25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 2013 SALI 6 HABERLER BDP’li Kışanak, Başbakan’ın açıkladığı paketin beklentilerin hiçbirine yanıt vermediğini söyledi AKP’nin seçim paketi AKİLLER PAKETİ BEĞENMEDİ 1. Demokrasi Bayramı Başlangıç faulü 1: Demokrasi paketi açıklayacağım, içinde ne sürprizler var diye günlerce reklamını yapıyorsun.. Ama hoşlanmadığın gazete ve TV’leri içeriye almıyorsun... Başlangıç faulü 2: Demokrasi üzerine cilalı şeyler söyleyeceksin, ama bir saatlik konuşmanın 40 dakikasını, muhalefeti kötülemek, itirazları kötü ilan etmek, geçmişte demokrasi arızaları yaratmış olan diktatör bozuntularını övmekle geçireceksin... Biçim/usul hataları, içerik hataları kadar önemlidir.. Ama Başbakan’ın böyle bir derdi olmadığını biliyoruz... Başbakan günlerdir reklamını yapıyordu paketin: İçinde ne sürprizler var! Yalakaları çok önceden paketi allayıp pullamaya girişmişlerdi... Bu köşede ise sık sık RTE kafasından demokrasi çıkmasının mümkün olmadığını, sadece kendilerine yarayacak maddeleri içereceğini yazıyordum. Dünkü yazımda da “külahımı masaya koyuyorum” dedim. AKP’liler, acaba ne değişiklikler yapalım ki, önümüzdeki seçimlerden kârlı çıkalım diye düşünüp taşınmış.. İktidar sormamış hiç (neyi ne zaman sordu ki!) ama toplum kendisine sürü sepet demokrasi önerilerinde bulunmuş. Doğal olarak hiçbiri yok içinde... Muhalefete saldırıyor, CHP ise 18 maddelik gerçekten büyük bir demokrasi paketini aylar önce açıklamıştı, ama otoriter bir kafa gerçek demokratik düşüncelerle ilgilenebilir mi? HHH Paketin ilk özelliği, İmralıBDPKandil ile süren “Kürt Sorunu Üzerine Pazarlık” görüşmelerine yönelik atılan minik bir adım... Üç noktayı sayabiliriz, a) İllerilçeler dışında, Kürtçe coğrafi isimlerin değişiminin resmileşmesi... Kürtler zaten bunu uygulamaya koymuştu ve İçişleri Bakanlığı da onay vermeye başlamıştı. b) Kürtçe 3 harfin kullanılması... Bunu isteyen zaten kullanıyor. 3) Özel okullarda Kürtçe eğitim.. Bazı derslerin Türkçe olması kaydıyla... 4) Andımızın ilköğretimden de kaldırılması... Bunlar, RTE’nin, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve belki de anayasada düşünülen Başkanlık değişikliğine yönelik, Kürt desteğini almak için aralanan yeni pazarlık kapısıdır: “Bak şimdilik bu kadarını verdim, daha fazlasını vermek için ise...” Öcalan ile İmralı’da yapılan anlaşmanın özünü aslında Ortadoğu’daki diğer Kürt parçalarını da kapsayacak “TürkKürt Federasyonu” düşü oluşturuyordu... RTE anladığım kadarıyla şimdi bunu ülke içinde gerçekleştirmek için adım atıyor. Yeter ki Kürtler kendisini Başkan olarak görsün, onaylasın... Türkiye’de demokrasi meselesini Kürt meselesi olarak gören bir Kürtçü çevre var. Oysa demokrasi öncelikle bir RTE ve adamları meselesine dönüşmüştür ülkede... Kürtlerin RTE ile yapacakları bütün anlaşmaların, ülkede diktatörlüğü güçlendireceği açık seçik ortaya çıktı... Kürt ulusçuları, BDP liderleri, Gezi protestolarına, demokrasi taleplerine ve diktatörlüğe karşı direnişe, “Aman bunlar RTE’yi devirecek hareketlerdir, biz ise ne güzel RTE ile işleri pişiriyoruz. Gezi protestoları Ergenekon tertibidir” diyecek kadar düzeylerini düşürmüşler, demokrasi taleplerine sırt çevirmişler, ülkede demokrasi konusundan ne anladıklarını net bir şekilde ortaya koymuşlardı: Demokrasi = Kürtlere her türlü özgürlük... Son zamanlarda bu tutumlarında bir düzeltme yaptılar, ama ne zaman? RTE’nin zikzaklar çizerek Kürtlerle anlaşmayı yokuşa sürdüğünü gördüklerinde. Şimdi RTE ile yine “demokrasi dansı”na soyunabilirler! Bu nedenle, Kürtlere endeksli bir demokrasi arayışı, büyük bir siyasal yalandır... HHH Paketin diğer yönüne gelelim: Türbana kamuda serbestlik. Bu konuyu tartışmam. Türbanın şimdi neredeyse bütün kamu alanına yayılması, dinci iktidarın en önemli projelerindendi... Anayasa değişikliği gerektiren bu konuyu yasayla halletmek, iktidarın önemli başağrılarından biri... İslami iktidar, bizim özgürlük ve demokrasi konusu gördüğümüz hiçbir şeyi kabul etmezken, kendi takvimlerinde işte bu demokrasi meselesidir dediği, İslami karakterinin bir parçası olan her şeyi bize demokrasi diye dayatıyor.. Tabii liberal şakşakçılarının da desteğiyle... Bu bağlamda, pakette, sözde özgürlükler kapsamında, İslami olan her şeye büyük bir koruyucu şemsiye getirilirken, örneğin, ateistlerin veya Müslümanlığı başka türlü yaşamak isteyenlerin hayatlarını zorlaştıracak uygulamalara daha çok tanık olacağız. Birileri İslama hakaret etti diyecek ve savcılık soruşturma açacak... Ramazanda yemek yiyen, sigara içenler bile, işte yazıyorum şuraya, İslama hakaret olarak şikâyet konusu olacak... Var mı bu iktidardan başka türlü uygulama bekleyen?.. HHH Seçim barajı falan, hiç girmiyorum... Biz getirmedik barajı diyen, askerlere suçu atan, ama askerlerin yasasına sarılan bir lider, ne kadar inandırıcı ve demokratik olabilir? Barajı tutuyorlar, sundukları alternatifler ise bugünlerde sadece AKP’ye yarayacak seçenekler... Gezi protestolarına katılanlara, demokratik itiraz ve anayasal haklarını kullananlara karşı, savcı ve mahkemelerine talimat vererek korku ve yıldırma operasyonu sürdüren bir iktidar sahibinin, demokrasi paketi sunacağını kim düşünür? Gösteri hakkının daha da kısıtlanacağını söyleyebilirim... Mor Gabriel Manastırı’na topraklarını iade kararı tek anlamlı konu! Topraklar zaten onlara aitti! Paket, bütününde, milletten, parçalanmış bir ümmete evrilmeyi öneriyor.. Devamını getireceklerdir... HHH Ha, yazının başlığı mı? Unutmadan yazayım da yanlış anlaşılmasın: RTE’nin iktidardan gidişi ile demokrasiye geçiş için ilk adımı atacağız... O günü “Demokrasiye İlk Adım Bayramı” olarak kutlamayı öneriyorum... İnşallah... Rapordaki talepleri ALİCAN ULUDAĞ ANKARA “Çözüm süreci”nde halkın taleplerini dinlemek için kurulan akil insanlar heyeti üyeleri, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı “demoktikleşme paketini” tatmin edici bulmadı, paketteki düzenlemelerin “sembolik adımlar” olduğunu, çözüm sürecinin ilerlemesine yetmeyeceğini kaydetti. Akil insanlar, paketi şöyle değerlendirdi: Öztürk Türkdoğan (Akdeniz Grubu üyesi. İHD Genel Başkanı): Paket, bizim hazırladığmıız rapordaki talepleri karşılamaktan uzak. Beklentilerimizin çok altında bir paket olduğunu vurgulamak istiyorum. Bir keresinde çok açık bir şekilde basın, ifade ve toplantı özgürlüğününün genişletilmesine ilişkin bir düzenleme yok. Terörle Mücadele Kanunu, İnfaz Kanunu, Türk Ceza Kanunu’yla ilgili hiçbir şey söylenmedi. İnsanların özel yetkili mahkemelerde haksız ve hukuksuz bir şekilde yatmasıyla ilgili yine bir şey yok. Tutuklu gazeteciler, milletvekilleri, belediye başkanları ve avukatlarla ilgili bir şey söylenmedi. Alevilerle ilgili düzenleme yok. Anadilinde eğitim konusunda çıka çıka özel okul çıktı. Fakir Kürt halkı bunu nasıl yapacak? Köylere geri dönüş, koruculuk sisteminin tasfiyesi, toprak reformu konularında pakette hiçbir şey yer almıyor. Hakikat Komisyonu, faili meçhul cinayetler, cezaevlerindeki sorunlarla ilgili de pakette düzenleme yer almadı. Büyük bir hayal kırıklığı var. Lami Özgen (Güneydoğu Heyeti üyesi. KESK Başkanı): Demokrasi ve özgürlükler çerçevesinde baktığımızda bu paket çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Kürt sorununun çözümüne katkı açısından paketin içinin boş olduğunu düşünüyorum. Paket, genel olarak bizim çalıştığımız Güneydoğu Bölgesi halkının talepleriyle örtüşmüyor. Zübeyde Teker (Doğu Anadolu üyesi): Kürt sorunu ile Türkiye’deki ötekilerin sorunlarının bu paketle aşılabileceğini düşünmüyorum. Önemli olan anayasanın değişmesidir. Bu süreçte hükümet, başından beri Kürt hareketini görmezden gelme anlayışında. Hükümet, bu paketle iktidar süresini uzatmaya çalışıyor. Oral Çalışlar (Yazar, Karadeniz Grubu üyesi): Ben genel olarak beğendim. Bir iki eksik var, ruhban okulu gibi ama onlar da zaman içinde giderilebilir. Yüzde 5 veya, barajsız dar bölge önerileri önemli. Siyasi partilere yardımla ilgili açıklama, Kürtlere uygulanan ambargonun kaldırılması anlamına geliyor. Andımız’ın kaldırılması mükemmel bir yaklaşım. Anadilinde eğitim yetersiz ama bu da bir adım. BDP’den pakete tepki yürüyüşü kat kurup ateş yakan maskeli grup, BDP, Diyarbakır, Van, Muş, Bingöl, polise taşla saldırdı. Polisin müdaHakkâri ve Şanlıurfa’da “Öcalan’a özhalede bulunduğu göstericiler ara sogürlük, Kürtlere statü” yürüyüşlekaklara dağıldı. Muş’ta Cumhuriyet ri düzenledi. Yürüyüşlerde, Başbakan Caddesi’nde düzenlenen yürüyüşe Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketine tepki vardı. BDP Diyarba binlerce kişi katıldı. Polisle katılımcılar arasında zaman zaman gerginlik yakır İl binası önünde toplanan binlerşandı. Muş Belediyesi önünde bir koce kişi DTK binasına doğru yürüyüşe nuşma yapan BDP Milletvekili Demir geçti. Polis, “yasadışı pankartlar” taÇelik, “Başbakan açtığı paketle adeşındığı iddiasıyla Turgut Özal Bulvarı ta bizlerle ve aklımızla oyun oynarcaönünde katılımcıları durdurdu. Bu sısına dünü bugüne evirerek kandırmarada polis ile katılımcılar arasında gernın, aldatmanın yoluna bakmıştır” deginlik yaşandı. Görüşmelerin ardındi. Konuşmanın ardından BDP’li Çedan polis yürüyüşe izin verdi. Yapılan basın açıklamasının ardından bir lik ve polis yetkilileri arasında tartışma çıktı. Bir polis yetkilisinin Çelik’i itekgrubun yolu trafiğe kapatması üzerine polis müdahale etti. Hakkâri’de leyerek “Muhatabım değilsin” demesi üzerine kısa süreli arbede çıktı. Pehlivan Mahallesi’nde yola bari DTK Eşbaşkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, demokratikleşme paketini yetersiz buldu. Türk, “Bu paket ufak tefek değişikliklerin aksine toplumsal beklentiyi karşılayacak ve toplumu rahatlatacak bir paket ol ‘Paket boş kabak gibi’ maktan uzaktır. Bu bir açılım değildir. Bir kabağa baktığınız zaman çok büyük gözüküyor, görkemli görünüyor ama kabağı ikiye böldüğünüz zaman bakıyorsunuz içi bomboş, bu paketin de içi bomboştur. Bu paket eksik bir pakettir, doğru bir paket değildir. Kucaklayıcı bir paket değildir” dedi. ANF’ye konuşan BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise demokratikleşme paketinin Kürtlerin temel beklentilerini karşılamadığını ve çözüm sürecine katkı sunmayacağını söyledi. Kürkçü, “BDP açısından daraltılmış bölge Meclis’te daha az vekille temsil edilmesine yol açacak. Hamam eski hamam, ortada yeni tas var mı, bilmiyoruz. Çözüm süreci enerjisi açısından paketin katkı sağladığını söylemek çok zor” dedi. DİHA’ya konuşan BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş da paketin diğer paketlerden bir farkının olmadığını belirterek “Yine bir oyalama, sorunun etrafından dönme, adını koymama ve hak ile özgürlükleri tanımama durumu var. TMK’ye (Terörle Mücadele Kanunu) dokunulmamış bile. ‘Kanalları açacağız’ diyen Başbakan, siyasetçilerin cezaevinde kalmasına okey vermiştir” diye konuştu. Diyarbakırlıların umutları Başbakan konuştukça hayal kırıklığına dönüştü Yüzleri güldürmedi İLHAN TAŞCI VAN’DA BEKLENTİLER BOŞA ÇIKTI ‘Oyalama aldatma...’ ŞEHRİBAN KIRAÇ / YUSUF ZİYA CANSEVER DİYARBAKIR Yan yana sıralanmış kahvehanelerde sabah saatlerinde birkaç kişi dışında tabureler neredeyse bomboştu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın paketi açıklayacağı duyurulan saat yaklaştıkça tabureler birer birer dolmaya, garson da tepsisini savura savura çay servisine başladı. Diyarbakır’da nefesler tutulmuş, Başbakan’ın “tarihi” olarak nitelendirdiği o ana ta nıklık başlamıştı. Başbakan’ın yüzde 10 barajı yerine tartışılmak üzere 3 seçenek geliştirdiklerini söylediği anda, “Haydi bakalım hayırlısı olsun” sesi duyuldu. Hazine yardımından yararlanabilmesi için barajın yüzde 7’den 3’e düşürülmesi adımı ise doğrudan BDP’nin Hazine yardımı alacağı için sevinçle karşılandı. Başbakan’ın eğitim alanında yapılan düzenlemeyi açıklayacağını söylediği an ise Diyarbakır’da yaşam durmuş gibiydi. Teknis yen Orhan Durgun’un sesi duyuldu o anda: “Asıl mesele bu. Dananın kuyruğu burada kopacak.” Gerçekten de tam orada koptu film. Başbakan’ın, Kürtçe eğitimin yalnızca özel okullarda yapılacağını açıklaması, “Olmadı işte” tepkileriyle karşılandı. Kahvedeki sessizlik ara ara verilen düşük tonlu tepkilerle bozulsa da Başbakan’ın “Okullarda okunan Andımızı kaldırdık” sözlerinin duyulması bir anda kahvehanede heyecan dalgalanması yarattı. VAN Van’da hem yurttaşlar hem sivil toplum örgütleri paketin büyük hayal kırıklığı yarattığını belirtti. Van’da paketin beklentileri karşılamaması nedeniyle 2 bin kişinin katılımıyla yürüyüş düzenlendi. Van Barosu Başkanı Murat Timur: Beklentileri karşılamadığı konusunda hiçbir kuşku yok. KCK tutukluları ve hükümlüleri ile hasta tutukluların tahliyesi, Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda beklentiler vardı ama bu beklentilerin hepsi boşa çıktı. Türkiye’nin demokratikleşmesiyle ilgili yerel yönetimlere özerklik şartı, AB özerklik şartını imzalaması bekleniyordu. Bununla ilgili bir düzenleme yok. Kürt sorununun çözümü konusunda, demokratikleşme konusunda bir paket değil. Van TUHAYDER Başkanı Ahmet Aygün: Atılan adım demokratikleşme açısından olumlu ama Kürt sorununun çözümü konusunda beklentileri karşılamadı. Başbakan’ın söylediği şeyler zaten olması gereken şeyler. Köy isimlerinin iadesi de gasp edilmiş bir hakkın iadesidir. İHD Van Şubesi Başkanı Ömer Işık: Köy isimlerinin iadesi ve Andımız’ın kaldırılması olumlu adımlar ancak belli ki Erdoğan diğer konuları Meclis’e götürüp oyalama politikası yürütecek. Bu paketten Kürt sorununun çözümü çıkmaz. Tüm bunlar oyalamacadır, aldatmacadır ve bu paketle de bu açığa çıkmıştır. ‘Süreci yansıtmıyor’ Demokratikleşme paketi bölgede sivil toplum kuruluşlarının beklentilerini karşılamadı. Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi: Uzun tutuklama ve kitlesel yargılamalarla ilgili düzenleme yok. Ana dilinde eğitimin kamu okullarında olmayışı büyük eksik. Paket, olumlu olmakla birlikte bir dizi eksikleri ihtiva ediyor. Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar: Daha radikal adımlar bekliyorduk. Binlerce siyasetçi cezaevinde bunlarla ilgili bir adım yok. Terörle Mücadele Kanunu’na hiç dokunulmadı. Anadilini öğrenmek ve eğitimini ancak para ile yapabilecekler. Bu konuda tatmin edici bir çözüm yapılmadı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar: Pakette özellikle barış sürecinin ruhuna uygun gerçekleşmesi gereken, siyasi tutsakların serbest bırakılmasına yönelik herhangi bir düzenlemenin olmaması ciddi bir eksiklik. Yine özellikle koruculuk sisteminin kaldırılmasına yönelik düzenleme yok. Oluşan beklentiyi karşıladığını düşünmüyorum. İHD Genel Başkan Yardımcısı Av. Serdar Çelebi: Demokratikleşme paketi Kürt sorununun çözümü ile ilgili olması gerekirken Başbakan bir defa bile Kürt sözcüğünden söz etmedi. Bu sürecin devam etmesi için talep edilen hiçbir değişiklik yoktur. Paketteki birçok madde zaten tartışılan ve fiili olarak hayata geçirilen konulardı. Bu paket ile demokratik siyasetten umudunu kestiği için silaha sarılan silahlı gücü nasıl ikna edeceksiniz? Teknik servis çalışanı olan Hasan Gündüz, “En önemlisi Andımız’ın kaldırılmasıdır. Bu Kürtlere bir jest. Çünkü içimize sinmeden okuyorduk. Ayıptır böylesi bir andı okutmak çocuklarımıza” sözleriyle yorumladı. İşçi emeklisi Tahsin Gürbüz’e kalırsa, Başbakan anadilinde eğitimin tüm okullarda serbest bırakıldığını açıklasaydı Diyarbakır’da kızılca kıyametler kopacak, coşkulu kutlamalar olacaktı. Öğretmen Zülfü Sünkür, “Ateşkes ile birlikte bu paketle Kürt sorununun çözülmesini bekliyorduk. Ancak Kürt sorununun çözümü için çalışma yapılmamış. Bölgemizdeki çocukların çoğunun anadili Kürtçedir. Kürtçe eğitim görmek ülkeyi bölmez. Bölgede yaşayanların en büyük beklentisi KCK tutuklularının paketle birlikte serbest bırakılmasıydı. On binlerce Kürt siyasetçisini cezaevine koyarak Kürt sorununu çözemezsiniz” dedi. Kürt sorununun çözümüne ilişkin paketten hiçbir şey çıkmadığını ifade eden Cuma Kaplan da “Kürtlere hiçbir şey verilmedi. Seçime yönewlik bir pakettir. Erdoğan bu paketle Kürtleri kandırmaya çalışıyor, ancak bizim bu yalanlara karnımız tok. Bizlerin paketten öncelikle beklentisi tüm PKK ve KCK’li tutsakların serbest bırakılmasıydı. Pakette özel okullarda farklı lehçelerde eğitim yapılabilir maddesi var. Okullarda, İngilizce, Fransızca eğitim veriyorsun, neden Kürtçe eğitim verilmiyor? Bu paket bizi tatmin etmedi” diye konuştu. Fotoğraf: AFP karşılamıyor ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan paket için, “Bu paketin, bu beklentilerin hiçbirine yanıt vermediğini çok açık ifade ediyoruz” dedi. Kışanak, paketin açıklanmasının ardından çok sayıda BDP milletvekili ve parti yöneticisiyle birlikte parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi. Kışanak, paketin beklentileri karşılamadığını belirterek “Çok beklemeye değer bir paket miydi? Kürtler, Kürt sorununun çözülmesini, Aleviler inanç özgürlüğü sorununun çözülmesini, ülkenin ötekileştirilen tüm kesimleri, kendilerini yönetime katabilme fırsatını yakalayabilmeyi arzu ediyordu. Bu paketin, bu beklentilerin hiçbirine yanıt vermediğini çok açık ifade ediyoruz” diye konuştu. Kışanak, pakette yer alan ve özel okullarda anadilinde öğreniminin önünün açılması konusunda, “Kürt halkının anadili talepleriyle alakası yoktur” dedi. Kışanak, Q, X, W harfleri düzenlemesine ilişkin, “Harf düzenlemesi de inkâr siyasetinin zihinlerine nasıl perçinlendiğini gösteriyor” ifadesini kullandı. Seçim barajına ilişkin 3 farklı seçeneğin sunulmasının anlaşılamadığını dile getiren Kışanak, “Seçim sistemi yaklaşımı tam bir vahamettir. İktidar mevcut halin, muktedirlerin düzeninin devam etmesinden yana. Darbeye darbe diyemiyorsunuz. Darbelere karşıysanız yüzde 10 barajını kaldıracaksınız” dedi. Kışanak toplantının sonunda ise “Halkın değil AKP’nin ihtiyaçlarına yönelik bir paket. Demokrasi paketi değil seçim paketidir. Çözmek yerine sorunları çözülüyormuş gibi gösteriyorlar” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle