına işaret edilirken, kararda Çin’in fiyatının oldukça ucuz olmasının etkili olduğu belirtildi. Bir Büyükelçi de “Aradaki fark 1 milyar dolardan fazla. Bu maddi gerekçelerle verilmiş bir karar. Hayal kırıklığı yaşanması doğaldır ama karar değişmez değil” dedi. Türkiye’nin tercih ettiği Çin şirketi CPMIEC, İran, Kuzey Kore ve Suriye’ye silah ambargosunu ihlal ettiği için ABD tarafından kara listeye alınmıştı. de yeniden tırmanışa geçtiğine de dikkat çekiliyor ve 20072008’deki kan gölüne dönülme riskine karşı uyarılar yapılıyor. Bu çerçevede Irak’tan gerek Sünni gerekse Şiilerin, komşu Suriye’ye geçerek karşı cephelerde çatışmalara katıldığına vurgu yapılıyor. Bağdat’ın güneyinde de önceki gün bir cenaze töreni sırasında düzenlenen inti har saldırısında en az 40 kişi yaşamını yitirmişti. Aynı gün Kürt yönetiminin merkezi Erbil’de meydana gelen bir dizi patlamada 6 polis ile 5 intihar eylemcisi ölmüştü. Bazı kaynaklar, Erbil’deki saldırının arkasında Suriye’de muhalif cihatçı El Nusra Cephesi’yle Kürt gruplar arasındaki güç savaşının olabileceği yorumunu yapıyor. Türk Dışişle ri Bakanlığı saldırıları kınarken Erbil’deki olayların Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bölgesinde geçen hafta yapılan parlamento seçim sonuçlarının açıklanmasından sonraki gün gerçekleştirilmiş olmasının dikkat çekici olduğunu bildirdi. Erbil’deki bombalı saldırı sonucunda yaralanan iki kişinin tedavi için Türkiye’ye getirildiği kaydedildi. ATO’da varlığınız sorgulanabilir!’ O tarihte Çizme’nin etkili düşünce kuruluşu IAIUluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün başında olan Prof. Silvestri, Batı’da Gezi’nin yarattığı olumsuz etkilerden söz ederken birden “Ankara ile öyle bir noktaya gelindi ki” demişti: “NATO’daki varlığınız bile sorgulanabilir!” Bu yorumun fazla abartılı olduğunu düşündüğüm için, konuyu o dönemde gündeme getirmedim. Ama beri yandan Silvestri gibi Akdeniz ve Ortadoğu konularındaki uzmanlığı ile bilinen ve tanınan bir askeri stratejistin, böylesine sivri bir lafı boşuna söylemeyeceği de açıktı. En iyisi olayların akışını izleyip çözümlemeyi ertelemekti… Arkada bıraktığımız eylül ayında tarihin müthiş hızlandığı zamanlarda ortaya çıkan, baş döndürücü stratejik gelişmeler yaşandı… Rusya, Suriye krizinden yararlanarak Soğuk Savaş döneminde çıktığı Ortadoğu’ya geri döndü… Rusya’nın Ortadoğu’ya tekrar dahil olmasıyla… İranABD arasındaki buzlar çözülmeye başladı. Suriye kriziyle bağlantılı olan her iki olayda da gelişmeleri öngöremeyen Türkiye, geçmişte attığı yanlış ve bağlayıcı adımlar nedeniyle kontrpiyede kaldı ve oyun dışı bırakıldı. Ve Türkiye’nin tüm bu gelişmelere bir “limbo/araf/boşlukta” yakalandığına dair değerlendirmeler yapılmaya başlandı… Bunlardan birisini Daniel Dombey imzasıyla “Financial Times”ta (FT) henüz yeni okuduk. “Uzunca yıllardan beri Türkiye hakkında sorulan başlıca soru, kendini Ortadoğu’da mı evinde hissedeceği, yoksa Avrupa yönünde adım atmaya mı devam edeceğiydi” diyen FT şunları ekliyordu: “Şimdi ortada yeni bir cevap var: İkisi de değil! Türkiye’nin iki tarafla da ilişkileri zor halde. Heveslerini yansıttığı Ortadoğu artık Erdoğan için devasız dertlerle dolu gibi görünüyor. Suriye düşman. İran, Irak onun arkasından geliyor. İki THY pilotunun kaçırıldığı Lübnan da gidilmesi yasak bölge ilan edildi. Mısır’daki darbenin ardından bir cephe daha açıldı. (Merkel hegemonyasındaki!) Avrupa’ya yönelik görünüm bulutlu… Erdoğan’ın (Suriye’de) askeri müdahaleden vazgeçen ABD’nin kendisini yüzüstü bıraktığını hissetmesine de şaşmamalı!” İşler böylesine derin bir yalnızlık ve çaresizlik noktasına ilerleyince, anlaşılan başta bahsettiğim “stratejik özerklik” hedefi(!) devreye girmiş… “Strategic Culture Foundation/Stratejik Kültür Vakfı” isimli bir düşünce kuruluşunun sitesinde yazan Hintli diplomat Melkulangara Bhadrakumar; Türkiye’nin Çin füzeleri tercihinden hareketle kaleme aldığı “Ejderha NATO’nun bahçesine giriyor/The Dragon Enters NATO’s Orchard” (29 Eylül) makalesinde “Türkiye artık yüzde yüz kendi kontrolünde olacak bir savunma sistemi istiyor. Olay budur!” diyor ve ekliyor: “(Türkiye) uygun gördüğü noktada Malatya’da konuşlandırılan NATO savunma füzelerinden de kurtulmak istiyor. Türkiye’nin ajandasındaki moda deyim ‘stratejik özerklik’…” “Çalkantılı bir haftayı geride bıraktık” sözüyle yazının çatısını kuran yazar şöyle devam ediyor: “Geçen hafta, ABD Başkanı’nın, Ortadoğu’da ABD hâkimiyeti çağının sonuna gelindiğine işaret eden BM Genel Kurulu konuşmasıyla başladı. Haftanın sonuna gelindiğinde, bu işareti izleyen adımlar atılmıştı bile. Ankara’nın perşembe günü (Çin füze ihalesine ilişkin) duyurduğu şaşkınlık verici kararın anlamı budur… Uzun dönemde (geçen haftanın jeostratejik depremlerinden) acaba hangi biri belirleyici olacak? Amerikaİran yumuşaması mı? Yoksa Çin ordusuyla sıkı ilişkileri olan bir Çin şirketinin, Avrupa’nın yamacındaki bir NATO üyesinin hassas füze savunmasını inşa etmesi mi?” Yazı çok uzun olduğu için buraya etraflı bir özet alamayacağım… Ama “Ankara, yankısını jeopolitik değerlendirmelerde bulan bir karar aldı” diyen analiz, bu problemli ve çelişkilerle dolu kararın; “Türkiye’nin AB, NATO ve ABD ile ilişkilerinde giderek büyüyen bir düş kırıklığının sonucu olduğunu” söylüyor. Umarım önümüzde daha büyük düş kırıklıkları bizi beklemiyordur. ‘N İran Devrim Muhafızları, iki lider arasında yapılan telefon görüşmesini eleştirdi Ruhani’ye ‘Obama’ tepkisi Dış Haberler Servisi İran Devrim Muhafızları Komutanı General Muhammed Ali Caferi, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin, ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesi yapmasını eleştirdi. Ruhani’nin, Obama ile konuşmayı reddetmesi gerektiğini söyleyen Caferi, Cumhurbaşkanı’nı kamuoyu önünde eleştiren ilk üst düzey yetkili oldu. Caferi, “Tasnimnews” internet sitesine verdiği röportajda, Ruhani’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’ta bulunduğu sırada “kararlı ve uygun bir tutum” sergilediğini, ancak “Obama ile bir araya gelmeyi reddettiği gibi telefon görüşmesini de reddetmesi gerektiğini” savundu. Devrim Muhafızları Komutanı, Washington’ın İran’a uyguladığı bütün yaptırımları kaldırmasını, ülkesinin ABD’de dondurulan mal varlıklarını serbest bırakarak İran’ın nükleer programını kabul etmesini, böylece Ruhani’nin gösterdiği iyi niyete cevap vermesini istedi. Devrim Muhafızları’nın Hava Kuvvetleri Komutanı General AmirAli Hacızade de “ABD’nin düşmanca tutumu bir telefon görüşmesi ve bir gülümsemeyle unutulamaz” diye konuştu. Obama ile Ruhani arasında geçen cuma günü gerçekleşen telefon görüşmesi, iki ülke liderleri arasında 1979’dan beri yaşanan ilk temas olmuştu. Ruhani 16 Eylül’de yaptığı açıklamada, İran’da rejimin bekçisi olarak görülen Devrim Muhafızları’nın siyasetin dışında kalması çağrısında bulunmuş, ülkenin dini lideri Ayetullah Hamaney de bir gün sonra Devrim Muhafızları’nın siyasete karışmasının “gereksiz” olduğunu söylemişti. n Dış Haberler Servisi İngiltere İçişleri Bakanı Theresa May, Muhafazakâr Parti’nin 2015 seçimlerini kazanarak yeniden iktidar olması durumunda, İngiltere’nin tehlikeli yabancılardan kurtulmak amacıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çıkabileceğini söyledi. May, İngiltere’de uygulanan sözleşmeden çıkarak “Kendi insan haklarımızı hukukla güvence altına almalıyız” dedi. May: insan haklarından vazgeçeceğiz NSA’nın suikast programı Dış Haberler Servisi ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) bir “suikast programı” üzerinde çalıştığı bildiriliyor. Amerikalı gazeteciler, Nation dergisine yazan Jeremy Scahill ve Brezilya merkezli çalışan Glenn Greenwald, bu konuda bir çalışma yürütüyor. Scahill, NSA’nın ABD’nin “suikast programı”nda merkezi bir rol oynadığını, savaş ve istihbarat arasında net bağlantıları gösteren bilgilere ulaştıklarını söyledi. Eski NSA çalışanı Edward Snowden’ın sızdırdığı bilgilere ilk ulaşan gazeteci olan Greenwald da ABD’nin istihbarata herkesten çok para ve kaynak ayırdığını savundu. Ortada kalan Türkiye… ÇANAKLAR İMHA EDİLDİ Çanak anten yasağının bulunduğu İran’da polisler topladıkları antenleri tank ve iş makineleri ile ezerek imha etti. (Fotoğraf: DHA) Berlusconi krizi bitmiyor Dış Haberler Servisi İtalya’da eski Başbakan Silvio Berlusconi liderliğindeki Özgürlükçü Halk Partisi’nden (PDL) 5 bakanın koalisyon hükümetinden istifasıyla başgösteren siyasi krizin ardından yarın güven oylamasına gidilecek. Başbakan Enrico Letta, hem Senato hem de Temsilciler Meclisi’nden güvenoyu isteyeceğini duyurdu. Kriz, PDL içinde de bölünmeye yol açtı. Berlusconi, hakkındaki vergi yolsuzluğu suçlaması nedeniyle Senato’dan azlini önlemek amacıyla 5 bakanın koalisyon hükümetinden istifasını istediği için eleştiriliyor. Eski Başbakan dün kendisine karşı çıkan PDL milletvekilleriyle bir araya gelerek iknaya çalıştı. Güven oylaması öncesinde dün Berlusconi ve PDL milletvekilleriyle görüşen Letta’nın temaslarını sürdüreceği bildiriliyor. Berlusconi, geçen hafta sonunda yaptığı açıklamada, bir an önce seçime gidilmesini istemişti. Ancak, Berlusconi’nin partisinden bazı milletvekillerinin, hükümeti destekleyebileceği belirtiliyor. İsviçre ordusu Fransız işgaline hazır Dış Haberler Servisi İsviçre ordusunun, ağustos ayında, iflas etmiş Fransızların “çalınmış” paralarını geri almak için İsviçre’ye saldırdığı hayali bir senaryoyla tatbikat yaptığı ortaya çıktı. Senaryoya göre, Fransa ekonomik ve siyasi krizin ardından çok sayıda bölgeye ayrılmış durumda. Bu kurgusal bölgelerden birisi Saonia, İsviçre bankalarındaki çalınmış paralarını geri almak için İsviçre’yi işgale karar veriyor. Tatbikat, Fransızların İsviçre bankalarındaki varlıklarına uygulanan vergiyle ilgili tartışmanın yaşandığı bir döneme denk geldi. Ancak İsviçre ordusu, senaryonun vergi tartışmasıyla ilgisi olmadığını açıkladı. n Dış Haberler Servisi İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Suriye’nin kimyasal silahları yok edeceğini açıklamasının ardından ülkesinin de kimyasal silahların yasaklanması anlaşmasına katılmayı “ciddi olarak ” düşüneceğini açıkladı. Kimyasal silahları olduğunu kabul etmeyen İsrail, Kimyasal Silah Anlaşması’na, Myanmar, Mısır, Angola, Kuzey Kore ve Güney Sudan’la birlikte katılmayan altı ülkeden biri. İsrail kimyasal silah yasağına katılacak İSTANBUL CUMOK BAŞSAĞLIĞI Değerli Atatürkçü ve Cumhuriyet âşığı İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI 6 Ekim 2013 Pazar Saat 10.30’da ULUSALCI GÖZÜYLE TÜRKİYE konulu kahvaltılı toplantıda değerli akademisyen CHP İzmir Milletvekili Sayın T.C. İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ İFLAS DAVASI İLANI ESAS NO: 2013/102 Davacı T.C. Milli Savunma Bakanlığı vekilleri tarafından davalı İnter Mühendislik Danışmanlık ve TİC. A.Ş. aleyhine açılan mahkememize ait 2013/102 esas sayılı dosyası ile iflas davası açılmıştır. Davalı İnter Mühendislik Danışmanlık ve TİC. A.Ş’nin iflası gerektiren bir durum bulunmadığı iddiasında ve davanın reddi isteminde olan alacaklıların ve davaya müdahale etmek isteyenlerin ilan tarihinden başlayarak on beş gün içinde mahkememize başvurmaları İcra İflas Yasası’nın 158. ve 166. maddeleri hükümlerince ilan olunur. 19/09/2013 Duruşma Günü: 18/12/2013 Saat: 10.15 İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi Duruşma Salonu “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 58275) Sayın n Dış Haberler Servisi Portekiz’de önceki gün yapılan yerel seçimlerde muhalefetteki Sosyalist Parti, iktidardaki Sosyal Demokratik Parti karşısında büyük zafer elde etti. Merkez sağ eğilimli iktidar partisinin yirmi yıldan fazla bir sürenin ardından en kötü seçim yenilgisini aldığı belirtilirken, gözlemciler Portekizli seçmenin iktidar partisini uyguladığı önlemler paketinden ötürü cezalandırdığını kaydetti. Portekiz’de sosyalist zafer Jeostratejik bir tercih TURGUT ÖZAKMAN ’ın vefatı dolayısıyla Türk milletinin başı sağ olsun. Işıklar içinde yatsın. İSTANBUL CUMOK KARAR KURULU Birgül Ayman GÜLER bizlerle oluyor. Yer: ADEN OTELİ Kadıköy Vapur İskelesi karşısı LÜTFEN YERİNİZİ AYIRTINIZ. İrtibat Telefon: 0535 793 44 14 0535 815 62 47 0532 236 85 90 www.cumok.org n Dış Haberler Servisi Suudi Arabistan’da Şeyh Salah el Luhaydan, kadınların araba kullanmasını eleştirdi. Luhaydan, “Kadınların araba kullanması onların hem yumurtalıklarına hem de pelvis bölgesine büyük zarar verir. Araba kullanmak kadınların psikolojilerini olumsuz etkiler. Araba kullanan kadınlar klinik açıdan sorunlu çocuklar doğuruyor” dedi. Suudi şeyhten garip açıklama