19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 7 2012 kayıp yıl oldu 2013 daha zor geçecek T ürkiye ekonomisi 2012’yi büyüme, yeni iş yaratma ve üretim konusunda istenilen düzeyde kapatmayacak. OVP’de yüzde 4 olarak öngörülen 2012 büyümesinin yüzde 3.2’ye revize edilmesi gelecek yıllardaki büyüme hedeflerinin de rafa kaldırılması anlamına geliyor. Özel sektör yatırımları ve iç talepteki sert düşüşün artarak devam etmesi, 2013 için de olumsuz bir işaret olarak görülüyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı C. Tanıl Küçük, 2012’nin ekonominin yavaşladığı bir yıl olduğunu belirterek üçüncü çeyrek büyümesinin yüzde 1.6 ile beklentinin altında kalması ve sanayi üretiminin, ekimde yüzde 5.7 gibi yüksek bir oranda azalması nedeniyle sanayicinin ümitlerinin gölgelendiğini söyledi. 2012’yi Türkiye ekonomisi açısından, kayıp sanayiciler açısından kârsızlık, yavaşlama yılı olarak değerlendiren İSO Başkanı Tanıl Küçük’e göre 2013 çok daha zor geçecek. Küçük’ün gelecek yıla ilişkin öngörüleri şöyle: ? Dünya ekonomisi 2012’de zor bir yıl geçirdi. 2013 de zor bir yıl olacağa benziyor. ? 2012’nin üçüncü çeyrek büyümesi açıklanmadan önce, 2013 için öngörülen yüzde 4’lük oranın yakalanabilir olduğu düşüncesindeydik. Fakat şimdi tereddüt duyuyoruz ? Türkiye ekonomisi, Cumhuriyet döneminde yılda ortalama yüzde 4.7 büyüdü. Bu oranda bir yıllık büyüme ortalaması ile işsizlik başta olmak üzere, ekonomik ve sosyal sorunlarımızı çözmekte yetersiz kaldığımız ortada. Sorunlarımızın üstesinden gelebilmek için daha yüksek oranlarda, örneğin yüzde 78’ler civarında büyümek zorundayız. Yüzde 4.7’lik ortalamanın altında kalan 2012, dünya ekonomisindeki koşullar göz önüne alındığında ehveni şer olmakla birlikte, Türkiye’nin hedefleri açısından bakıldığında kayıptır. ? Son 10 yılda, ekonomimiz, ortalama yüzde 5 büyüdü. OVP’de, yıllık büyüme oranı 2013 için yüzde 4, 2014 ve 2015 için de yüzde 5 olarak öngörüldü. Türkiye, yoluna mutlaka daha yüksek hızlarla devam edebilmeli. Sanayimiz her koşulda yatırım, üretim ve küresel rekabet mücadelesine devam etme kararlılığında. 2013’te CHP 2013’ün kendisi için kritik eşik oluşturduğu kuruluşlardan biri de Türkiye ölçeğinde baktığımızda, yükselen faşizme karşı direnme işlevinde yalnız başına kalmış CHP’dir. Değerli bir CHP milletvekili, bilim adamı dostum, tarihin Alman sosyal demokratlarından o kritik dönemde neden iktidar olacak oyu alamadıklarının değil ama yükselen Hitler faşizmine karşı neden yeterince etkili bir direniş göstermediklerinin hesabını sorduğunu söylerken adeta 2013 CHP’sini kastediyordu. Türkiye’de, yükselen faşizme karşı muhalefet görevinin gerçekten tek CHP’nin sırtına yüklendiğini söylediğimde parlamentodaki iki öbür muhalefet partisini hatırlatacaksınız. Ama unutmayalım ki, ne iddiada olursa olsun, yalnızca Kürt partisi BDP tüm Türkiye’yi temsilden uzaktır. Bilmiyorum, MHP’den de yükselen faşizme direniş göstermesini beklemenin abes olduğunu söylersem, okurlarım arasında bana karşı çıkanlar olur mu? Eğer böyleleri var ise kendilerine son yıllarda her kritik dönemde, MHP’nin oynadığı “stepne” rolünü anımsatmak isterim. ??? 2013 yılı CHP için, ilkelerini bir kez daha tereddüte mahal bırakmayacak açıklıkla belirlemek, muhalefetinin içeriğini ve yöntemlerini açıklığa kavuşturmak zamanıdır. CHP’nin kafa karışıklığından kurtularak ilkelerini belirlemesi, muhalefetinin yolunu yöntemini saptaması konusunda sağlıklı sonuçlara ulaşması, ancak hantal ve kafası karışık örgüt yapısından dinamik, katılımcı, tartışmacı, aktif bir örgüt yapısına ulaşmasıyla mümkün olacaktır. CHP’liler kendi geçmişlerine bakarken, partileri salt liderlerle değil, ama aynı zamanda dinamik yaratıcı örgütlerle başarıya ulaştığını fark etmek zorundadır. Günümüz siyasetinde başarı örgütsel çalışkanlık ve yaratıcılığın ürünüdür. Ecevit’i seçim zaferine götüren 1973 seçimleri bu gerçeğin kanıtıdır. Evet o başarıda bir Karaoğlan imajının yadsınamaz etkisi vardı. Ama aynı zamanda ateş gibi çalışan yaratıcı bir örgüt de bulunuyordu Karaoğlan’ın arkasnda. Kemal Bey’in CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmasıyla umuda kapılanlar, salt yeni liderin tartışmasız dürüst ve çalışkan yapısına değil, aynı zamanda o genel başkanın altını dolduracak, tartışmacı, dinamik, katılımcı, çalışkan, üretken, gençlerin ve kadınların ağırlıklı şekilde temsil edildikleri parti kadrolaşmasının önünün açılmasına da bel bağlıyorlardı. ??? Politikaların oluşturulmasından stratejilerin belirlenmesine kadar, önce partinin tabanını, sonra potansiyel seçmenlerini ve en sonunda da yeni yandaşlarının görüşlerinin tabandan demokratik tartışmayla sağlıklı biçimde yansıtılması ancak bu şekilde mümkün olabilecekti. Bu örgütlenme modeli bugüne kadar hayata geçirilememiştir. Birbirini izleyen kurultaylar, referandum ve seçim dolayısıyla sandık başına gitmeler, bu yaşamsal zorunluluğun yerine getirilememiş olmasının mazereti olabilirlerdi. Ama artık mazeret kalmamıştır ve gelecek olan dönemin sorunlarını göğüslemede, yerel seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ve nihayet genel seçimlerde başarı ancak yeni ve dinamik örgüt modeli ile gelecektir. Tek başına genel başkanın kişiliği, vasıfları ya da çalışkanlığı yeterli olmayacaktır. CHP örgütlenme açısından, 2013’te yeni hamleler yapamaz ise ne yerel seçimlerde, ne Cumhurbaşkanlığı seçiminde, ne de faşizme direnmede umut verici bir alternatif oluşturabilir. 2013’ün treni de kaçırılırsa sonrası CHP için yeni olanaklar sunmaktan çok, yeni alternatif kurum oluşturma arayışlarına sahne olacaktır. CHP hâlâ yükselmekte olan faşizme karşı en güçlü direnme odağı olma olanağına sahip; bu olanağın kullanılması ise fırsatın fark edilmesi ve gereğinin yapılmasını gerektiriyor, onun yolu da tabandan demokratik örgütlenmeden geçiyor. ? Türkiye’nin OVP’de öngördüğü 2013 için yüzde 4, Mütevazi 2014 ve 2015 için de yüzde 5 büyüme rakamlarını bu büyüme sanayi politikalarıyla yakalaması mümkün görünmüyor. İSO Başkanı Tanıl ? Beklentimiz, yüzde 4’lük büyüme Küçük’e göre Türkiye sanayi öngörülen 2013’ün, büyüruhunu yeniden canlandırmalı. me adına mütevazı bir yıl olsa biMevcut durumda, rekabet le, sanayi ve ekonomimizde yapısal değişim adına, dönüm noktası bir gücünü artıracak yıl haline getirilebilmesidir. yapısal reformlar ? 2012’nin ilk çeyreğinde yüzde 1.3 aradeta unutulmuş tan özel sektör yatırım harcamaları ikinci çeyrekte yüzde 7.7, üçüncü çeyrekte ise görünüyor. C. Tanıl Küçük yüzde 11.1 küçüldü. Yatırım kapasitesinin bir ekonominin gelecek performansı açısından belirleyici önemde olduğunu düşündüğümüzde, yatırım harcamalarındaki azalmanın, 2012’ye olumsuz etkileri dışında, 2013 ekonomisi için de olumsuz bir öncü işaret olduğu ortada. ? Büyüme verileri, daha önceki iki çeyrekte olduğu gibi, üçüncü çeyrekte de büyümeyi iç talepten çok, dış talebin sürüklediğini ortaya koydu. Ocakekim döneminde altın ihracatı dahil ihracatımız yüzde 13.4 artarken altın hariç ihracatımızdaki artış yüzde 3’de kalıyor. ? 2012’nin ilk iki çeyreğinde sanayimizin büyümedeki katkısı nispeten daha yüksek iken üçüncü çeyrekte bu katkı, 0.3 puanla maalesef oldukça düşük kaldı. ? 2012 için yılın başında öngörülen yüzde 4’ten aşağı çekilerek revize edilen yüzde 3.2’lik büyüme oranını da yakalayabilmemiz riskli görünüyor. Üretime destek vermeli ? Bundan sonrası için beklentimiz, hükümet ve ekonomi yönetiminin üretime daha fazla destek olabilmesi, yatırım ve üretim odaklı politikalara daha fazla ağırlık verebilmesidir. Ekonomimizin, bugünkü seviyesine ulaşmasında en büyük katkı, sanayi sektöründen geldi. Gelecekte de en büyük katkıyı yine sanayi sektörü yapacak. Türkiye ölçeğinde bir ülke, güçlü bir sanayi olmadan sorunlarını çözemez, hedeflerine ulaşamaz. ? Türkiye sanayi ruhunu yeniden canlandırmalı. Mevcut durumda, rekabet gücünü artıracak yapısal reformlar adeta unutulmuş görünüyor. Bu yapısal reformları yeniden gündeme alarak 2013 ve sonrasının kazanılması adına önemli bir adım atmış oluruz. ? 2012’de cari açıktaki gerileme sevindirici olmakla birlikte, bu azalma büyümeden taviz verilerek elde edildi. Büyümeden taviz, cari açıkla mücadelede kısa vadeli bir çözüm olarak kabul edilebilir olsa da asıl olan üretim ve ihracatımızda yüksek katma değerli ürünlere geçişi hızlandıracak, orta ve uzun vadeli yapısal tedbirlerin devreye girmesidir. Dönüştürücü makro politikaları ancak siyasi irade hayata geçirebilir. Yatırım için güvenlik istiyoruz Cem Negrin, “Büyük şehirlerde çok pahalı hale gelen üretim maliyetleri nedeniyle yeni yatırım teşvikleriyle 6. bölge gibi daha düşük maliyetli alanlarda yeni yatırım isteği bulunuyor. Yatırımlar daha çok örme ve dokumda konfeksiyonentegre ağırlıklı olarak düşünülüyor. 6. bölgede ilave lojistik maliyetleri, arsa ve kapalı alan eksikliği, nitelikli işgücü yetersizliği gibi sıkıntılar ve bölgedeki güvenlik riskleri nedeniyle fiili yatırımlar henüz istenilen seviyede değil. Bu kısıtların ortadan kaldırılmasıyla hızlı bir yatırım seferberliği olabilecek” dedi. ürkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin’e göre sektörün 2012 performansı 2011’in altında kalacak. Hükümetin ekonomide uyguladığı soğutma politikalarının iç talebi ve hazır giyim harcamalaİHKİB Başkanı Hikmet Tanrını beklentilerin üzerinde yarıverdi, hazır giyim ve konfeksivaşlattığını anlatan Negrin, yon sektörü olarak yerli üretim ve 2012 başında iç pazarda hammadde kullanmaya özen gösyüzde 10 büyümeyle 55 termelerine rağmen dünya fiyatlarıyla milyar TL’lik bir hazır rekabet edebilmek için yurtdışından giyim harcaması bekhammadde alımı yapmak zorunda olduklarını, hammadde ithalatının önündeki enlenirken ekonomidegellerin kaldırılması gerektiğini anlattı. Hazırki yavaşlamaya bağgiyim ve konfeksiyon sektörünün imalat salı olarak harcamanayisi içinde; üretimde yüzde 8.3, istihdamda ların 5152 milyar yüzde 13.5’lik (1.5 milyon kişi) payla ilk sırada TL seviyesinde olduğunu kaydeden Tanrıverdi, “Birim fiyatgerçekleşeceğini larımızın geçen yıla kıyasla azalmış olmasınvurguladı. dan dolayı ihracatımız değer bazında düşmüş Negrin, hüküdurumda. 2012 itibarıyla AB ülkeleri başta olmetin temkinli mak üzere yurtdışı pazarlardaki daralmadan, büyüme politiperakende piyasalarındaki olumsuz koşullardan kasıyla 2013’te etkileniyoruz” diye konuştu. talepte ve hazır Ekonomideki soğutma tekstilciyi dondurdu Birim T fiyatları azaldı giyim harcamalarında olabilecek birkaç geTürk büyümenin sınırlı lişme var. Bunlarhazır giyim sektörü kalacağını belirdan ilki AB pazaterek Merkez rında işlerin daha iç talepteki daralma ve Bankası’nın da kötüleşmesi Avrupa’da yaşanan ekonomik Türk Lirave borç sorunukriz nedeniyle 2012’de bir adım sı’nın değenun içinden çıboyu bile yol gidemedi. Sektörün rine ilişkin kılmaz hale gelpolitikasının mesidir. İçeride ihracatı 2011’deki 16 milyar dolar da sektörün ise kredi notu seviyesinde kalacak. İç pazarda ihracattaki artışıyla birlikha zır giyim harcamalarında reel rekabet güte sıcak para cünü ve ihraakımının artmaolarak yüzde 34 arasında cat büyüklüsı ve Türk Lirabir gerileme yaşanacak. ğünü olumsuz sı’nın değerlenmeetkileyeceğini si, özellikle de Avro söyledi. 2013’te karşısında güçlenmesektörel gelişmeyi Avsi, yine içeride hazır girupa Birliği’ndeki ekonoyim sektöründe üretimde kulmik toparlanmanın seyri ve iç pa lanılan ithal girdiler üzerine zarda hane halklarının tüketim ilave korunma önlemleri alıneğiliminin belirleyeceğini vur maya devam edilmesi ve son olagulayan Negrin şu değerlendir rak da Suriye konusunda yaşameyi yaptı: nacak bir çatışma olasılığı.” “Sektörde 2013’e ilişkin hedefleri gerçekleştirmeye engel SÜRECEK Yapısal ve kalıcı tedbir alınmalı İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye ekonomisinin uzun vadede toparlanabilmesi ve dünya ekonomisi içinde daha iyi bir konuma gelebilmesinin, yapısal ve kalıcı tedbirlerin alınmasıyla mümkün olacağını söyledi. Bunun için tüketen bir ekonomiden üreten bir ekonomiye geçilmesi gerektiğine dikkat çeken Tanrıverdi, 2013’ün de 2012 gibi toparlanma içinde geçeceğini anlatarak “Ancak AB ülkelerinde devam eden ekonomik istikrarsızlık ile komşu ülkelerde yaşanan siyasal belirsizliklerin giderilmesiyle Türkiye ekonomisi tekrar yüksek büyüme rakamlarını yakalayabilir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle